Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası

merhaba bosanma davamda sona yaklasıldı sahıtler dınlendı ve karsı taraf yanı esım bana karsı yapdıgı suclamaları ıspatlayamadı esım calısmıyor ve suan tedbır oduyorum davayı esım acdı eger dava red olursa tedbır nafakası dvm edermı ben dava bıtımınde dava acsam kazanma sansım ne

Karar kesinleşene kadar tedbir nafakasının devamına,karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasın yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine şeklinde hüküm kurulabilir.

Alıntı:

---

Av.Ergün Vardar rumuzlu üyeden alıntı

Karar kesinleşene kadar tedbir nafakasının devamına,karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasın yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine şeklinde hüküm kurulabilir.

---

3 yıllık bekleme suresındede odermıyım kusursuz oldugum halde

Tedbir nafakası almak için talep eden eşin ayrı yaşamaya hakkı olması gerekir. Açılmış bir boşanma davası ayrı yaşama hakkı verir. Dava kesinleşene kadar tedbir nafakası ödenir.

Boşanmanın reddi halinde dava temyize giderse, yargıtaydan dönene kadar tedbir nafakası ödemeye devam edersiniz. Yargıtaydan da red kararı onanırsa tedbir nafakası kesilir.

Daha sonraki 3 yıllık bekleme süresi içinde tedbir nafakası ödemezsiniz. Ancak bu süre içinde siz yeni boşanma davası açacak olursanız, karşı tarafın talebi halinde, yeniden o zamanki ekonomik durumunuza göre tedbir nafakası kararı çıkabilir. Çünkü yine ayrı yaşama hakkı veren bir boşanma davası söz konusudur.

3 yıllık süre içinde karşı tarafla anlaşmalı boşanma konusunda anlaşırsanız, boşanma protokolüne tedbir veya yoksulluk nafakası ödenmeyeceği şartını koyabilirsiniz.

Alıntı:

---

şeytanınavukatı rumuzlu üyeden alıntı

Tedbir nafakası almak için talep eden eşin ayrı yaşamaya hakkı olması gerekir. Açılmış bir boşanma davası ayrı yaşama hakkı verir. Dava kesinleşene kadar tedbir nafakası ödenir.

Boşanmanın reddi halinde dava temyize giderse, yargıtaydan dönene kadar tedbir nafakası ödemeye devam edersiniz. Yargıtaydan da red kararı onanırsa tedbir nafakası kesilir.

Daha sonraki 3 yıllık bekleme süresi içinde tedbir nafakası ödemezsiniz. Ancak bu süre içinde siz yeni boşanma davası açacak olursanız, karşı tarafın talebi halinde, yeniden o zamanki ekonomik durumunuza göre tedbir nafakası kararı çıkabilir. Çünkü yine ayrı yaşama hakkı veren bir boşanma davası söz konusudur.

3 yıllık süre içinde karşı tarafla anlaşmalı boşanma konusunda anlaşırsanız, boşanma protokolüne tedbir veya yoksulluk nafakası ödenmeyeceği şartını koyabilirsiniz.

---

tsk ederım guzel bır acıklama olmus ama duyumlarım hakımın takdırınde seklındeydı odersın denıyordu odememek gusel

Peki dava acan taraf davadan vazgecse bosanmak istemediğini beyan etse bu konumada sürec nasıl devam eder dava düşüp tedbir nafakası hukumleri kalkarmı.

Erkek boşanma davası açsaydı ve dava reddedilseydi, 3 yıllık bekleme süresi için kadın ayrıca nafaka talebinde bulunabilirdi.

Tedbir nafakasına hak kazanmak için ayrı yaşamaya hakkı olduğunun ispatı gerekir. Mesela kocası evi terk eden kadın, boşanma davası açmadan, tedbir nafakası davası açabilir.

Alıntı:

---

şeytanınavukatı rumuzlu üyeden alıntı

Tedbir nafakası almak için talep eden eşin ayrı yaşamaya hakkı olması gerekir. Açılmış bir boşanma davası ayrı yaşama hakkı verir. Dava kesinleşene kadar tedbir nafakası ödenir.

Boşanmanın reddi halinde dava temyize giderse, yargıtaydan dönene kadar tedbir nafakası ödemeye devam edersiniz. Yargıtaydan da red kararı onanırsa tedbir nafakası kesilir.

Daha sonraki 3 yıllık bekleme süresi içinde tedbir nafakası ödemezsiniz. Ancak bu süre içinde siz yeni boşanma davası açacak olursanız, karşı tarafın talebi halinde, yeniden o zamanki ekonomik durumunuza göre tedbir nafakası kararı çıkabilir. Çünkü yine ayrı yaşama hakkı veren bir boşanma davası söz konusudur.

3 yıllık süre içinde karşı tarafla anlaşmalı boşanma konusunda anlaşırsanız, boşanma protokolüne tedbir veya yoksulluk nafakası ödenmeyeceği şartını koyabilirsiniz.

---

Kadin evlendikten hemen sonra (altinlari ve paralari alip) "sebebsiz bosanma" davasi aciyor, dava 2 suruyor, ve adam tedbir nafakasi oduyor.

Davayi erkek kazaniyor, ve kadin "temyiz'ye" goturuyor ve 1 yil yargitay'dan donene kadar, adam tekrar tedbir nafakasi oduyor.

Davayi tekrar adam kazaniyor, dava 3 yil surdu, ve dunyanin parasini bosa harcadi..... ama burada bitmiyor.... "kadin eve donmuyor"

adam ne yapacak? zorunlu bosanma davasi acmak zorunda....

bu sefer adam dava aciyor, ve tekrar 1-2 yil tedbir nafakasi oduyor, sonunda kadin tekrar temyiz'e goturur, ve adam 1 yil daha tedbir nafakasi..... eder bosa harcanmis 5-6 yil tedbir nafakasi.....

bilmiyorum anlatta bildim mi?

sorularim....
1) peki erkegin bosanma hakklari nerede?
2) neden erkegin hic hakklari yok?
3) bircok kadin sirf nafaka almak icin dava aciyor.... neden gormez'likten geliyorsunuz?
4)neden sebebsiz dava acan kadina ceza yok?
5) sizler boyle bosanma kaununlari yaparsaniz.... kadinlar evlendik'den hemen sonra sebebsiz dava acmazlar mi sirf nafaka icin ve altinlarin uzerine oturmak icin?


su an tedbir nafakasi evlilikleri yikmak'tan baska bir yarari yok!!!



eger esitlik istiyorsak o zaman bu demek'tir....
erkek dava acarsa, kadina dava sonuna kadar nafaka odesin.... ama....

kadin dava acarsa, adama dava sonuna kadar ayni nafaka'yi odesin.....


ancak o zaman sebebsiz bosanma davalari orta'dan kalkar!!


saygilarimla

Alıntı:

---

leyton rumuzlu üyeden alıntı

adam ne yapacak? zorunlu bosanma davasi acmak zorunda....

