Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
Öncelikle durumu şu şekilde açıklamakta fayda var, sorun henüz gerçekleşmedi ancak tehlike kapıda olduğu için önlem alınmaya çalışılıyor.
27 Aralık 2006'da yapılmış, 27 Aralık 2007'de sona erecek olan kira sözleşmesine dayanarak meskende ikamet ediliyor. Ancak ev sahibi inatla ben oturacağım, çık diyor. Sözleşme geçerliliğini korurken, haklı bir sebep de ortada yokken yapılabilecek birşey yok burası malum. Ancak kiracı 27 Aralık sonrasında da evi boşaltmayacağını iddia ediyor, dava açsınlar 6 ay daha otururum beni burdan çıkartamazlar diyor. Hükmünü kaybetmiş kira sözleşmesi, sona ermiş kira sözleşmesine rağmen kiracının böyle bir şey yapabilmesi mümkün mü? Sözleşmesi biten kiracının evi işgalini önlemek için mevzuatın öngördüğü yol nedir? Ne kadar bir süreye mal olur?
Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim,
Saygılar...
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
Alıntı:
Oğuz Özgüldür rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle durumu şu şekilde açıklamakta fayda var, sorun henüz gerçekleşmedi ancak tehlike kapıda olduğu için önlem alınmaya çalışılıyor.
27 Aralık 2006'da yapılmış, 27 Aralık 2007'de sona erecek olan kira sözleşmesine dayanarak meskende ikamet ediliyor. Ancak ev sahibi inatla ben oturacağım, çık diyor. Sözleşme geçerliliğini korurken, haklı bir sebep de ortada yokken yapılabilecek birşey yok burası malum. Ancak kiracı 27 Aralık sonrasında da evi boşaltmayacağını iddia ediyor, dava açsınlar 6 ay daha otururum beni burdan çıkartamazlar diyor. Hükmünü kaybetmiş kira sözleşmesi, sona ermiş kira sözleşmesine rağmen kiracının böyle bir şey yapabilmesi mümkün mü? Sözleşmesi biten kiracının evi işgalini önlemek için mevzuatın öngördüğü yol nedir? Ne kadar bir süreye mal olur?
Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim,
Saygılar...
yazılı kira sözlesmesi var mı
ihtar çekin sonra icra yoluyla tahliye isteyın mhkm den kısa sürecektır
saygılar
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
İcra dairesinden tahliye kararının çıkması ayları bulmaz diye düşünüyorum?
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
icra yoluyla tahliye yapılabilmesi için sürenin sona ermesi yetmez aynı zamanda yazılı tahliye taahüdü bulunması gerekir.Siz ancak ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açabilirsiniz ki bu davada kısa sürede sonuçlanmaz.
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
Kira kontrat süresi bitiminde yeni kontrat yapılmamışsa eskisi 1 yıl daha geçerlidir...bu mevcut kontratta zaten matbu halde yazmaktadır....
Ev sahibi ben oturacağım diyorsa üzerine kayıtlı başka evi olmaması gerekir..ayrıca diyelimki bu amaçla kiracıyı çıkardı...mevcut yasalara göre 3 yıl evi başkasına kiraya veremez....sadece kendisi oturabilir...
Bildiklerim bunlar...
saygılarımla
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
Ev sahibi 27 aralık 2007'den itibaren 1 ay içinde veya önceden çekeceği ihtarla ihtiyacını bildirirse 27 aralık 2007 tarihinden itibaren 1 yıl içinde kendisinin, eşinin veya çocuklarının ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilir.
İhtiyacı olan şahsın aynı belediye sınırlarında başka bir evinin olması ihtiyacın olmadığına delil teşkil etmez. Çünkü mal sahibi dilediği konutta oturmayı seçme hakkına sahiptir.
Tahliye davasının ne kadar süreceği mahkeme yoğunluğuna göre değişir.
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
İhtiyacı olan şahsın aynı belediye sınırlarında başka bir evinin olması ihtiyacın olmadığına delil teşkil etmez. Çünkü mal sahibi dilediği konutta oturmayı seçme hakkına sahiptir.
Bu bilginin yasal dayanağınıı lütfen bana ve siteme bildirirseniz çok mutlu olacağım..(mal sahibi kiramı ve diğer yükümlülüklerimi yerine getirtiğim sürece bence bu özgürlüğünü canı istediği zaman kullanamaz.Diyelim kullandı bahse konu evi 3 yıl başkasına kiraya veremez...sanırım bu konuda yanılıyorum lütfen yanılgımı düzeltiniz)
saygılarımla....
