Cumhuriyet başsavcısının saygısızlık ve hakaret hakkı var mı?

bu (insan)ların makamlarına güvenerek mağdur insanlara hakaret hakları varmı?
illa bu ülkede hakkımızı kendimizmi aramalıyız?

Yok. Değil Cumhuriyet Başsavcısının Cumhurbaşkanının bile böyle bir yetkisi yok.
Bu ülkede sadece gizli bir kanunla şimdiki başbakanıa verilmiş bir haktır o canı sıkıldıkça kullanır. Onun dışında kimse kullanamaz.

Kanun önünde herkes eşittir.

Teorik oalark yasalar önünde herkes eşitse de . anayasamızın en temel ilkelrinden biri eşitlik olsa da . malesef bu asla doğru değildir. Hukuk daima güçlünün yanındadır. (bazı istisnalar kaideyi bozmaz)

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi (1948)

Madde 7. Hukuk önünde eşitlik
Herkes hukuk önünde eşittir ve hiç bir ayrımcılığa tabi tutulmadan hukukun korumasından eşit olarak yararlanır. Herkes bu Bildirinin ihlaline yönelik bir ayrımcılığa ve böyle bir ayrımcılık kışkırtmasına karşı hukukun korunmasından eşit olarak yararlanır.


ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1999/16
Karar Sayısı : 1999/24
Karar Günü : 7.6.1999

Anayasa’nın 10. maddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik, birbirinin aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını ve ayrıcalıklı kişi ve toplumların yaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için ayrı düzenleme, kanun önünde eşitlik ilkesine aykırılık oluşturur. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasanın öngördüğü eşitlik çiğnenmiş olmaz. Eşitlik konusunda Anayasa’nın 10. maddesi ile mutlak olarak yasakladığı, yurttaşların yasa karşısında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep farklılıkları nedeniyle değişik işlem görmeleridir. Bunların dışında kanun önünde eşitlik, ancak niteliklerde benzerlik ve yasaların getirdiği kurallara uyarlık oranında söz konusu olabilir. Anayasa’nın 10. maddesi, haklı hiçbir neden yok iken aynı durumda bulunanlar için konulmuş iki ayrı yasal hükmünün değişik hak, ödev, yetki, sorumluluk ve yükümlülük getirmesine özellikle bizzat Anayasa koyucu tarafından tanınmış hak ve güvencelerden aynı durumdaki kişilerden bir bölümünün yoksun bırakılmasına elverişli bir içerik taşımadığı, tersine bu tür anlayış ve uygulamaları kesinlikle önlemek istediği açıktır. Kanun hükmü, TCK’nun 10. babında beyan olunan aynı nevinden suç işleyen mükerrir sanıklar ile mükerrir olmayan sanıklar arasında bir ayrım yapmıştır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 7. maddesinde bile kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korunmasından istifade hakkına haizdir. Her türlü ayırt edici muameleye karşı eşit korunma hakkı vardır denmesine rağmen yasa hükmü mükerrir kabul edilmeyen hükümlülere farklı bir korunma sağlamıştır.


Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
X. Kanun önünde eşitlik

MADDE 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.)Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Teorik olarak evet. Uygulamada hayır.

Teorikte de evet, pratikte de evet! Bu eşitliği kabul etmezseniz, nasıl bu eşitliği beklersiniz?

Sn Yavuzcan ben size tüm kalbimle katılıyorum. Ancak gerçeğin malesef böyle olmadığını bir çok kereler hem yaşadım , hem şahit oldum.
Geciken adalet adaletsizliktir.

Geciken adalet adaletsizliktir kesinlikle katıldığım bir deyim. Ancak bu deyimle sizin dediğinizin ilgisi yok.
Kötülük ve haksızlık koşturarak gider ancak hak ve doğruluk mutlaka ondan önce yerine ulaşır. Yeterki haklı olan haklı kalmasını bilsin.

Lisede bir sınıf arkadaşımız vardı . Babası teknik üniversitede profösördü. Varlıklı idiler. O dönemlerde daha kimse de özel araba yokken mercedesleri vardı.
Bir gün arkadaşımızın kaldırıma çıkarak bir yayaya çarptığı ve ölümüne sebeb olduğunu duyduk.
İlk trafik raporu hızın 90 km ve çarpma yerinin yaya kaldırımı olduğunu gösteriyordu.
Çocuk tutuklandı . Ancak aradan bir hafta geçmeden çıkageldi. Öğrendik ki kaza tespit raporu itiraz üzerine teknik üniversite bilirkişisine gitmiş. Aracın hızı meğer 90 değil 40 mış ve çarpılan yayai kaldırımda falan da değilmiş kendini aracın önüne atmış.


