10 Türkten 1'i Silahlı

28 eylül bireysel silahsızlanma günü dolayısıyla etkinliklerini Şanlıurfa'da gerçekleştiren Umut Vakfı, silahlara karşı halkı bilinçlendirmeye çalışıyor. Dünyada, savaşlar nedeniyle bir yılda ölenlerin sayısı 300 bin iken, barışın hakim olduğuna inanılan bölgelerde bir yıl boyunca bireysel silahlanmanın yarattığı sessiz çatışma ortamında 200 bin kişi hayatını kaybediyor. Yani, neredeyse savaşta ölenlerin üçte ikisi kadar insan da bireysel silahlanmanın kurbanı. Dünyada kayıtlı 638 milyon silahtan 260 milyonu devletlerin kontrolünde. Buna karşılık, özel kişilerin elinde 378 milyon silah bulunuyor. Başka bir deyişle, bireylerin elinde devletlerden daha fazla silah var.
Türkiye'de yılda ortalama 3 bin kişi bireysel silahlarla hayatını kaybediyor. ülkede 1 milyon 800 bini kuru sıkı olmak üzere ruhsatlı/ruhsatsız 7 milyondan fazla silah bulunuyor. Yani, Türkiye'de her 10 kişiden biri silahlı.

Silah ruhsatı alabilmek bu kadar kolay mı? Cezaevlerindeki mahkumların yüzde 15'inin TCK.448'den girdiklerini anlamak daha da kolaylaştı...

en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...

merhaba , bence mesele olan insanların kafasındaki güvensizlik düşüncesi. bunu şuana kadarki hükümetlerimizin halk üzerindeki psikoloji politikası bunu doğurdu.

örnek olarak amerikan hükümetinin halk üzerindeki bu korkuyt ve yönet politikası gösterilebilir.

ben benim

Neden olaylara taaa başından ele almıyorsunuz arkadaşlar. Bir çocuğun olur oğlandır. Oh oh. oyuncak olarak bile eline hemen tabanca, kılıç vs tutuşturan bir toplumuz.

Daha beşikteyken bile silahla büyütülen bir "insan"'dan daha ne beklenir ki. Öncelikle biz ebeveynler nasıl bir toplum istediğimizi tespit edelim.

Kendimizi sorgulayalım.

Kuru sıkı tabanca edinerek efelik taslayıp kendini vurdurtan zihniyetin ne olduğunu bakalım. Şu Geliboluda ölen tiyatrocu olayını hatırlayın.

Ağıt yakmadan önce oturup düşünelim. Bu tür bir toplumu bizleri büyüten büyüklerimizin!!! aptalca düşünce yapılarından dolayı gelmedik mi?

Daha dün Adanada 12 yaşındaki bir öğrencinin eline silahı ruhsatsız tutuşturup arkadaşını bir hiç olarak öldürten biz büyükler değilmiyiz?

Saygılarımla

Saltuk

Silahlanmanın nesi kötü ki?Müthiş bir bunalıma sürüklenen bir ülkede yarının ne olacağından haberimiz yok.Bugün Irakta yaşıyor olsaydım, eşimi, namusumu ve şerefimi conilere mi teslim edecektim.Ortadoğu karışıyor.Türkmenler silahlanmaya çalışıyor ama yapamıyorlar.Neden çünkü ABD baskısı var.Bizim de ne olacağımız belli dğeil.En azından bir erkek gibi silah tutmasını öğrenmeliyiz.Yaşadığımız coğrafyada birihtiyaç, hiçbir devlet uzun süre barış ortamında kalamaz.Olayları birde bu yönden değerlendirin kardeşlerim.Ama silahlardan kastım küçük silahlar değil.Ağır silahlar.Askere gitmeyen kişiler en azından silah tutmasını öğrenmeli.Zaten İslamın öğütlerinden biri değil mi ve Türk tarihi de böyle değil mi.Ata binmesini ve ok atmasını öğretirler ilk çocuklara.

Asıl sorun silahlanma değil.Bu silahların kimde olduğu bence....Çünkü bir silah bugün hayat kurtarır.

Kuluna yardım eden dinini üstün tutan Allah'a Hamdolsun.Hamdolsun Alemlerin Rabbine,Hamdolsun Alemlerin Rabbine

Sayın alisinkay, ne yazıktır ki çok uzun bir süre sonra bir görüş ayrılığına düştük. yukarıda da belirttiğim gibi, savaşta ölenlerin 2/3'ü kadar insan, sivil hayatta öldürülüyor. Bir hukuk devletinde, silaha güvenmek yerine adalete güvenmek gerekir. Yine yukarıda belirttiğim gibi, TCK.448'den girenler, 11.000 kişi! Yazınızda dış mihrakları hedef almışsınız. Olası bir savaş halinde zaten gereken önlemler alınacaktır. Bu yüzden benim kanaatim, genel bakarak, silah öldürür.

en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...

Merhaba, Alisinkay bence haklı.

Ama sadece yaşadığımız coğrafyanın durumu konusunda. Ama unutmamalı ki bireysel silahlanma ile sadece bu coğrafyada evini korursun. O da Saltuk'un verdiği örnekteki gibi kendini vurdurtarak!

