Yanlış Ameliyat

Printable View

23-09-2007, 15:30:26
dilacemre

Yanlış Ameliyat

Yaklaşık 1 ay önce burun ameliyatı oldum.Ameliyat nedeni, burun kemiğindeki çökme sebebiyle solunum problemi yaşamam ve kısa olan burumdaki şekil bozukluğunun düzeltilmesi idi.

Doktorlar tarafından bana; kaburgamdan alınacak kıkırdakla burun kemiğinin kaldırılacağı ve kısa olan burnumun uzatılacağı söylenmişti.

4 ay sonra ameliyat tarihinde hastaneye yattım ve ameliyattım yapıldı.
Ancak ameliyat sonrası ; ameliyatı yapan doktorlarla muayenemi yapan doktorların farklı olduğunu bu nedenle de aralarında iletişim eksikliği olduğunu öğrendim.

Bana;" kaburgadan kıkırdak alınarak burnunu yapacaktık ama bunun için gerekli belgeyi imzalatmayı unutmuşuz.Bu yüzden bunu yapamadık" dediler.

Burnumu ellerinden geldiği kadarıyla toparlamaya çalıştıklarını ancak sağlam olmadığını, bir süre sonra eski haline döneceğini ve 2. kez ameliyat edeceklerini söylediler.

Maddi yönden bir zararım yok.(Devlet ödüyor) ancak çok gereksiz bir ameliyat geçirdim. Çok acı ve sıkıntı çektim. Daha da önemlisi problemimi çözecek ameliyat için yaklaşık bir yıl beklemem gerekecek.

Bu durumda dava açmak için geçerli bir sebep var mıdır? Bilgi verirseniz sevinirim.
23-09-2007, 16:04:23
sbnm86

Re: Yanlış Ameliyat

Alıntı:

dilacemre rumuzlu üyeden alıntı

Yaklaşık 1 ay önce burun ameliyatı oldum.Ameliyat nedeni, burun kemiğindeki çökme sebebiyle solunum problemi yaşamam ve kısa olan burumdaki şekil bozukluğunun düzeltilmesi idi.

Doktorlar tarafından bana; kaburgamdan alınacak kıkırdakla burun kemiğinin kaldırılacağı ve kısa olan burnumun uzatılacağı söylenmişti.

4 ay sonra ameliyat tarihinde hastaneye yattım ve ameliyattım yapıldı.
Ancak ameliyat sonrası ; ameliyatı yapan doktorlarla muayenemi yapan doktorların farklı olduğunu bu nedenle de aralarında iletişim eksikliği olduğunu öğrendim.

Bana;" kaburgadan kıkırdak alınarak burnunu yapacaktık ama bunun için gerekli belgeyi imzalatmayı unutmuşuz.Bu yüzden bunu yapamadık" dediler.

Burnumu ellerinden geldiği kadarıyla toparlamaya çalıştıklarını ancak sağlam olmadığını, bir süre sonra eski haline döneceğini ve 2. kez ameliyat edeceklerini söylediler.

Maddi yönden bir zararım yok.(Devlet ödüyor) ancak çok gereksiz bir ameliyat geçirdim. Çok acı ve sıkıntı çektim. Daha da önemlisi problemimi çözecek ameliyat için yaklaşık bir yıl beklemem gerekecek.

Bu durumda dava açmak için geçerli bir sebep var mıdır? Bilgi verirseniz sevinirim.

vücuda müdahalede ilgilinin rızası ceza sorumluluğunu kaldırır ancak yetkileri dışında birtakım davranışları ihmalkarlıkları var ise dava etmeniz mümkün olacaktır
23-09-2007, 16:09:19
Fatih Birtek

Re: Yanlış Ameliyat

somut olay itibariyle aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi söz konusudur. bu ise bir hekim hatası ( malpraktice ) olarak kabul edilmektedir. bu sebeple eğer özel hastane ise borca aykırılık ( eksik ifa ) nedeniyle manevi tazminat davası açabilir siniz.
devlek kurumunda yapılmış ise, hizmet kusururna dayanarak yanlışlığı öğrenmenizden itibaren 1 yıl içinde tam yargı davası ile manevi tazminat talep edebilirsiniz.
23-09-2007, 17:22:22
dilacemre

Re: Yanlış Ameliyat

teşekkürler cevabınız için. Tazminat davasını ne kadara kadar açabilirim?
28-09-2007, 19:35:53
otobosch

Re: Yanlış Ameliyat

Alıntı:

dilacemre rumuzlu üyeden alıntı

Yaklaşık 1 ay önce burun ameliyatı oldum.Ameliyat nedeni, burun kemiğindeki çökme sebebiyle solunum problemi yaşamam ve kısa olan burumdaki şekil bozukluğunun düzeltilmesi idi.

Doktorlar tarafından bana; kaburgamdan alınacak kıkırdakla burun kemiğinin kaldırılacağı ve kısa olan burnumun uzatılacağı söylenmişti.

