Emniyet Müdürüne dava açabilir miyim?

Bir otelde ön büro müdürü olarak görev yapmaktayım. Otelimiz bir tatil köyünün yanında kurulu ve tatil köyünün sakinleri tarafından günü birlik havuz ve restaurant olarakkullanılmaktadır. Günün birinde genç bir adam resepsiyona gelerek kendisinin tatil köyünde teyzesinin evinde kaldığını söyleyerek muhabbete başladı ve bu şekilde dört gün boyunca yanıma gelerek havadan sudan bahsetti.

4. gün yanıma gelip kendisine istanbuldan bir paket geleceğini, tatil köyünü ve adres bilgilerini bilmediğini, bu yüzden otelin adresini verip veremeyeceğini sordu. Bende kendisine otelin adresini verebilieceğini, nasıl olsa buraya kargo firmalarının servis yaptığını söyledim. Kendiside bana teşekkür edereke ayrıldı.

5. günün akşamı yanıma gelerek acil olarak Bodruma gitmesi gerektiğini, kargosu gelince kendisine ulaştırıp, ulaştıramayacağımı sordu ve gideceği yerin telefonunu bilmediği için Bodruma gidince beni otel telefonundan arayayıp bilgi vereceğini söyledi. Bende kendisine, Bodrumda gittiği yerin adresini telefonla bildirirse gelen kargosunu kargo aracılığı ile kendisine yönlendirebileceğimi belirttim.

Ertesi gün bu şahıs beni aradı ve kargosunun bu akşam saat 17:00 de kargo firmasının elinde olacağını ve yine bu akşam saat 21:00 civarında bir arkadaşının bulunduğum yerin havalimanından Bodruma geleceğini belirterek, o saatte kargo kapanmış olur, size zahmet alıp arkadaşıma siz teslim edebilirmisiniz dedi. Bende kendisine işten geç çıkacağımı ancak kardeşimi arayarak yardımcı olmasını isteyeceğimi söyledim. Aynı gün kardeşimi arayarak durumu izah ettim. Bulunduğumuz şehirde esnaf ve tanınan bir aile olduğumuzdan kargo görevlisi kardeşimi görünce hiç bir şey sormadan kargoyu teslim etmişler.

Şahıs beni tekrar arayıp kargosunu alacak olan arkadaşıyla benim buluşableceğim bir yerin olup olmadğını sordu. Bende kendisine havalimanı yolu üzerinde Yapı Kredi bankasının önünde kendisini bekleyebileceğimi söylerek telefonu kapattım. Eve geldiğimde kargonun aracımızın bagajında olduğunu gördüm ve bahsedilen saatte (21:00) bahsedilen buluşma yerine gittim. Havalimanı istikametinden gelen bir araç aracımın arkasında durdu ve ismimi söyledi, bende kendisine o şahsın bahsettiği arkadaş sizmisiniz diye sordum oda bana evet kargosu varmış dedi. Bende kendisine kargoyu teslim ettim.

Buraya kadar her şey normal ancak; 5 gün sonra otele Polis gelerek beni Emniyete götürdü. Emniyette, bu olaydan yaklaşık iki hafta önce otele günübirlik olarak gelen eski bir müşterimiz vardı. Ortaya atılan iddia ise tüyler ürperticiydi. İddiaya göre ben o eski müşterimizin kredi kartını otele ödeme yatığı sırada koplayarak internetten alış veriş yapmışım ve gelen ürünüde kargodan kardeşim teslim almış. Yani aslında o 4-5 gün otelimize gelip giden ve kargosunun geleceğini söyleyen, benden yardım isteyen adam meğer bu adamın kredi kartıyla alış veriş yapmış.

Şimdi, konu ile ilgili olarak Savcılığa sevk edildim, Savcılık tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk etti, mahkeme ise yeterli suç unsuru oluşmadığından tahliye etti ve Ağır Ceza Mahkemesine 7 gün karara itiraz süresi verdi. Halen daha inanılmaz sıkıntılar içinde bekliyorum.

Değerli Hukukçu arkadaşlarım, sizce bu davanın sonucu ne olur? Daha önce hiç bir siclim veya suçum bulunmamaktadır. İnanın vereceğiniz bilgiler beni bu içinden çıkılmaz sıkıntıdan iyi veya kötü çıkaracaktır. Şimdiden çok teşekkür ederim.