Devlet olarak silahlanmamızın boyutu hakkında bilginiz vardır.Bence devletin bu silahlanma bizim vatanımızı koruma konusundaki ihtiyacımızı rahatlıkla karşılar. Zaten uluslararası arenada devletimizin konumunu düşündüğüm zaman tehlikenin varlığının pek düşük bir ihtimal olduğunu düşünüyorum.

Alisinkay'ın savaş durumu olmadığı zaman bireysel silahlanmanın zararlarını -şu anda yaşadığımız gibi- görmesi gerekiyor.

Kuzey Irakta silahın oy pusulası olduğunu düşündüğümüzde, bizim gibi devlet kültürü çok eskiye dayanan bir milletin, devletine, dolaylı olarak hukukuna güvenmemesi ilkellikten ve atalarına saygısızlıktan başka bir açıklaması bence olamaz.

Devletimizin temel niteliklerinden biri olan hukuk devleti ilkesinin varlığının bir savaş tehdidi veya ev koruma düşüncesiyle tehlikeye atılmasının gereksizliği açıktır.



ben benim

Her 10 türkten 1'i silahlıysa demek ki 9 kişimiz yürekli 1 kişimiz de korkak. Acaba ne zaman "Silahın yüreğimiz olduğunu" öğreneceğiz.

Konu Türkiyedeki silahlar.

Bize ne K. Iraktaki silahlanmadan. Biz kendi cevremizin temizliğinden sorumluyuz. Önce kendi kapımızın önünü temizleyelim.

Devletin Askeri (Jandarması) var Polisi var.

İşte onlarda silah var.

İşimiz düştüğünde onlar bu silahları kullanacaklar zaten o yüzden onlara devlet maaş ödemiyor mu?

Eğer bu sistem içinde tıkanıklık var ise çözüm önerileri üzerinde duralım derim.

Saltuk

Yanlış düşünce Irağın da polisi ve askeri vardı sayın Saltuk.Ama şu anda Iraktaki direniş sivillerdeki silahlarla sürdürülmeye çalışılıyor.

Kuluna yardım eden dinini üstün tutan Allah'a Hamdolsun.Hamdolsun Alemlerin Rabbine,Hamdolsun Alemlerin Rabbine

Sayın Saltuk, sevgili Alisinkay olaylara daha genel ve daha olumsuz yönleriyle bakabilen çok değerli bir arkadaşımız.
Silahlanma konusu, dışardakiler için bir tehdit, bizim için bir güvenlik ortamı yaratır. Devletlerin silahlanması, ülkenin güvenliğini sağlamak içindir. 350 kullanılmış tank bile olsa...
Fakat Türkiye'de yerli yersiz kullanılan silah, bir çok kişinin ölümüne yol açmaktadır.Doğru, silah kültürümüz var fakat büyük çoğunlukla düğünlerde havaya ateş etmek için kullanırız.
Allah bizi o kazmayla kürekle savaştığımız Kurtuluş Savaşı günlerini bir daha göstermesin.

en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...

selam size ricam normal bir vatandaşın ruhsatlı sılah alma şansını biliyormusunz 0 evet ruhsatlı silah almanın şartlarını ögrenin bence

cim bom

eveeet, sevgili emircihanın isteği üzerine bugün SİLAH RUHSATI İŞLEMLERİ ni inceleyeceğiz...

Silah ruhsatları (tabanca ve yivli av tüfeği) 1953 tarihli 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkındaki Kanun ve bu kanunun uygulamasına yönelik olarak çıkarılan 1991 tarih ve 91/1779 karar sayılı Ateşli Silah Yönetmeliğine göre verilmektedir. Buna göre 21 yaşını doldurmuş ve mani hali bulunmayan herkes silah ruhsatı alabilir.


SİLAH RUHSATI VERİLMESİNİ ENGELLEYEN HALLER

a- Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlar,
b- Ruhsatlı silahıyla suç işleyenler veya muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihar teşebbüs edilmesine neden olmaktan mahkum olanlar,
c- Haklarında Türk Ceza Kanunu'nun 119. maddesinin uygulanması nedeniyle kamu davası açılmamış olsa bile, zorunlu olmadığı halde meskun mahalde veya civarında ya da umuma mahsus yol üzerinde veya bu yola doğru silah atanlar ile bu suçların birinden mahkum olanlar,
d- Taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar ile zimmet, ihtilas, irtikap suçlarından birinden hüküm giymiş olanlar,
e- Taksirle işlenen suçlar hariç değişik zamanlarda aynı ve farklı türden ikiden fazla suçtan dolayı hapis ve ağır hapis cezasına mahkum olanlar.
f- Uyuşturucu ve piskotrop maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal eden, tedarikine vasıta olma suçlarından biriyle mahkum olanlar,
g- Ruhsatlı silahını geçici de olsa başkalarına verdikleri için hüküm giyenler,
h- Kanunun 12, 13, 14 ve 15. maddelerinde belirtilen suçlardan dolayı altı aydan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar.
i- Kanunun 4. maddesinde yazılı silahlardan birini kullanmak suretiyle suç işleyen ve bu suçtan dolayı hapis ve/veya ağır hapis cezasına mahkum olanlar,
j- Ruhsatların veriliş nedenleri ortadan kalktığı halde durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmeyen ruhsat sahipleri,
k- Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü demirbaşına kayıtlı silahları amacı dışında kullanmak,
l- Mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkumiyet kararı gereğince emekli edilenler,
m- Kısıtlı olanlar ile kamu hizmetinden yasaklılar,
n- Akıl hastası veya psikolojik ve nörolojik rahatsızlıkları olanlar,
o- 21 yaşını bitirmemiş olanlar.