---

Zayıf olan kadını koruyayım derken kadınlar tarafından suistimale açık boşanma hükümleri olduğunda hem fikirim.

Ancak erkeğin sadece bu noktada yapılabileceği birşey var. Kadının sebepsiz davasının red kararı kesinleşince boşanma davası açmaz. Kadın 3 yıl boyunca boşanma davası açamayacağı ve bu 3 yıl içinde nafaka da alamayacağı için anlaşmalı boşanmaya yanaşır. Yani ilk sebepsiz davanın red kararı kesinleştikten sonra erkeğe biraz daha sabretmek düşüyor.

Alıntı:

---

şeytanınavukatı rumuzlu üyeden alıntı

Zayıf olan kadını koruyayım derken kadınlar tarafından suistimale açık boşanma hükümleri olduğunda hem fikirim.

---

Zayif mi? nasil yani... hangi sekilde zayif? parasal yonden mi zayif? guldermeyin beni, bizler ulke olarak cok geride kalmisiz, bizler hangi asir'da yasiyoruz?

kadinlar artik erkekler kadar.... okuyorlar, calisiyorlar, mal ve mulk'e sahipler.. fark nerede???

arti evlenmeden once, dunyanin altini alinip veriliyor.... hatta cogu zaman kadin erkek'ten daha zengin durumda!!!

bu bosanma kanunlari... evliliklere kurtarmiyor, hatta tam tersine oluyor, evlilikleri yikiyor.... sen sebebsiz bosanmak isteyen her kadina, yillar boyu nafaka sozu verirsen, o zaman "sebebsiz bosanmalar" daha coook devam eder kardesim....

evet maalesef Hukuki bir takım boşluklar birlikteliği perçinleyeceğine ayrılığı iice körüklüyo sebebiyet veriyo.

Alıntı:

---

leyton rumuzlu üyeden alıntı

Kadin evlendikten hemen sonra (altinlari ve paralari alip) "sebebsiz bosanma" davasi aciyor, dava 2 suruyor, ve adam tedbir nafakasi oduyor.

Davayi erkek kazaniyor, ve kadin "temyiz'ye" goturuyor ve 1 yil yargitay'dan donene kadar, adam tekrar tedbir nafakasi oduyor.

Davayi tekrar adam kazaniyor, dava 3 yil surdu, ve dunyanin parasini bosa harcadi..... ama burada bitmiyor.... "kadin eve donmuyor"

adam ne yapacak? zorunlu bosanma davasi acmak zorunda....

bu sefer adam dava aciyor, ve tekrar 1-2 yil tedbir nafakasi oduyor, sonunda kadin tekrar temyiz'e goturur, ve adam 1 yil daha tedbir nafakasi..... eder bosa harcanmis 5-6 yil tedbir nafakasi.....

bilmiyorum anlatta bildim mi?

sorularim....
1) peki erkegin bosanma hakklari nerede?
2) neden erkegin hic hakklari yok?
3) bircok kadin sirf nafaka almak icin dava aciyor.... neden gormez'likten geliyorsunuz?
4)neden sebebsiz dava acan kadina ceza yok?
5) sizler boyle bosanma kaununlari yaparsaniz.... kadinlar evlendik'den hemen sonra sebebsiz dava acmazlar mi sirf nafaka icin ve altinlarin uzerine oturmak icin?


su an tedbir nafakasi evlilikleri yikmak'tan baska bir yarari yok!!!



eger esitlik istiyorsak o zaman bu demek'tir....
erkek dava acarsa, kadina dava sonuna kadar nafaka odesin.... ama....

kadin dava acarsa, adama dava sonuna kadar ayni nafaka'yi odesin.....


ancak o zaman sebebsiz bosanma davalari orta'dan kalkar!!


saygilarimla

---

cok gusel olmus evet kadın tedbır nafakası alıyor ve dava suruyor davası red edılıyor cunkı ortada bosanma ıcın gecerlı sebep yok ne yapıyor temyıze gıdıyor nafakaya devam bu nasıl adalet temyızdende sonuc aynı olursa erkek madur olmuyormu nerde adalet buna bır care bulunmalı belkıde bu durum ınsan hakları mah.goturulmelı esıtlıkden yanaysak

Alıntı:

---

hayret rumuzlu üyeden alıntı

cok gusel olmus evet kadın tedbır nafakası alıyor ve dava suruyor davası red edılıyor cunkı ortada bosanma ıcın gecerlı sebep yok ne yapıyor temyıze gıdıyor nafakaya devam bu nasıl adalet temyızdende sonuc aynı olursa erkek madur olmuyormu nerde adalet buna bır care bulunmalı belkıde bu durum ınsan hakları mah.goturulmelı esıtlıkden yanaysak

---

arkadaşım zaten bu uygulamaların yapılmasının sebebi türk aile yapısını bozmak avrupa aile yapısı gibi dullar güruhu ve yetimler sürüsü yetiştirmek avukatlara bir sorun boşanmaların %90 kadın tarafından açılıyo ve % 99,9999 sebebsiz yalancı şahitler ...... eziyet çeken o kadınlarda eziyetlerine katlanıyor çünki boşanamazlar neden boşanamayacaklarınıda herkez biliyo

altınlar kadının çocuk kadının nafaka kadının tazminat kadının bunlarıda ödemek erkeğin .
burda bi yanlışlık var bu kanunların bence bir an önce insan hakları mahkemesine bi görünmesi lazım .
üzerine üstlük çocuğunuzu görmek için için 400ytl icraa parası ödüyosunuz .

ya hiçmi bu erkekler insan değil ? boşanan erkek hayvanmıdır ?boşanan erkek nedir arkadaşlar ?

Alıntı:

---

kibfeyzo rumuzlu üyeden alıntı

altınlar kadının çocuk kadının nafaka kadının tazminat kadının bunlarıda ödemek erkeğin .
burda bi yanlışlık var bu kanunların bence bir an önce insan hakları mahkemesine bi görünmesi lazım .
üzerine üstlük çocuğunuzu görmek için için 400ytl icraa parası ödüyosunuz .

ya hiçmi bu erkekler insan değil ? boşanan erkek hayvanmıdır ?boşanan erkek nedir arkadaşlar ?

---

yeni medeni kanuna göre kanun önünde kadın- erkek eşitliği kabul edilmiştir
nafaka boşanma sırasında yoksul duruma düşen eşe tain edilir.çocuk ise hakim hangi eşin çocuğa daha iyi bakabileceği kararını alırsa velayetini ona verir.Tazminat ise boşanma sırasında haksız olan eşten alınır.Nihayet, bir boşanma sonunda eğer erkek haklı ise bütün bunları o karşı taraftan isteye bilir.Altın diyorsun ama boşanma sırasında erkeğe babasından kalan miras ta eşe kalır bunu da göz önünde bulundurmanız gerekir

Öğrenci Emre,

Derslerine iyi çalışmıyorsun !!
Kocaya kalan miras boşanma durumunda kadın lehine mal paylaşımına girmez.

