Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Klasik bir tartışma olan, 4. maddeyi koruyan bir maddenin anayasada yer almayışı sebebiyle bu maddenin ve dolayısıyla diğer üç maddenin değiştirilip değiştirilemeyeceği hususu Anayasa hukukçuları arasında ezelden beri zaman zaman konuşulmaktadır.
Tabiki anayasalar dini , ruhani nitelikte değiştirilmesi imkansız metinler değildir ve başlangıç metni değiştirilebilir ki nitekim dönem dönem anayasayı kuranlar tarafından o dönemin ruhuna göre başlangıç metni değişikliğe uğramıştır. Örneğin 12 eylül harekatının meşruluğu 1982 Anayasasında ilk başta mevcutken 1995 Anayasa değişikliği ile kaldırılmıştır. Dolaysıyla başlangıç metni değiştirilebilir ama Devletin, 'başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayandığı ' değiştirlemez.
4. maddenin kendisini koruyamadığından bahisle değiştirilmesi ya da temel ilkelerin gereksiz ya da fazla gelmesi gerekçeleriyle ilk üç ve hatta ilk dört maddede yapılacak değişiklikler rejim sorunu gibi algılanır TSK 'nin devreye girmesi söz konusu olabilir;sivil toplum kuruluşları , barolar, farklı düşünen siyasi partiler, öğrenci grupları vs tepki gösterebilir. Tabiki bu tepkiler demokratik yollarla da olmayabilir çünkü bu maddelerdeki değişiklik KAOS 'TUR.
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Bu konularda görüş bildirilmesi, açıklama yapılması suç oluşturmaz. Zaten zaman zaman bu konularda hukukçuların ve siyasetçilerin görüşlerine rastlıyoruz.
Bazı kendini kurnaz zannedenlerin bu konudaki yorumunu da hatırlatmakta yarar var. Bunlar diyor ki; "değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddeler ilk 3 maddedir. Dördüncü maddenin değiştirilemeyeceği konusunda bir hüküm olmadığına göre, dördüncü madde değiştirlir, dördüncü maddenin değiştirilmesi ile de bu yasağın temeli kalmaz."
Not: Bu cevabı, meslektaşın Sayın Av. Nihan Yuva'nın cevabını görmeden yazdım, çünkü aynı anda cevap yazmışız.
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Burada önemli olan klasikleşmiş asli kurucu iktidar - tali kurucu iktidar ayrımıdır bence. 4. maddeyi koruyan bir hüküm yok Anayasa'mızda. Olsaydı daha iyi olurdu elbette. Ama 4. maddeyi koruma altına alan bir hüküm olsaydı bile belli şartlar altında ve asli kurucu iktidar tarafından değiştirilebilirdi (teorik olarak tabiki).
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Değişir, değişir merak etmeyin.
Murphy'nin altın kuralı neydi?
Altını olan kuralı koyar.
Bu kadar basit...
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Hukukta ve hatta sosyal yaşamda bazı kurallar konuşulmaz. Bunlar hüküm altına da alınmaz. Asgari zekaya sahip herkesin bunları anlayacağı ve tartışılmayacağı varsayılır.
Örneğin, Medeni kanunda, iki erkek ya da iki kadının evlenmesinin yasaklanmasına ilişkin bir hüküm yoktur. Zira kanunun genel yapısı olarak, ancak erkek ile kadının evlenebileceği açık olup, bu konuda yasaklar konmuştur. Asgari akıl sahibi olup, okuma yazma bilen herkes, iki hemcinsin evleemeyeceğini anlar.
Anayasanın 4. maddesini de böyle anlamak gerekir. İlk 3 maddesi değiştirilemiyorsa; Bu maddelerin değiştirilemeyeceğine ilişkin 4. madde de değiştirilemez.
Ayrıca bu bir güç meselesidir. Güçlüysen, anayasanın tümünü de değiştirirsin.( Bkz.12 eylül)Ama 4. madde değiştirilir mi diye yoklama yaparsan, bazılarını(biz de dahil olmak üzere) karşında bulursun.
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Öncelikle burası genel forum bu nedenle belkide yanlış yerde sormuş olduğum için özür diliyorum. Olayın tatlı su kurnazlıkları bölümünü değil özünü merak ediyorum. Yolu 4. maddeden başlayarak mı olur birden mi teknik boyutu bırakalım.