4 ay sonra ameliyat tarihinde hastaneye yattım ve ameliyattım yapıldı.
Ancak ameliyat sonrası ; ameliyatı yapan doktorlarla muayenemi yapan doktorların farklı olduğunu bu nedenle de aralarında iletişim eksikliği olduğunu öğrendim.

Bana;" kaburgadan kıkırdak alınarak burnunu yapacaktık ama bunun için gerekli belgeyi imzalatmayı unutmuşuz.Bu yüzden bunu yapamadık" dediler.

Burnumu ellerinden geldiği kadarıyla toparlamaya çalıştıklarını ancak sağlam olmadığını, bir süre sonra eski haline döneceğini ve 2. kez ameliyat edeceklerini söylediler.

Maddi yönden bir zararım yok.(Devlet ödüyor) ancak çok gereksiz bir ameliyat geçirdim. Çok acı ve sıkıntı çektim. Daha da önemlisi problemimi çözecek ameliyat için yaklaşık bir yıl beklemem gerekecek.

Bu durumda dava açmak için geçerli bir sebep var mıdır? Bilgi verirseniz sevinirim.

Allah yardımcınız olsun
29-09-2007, 01:36:40
abdullahyasar

Adalet Ariyorum....acİl Yardim

11.02.2006 tarihinde ... devlet hastanesinde bir bebeğimiz dünyaya geldi.Bebeğimiz dünyaya gelmeden önce İlçemizde tabeledeki ismi Kadın Doğum Kliniği şeklinde lanse edilen, bu kliniğin ortaklarından biri olan ve aynı zamanda devlet hastanesinde de görev yapan bir kadın doğum uzmanına, Sevgilimi eşimi belirli aralıklarla ve belli bir ücret ödeyerek muayeneye götürüyordum.Hekim her gidişimizde yapmış olduğu kontroller sonucu bebekte her hangi bir problemin olmadığını gayet sağlıklı bir erkek çocuğu olduğunu İFADE ederek bizi sevindiriyordu.

Lakin 11.02.2006 tarihinde bebeğimiz dünyaya KARIN İÇ ORGANLARI dışarda bir şekilde dünyaya her bebek gibi ağlayarak geldi.Bu BENİM ve AİLEM için tek kelimeyle bir YIKIMDI...

Bebeğimizin bu şekilde dünyaya gelmesi üzerine bebeğimizi İzmir Dr.Behçet UZ Hastanesine sevk ettiler...Burada bebeğimize konulan ÖN TANI-TANI-FİZİKİ MUANE-TEŞHİS gayet açık ve netti....Bebeğimiz GASTRŞİSİZ hastasıydı..(Karın Ön Duvar defekti)

Bebeğimiz burada 3 Cerrahi operasyon geçirerek 63 günlük YAŞAM SERÜVENİ sonucunda KISMENDE olsa sağlığına kavuştu...

Sözde duyarlı bir baba olarak , yaptığım araştırmalar sonucu bu hastalığın ANNE KARNINDA TESPİTİNİN mümkün olduğunu öğrendikten sonra ,

Eşimin doktoru olan zatı , DİKKATİNİZİ ÇEKEREK İFADE EDİYORUM...Başta Başbakanlık olmak üzere , sağlık bakanlığı , il sağlık müdürlüğü , Valilik , tabipler odasına GÜYA adalet için şikayet hakkımı kullandım...

Sonuç itibariyle bütün yapmış olduğum bu şikayetler İLÇE SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞINA havale edildi. Sağlık Grup Başkanlığı da, hekim hastayı MESAİ saatleri dışında kendi özel muayenesinde baktığı için dosyayı Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirdi...

Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık dosyası açarak bebeğimizi İstanbul ADLİ TIP KURUMUNA gönderdi..ve Gelen ADLİ TIP RAPORU üzerine savcılık hazırlık dosyasına TAKİPSİZLİK kararı verdi…

Gelen adli tıp raporunda kısaca...bu GASTROŞİSİZ hastalığının anne karnında TESPİTİNİN MÜMKÜN OLDUĞUNU , HEKİMİN HASTALIĞI TESPİT ETMEYEŞİNİN BİR EKSİKLİK OLDUĞUNU , Tespiti durumunda da gebelik takibini değiştirmeyeceğini , sonlandırılamayacağını ve hekimin hastalığın oluşumunda bir katkısı olmadığını ifade ediyordu...

Şimdi bu mu ADALET...

Hekimi bu hastalığı anne karnında tespiti mümkün olduğu halde TESPİT edemediği için ŞİKAYET etmiştim zaten ..Tespit etmiş olsaydı Eşimin ve bebeğimin hayatını riske sokmadan TAM DONANIMLI bir hastaneye götürür, gerekli önlemleri yapardım..Tabiki hastalığın oluşumunda hekimin katkısı yoktur olamazda zaten...

Verilen bu; TAKİPSİZLİK kararına AĞIR CEZA MAHKEMESİNE itirazda bulundum.Ve Ağır Ceza Mahkemesi verilen bu kararı onadı.

ADALET ARAMAK NE KADAR ZORMUŞ....