Eşitlikten bahsettiğin için Medeni Kanun dersinden sınıfta kaldın. Ya MK 'nın kapağını açmadın ya da okuduklarını anlamakta sıkıntıların var.

Olur da yanlış bir evlilik yaparsan bu MK seni de çok üzecek. Duvara asacağın avukatlık diplomasının seni kurtaracağını mı sanıyorsun ?

Hukukla ilgili en büyük temennim; Kötü kanun yapan ve bunları kötü uygulayan insanların istisnasız hepsinin en sevdiklerinin aynı kanunlar marifetiyle acı çekmesi ve ezilmesidir.

Alıntı:

---

emre.947 rumuzlu üyeden alıntı

yeni medeni kanuna göre kanun önünde kadın- erkek eşitliği kabul edilmiştir
nafaka boşanma sırasında yoksul duruma düşen eşe tain edilir.çocuk ise hakim hangi eşin çocuğa daha iyi bakabileceği kararını alırsa velayetini ona verir.Tazminat ise boşanma sırasında haksız olan eşten alınır.Nihayet, bir boşanma sonunda eğer erkek haklı ise bütün bunları o karşı taraftan isteye bilir.Altın diyorsun ama boşanma sırasında erkeğe babasından kalan miras ta eşe kalır bunu da göz önünde bulundurmanız gerekir

---

emre kardeşim zannedersem stajını yapmamış bu konularda .benim eşim boşanma davalarına bedava bakan kampanya yapan bir avukata gitti beni resmen sattı .davaya sözde bedava bakan avukat kardeşim hemen tedbir nafakası istedi hakim beyden .hakim beyde sewvgili eşimin avukatını kıramadı (çünkü işsiz )tedbir nafakasını verdi. böylece sayın avukat bey tedbir nafakası üzerinden mahkeme bitene kadar sebeplenmeye başladı .mahkeme uzadıkça uzadı 13 ay çarpı 230 ytl yaklaşık 3000 ytl
şimdi
soruyorum:
1-sevgili eşim eğer haksız bulunursa ben bu 3000 ytl yi alacabilecekmiyim yanıt ;hayır

2-eşim çalıştığı halde üniversite mezunu olduğu halde çalışmıyo gözüküyor .ama benim yerim turdum maaşım belli olduğu için hemen benim maaşa bir el iş tamam .noldu avukat ve eşim direk tedbir nafakası üzerinden 3000 ytl yi hakettiler.arkadaşlar sırf evi terketti ve dava açtı diye haksız olmasına rağmen bu paraları alıyor .siz haksız olan bir kişinin bu kadar parayı aldığını gördünüzmü ? işte ispatı yeni medeni kanun derki eşlerden birisi bir boşanma davası açarsa ayrıklıkta haklıdır .buyrun . neden haklıdır ?ayrılmak ona bu hakkı neden vermiştir ?
hak demek nafaka demektirde ondan
3-diyelimki tazminat davası açtım .alabilecekmiyim ? hayır neden ?çünkü işşsiz o bir kadın . çalışamaz .ayıptır günahtır .eli ayağı yokmu var . gençmi genç ya neden çalışmıyor ?çünkü o bir kadın dokunulmaz çalışamaz .
4- kendi taraflarından bir altın bile takılmadığı halde altınların hepsi kadınların oluyor yani benim sevgili eşimin oluyor .yarın bide yalancı şahit buldummu değmeyin keyiflerine . hakim bey ya yazık bu kadına verelim 3
beş milyar bide nafaka boşansın diyecek kimden çıkacak bu para ? kadından mı ?hayır erkekten ..noıldu şimdi ?erkek haksız oldu . erkekleri sömürmeye aciz koymaya yönelik bu girişimler artık durdurulmalıdır.erkekte bir İNSANDIR hatırlatıyorum.
5 - hayatım boyunca bu insanı beslemek zorunda kalacam .bu doğru bişeymidir etik bişeymidir . benim 2 senelik eşim olsun gitsin boşanma davasına versin avukatı ve kendi benden sebeplensin benim üzerimden de emekli olsun nerde görülmüş arkadaşlar .
ben emekli olmak için 35 sene kahır çekeyim bayan 2 sene bana eşlik yapsın kocasının maaşı üzerinden emekli olsun ölene kadar .eli ayağı tuttuğu halde çalışmasın yesin nafakaları bi yandanda gizli gizli çalışsın .2 senede bgir bide utanmadan bir nafaka arttırım davası açarlar onuda kaparlar . çünkü hakimbeylerinmiz kadınlara acıyarak şefkatle bakarlar .onlar zayıftır onlar kutsal bi varlıktır .
5 ama aynı durum erkeğe olsa yani erkek işsiz olsa ve nafakayı ödeyemese anında hapis . niye erkek çalışmak zorundadır .erkek eşektir .erkek kerizdir .

bu medeni kanun artık çoğu insanın canını yakmaya başladı değişmeli bence .
artık yaşadığımız çağda erkekte kadında çalışmalıdır .nafaka olayını artık çok gerekmedikçe ( karısı sakat olur hasta olur yatalak olur bunun gibi gerekçelerle gerekçelerle )verilmemelidir .kimse kimsenin eşeği olamaz herkesin bi hayat kurmaya hakkı vardır .bayanlarda gidip çalışmak zoruındadır artık eşitlik sağlanmalı . yoksa ben insan hakları mahkemesine kadar götürecem bu medeni kanunu .

adalet ve eşitlik bumudur ?kadına verilen nafakamıdır tazminatmıdıdır ben haklı olabilseygdim acaba hakimbey ablalarım veya amcalarım banada nafaka bağlarlarmıydı ?

Alıntı:

---

mrtecetin rumuzlu üyeden alıntı

Öğrenci Emre,

Derslerine iyi çalışmıyorsun !!
Kocaya kalan miras boşanma durumunda kadın lehine mal paylaşımına girmez.

Eşitlikten bahsettiğin için Medeni Kanun dersinden sınıfta kaldın. Ya MK 'nın kapağını açmadın ya da okuduklarını anlamakta sıkıntıların var.

Olur da yanlış bir evlilik yaparsan bu MK seni de çok üzecek. Duvara asacağın avukatlık diplomasının seni kurtaracağını mı sanıyorsun ?

Hukukla ilgili en büyük temennim; Kötü kanun yapan ve bunları kötü uygulayan insanların istisnasız hepsinin en sevdiklerinin aynı kanunlar marifetiyle acı çekmesi ve ezilmesidir.