1. Sıradan bir vatandaş olarak mesala Milli marşın değiştirilmesi yerine atıyorum Çanakkale Türküsünün marş olarak kabul edilmesi için yazılar yazsam, yayınlatsam, TV ye çıksam böyle konuşmalar yapsam bu suç mudur?
2.Millet vekili olsam marşın değişikliği için Meclis çatısı altında uygun yoldan girişimde bulunsam bu suçmudur?
3. Başbakan olsam anayasa değişikliğini mecliste savunsam, olumlu sonuç alsam bu suç mudur?
4. Cumhurbaşkanı olsam anayasa değişikliğini onaylasam bu suç mudur?
Kusura bakmayın tam olarak anlamak için böyle açtım.
Saygılar
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Burada asıl sorun zihniyet elbette değiştirmeye güçleri yetmez. Zaten oy verenlerde gelin Kemalizmi yok edin demediler hiç sanmıyorum. Büyük çoğunluk bu iktidarı sağın merkez partisi olarak gördüler ve RTE nin dediklerine kandılar ( Umarım RTE doğru söylüyordur ben yanılıyorumdur. ) Daha yemin bile etmeden yani milletvekili olmadan Ak partinin anayasacısının böyle demesi ayıp ötesidir ama neyse biz alıştık bunlara. Hep dediğim vitrin e değil depoya bakmak lazım. Ama vitrinde bozukluk olduğuda aşikar ...
Sayın gecem1970 sadece anayasanın ilk üç maddesini yazmış. Zatı muhteremin dediği aslında o kadar değil. Adam diyor ki 'Anayasada Atatürk ilke ve inkılaplarına gerek yok' Neye ihtiyaç yokmuş ? ilkelere ihtiyaç yokmuş nedir bunlar ?
Cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik, devrimcilik, milliyetçilik, devletçilik... Bunlara gerek yok bir işe yaramaz diyor... Bunla kalıyor mu? hayır ne diyor inkılaplarada gerek yok ? onlar ne ?
Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)
Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923)
Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)
Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924)
Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun (25 Kasım 1925)
Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Kapatılmasına Dair Kanun (30 Kasım 1925)
Uluslararası Saat ve Takvim Hakkındaki Kanunların Kabulü (26 Aralık 1925)
Türk Medeni Kanunu (17 Şubat 1926)
Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun (1 Kasım 1928)
Ölçüler Kanunu (1 Nisan 1931)
Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun (26 Kasım 1934)
Bazı Kıyafetlerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun (3 Aralık 1934)
Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934)
Kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuşması (5 Aralık 1934)
Şeriye Mahkemelerinin kaldırılması (8 Nisan 1934)
Bunlarada gerek yokmuş. Neye gerek varmış ? Renksizliğe gerek varmış. Renk nedir ? Işığın gözde yarattığı algılama renge gerek yoksa göz algılayamayacağından renksizlik olacak böylece renk körleri ile normal göz arasında fark kalmayacak renk yok ya... O renklerin Cumhuriyetin teminatının renkleri olduğunu hala anlayamamış yada işine gelmeyen bir anayasacı prof ne ala... Çıkar bunları anayasadan anayasa kalmaz getir hilafeti getir padişahlığı getir şeri mahkemeleri nede olsa renksiziz ya...
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Atatürkçülüğü bazı kalıplara hapsetmek onu dondurmak anlamına gelir. Sayılan ilkelerden "devletçilik" kanaatimce miadını doldurmuş ve çağ dışı kalmıştır. Ben devletçilik ilkesini hiç benimsemiyorum ve bunun da Atatürkçülüğe aykırı olduğu görüşüne katılmıyorum. Devletçilik, ekonomik bir kavramdır ve devletçi ekonomiler çökmektedir. Özelleştirme de vatanı satmak değildir. Bütün dünyada yapılan bir uygulamadır.
Ayrıca, Atatürkçülük diye sunulan bazı kanunların (örneğin, Şapka giyilmesi hakkında kanun gibi) bu gün hiç bir anlamı ve işlevi yoktur. Uygulanmıyor ve uygulanması da gerekmiyor. Atatürkçülüğü bu eskimiş kalıplardan çıkarmak gerekir.