Bunun üzerine bu kez AHİM gitmeden önce Bu kezde SAĞLIK BAKANLIĞI TEFTİŞ KURULUNA şikayette bulundum.Şikayetim üzerine Bakanlık Müfettiş görevlendirdi.Sonuç itibariyle Teftiş Kurulunun almış olduğu karar şu...
Manisa İli......Devlet Hastanesinde görevli Kadın Doğum Uzmanı................. hakkında Bakanlığa yolladığınız dilekçenizdeki İDDİA konularında Bakanlığımızın Müfettişince gerekli inceleme yapılmış olup düzenlenen raporlar bakanlık Makamının .....sayılı onayı ile muameleye konularak gereği yapılmak üzere İnceleme Raporu Bakanlığımızın Personel Genel Müdürlüğüne , Suç Duyurusu Raporu ise Türk Tabipler Birliğine gönderilmiştir.....Bilgilerinize rica olunur.

Sizden ÖNEMLE RİCE EDİYORUM ...Bu aşamadan sonra NE YAPABİLİRİM........AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE gitmeme gerek var mı.Maddi imkanlarım kısıtlı olduğu için kendi çabamla bir şeyler yapıyorum.

BU DAVA ARTIK BENİM YAŞAM MÜCADELEM OLDU...BİZ BU ACIYI;YAŞADIK ve YAŞIYORUZ...BAŞKA İNSANLAR YAŞAMASIN ve MAĞDUR OLMASIN.....
Saygılarımla

BİR BEBEĞİN YAŞAM SERÜVENİ ve ONURLU HUKUK MÜCADELESİ..
14-08-2008, 19:24:29
avcanerx

Re: Adalet Ariyorum....acİl Yardim

Alıntı:

abdullahyasar rumuzlu üyeden alıntı

11.02.2006 tarihinde ... devlet hastanesinde bir bebeğimiz dünyaya geldi.Bebeğimiz dünyaya gelmeden önce İlçemizde tabeledeki ismi Kadın Doğum Kliniği şeklinde lanse edilen, bu kliniğin ortaklarından biri olan ve aynı zamanda devlet hastanesinde de görev yapan bir kadın doğum uzmanına, Sevgilimi eşimi belirli aralıklarla ve belli bir ücret ödeyerek muayeneye götürüyordum.Hekim her gidişimizde yapmış olduğu kontroller sonucu bebekte her hangi bir problemin olmadığını gayet sağlıklı bir erkek çocuğu olduğunu İFADE ederek bizi sevindiriyordu.

Lakin 11.02.2006 tarihinde bebeğimiz dünyaya KARIN İÇ ORGANLARI dışarda bir şekilde dünyaya her bebek gibi ağlayarak geldi.Bu BENİM ve AİLEM için tek kelimeyle bir YIKIMDI...

Bebeğimizin bu şekilde dünyaya gelmesi üzerine bebeğimizi İzmir Dr.Behçet UZ Hastanesine sevk ettiler...Burada bebeğimize konulan ÖN TANI-TANI-FİZİKİ MUANE-TEŞHİS gayet açık ve netti....Bebeğimiz GASTRŞİSİZ hastasıydı..(Karın Ön Duvar defekti)

Bebeğimiz burada 3 Cerrahi operasyon geçirerek 63 günlük YAŞAM SERÜVENİ sonucunda KISMENDE olsa sağlığına kavuştu...

Sözde duyarlı bir baba olarak , yaptığım araştırmalar sonucu bu hastalığın ANNE KARNINDA TESPİTİNİN mümkün olduğunu öğrendikten sonra ,

Eşimin doktoru olan zatı , DİKKATİNİZİ ÇEKEREK İFADE EDİYORUM...Başta Başbakanlık olmak üzere , sağlık bakanlığı , il sağlık müdürlüğü , Valilik , tabipler odasına GÜYA adalet için şikayet hakkımı kullandım...

Sonuç itibariyle bütün yapmış olduğum bu şikayetler İLÇE SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞINA havale edildi. Sağlık Grup Başkanlığı da, hekim hastayı MESAİ saatleri dışında kendi özel muayenesinde baktığı için dosyayı Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirdi...

Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık dosyası açarak bebeğimizi İstanbul ADLİ TIP KURUMUNA gönderdi..ve Gelen ADLİ TIP RAPORU üzerine savcılık hazırlık dosyasına TAKİPSİZLİK kararı verdi…

Gelen adli tıp raporunda kısaca...bu GASTROŞİSİZ hastalığının anne karnında TESPİTİNİN MÜMKÜN OLDUĞUNU , HEKİMİN HASTALIĞI TESPİT ETMEYEŞİNİN BİR EKSİKLİK OLDUĞUNU , Tespiti durumunda da gebelik takibini değiştirmeyeceğini , sonlandırılamayacağını ve hekimin hastalığın oluşumunda bir katkısı olmadığını ifade ediyordu...

Şimdi bu mu ADALET...

Hekimi bu hastalığı anne karnında tespiti mümkün olduğu halde TESPİT edemediği için ŞİKAYET etmiştim zaten ..Tespit etmiş olsaydı Eşimin ve bebeğimin hayatını riske sokmadan TAM DONANIMLI bir hastaneye götürür, gerekli önlemleri yapardım..Tabiki hastalığın oluşumunda hekimin katkısı yoktur olamazda zaten...