---

iyi günler ben derslerime iyi çalıştımda konuyu iyi anlatamadım
eşe kalır derken sadece erkeği kast etmiştim çünkü ben miarasın kişisel mal olduğunu çok iyi biliyor ve tasfiye sırasında değere katılmadığınıda biliyorum ben edinilmiş mallarıda çoç çok iyi biliyorum sadece hızlı yanıt vereyim derken
biraz karıştırdım. karı-koca eşitliği derken de ikamat..vs.gibi konulardan sözetmiştim
emk'ya göre yanlızca erkeğin ikameti alınırdı şimdi bu durum düzeltilmiştir.yoksa ben de kadınlarda iddet süresinin olduğunu ve boşanmadan sonra 300 gün beklemesi gerektiğini biliyorum.bu durumda tabiki eşit sayılmazlar ama bu bir yapılarından kaynaklanıyor.yoksa genel olarak artık eşler arasında herhangi bir eşitsizlikten sözetmemek gerekir.
yanlış anlattığım için herkesten özür diliyor:( :( :( :(

Alıntı:

---

mrtecetin rumuzlu üyeden alıntı

Öğrenci Emre,

Derslerine iyi çalışmıyorsun !!
Kocaya kalan miras boşanma durumunda kadın lehine mal paylaşımına girmez.

Eşitlikten bahsettiğin için Medeni Kanun dersinden sınıfta kaldın. Ya MK 'nın kapağını açmadın ya da okuduklarını anlamakta sıkıntıların var.

Olur da yanlış bir evlilik yaparsan bu MK seni de çok üzecek. Duvara asacağın avukatlık diplomasının seni kurtaracağını mı sanıyorsun ?

Hukukla ilgili en büyük temennim; Kötü kanun yapan ve bunları kötü uygulayan insanların istisnasız hepsinin en sevdiklerinin aynı kanunlar marifetiyle acı çekmesi ve ezilmesidir.

---

iyi günler ben derslerime iyi çalıştımda konuyu iyi anlatamadım
eşe kalır derken sadece erkeği kast etmiştim çünkü ben miarasın kişisel mal olduğunu çok iyi biliyor ve tasfiye sırasında değere katılmadığınıda biliyorum ben edinilmiş mallarıda çok çok iyi biliyorum sadece hızlı yanıt vereyim derken
biraz karıştırdım. karı-koca eşitliği derken de ikamat..vs.gibi konulardan sözetmiştim
emk'ya göre yanlızca erkeğin ikameti alınırdı şimdi bu durum düzeltilmiştir.yoksa ben de kadınlarda iddet süresinin olduğunu ve boşanmadan sonra 300 gün beklemesi gerektiğini biliyorum.bu durumda tabiki eşit sayılmazlar ama bu bir yapılarından kaynaklanıyor.yoksa genel olarak artık eşler arasında herhangi bir eşitsizlikten sözetmemek gerekir.
yanlış anlattığım için herkesten özür diliyor:( :( :( :(

Alıntı:

---

emre.947 rumuzlu üyeden alıntı

iyi günler ben derslerime iyi çalıştımda konuyu iyi anlatamadım
eşe kalır derken sadece erkeği kast etmiştim çünkü ben miarasın kişisel mal olduğunu çok iyi biliyor ve tasfiye sırasında değere katılmadığınıda biliyorum ben edinilmiş mallarıda çok çok iyi biliyorum sadece hızlı yanıt vereyim derken
biraz karıştırdım. karı-koca eşitliği derken de ikamat..vs.gibi konulardan sözetmiştim
emk'ya göre yanlızca erkeğin ikameti alınırdı şimdi bu durum düzeltilmiştir.yoksa ben de kadınlarda iddet süresinin olduğunu ve boşanmadan sonra 300 gün beklemesi gerektiğini biliyorum.bu durumda tabiki eşit sayılmazlar ama bu bir yapılarından kaynaklanıyor.yoksa genel olarak artık eşler arasında herhangi bir eşitsizlikten sözetmemek gerekir.
yanlış anlattığım için herkesten özür diliyor:( :( :( :(

---

Noktalama işaretleri ve büyük harfin nerede kullanılacağı, "dahi" anlamındaki "de" ve bağlaç olan "ki"nin ayrı yazılacağı gibi hususlara da çalışmanızda fayda var.

tedbir nafakası karar kesinlesinceye kadar tarafın gecimini saglayacak miktarın ödenmesi kararı verebilir ama karar kesinlesince kendiliginden ortadan.

Alıntı:

---

kibfeyzo rumuzlu üyeden alıntı

emre kardeşim zannedersem stajını yapmamış bu konularda .benim eşim boşanma davalarına bedava bakan kampanya yapan bir avukata gitti beni resmen sattı .davaya sözde bedava bakan avukat kardeşim hemen tedbir nafakası istedi hakim beyden .hakim beyde sewvgili eşimin avukatını kıramadı (çünkü işsiz )tedbir nafakasını verdi. böylece sayın avukat bey tedbir nafakası üzerinden mahkeme bitene kadar sebeplenmeye başladı .mahkeme uzadıkça uzadı 13 ay çarpı 230 ytl yaklaşık 3000 ytl
şimdi
soruyorum:
1-sevgili eşim eğer haksız bulunursa ben bu 3000 ytl yi alacabilecekmiyim yanıt ;hayır

2-eşim çalıştığı halde üniversite mezunu olduğu halde çalışmıyo gözüküyor .ama benim yerim turdum maaşım belli olduğu için hemen benim maaşa bir el iş tamam .noldu avukat ve eşim direk tedbir nafakası üzerinden 3000 ytl yi hakettiler.arkadaşlar sırf evi terketti ve dava açtı diye haksız olmasına rağmen bu paraları alıyor .siz haksız olan bir kişinin bu kadar parayı aldığını gördünüzmü ? işte ispatı yeni medeni kanun derki eşlerden birisi bir boşanma davası açarsa ayrıklıkta haklıdır .buyrun . neden haklıdır ?ayrılmak ona bu hakkı neden vermiştir ?
hak demek nafaka demektirde ondan
3-diyelimki tazminat davası açtım .alabilecekmiyim ? hayır neden ?çünkü işşsiz o bir kadın . çalışamaz .ayıptır günahtır .eli ayağı yokmu var . gençmi genç ya neden çalışmıyor ?çünkü o bir kadın dokunulmaz çalışamaz .
4- kendi taraflarından bir altın bile takılmadığı halde altınların hepsi kadınların oluyor yani benim sevgili eşimin oluyor .yarın bide yalancı şahit buldummu değmeyin keyiflerine . hakim bey ya yazık bu kadına verelim 3
beş milyar bide nafaka boşansın diyecek kimden çıkacak bu para ? kadından mı ?hayır erkekten ..noıldu şimdi ?erkek haksız oldu . erkekleri sömürmeye aciz koymaya yönelik bu girişimler artık durdurulmalıdır.erkekte bir İNSANDIR hatırlatıyorum.
5 - hayatım boyunca bu insanı beslemek zorunda kalacam .bu doğru bişeymidir etik bişeymidir . benim 2 senelik eşim olsun gitsin boşanma davasına versin avukatı ve kendi benden sebeplensin benim üzerimden de emekli olsun nerde görülmüş arkadaşlar .
ben emekli olmak için 35 sene kahır çekeyim bayan 2 sene bana eşlik yapsın kocasının maaşı üzerinden emekli olsun ölene kadar .eli ayağı tuttuğu halde çalışmasın yesin nafakaları bi yandanda gizli gizli çalışsın .2 senede bgir bide utanmadan bir nafaka arttırım davası açarlar onuda kaparlar . çünkü hakimbeylerinmiz kadınlara acıyarak şefkatle bakarlar .onlar zayıftır onlar kutsal bi varlıktır .
5 ama aynı durum erkeğe olsa yani erkek işsiz olsa ve nafakayı ödeyemese anında hapis . niye erkek çalışmak zorundadır .erkek eşektir .erkek kerizdir .