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Millete anlatılmaz da millet, bütün şirketleri devletleştirelim diye anlarsa Devletçiliği, tabi gereksiz olur, 5 ilkeye iner ilkeler...
Önce bir Devletçiliği tanımlayalım:
Devletçilik, devletin ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi ve özel sektörün girmek istemediği veya yetersiz kaldığı ya da ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara girmesini öngören ilkedir.
Bakın Atatürk ne demiş:
"Kurtulmak, yaşamak için çalışan ve çalışmaya mecbur olan bir halkız. Dolayısıyla her birimizin hakkı vardır. Salahiyeti vardır. Fakat çalışmak sayesinde biz hakkı kazanırız. Yoksa arka üstü yatmak ve hayatını emek harcamadan geçirmek isteyen insanların bizim toplumumuz içerisinde yeri yoktur, hakkı yoktur. İnsan ancak çalışmakla insan olur. Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyeti milliyece mücadeleyi öngören bir mesleği takip eden insanlarız. Fakat ne yapalım ki, Demokrasi'ye benzemiyormuş. Sosyalizm'e benzemiyormuş. Hiç bir şeye benzemiyormuş. Efendiler biz benzememekle ve benzetmemekle iftihar etmeliyiz çünkü biz bize benzeriz"
Kemalist Devletçilik anlayışının, bütün üretim araçlarını devletin elinde toplamayı öngören Marksizm ile farkı, hızlı bir ekonomik büyümeyi sağlamak için devletin lokomotif görevini üstlenmesi anlamına gelmektedir. Ekonomiye yön vererek, kıt kaynakların akılcı kullanımını planlamak, özel girişimcilerin ilgilenmediği, başarılı olamadığı ya da kamu yararı görülen alanlarda yatırım ve işletmecilik yapmaktır.
Ben de iddia ediyorum ki, Devletçilik Cumhuriyetin ilk yılları haricinde uygulanmamıştır. Sonraki dönemde ise planlamaya komünist işi olarak bakılmış, DPT'ye siyasi tercihlerle takunyalılar doldurulmuştur.
Bunun sonucu olarak, arz fazlası denize dökülen domates, çay vb., yerinde ve zamanında yapılmayan modernizasyonlar, popülist politikacıların KİT'leri çiftlik olarak görmesi ve oraları niteliksiz yandaşlarını doldurması ve bütün bunların teşvik edilmesi, bilinçli politikalar haline getirilmesi ile Devletçilik "tu kaka" olmuştur.
Beyler, bayanlar, önce "Devletçilik" nedir bilelim. Devletçilik sizin anladığınız anlamda özel mülkiyeti dışlasaydı, Atatürk İzmir İktisat Kongresi'ni toplamazdı. Devletçilik ilkesinin serbest piyasa ekonomisi ile çelişen hiçbir yanı yoktur. Sadece sosyal boyuta dikkat çekilmektedir ki, bugün bize herşeyden daha gerekli olan budur. Aslında bu sosyal demokratların savunduğu ekonomik yapıdır dersek hiç de yanlış olmaz.
Hindistan'a bakın 50 yıllık planlama ile yazılım sektörünü Dünyada eline geçirdi, Amerikalıların güzel bir sözü vardır "Topluma gelebilecek bir risk varsa, orada para değerli değildir" derler.
Siz tohumluk yetiştirmeyi karlı değil diye düşünmezseniz, enerji kaynaklarınızı planlamazsanız, suyunuzu sağa sola peşkeş çekmeye başlarsanız, stratejik tesislerinizi , bankalarınızı Dünyada görülmemiş ölçülerde yabancılara satarsanız size bir diyeceğim var:
Bu kafayla giderseniz ne o çok sevdiğiniz özel teşebbüs kalır, ne de Devlet... Çok değil, kısa bir süre sonra birileri size kına gönderir. (Emin olun kına tohumluğu olmaz.)
Selamlar,
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
AKP'nin yeni Anayasa taslağında neler var? (Not: Haberin sadece bilgi kısmını ekliyorum, yorumları aktarmıyorum.)
