- 
	
	
	
		Karşılıksız çek davaları 
		Selamlar 2005 yılı sonlarında hatır çeklerinden dolayı iflas ettim fakat hatır çeki olduğunu karşı taraf tabiiki anlamadı.Birçok çeklerim vuruldu gerçekten imkanım olmadığı için hiç bir şey yapamadım. Şimdi hakkımda 6 adet davası bitmiş toplam 7 adet karşılıksız çek davası var hakkımda tutuklama varmı ki mutlaka vardır öğrenemiyorum bunu nasıl öğrenebilirim,son dava eylül ayında sizler bu konu da uzman kişiler olarak ne tavsiye edersiniz.Teşekkürler 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Adliyeden sabıka kaydınızı çıkarttırabilirsiniz. Böylelikle varsa hakkınızda kesinleşmiş olan cezaları da öğrenebilirsiniz.
 
 saygılar...
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Adliyeye gidip sakın öyle birşey yapmaya kalkma  aranman varsa tukuklanırsın 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Bi sitede yargının aldığı kararlardan kaçma ÖĞRETİLMEMEKTEDİR.....
 lütfen soru soranlara öncelikle yargıya saygıyı öğretiniz......bu sitenin asli amacı budur.....hatır çeki verenin sonuçlarına katlanması gerektiğini anlatınız...çünkü hukuk bunu emretmektedir...kimseye hatır çeki verin diye silah doğrultulmamaktadır.....
 
 YARGIYA SAYGI.....
 saygılarımla.....
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		
	Alıntı: 
		
 
				klmakn rumuzlu üyeden alıntı
				   
 Bi sitede yargının aldığı kararlardan kaçma ÖĞRETİLMEMEKTEDİR.....
 lütfen soru soranlara öncelikle yargıya saygıyı öğretiniz......bu sitenin asli amacı budur.....hatır çeki verenin sonuçlarına katlanması gerektiğini anlatınız...çünkü hukuk bunu emretmektedir...kimseye hatır çeki verin diye silah doğrultulmamaktadır.....
 
 YARGIYA SAYGI.....
 saygılarımla.....
 
 
 
 ÖĞRETİNİZ!!!! ANLATINIZ!!! neden emir cumlesi kurdunuz ve kime emrediyorsunuz anlayamadım ben!!
 
 sanırım arkadasımız sadece hakkında bir tutaklama var mı yok mu ogrenmek istiyor ve bunu nasıl yapabilecegini soruyor
 
 diger arkadasımızın tavsiyesine gelince yani sakın adliyeye gitme derken yine burada kotu niyetli oldugunu sanmıyorum yani onlem almadan adliyeye gidip adli sicil kaydı alırsan tutuklanırsın demek istemis gibi geldi bana sonucta adliyeye gittiginizde eger hakkınızda bir tutuklama varsa bir daha adliyeden cıkamazsınız!
 
 simd gelelim sorunun cevabına bunu en iyi sekilde bir avukat vasıtası ile yapabilirsiniz yani yetki vereceginizi vekalet vereceginiz bir avukat sizin adınıza gidip adli sicil kayıtlarını cıkarabilir
 
 hem bu sizin icin daha iyi olur daha sonra yapılacaklar acısından da bu avukattan profesyonel yardım alabilirsiniz...
 
 saygılarımla...
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		
	Alıntı: 
		
 
				Velociraptor rumuzlu üyeden alıntı
				   
 Adliyeye gidip sakın öyle birşey yapmaya kalkma  aranman varsa tukuklanırsın 
 
 
 Ne Alaka!? İddia ediyorum hiçbir sorun çıkmaz. Adliyeye gidiyorsunuz, üç kuruş para verip makbuz karşılığı bu hizmeti alıyorsunuz. Oradaki görevlinin işi gelen kişilerin sabıka kayıtlarını kontrol edip hakkında kesinleşmiş cezaları olanları tespit edip yakalatmak değil. Onun görevi size talep ettiğiniz biçimde sabıka kaydı raporunuzu çıkartıp vermektir, işi budur. Ayrıca ben hiçbir görevlinin yazıcıdan çıkan raporla ilgilenip değerlendirme yaptığını görmedim. Zaten çoğu doğru olanı yapıyor; Bakmıyor bile!
 