Verilen bu; TAKİPSİZLİK kararına AĞIR CEZA MAHKEMESİNE itirazda bulundum.Ve Ağır Ceza Mahkemesi verilen bu kararı onadı.

ADALET ARAMAK NE KADAR ZORMUŞ....

Bunun üzerine bu kez AHİM gitmeden önce Bu kezde SAĞLIK BAKANLIĞI TEFTİŞ KURULUNA şikayette bulundum.Şikayetim üzerine Bakanlık Müfettiş görevlendirdi.Sonuç itibariyle Teftiş Kurulunun almış olduğu karar şu...
Manisa İli......Devlet Hastanesinde görevli Kadın Doğum Uzmanı................. hakkında Bakanlığa yolladığınız dilekçenizdeki İDDİA konularında Bakanlığımızın Müfettişince gerekli inceleme yapılmış olup düzenlenen raporlar bakanlık Makamının .....sayılı onayı ile muameleye konularak gereği yapılmak üzere İnceleme Raporu Bakanlığımızın Personel Genel Müdürlüğüne , Suç Duyurusu Raporu ise Türk Tabipler Birliğine gönderilmiştir.....Bilgilerinize rica olunur.

Sizden ÖNEMLE RİCE EDİYORUM ...Bu aşamadan sonra NE YAPABİLİRİM........AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE gitmeme gerek var mı.Maddi imkanlarım kısıtlı olduğu için kendi çabamla bir şeyler yapıyorum.

BU DAVA ARTIK BENİM YAŞAM MÜCADELEM OLDU...BİZ BU ACIYI;YAŞADIK ve YAŞIYORUZ...BAŞKA İNSANLAR YAŞAMASIN ve MAĞDUR OLMASIN.....
Saygılarımla

BİR BEBEĞİN YAŞAM SERÜVENİ ve ONURLU HUKUK MÜCADELESİ..

Yasadiklariniza uzuldum.
Mucadelenizde cok haklisiniz, ve sizi destekliyorum.
Ama keske adaleti bi forum 'da degil de, bir avukatin yardimini alarak, Mahkeme'de arasaydiniz!
Bahsettiginiz hic bir surecte hic bir Mahkeme yok !
Adalet ariyorum diyorsunuz, ama mahkemeye gitmiyorsunuz!
Sizce bu bir eksiklik-yanlis degil mi?
Yanlis yerde arayinca, nasil bulacaksiniz ki?
15-08-2008, 14:01:21
okur123

Re: Yanlış Ameliyat

Öncelikle durumunuza çok üzüldüm.
Teftiş kurulu gerekli incelemelerini yapmış olduğu anlaşılıyor yine sizin ifadelerinizden çıkardığım teftiş kurulunun doktoru hem tıbbi açıdan hemde idari açıdan kusurlu bulduğudur.Ancak çok kez idari cezalar bireyleri tatmin edemeyebilir. olayınızın idari boyutunun tamamlanmış olduğunu düşünmekteyim.Adli boyutu ile ilgili olarak yorum yapamacağım.Müffetiş raporunun sizin için iyi bir delil olacağını düşünüyorum.
25-09-2008, 01:23:15
abdullahyasar

Re: Adalet Ariyorum....acİl Yardim

Alıntı:

avcanerx rumuzlu üyeden alıntı

Yasadiklariniza uzuldum.
Mucadelenizde cok haklisiniz, ve sizi destekliyorum.
Ama keske adaleti bi forum 'da degil de, bir avukatin yardimini alarak, Mahkeme'de arasaydiniz!
Bahsettiginiz hic bir surecte hic bir Mahkeme yok !
Adalet ariyorum diyorsunuz, ama mahkemeye gitmiyorsunuz!
Sizce bu bir eksiklik-yanlis degil mi?
Yanlis yerde arayinca, nasil bulacaksiniz ki?

...ilgi ve alakanıza teşekkür eder.Kısaca sorularınıza cevap vereyim..

_Adaleti FORUM'da değil , belki bu ve buna benzer vakaa yaşamış kişi veya kişiler varsa tecrübelerinden yararlanmak için konuyu buraya aksettim....

_İdari açıdan Cumhuriyet Savcılığı konuya takipsizlik kararı vermiş ve bizde bunu istinaden AVUKATLAR nezdinde bir üst mahkeme olan İZMİR AĞIR CEZA MAHKEME'sine İTİRAZ'da bulunmuş olup, verilen takipsizlik kararı ONAYLANMIŞ olduğundan...HANGİ mahkeme..?

_Kısacası İDARİ olarak bütün yollarımız KAPANMIŞTIR. (Tazminat DAVA'sı hariç)

Saygılar...
25-09-2008, 02:22:09
abdullahyasar

Re: Yanlış Ameliyat

Alıntı:

okur123 rumuzlu üyeden alıntı

Öncelikle durumunuza çok üzüldüm.
Teftiş kurulu gerekli incelemelerini yapmış olduğu anlaşılıyor yine sizin ifadelerinizden çıkardığım teftiş kurulunun doktoru hem tıbbi açıdan hemde idari açıdan kusurlu bulduğudur.Ancak çok kez idari cezalar bireyleri tatmin edemeyebilir. olayınızın idari boyutunun tamamlanmış olduğunu düşünmekteyim.Adli boyutu ile ilgili olarak yorum yapamacağım.Müffetiş raporunun sizin için iyi bir delil olacağını düşünüyorum.

