Printable View
İyi günler dün Türkiyede tanınmış bir marketler zincirinden cam kavanozda turşu satın aldım ve eve geldiğimde turşunun içinde yüzen bir sinek olduğunu fark ettim.Üzerindeki firma ismine baktım ancak adres bulunmuyor sadece firma ismi ve üretim izni v.s. var.Açılmamış olan bu kavanoz elimde şimdi ne yapmalıyım bu firmaya nasıl ulaşabilirim ,herhangi bir tazminat hakkım doğar mı yardımcı olursanız sevinirim.
Yeme sakın o turşuyu.
Hukuki olarak hiçbir tazminata talep hakkınız yok. Çünkü hiçbir zararınız yok gibi gözüküyor. Ama bilmeden :) o turşuyu yerseniz iğrenme duygusu ile manevi tazminat açma hakkınız doğar ki fazla bir tazminat alabileceğinizi sanmam.
O yüzden ilde valilikte, ilçelerde ise kaymakamlıkta bulunan tüketici sorunları bölümüne gidin. Orada gösterin söz konusu şişe yada sineği. Muhtemelen üretici firmaya onları bir daha böyle bir hata yapmaktan alıkoyacak bir ceza kesilecektir...
:)Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
ispatı zor. bir de tazminat açısından burası ABD gibi değil ki üzerime çay döküldü ver 1milyon turşudan sinek çıktı ver 2 milyon diyemezsiniz. iyi günler
Kutunun Açılmadığını nasıl kanıtlayacaksınız?
Birde alışveriş yaptığınız yer ne kadar sorumlu? İmalatçı sorumludur elbette ama kastettiğiniz şey tazminat ise işiniz pek kolay değil. Bence aldığınız yere götürüp bilgi verin. Mutlaka yardımcı olurlar ve üretici firma en azından sizin ferdi tepkinizden daha ciddi tepki alabilir.
Saygılarımla.
Tek bir şekilde nokta konur bu konuya.
Hiç bir şekilde tazminat alma hakkınız yoktur. En fazla maddi zararınız geri ödenir yani turşu fiyatı size iade edilir..
Ancak Tüketici Hakem Heyetine başvurursanız sizi tatmin edecek bir ceza alacaktır üretici firma.
Bu arada Satıcı firmanın soırumluluğunun olup olmadığı konusunda kafam biraz karışık..
Şaştım kaldım afalladım. Bu kesin bilgi nereden ? Mahkemeler temyiz yolu açık karar verirken .Alıntı:
Oğuzhan Dayar rumuzlu üyeden alıntı
Peki Sayın Evren ne olabilir? Siz söyleyin.Alıntı:
Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı
Maddi bir zarar var o da turşunun bedeli.
Manevi zarar konusuna gelirsek; hangi mahkemenin cam konservedeki bir sineğe bakarak size tazminat vereceğini düşünüyorsunuz?
Dediğim gibi yapılabilecek tek şey Tüketici Sorunları Hakem Heyetine Başvurmak. Ancak orada da sadece maddi zarar tazmin edilir ve üretici firmaye kanaatimce iyi bir para cezası kesilir.
Ayrıca bence de doğru olan budur. Tazminatın temel koşulu olan zarar kavramı ortada yokken(Ürünün alım fiyatı hariç) ne tür bir tazminattan bahsediliyor.
Bunu kavrayamadım...
Tüketici sorunları hakem heyeti neden ve hangi yetki ile üreticiye ceza kesecek.? Tüketici malı iade edemiyorsa ki hiç sanmam çünkü adı bilinen tüm marketler sebep ve ayıp olmasa bile iade ve değişim yapıyorlar. Tüketici sorunları hakem heyeti, Ancak bedel iadesi veya değişim kararı verir. Uğranılan bir zarar olmadığına göre neyi tanzim edecek yada neye ceza kesecek? Aslında en doğru cevabı sayın commodore1 tr verdi.