 Saygılarımla…
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Sayın Aykut Bey teşekkürler 
 Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar demişler. Hiç kimse hukuka aykırı bir öneri yapmamışken hatır çeki veren ve bunun sonuçlarını yaşayan birini ve yanıt verenleri böyle itham etmek şık olmamış.İnsanlar sorun kendileri olduğunda başka ,bir başkası için başka tepki verdiği zaman bunun adı çifte standart oluyor. Sayın yanıt sahibinin kendi sorunu ile ilgili konularda kilitlenen konularını okudum ve üzüldüm.
 Forum herkese açık ve bilgi almak isteyenlere çok iyi niyetlerle temel bilgi veriliyor. Ben yanlış bir soru ve yaanıt göremedim.
 Saygılarımla.
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Sayın tamerce sevgili avukatımızda gereken cevabı yazmış. Hakkında yakalama kararı olanların sabıka kaydı aldırarak durumlarını sordurduklarını kolluk görevlileri de biliyor.Hatta bu siteler bile okunuyor. Eskiden haklısınız böyle oluyordu. Ancak şimdi yeni bir yönetmelik ile uçak bileti alanlar için bile bu soruşturma yapılmaya başlanıyor. Otel kayıtları online oldu. Sabıka kaydı işlemlerininde bu uygulamaya dahil edilmesi normal değilmi? 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		
	Alıntı: 
		
 
				mkocagul rumuzlu üyeden alıntı
				   
  Hakkında yakalama kararı olanların sabıka kaydı aldırarak durumlarını sordurduklarını kolluk görevlileri de biliyor.Hatta bu siteler bile okunuyor. 
 
 
 Bu kısmı biraz açar mısınız lütfen, anlayamadım!
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Bu site ve benzeri siteler herkesin okumasına açık değilmi? Bu siteleri devletin görevlileri okumuyormu sizce? Emniyet müdürlüklerinde bu işler için ayrı birimler oluşturuldu. Ayrıca "adliyeden bir sabıka kaydı al oradan bir sorun varmı yokmu görürsün" önerisini siz ilk defa ve sadece burada mı duydunuz? Ben bu siteden çok öncede böyle bir işlem yapıldığını duymuştum ve biliyordum. Otelde kaldığınızda aranıyorsanız kayıt nedeni ile gece yarısı alınabileceksiniz, uçağa binerken eğer yakalamanız varsa alanda alınabileceksiniz, ama adliyeye gidip sabıka kaydınız daha doğrusu  yakalamanız varsa sorunsuz belgeyi alıp geleceksiniz. Artık öyle olmuyor onuda sisteme aktarmışlar dedim. Bir işçimiz bunu yaşadı. Doğrudan infaz savcılığına götürmüşler ve burada yapılan yazışma sonrası ilgili davanın düştüğü bildirilmiş mesela.Her yerde başladımı başlamadımı ben bilmiyorum ama İzmir adliyesinde yapılıyor mesela. Dilekçeyi bırakıp sonra gelip sabıka kaydı sonucunu alıyorsunuz.
 Saygılarımla.
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Vallahi olabilir, birşey diyemiyorum ama istanbul da birçok adliyede sadece 2 dk.da sorunsuz alınabiliyor sabıka kaydı. Ama istisnalar kaideyi bozmaz tabiki. Ayrıca gbt kayıtlarıyla da ilgili bir topic açmıştım bu konuya paralel ama henüz bir katılım olmadı aslında bu da önemli 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Sayın Tamerce
 Şu an elimde başka bir belge var. Bugün hakkında bilgi gereken biri için avukatımız adliyeden aldı.Açılmış davam varmı, nasıl öğrenebilirim diye soran arkadaşlara yardım için yazıyorum. Bu belge adliyeden alınıyor. Başlığı Soruşturma işlemleri Genel sorgulama (CBS_GNL_100) Bu belgeden hakkınızda açılmış tüm davalar ve soruşturmalar görünüyor. Adli sicil kaydında kesinleşen cezalar yer yer alır ama bu belgede  hepsini görmek mümkün. Gerçi avukat arkadaşlarımız zaten bu birimden gereken bilgileri alıyordur. Bu tip soru soran arkadaşların kesinlikle bir avukata başvurup gerekli bilgileri ciddi şekilde alması gerektiğini bu belge kanıtlıyor bence. Hukuk hukukçuların işidir.
 Saygılarımla.
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		
	Alıntı: 
		
 
				mkocagul rumuzlu üyeden alıntı
				   
 Bu belge adliyeden alınıyor. Başlığı Soruşturma işlemleri Genel sorgulama (CBS_GNL_100) Bu belgeden hakkınızda açılmış tüm davalar ve soruşturmalar görünüyor. Adli sicil kaydında kesinleşen cezalar yer yer alır ama bu belgede  hepsini görmek mümkün. 
 