bu medeni kanun artık çoğu insanın canını yakmaya başladı değişmeli bence .
artık yaşadığımız çağda erkekte kadında çalışmalıdır .nafaka olayını artık çok gerekmedikçe ( karısı sakat olur hasta olur yatalak olur bunun gibi gerekçelerle gerekçelerle )verilmemelidir .kimse kimsenin eşeği olamaz herkesin bi hayat kurmaya hakkı vardır .bayanlarda gidip çalışmak zoruındadır artık eşitlik sağlanmalı . yoksa ben insan hakları mahkemesine kadar götürecem bu medeni kanunu .

adalet ve eşitlik bumudur ?kadına verilen nafakamıdır tazminatmıdıdır ben haklı olabilseygdim acaba hakimbey ablalarım veya amcalarım banada nafaka bağlarlarmıydı ?

---

Tespitlerinizde %100 haklısınız! Düşüncelerimi aynen ifade etmişsiniz. Bu konuda benim de uzun uzun yazdığım bazı iletilerim var, fırsatınız olup da incelerseniz sevinirim. Kanunlar kadını adeta dokunulmaz yaparken, erkeği de resmen köle yapıyor. Kadının annelik vasfı varsa erkeğin de babalık vasfı var. Üstelik her kadın "anne" midir? Hayır! Bende soruyorum o zaman nerede kaldı eşitlik?

Saygılarımla...

Alıntı:

---

leyton rumuzlu üyeden alıntı

Zayif mi? nasil yani... hangi sekilde zayif? parasal yonden mi zayif? guldermeyin beni, bizler ulke olarak cok geride kalmisiz, bizler hangi asir'da yasiyoruz?

kadinlar artik erkekler kadar.... okuyorlar, calisiyorlar, mal ve mulk'e sahipler.. fark nerede???

arti evlenmeden once, dunyanin altini alinip veriliyor.... hatta cogu zaman kadin erkek'ten daha zengin durumda!!!

bu bosanma kanunlari... evliliklere kurtarmiyor, hatta tam tersine oluyor, evlilikleri yikiyor.... sen sebebsiz bosanmak isteyen her kadina, yillar boyu nafaka sozu verirsen, o zaman "sebebsiz bosanmalar" daha coook devam eder kardesim....

---

bu arkadasın yarası oldukca derınmıs fakat herkesın karısı onunkı gıbı herkesın kocasıda benımkı gıbı degıl maalesef

sahsen ben bu tıp konuları her duydugumda benım yasadıklarımın ne kadar cok ve dayanılmaz oldugunu anlıyorum.nedenıne gelırsek tedbır nafakası baglanmasına ve cocugumun benımle yasamasına ragmen esım bes kurus odemedı

ve ben bu konuda ne yapabılırım benı bu konuda aydınlatırsanız cok sevınırım sımdıden tesekkur ederım

icra takibi.

Alıntı:

---

şeytanınavukatı rumuzlu üyeden alıntı

Erkek boşanma davası açsaydı ve dava reddedilseydi, 3 yıllık bekleme süresi için kadın ayrıca nafaka talebinde bulunabilirdi.

Tedbir nafakasına hak kazanmak için ayrı yaşamaya hakkı olduğunun ispatı gerekir. Mesela kocası evi terk eden kadın, boşanma davası açmadan, tedbir nafakası davası açabilir.

---

banada bırılerının yardımcı olabılmesı ıcın ne yapmam gerekıyor

allah askına cıkmazdayım bırılerı bana yardımdı olabılırmı?

ıcra takıbı baslattım fakat mal beyanında bulunmus odeyecegım demıs fakat taahhut ettıgınden bu yana 10 ay gectı hala herhangı bır odeme yapmadı bana bu konuda yanı bundan sonra neler yapabılecegım konusunda benı yonlendırıp yardımcı olursanız cok memnun olurum.sımdıden tekrar tesekkur ederım :(

Hukuki.NET forumları > Aile Hukuku - Miras Hukuku - Kişiler Hukuku > Aile Hukuku
Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
Sayın erco001, Hoşgeldiniz!
Son Ziyaretiniz: 17-11-2008 Saat 15:34:22
KM Kutusu: 0 Okunmamış, Toplam 0.

Hukuki NET Kontrol Paneli SSS Üye Listesi Takvim Aktif Konular Arama Kısa Yollar Çıkış


Aile Hukuku Nişanlanma, Evlenme, Ayrılık ve Boşanma, Evliliğin Butlanı, İddet, Velayet, Vesayet, Nafaka ve Tazminat, Mal Rejimleri, Evlat Edinme, Soybağı, Aile Konutu Şerhi, Ailenin Korunması Hakkında Kanun, Çocuk Mallarının Korunması Hakkında Kanun, Babalık Davası, Tanıma


Forum Arama

Konuları Göster İletileri Göster
Gelişmiş Arama
Hukuki Terim Ara

Gelişmiş Arama

Kısa Yollar
Bugünkü İletiler
Tüm Forumları Okunmuş Say
Arkadaş Listesi
Kontrol Paneli
İmza Düzenle
Profili Düzenle
Ayarları Düzenle
Diğerleri
Kısa Mesajlar
Abone Olduğunuz Konular
Üye Profili
Yan Pencereyi Kapat

Sayfaya git


İlgili Hukuk Terimleri: boşanma, davasının, halinde, nafakası, reddi, tedbir


Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
1 / 3 Sayfa 1 2 3 >

Seçenekler Bu Konuda Ara Not Ver Modları Göster
#1 11-09-2007, 22:14:57
hayret
3/B Kayıt Tarihi: May 2007
İletiler: 18

Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
--------------------------------------------------------------------------------

merhaba bosanma davamda sona yaklasıldı sahıtler dınlendı ve karsı taraf yanı esım bana karsı yapdıgı suclamaları ıspatlayamadı esım calısmıyor ve suan tedbır oduyorum davayı esım acdı eger dava red olursa tedbır nafakası dvm edermı ben dava bıtımınde dava acsam kazanma sansım ne


hayret
Profiline Bak
Tüm İletilerini Bul
Arkadaş Listene Ekle
#2 11-09-2007, 22:22:27
Av.Ergün Vardar
Hukukçu Üye Kayıt Tarihi: Jan 2007
İletiler: 278

Re: tedbır dvm edermı
--------------------------------------------------------------------------------

Karar kesinleşene kadar tedbir nafakasının devamına,karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasın yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine şeklinde hüküm kurulabilir.
__________________
Dostunu da düşmanını da kendin seçtiğin sürece güçlüsün...