Alakanız için teşekkür ederim....

Gelelim Teftiş Kurulu Başkanlığının görevlendirmiş olduğu BAŞ MÜFETTİŞİN hazırlamış olduğu ve SAĞLIK BAKANLIĞINA sunmuş olduğu RAPORA...

_BİLGİ EDİNME KANUNU olduğu halde ,Kanuni olarak hakkım olan bu rapora ulaşmam ve elde etmem bile ZOR oldu..Zor oldu dedim ,Çünkü tam ÜÇ kez müracaat ettik...

_BİLİRKİŞİ RAPORU KISACA..

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği ..Konusunda uzman İKİ HEKİM..

''Karın Ön Duvar Defektlerinin tanısında,ultrasonografik incelemenin oldukça önemli bir yer tuttuğunu ,özellikle gebeliğin 14.haftasından sonra ultrasonografi ile bu defektlerin saptanabirliğinin %80'ler seviyesinde olduğunu.
Diğer bir tanı yönteminin ise amniosentez yapılarak,amnion sıvısında alfa fetoprotein ve asetilkolinesteraz bakılması olduğunu,bu yöntemle defektlerin saptanabilrliğinin %90'lar seviyesinde bulunduğunu,

..adı geçen HEKİMİN bebekte mevcut olan gastroşizisi .....tarihlerinde TESPİT ETME olasılığının %80 ihtimalle olduğunu
vs.

SONUÇ...

''......zamanında Gastroşisiz (Karın Ön Duvar defekti) teşhisi koyamayarak ,adı geçen hakkında TÜRK CEZA HUKUKU açısından yapılacak HER HANGİ BİR İŞLEME MAHAL BULUNMADIĞI,''

''Yine Op.Dr..........nun gebelik takiplerini, özel muayenesinde yaptığı, bu nedenle adı geçen hekim hakkında mevcut olan rahatsızlığı, ULTRASONDA %80 oranında TESPİT ETMESİ GEREKTİĞİ HALDE, GÖREMEDİĞİ İÇİN, daha DİKKATLİ olması GEREKTİĞİ YÖNÜNDE idari İŞLEM yapılamıyacağı ''

Şimdi gelde ADALET ARA...Neresi ADALET bunun..

Adli boyutuna yani TAZMİNAT DAVAsına gelince HİÇ İLGİLENMEDİK ve AÇMADIKTA ..derdimiz MADDİYAT değil, sadece ADALET ARAMAK

Bizde YILMAK_YORULMAK asla yok ..MÜCADELE'ye DEVAM..

İlahi ADALET muhakkak bir gün TECELLİ edecektir.Buna EMİNİZ...

Yavrumuza gelince O hala geçirmiş olduğu HASTALIKTAN dolayı SIKINTI çekiyor....

işin ilginç olanı RAPORUN son satırında..'Op.Dr..........hakkında Mesleki açıdan gerekli dikkat ve özeni göstermediği konusu ile ilgili olarak, Türk Tabipler Birliğine SUÇ DUYURU'sunda bulunulmuştur ....

Şahsım olarak Tabipler Odasına ve Türk Tabipler birliğine MÜRACAAT etmiş,sonuç itibariyle TABİPLER BİRLİĞİnden de ACI ama GERÇEK bir netice alamamıştım.
17-11-2008, 11:04:25
abdullahyasar

Re: Yanlış Ameliyat

Hastasını aydınlatmayan doktora ceza

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, hastasını aydınlatmayan doktora verilen 125 bin YTL'lik tazminat kararını onayladı.
Kararın, sadece aydınlatmama gerekçe gösterilerek verilen ilk karar olduğu bildirildi.Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan H., yaptığı açıklamada, hastayı aydınlatma yükümlülüğünün birçok ülkede yıllardır uygulandığını söyledi.

Türkiye'de de aydınlatma yükümlülüğünün yeni olmadığını ifade eden Hakeri, ''1977 tarihli Yargıtay kararı, aydınlatma yükümlülüğünün bulunduğunu gösteriyor. 1977 yılındaki kararda doktor, aydınlatmama dışında bazı kusurlarla da suçlanıyor. Yargıtayın son kararı ise sadece aydınlatmama gerekçe gösterilerek verildiği için önem taşıyor'' dedi.

