Ticari Kredilerde Kefalet

Site de yeniyim.Konuya hakim olmadığım için sorumu elden geldiği kadar ayrıntılı yazacağım..Bir tacire bankadan aldığı 18 aylık ticari krediye kefil oldum.Sürenin bitmesine 3 ay kala ilgili tüccar aynı bankadan kredi miktarını da artırarak yeni kredi almış ve kefil olduğum kredinin kalan 3 taksidini de peşin ödemiş.Yeni aldığı ticari kredi için de iki yeni kefil bulmuş.Ben kefil olduğum krediden kurtulduğumu düşünürken bir kaç ay sonra bankadan ihbarname aldım.Bunun üzerine ilgili bankayla görüşmemde banka müdürü bana:"-Verdikleri yeni krediyi aynı sözleşmenin devamı olarak yaptıklarını ve de ticari kredilerde kefilin sorumluluğun devam edeceğini, ilgili tüccarın bankadan alacağı her yeni kredide ilk sözleşmediki miktar kadar sorumluluğumun devam edeceğini ve bunun içinde kefile bilgi verilmesine gerek olmadığını belirtti..."
1-Ticari kredilerde kefillik süresi belli olan krediyle sınır değil midir?
2-Yeni kredide yeni iki kefil istenmiş olmasına rağmen banka beni neden sorumlu tutuyor.
3-İlk kredi sözleşmesinin bitiminde tarafıma bilgi verilmesi gerekmez miydi?
4-Banka doğru söylüyorsa ben bu kefaletten nasıl kurtulurum.?
5-Benim ticari kredilerde bu tip bir uygulamadan (tabi varsa) haberim olmayacağını bankanın bilmesi gerekmezmiydi.?
6-Beni rahatsız eden bu durum sebebiyle ne tip bir yargı yoluna gitmeliyim?

Site de yeniyim.Konuya hakim olmadığım için sorumu elden geldiği kadar ayrıntılı yazacağım..Bir tacire bankadan aldığı 18 aylık ticari krediye kefil oldum.Sürenin bitmesine 3 ay kala ilgili tüccar aynı bankadan kredi miktarını da artırarak yeni kredi almış ve kefil olduğum kredinin kalan 3 taksidini de peşin ödemiş.Yeni aldığı ticari kredi için de iki yeni kefil bulmuş.Ben kefil olduğum krediden kurtulduğumu düşünürken bir kaç ay sonra bankadan ihbarname aldım.Bunun üzerine ilgili bankayla görüşmemde banka müdürü bana:"-Verdikleri yeni krediyi aynı sözleşmenin devamı olarak yaptıklarını ve de ticari kredilerde kefilin sorumluluğun devam edeceğini, ilgili tüccarın bankadan alacağı her yeni kredide ilk sözleşmediki miktar kadar sorumluluğumun devam edeceğini ve bunun içinde kefile bilgi verilmesine gerek olmadığını belirtti..."
1-Ticari kredilerde kefillik süresi belli olan krediyle sınır değil midir?
2-Yeni kredide yeni iki kefil istenmiş olmasına rağmen banka beni neden sorumlu tutuyor.
3-İlk kredi sözleşmesinin bitiminde tarafıma bilgi verilmesi gerekmez miydi?
4-Banka doğru söylüyorsa ben bu kefaletten nasıl kurtulurum.?
5-Benim ticari kredilerde bu tip bir uygulamadan (tabi varsa) haberim olmayacağını bankanın bilmesi gerekmezmiydi.?
6-Beni rahatsız eden bu durum sebebiyle ne tip bir yargı yoluna gitmeliyim?


Yönetim notu sitede yeni olduğunuza göre forum kurallarını daha iyi hatırlıyor olmanız gerekirdi . Aynı konuda birden fazla başlık açılması yasaktır. Tekrarı üyeliğin askıya alınması ile sonuçlanır

Banka kendini müşterisini korumak için size yanıltıcı bilgi veriyor.
Kefaletiniz belirli bir tutar ve kredi anlaşması için geçerlidir. Kredi yenilenmesi durumunda imzaların da yenilenmesi gerekir.Eski kredi artık sona ermiştir. Bununla birlikte sizin de kefaletiniz sona erer . yenileme için onayınız gerekir.

1-Ticari kredilerde kefillik süresi belli olan krediyle sınır değil midir?