Saygılarımla.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesinin 2.fıkrasına göre tüketici ayıplı maldan dolayı iade işlemini satıcıdan talep edebilir. Ama daha ağır durumlarda zarar varsa tüketici üreticiden tazminat talep edebilir.
Yani kısaca olayımızda daha ağır diye nitelenebilecek bir durum yoktur. Ve bu duruma göre de tazminat talep edilemez. Edilirse de mahkeme bunu geri çevirecektir. İşte bu kadar kesin konuşmamın sebebini TKHK 4/2 açıklıyor.
Üreticiye ceza konusuna gelirsek; bu konuda yanıldığımı düşünüyorum. Çünkü verilecek cezaları düzenleyen TKHK 25. maddesi ayıplı maldan dolayı üreticiye kesilecek idari para cezalarını sınırlı tutmuş ve ayıplı mal durumunda istisnalar haricinde üretici firmaya ceza verilemeyeceğini karara bağlamıştır. Bu yüzden yanlış bilgilendirdiysem özür dilerim.
Tüketici ürünü alıp ayıpsız malla değiştirtebilir yada ürünün bedelinin iadesini isteyebilir.
Acaba burada, üreticiden başka, üretim iznini veren kamu kurumunun ve izni veren kurum çalışanlarının sorumluluğu var mıdır? Üretim mahalinin belirli dönemlerde teftiş edilmesi gerekmiyor mu? Gerekiyorsa teftiş eden kişilerin de sorumluluğu yok mudur?
Her ne kadar üreticiyi bilmeseniz de,kavanoz üzerinde hiç bir bilgi yoksa, market görevlilerine sorup bunu öğrenebilirsiniz. Daha sonra kapağı açılmamış kavanozu (eğer jelatinliyse daha etkili olacaktır) götürerek ilgili birimlere, örneğin belediyenin yada il sağlık müdürlüğünün gıda kontrol hizmet birimine bildirebilirsiniz. Belki siz, sinekli turşuyu alarak kendinizi sağlık açısından risk altında hissettiniz ve tazminat alabileceğinizi düşündünüz ancak yüzlerce sinekli turşu olabilir, yani bu bir toplumsal risktir.
Bu devirde yumurtanın bile turşusunu yapıyorlar.
Aldığınız turşu karışıkmıydı?
İşin yanıt dışında espriside çok yapıldı ama çok samimi olarak birşey yazmak istiyorum. O turşuları yapılır iken görseniz samimi söylüyorum ağzınıza sokmazsınız. Malum bu firmalardan İzmir Kemalpaşa civarında çok fazladır. Ben bir vesile ile büyüklerden birkaç tanesini birkaç kere gezdim ve emin olun hazır turşuya güvenim kalmadı. İsim yazmam ayıp olur ama yazsam eksiksiz herkes bu markaları iyi bilir. üstelik bu firmalar ISO 9001 ve HACCP belgeli idi.
Saygılarımla.
İyi günler,
Benzer bir olayı bende yaşadım. Türkiye çapında pek çok mağazası bulunan büyük bir marketten, yine Türkiye'de çok bilinen, çok tüketilen, sağlıklı üretim ve paketleme yaptığını tv lere verdiği reklamlarla açıklayan bir firmanın ürünü olan "kepekli tost ekmeği" aldım. Hazır dilimlenmiş ekmekten bir kaç dilim yedikten sonra başka bir dilimin içinde sinek olduğunu fark ettim.
Benim yaşadığım olayın diğer olaydan "ispat etme kolaylığı" açısından çok farkı var. Turşu kavanozuna sinek sonradan konmuş diyebilirler ama ekmek diliminin içine sonradan sinek giremez elbette.
Firma yetkilierini aradım ve bana geri dönüp özür dilediler. Son 10 ay içinde böyle bir şeyle ilk defa karşılaştıklarını söylediler. Ürünü geri alıp değiştirmek istediler.
Bu durumda ben ne yapmalıyım?