Prof. Dr. H.i, Yargıtayın Eylül ayında verdiği konuya ilişkin kararıyla ilgili şunları kaydetti: ''Yargıtayın yeni kararına konu olayda, dava ameliyat sonrası ses
kısıklığının oluşması nedeniyle 2003 yılında açılıyor. Gelen bütün bilirkişi raporları hekimin bu konuda bir kusurunun olmadığını söylüyor. Bunun üzerine mahkeme, 2007 yılında, hekim her ne kadar kusurlu değilse de 'Ameliyat yönünde rıza alınmasına rağmen hastanın, ameliyatın yapılması esnasında ve sonrasında meydana gelecek komplikasyonlara ilişkin bilgilendirilmediği, buna ilişkin aydınlatılmış bilgi rızası (onamı) bulunmadığı' gerekçesiyle hekimin tazminat ödemesi gerektiğine hükmediyor. Bu karar Yargıtay tarafından Eylül 2008'de onaylanıyor ve doktor faiziyle birlikte 125 bin YTL tazminat ödeme cezasına mahkum ediliyor. Bu tarihi bir karar. Aynı zamanda Yargıtayın ilk ayrıntılı kararı. Ayrıca, doktorun hastayı bilgilendirdiği yönündeki savunması, Yargıtay tarafından, yazılı bir bilgilendirme olmadığı gerekçesiyle de reddediliyor.''
Tek başına aydınlatmanın da hekimi sorumluluktan kurtaramayacağını bildiren Prof. Dr. H., aydınlatma, rıza, doğru teşhis ve tedavinin birlikte olması gerektiğini vurguladı.Rızası alınan hastanın mutlaka aydınlatılması gerektiğini bildiren Prof. Dr. H., ''Kanunda bununla ilgili bir hüküm yok. Ancak Hasta Hakları
Yönetmeliği'nin 15. maddesinde, hastanın sağlık durumunu, kendisine uygulanacak tıbbi işlemleri, bunların faydaları ve muhtemel sakıncaları, alternatif tıbbi
müdahale usulleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri ve neticeleri konusunda sözlü veya yazılı olarak bilgi istemek hakkına sahip olduğu belirtiliyor'' diye konuştu.

Prof.Dr. H., aydınlatma yükümlülüğünün bizzat tedaviyi üstlenen hekim tarafından yerine getirilmesi ve ispat açısından yazılı olması gerektiğini kaydetti.
18-11-2008, 15:48:12
esince

Re: Yanlış Ameliyat

yukarıdaki yazıda hastasını aydınlatmayan doktora ceza verildiğini okudum yanlış mı okuyorum diye birkez daha okudum ben ve benim gibi birçok insan doktor tarafından mağdur edildiği halde sineye çekmek zorunda kalıyor abdullahyasar gibi hakkını aramak isteyenlerde çektiği eziyetlerle ortada kalıyor.
İstanbul'un en ünlü özel hastanelerinden birinde ünlü bir doçent olan doktorun hamile olduğumda keseyi görememesi ve de tüm ekibini toplayıp onlarında muayene etmesi sonucu hayati tehlike olmadığı halde hayati tehlike var diye
yanlışlıkla dış gebelik ameliyatına alması sonucu bebeğim alınan narkozdan etkilendi ve alınmak zorunda kaldı oysa herhangi uzman olmayan bir doktor bile en az bir hafta bekleyelim diyecekti ve bu hastaneye ameliyat için yüksek meblağda para ödendi ne de olsa ben hasta değil bir müşteriydim daha da acısı doktor denen şahsın pişkin pişkin evet yanlış ameliyat yaptım ne olmuş demesiydi.
dava açmak için avukatla görüştüğümde dava açarak sadece bu doktora bir ihtarname gideceğini onunda yüzünün kızarmayacağını çekmeceye kaldıracağını söyledi ama benim çok yıpranacağımı söyledi ve bende avukata sonuna kadar hak verdim zira bu insan doktordu ve yazık ki canım vatanımızda üç tip insan vardı : doktorlar, zenginler ve fakirler
avukata niye hak verdim biliyor musunuz bir profesörü arkadaşları yanlış ameliyat yapıp ölümüne sebep oluyorlar ve o profesörün işadamı oğlu hala hukuk mücadelesi veriyor ama ortada bir sonuç yok maalesef
27-11-2008, 12:16:08
abdullahyasar

Sağlik Hukukunda Aranan Adalet

BİR ADALET ÖRNEĞİ DAHA...