 
 Hukuk tabiki hukukçuların işi de şimdi bu belgeden bahsetmiyorum ki ben. Siz de biliyorsunuz ki sabıka kaydı ayrı birşey, gider istersin çıkartırlar. Her gelene potansiyel sabıkalı gözüyle bakmıyorlar ki! Yani birisi sabıka kaydını istediğinde "Dur! ben bir de şunun CBS_GNL_100 ü ne bakayım" diyen olmaması lazım! :)
 
 Saygılar..
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Ben son notu o amaçla yazmadım. Böyle bir belge alınabildiğini ben ilk defa duydum ve böyle bir belgeyi ilk defa gördüm.Eminim ki siz de daha önce böyle bir belge alınabildiğini duymadınız. Sitede hakkımda açılmış dava varmıdır, ne olmuştur diye soranlara bu belge cevap verir diye yazdım. Bu kişilerin bir avukata başvurmaları halinde en azından şüphe ve streslerinden kurtulacaklarını ve eğer gerekiyor ise bir avukat yardımı ile kendi haklarını koruyabileceklerini anlatmaya çalıştım. Sabıka kaydı aldınız sabıka kaydı yok çıktı. Bu o şahsın devam eden hiçbir davasının olmadığımı anlatır? Yada o şahsın aranmadığının belgesi midir?
 Sabıka kaydı içinse sizde iyi bilirsinizki sorgulama için kişinin bilgisi bilgisayara girilir, bilgisayara eklenen bir proğram ile bu sorgulamanın yapıldığı şahıs için yakalama kararı varsa bilgisayar bir uyarı verebilir. Havaalanında bilet kontrolünde basitçe yapılan işlem sabıka kaydına neden uyarlanmasın? Otele giriş yaptığınızda uyarı veren sistem sabıka kaydı alırken mi sorun olur?Ehliyetiniz yeniledinizmi bilmiyorum, orada bile bu sorgu yapılıyor. Suçluların yakalanması için ciddi girişimler ve çabalar var.Avukat arkadaşımız işin içinde olan biridir aranıyorsanız bu yolla yakalanırsınız dedi. Bende fiilen İzmir adliyesinde dilekçenizi bırakıp sonra tekrar gelip alıyorsunuz diyorum. Bir personelin müracaatında bu oldu ve infaza götürüldü diyorum. Ben bu belgeyi alan avukat arkadaşıma da konuyu anlatmıştım. O da yakalanır diyor.
 Takdir sizin.
 Saygılar.
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Aranan şahıs, sabıka kaydı çıkarttırmaya gidecek. Hem de adliyeye! :)
 
 Siz de belirtmişsiniz zaten. Sabıka kaydı vardır başka, hakkında tutuklama kararı da vardır bu da başka. Tabiki olabilir, kontrollerin kapsamı genişletilebilir ki öyle de olması lazım zaten.
 
 Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler...
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Sayın Tamerce
 Bugün aldığımız, yazdığım belgeyi bizim banka ile ilgili muhasebe  işleri için işe almak istediğimiz bir arkadaş için aldık. Getirdiği sabıka kaydında hiçbir kayıt yoktu ama bir yerlerden uyarı bilgileri gelince rahatsız olduk. Bu önerildi ve aldığımız belgeden 4 tane çok ciddi savcılık soruşturması olduğunu , bunlardan 3 tanesi için ise dava açıldığını gördük. Elbette bu şartlarda çalışacağı bölüm nedeni ile işe alma kararımızdan vaz geçtik. Sadece paylaşmak için ve birgün ihtiyaç olabilir diye yazdım.Bize baya yararlı oldu çünkü.
 Saygılar.
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		silindi!
 