Türkiye kanunlarında, üretici ve satıcı firmaya bunun bir cezası var mıdır? Varsa bile caydırıcı mıdır? Cezayı kendim vermeye kalkarsam (çeşitli sitelerde internet yoluyla ayıplı firma ürününü teşhir) haklıyken haksız hatta suçlu durumuna düşer miyim?
Ortada insan sağlığını son derece tehdit edici bir olay var. Avrupa ülkelerinde olsak eminim mahkeme açıp büyük manevi bir tazminat alabilirim. Üretici ve satıcı firmalarda ceza alır. Türkiye koşullarında bunun çok zor hatta imkansız olduğunu biliyorum.
Saygılarımla
:)Alıntı:
ekircali rumuzlu üyeden alıntı
Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulunabilirsiniz. İlgili madde;
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti
MADDE 186. - (1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilâçları satan, tedarik eden, bulunduran kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
5179 Sayılı yasa ile gıdalarla ilgili -ceza hükümlerini de içeren- detaylı bir düzenleme yapılmıştır.
Yasayı inceleyebilirsiniz :
https://www.hukuki.net/forum/showthre...threadid=28466
BURSA TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ, ''ALO GIDA HATTI''NI KURARAK TÜRKİYE'DE BU ALANDA BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ . 444 0 223
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ülke genelinde hayata geçirmeyi planladığı ''Alo Gıda Hattı'', Türkiye'de ilk kez Bursa'da kuruldu. Bursa Tarım İl Müdürlüğü'nün, gıdayla ilgili şikayetleri değerlendirmek amacıyla kurduğu ''Alo Gıda Hattı'', hizmet vermeye başladı.
Tarım İl Müdürü Hüseyin Yıldızer yaptığı açıklamada, kuruluşuyla ilgili çalışmaları bir süre önce tamamlanan veTürk Telekom'dan alınan numarayla hizmete açılan hattın Türkiye'de ilkolma özelliği taşıdığını söyledi. Yıldızer, Bursa'nın önemli gıda üretim merkezlerinden biri olduğunu, Türkiye genelinde satış yapan, salça, konserve, çikolata, süt ve süt ürünleri alanında üretim yapan birçok büyük firmanın Bursa'da bulunduğunu dile getirdi.
''Alo Gıda Hattı''nın, bu nedenle sadece Bursalılara değil Bursa'da üretilen gıdaları tüketen Türkiye genelindeki tüm vatandaşlara açık olduğunu vurgulayan Yıldızer, vatandaşların Türkiye'nin her yerinden ''444 0 223'' numaralı hatı arayarak şikayetlerini iletebileceklerini belirtti. Yıldızer, şunları kaydetti: ''Vatandaşların gıda konusundaki her tür şikayetini değerlendireceğiz. Yani sudan ekmeğe, içkiden meyveye kadar her çeşit gıdayla ilgili sorunu olan vatandaş bizi arayabilir.
Haziran 2004'te çıkan 5179 Sayılı Gıda Yasası'nın işlerliğinde, bilinçli tüketici ve tüketicinin şikayet mekanizmasının çalıştırılması temel ölçülerden biri olarak kabul edildi. Alo Gıda Hattı'nın bu amaçla kurduk. Artık Türkiye'nin dört yanından isteyen vatandaşımız 24 saat süreyle bu hattı arayıp, mesai saatlerinde Kontrol Şube Müdürlüğü'nde görevli arkadaşlarımıza, diğer saatlerde telesekretere şikayetlerini bildirebilecek.
'' Hattın hizmete girmesiyle özellikle ''Merdiven altı üretim'' olarak tabir edilen kaçak üretimin önüne geçileceğine, sağlıksız üretimin disiplin altına alınacağına inandığını ifade eden Yıldızer, vatandaşların özellikle tükettikleri gıdanın üretim izninin bulunup bulunmadığına, kullanım süresine, ambalaj üzerinde yazılı özelliklere sahip olup olmadığına dikkat etmelerini ve kendilerine bildirmelerini istedi. Yıldızer, tüketicilerin gıdalarla ilgili şikayetlerini değerlendirirken, ilgili firmayı denetleyerek, Gıda Kodeksi'ne ve yönetmeliklere uygun üretim yapıp yapmadığını da tespit etme imkanı bulacaklarını anlatarak, ''Bu uygulamayla, vatandaşın da gıda kontrolü mekanizmasına katılımını sağlamayı amaçlıyoruz'' dedi. http://www.gidasanayii.com/modules.p...ticle&sid=3139
Gıda üretimi yapılan her işletmede sinek sorundur.