Konya'da, 2002 yılında 2 yaşındaki Sevgi Ö.'e yanlış anestezi uygulanarak özürlü kalmasından sorumlu tutulan doktor davanın zaman aşımına uğraması nedeniyle ceza almazken, anestezi teknisyeni ile anestezi sorumlusuna verilen cezalar ise para cezasına çevrildi. Tedavi sırasında para istediği iddia edilen doktora, görevini kötüye kullanmak suçundan verilen 10 ay hapis cezası ertelendi.
Yanlış anestezi uygulanarak 2 yaşındaki Sevgi Ö.'ün özürlü kalmasına neden olduğu iddia edilen anestezi uzmanı Rahime O. ve anestezi teknisyeni İlyas D., görevi kötüye kullanarak para istediği iddia edilen doktor İbrahim B.'nin yargılanmasına Yargıtay 5. Dairesi'nin bozma ilanına uyularak Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Duruşmaya tutuksuz sanıklar İbrahim B., anestezi uzmanı Rahime O., anestezi teknisyeni İlyas D. ile müşteki Muammer Ö. ile özürlü kalan kızı Sevgi Ö., ailesi ve taraf avukatları katıldı.
Yargıtay 5. Dairesi'nin yeni maddeler ve uzlaşma yoluna gidilmesi nedeniyle davayı bozduğunu belirten mahkeme heyeti, sanıklardan doktor İbrahim B. hakkında Sevgi Ö.'ün özürlü kalmasına yönelik açılan davanın 5 yılı geçmesi nedeniyle zaman aşımına uğradığını söyledi. Bozma ilanında doktor İbrahim B.'nin rüşvet alma ve görevi kötüye kullanma suçlamalarından yargılanmasının gerektiğine yer verildiğini belirten mahkeme heyeti, duruşmaya başladı. Söz alan Sevgi Ö.'ün babası Muammer Ö., "6 yıldır bu dava sonuçlanmadı, biran önce sonuçlanmasını istiyor ve tüm suçluların cezalandırılmasını talep ediyorum" dedi. Müşteki avukatı da, Sevgi'nin yüzde 100 sakatlanmasına neden olan sanıkların en üst seviyeden cezalandırılmasını talep etti.
Savcı iddianamesinde anestezi uzmanı ve teknisyenin görevlerini ihmal ederek hatalı davrandıkları gerekçesiyle TCK'nin 231. maddesi kapsamında cezalandırılmasını talep ederken, doktorun ise SSK hastanesinde görevliyken görevini kötüye kullanarak ameliyat için para istediği iddiasıyla TCK'nin 25/3 maddesi kapsamında cezalandırılmasını talep etti.

Sanık avukatları ise müvekkillerinin suçsuz olduğunu belirterek, beratlarını talep etti. Son sözleri sorulan sanıkların hepsi "beratlarımızı istiyoruz" dedi. Duruşmanın bittiğini belirtip kararını açıklayan mahkeme heyeti, doktor İbrahim B.'ye görevini kötüye kullanmak suçundan 1 yıl ceza verdiklerini, bu cezayı 10 aya düşürdüklerini, doktor olması ve ceza ehliyetinin bulunmaması nedeniyle ertelendiklerini açıkladı.
Dikkatsizlik ve tedbirsizlik iddiasıyla suçlanan anestezi uzmanı Rahime O. ile İlyas D.'ye ise önce ki cezaları tekrar verildi. Rahime O.'ya verilen 6 ay hapis cezası 18 güne düşürülerek, 153 YTL para cezasına, İlyas D.'ye verilen 3 ay hapis cezası 9 güne düşürülüp 76 YTL para cezasını çevrilmişti.
2 yaşında özürlü kalan ve şu anda 8 yaşında olan Sevgi Ö.'ün babası Muammer Ö., 2002 yılında kızının ayağının aksaması nedeniyle o dönem SSK Hastanesi'ne başvurduklarını dile getirerek, "Kızım anestezi hatası yüzünden bitkisel hayata girdi. Ben de bunun ardından hukuk mücadelesi vermeye başladım.
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava benim Türk adaletine olan güvencemi sarstı. 6 yıldır kızım gözümün önünde her gün ölüyor ve çıkan ceza ortada.
Yargı yolu tıkanır tıkanmaz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağım" şeklinde konuştu. Anne Dudu Ö. ise verilen kararın bekledikleri bir karar olmadığını belirterek, sorumluların gereken cezayı almalarını istediğini söyledi.

ŞİMDİ BU MU ADALET....
01-12-2008, 00:20:48
abdullahyasar

Re: Yanlış Ameliyat

Bu iddia ortalığı karıştırdı

İddiaya göre, Bozdoğan'ın Hisar Mahallesi'nde ikamet eden ve bebek bekleyen yeni evli Selma (19) ve Hasan U. çifti, aile doktorunun önerisiyle Nazilli Devlet Hastanesi'ne gitti. Burada doğum servisine yatırılan anneye, ilk raporda bebeğin iri yapılı olduğu ve sezaryenle doğumun yapılması önerildi. Ancak ilerleyen saatlerde iki ayrı doktorun yaptığı muayene sonunda annenin bu doğumu normal şekilde yapabileceği belirtildi. Anne Selma, ertesi sabah doğum sancıları başlayınca doğumhaneye alındı. Burada kendisine müdahale eden doktor ve ebe hemşireler doğumun sezaryenle olmasına karar verdiler. Hazırlık yapıldığı sırada doğumun başlaması ve bebeğin başının bir anda dışarıya çıkması ile sezaryen işlemi yarıda kaldı. Bebeğin iri olması ve rahim duvarına takılıp kalması nedeniyle doğum gerçekleştirilemedi. Hemen sezaryene başlayan ekibin bebeğin öldüğünü görünce anneyi kurtarmak için zaten ölü olan bebeğin kafasını bedeninden ayırarak doğumu sezaryenle tamamladığı ileri sürüldü. Olaydan sonra yoğun bakıma alınan anne yaşama döndürülürken, doğum sırasında yaşamını yitiren Ayşegül bebek ise morga kaldırıldı. Doğum servisinde bekleyen inşaat işçisi baba Hasan U., sinir krizleri geçirince acil serviste tedavi altına alındı. Hasan U., daha sonra savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.

