Printable View
merhaba
bir kredi işlemi için adıma kayıtlı evi bankaya ipotek verdim kredi ödenmediğinden dolayı banka ipotek için haciz kararı almış yalnız kredi alınırken 2 kefil daha vardı önce kefillere haciz gitmesi gerekmezi ? avukatın kredi çekenin bir yakını olması bu durumu doğurmuş olabilirmi yani kefillere icra gitmeden bana icra gelebilirmi avutkatın burda bit etkisi olurmu ayrıca tarafıma hiçbir tebligat yapılmadan haciz işlemi başlamış ne yapmalyıyım ? yardımınız bekliyorum saygılarımla
Kredi borçlusu siz misiniz?Alıntı:
enzik rumuzlu üyeden alıntı
kredi borçlusu ben değilim sadece kredi için evi ipotek gösterdim
''kefillere icra gitmeden bana icra gelebilir mi'' & ''kredi borçlusu ben değilim''
Siz hangi sıfata sahipsiniz bu olayda(!)
ben bu olayda kredi çekilmesi için evi ipotek veren durumdayım kredi ile hiç bir işim yok krediyi kullanan başkası
Ev sizin üstünüze,evi bankaya ipotek gösterdiniz,sizin kredi ile hiçbir ilginiz yok,kredi geri ödenmedi,sizin hiç ilginiz olmayan krediye ipotek gösterdiğiniz evinize haciz uygulandı.??????Alıntı:
enzik rumuzlu üyeden alıntı
Sizce bu mümkün mü?
Evi ipotek göstererek sizde olaya taraf olmuşsunuz.
Cımbızla laf çektirmek yerine olayınızı daha açık anlatsanız.
Kredinin teminatı olan ipotekli taşınmazın satışı kadar doğal bir şey yok.Bankanın önce kredi borçlusuna sonra kefile gitmesi diye bir şey de söz konusu değil. Bu tür kredi sözleşmelerinde kefil aynı zamanda müşterek borçlu sıfatını taşıdığından banka ister asıl borçlu isterse kefil isterse her ikisinden birden alacağını tahsil yoluna gidebilir.
Garip olan sn.enzik in ifadesi;
kendisi kefil değil,krediyi çeken değil,olayla hiçbir ilgisi olmayan kişi olduğunu ifade etmesi.
İİK 45 gereğince zaten önce ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekir. Bunun dışında tüketici yasasının 10 maddesi "Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez." hükmü gereğince kefilede müracaat edemez.
Bu durumda ilk etapta ipotek borçlusu dışında müracaat borçlusu kalmıyor demektir
merhabalar,
öncelikle benzer benimde başımdan bir olay geçti mağdurum bende bir cevap bekliyorum açıkcası,
olayı kısaca özetlemek gerekirse daha önce çalıştığım bir şirkette şirket patronları bir bankadan kredi çekmek istedi ipotek istedi haliyle banka,patronlarda benden ricada bulundular bana ait olan evimi ipotek vermem için bende kıramadım uzun süredir içlerinde olduğum,şirkette çalıştığım için ve evimi ipotek verdim krediyi şirket üzerine aldılar işler ters gitti krediyi haliyle ödeyemediler banka ihtarname çekti ipoteğin yani rehinin nakite çevrilmesi yönünde ve kıymet takdiri geldi,benim şirkette uzaktan yakından hiç alakam yok krediyi çeken onlar yani ltd şti,kredi sözleşmelerinde ne kefilliğim var nede imzam sadece üzerime olan gayrimenkulu yani evimi tapu dairesinden bankaya ipotek verdim ve sonucu böyle oldu.çıkar bir yolu varmıdır bilmek istiyorum yoksa evim elimden bir hiç uğruna gidecek üzülüyorum senelerdir olan birikimim herşeyim evim
saygılarımla
Harun EREN
Sorular güzel. Arkadaşlar, gerçekten borçla hiç ilgisi olmamasına rağmen, banka tarafından takibe uğramışlar.
Ama, borçla ilgisi yok derken alınan parayla ilgilerinin olmadığının belirtmek gerek. Birisi bankaya gidip kredi talep ediyor. Yani borç para istiyor. bankada diyor ki: "bana teminat göster. Sen ödemezen, paramı onlardan talep edeyim" Kredi alan da, 2 teminat gösterebilir. Ayni teminat yani, bir mal. Borçlu parayı ödemezse, benim malımı satabilirsin demektir bu.
İkincisi de şahsi teminat. yani, borçlu parayı ödemezse, ben öderim demek oluyor.
Ayrıca, bu teminatlar arasında da bir öncelik yok. Alacaklı, istediği teminatı takip edebilir. Ancak, ayni teminat, yani rehin, ipotek varsa; Bu takibi yapmak zorunda. Eğer tüketici kredisi ise, zaten asıl borçluya başvurmadan kefilden parayı talep etmesi sözzkonusu değil. Şİmdi yanıtlara gelirsek:
Sayın Enzik, siz, borçluya teminat olarak evinizi göstermişsiniz. Banka sizin evinizi satabilir ve bu şekilde parasını tahsil edebilir. Önce sizin icraya verilmeniz diye bir şey sözkonusu değil. Avukatların da ellerinde fazla yetki yok. Onlar, müvekillerinin talimatı doğrultusunda davranır. Ancak siz, ödediğiniz para için asıl borçluya ve sorumlu oldukları miktar kadar da kefillere rucu edebilirsiniz. Bu arada acı bir teselli olacak ama; Siz sadece gayrımenkul ile sorumlusunuz. yani, taşınmaz satılır da, borca yetmezse kalan kısmı sizden talep edemezler.
Sayın Tatlı 45, siz de aynı durumdasınız. Ne yazık ki, alınan parayla ilginizin olmaması, evinizi kurtarmıyor. Siz borca kefil değilsiniz, sadece ipotek verdiğiniz taşınmazla sorumlusunuz.
Sayın Ragıp Atay bey,son cümleniz için bankalar formül bulmuşlar,kefil olmam sözleşmelerinizi imzalamam diyene tamam diyorlar ,ipotek akit tablosuna kefilim ibaresini ekliyorlar vatandaş da Tapu'ya gidiyorum bankada hiçbir imza atmadım diye kefil değilim sanıyor oysa Tapu vatandaşı kefil ediyor,Yargıtay da çatır çatır onaylıyor bu akıl fukarası durumu..
Uyanık banka ezilen vatandaş..Pes diyorum ben..
Bu arada Tapu'nun görev tanımı için dava açmak gerekli sanırım,Tapu kefil alabiliyor mu?