Çekteki imzayı atan şirket müdürü işten ayrılmış

İyi günler. Şubat 2007 ayına ait eski çalıştığım işyerinden maaş alacağıma karşılık çek almıştım. Çek karşılıksız çıktı ve bende mahkemeye verdim. 14/11/2007 de duruşmam var. Sorum ise:
1-Çeke imza atan şirket müdürü istifa edip kayıplara karıştı. Bu durumda onun yerine şirket sahibi yargılanabilir mi?
2-Şirket piyasaya olan borcu ödememek için kendini borçlandırıp 3. şahıslarla anlaşarak şirket üzerine icra koydurmuş ancak bu benim maaş alacağım olduğu için bu icraların önüne geçebilirmiyim.
3-Bu şirketin mal varlığına burada yediemin deposu olmadığından haciz koyamıyormuşuz bu mantıklımı:)?
4-Bu duruşmadan hapis cezası çıkar mı?

Bu konularda yardımcı olabilecek yok mu?

İş Kanunu
MADDE 32.- Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.

Ücret, kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenebilir.

Emre muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz.

İşçi alacağı için iş mahkemesinde dava açabilirsiniz.

selam kasım 1975 ben avukat değilim avukat katibiyim vallahi benim bildiğim kadarıyla işçi alacakları önceliklidir.ama iş mahkemesinden alacak davası açarsan

Cevabınıza teşekkürler ama 1.3.ve 4. sorularıma yanıt alamadım. Bu konudaki yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim...

Cevabınıza teşekkürler ama 1.3.ve 4. sorularıma yanıt alamadım. Bu konudaki yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim...

Tekrar yapmak daha hızlı cevap almanıza yardımcı olmayacak.
Dava açtığınızdan bahsetmişsiniz ama konusunun ne olduğunu belirtmemişsiniz.
Ücret alacağı davası mı açtınız?Karşılıksız çek için mi dava açtınız?

Karşılıksız çek için dava açmıştım.

Alıntı:

---

kasım1975 rumuzlu üyeden alıntı

Karşılıksız çek için dava açmıştım.

---

Hata etmişsiniz. Şaka bir yana iki yol da mümkündü. Çeki bankaya götürdüğünüzde yazılmış olmalı. Çeke dair hesap şirketin müdürüne mi ait yoksa şirkete mi. Eğer Müdüre ait ise takip yolunuzu değiştirerek çalıştığınız süreye karşılık alamadığınız maaş için iş mahkemesinde dava açmalı ve karar gereğinin yerine getirilmesini talep etmelisiniz. Şirket maaşınıza karşılık ödeme yaptığını ispatlayamaz (çekin verilmesi ödeme anlamına gelmiyor). Dolayısıyla davayı kazanır ve alacağınızı icraya koyabilirsiniz.

Bir işyerinin mallarının haczi yediemin deposu bulunmadığı için yapılamıyor (fiili imkansızlık) olamaz. Kaldı ki, malların illaki depoya teslimine de gerek yoktur. Mallar haczedilip şirkete de bırakılıbilinir. Dahası gayrimenkul varsa o da haczedilebilinir.

Sayın karabekir cevabınıza teşekkürler. Çeke dair hesap şirkete ait. Çekim 9 aydır zaten icradaydı. İcra yoluyla şirketin hesaplarına bloke koydurduk ama şirket üzerinde 600.000YTL haciz olduğu için benimki sıraya kondu. (bu arada bu 600.000YTL haczi şirket piyasaya olan borçlarını ödememek için kendi kendine koydurdu. Elimde geçerli bir iş sözleşmesi olmadığı için olayın iş mahkemesi boyutunu es geçtim. AYrıca şirketin iflasıda olabilir bu süreçte. BEnim net öğrenmek istediğim :
1-ÇEKE İMZAYI ATAN ŞİRKET MÜDÜRÜ İŞTEN AYRILDI. BEN YARINKİ CEZA DAVASINDA ŞİRKET SAHİBİNİ SORUMLU TUTARAK ONUN YARGILANMASINI SAĞLAYABİLİRMİYİM? (ÇEKE DAİR HESAP ŞİRKETE AİT)
Çünkü Şirket sahibi ile konuşmamda çekteki imza müdüre ait git o versin paranı dedi. Kendisi şahsen ceza yemedikçe paramı ödeyeceklerini sanmıyorum. Çünkü 600.000YTL yi alıp muhtemelen ortadan kaybolacaklar:(

İş mahkemesi kısmını es geçmese idiniz,alacağınız işçilik alacağı olduğu için diğer alacaklarınızın önüne geçebilecekti.

iş mahkemesinede dava açın. Eğer çeki imzalayan şahsın şirketçe yetkili olduğu vekalet varsa şirket direk sorumludur. Yani şirketin sahibi sorumludur.