SORUŞTURMA ÇİFT YÖNLÜ DEVAM EDİYOR

Olayın ardından Adli Tıp Kurum tarafından bebek otopsiye alındı. Hastane tarafından yapılan ilk açıklamada, normal bir şekilde başlayan doğumun sonra sezaryene dönüştüğü ancak annenin erken ıkınması nedeniyle bebeğin zor duruma düştüğü belirtildi. Yapılan açıklamada, bebeğin gereğinden iri olması nedeniyle anneyi öldürmek üzere olduğu, bebeğin yaşamını kaybettiği ve bu nedenle annenin sezaryenle bebeğin de başının alınmasıyla kurtarıldığı kaydedildi.
Olayın ardından bir açıklama yapan baba Hasan U. ise, bebeğinin canlı iken başının kesilerek öldürüldüğünü öne sürdü. Nazilli Cumhuriyet Savcığı tarafından el konulan olayla ilgili sürdürülen soruşturmanın geniş çaplı devam ettiği bildirildi.

(İHA)

'Rabbim Sabır Versin....'

Hukuki Sonucu hep beraber göreceğiz.
10-01-2009, 20:54:45
abdullahyasar

Re: Yanlış Ameliyat

Yanlış tedavide doktor da ceza ödeyecek

Yargıtay'ın verdiği ve "yanlış tedavide doktorun da ceza ödeyeceğini içeren" karar doktorların tepkisini çekti.
Konya ve Karaman Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Faruk Aksoy, Yargıtay'ın, doktor hatası nedeniyle idarenin hastalara ödediği tazminat cezalarının doktordan tahsil edilmesine yönelik kararının, acil ve cerrahi müdahalelerde büyük sıkıntılara yol açacağını söyledi.

Aksoy, Bursa Devlet Hastanesinde ameliyat olan ve buradaki ameliyatın özensiz yapılması nedeniyle ikinci kez, daha sonra ise karın bölgesinde kalan alet parçasının çıkarılması için üçüncü kez ameliyat olduğunu iddia eden bir hastanın, Sağlık Bakanlığı aleyhine idare mahkemesinde tazminat davası açtığını hatırlattı. Aksoy, bu dava sonucunda, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin doktor hatası nedeniyle idarenin hastalara ödediği tazminat cezalarının doktordan tahsil edilmesine yönelik verdiği kararın doktorlar ve hastalar açısından olumsuz bir takım sonuçlar doğuracağını öne sürdü.

Acil müdahale dışında hastaların doktorlar tarafından bilgilendirildiğini ifade eden Aksoy, doktor, hastasını cerrahi müdahale öncesinde ortaya çıkabilecek her türlü komplikasyon hakkında bilgilendiriyor.
(Bu bilgilendirme nerde ve ne şartlarda yapılıyor merak ettim,hasta yakınının önüne evrak sunuluyor ve imzala deniliyor,Acaba bilgilendirme dedikleri bu mu yoksa kendilerini sağlama almamı)

Ancak acil müdahalelerde bu bilgilendirmenin yapılması da çok zor. Zira hastaya çok kısa sürede müdahale edilmesi gerekiyor. Bu müdahale sırasında oluşacak bir hata nedeniyle doktor tazminata mahkum edilirse, hastanın tedavi sürecinde gecikmeler yaşanabilir” diye konuştu.
Aksoy, Yargıtay'ın aldığı bu kararın ardından her an bir davayla karşılaşma endişesi taşıyan doktorların “defansif tıbba” yöneleceğini kaydederek, şunları söyledi:

“Yargıtayın, doktor hatası nedeniyle idarenin hastalara ödediği tazminatın doktordan tahsil edilmesine karar vermesi acil ve cerrahi müdahalelerde büyük sıkıntılara yol açacak. Özellikle acil vakalarda ve cerrahi müdahalelerde bu sıkıntı daha fazla hissedilecek. Risk almak istemeyen doktor, tedavide gecikmeye neden olacak ve tedavi aksayacak. Yıllarca kazandığı parayı bir defada tazminat davası ile kaybetmek istemeyen doktorlar, defansif tıbba yönelecek.”

TIP FAKÜLTELERİNDE YIĞILMA OLACAK İDDİASI

Doktorların, riskli olan durumlarda müdahaleden kaçınarak, hastayı tıp fakültelerine yönlendireceğini öne süren Aksoy, “bu durum tıp fakültelerinde yığılmalara neden olacak” diye konuştu.

Aksoy, yeterli anestezi ve yeterli imkan sunulmayan hastanelerde bu durumun daha fazla yaşanacağını iddia ederek, şunları kaydetti:

“Koşulların yetersiz olduğu hastanelerde doktorlar kendini daha fazla koruma yoluna gidecek, tereddüt ettiği birçok durumda müdahaleden çekinecek. Özellikle kalp, şeker ve tansiyon gibi ciddi rahatsızlığı bulunan hastalara tedavi aşamasında sorunlar yaşanacak.”

A.A