Ticari kredi ise başka bir deyişle cari hesap şeklinde işleyen bir kredi için düzenlenen genel kredi sözleşmesinde Bir süre belirtilmedi ise süre ile sınırlı değildir. Sınır miktara yöneliktir.


2-Yeni kredide yeni iki kefil istenmiş olmasına rağmen banka beni neden sorumlu tutuyor.

Bankanın işine geldiği için

3-İlk kredi sözleşmesinin bitiminde tarafıma bilgi verilmesi gerekmez miydi?

Esasen vermesi doğru olurdu ama vermesi gerekmez.

4-Banka doğru söylüyorsa ben bu kefaletten nasıl kurtulurum.?

Kefaletten beri kılınmanız gerekir banka tarafından bu mümkün değil ise bir ihtarname ile kefaletten ayrıldığınızı belirten bir yazı göndermeniz gerekiyor. Ancak bu halde bile bu tarihten sonra kullandırılıcak krediler için sorumlu olmayabilirsiniz. Bu tarihten öncekiler için sorumlu olmaya devam edersiniz. Her ne kadar imzaladığınız sözleşmede bu hakkınızdan feragat ettiğinize ilişkin hükümler bulunsa bile genel işlem şartları olarak düşünülen ve önceden feragat anlamına gelen hükümlerin geçersiz olduğu savunulabilir.

5-Benim ticari kredilerde bu tip bir uygulamadan (tabi varsa) haberim olmayacağını bankanın bilmesi gerekmezmiydi.?

Haberiniz olması gerekmez . Banka sizi değil kendini korur. Kefil olmadan önce düşünüp gereken kayıtları o zaman koymanız gerekirdi sözleşmeye Örneğin çok açık olarak sadece şu tarihte açılan ve şu tarihte bitecek olan atıyorum şu ihracatın gerçekleşmesi için veya şu kredi için kefaletim geçerli olup bunun dışındaki hiç bir kredi kullandırımına kefaletim geçerli değildir gibi ibareler eklemenizin faydası olabilirdi.

6-Beni rahatsız eden bu durum sebebiyle ne tip bir yargı yoluna gitmeliyim?

Yargı yolu anlamında şu an için bir seçeneğiniz yok bahsettiğim ihtarnameden sonra yapılan kredi kullandırımlarından dolayı sorumlu tutulmanız halinde yargı yoluna başvurabilirsizin.

Kefil olmak sorumluluk ve ciddiyet isteyen çok iyi düşünülüp yapılması gereken bir eylemdir.

Verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim.Sitenin bu çalışmalarının da genişleyerek sürmesini temenni ederim.Hepinizden Allah razı olsun

Herkese merhabalar.
Şu sıralar başımızda dolaşan sıkıntımıza net bir cevap alabilirim umarım yardımınızla.Ağabeyim geçen yılın nisan ve mayıs aylarında 2 adet 100,000 ytl lik ticari krediye kefil oldu. Ancak yine geçen yılın temmuz ayında gördüğü luzum üzerine kefilliğinden vazgeçmek istedi ve ilgili bankadan bununla ilgili bir yazı aldı bununlada yetinmeyip noter aracılığı ile kefilliğinden vazgeçtiğini bankaya bir yazı ile bildirdi.Daha sonra geçenlerde banka hesabındaki paraya el konulmasıyla olayın farkına vardıkki kefilliğimiz devam etmekteymiş.Bizim elimize ulaşmış bir bilgi yada belge yoktu sonra muhtarlığa giderek evrakların muhtarlığa geldiğini gördük.icra dairesi ve bankadan gelen resmi evraklardı bunlar.Mal beyanında bulunmamız gerekiyormuş ama bizim elimize geç ulaştığı için mal beyanındada bulunamadık.Şuan ne yapacağımızı bilmez durumdayız ağabeyimin üzerine bir araç var ve bu kredi ile alındığı için rehinli.
Bu araca el konulabilirmi.
Eve haciz gelirmi gelirse nasıl davranılmalı.
Bir menfi davasından bahsediliyor böyle bir dava açsak yararımıza olurmu.
Evraklar bize geç ulaştığı ve mal beyanında bulunma zamanını geçirdiğimiz için itiraz davası açabilirmiyiz.

İlgilenir ve bize bir yol gösterirseniz çok sevinirim. Saygılarımla...