Sizn anlattıklarınız dahi, aleyhinizde.
Ciddi bir suçlama ile karşı karşıyasınız. Çok acil bir avukattan yardım alın. Dosyanın bütününü görmeden burdan vereceğimiz bilgiler sağlıksız olur

Yalnız burada ilginç bir şey var, ben ne kartından alış veriş yapan adamı tanıyorum, nede dolandıran adamı. Ben bu durumda esas mağdurum, vazifemi yapmışım, genelde tüm otel müşterilerimize yaptığımız gibi yardımcı olmuşum.

İnanın içim içime sığmıyor, sonucu ne olacak nasıl bitecek hiç bir fikrim yok. Emniyetteki Komiserlerin görüşüne göre en kötü ihtimalle para cezası alırmışım. Sizce ne gibi ihtimaller olabilir.

Teşekkürler.

Kargoyu teslim etmeden evvel karşı taraftan kimlik ibraz etmesini istemeniz daha yerinde olurdu.Zaten somut olayda gereken özen yükümlüğü de bunu gerektirmektedir.

Buna karşın olayda sizin kredi kartıyla bir işlem yapıp yapmadığınız şüphelidir,bilinmemektedir.Zaten mahkeme de suçun unsurlarının tam olmadığından hareketle tahliyeye karar vermiş.

Ceza hukuku alanına hakim olan en temel ilkelerden 'Şüpheden sanık yararlanır' ilkesinin bu noktada aydınlatıcı olduğunu düşünmekle beraber dosyanın içeriğini bilmemem hasebiyle net bir sonuç öngörmem de mümkün görünmemektedir.Kaldı ki içeriği bilsem dahi son sözü hakim söyleyecektir,şimdiden kesin bir kanıya varmam da doğru değildir.

Sayın Mehmet Bey, aydınlatıcı bilgilerinizden dolayı teşekkür ederim. İlk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum ve inanın geceleri uykum kaçıyor.

Rica ederim.Ama şunu söylemeliyim ki iyi bir ceza avukatına ihtiyacınız var.Umarım bir sorun çıkmaz.

Esenlikler.

Linkte belirttiğim davam ile ilgili olarak bir takım sıkıntılar yaşamaktayım. Bulunduğumuz ilçede tanınan ve sayılan bir aileyiz. Davam ile ilgili olarak ailemide yakından tanıyan İlçe Emniyet Müdürü, sağda, solda, çevresindeki bürokrat arkadaşlarıyla "o yaptı, göreceksiniz" gibisinden dedikodu yapıyormuş. Bu konuşmaları çalıştığım iş yerinin yöneticilerininde olduğu bir ortamda da yapmış ve bu yüzden iş yeri yönetimimle sıkıntılar yaşamaktayım. İş ten çıkarılmam isteniyor. Halbuki dava ile ilgili hakkımda kesin olarak hüküm verilmedi.
Ayrıyeten Emniyet müdürü, olayın olduğu ilk gün evimin aratılması emrini verdi, bende savcılıktan gelen arama emrini görmek istediğimde bana " Savcı kimmiş lan, ben veriyorum emri varmı itirazın" dedi ve ekip aracıyla evime gelerek ailemin yanında evimi arattırarak bana evimi kendi rızamla arattığıma dair zorla kağıt imzalattılar. Ardındanda nöbetçi savcılık diye bahsettiği bir yerden gecikmeli olarak şifahi emir yazısı getirtti. Yine olayın sorgu aşamasında bana "hırsız, tırı vırı adamsınız" gibisinden hakkımdan adalet karar vermeden kesin ve peşin hükümlü ağır ithamlarda bulundu. Sizce hangi yolu izleyerek bu adam karşısında hakkımı aramalıyım? Yine belirtmek isterimki; bu şahıs Hükümet konağındaki diğer birimler ve bürokratlar tarafındanda sevilmeyen, yolsuzlukları olan bir şahıs.

Yardımcı olursanız çok sevinirim, iki çocuk babasıyım ve bu durum benim istikbalimle oynuyor. Şimdiden teşekkür ederim.

Değerli Hukukçu arkadaşlar, bana bu konuda aydınlatıcı bir fikir verebilirmisiniz?


Yönetim notu : Yönetim notu : Mükerrer başlık açmayın, konularınızın devamını ilk açmış olduğunuz başlıktan devam edin, Forum kurallarına yönetim uyarılarına uyun, acil lütfen cevap verirmisiniz gibi iletiler yazmayın cevaplanan soruları bir daha sormayın

Alıntı:

---

Mehmet ASLAN rumuzlu üyeden alıntı

Rica ederim.Ama şunu söylemeliyim ki iyi bir ceza avukatına ihtiyacınız var.Umarım bir sorun çıkmaz.

Esenlikler.