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
Aşağıdaki linkte Sayın Başak Şahin gerekli açıklamayı yapmış. Ben de ona dayanarak söyledim. "Mülkiyet hakkına üstünlük" ilkesi diye birşey var. Yani mülk sahibi dilediği gayrimenkulünde oturmayı seçebilir, önemli olan bu isteğinde samimi olması.
Başak Şahin'in aşağıdaki linkte söylediklerini kopyalıyorum:
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=17780
Aynı şehirde iki konutun olması, tahliye davası açmaya ve kiracının tahliyesini sağlamaya engel olmayacağı düşüncesindeyim. Burada önemli olan tahliye davasına sebep olan ihtiyacın samimi,zorunlu olmasıdır.
6570 sayılı kanunun 7. maddesi son fıkrasında "Aynı şehir veya belediye hudutları içinde kendisinin veya birlikte yaşadığı eşinin uhdesinde kayıtlı oturabileceği meskeni bulunan kimse, kirada oturduğu yeri, malikin isteği üzerine tahliye etmeye mecburdur. " denilerek kiracı için bir tahliye mecburiyeti öngörülmüş, kiralayana böyle bir durumda tahliye davası açmayı engelleyen bir hal öngörülmemiştir.
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
Tam olmasa da benzer bir karar.
T.C. Y A R G I T A Y 6.Hukuk Dairesi
E. 2001/7553 K. 2001/7567 T. 08.10.2001
ÖZET:İşyeri ihtiyacına ilişkin tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın kabulü için [...] kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte, hiç olmazsa çalışılan yerle eş değer vasıfta bulunması gerekir.
(6570 S. GKK m. 7/c)
[...]
İşyerine ilişkin tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte, hiç olmazsa çalışılan yerle eşdeğer vasıfta bulunması gerekir. Eşdeğerlik halinde mülkiyet hakkının üstünlüğü nazara alınarak aynı işin kiralananda yapılmasında ihtiyaçlının tercihi esas alınır. Tehdit ve üstünlük koşullarından birinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. İkisinin birarada bulunması gerekmez.
Tahliye tehdidinin varlığı ileri sürülmemişse mahkemece bu cihet re'sen araştırılamaz. Çünkü mahkemenin ileri sürülmeyen bir husus hakkında inceleme yapması mümkün değildir. Ancak açıkca kiralananın üstün vasıfta olduğu belirtilmese dahi ihtiyaç iddiasının içinde bu isteğin varlığını kabul etmek gerekir. Üstünlük vasfı uzman bilirkişi aracılığı ile halen ihtiyaçlının çalıştığı yer ile kiralananda keşif yapılarak yapılacak iş yönünden her iki işyerinin kıyaslaması suretiyle saptanır.
[...]
Davacı halen kirada bulunduğunu, işini artık kendi işyerinde devam ettireceğini bildirmiş ve keşifte de her iki işyeri birlikte incelenmiştir. Bilirkişi raporunda dava konusu yerin mevki, konum ve özelliklerine göre yapılacak işe uygun olduğu, davacının halen kiracı olduğu yere göre, ana cadde üzeri olması, kendi WC'nin olması, asma kat yapılabilecek tavan yüksekliğinin olması gibi üstünlüklerinin bulunduğu belirtildiğine göre üstün olan yerde çalışma isteğinin samimi olduğunun kabulü ile tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olduğu görüldüğünden hükmün bozulması icapetmiştir.
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
Tam olmasa da benzer bir karar.
T.C. Y A R G I T A Y 6.Hukuk Dairesi
E. 2001/7553 K. 2001/7567 T. 08.10.2001
ÖZET:İşyeri ihtiyacına ilişkin tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın kabulü için [...] kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte, hiç olmazsa çalışılan yerle eş değer vasıfta bulunması gerekir.
(6570 S. GKK m. 7/c)
[...]
İşyerine ilişkin tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte, hiç olmazsa çalışılan yerle eşdeğer vasıfta bulunması gerekir. Eşdeğerlik halinde mülkiyet hakkının üstünlüğü nazara alınarak aynı işin kiralananda yapılmasında ihtiyaçlının tercihi esas alınır. Tehdit ve üstünlük koşullarından birinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. İkisinin birarada bulunması gerekmez.