Av.Ergün Vardar
Profiline Bak
Kısa Mesaj Gönder
Tüm İletilerini Bul
Arkadaş Listene Ekle
#3 11-09-2007, 22:28:42
hayret
3/B Kayıt Tarihi: May 2007
İletiler: 18

Re: tedbır dvm edermı
--------------------------------------------------------------------------------

Alıntı:
Av.Ergün Vardar rumuzlu üyeden alıntı
Karar kesinleşene kadar tedbir nafakasının devamına,karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasın yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine şeklinde hüküm kurulabilir.

3 yıllık bekleme suresındede odermıyım kusursuz oldugum halde


hayret
Profiline Bak
Tüm İletilerini Bul
Arkadaş Listene Ekle
#4 12-09-2007, 09:51:38
şeytanınavukatı
3/B Kayıt Tarihi: Aug 2007
İletiler: 197

Re: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
--------------------------------------------------------------------------------

Tedbir nafakası almak için talep eden eşin ayrı yaşamaya hakkı olması gerekir. Açılmış bir boşanma davası ayrı yaşama hakkı verir. Dava kesinleşene kadar tedbir nafakası ödenir.

Boşanmanın reddi halinde dava temyize giderse, yargıtaydan dönene kadar tedbir nafakası ödemeye devam edersiniz. Yargıtaydan da red kararı onanırsa tedbir nafakası kesilir.

Daha sonraki 3 yıllık bekleme süresi içinde tedbir nafakası ödemezsiniz. Ancak bu süre içinde siz yeni boşanma davası açacak olursanız, karşı tarafın talebi halinde, yeniden o zamanki ekonomik durumunuza göre tedbir nafakası kararı çıkabilir. Çünkü yine ayrı yaşama hakkı veren bir boşanma davası söz konusudur.

3 yıllık süre içinde karşı tarafla anlaşmalı boşanma konusunda anlaşırsanız, boşanma protokolüne tedbir veya yoksulluk nafakası ödenmeyeceği şartını koyabilirsiniz.


şeytanınavukatı
Profiline Bak
Tüm İletilerini Bul
Arkadaş Listene Ekle
#5 13-09-2007, 23:43:48
hayret
3/B Kayıt Tarihi: May 2007
İletiler: 18

Re: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
--------------------------------------------------------------------------------

Alıntı:
şeytanınavukatı rumuzlu üyeden alıntı
Tedbir nafakası almak için talep eden eşin ayrı yaşamaya hakkı olması gerekir. Açılmış bir boşanma davası ayrı yaşama hakkı verir. Dava kesinleşene kadar tedbir nafakası ödenir.

Boşanmanın reddi halinde dava temyize giderse, yargıtaydan dönene kadar tedbir nafakası ödemeye devam edersiniz. Yargıtaydan da red kararı onanırsa tedbir nafakası kesilir.

Daha sonraki 3 yıllık bekleme süresi içinde tedbir nafakası ödemezsiniz. Ancak bu süre içinde siz yeni boşanma davası açacak olursanız, karşı tarafın talebi halinde, yeniden o zamanki ekonomik durumunuza göre tedbir nafakası kararı çıkabilir. Çünkü yine ayrı yaşama hakkı veren bir boşanma davası söz konusudur.

3 yıllık süre içinde karşı tarafla anlaşmalı boşanma konusunda anlaşırsanız, boşanma protokolüne tedbir veya yoksulluk nafakası ödenmeyeceği şartını koyabilirsiniz.

tsk ederım guzel bır acıklama olmus ama duyumlarım hakımın takdırınde seklındeydı odersın denıyordu odememek gusel


hayret
Profiline Bak
Tüm İletilerini Bul
Arkadaş Listene Ekle
#6 14-09-2007, 11:47:51
BLACKICE
Yeni Üye Kayıt Tarihi: Sep 2007
İletiler: 14

Re: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
--------------------------------------------------------------------------------

Peki dava acan taraf davadan vazgecse bosanmak istemediğini beyan etse bu konumada sürec nasıl devam eder dava düşüp tedbir nafakası hukumleri kalkarmı.


BLACKICE
Profiline Bak
Kısa Mesaj Gönder
Tüm İletilerini Bul
Arkadaş Listene Ekle
#7 14-09-2007, 12:08:27
şeytanınavukatı
3/B Kayıt Tarihi: Aug 2007
İletiler: 197

Re: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
--------------------------------------------------------------------------------

Erkek boşanma davası açsaydı ve dava reddedilseydi, 3 yıllık bekleme süresi için kadın ayrıca nafaka talebinde bulunabilirdi.

Tedbir nafakasına hak kazanmak için ayrı yaşamaya hakkı olduğunun ispatı gerekir. Mesela kocası evi terk eden kadın, boşanma davası açmadan, tedbir nafakası davası açabilir.


şeytanınavukatı
Profiline Bak
Tüm İletilerini Bul
Arkadaş Listene Ekle
#8 14-09-2007, 15:31:43
leyton
Yeni Üye Kayıt Tarihi: Aug 2007
İletiler: 24

Re: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
--------------------------------------------------------------------------------

Alıntı:
şeytanınavukatı rumuzlu üyeden alıntı
Tedbir nafakası almak için talep eden eşin ayrı yaşamaya hakkı olması gerekir. Açılmış bir boşanma davası ayrı yaşama hakkı verir. Dava kesinleşene kadar tedbir nafakası ödenir.

Boşanmanın reddi halinde dava temyize giderse, yargıtaydan dönene kadar tedbir nafakası ödemeye devam edersiniz. Yargıtaydan da red kararı onanırsa tedbir nafakası kesilir.

Daha sonraki 3 yıllık bekleme süresi içinde tedbir nafakası ödemezsiniz. Ancak bu süre içinde siz yeni boşanma davası açacak olursanız, karşı tarafın talebi halinde, yeniden o zamanki ekonomik durumunuza göre tedbir nafakası kararı çıkabilir. Çünkü yine ayrı yaşama hakkı veren bir boşanma davası söz konusudur.

3 yıllık süre içinde karşı tarafla anlaşmalı boşanma konusunda anlaşırsanız, boşanma protokolüne tedbir veya yoksulluk nafakası ödenmeyeceği şartını koyabilirsiniz.

Kadin evlendikten hemen sonra (altinlari ve paralari alip) "sebebsiz bosanma" davasi aciyor, dava 2 suruyor, ve adam tedbir nafakasi oduyor.

Davayi erkek kazaniyor, ve kadin "temyiz'ye" goturuyor ve 1 yil yargitay'dan donene kadar, adam tekrar tedbir nafakasi oduyor.