 yazdım ancak emin olamadım yani UYAP taki bir uygulamayı yazdım ancak bunun yerinde olup olmadıgını kestiremedigim icin ileti silinmistir!
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Selamlar öncelikle duyarlı olan herkese teşekkür ediyorum.Aldığım bilgiler dahilinde başvuruyu yapıyorum.Merakımı hoşgörün Sayın Mkocagul,ün de  yazdığı gibi (CBS_GNL_100) belgeyi alırken,alana bu kişi aranıyor nerde gibi sorular olabilirmi.Neden sorduğuma gelince duyduğum kadarıyla gbt gibi pc sorgulamalarında sorulan bilgisayar tespit edilebildiği gibi soran sorumlu tutuluyormuş.Saygılarımla. 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		bir karşılıksız ceimden dolayı güven cercevesinde ödendi resmi yette sadece birkısmı şimdi hakımta tutuklamam var ben dava sürecinden haberdar olmadım ne bir tebligat nede mahkemecagrısı gelsi adresdegiştirdim ama eski adresimde anemler var tebligatı almasalarda en azından biligleri oluyor sesiz sedasız mahkum edildim ve infaza düşen hic bir davada hic bir hakım yokmuş onu ögrendim yani sonuc da
 rasgele bir şekilde tebli edilen ve senin ruhun bile duymadn tutuklaman cıkıyor hicbir savunma hakın yok caresi de yok paşa paşa yat senin haberin olmasan herşey yapılıyor hatta sen birine dolandırıcılıkdan dava et mahalenden taşınan ve yurt dışına gidene ona tebligatlarda sana gelsin direk öle ayarla adammın ruhu duymadan davayıda kazan iyi adalet
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Sayın Av Permant,eğer hiç sorgulanmadan ve herhangi bir ifade tutanağı imzalamadan 7201 sy.35.mad uyarınca tebligat yapılıp ve de gıyabınızda yargılanıp hüküm giymiş iseniz,kanunen bazı haklarınız olabilir.(AİHM'de hak arıyabilirsiniz).Ayrıca 5271 sy'nın 247.mad.Ek 3.fıkrasınıda incelemenizi tavsiye ederim. 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		
	Alıntı: 
		
 
				hakime korutan rumuzlu üyeden alıntı
				   
 Sayın Av Permant,eğer hiç sorgulanmadan ve herhangi bir ifade tutanağı imzalamadan 7201 sy.35.mad uyarınca tebligat yapılıp ve de gıyabınızda yargılanıp hüküm giymiş iseniz,kanunen bazı haklarınız olabilir.(AİHM'de hak arıyabilirsiniz).Ayrıca 5271 sy'nın 247.mad.Ek 3.fıkrasınıda incelemenizi tavsiye ederim. 
 
 
 peki tebligat ne kapıya asıldı nede en ufak bilgi var olsa duyarım bir kac dava tebligatı alınmasada haberi geldi 1taneside posta kutusuna bırakılmıştı :o  bu durumda tebli memuru suclu degilmi usule uygun yapmış olabilirmi yani  kapıya yazı asmadan direk muhtara vermesi mümkünmü daha önce başka tebligatları almış olmam o tebliigatı da almış olma anlamıınamı gelir
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Konunun başını okumamış olmakla birlikte;
 Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
 Bu hükme aykırı tebligat usülsüz tebligat sayılır.
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Sayın arkadaşlar,şu CBS_GN_100 belgesi adliyelerin hangi biriminden alınıyor.Vatandaş kendisi ya da bir yakını vasıtası ile alabilirmi?TEşekkürler. 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		merabalar 
 bende bir sorundan öötürü verdiğim çekleri karşılayamadım şuanda sadece icra işlemleri başladı mahkemede herhengi bir şey yok
 toplam borç 220 000
 ödemem içinde bana 2 - 3 sene gibi bir zaman lazm.
 şimdi bana dava açılırsa ne kadar süreceği konusunda bir bilgi verebilirmisiniz
 sonra eğer mahkeme sürecinde ödemeye kalkarsam nasıl bir faiz öderim
 son olarakta oldu da ödeyemedim
 hapis cezası kesinleşirse 5 yıl yatarmıyım(günlük 100 ytl olduğunu biliyorum yani normal olarak 5 seneyi de geçer)
 ilginize şimdiden teşekkürler
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		mrb arkadaşlar b3nımde 1 sorunum var sahıbı oldugum sırketın 4 adet cekını toplamda 86.000 ytl vadelerı gecti.fakat daha önceden bunlara 711 made uygulattım sebebım ıse bayılını aldıgımız 1 fırmanın bolge bayılını almısdık fakat fabrıkaylan benım aramda 1 sozlesme yok dısardan ortak oldugum kanunen 1 ortaklıgım yok bu sırketlen dısardan ortaklık bu sırkete verdım o da cıro yapıp fabrıkaya verdı ve mallaarımızın tamamı gelmedı battım dendı alan fabrıka.yanı b3nım cekım otomatıkman hatır gıbı oluyor sanırım. cekımı cırolayan sırket e kesılen fatura 38.000 ytl cıvarında daha onceden 8.400 ytl lık 1 cek odendı . ellerınde olan cek fabrıkanın 4 cek 86.000 ytl ben su durumda ne yapmalıyım.ve cıro yapan sırketın ımza yetkısı olmayan 1 kısı ortagı yardım edermısınız=? 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		yolda giderken bir gün sizi polis durdurur be gbt ye sokarsa :) aranmanız olup olmadığınız anlarsınız... 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Yasa yakında degışıyor kardes suan tasarı halınde sanırım ıkı-üç aya çıkar. Ben de bu durumdan muzdarıbım ve yurtdısındayım. Sen en ıyısı 2-3 ay daha sık dısını yasa degısınce otomatık olarak zaten dusecek hapıs cezan. Sakın ola yakalanma yada adlıye ye falan gıtme. Ne ne lazım. Bakalım ondan sonra ne yapabılecek anlayıssız alacaklıların ve vekıllerı.
 