Alıntı:

---

alperenn54 rumuzlu üyeden alıntı

Verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim.Sitenin bu çalışmalarının da genişleyerek sürmesini temenni ederim.Hepinizden Allah razı olsun

---

sayın alperen bende böyle bir durum la karşılaşrım ve icraya parayı yatırmak zorunda kaldım hala bu ticarikredileri araştırıyorum kazanma şansım doğarsa bir yıla kadar istirdat davası açma hakkım var ama kime gitsem ticARİ KREDİ LERDE BÖYLE BİR ŞEYİN OLDUĞUNU SÖYLÜYOR siz ne yaptınız bu konuyla ilgili sizinle irtibata geçmek isterim telefonumu bırakacam benimle irtibata geçerseniz sevinirim 5464663060--5365487339

Sayın ihpus; Şimdilik kefil olduğm kredi borçlusu kredilerini ödüyor.Ben onun için mahkemeye muracaat etmedim.Sitede avukatlarımızın da söylediği gibi çekilmiş olan krediden kurtulma şansımız yok.Fakat yeni kredilerden kurtulmak için noterden dilekçe yazmamız gerekiyormuş.Yada dilekçemizi bankanın işleme koyması gerekiyormuş.
Olay bu kadar korkunç boyutta fakat teselli olunması gereken bir şey varki o da şu;
Nasıl ki kefalet sahibi borçlunun borçlarından sorumlu ise alacaklarından da aynı şekilde pay sahibi.Yani borçlunun borcunu bizler ödedikden sonra onun banka elindeki ipotekli mülk yada diğer kıymetli şeyler bizim olabiliyor.Bence siz banka ile irtibata geçip ipotek altında olan mülkü ödemeniz karşılığı almaya bakın.

merhabalar,

durumu detaylı ve maddeler halınde anlatacagım..

bır ortak ıle sırket kurulusu yapmıstık.. 2007 nın ocak ayında ben noter kanalı ıle 2007 mart ayında hısselerımı devrettım . resmı gazetede 9 aya yayınlandı .. fakat 2007 nın 6. ayında ortagım yenı resmı gazete cıkmadı tıcarı hesap acıcam dıyerekten bana banka sozlesmesı getırdı. meger bu 20 bin limitli kredili ticari hesap sozlesmesi imiş .ve boştu imzaladıgımda.
bundan sonra eskı ortagım meblagı daha yuksek taksıtlı kredı cekmıs. tabı odemeler olmayınca banka benı aradı kefaletım oldugunu tum borçlardan sorumlu ldugumu soyledı.

sorularım,

1. sirketten ayrılmama ragmen bankanın guncel evrak ısteyıp benım sırket ortagı olmadıgımı sorgulaması gerekmezmıydı.
2. bankalar kredılı tıcarı hesap sozlesmelerını bankada veya dışarıda olacaksa banka yetkılısının neznınde yapması gerekmezmı ?
3. bakadan ısrarla bu ıslemı yapan memurun kımlık bılgısını ıstıyorum yuzlesmek ıcın cunku bankaya ne adım attım ne de o bankanın bır gorevlısı ıle tanıstım. onlarda ısrarla uyduruk bahanelerle ısım vermıyorlar.
4.eskı ortagım bu sozlesmeyı dısarıda ımzalattıgına bana sahıtlık ederse bankaya yaptırırım olabılırmı ? bankayla hıc bı sekılde gorusmedıgımı nasıl ıspt edebılırım ? kredılı hesab acan memuru bulmam bısey degıstırırmı ? kamera kayıtları varmıdır?
5. banka ısrarla eskı ortagımı bankaya gelmesı ve kredıyı yenıden yapılandırmak ıcın baskı yapıyor bu durumda benım kefaletımden de kurtulacagım soylenıyor.
6. su durumda bu sorumluluktan kurtulmak ıcın ızlemem gereken yol nedır ?.

ılave sorulanız olursa cevaplayabılırım. ılgınız ıcın sımdıden teşekkurler..