Tahliye tehdidinin varlığı ileri sürülmemişse mahkemece bu cihet re'sen araştırılamaz. Çünkü mahkemenin ileri sürülmeyen bir husus hakkında inceleme yapması mümkün değildir. Ancak açıkca kiralananın üstün vasıfta olduğu belirtilmese dahi ihtiyaç iddiasının içinde bu isteğin varlığını kabul etmek gerekir. Üstünlük vasfı uzman bilirkişi aracılığı ile halen ihtiyaçlının çalıştığı yer ile kiralananda keşif yapılarak yapılacak iş yönünden her iki işyerinin kıyaslaması suretiyle saptanır.
[...]
Davacı halen kirada bulunduğunu, işini artık kendi işyerinde devam ettireceğini bildirmiş ve keşifte de her iki işyeri birlikte incelenmiştir. Bilirkişi raporunda dava konusu yerin mevki, konum ve özelliklerine göre yapılacak işe uygun olduğu, davacının halen kiracı olduğu yere göre, ana cadde üzeri olması, kendi WC'nin olması, asma kat yapılabilecek tavan yüksekliğinin olması gibi üstünlüklerinin bulunduğu belirtildiğine göre üstün olan yerde çalışma isteğinin samimi olduğunun kabulü ile tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olduğu görüldüğünden hükmün bozulması icapetmiştir.
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
sayın şeytanın avukatı...
aydınlatıcı bilgiler için tşk ederim...
dediğiniz gibi samimiyet ve iyi niyetle iki evi olan kişi ben orda oturacağım diye tahliye davası açabilirmiş (sayenizde öğrenmiş oldum tekrar tşk ler)....bu mal sahibi ile ilgili avantaj gibi görünüyor....lakin:
yukardaki örnekde verdiğiniz olay işyeri ve işyerlerinde ticari amaçlı düşünceler geçerli olabilir( işyeri ana caddede ben orda işyerimi kuracam denilebilir)...ama olay mesken olunca durum kiracı lehine sanki...ve şayet kiracı bu konulara hakimse evi tahliye kararı ile boşalttıktan sonra 3 yıl kimseye kiraya verilemeyecğini bilmeli ve bunu bence takip etmelide..çünkü evsahipleri her yıl kiracılarının değişmesini istemekteler..bunun nedenide sanırım malumdur herkes tarafından....ve bunu kara vericiler olan hakimlerde bilmektedir..
saygılarımla
Re: Kira Sözleşmesinden Sonra Zorla Evden Çıkarılma
Her zaman ev sahibinin kötü niyetine bağlamamalı durumu.
Ev sahibi ihtiyacına göre diğer dairede oturmayı tercih edebilir.
Mesela yeni çocuğu doğunca daha büyük bir daireye geçmek isteyebileceği gibi çocukları evlenince daha küçük bir daireye geçmeyi tercih edebilir.
Yaşlanınca merdiven sorunu olmasın diye giriş katına geçmek ister de, normalde ara katta oturmayı tercih eder.
Daha merkezi bir yere, eşinin işine yakın bir yere, çocuklarının okuluna yakın bir yere taşınmak isteyebilir.
Günümüzde belediye sınırları çok geniş. Bazı yerlerde aynı belediye sınırları içinde bir yerden diğerine gitmek uzun zaman alabiliyor.
Çok ekstrem bir örnek olacak ama, babam karşı daireyi satın aldı, tadilat ettirdi, oraya taşındı ve eski oturduğu yeri kiraya verdi. İçindeyken diğer daireyi kapsamlı bir tadilat yaptırması mümkün değildi. Kiracıyla anlaşıldığı için bir sorun olmadı.
Zaten kanunda kiracıyı koruyucu pek çok önlem var:
1. Yeni ev satın alan kişi ihtiyaç nedeniyle 6 aydan önce tahliye davası açamıyor.
2. Ev sahibi kira döneminin sonu gelmeden ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açamıyor.
3. İhtiyaç nedeniyle tahliye edilen ev 3 yıl kiraya verilemiyor.
Kanundaki kiracı lehine hükümleri suistimal eden kiracılar da var.
Ev sahibi de kiracı da haklarını bilmeli. Ama herşeyden önce, iyi niyet esaslarıyla problem çözülmeli.