Davayi tekrar adam kazaniyor, dava 3 yil surdu, ve dunyanin parasini bosa harcadi..... ama burada bitmiyor.... "kadin eve donmuyor"

adam ne yapacak? zorunlu bosanma davasi acmak zorunda....

bu sefer adam dava aciyor, ve tekrar 1-2 yil tedbir nafakasi oduyor, sonunda kadin tekrar temyiz'e goturur, ve adam 1 yil daha tedbir nafakasi..... eder bosa harcanmis 5-6 yil tedbir nafakasi.....

bilmiyorum anlatta bildim mi?

sorularim....
1) peki erkegin bosanma hakklari nerede?
2) neden erkegin hic hakklari yok?
3) bircok kadin sirf nafaka almak icin dava aciyor.... neden gormez'likten geliyorsunuz?
4)neden sebebsiz dava acan kadina ceza yok?
5) sizler boyle bosanma kaununlari yaparsaniz.... kadinlar evlendik'den hemen sonra sebebsiz dava acmazlar mi sirf nafaka icin ve altinlarin uzerine oturmak icin?


su an tedbir nafakasi evlilikleri yikmak'tan baska bir yarari yok!!!



eger esitlik istiyorsak o zaman bu demek'tir....
erkek dava acarsa, kadina dava sonuna kadar nafaka odesin.... ama....

kadin dava acarsa, adama dava sonuna kadar ayni nafaka'yi odesin
çok haklısın kardeş aynen katılıyorum boşanmadam daha çok kadınlar değil erkekler mağdur kalıyor sana katılıyorum .. ve çoğu kadın yani midesiz insanlar bunu nafaka veya para kopara bilmek için imzadan sonra değişiyor...

Maalesef aynı şeyleri bende yaşıyorum erkek gerçekten rezil ediliyor bu konuda. Buna birileri dur demeli gerekirse sosyal bir hareket yapılmalı birileri bu işi düzeltmeli yoksa çok çok daha insanların canı yanacak. Adalet mülkün temeli ise böyle adalet ile mülk pek ayakta kalmaz. Saygılarımla...

Bu konuda ben de bir tespit yapmak istiyorum. Sebepsiz yere boşanma davası açmak ve 2-3 sene sonra davayı kaybetmek, bu süre içinde de toplamda 10.000 TL'ye yakın bir nafaka almak açık ve seçik bir suistimaldir. Bunu hakimler de biliyorlar zaten. Böyle bir durumda hakkın kötüye kullanılması halinde kadına tazminat davası açılabilir mi? Onu araştırmak lazım. Haksız ödenen nafakanın geri alınabilmesi gerek bence. Hakim nafaka bağladı diye kadın haklı diye birşey sözkonusu olamaz. Haksızlık yapmak hiç bir zaman kanunlara dayanamamalı. Bence burada karar verenlerin kanunu yorumu yanlış. Hakimler de yanlış yapabilir, doğru bildikleri şeyler insanları mağdur edip evlilikleri yıkıyorsa demek ki yanlış kararlar veriyorlar. Hukukçu üyelerimizden konuyla ilgili görüşlerini ve bulabilecekleri bir çözüm varsa paylaşmalarını saygılarımla bekliyorum.

Tedbir nafakası sorununa çözüm getirebilecek fikri olan hukukçu üyelerimiz varsa merak ediyorum.İlginç bir konu gerçekten.

benim sorum şu şekilde;
açtığımız boşanma davası reddedildi. eşyaların ve ziynet eşyalarının iadesini dava ile talep ettik. boşanma davasının reddi ile bu dava konusuz kalır mı yoksa boşanmanın reddinde de ziynet eşyalarının iadesi istenebilir mi? Şimdiden teşekkür ederim..

Alıntı:

---

av.ayse kuyumcu rumuzlu üyeden alıntı

benim sorum şu şekilde;
açtığımız boşanma davası reddedildi. eşyaların ve ziynet eşyalarının iadesini dava ile talep ettik. boşanma davasının reddi ile bu dava konusuz kalır mı yoksa boşanmanın reddinde de ziynet eşyalarının iadesi istenebilir mi? Şimdiden teşekkür ederim..

---

Takı ve ziynet eşyalarının kadına iadesi boşanma halinde mümkün olduğuna göre, boşanma gerçekleşmediği sürece takıların ve ziynet eşyalarının da iadesi istenemez görüşündeyim.


YARGITAY
4. Hukuk Dairesi

Esas : 2004/6794
Karar : 2005/157
Tarih : 24.01.2005

ÖZET : Somut olayda davacıya düğünde takılan altın ile para bağış niteliğindedir ve davacının mülkiyetine geçmiştir. Medeni Yasa hükümlerine göre evin ihtiyacını karşılamak kocanın yükümlülüğü altındadır. Bunun içindir ki davalının altınları ailenin gereksinmeleri için harcanmış olması, bunları aynen veya bedelini ödeme yükümlüğünden kurtarmaz.

(743 sayılı MK. m. 152)

KARAR METNİ :
Davacı Ayşegül Akay vekili Avukat Ertuğrul Katırcı tarafından, davalı Numan Akay aleyhine 5.7.2002 tarihinde verilen dilekçe ile davalı eşte kalan ev ve ziynet eşyaları ile paraların istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.1.2004 tarihli kararın Yargıtay'ca tetkiki davacı vekili tarafından süresi içerisinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla kanuna uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazına gelince; dava resmi evliler arasındaki ev ve ziynet eşyasının aynen iadesi veya bedellerinin ödettirilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istek kısmen kabul edilmiş karar davacı yanca temyiz edilmiştir.

Dosyadaki kanıtlara ve taraf tanıklarının beyanlarına göre, davacının evlendiği tarihte davacıya düğün hediyesi olarak takılan para ve bir miktar küçük altının, evlilik sırasında davalı tarafından bozdurulup gereksinimlerine harcandığı anlaşılmaktadır.