Alıntı:

---

bestofwesd rumuzlu üyeden alıntı

merhabalar,

durumu detaylı ve maddeler halınde anlatacagım..

bır ortak ıle sırket kurulusu yapmıstık.. 2007 nın ocak ayında ben noter kanalı ıle 2007 mart ayında hısselerımı devrettım . resmı gazetede 9 aya yayınlandı .. fakat 2007 nın 6. ayında ortagım yenı resmı gazete cıkmadı tıcarı hesap acıcam dıyerekten bana banka sozlesmesı getırdı. meger bu 20 bin limitli kredili ticari hesap sozlesmesi imiş .ve boştu imzaladıgımda.
bundan sonra eskı ortagım meblagı daha yuksek taksıtlı kredı cekmıs. tabı odemeler olmayınca banka benı aradı kefaletım oldugunu tum borçlardan sorumlu ldugumu soyledı.

sorularım,

1. sirketten ayrılmama ragmen bankanın guncel evrak ısteyıp benım sırket ortagı olmadıgımı sorgulaması gerekmezmıydı.
2. bankalar kredılı tıcarı hesap sozlesmelerını bankada veya dışarıda olacaksa banka yetkılısının neznınde yapması gerekmezmı ?
3. bakadan ısrarla bu ıslemı yapan memurun kımlık bılgısını ıstıyorum yuzlesmek ıcın cunku bankaya ne adım attım ne de o bankanın bır gorevlısı ıle tanıstım. onlarda ısrarla uyduruk bahanelerle ısım vermıyorlar.
4.eskı ortagım bu sozlesmeyı dısarıda ımzalattıgına bana sahıtlık ederse bankaya yaptırırım olabılırmı ? bankayla hıc bı sekılde gorusmedıgımı nasıl ıspt edebılırım ? kredılı hesab acan memuru bulmam bısey degıstırırmı ? kamera kayıtları varmıdır?
5. banka ısrarla eskı ortagımı bankaya gelmesı ve kredıyı yenıden yapılandırmak ıcın baskı yapıyor bu durumda benım kefaletımden de kurtulacagım soylenıyor.
6. su durumda bu sorumluluktan kurtulmak ıcın ızlemem gereken yol nedır ?.

ılave sorulanız olursa cevaplayabılırım. ılgınız ıcın sımdıden teşekkurler..

---

Öncelikle bu tip durumlarda tanıkla ispat yasağı vardır. Onu belirtmek isterim. Yani, değeri belli bir miktarı geçen uyuşmazlıkları ancak senetle ispat edebilirsiniz. yapılandırma olsa bile kefaletten kurtulma diye birşey yok. Ayrıca bence burada kefalet de yok. Çünkü siz ticari kredi sözleşmesini dediğinize göre borçlu sıfatıyla imzalamışsınız. Eğer kefil sıfatıyla imzalamış olsaydınız bu sözleşmenin kefaletle ilgili kısmında olurdu ki o zaman imza atarken kefil olarak imza attığınızı görürdünüz. taksitli krediyi daha sonra çekmiş dediniz. bunun tarihi de önemli. Çünkü; eğer genel kredi sözleşmesini borçlu sıfatıyla imzaladıysanız, ilanın sicil gazetesinde yayınlandığı tarihten sonraki borçlardan sorumlu olmazsınız. Yok eğer, kefil olarak imzaladıysanız kefalet nedeniyle sorumlu olursunuz. Bence buna bakmak lazım, kefil mi idiniz borçlu mu? kefil kısmına imza attıysanız imza atarken buranın kefalet kısmı olduğuna bakmamış olmanız da sizin kabahatiniz bence. ayrıca neye imza attığınızda önemli. bu ticari hesap sözleşmesimi yoksa genel kredi sözleşmesi mi? eğer sadece ticari hesap sözleşmesi ise, buna atılan imza, sonradan kullanılan taksitli krediyi kapsamaz. Ondan sorumlu olmazsınız. Ama genel kredi sözleşmesi ise her iki borçtan da sorumlu olursunuz.