Adalet Bakanı HSYK’dan çıkıyor
AKP’nin seçim öncesinde söz verdiği, henüz yeni hükümet kurulmadan çalışmalarını başlattığı “sivil anayasa”nın ilk adımı atıldı. Ak Parti’nin, “sivil anayasa” çalışmasında temel almak üzere Anayasa hukukçularına yaptırdığı ve eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in koordine ettiği taslak çalışma tamamlandı. Alternatifli maddeler halinde hazırlanan taslakta YÖK’ün kaldırılması, rektörlerin tamamen seçim yöntemiyle gelmesi, HSYK ve YAŞ kararlarına yargı yolunun açılması öngörülüyor. Yeni anayasa metninde, sosyal ve siyasal alanda “kadınlara pozitif ayrımcılık” yapılmasına olanak sağlayacak bir açılım getiriliyor.
Cemil Çiçek’in de katıldığı çalışmanın geçen hafta büyük ölçüde tamamlandığı öğrenildi. Şimdiye kadar tamamen hukukçu teknokratların katılımıyla hazırlanan taslak, AKP’de ayrı bir komisyonda ele alınacak.
ATATÜRK İLKELERİ KORUNDU
AKP Milletvekili Zafer Üskül’ün gündeme getirdiği, “Atatürk milliyetçiliği, Atatürk ilke ve inkılaplarına yapılan atıfların çıkarılması” yönünde bir düzenleme yapılmadı. Taslağın bundan sonraki aşamada Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Burhan Kuzu, Zafer Üskül, Ahmet İyimaya gibi AKP’li hukukçuların katılımıyla yeniden düzenlenmesi ve gelecek aylarda muhalefete sunulması bekleniyor. AKP, yeni Anayasa’nın tüm partilerin yanı sıra, sivil toplum örgütleri ve meslek birliklerinin katılımıyla tam bir uzlaşma içinde hazırlanmasını hedefliyor.
Kadınlara pozitif ayrımcılık
AKŞAM’In edindiği bilgiye göre, teknokratların taslağında öngörülen temel değişiklikler şöyle:
AİHS KALKANI: Temel hak ve özgürlükler ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında sınırlandırılabilecek.
ÇOCUK HAKLARI: Birleşmiş Milletler sözleşmelerindeki güvencelerle, çocuk hakları ayrı bir bölüm halinde Anayasa’da yer bulacak. Anayasa’nın mevcut hükümlerinde “çocukların korunması” konusunda sadece devletin gerekli tedbirleri alacağıyla ilgili genel bir cümle bulunuyor.
KADIN HAKLARI: “Kanun önünde eşitlik” ve “hiçbir zümreye - sınıfa imtiyaz tanınmayacağı”na yönelik ilke korunacak. Ancak sosyal ve siyasi alanda kadınlara ve korunmaya muhtaç kişilere pozitif ayrımcılık yapılmasını sağlamak amacıyla Anayasal bir ilke getirilecek. Böylece, ihtiyaç duyulan alanlarda pozitif ayrımcılıkla ilgili düzenlemeler yapılabilecek.
İDARİ KARARLARA YARGI YOLU: Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemlere yargı yolu açılacak. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Yüksek Askeri Şura’nın kişilerin kamu haklarından mahrum bırakılmasını öngören kararlarına karşı yargıya gidilebilecek.
CUMHURBAŞKANI YETKİLERİNE TIRPAN:Cumhurbaşkanı’nın bürokrat atamalarındaki yetkisi daraltılacak. Bakanlar Kurulu’nca hazırlanan atama kararnamelerinden sadece vali ve büyükelçi atanmasına ilişkin olanlar Cumhurbaşkanı’na gönderilecek.
REKTÖRLER VE ANAYASA MAHKEMESİ: Adalet Bakanı HSYK üyeliğinden çıkacak. YÖK kaldırılacak. YÖK yerine “eşgüdüm kurulu” oluşturulacak. Rektörlerin atamasında üniversitede yapılan seçimler esas alınacak. Bu konuda Cumhurbaşkanı’nın yetkisi kaldırılacak.
Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı 17’ye çıkartılacak ve 7 üyesi TBMM’de seçilecek. Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi’ne üye atama yetkisi kaldırılacak.
Din dersi seçmeli, MGK anayasada yok
TASLAĞIN birçok maddeyle ilgili olarak “alternatifli” hazırlandığı öğrenildi. Örneğin; bir alternatifte Milli Güvenlik Kurulu’nun Anayasal kurum olmaktan çıkarılması düzenleniyor. Başka bir alternatifte, din dersi zorunlu olmaktan çıkarılıyor.