Yedi çeşit silah ruhsatı düzenlenmektedir:

01- Bulundurma Ruhsatı
02- Taşıma Ruhsatı
03- Kamu Görevlisi Silah Taşıma Ruhsatı
04- Emekli Kamu Görevlisi Silah Taşıma Ruhsatı
05- Av Teskeresi
06- Av Tüfeği Sahiplik Belgesi
07- Yivli Tüfek Ruhsatı



SİLAH (BULUNDURMA) RUHSATI Almak İçin Gerekli Belgeler

6136 sayılı Kanunun 16. maddesinde sayılan hallerden birine girmeyen (silah ruhsatı verilmesini engelleyen haller) ve 21 yaşını doldurmuş olan her Türk vatandaşı bulundurmak maksadı ile silah satın alabilir. İlk defa silah satın/devir alarak adlarına bulundurma ruhsatı alanlar için;
01- Valiliğe hitaben yazılmış dilekçe,
02- Nüfus cüzdanı fotokopisi ve aslı,
03- İkametgah il muhaberi,
04- Adli sicilden alınacak sabıka kaydı,
05- Sağlık raporu (tam teşekküllü hastaneden kurul raporu),
06- 5 adet renkli vesikalık fotoğraf,
07- Müdürlüğümüzden alacakları Ek-1 formu ile şahsen müracaatları gerekmektedir.

Yapılacak tahkikat neticesinde engel hali bulunmayanlara satın almak istedikleri silah için silah satın alma belgesi, devir almak istedikleri silahlar için de noter istek belgesi tanzim edilerek kendilerine elden verilir. Satın (MKE.'den) alınan silah fatura tarihi itibari ile faturası yedi (7) gün içerisinde yol belgesi olarak geçerli olduğundan Müdürlüğümüze getirilerek tespit yaptırılır ve tespiti yapılan silahın en geç altmış (60) gün içerisinde de ruhsatının çıkartılması gerekmektedir. Bulundurma ruhsatı harç, eğitime katkı payı ve kart ücretini ödeyen vatandaşlarımıza en geç 15 gün içinde ruhsatları teslim edilir. Daha önce ruhsatı olup da 5 yıllık süresini dolduran silah sahipleri ise yukarıda yazılı belgelerle birlikte silahını da getirerek tespitini yaptırır, yapılacak tahkikatta ruhsatlarını yenilemesinde sakınca görülmeyenlere harç, eğitime katkı payı ve kart ücretini yatırmaları halinde 5 yıl süreli yeni ruhsat verilir. Vatandaşlarımızdan silahını iş yerinde bulundurmak isteyenler ayrıca işyerinin vergi levhasının örneğini de ibraz etmeleri gerekmektedir.

Ruhsat Ücreti Toplam : 400.000.000.-TL'dir. (Eğitime katkı payı ve özel işlem vergisi dahil, silah ruhsatı kart parası hariçtir.)


SİLAH (TAŞIMA) RUHSATI Almak İçin Gerekli Belgeler

01- Kamu görevlilerinden (çalıştığı birimden) görev belgesi,
02- Emekli kamu görevlilerinden emeklilik onayı,
03- Belediye Başkanı ve İl Genel Meclis Üyelerinden bu görevi yaptıklarına dair ilgili kurumdan alacakları yazı,
04- Sarı Basın Kartı sahiplerinden sarı basın kartı sahibi olduklarına dair Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden alınacak resmi yazı,
05- Sarraf ve kuyumculardan Kuyumcular Odasına kayıtlı olanlardan Kuyumcu Odalarından, Ticaret Odasına kayıtlı olan sarraf ve kuyumculardan ise Ticaret Odalarından alınacak kuyumculuk belgesi ile yaptıkları işten dolayı Ticaret Odalarından alınacak kuyumculuk belgesi ile yaptıkları işten dolayı vergi mükellefi olduklarını gösterir vergi dairesi yazısı,
06- Can güvenliği olmadığından dolayı silah taşıma ruhsatı almak isteyenlerden; Valiliğin verdiği emirle yapılan yeterli ve sağlıklı araştırma ve soruşturma sonunda zabıtaca düzenlenen "hayatının her an harici ve ciddi bir tehlikeye maruz bulunduğu ve şahsın durumu itibariyle alınacak bütün tedbirlere rağmen her zaman ve yeterince korunmasının mümkün olmadığını" kanıtlayan belge,
07-Köy ve mahalle muhtarlarından (istifa ederek ayrılanlar ile hakkında tahkikat sonucu görevlerine son verilmiş olanlar hariç) bu görevde bulunduklarına dair İl Özel İdarelerinden alacakları yazı istenir.