Aynı sinek evde yapılan,misafire ikram edilen turşu kavanozunda çıksaydı ne olacaktı?
Eşinizi-annenizi mi dava edeceksiniz.
Kavanozdan sinek yerine çorap vb.çıksaydı ihmalden-pislikten bahsedilebilirdi.Ama sineği tamamen engelleyebileceğiniz bir gıda işletmesi düşünemiyorum.
Bir kaçyıl önce gene pek meşhur bir konserve gıda firmasının ürettiği konserve kavanozunun içinde de pabuç kadar hamamböceği çıkmıştı şansıma.
Üretici Firmaya kargoyla gönderdim.
Onlarda bana böceksiz olanlarından 1koli göndermişlerdi.
:)
Çay paketinden fare çıktı !!!
İnşaat işçisi Bahattin Avcı (30), inşaatta çay içtikleri paketten son çayı demlemek isterken çay paketinin dibinde ölü fareyi görünce soluğu Edremit Belediyesi Zabıta Amirliği bürosunda aldı. İnsan sağlığının bu kadar ucuz olamayacağını bildirerek firmadan şikayetçi olacağını bildiren Avcı, yasal işlem yapılmasını istedi.
Zabıtlarda çayla bütünleşmiş fareyi görünce böyle bir olayla ilk kez karşılaştıklarını belirtti.
Mynet Haber (01.07.2007)
Sineğin mi çıkması daha iyi, yoksa fare, yılan, akrep mi?
Sinek küçük ama mide bulandırırmış, bu forumu izleyince turşudan da olduk, en iyisi herkes kendi turşusunu kendi kursun!
İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı!!!
***Antalya Valiliği, Finike ilçesinde 1045 kişide içme suyundan kaynaklanan "gastroenterit" vakaları görülmesi nedeniyle, suların klorlanmasında sorumluluklarını yerine getirmediği ve görevi ihmal ettiği gerekçesiyle 5 belediye başkanı hakkında soruşturma açtı.
***AA muhabirinin yetkililerden edindiği bilgiye göre, Gölbaşı 75. Yıl Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda eğitim gören öğrenciler, öğlen makarna ve sebzeli domates çorbası yedikten bir süre sonra okul idarecilerine başvurarak, rahatsızlandıklarını bildirdi.
http://www.milliyet.com.tr/2007/10/04/son/sontur62.asp
Bunlar gibi günde kaç haber!!!
İşte buna tazminat davası açılabilir.Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Ötekine de açılabilir.
Ama tazminat alınırmı?Bunu kimse bilemez.
ötekine "turşu kavanozundaki sineğin kanadından yağ çıkartmak" denir.Alıntı:
ekircali rumuzlu üyeden alıntı
Tamamen katılıyorum.Alıntı:
Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı
Açılmamış turşu kavanozunda tuşuların üstündeki sinek cesedi nedeniyle açılacak maddi-manevi tazminat davası, arkdaşının sana yastık atması, seninde kasten yaralamadan şikayetçi olmana benzemektedir bence.:) :) :) :)
Kavanozdaki sinek,hızla geyiğe dönüşmekte sanki.
iyi geceler,saygılar.
Turşuyu açtım sineği yedim ,kapağı tekrar kapatıp kavanozu çöpe attım böylece sinek zayi olmadı .hepinize teşekkürler.
:)Alıntı:
teacher_x rumuzlu üyeden alıntı
:p :)Alıntı:
teacher_x rumuzlu üyeden alıntı
Sayın barankarahan, sorduğunuz ancak daha sonra sildiğiniz ya da yönetimce silinen mesajınıza itafen cevabımı vereyim.
