Gri????
Printable View
Gri????
Gene miiiii?.. :)
Size öyle gelmiştir aslında o, be-yaz??
"Çok iyi başlık açarım" anlamında "gene miii" ydi o. :o
gri...hmmm...arada kalmak, ne beyaz ne de siyah olamamak...
yaşlandıkça,yıllandıkça saçların geçirdiği evrim.
Yok yeni devrim!
Bu yazıyı daha önce de siteye aktarmıştım ancak bu forma da yazmak gerek demek ki.
Aşağıdaki yazı sözlük.sourtimes'da yer almış ve muhtemelen de bir savcı tarafından kalem alınmış, ben bunu çok sevdim.
Alıntı:
gri mahallelerde,gri gecelerde bir çoçugun soguk bedenini inceleyen insanlar.
etrafta ki herkes,herşey kararmıştır. annenin bogazına dugumlenen hıckırık yüregini deler
babanın şuursuzca içtiği sigara nın dumanı gridir.
eve doner;yatağında uyuyan bebeği rengerenktir. aglar.
trafik kazasında olay mahalline gittiktan sonra;
gazete veya battaniye örtülmüş cesedin uzerini acarken
allah'ım ne olur bir dost bir akraba olmasın diye dua eden kişidir.
sonra bakar;
gizlice derin bir nefes alır,
ve o anda
işte tam o anda insanlığından utanır...
kendisinin yakını olmayan o kişi
başkasının annesi/babası oglu/kızı eşi,sevgilisidir.
insanlığından utandırır o masum nefes .
asfalt gridir
kan gri
cansız bedenler gri
eve doner.eşi uyumaktadır rengerenk ;çocuğunun nefesi rengarenktir...
gizlice aglar...
gri onların rengidir.
ama inanın kalpleri gri değildir.
Ablam geldi aklıma:(göndermeliyim bunu ona...
Gri rengi hiç sevmem. Tören tarzı biryerlerde giymek için aldığım tüm gri takımlar giyilemeden elden çıkarılmıştır. Dedem hep gri pantolanlar giyerdi. Küçük bir çocukken sormuştum sebebini. Saçlarıma uysun diye demişti.
Gerçek renklerine dayanamadıklarını grileştirir insanlar. Kanın kırmızısı grileştirilir gülün ki değil.
Gri ne siyah ne beyaz ol(a)manın rengidir. Bulanıktır. Bulanık şeyler içimi bulandırır.
Grim yoktur benim. Ama grisi olanların hayatla daha kolay baş ettiklerinin farkındayım. Kanımınm deli olduğu yıllarda grisi bol insanlardan tıpkı gri gibi hiç hoşlanmaz etrafımda barındırmazdım. Olgunlaşmanın griye ve grisi bol insanlara katlanmak olduğunu anladım.
Neyseki ben hiçbirzaman saçlarıma uysun diye gri giymeyeceğim. Gerekirse beyaza boyar griyi atlarım.
gri degilde şöle güzel bi şampanya sarısı hos olurdu..duvarlar için..:)bu arda boyadan anlayan varmı..hee:)
mine dediler ama iki kat sürmek gerekirmiş o zaman...masraf oluyor yani.
hm ok bizde badana yaparız..:) beyaz kirecten daha iyisini tanımam.gerci kirec zaten beyaz demı:)
hem ucuza da mal oluyor ..süper fikir
wow en az 300 ytl kar yaparsın evet bosver boyayı hem bole daha dogal olur egzotık..ege havası verır ofıse:)
neyse ben burdan cıkıyorum..bu arada arkadasına sole gondersın hemen maille hemen cevırıp nurcanla gonderelım yıne maılle:)
Evet gRİ nn müziği güzeldir özellikle "seni versinler"
Grup Üyeleri:vokal gitar :Serdar ,gitar : Emrah ,bass :Yaşam ,davul :hüsEyin
Alıntı:
gri kent
ankara sen gri ceketli bir memursun
gri pantolonlu liseli
ve griler giyinmiş bir hayalet
senin griliğine bulaşanları tanrı korusun
sıkıntının anlam bulduğu kentsin
bazen kızılaya doğru yürüyen gri kalabalık
bazen köşe başında sızmış itsin
ah! ankara gri uygarlık
ankara bana yalnızca acı verdin
soğunla suratımı gerdin
sıkıntınla beynimi
sen kocaman gri bir heykelsin
beton kent ankara
mutlu olduğum tek yer üstgeçitlerin
Gönderen: ömer doğan
http://www.gulum.net/siir/bolumler.php?op=goster&id=994 sitesinden alınmıştır
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/...ul-masali.htmlAlıntı:
bir gri istanbul masalı
akşam üzerileri bir garip batıyor güneş,
duman duman tütüyor bu şehir.