 
 
 
 
 
	Alıntı: 
		
 
				mkocagul rumuzlu üyeden alıntı
				   
 Bu site ve benzeri siteler herkesin okumasına açık değilmi? Bu siteleri devletin görevlileri okumuyormu sizce? Emniyet müdürlüklerinde bu işler için ayrı birimler oluşturuldu. Ayrıca "adliyeden bir sabıka kaydı al oradan bir sorun varmı yokmu görürsün" önerisini siz ilk defa ve sadece burada mı duydunuz? Ben bu siteden çok öncede böyle bir işlem yapıldığını duymuştum ve biliyordum. Otelde kaldığınızda aranıyorsanız kayıt nedeni ile gece yarısı alınabileceksiniz, uçağa binerken eğer yakalamanız varsa alanda alınabileceksiniz, ama adliyeye gidip sabıka kaydınız daha doğrusu  yakalamanız varsa sorunsuz belgeyi alıp geleceksiniz. Artık öyle olmuyor onuda sisteme aktarmışlar dedim. Bir işçimiz bunu yaşadı. Doğrudan infaz savcılığına götürmüşler ve burada yapılan yazışma sonrası ilgili davanın düştüğü bildirilmiş mesela.Her yerde başladımı başlamadımı ben bilmiyorum ama İzmir adliyesinde yapılıyor mesela. Dilekçeyi bırakıp sonra gelip sabıka kaydı sonucunu alıyorsunuz.
 Saygılarımla.
 
 
 
 
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		şehirler arası otubus biletine bile isim soyisim yazdırdığınızda otogardan alınmanız mümkün artık 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Bazı avukat arkadaşların çekteki hapis cezasının kaldırılmasına karşı çıktığını biliyorum.Ama lütfen olaya birde şu yönü ile bakmalarını rica ediyorum;
 
 Bizler yani benim durumumda olanlar, namusu ile iş yapmaya çalışan,vergisini ödeyen,çalmayan,dolanrıcılık amacıyla o çekleri kesmeyen insanlarız.Belkide sırf bu nedenlerden dolayı bu duruma düştük.Hakkımızda çek kesmek yoluyla dolandırıcılık davaları yok.Sahte kimliklerle şirket kurup çekleri kesmedik!
 
 Ben bir mühendis olarak avukat arkadaşlarımız gibi bir hukuk bilgisine sahip olmam mümkün değil.Ama aklıma takılan bazı sorular var.
 
 Mahkemeler bizi önce para cezasını çarptırıyor.Zaten paramız olsa çeki öderiz.Sonra hapis cezası.Bir insan hapisteyken nasıl çalışır ve bu parayı ödeyebilir.veya çıktığında sabıkalı olacağından nerede bir iş bulup para kazanıp ödeyebilir.Özürdilerim kanuni bir dille anlatamadım ama bu mantığı bir türlü anlayamıyorum
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		1* 3167 sayılı çek kanunu 31.12.2007 de son bulmuş ve 31.12.2008 tarihine kadar uzatılmıştır.Yani 31.12.2008 tarihinden sonra yürürlüğünü yitirmiştir.Bunu biz söylemiyoruz yasalar söylüyor. 5237 sayılı TCK nın 1. kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümler 31.12.2008 kadar uygulanabilinecektir. yani 01.01.2009 tarihinden sonra uygulanamaz.
 