Ruhsat Ücreti Toplam :1.250.000.000 TL.'dir. (eğitime katkı payı ve özel işlem vergisi dahil, silah ruhsatı kart parası hariçtir).

Kamu görevlisi silah taşıma ruhsatı ile emekli kamu görevlisi silah taşıma ruhsatı için başvuranlar hiçbir harca tabi olmayıp sadece kart ücreti öderler.


AV TESKERESİ Almak İçin Gerekli Belgeler

01- Valilik makamına verilecek dilekçe,
02- Valilik makamından dosya,
03- Nüfus Müdürlüğünden alınacak nüfus kayıt örneği (18 yaşını doldurmuş olmak),
04- İkamet il muhaberi (fotoğraflı),
05- 5 adet renkli vesikalık fotoğraf (son bir yıl içinde çekilmiş olmalıdır),
06- Avcılar Derneğinden üyelik veya referans belgesi,
07- Nüfus cüzdanının aslı,
08- Tam kapaklı telli dosya,
09- Teskere yenileme ise eski ruhsatın fotokopisi,
10- Savcılık sabıka kaydı,
11- Sağlık ocağından sağlık raporu.

Av Teskeresi Ücreti Toplam : Av Tezkeresinin harcı Orman İşletme Müdürlüğüne yatırılmaktadır.


AV TÜFEĞİ SAHİPLİK BELGESİ Almak İçin Gerekli Belgeler

01- Valilik makamına dilekçe,
02- Valilik makamından dosya,
03- Nüfus Müdürlüğünden alınacak nüfus kayıt örneği (18 yaşını doldurmuş olmak),
04- İkamet il muhaberi (fotoğraflı),
05- 5 adet renkli vesikalık fotoğraf (son bir yıl içinde çekilmiş olmalıdır),
06- Nüfus cüzdanının aslı,
07- Tam kapaklı telli dosya,
08- Savcılık sabıka kaydı,
09- Sağlık ocağından sağlık raporu,

Hiçbir harca tabi olmayıp sadece kart parası alınır.


YİVLİ TÜFEK RUHSATI Almak İçin Gerekli Belgeler

01- Valilik makamına verilecek dilekçe,
02- Valilik makamından dosya,
03- Nüfus Müdürlüğünden alınacak nüfus kayıt örneği (18 yaşını doldurmuş olmak),
04- İkamet il muhaberi (fotoğraflı),
05- 5 adet renkli vesikalık fotoğraf (son bir yıl içinde çekilmiş olmalıdır),
06- Nüfus cüzdanının aslı,
07- Tam kapaklı telli dosya,
08- Teskere yenileme ise eski ruhsatın fotokopisi,
09- Savcılık sabıka kaydı,
10- Sağlık ocağından sağlık raporu.
Yivli tüfek ruhsatı bulundurma için av teskeresi almış olma şartı da aranır.

Yivli Tüfek Ruhsatı Ücreti Bulundurma için Toplam : 400.000.000 TL.'dir.
Yivli Tüfek Ruhsatı Ücreti Taşıma için Toplam : 1.250.000.000 TL.'dir.


en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...

Kim her ne söylerse söylesin. Bir konuda diretiyorum.

Bireysel silahlanmayı KORKAK insanlar yapar. Mutlaka birilerine birşeyler yapmıştır ki karşılığında kendini güvende hissetmiyordur. KORUNMAK adına silahlanıyor. 1/10 kişi Türkiyede bunu yaptığını yazılı form başlangıçında. Kalan kişiler Aptal mı? ya da parası mı yok? da almıyor.

Arkadaşlar aramızdaki o silahlanan 1 kişiye anlatalım.

SİLAH YÜREĞİNİZ OLSUN diye.

Irak konusuna gelince ettiklerini çekiyorlar sadece. Daha dün Amerikalılarla birlikte Saddamın heykellerini TERLİK'le döven onlar değillermiydi? Onlara KURTARICI gözüyle bakıp sevinç nidaları atanlar kimlerdi? Toplumlar layık oldukları biçimde yönetilirler.

Tarihe bir bakıp ondan sonra kelam ediniz lütfen.

Ve sohbetimiz Türkiyedeki bireysel silahlanmadır.

Saltuk

Sayın Saltuk,

Mal cimrilerde,silah korkaklarda,karar da zayıflar da olursa düzen bozulur

Eski dönemlerde Türkler bir adamın değerini beden kuvveti ve silah kullanma mahareti ile ölçerlerdi. Çocuklar büyüdükçe yay kullanmayı öğrenir ve büyüklerle ava çıkarak kendilerini savaşa hazırlardı

Her zaman için Atalarımız olsun, din büyüklerimiz olsun silah kullanma becerilerini geliştirmemizi öğütler.Silahı iyi kullanmak için alıştırma yapmak gerekir.Alıştırma yapmak için bir silaha sahip olmak.En basit şeyh şamil isyanını şekillendiren Çeçenlerin silah tutkusu olmuştur.Hiç kimse çeçenleri de korkaklıkla suçlayamaz.Silah taşıyan korkak değildir.Lakin size katıldığım nokta silahı korkak taşırsa bu büyük bir tehlikedir.