soluk almak zor,
karanlık çökerken gözlerine!
binalar sarmış dört bir yanını,
ve kimsesiz çocuklar olmuş;
kendini yeşil sanan ağaçlar...
kimsesizler yurdu çok uzakta,
gidemiyorlar ki;
kökleri var toprakta!
manzarasız evleri,dükkanları sevmiş bir kez;
istanbul''un arsız yüreği,
eski birer leyla-mecnun masalı şimdi;
çam ağacının oksijeni...
sabahları bir soğuk doğuyor buranın güneşi,
çiğ düşmüyor artık çimlere.
kaldırımlar sarmış gri gri,
her tarafı;
yeşillerin,sarıların yerine!
kimsesiz bir kaç tinerci çocuk şimdi;
asi asi yol ortasında duran
yüz yıllık çınarlar...
onlar da yalnız;
ne büyüyecek dalları
ne de umutları var!
artık ağaçlara kazınamıyor aşıkların isimleri;
çünkü her yeri taş etmiş,
taş olası gökdelenlerin hasımları!
çimento ve betona aşık bir şehir şimdi istanbul
ve kimsesizler yurdu ormanı;
geride kalan bir kaç çınar,bir kaç çam...
bir gün kalkar bu sisli hava ve çıkar ortaya;
İSTANBUL!
çırıl çıplak gri vücuduyla...
http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=47826Alıntı:
Aylardan Yalnızlık Günlerden Gri
Atilla Güler
http://www.izedebiyat.com/ikon/30.gif arınmıyor kangren düşler
yağmur sularına bata çıka
yara almış bir söz öncesi fırtınasında kopuyor hiçlik
limanda demirli bir enkaz
yürek…darmadağın
ayartılan ateş böceklerinin
sönmüş ışıltısında sürüyor gece
ritimsiz çalan eksik bir senfoninin virtüözünün kayıp enstrümanı
dolunayda dönüştü dualar bedduaya
azat edilemeyen bir suçlunun
ayağına vuruldu zincir
nefesinde ıssızlık kokusu var
yılanların kol gezdiği bir kuyuya
atılmış çokluğum ve yokluğum
ağzıma sürülen biber acı da değil üstelik
likörün nanelisi aymaz benim sarhoşluğumu
nefretin kusmuğunda ilerler sefaleti sitemlerin
ırmaklarda yıkanmayan kurusu çamurun
zifiri karanlık bir gecede sıvanır gözlerime
lanetli bir düş safsatasında boğulan şiir
ıstırabın inleyen delinmiş sesinde şairin sözleri
kan tükürür yarasalar içimdeki seviye
galibiyetin yenilgisini avuçlar çoban
üzerine serper denizlerin
...siler rengini mavinin
nihayete yaklaştıkça her başlangıç
labirent daralır kaybolur kapılar
ellerinde yanan ayların son günü
romanın son sayfasına düşer gözlerin son incisi
ıslak sayfalarda yalnızlık doğar ayrılıkla
durdurulamayan bir başınalığın sinsi beklentisi
eski bir hikayede buluşur
eskimeyen bir şeylerle
noktayı koyamadığın öykü biteli öyle çok oldu ki
girdabın tam ortasında
delirir zaman kendinden yana
ruhunu çalar bebeklerinden
gözlerine dalıp
intiharını çizer gökyüzüne
ıssızlık sürer
gün griye döner
aylardan yalnızlık günlerden griye düşer söz
dün ölür...şiir çıldırır…şair delirir
22.06.2006
gri için bilimsel bir alıntı..
Fizyolog Hering'e göre, insan gözü gri rengi arar. Hering'e göre grinin anlamı göz dibindeki algılama hücreleri olan koni ve basillerin uyarılma durumunun dengelenmiş olmasıdır. Bu durumda birleşmesinden gri renk doğan renkler, "harmonik" sayılırlar. Toplamı gri olmayan renkler ise ilgi çekici veya uyumsuz olacaktır.
Ben ne diyorum; gri beni çok açan bir renk değil ama her renginde ayrı bir güzelliği olduğuna inanırım... ve her rengin insan hayatında bir yeri olduğuna.. grinin benim hayatımda çok fazla yeri olmasını istemem...