1-Elimde iş sözleşme yokken nasıl iş mahkemesini kazabilirim?
2-Önce maaş tespiti gerekir ki buda işi çok uzatır.. ( buaradada şirket kapanır)
3- Maaş tespitinde kamuda çalışan emsallerimizin maaşı baz alınır ki bu miktar benim aylığımın çok altında...

Alıntı:

---

kasım1975 rumuzlu üyeden alıntı

1-Elimde iş sözleşme yokken nasıl iş mahkemesini kazabilirim?
2-Önce maaş tespiti gerekir ki buda işi çok uzatır.. ( buaradada şirket kapanır)
3- Maaş tespitinde kamuda çalışan emsallerimizin maaşı baz alınır ki bu miktar benim aylığımın çok altında...

---

Şubat ayından önceki maaşlarınız ne oldu. Bir kişinin bir edimi belli bir bedel ödenmek kaydıyla üstlenmesi zaten bir sözleşmedir. Süresi 1 yıl ve daha uzun süreli (işçinin üstlendiği işin ne zaman sona ereceğinin belli olduğu akitler yazılı yapılmak zorundadır) iş akitleri yazılı yapılmak zorundadır. Sizin iş akdiniz bu kategoriye girmiyor dolayısıyla yazılı olmak zorunda değil. Maaş tespiti demişsiniz. Sigorta piriminiz yatmadı mı?

Maaş tespitinde kamuda çalışan emsal baz alınmaz. Aynı işyerinde emsal işi yapanlar baz alınabilir. Aylığımın altında dediğinize göre daha önce almış olduğunuz aylıklar mevcut. Veya işverenle aranızda bir anlaşma (yazısız) mevcut.
1- Sigorta piriminiz yatıyor muydu?
2- Daha önceden almış olduğunuz bir aylık var mı idi?
3- Elinizde delil değeri taşıyan bir senediniz var hatırlıyor musunuz?

1-Sigorta primim evet yatıyordu ancak asgari ücret üzerinden yatırılıyordu.
2-Daha önce düzenli olmasada aylık alıyordum.
3-Elimde delil niteliği taşıyan herhangi bir şey yok.
+ Maaşımı elden alıyordum. Herhangi bir imza atmıyordum. İşverenle herhangi bir sözleşmemiz yoktu.
4- Orda çalıştığıma dair resmi belge bulabilirim. ( sağlık müdürlüğünde bu tıp merkezinde 1 yıl çalıştığıma dair belge var.)

Sn.kasım1975;
Verdiğiniz bilgilerden anlaşılan ücret alacağı olarak bir dava açmak yerine karşılıksız çek davanızla alacağınızı almak yönünde düşünceniz.
Dava sonucunda haciz yoluyla tahsiline karar verilirse,haciz uygulamasına gidilir.Mevcut haciz uygulamaları ile birlikte sizin alacağınız da ödeme için sıraya girer,hala alacaklı olduğunuz firma kapanmamış ise,geriye birşey kalmışsa çekinizin karşılığını alabilirsiniz.
saygılar

Alıntı:

---

kasım1975 rumuzlu üyeden alıntı

1-Sigorta primim evet yatıyordu ancak asgari ücret üzerinden yatırılıyordu.
2-Daha önce düzenli olmasada aylık alıyordum.
3-Elimde delil niteliği taşıyan herhangi bir şey yok.
+ Maaşımı elden alıyordum. Herhangi bir imza atmıyordum. İşverenle herhangi bir sözleşmemiz yoktu.
4- Orda çalıştığıma dair resmi belge bulabilirim. ( sağlık müdürlüğünde bu tıp merkezinde 1 yıl çalıştığıma dair belge var.)

---

Uzun bir mesaj yazmıştım bir hata sonucu gitti...

Kısaca yazayım. Alıntıya göre işiniz zor. Şu anda elinizde asgari ücrete dair bir ispat var ancak daha fazlası yok. Daha fazlasını ispat etmek zorundasınız. Bu ise tanık dinletme başka yerlerden evrak sorma ile mümkün olur ki süreç uzar.