Umut vakfının gündeme getirdiği bir konu Türkiye'de 7 milyon kişi de silah varmış.Hadi oradan.Sayın saltuk çevrenizde her 10 kişiden birinde silah mı var.Hayır silah ülkemin iç düşmanlarının elinde.Terör örgütlerinde, onların yandaşlarında, ve korkarım sayısı da 7 milyon değil.Bence en az 20 milyon silah var.Bakın sizinle aynı görüşleri paylaştığımız forumlara.Ülkemiz çok kötü günler geçiriyor.İçerde ve dışarıda müthiş baskılar var.Ne olacağını kestirmek güç.Burası Irak değil evet peki ya Bosna Hersek Saraybosna da da direniş halkın elindeki silahlarla yapıldı.Filistindeki direniş.Çeçenyadaki direniş.Kardeş son zamanlardaki savaşlara bak, Sevgili kardeşim Jawussanın da dediği gibi savaşlarda masumlar hedef.Askerden çok masumlar ölüyor.Siviller ölüyor.Peki neden Sayın saltuk.Çünkü kendilerini savunamıyorlar.En yakın Kıbrıs harekatını düşünün.Kuzey Iraktaki Türklerde hiç silah yoktu.Adamlar ellerini kollarını sallayıp gelip katliam yaptı.Elbette barışın ve huzurun hakim olduğu her yerde silahlar yok edilmeli.Keşke elimde olsaydı da şu anda Dünyanın bütün silahlarını yok edebilseydim.Ama çağımız bu şekilde.Biz siviliz ve savaşta ilk hedefiz.En azından küçük de olsa kendimizi savunacağımız, ailemizi ve namusumuzu koruyabileceğimiz bir silah bulundurmak bence korkaklık değildir.

Kuluna yardım eden dinini üstün tutan Allah'a Hamdolsun.Hamdolsun Alemlerin Rabbine,Hamdolsun Alemlerin Rabbine

Tarihe zaten bakıyoruz sayın saltuk, Türk Tarihinde "SİLAHSIZLANMA" diye bir kavram görülmemiştir, ne Asya dayken ne Anadolu dayken halk asla silahsız kalmamıştır, Kurtuluş Savaşında ise kazma küreği silah yapıp vatan savunmuştur, silahların sivillere karşı kullanımına "insanım" diyen herkes tabi ki karşıdır, bizim savunduğumuz kendini korumak, evini korumak...

Sayın Baqaytuğ,

"Tarihe bir bakınız" sözümle kastım Irak-Türkiye hususu idi. Lafın devamı deliye söylenir. Yazım yüzeysel okuma yerine anlamak için okunsaydı Irak'ın silahlanmasının yararlarını savunan dostlara sataşma olarak görülecek idi.

"Mal cimrilerde,silah korkaklarda,karar da zayıflar da olursa düzen bozulur" diyen dostum,

Devir değişti. Hatta devenin yürüyüşü bile değişti. Ama görüyorum ki ne yazık bazı zihniyetler hala daha değişmemekte inat ediyor.

Hatırlayınız.

Rahmetli Alparslan TÜRKEŞ Nazım Hikmetten şiir okumakla ne mesaj vermek istediğini.

Değişin artık beyler değişin. Ufkunuzu genişletin. Ve bir Hukuk devletindeyiz. Siz geçmişte her ne yaşamış olursanız olun. Unutmayın ki bu devletin Silahlı kuvvetleri var ve silah onlara yakışıyor. Onların işinin bir parçası bizim değil.

Tartışma konumuzun 28 Eylül bireysel silahsızlanma günü dolaysıyla açılmış bir form olduğunu hatırlatırım.

Saygılarımla

Saltuk

Sizin, Irak'ı kasdetmeniz, benim Türk Tarihi ve silahsızlanma ile ilgili yazımda herhangi bir anlam değişikliğine yol açmaz, cevap verirken altından kalkamayacağınız laflar etmeyin, lafın devamını söylemiyorum, çok akıllı olduğunuz için ne kadar ağır bir laf olduğunu anlamış olmalısınız...

"Biz her gece heybelide mehtaba çıkardık" Evet biz eskiden çoook şeyler yapardık. Asyadayken, Anadoludayken dedik mi işin içinden çıkamayız. Bireysel silahlanmanın konuşulduğu bir formda Iraktaki direnişten veya Kurtuluş savaşından söz etmenin anlamı ne?

Etki-Tepki meselesinden söz edeyim. Eğer biri diğerine karşı kötülükte bulunmuşsa ehh kendini savunmak, evini korumak adına koyar beline silahı. Peki ortaya çıkan olumsuzluğun başlangıcı neresi? Sen iyi birisi ol. Kişilerin haklarına saygı göster ki kimse sana karşı fiili saldırıda bulunmasın.