İcra-İflas Kanunu md.76 şöyle diyor "Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez." Demek ki süresi geçse de mal beyanında bulunabilirsiniz. kefaletten vazgeme bankanın kabulüne bağlı bir durumdur. ayrıca vazgeçme anından sonraki krediler için hüküm ifade eder. sanırım aracınız için kullanılan krediyi ağabeyiniz kullandı. bu durumda kefil olunan krediler için banka takip başlatınca mecburen araç üzerine haciz konacaktır. araç satılabilir, satıştan önce rehinli alacaklının alacağı ödenir. Ama size kefaletten dolayı takip başlatan banka aracın satışını istemezse birşey olmayacaktır. Yoksa araç kredisinin taksitlerini düzenli ödüyor iseniz kredi kullandığınız banka size karşı takip açmayacaktır. Ancak dediğim gibi kefalet nedeniyle size icra takibi başlatan banka aracın satışını isterse durum değişir. Bu durumda bence kefalet nedeniyle size takip açan bankaya durumu anlatmalısınız. Araç üzerinde zaten başka bir bankanın rehin hakkı olduğunu anlatmalısınız. Tabii ki kullandığınız araç kredisinin tüketici kredisi mi, ticari kredi mi olduğu da önemli. Bu tip durumlarda en doğru yol asıl borçlu ve bankanın borç yapılandırması yapmasıdır. Yoksa işler karışır. Bence asıl borçluyu ve bankayı masaya oturtun. Ve birde asıl borçlu kredi için teminat olarak kefaletten başka ipotek, araç rehni vermiş mi? bunu da araştırın. Müteselsil kefil olduğunuz için durumunuz biraz zor doğrusu. tabi kredi kullanana rücu imkanınız da var. saygılar.

merhaba, oncelıkle teşekkurer cevabınız ıcın.

ben bu belgeyı bosken ımzaladım yanı arkadasım tıcarı hesap acıyorum onun belgelerı dedı. meger bu 20 bın lımıtlı kredılı tıcarı hesapmıs. ben de kefıl olarak ımzalamısım. aynı zamanda şirket ortagı vasvıyla.
degınmek ıstedıgım dıger konu banka memurunun kredı sozlesmesını kefıe ımzalattırmak uzere musterısıne vermesı normal bısıymı ? ımzalar memurun gozu onunde atılması şart degılmı ? ımza atana sorumlu oldugu şeylerı memurun ızah etmesı şart degılmı ? bu konuda memura bır yaptırırım soz konus olabılırmı ? cunku ben o bankaya ne adım attım nede bır banka çalısanı ıe muhatap oldum. teşekkurlr..

Alıntı:

---

Altan Fahri Gülerci rumuzlu üyeden alıntı

Öncelikle bu tip durumlarda tanıkla ispat yasağı vardır. Onu belirtmek isterim. Yani, değeri belli bir miktarı geçen uyuşmazlıkları ancak senetle ispat edebilirsiniz. yapılandırma olsa bile kefaletten kurtulma diye birşey yok. Ayrıca bence burada kefalet de yok. Çünkü siz ticari kredi sözleşmesini dediğinize göre borçlu sıfatıyla imzalamışsınız. Eğer kefil sıfatıyla imzalamış olsaydınız bu sözleşmenin kefaletle ilgili kısmında olurdu ki o zaman imza atarken kefil olarak imza attığınızı görürdünüz. taksitli krediyi daha sonra çekmiş dediniz. bunun tarihi de önemli. Çünkü; eğer genel kredi sözleşmesini borçlu sıfatıyla imzaladıysanız, ilanın sicil gazetesinde yayınlandığı tarihten sonraki borçlardan sorumlu olmazsınız. Yok eğer, kefil olarak imzaladıysanız kefalet nedeniyle sorumlu olursunuz. Bence buna bakmak lazım, kefil mi idiniz borçlu mu? kefil kısmına imza attıysanız imza atarken buranın kefalet kısmı olduğuna bakmamış olmanız da sizin kabahatiniz bence. ayrıca neye imza attığınızda önemli. bu ticari hesap sözleşmesimi yoksa genel kredi sözleşmesi mi? eğer sadece ticari hesap sözleşmesi ise, buna atılan imza, sonradan kullanılan taksitli krediyi kapsamaz. Ondan sorumlu olmazsınız. Ama genel kredi sözleşmesi ise her iki borçtan da sorumlu olursunuz.

---

merhaba, oncelıkle teşekkurer cevabınız ıcın.

ben bu belgeyı bosken ımzaladım yanı arkadasım tıcarı hesap acıyorum onun belgelerı dedı. meger bu 20 bın lımıtlı kredılı tıcarı hesapmıs. ben de kefıl olarak ımzalamısım. aynı zamanda şirket ortagı vasvıyla.
degınmek ıstedıgım dıger konu banka memurunun kredı sozlesmesını kefıe ımzalattırmak uzere musterısıne vermesı normal bısıymı ? ımzalar memurun gozu onunde atılması şart degılmı ? ımza atana sorumlu oldugu şeylerı memurun ızah etmesı şart degılmı ? bu konuda memura bır yaptırırım soz konus olabılırmı ? cunku ben o bankaya ne adım attım nede bır banka çalısanı ıe muhatap oldum. teşekkurlr..