Akşam
Bülent Sarıoğlu
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Sayın Avukat Abbas Bilgili devletçilik ilkesi zaten 1982 anayasasında yok,başlangıç kısımındaki Atatürk ilkeleri ve inkilaplarından anlaşılması gereken ise çağdaş medeniyetlerin üzerine çıkmayı hedefleyen fikirdir.Atatürk bu demektir,bilim demektir,gelişme demektir.
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Sayın unbelievable;
Atatürkçlüğün "çağdaşlık" olduğu şeklindeki yorumunuza katılıyorum. Ama bugün Atatürkçülük diye 6 oku ve bazı miadını doldurmuş, uygulanmayan işlevsiz yasaları gösterenlerle aynı fikirde değilim. Daha önce "şapka yasası"ndan bahsetmiştim. Bazı ünvanların kullanılmasını yasaklayan yasada da örneğin "paşa" ünvanı yasaklanmıştır. Ama bugün emekli olmuş ya da olmamış bir hayli paşanın gerekli gereksiz açıklamalrından geçilmezken, "paşa" ünvanı da bu vesileyle bol miktarda kullanılıyor. Üstelik bu paşaların hepsi de Atatürkçüyüz diyor, ama yasaklanmış bu ünvanla anılmaktan hiç de rahatsız görünmüyorlar.
Bence de Atatürkçülük çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için çaba sarfetmektir. Donmuş kalıplar değildir, işlevsiz/gereksiz yasalar değildir, demokrasiden ve hukuktan uzak üçüncü dünyacılık değildir.
Selamlar.
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
Zafer Üskül tarafından açıklanan taslağa sahip çıkmayan AKP, şimdi de Ergun Özbudun'un da yer aldığı bir heyetin hazırlamış olduğu son taslağa sahip çıkmadı hadi bakalım hayırlısı...
Tepki almadıkları, eleştirilmedikleri, sahip çıkabilecekleri bir taslak hazırlatana kadar AKP ülkede harcanmamış Anayasacı bırakmayacak gibi geliyor bana, du bakali nolcek... :o
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
DTP Gül'e evet derse,o zaman taslağın kime ait olduğunu anlayacağız merak buyurmayınız.Bu süreç AKP-DTP ilişkileri açısından da çok önemli,AKP DTP'yi de çıkarları için kullanıp oylarını aldıktan sonra heveslerini kursaklarında mı bırakacak;hedefe ulaşmak (Hedefe tek başlarına da ulaşıyorlar gerçi ama Gül'ün "AKP'nin Cumhurbaşkanı" etiketinden kurtulması için başka bir partinin desteğinin önemini biliyorlar.) için her yol mübahtır diyerek her türlü talebe evet mi diyecek;nabız yoklama, bir adım atıp tepkiye göre geri çekilme/ilerleme taktiğine devam edip tek başlarına yollarına devam mı edecekler?..Halk referandumda ne diyecek?..Bekleyelim ve hep beraber görelim...
Bu Bizi İlgilendirmiyor mu?> Yeni Anayasa Taslağı
Arkadaşlar şöyle bir gözgezdirdim forma munferit olaylar tartışılmakta,belli hukuki uyuşmazlıklar üzerinde yorum yapılmaktadır ancak yeni bir anayasa taslağı hazırlanmakta olunduğu kimsenin umrunda değil!Sizce bu bizi ilgelindirmiyo mu? Ya da anayasadaki özgürlük kavramı laiklik kavramı vs. bizi ilgilendirmemekta biz varolan pozitif hukukla işimize bakar geçeriz mi?
Anayasada yargıç bağımsızlığı ne olmuş sizce?
Anayasadaki geçici 15. madde kalktımı?
Anayasa hazırlanıyor fakat bu zamana kadar neden kimse haberder edilmiyor bu taslaktan?
ve bir sürü soru...
lütfen bir bakın Bay Özbudu'nun açıkladığı yeni ''AKP'' taslağı
http://www.cnnturk.com/Turkiye/anayasa.asp
Re: Bu Bizi İlgilendirmiyor mu?> Yeni Anayasa Taslağı
Alıntı:
biz varolan pozitif hukukla işimize bakar geçeriz mi?