Silah korkağa yakışır (barış ortamında)

Savaş hali olursa o durum tamamen farklıdır. Değişin artık beyler değişin.

Saltuk

Sevgili alisinkay,

"Eski dönemlerde Türkler bir adamın değerini beden kuvveti ve silah kullanma mahareti ile ölçerlerdi. Çocuklar büyüdükçe yay kullanmayı öğrenir ve büyüklerle ava çıkarak kendilerini savaşa hazırlardı" demişsiniz.

Sizinde çok iyi bildiğinize inandığım bir ananeden söz edeyim.

Çerkezlerin kız vermekte kullandıkları gelenekleri. At hırsızlığı. Yani şimdi biz eskiden böyle yapardık diyerek eski zihniyeti yaşatmamız mı gerekiyor?

Artık devir değişti. Şimdi Adam gibi Adam'ı karakteriyle ölçüyoruz. Silah kullanmadaki maharetiyle ya da pazularının iriliğiyle değil.

Saygılarımla

Saltuk

Merhaba.

Olaylara ilişik bakmak lazım. Yazılan coğrafyalardaki hareketlerin hangi devlet koşullarında yapıldığına bakalım. Birde şuan kendi devletimizin durumuna bakalım. Avrupa birliğine girmek isteyen bir devletin yurttaşları herhangi bir dış tehlikeye karşı nasıl BİREYSEL silahlanır! Bu tam bir tezatlıktır.

Adettir, töredir (ki bu töre Türkiye'nin her yanında vardır! Özellikle güneydoğuda) diyerek silahlandığımız an diğer törelerimizide bırakmamalıyız. Gelin börk giyelim, veya fes giyelim. Hatta töre cinayeti işleyelim, kan davası güdelim.

Silahlanmaya töredir diyen zihniyet, sanırım bunlara katılır. dahada uçuk örnekler verebilirdim. Bunlar kafi sanırım.

Bence dahada önemlisi, şuan bu hukuk sitesinde nasıl buna çözüm bulabiliriz tartışması yerine, silahlanalımmı silahlanmayalımmı tartışmasını yapmamız gereksizliğidir!
Teşekürler.

ben benim

Sayın saltuk heybeliadada yakında papazalarla mehtapa çıkacağız galiba,
Bakın töredir diye silahlanalım demiyorum.Gerekçelerimi yazdım.Ama lisedeki çocuklar gibi töreye tutunmak :) ve onu alyhte kullanmaya çalışmak da çok hoş.Bakın etkenler içinde bir etkendir o.

Sayın mitralyoz ben avrupa birliğine girmek istemediğim gibi avrupa birliğini Türkiyeyi almayacaklarına 1 e 10 bahse bile girebilirim.AB bahane.Türkiyenin çekildiği noktaya bakın.Ruhban okulu, toprak satışları, kültürel haklar, Türkiye ırak değil ama korkarım biz aynı zihniyetle gidersek Irak olma tehlikesiyle karşı karşıya sayın saltuk aydın nasıl olmalı forumunuzda anlatılan tipler vardı.Aydın insan iğerleri düşünemeden geleceği görüp hazırlık ve uyarı yapan insandır.

Türkiye içten ve dıştan dinamitleniyor.Herşey güllük gülistanlık değil.Ulusal bağımsızlığımız her geçen gün riske giriyor.Ha deseydiniz ki huzur ortamı var.Cinayetler çok az.Yolda yürürken herhangi bir tinerci sizi öldürmeyecek,Devletimiz bizi çok iyi koruyor.Amenna, Ama Türkiyeyi zor günler bekliyor.Ya vezir olacak yada rezil olacak.Recetelerim belli.

Dünya silahsızlanma günü nasıl çıktı arkadaşlar.Tarihini bir araştıralım.Çıkış nedenlerini araştıralım.Silahsılanmaya destek veren ülkeler en büyük silah satıcıları.Silahsızlanma karşıtı grupların en büyükleri en fazla silaha sahip ülkeler.

Bireysel silahsızlanmanın amacı nedir?Siz eğer silaha karşıysanız ve silahı kötü amaçla kullanmayacaksınız.Bir silah sizde süs eşyası gibi durur.

Umut Vakfı kitaplarından biri görünüş bu
Çağdas dünyada, oy verme, vergi verme,<span id='hl' style='background-color: #FFFF00'> askerlik yapma gibi etkinliklerle </span id='hl'>ve sorumluluklarla sınırlı olmayan bir yurttaşlığın istendiği görüşü ile, sivil, demokrat ve katılımcı yurttaş amaçlandı. Dahası, <span id='hl' style='background-color: #FFFF00'>yurttaş olmanın erdemi, başka toplumların insanlarının da insan haklarından yararlanabilmesini önemsemeyi,</span id='hl'> her yerdeki her türlü ayrımcılığa, savaşa, iskenceye karsı olmayı içermelidir.