Nedendir bilmem ama gençliğimde çok fazla gri ve bej renkleri tercih eder bu renklerde giyinirdim.:)
Bir gri kıvrım içinde, nedensiz
Eflatun bir sis bulutu tattım belli belirsiz,
Çok ağaçlı bir orman gibi
Bilge ve gizemli
Sırrına ermek için Eflatun olmalı.
İçinde zaman zaman lacivert
Mora boyar, zora koyar eflatunu..
Eflatunu açtım.
Bir gri kıvrım içinde, nedensiz
Lacivert derinlikler buldum okyanus misali sessiz
Maviden daha yakın, daha zor ve sıcak
Bazen nar ağacı, bazen dar.
Okyanus dibinde gizli bir dünyada saklı sevgi
Derinden bir kaç damla olsa da nasibim
Lacivertten, önce yetinmeyi öğrendim.
Laciverti açtım.
Bir gri kıvrım içinde, nedensiz
Mavi enginler gördüm uçsuz bucaksız
Uzağın rengi mavi kadar sonsuz
Buzulun rengi gibi soğuk
Ve bir mavi çam kadar asil gökyüzüne doğru
Gözümü kamaştırdı mavinin güzelliği ve ihtişamı
İçimi acıttı ulaşılmazlığı
Maviyi açtım
Bir gri kıvrım içinde, nedensiz
Kızıl bir kor yakaladım henüz külsüz
Uzak zamanlardan sıcak çarpıcı ve yakıcı
Grubunda Ankara'nın
Daha bir kızıla yandı
Kırmızı yapraklı Japon elmaları
Kırmızıyı açtım
Bir gri kıvrım içinde, nedensiz
Turuncu muzip bir gülümseme gördüm eşsiz
Siyah beyaz bir resmin içinden göz kırptı
Taze portakal kokulu
Bilmem başında estimi hiç kavak yeli
Ben portakal ağaçlarının meltemini gördüm yalnız
Güzel saçlarını taradı geçti.
Turuncuyu açtım
Nedensizler bitti
Son gri kıvrım içinden çıktı nasılı
Işığın rengi sarı
Bütün renklerden daha sıcak ve parlak
Daha bilge ve yakın
Ve aslında en derinde
Korkularını, hüzünlerini
İncinmişliklerini zayıflıklarını
Yani en insanca yanlarını
Saklamış bunca renge
Bin maskeye bin matruşka bebeğe
En sıcak
En yakın ve parlak
En içerde
Gizlenmiş en küçük bebek
Yani sarı çekirdek
**Gri aklın ve zekanın rengi
yıldız yıldız
Aynı torna tezgahından çıkmışlar gibi.Kahverengi zinhar yasak. Mavi veya beyaz gömlek, çok fiyakalı olmayan koyu renk kravat, 30 yaşlarında ya varlar ya yoklar ama saç traşları kısa ve bazen 3 numara,bıyık pek nadir, belki top sakala okey, siyah veya lacivert takım,tam bir matrix matiz kreasyonu.Gri takım bile nadir giyilir.Ondan mıdır acep akıl ve zeka yerine bigi işlem program ve sistemi esareti?Alıntı:
**Gri aklın ve zekanın rengi
Gri bana denge ve uzlaşmayı çağrıştırıyor. Ne siyah ne beyazdır. Orta noktada birleşirler. Fakat uzlaşma pozitif bir kavram olmakla birlikte hiç kimseyi tam olarak memnun etmez. Ne siyah memnun olmuştur ya da siyahlığını koruyabilmiştir. Ne de beyaz. İkisi de kendi renklerinden az da olsa ödün verip yeni bir şey oluştururlar. Griyi. Fakat içlerindeki siyah ve beyazları koruyamadıkları için hayıflanırlar habire.
Denge böyle bir şey. Fakat her konuda mümkün olmuyor ve insanların bazı kalın çizgileri ya da kırmızı çizgileri oluyor. O konularda yine siyah kendi asaletini, ve yine beyaz kendi saflığını koruyor ve ondan ödün vermiyor. Bazan öyle olmak lazım. Ben griyi pek sevmem. Çok soluk görünür bana. Biraz inatçılığımdan olacak sanırım:p Yine de dünyanın sevsek de sevmesek de grilere ihtiyacı olduğunu düşünürüm.
Bu konunun ilk günlerinden yetiştiğim için kendimi şanslı hissediyorum.:)
Gri; Niyazi Fırat Eres'in ''Hayatın yedi rengi'' isimli kitabın da olmayan bir renk olarak aklımda yer edinmiş...