Şahsen ben artık bu noktadayım ve yeni anayasa, cumhurbaşkanlığı referandumu vs.vs.vs. beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Aklımızın erdiği 1974 yılından bu yana hep okuduk, hep düşündük, hep tartıştık, hep yazıştık, afişler astık, korsan veya yasal mitinglere katıldık, doğru bildiğimiz yolda oyumuzu kullandık. O zaman da azınlıktık, şimdide azınlığız ve yine sesimizi duymak isteyen yok, sadece artık "bidon kafalı- göbeğini kaşıyan-beyaz çoraplı-koltuğuna bağdaş kuran" adamların kuşatması altındayız.
Sayın j.n.c, verdiğiniz linke bakmak dahi içimden gelmiyor, biz yorulduk biraz da siz oynayın.:)
Re: Sivil Anayasa Tartışmaları
Sayın j.n.c,
Açmış olduğunuz konuyu, daha önce aynı konuda açılmış benzer bir tartışma konusunun altına taşıdım lütfen burdan devam edelim.
Sitemizde bu konu çok tartışıldı, dile getirdiğiniz gibi sessiz ve tepkisiz değiliz. Ancak maalesef bugüne değin Sivil Anayasa Taslağı hakkında çok da sağlıklı bilgiler verilmedi, ordan burdan sızan haberler üzerine tartıştık, yorumlar yaptık ama bizlerin sesini duyan, bizlere kulak veren olmadı. Bundan sonrasında da durumun değişeceğini zannetmiyorum ama buyrun devam edelim tartışmaya, birilerinin bizlerin sesine kulak vermesi dileği ve umuduyla...
Re: Anayasanın İlk Üç maddesi
http://www.cnnturk.com/Turkiye/anayasa.asp arkadaşlar ilk dört madde o şekilde değil isterseniz burdan bakabilirsiniz
Re: Bu Bizi İlgilendirmiyor mu?> Yeni Anayasa Taslağı
Alıntı:
Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı
Şahsen ben artık bu noktadayım ve yeni anayasa, cumhurbaşkanlığı referandumu vs.vs.vs. beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Aklımızın erdiği 1974 yılından bu yana hep okuduk, hep düşündük, hep tartıştık, hep yazıştık, afişler astık, korsan veya yasal mitinglere katıldık, doğru bildiğimiz yolda oyumuzu kullandık. O zaman da azınlıktık, şimdide azınlığız ve yine sesimizi duymak isteyen yok, sadece artık "bidon kafalı- göbeğini kaşıyan-beyaz çoraplı-koltuğuna bağdaş kuran" adamların kuşatması altındayız.
Sayın j.n.c, verdiğiniz linke bakmak dahi içimden gelmiyor, biz yorulduk biraz da siz oynayın.:)
Yaşınıza ve Tecrubenize saygım büyük ancak bakın şunu söylemeliyim siz gösterdiğiniz tepkiler belki bi fayda sağlamadı ancak vijdanen rahat etmediniz mi?kazandığınız parayı içiniz rahat yemediniz mi? Yaşadığınız düzende size ve topluma yapılan haksızlıkları gördükçe işe yaramaz bir insan değilde bunlara karşı gelmiş onurlu bir hukukçu olarak göğsünüz kabarmadı mı?
ikincisi ise türkiye de bazı şeyler değişmeye yüz tuttu gibi hala umudum çok az(zira anayasa taslağını zar zor internet sayfalarından buluyoruz ve taslağı 6 kişi AKP anayasası olarak hazırlıyor) ama yine de oturmak yerine dernekleşip tepkilerimizi bir şekilde göstermeliyiz
Re: Bu Bizi İlgilendirmiyor mu?> Yeni Anayasa Taslağı
İlk üç maddenin değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin dahi teklif edilemeyeceği hükmünü içeren 4. maddeyi değiştirerek ilk 3 maddenin değiştirilebileceğini öne süren bazı uyanıklar, artık cambazlık yapmaya gerek duymayacaklar, sevinsinler... Taslakta halihazırdaki 4. maddeden eser kalmamış, demek ki birileri ilk 3 maddeden son derece rahatsızmış, daha neyi tartışacağız ki?..