Bunlar masal leyla Zananın diliyle konuşuluyor sanki.Tüm dünyadaki onlarca sivil toplum kuruluşundan biri globalliğe karşıyım.Tüm insanların hazırlandığı bir noktaya çağrı yapıyorlar.

Haksız (adil/hakça olmayan) yasalara karşı çıkabilir;

Bu ne demek Türban konusunu gündeme getirmek demek.Azınlıklar eziliyor masalına bizi inandırmak demek.Bugün azınlık statüsüne sokulmak istenen arkadaşlar hakim savcı avukat olabiliyor.Cumhurbaşkanı başbakan olabiliyor.Zaten saygılı olduğu sürece sorun yok.Topluma dinamit koymak.

Neden silah istenmiyor.Değiştirilmek istenen dünya düzeninde belli gruplara karşı gelmemiz istenmiyor.Afganistanı, çeçenistanı, bosnayı, ırağı, musulu, kerküğü nasıl yola getirdilerse aynı şekilde bizim de günümüz gelince yola girmemiz gerekiyor.Bugün silahsızlanalım ama ya silah lazım olduğunda ne yapacağız.

Bakın bireysel silahsızlanmanın temelinde bir korku var.O da kendilerine engel olabilecek güç odaklarının çıkması.Filistinde bireysel silahlar olmasaydı.İsrailin işi son derece kolaydı.

Burası Türkiye diyecesiniz.Filistin de bir ara çok sakindi.Saraybosna Avrupanın en güzel şehriydi.Silahlanma karşıtları ne yaptı.Boşnaklara silah ambargosu, sırplarda ise zaten silah vardı.Ve binlerce katledilen insaN.bUGÜN bOSNA HERSEK VARSA BİREYSEL SİLAHLAR SAYESİNDE VAR.bUGÜN tÜRKİYE cUMHURİYETİ VARSA BİREYSEL SİLAHLAR SAYESİNDE VAR.sAKIN UNUTMAYIN DOSTLAR

Kuluna yardım eden dinini üstün tutan Allah'a Hamdolsun.Hamdolsun Alemlerin Rabbine,Hamdolsun Alemlerin Rabbine

10 Türk'ten 10'u da silahlı olsa kendimi çok daha huzurlu hissedeceğim. Çünkü şu an silahlı olanların çoğunluğu namussuzlardan ibaret. Namuslu, kanuna saygılı vatandaşın silah sahibi olmasıysa yine kanunlar tarafından önemli ölçüde zorlaştırılıyor. Bu yüzden zaten kanun manun tanımayan namussuzlar, namuslulara karşı avantaj elde ediyor. Çete mensubunun, hırsızın, soyguncunun hatta kıçı kırık kapkaççının bile silahı var. Benimse minicik bir bıçak taşımam bile yasak. Niye güvenmiyorsunuz ki bana?

Silah altı üstü bir araç. Kendi başına iyi veya kötü olamaz. Sahibi olan insan onu iyi yerde de kullanabilir, kötü yerde de. Bu yüzden halkın silahlanmasından korkmak halka güvenmemek manasına gelir. Halbuki çoğunluğumuz iyi insanlarız. Silahımız oldu diye vuracak adam arayacak kişiler değiliz. Zırt pırt silah göstermeye, önemsiz tartışmalarda silah kullanmaya meyilli olanlarımızsa toplumun ekserisinin silah sahibi olmadığını bildiği için rahat davranabiliyor. Halbuki karşındakinin de büyük ihtimalle silahlı olduğunu bilse kendini dizginlemek zorunda kalacak. Ne de olsa silahlı toplum, nazik toplumdur.

Son günlerde iyice artan suç olayları hepimizin huzurunu kaçırdı. İnsanların parası gasp ediliyor (mesela en yakın arkadaşımın), en olmadık yerlerde tecavüz olayları görülüyor. Halk sindikçe siniyor, suçlularsa gitgide azıyor, her gün daha rahat hareket ediyor. Ben kendimi koruma hakkı istiyorum. Her köşe başına polis dikilemeyeceği ortada. Testi kırıldıktan sonra da polis harekete geçse ne olacak, geçmese ne olacak? Suçluların daha fazla cesaretlendirilmemesi gerek.

Evet, erkeğin silaha aşina olması ülke savunması için de önemli. Alisinkay'ın bu konudaki görüşlerine katılıyorum. Neyse ki sağduyulu insanlar da var.

Diğerlerinin silah karşıtlığınıysa muteber görülmek için muteber saydıkları çevrelerin fikirlerini düşünmeden kabul etmelerine bağlıyorum. "Silahlanmak ilkelliktir. Niye? Çünkü muteber çevreler öyle diyor. Ahmet Altan'ın, Orhan Pamuk'un eserleri büyük edebi değer taşımaktadır. Hemen alıp okuyalım. Niye? Çünkü muteber çevreler öyle iddia ediyor. Silahlanmaya karşı çıkmalıyız. Yoksa muteber çevreler hakkımızda ne düşünür? Hem bizi beğenip Avrupa Birliği'ne almazlar sonra" (Ne alaka diye bana sormayın. Valla öyle diyorlar).