Şirketin malları üzerinde haciz olduğunu söylemişsiniz. Şirketin şeklini menkul ve gayrimenkul varlığını bilmiyoruz. Çeki icraya koyup icra takibi yaparak, karşılıksız kalması durumunda iflas talep edebilirsiniz. Tabii edilmediyse...
Teferruata girersek; icrada geçerli olan sıra iflasta aşağıdaki gibidir.

Alıntı:

---

3. Adi Alacakların Sırası
Adi alacaklar, mad. 206'ya göre imtiyazlı ve imtiyazsız olmak üzere ikiye ayrılır. Adi alacaklar, masanın tasfiyesi neticesinde elde edilen paradan (rehinlerin satış bedelinden rehinli alacaklar, masa alacakları, amme alacakları ve özel kanunlarla kabul edilmiş imtiyazlı alacaklar ödendikten sonra) ödenir.
a. İmtiyazlı alacaklar
Bunlar mad. 206'nın ilk üç sırasında yazılı olan alacaklardır. Kanun koyucu, işçi ücreti, nafaka gibi özel bir korumaya muhtaç olan bazı alacakların, diğerlerinden daha önce ödenmesi gerektiğini kabul ederek, bu alacaklara imtiyaz tanımıştır. Bu imtiyaz hakkı, rehin hakkında olduğu gibi ayni bir hak olmayıp, sadece, icra ve iflas hukukunun, alacakların ödenme sırası bakımından kabul ettiği bir imtiyazdır43.
Şimdi imtiyazlı alacakların sırasını ayrı ayrı inceleyelim:
1. Sıra:
- İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve konkordatonun açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile konkordato nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,
- İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,
- Konkordatonun açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.
2. Sıra:
- Velayet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları; ancak bu alacaklar, iflas, vesayet veya velayetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz. Borçlunun vesayet dairesi üyesi sıfatıyla sorumluluğundan doğan alacaklar (MK mad. 466-469), vesayetten doğan alacaklar gibidir.
Bir ve ikinci sıradaki müddetlerin hesaplanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz: 1. İflasın açılmasından önce mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkordato süresi, 2. İflasın ertelenmesi süresi, 3. Alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği süre, 4. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar geçen süre (mad. 206/son).
3. Sıra:
- Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar. İİK mad. 206 dışındaki özel kanun hükümleri ile, bazı alacaklara imtiyaz (rüçhan) hakkı tanınmış olabilir: Kat Mülkiyeti Kanunu mad. 22/3 ve HUMK mad. 471, Avukatlık Kanunu mad. 166/2 ve 4; 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu mad. 14/3 ve İİK mad. 36/6'da olduğu gibi44.
b. İmtiyazsız alacaklar (4. sıra)
İlk üç sıra dışındaki diğer bütün adi alacaklar, imtiyazsızdır. Üçüncü sıraya giren imtiyazlı alacaklar da tamamen ödendikten sonra, artan para imtiyazsız alacaklılara dağıtılır. Eğer artan para bütün imtiyazsız alacakları ödemeye yetmezse, artan para, imtiyazsız alacaklılar arasında, alacakları nispetinde olmak üzere eşit bir şekilde (garameten) paylaştırılacaktır.
c. Bu sıralar arasındaki ilişki (mad. 207)
Yukarda gördüğümüz dört sıranın her birindeki alacaklılar, kendi aralarında eşit haklara sahiptirler. Para birinci sıradaki alacaklılar arasında eşit bir şekilde paylaştırılacaktır. Bir sıradaki alacaklılar alacaklarını tamamen almadıkça, ondan sonra gelen sıradaki alacaklılara bir şey verilmez. Buna göre, ilk üç sıradaki alacaklar tamamen ödenemezse, dördüncü sıradaki imtiyazsız alacaklılara hiç bir şey kalmaz. İlk üç sıradaki alacaklar tamamen ödenirse, kalan para 4. sıradaki imtiyazsız alacaklılara paylaştırılır. Bu para dördüncü sıradaki bütün alacakları ödemeye yetmezse, her alacaklıya alacağı nispetinde bir hisse ödenir.Burada, konkordatoda alacaklıların sırasını incelemiş bulunuyoruz. Daha sonra masanın tasfiyesi safhasında, bu sıraya göre yapılacak sıra cetveline göre hazırlanacak pay cetveline (mad. 247) istinaden45 ödeme yapılacaktır.

---

Takip yoluna siz karar vereceksiniz ancak bence önce bir avukatın yardımına başvursanız iyi olacak...Selamlar ile...