---

Alıntı:

---

Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı

Sizn anlattıklarınız dahi, aleyhinizde.
Ciddi bir suçlama ile karşı karşıyasınız. Çok acil bir avukattan yardım alın. Dosyanın bütününü görmeden burdan vereceğimiz bilgiler sağlıksız olur

---

Sayın Yönetici, uyarılarınız için teşekkür ederim. Değerli arkadaşlarım davam ile ilgili fikirlerini beyan ettiler ancak şu aşamada ben davam ile ilgili olarak değil, İlçe Emniyet Müdürüne dava açmak için izlemem gereken yollar ile ilgili bilgi almak istedim.

Avukatınız yokmu diyeceksiniz, evet Avukatım var, davamı inceledi ve bir sorun çıkmayacağını, en kötü ihtimalle "Süpheden sanık yarlanır" maddesine göre delil yetersizliğinden berat edebileceğimi bildirdi ancak İlçe Emniyet Müdürü ile ilgili yaşadığım sıkıntıyı ben şu anki Avukatımla görüşmek istemiyorum. Bir emekli Komiserin tavsiyesine göre bağlı olduğumuz İl Valiliğine şikayete konu dilekçe yazıp, bu dilekçeyi dağıtım olarak, İl Emniyet Müdürülüğüne, Emniyet Genel Müdürlüğüne ve İç İşleri Bakanlığına göndermemi söyledi.

Yanlış anlamayın, ben burada afaki fikirlerle bir şeyler yapmak istemiyorum, mağdur olduğumu belirterek engin fikirlerinizden yaralanarak, göstermiş olduğunuz yolu takip etmek niyetindeyim.

Saygılarımla.

Tanıdığınız bildiğiniz avukatınıza değilde hiç görmediğiniz bilmediğiniz bizlere mi itibar edeceksiniz.

Sayın Eyilik, Lütfen konuyu yanlış anlamayın. Nihayetinde Avukatımda bulunduğum ilçede görev yapmakta ve İlçe Emniyet Müdürü v.b. bürokratlarla işleri gereği belirli bir diyaloğu mevcut. Tekrar ediyorum beni yanlış anlamayın, burada ben avukatımın tarafsızlığı ile ilgili her hangi bir ön yargıda bulunmuyorum ancak, kendisine bu konudan biraz bahsettiğimde bana "boşver onu, pek bir şey çıkmaz" gibisinden bir yaklaşımda bulundu, hani öyle bir davaya bakmaya pek yanaşmadığı hissine kapıldım.

Bende sizden acaba bu tür davalar sıkıntılımı olur, Emniyet Müdürü diye kanunlar önünde ayrıcalıklarımı olur, onlar farklı bir kanunlamı yargılanıyorlar gibisinden bir vatandaşın doğal olarak bilmediği konular ile ilgili bilgi almak istedim. Açıkcası tepkinizide anlamış değilim lakin sıradan bir vatandaş olarak bunları bilmem mümkün değil, ayriyeten hayatımda ilk defa Savcı, Hakim ve Avukat görmüş biri olarak endişelerimde beni mazur görmenizi beklerdim.

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Sayın burgman, Anayasa'nın ilgili maddesi aşağıdadır;

MADDE 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.)Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.


Dolayısıyla herhangi bir imtiyaz söze konu değildir.

"" Savcı kimmiş lan, ben veriyorum emri varmı itirazın" dedi ve ekip aracıyla evime gelerek ailemin yanında evimi arattırarak bana evimi kendi rızamla arattığıma dair zorla kağıt imzalattılar. Ardındanda nöbetçi savcılık diye bahsettiği bir yerden gecikmeli olarak şifahi emir yazısı getirtti. Yine olayın sorgu aşamasında bana "hırsız, tırı vırı adamsınız" gibisinden hakkımdan adalet karar vermeden kesin ve peşin hükümlü ağır ithamlarda bulundu. Sizce hangi yolu izleyerek bu adam karşısında hakkımı aramalıyım? Yine belirtmek isterimki; bu şahıs Hükümet konağındaki diğer birimler ve bürokratlar tarafındanda sevilmeyen, yolsuzlukları olan bir şahıs."

Yukarıda söze konu edilen fiillerin tümünün, İlçe Emniyet Müdürü tarafından yapılması, hayatın olağan akışına terstir. Ayrıca yolsuzluklarının olduğunu söylemekle kişiye suç isnadında bulunuyorsunuz.

Sayın Emrah bey,

Değerli bilgilerinizden ve açıklamanızdan dolayı teşekkür ederim. Bu durumda ben ortaya attığım iddialara ilişkin belge ve delillerle direkt olarak Savcılığa İlçe Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunabileceğim.

Teşekkür ederim.