Benim yazdığım hususları tekrar bir okuyup belgeleri incelemenizde fayda var. Elbetteki bu imzaların huzurda atılması gerekir. Bu takdirde size ilgili bankanın genel müdürlüğü ya da teftiş kurulu başkanlığına bir dilekçe ile başvurarak konunun incelenmesi talebinde bulunmanızı öneririm. Banka lüzum görürse konuyla ilgili müfettiş görevlendirecek ve eğer personelin bir suistimali varsa gereken müeyyideyi uygulayacaktır. Ama banka müfettişleri bu tip durumlarda genellikle banka lehine hareket ederler. Zira ortada bir kefalet imzası var ve bu banka lehine. Yine de bir dilekçe verin.

Merhaba. Benim sorum da kefillikten kurtulma
3 Yıl önce bir ticari araca kefil oldum. Banka kurumsal kredi vermiş. Arkadaş borcunun tamamını ödedi. Şu anda bankaya bir borcu bulunmamakta. Bundan sonra alacağı kredilerle ilgili eski kefilliğimin devam etmesini istemiyorum. Bankaya bir dilekçe ile başvurmam yeterli olurmu. Noterden ihbarname çekmem şartmı. Ayrıca arkadaşın şu anda maddi durumu iyi değil. Başka bankaya kredi kartı borcu var, karalistede adı var. Ancak diğer bankalardaki işlemleri ile ilgili kefil değilim. Kefil olduğum bankaya borcu yok. Bunların tamamını bankaya bir dilekçe ile bildirdim ve kredi verilmemesini, kredi verilse bile kefil olmak istemediğimi bildirdim. Verdiğim dilekçe neden yeterli olmasın. Bu konuda yardımlarınızı bekliyorum.

Ticari kefaletle ilgili bir sorunum var yardımcı olursanız çok sevinirim.Babamın baskısıyla birine kefil oldum.10000tl ye kefil oldum.hatta bankadan 15000 talep ettik ama vergi levhamdaki tutar düşük olduğundan kabul etmediler.birkaç yere imza attım ve parayı aldık.birkaç ay sonra 110000tllik bir senet fotokopisi gönderdi banka ve altında imzam vardı.kefil olduğum kişi mail orderdan müşterilerinin kredi kartından para çekmiş, kısacası dolandırıcılık yapmış.bankanın bundan haberi olduğu halde bir uyarıda bulunmamış. bu borcu müşterilerin şikayeti üzerine banka ödemiş. daha sonra ben kefil olduğum için imzaladığım kağıtların arasında boş kağıdı senet olarak düzenlemişler ve bu borcu benim ödememi istiyorlar. bana 15000 lirayı vermeyi uygun görmeyen banka bu şekilde karşıma senet çıkarıyor.şu anda çok zor durumdayım ne yapacağımı hiç bilmiyorum yardımcı olursanız çok sevinirim.

Merhabalar bende aynı konulardan muzdarip biriyim.Eşim ve arkadaşı tanıdık bir esnafa kefil olmuş malum borç ödenmemiş ve icra takibi başlatıldı.toplam 3 kefilden oluşuyor.Avukatla yapılan görüşmede eşim ve arkadaşına maaşınıza haciz uygulatmam taki siz kendiniz aylık taksitlaer halinde öderseniz demiş...tabi yapacak bir şey yok kabul etmişler 5 aydır ödeme yapıyoruz.Fakat diğer 3 .kefile (bu kişi hali vakti yerinde paralı bir esnaf )ise hiç bir şekilde işlem yapılmamış ödeme yaptırımı uygulanmamış...kredi veren kurum ise avukata söylememizi istedi.avukat aynı zamanda baro başkanı olduğu için dikkate bile almadı bizi ve aynı zamanda 3.kefilin avukatlığını yapıp davalarına bakıyormuş.Burada bir kayırma söz konusu biz bu durumda 2 taraflı mağdur sayılmazmıyız...3.kefile işlem yapılmamasından dolayı alacaklı ve vekiline dava açabilirmiyim...açarsam ne gibi sonuç elde ederim..Nazik cevabınız için teşekkürler.