Evet tazminat davasına hakkınız olur. Hatta açarsınızda ancak kanaatimce davanın tazminat verilmesine dair kararla sonuçlanma ihtimali yoktur.
Helal olsun size, şikayeti adama sineği yedirerek çözdünüz ya.Alıntı:
teacher_x rumuzlu üyeden alıntı
Afiyet şeker olsun da kavanoza yazık olmuş, şimdi geri dönüşüm kutusuna bir kavanoz borçlu kaldınız!Alıntı:
teacher_x rumuzlu üyeden alıntı
Bir de buna dikkat edin.Alıntı:
Satın aldığı damacana suyundaki çiğnenmiş sakız nedeniyle mahkemeye başvuran Adanalı tüketici, üretici firma hakkında açtığı maddi ve manevi tazminat davasını, "Orijinal kapağı açılmamış, bu yüzden herhangi bir zarar söz konusu olamaz" gerekçesiyle kaybetti.
Adana’nın Mahfesığmaz Mahallesi’nde büfe işleten Metin Gülmez, uluslararası faaliyet gösteren bir firmaya ait damacanadaki çiğnenmiş sakız nedeniyle, avukatı aracılığıyla Adana 1. Tüketici Mahkemesi’nde açtığı davayı kaybedince, yine avukatı aracılığıyla bu kez "temyiz" başvurusunda bulundu.
Gülmez’in avukatı Mehmet Ali Akgül, Yargıtay Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmek üzere 1. Tüketici Mahkemesi Hakimliği’ne verdiği temyiz davası dilekçesinde, 19 kilogramlık damacananın kapağının orijinal olduğunu Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nce tespit ettirdiklerini hatırlattı.
Akgül, dilekçesinde, şunları kaydetti:
"Davanın reddinde orijinal kapağın açılmamış olduğu, bu nedenle sakızlı su yüzünden her hangi bir zararın söz konusu olamayacağı belirtiliyor. Oysa, eğer, müvekkilim orijinal kapağı açmış olsaydı, bu kez (çiğnenmiş sakızı siz kasten atmış olabilirsiniz) suçlamasıyla karşılaşacaktık." Avukat Akgül, burada önemli olan hususun uluslararası faaliyet gösteren davalı şirketin insan sağlığına ne kadar önem verdiği olduğuna dikkati çekerek, "davalı şirket, müvekkilimden bir kez bile özür dilememiş, hatta (sen suyu da içmemişsin) diyerek müvekkilimi çiğnenmiş sakız çıkan suyun parasını iade etmeyerek cezalandırmıştır" dedi.
Akgül, açtıkları 10 bin YTL’lik maddi ve manevi tazminat davasının yerel mahkeme tarafından reddi nedeniyle bu kez temyiz başvurusunda bulunduklarına dikkati çekerek, temyiz başvurusunda şu ifadelere yer verdi:
"Yerel mahkeme BK 47 ve 49’uncu maddesindeki koşulların oluşmadığını ifade ederek, maddi ve manevi tazminat talebimizi reddetmiştir. Oysa TMK’nun 24’ncü maddesi (hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldıran kimse) olarak tanımlamıştır. bu durumda vücut bütünlüğü sağlıklı yaşam hakkı hakkı da kişilik hakkı olup davalı şirket hukuka aykırı eylemi ile müvekkilin kişilik hakkı olan sağlıklı hakkına tecavüz etmiştir.
Davalının damacana içerisinde unuttuğu çiğnenmiş sakızın mevzuatımızda cezası yokmuş gibi davranılarak adeta kusurlu olan davalı şirket ödüllendirilmiştir. Oysa manevi tazminatın ödenmesi reddedilecek ise BK 49/3 maddesinin açıkça davamızda tatbiki gerekir." Akgül, 105 YTL tutan tespit masrafının da ödenmesinin reddedildiğini bildirerek, "Böyle bir dava Avrupa mahkemelerinde olsaydı milyonlarca dolar tazminat söz konusu olurdu" dedi.