(yorumsuzdur)

Bu örneğin adaletle hukukla ilgisi yoktur. Eğer doğruysa olsa olsa rüşvet olarak değerlendirilir. Buda kanunlar önünde suçtur.
Varsayımlarla bir şeyi kötü yapmak iyi değildir.
Türkiye de 1960 larden sonra arabaların çoğaldığını kabul edersek demekki olay 50 lerde filan geçiyor demektir. O dönemde 90km lik yol olduğunu sanmıyorum ama diyelim ki vardı ve gene diyelim ki adam kaldırıma çıkıp birisine çarptı öldürdü.
Buradaki itiraz olsa olsa hıza olur. Oda yol yapısı firen izi arabanın durumu gibi faktörlere göre belirlenir diyelim ki burada rüşvet devreye girdi 90 oldu 40 ama asla ve kata teknik bilirkişi olaydan sonra kaza orada değil burada oldu diyemez. Yani bu olayın bir kısmı fantazi bile olmaktan uzak.
Peki şahitler neredeymiş ? İyi insanlarda en az kötüler kadar korkusuz olmalı demiş İsmet İnönü ne güzel demiş...

Sn. Evren

Olay 1966 yılında geçti. Söz konusu kişi sıra arkadaşımdı. Araç mercedes di ve değil 90 180km sürat dahi yapardı şehir içinde.Bu olayda hem bilirkişi raporları tahrif edilmiş , hemde mahkemeye intikalden önce gerek, emniyet gerekse savcılık makamı tarafından tahrif edilmiştir.
Adalet hepimize lazımdır, aksaklıklar ne kadar azalırsa adil olma duygusu ve güveni o kadar artar.

http://yeni.kadikoy.bel.tr/tarihi_resimler/10_.jpg
1960 ların Altıyol Kadıköy ü bu yolda mı gidiyordu ? 90 la filan ve unutmayalım en gelişmiş yerlerden birisi burası o zaman .

Bu resim asla 1960 altıyolu olamaz. Siz kaynaklarınızı araştırın ben 56 yaşındayım ve bütün ömrüm anadolu yakasında geçti. Bu resim 1940 lara ait olabilir.

sanıyorum sayın Evren in demek istediği Bakış açısı , kendimizi hukuk yok diye inandırırsak bu ülkede gerçekten bir gün hukuk olmayacak Ana hukuk var dersek ve bunun bazı pisliklerle aşılmaya çalışıldığını kabul edersek yani rüşvetle sahtecilikle tehtitle aşılmasından kastediyorum. Hukukla değil pisliklerle mücadele etmek doğrudur demek istemiş açıkça.

Mesela biri çıkıp da falan yerde savcı bana hakaret etti diye dava açacak olsa ne olur???... Tabiki herkes eşit haklara sahip. Dava açılması mümkün değildir diyen yok.

Alıntı:

---

Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı

Geciken adalet adaletsizliktir kesinlikle katıldığım bir deyim. Ancak bu deyimle sizin dediğinizin ilgisi yok.
Kötülük ve haksızlık koşturarak gider ancak hak ve doğruluk mutlaka ondan önce yerine ulaşır. Yeterki haklı olan haklı kalmasını bilsin.

---

Bıraaavooooooooo brrraaavooooooooo, budur işte budur

http://yeni.kadikoy.bel.tr/tarihi_resimler/10_.jpg


Böyle bir ortamda kötülük ve haksızlık, yokuş aşağı daha hızlı gideceğini düşünerek sola sapar ancak o yol Söğütlüçeşmeye çıkar. Hak ve doğruluk ise yolu önceden bildiğinden sağa ama yokuş yukarı sapar, Kadıköy adliyesi 500 metre ileridedir.:o

teşekkürler cevap için böyle bir davanın çok tecrübeli avukatı olması ve güçlü kanıtlarla bu iş olur ama arkanızın da çok güçlü olması lazım davayı kazansak bile bir yaptırımı olmaz eğer ankarada arkadaşımız yoksa.
yorumlar sizin tekrar teşekkürler.

Alıntı:

---

ronaldo1 rumuzlu üyeden alıntı

teşekkürler cevap için böyle bir davanın çok tecrübeli avukatı olması ve güçlü kanıtlarla bu iş olur ama arkanızın da çok güçlü olması lazım davayı kazansak bile bir yaptırımı olmaz eğer ankarada arkadaşımız yoksa.
yorumlar sizin tekrar teşekkürler.

---

Yaptırımı olmasa bile en azından emsal bir dava olur.Önemli olan sonuç mu?Yola çıkmakmı?

Evet yola çıkmaktan da öte bu yola baş koymak . Hani topal karınca misali "Varamazsak da yolunda ölürüz" demiş.

ölmek değilde böyle bir yolunda olduğunu göstermek olsun maksat,sonuçta oda devletimizin görevlendirdiği bir memur.kolay bir mevkii değil.ama dokunulmaz bir mevkii de olmadığını göstermek olsun maksat!

Alıntı:

---

Stj.Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı

Kanun önünde herkes eşittir.

---

öyle bir rivayet bende duymuştum;)

Alıntı:

---

Av.Bülent Akçadağ rumuzlu üyeden alıntı

öyle bir rivayet bende duymuştum;)

---

Siz inanmadıktan sonra, biz inanmadıktan sonra ne gereği var hakların savunulmasına?

Alıntı:

---

Av.Bülent Akçadağ rumuzlu üyeden alıntı

öyle bir rivayet bende duymuştum;)

---

Siz hukukçular böyle karamsar olursa biz sizegüvenen vekiller ne yapmalıyız?