Davacıya düğünde takılan altın ile para bağış niteliğindedir ve davacının mülkiyetine geçmiştir. Medeni Yasa hükümlerine göre evin ihtiyacını karşılamak kocanın yükümlülüğü altındadır. Bunun içindir ki davalının altınları ailenin gereksinmeleri için harcanmış olması, bunları aynen veya bedelini ödeme yükümlüğünden kurtarmaz. Bu sebeple de davalı tarafından harcanmış para ve altın miktarı, dosyadaki tanık beyanları ve sair deliller doğrultusunda belirlenerek davacıya verilmesi gerekirken istemin bu bölümünün tümden reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda (2) no.lu bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının ise (1) s. bentte gösterilen sebeplerle reddine ve peşin alınan harcın istem halinde geri verilmesine 24.1.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5282
K. 2005/7635
T. 10.5.2005

• KADININ KİŞİSEL MALLARINI GERİ ALMA TALEBİ ( Kabul Edilen Eşyaların Değerlerinin Ayrı Ayrı Kararda Gösterilmesi Aynen İadenin Mümkün Olmaması Halinde Bedele Hükmedilmesi Gereği )

• MAL REJİMİ ( Davacının Evliliğin Başlangıcında Kocasının Evine Götürdüğü Çeyiz Eşyaları Kişisel Eşyalarını ve Düğünde Takılan Takılarının İadesini Talep Etmesi İçin Sona Ermiş Olması Gerekmeyeceği )

• ÇEYİZ EŞYALARI TAKILAR VE KİŞİSEL EŞYALARI TALEP ( Mal Rejiminin Sona Ermiş Olması Gerekmeyeceği - Kabul Edilen Eşyaların Değerlerinin Ayrı Ayrı Kararda Gösterilmesi Aynen İadenin Mümkün Olmaması Halinde Bedele Hükmedilmesi Gereği )

4721/m. 220/1-2

ÖZET : Eşyalar aynen davacıya iade edilmeyip bedellerinin ödenmesi söz konusu olabilecektir. Bu bakımdan kabul edilen eşyaların değerlerinin ayrı ayrı kararda gösterilmesi gerektiği gibi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedele hükmedilmesi gerekir. Geri istenebilmesi için, mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Davacı, evliliğin başlangıcında kocasının evine götürdüğü çehiz eşyaları ile kişisel eşyalarını ve düğünde takılan takılarının iadesini talep etmiştir. İstek, kişisel malların ( TMK.md. 220/1-2 ) geri alınmasına ilişkindir. ( TMK. md. 226/1 ) Davacının tasfiye isteği bulunmamaktadır. Kişisel malların; bu nitelikte oldukları kanıtlanması koşuluyla geri istenebilmesi için, mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez. Bu bakımdan kararın gerekçesinde "... davacının eşya talebinin ayrı yaşamaya imkan verecek ve ihtiyaçlarına yetecek eşyaların kendisine tahsis edilmesi... " olarak nitelendirilmesi ve "... eşyaların boşanma ile beraber istenebileceğinin ... " belirtilmesi doğru değil ise de hüküm, kabul edilen eşyalar yönünden ( "... bu eşyaların davacının kişisel malı" olduğu gerçekleşmiş olmakla ) aşağıda belirtilen bozma sebebi dışında sonuç itibarıyla doğru olduğundan gerekçedeki yanlışlık bozma sebebi yapılmamıştır.

2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3-Davacı eşyaların aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde tesbit edilecek bedellerinin davalıdan yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Eşyalar aynen davacıya iade edilmeyip bedellerinin ödenmesi söz konusu olabilecektir. Bu bakımdan kabul edilen eşyaların değerlerinin ayrı ayrı kararda gösterilmesi gerektiği gibi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçesinin de yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple değiştirilerek ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim

Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
2008/544 E.
2008/3619 K.

İlgili Kavramlar

İSPAT YÜKÜ
ZİYNET EŞYALARININ İADESİ

Özet
TÜRK MEDENİ KANUNU'NUN 6. MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA, KANUNDA AKSİNE BİR HÜKÜM BULUNMADIKÇA, TARAFLARDAN HER BİRİ HAKKINI DAYANDIRDIĞI OLGULARIN VARLIĞINI KANITLAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. ZİYNET EŞYALARI NİTELİKLERİ İTİBARİYLE SAKLANABİLEN, TAŞINABİLEN EŞYALARDAN OLDUĞUNDAN, KURAL OLARAK KADININ ÜZERİNDE BULUNDUĞU KABUL EDİLMELİDİR.


İçtihat Metni

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

Uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, bozma gereklerine uygun şekilde karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davalı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların aralarında görülmekte olan boşanma davasının açılmasından bir süre sonra ayrı yaşamaya başladıklarını, davacının yanına hiçbir eşya almadan müşterek haneden ayrıldığını belirterek, 19.09.1998 tarihli çeyiz senedinde yazılı eşyaların aynen iadesini ya da bedeli olan 20.000 YTL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini

talep etmiştir. Davalı vekili, bozma kararından sonraki yargılama aşamasında yeniden bilirkişi raporu alınıp alınmaması konusunda takdiri mahkemeye bıraktıklarını belirtmiştir.

Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse, İddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.

Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.

Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.

Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır.

Olayda, davacı kadın, evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir. Bununla birlikte davacı, dava dilekçesinde "her türlü delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davacıya ziynetlerin elinden alındığı, götürülmesine engel olunduğu, davalı tarafta kaldığı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü İle hükmün yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz haranın temyiz edene iadesine, 25.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: UYAP Mevzuat Programı

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/4362
Karar: 2007/1624
Karar Tarihi: 12.02.2007

ÖZET: Davanın görülebilmesi mal rejiminin sona ermesine bağlıdır. Boşanma kararı henüz kesinleşmemiştir. O halde mahkemece, değer artış payına ilişkin talebin bu davadan tefrik edilerek boşanma hükmünün kesinleşmesinin bek*lenmesi ve sonucu itibarıyla karar verilmesi gerekir.


(4721 S. K. m. 225, 227)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşa*ğıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacı kadın ziynet eşyaları ile ailesinden gelen yardımların evin yapımında kullandığını ileri sürerek değer artış payını istemiştir. (TMK. md. 227)

Bu davanın görülebilmesi mal rejiminin sona ermesine bağlıdır. (TMK. md. 225) Boşanma kararı henüz kesinleşmemiştir. O halde mahkemece, değer artış payına ilişkin talebin bu davadan tefrik edilerek boşanma hükmünün kesinleşmesinin bek*lenmesi ve sonucu itibarıyla karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

Temyiz edilen hükmün 2. bentte belirtilen nedenle değer artış payı yö*nünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itiraz*larının 1. bentte belirtilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/1299
Karar: 2004/2013
Karar Tarihi: 23.02.2004

ÖZET : Davalı - karşı davacı, düğünde takılan ve kendisine ait olan ziynet eşyalarının bedelini istemiştir. Bu istek boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından, boşanma gerçekleşmese dahi talep edilebilir.Talebin esası incelenmelidir.

(4721 S. K. m. 184, 220)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar, tazminatlar ve ziynet eşyası bedeli olan alacak istemi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı - karşı davacı Sevim'in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davalı - karşı davacı Sevim, düğünde takılan ve kendisine ait olan ziynet eşyalarının bedelini istemiştir. Bu istek boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından, boşanma gerçekleşmese dahi talep edilebilir. Ziynet bedeline yönelik istemin esası incelenmeden, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer yönlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 23.02.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

arkadaşlar erkek olarak bu kadar mağdur edilmek istemiyorsanız evliliğe nasıl ikna ettiyseniz o sevimli eşlerinizi anlaşmalı boşanmaya da ikna edin.Karşılıklı atışmalar ve çekişmelerle ne zaman kaybedin nede gereğinden fazla paranızı.