Yürekli olalım. Kendimiz olalım. Düşünmekten, kendi fikirlerimizi beyan etmekten korkmayalım.

10 Türk'ten 10'u da silahlı olsa kendimi çok daha huzurlu hissedeceğim. Çünkü şu an silahlı olanların çoğunluğu namussuzlardan ibaret. Namuslu, kanuna saygılı vatandaşın silah sahibi olmasıysa yine kanunlar tarafından önemli ölçüde zorlaştırılıyor. Bu yüzden zaten kanun manun tanımayan namussuzlar, namuslulara karşı avantaj elde ediyor. Çete mensubunun, hırsızın, soyguncunun hatta kıçı kırık kapkaççının bile silahı var. Benimse minicik bir bıçak taşımam bile yasak. Niye güvenmiyorsunuz ki bana?

Silah altı üstü bir araç. Kendi başına iyi veya kötü olamaz. Sahibi olan insan onu iyi yerde de kullanabilir, kötü yerde de. Bu yüzden halkın silahlanmasından korkmak halka güvenmemek manasına gelir. Halbuki çoğunluğumuz iyi insanlarız. Silahımız oldu diye vuracak adam arayacak kişiler değiliz. Zırt pırt silah göstermeye, önemsiz tartışmalarda silah kullanmaya meyilli olanlarımızsa toplumun ekserisinin silah sahibi olmadığını bildiği için rahat davranabiliyor. Halbuki karşındakinin de büyük ihtimalle silahlı olduğunu bilse kendini dizginlemek zorunda kalacak. Ne de olsa silahlı toplum, nazik toplumdur.

Son günlerde iyice artan suç olayları hepimizin huzurunu kaçırdı. İnsanların parası gasp ediliyor (mesela en yakın arkadaşımın), en olmadık yerlerde tecavüz olayları görülüyor. Halk sindikçe siniyor, suçlularsa gitgide azıyor, her gün daha rahat hareket ediyor. Ben kendimi koruma hakkı istiyorum. Her köşe başına polis dikilemeyeceği ortada. Testi kırıldıktan sonra da polis harekete geçse ne olacak, geçmese ne olacak? Suçluların daha fazla cesaretlendirilmemesi gerek.

Evet, erkeğin silaha aşina olması ülke savunması için de önemli. Alisinkay'ın bu konudaki görüşlerine katılıyorum. Neyse ki sağduyulu insanlar da var.

Diğerlerinin silah karşıtlığınıysa muteber görülmek için muteber saydıkları çevrelerin fikirlerini düşünmeden kabul etmelerine bağlıyorum. "Silahlanmak ilkelliktir. Niye? Çünkü muteber çevreler öyle diyor. Ahmet Altan'ın, Orhan Pamuk'un eserleri büyük edebi değer taşımaktadır. Hemen alıp okuyalım. Niye? Çünkü muteber çevreler öyle iddia ediyor. Silahlanmaya karşı çıkmalıyız. Yoksa muteber çevreler hakkımızda ne düşünür? Hem bizi beğenip Avrupa Birliği'ne almazlar sonra" (Ne alaka diye bana sormayın. Valla öyle diyorlar).

Yürekli olalım. Kendimiz olalım. Düşünmekten, kendi fikirlerimizi beyan etmekten korkmayalım.

Silah Sahibi Olmak Sorumluluk Ve Cesaret İster.Silah insan öldürmez,insanı insan öldürür.
Yerine göre demir çubuk,satır,balta,bıçak,tornavida hatta güçlü olan kişi güçsüze karşı silahtır.
Amerikada online silah satan dükkanlar var.Bunlar piyade tüfeği dahil hepsini satıyor.Bu işten onbinlerce insan ekmek yiyor.Ne kadar satarsa o kadar kendini yeniler teknolojiyi ilerletir.5Yıldır silahım var kimseye ne tehdit ne gösteriş yapptım çünki bu sdorumluluğu biliyorum.Korkaklık konusuna katılmıyorum.
Sizin bireyssel silahsızlanma dediğiniz olaya ancak sağduyulu insanlar katılır oysa zaten suça eğpilimli olan insanlar silahsız bir toplumda onlar bırakmayacağından daha cürretkar ve tehditkar olurlar.Silah caydırıcıdır.
Geçen gün bir medya patronu çamlıcada villasının bahcesinde beli kırılana kadar darp edildi 3 gücenlikcisiyle beraber.Onları olayı görüp havaya ateş eden alman asıllı eşi kurtardı.30 dakikadan fazla aranan 155 cevap vermedi.
Ben şahsen keşke ruhsatsız silah alsaydım diyorum vergisi orta seviye araba vergisi kadar kendimi soyuluyor hissediyorum.Devlet bedelsiz alıyormuş.Vermeden demir testeresiyle üç parçaya kesip vereceğim geriye bir dahada ruhsatlı silah almayacağım.
200USD lik silaha 2milyar para ver sonra 1300 vergi ver.Sonra aldığın teneke senin olmasın.Adalete bak bunlar insanı devlet düşmanı eder.Gayrimeşruyla uğraşan sanki ruhsatlı silah alıyor.