 2* Yasa koyucu 5728 sayılı yasa ile özel yasalarda yaparak yürürlüğe koymasına rağmen bu yasada düzenleme yapmamıştır. bu zannedilmesin unutulmuştur.Sadece hükümetin bilerek uzatmadığı bankalar ve sermaye sahipleri ile karşı karşıya gelmemek için yargıtayın üzerine attığı bir husustur.Kısaca kaldırılan yasa uygulanamaz eğer o ülkede hukuk kuralları geçerli ise aksi halde hukuktan sözedilemez.Uygulanırsa hak arama nerede yapılır siz karar verin.
 
 Hukukçular gerçekten fikri irede ve hür düşüncelerine sahipse şunu çok iyi bilirler knunlarda"yazılı cezalardan başka bir ceza uygulanamaz hüküm olunamaz.
 
 3* Hükümet tarafından çıkarılan ve yasalaşan çeklerin vadeli hale getirilmesi ile çek nakit hükmünü yitirirek senet ve poliçe vasfı kazandırılmıştır.Bununla birlikte çekte hapis kararının otomatik olarak vasfını yitirdiği ortadadır.Bu bile başlı başına içerde yatan insanların özgürlüğüne kavuşmasını sağlar. tabiki hukuk kuralları işletilirse.
 
 4* 16.03.2009 da yargıtay 7, ceza dairesinin açıkladığı Marka kanununda bizim çek kanunu ile aynı içeriğe sahip olmasına rağmen neden bizim kanunun bekletildiği anlaşılamamaktadır. Demekki sahtecilik yapmak dürüst ticaret yapıpda borcunu ödeyemeyen esnafa yeğlenmektedir.Bu şekilde bakmamızı sağlayacaktır .
 
 Yukarıda örnek karararından anlayacağınız gibi arkadaş, ben elimi taşın altına koyamam bana dokunmayan yılan bin yaşasın konusu gerçekleşmektedir.Bunu yapanlar bağımsız türk mahkemeleri ve bağımsız yargıçlardır.
 
 Aslında bu konuya baktığımız zaman bu kararları çok görmemek lazım.Çünkü hukukun uygulamadığı imparatorluk yaratıldığı bu ülkede ekonomik kriz altında ezilen halkına ekmek bulamıyorsanız araba alın ben ötv sini düşürdüm diyen bir zihniyetin gerçekten hakkına hukukuna mı yoksa sermaye sahiplerine mi gururla anlattıkları neredeyse tek türk bankasının Atatürk 'ün kurduğu iş bankasının kaldığı bu ülkede , (haricinde bankası kalmayan) sanki bizim bankalarımızmış gibi bankaların lafından çıkmayan(yabancı sermaye)bir lale devrinden bahsediyoruz.Bizler üzülerek ülkenin nerelere gittiğini ve malesef çoktan sağlam temelleri atılarak kutuplaştığını gördükten sonra cezaevinden çıksak ne olurçıkmasak ne.Çünkü hayatta kaybedilmemesi gereken en önemli olgu olan ümidimizi yitirdik, güvenimizi kaybettik.Çünkü zor durumdaki esnafı hapse atan üstüne üstlük kendi yönettikleri ülkede kendilerinin uçan kuşa borçlu olduğu bir yönetim . Yine halkın yüzde 80 ninin boğazına kadar borca battığı bir ülkede borçluya bağırıp çağıranm bir yönetim anlayışından ne bekliyoruz ki
 
 ne yapacaklardı bizi asmadıklarına şükredelim.
 
 En son olarakta 20 ayır cezaevindeyim bunun 15 ayı kapalı cezaevinde geçti.Ben yaşananları kısaca özetlemekte istiyorum.Koğuşlar il cezaevlerinde 40 50 kişi değil yalan. koğuşlarda 100 120 kişi var.İş adamlarını içeri aldığınızda o ortamın kültür seviyesini yükselttiğinizimi düşünüyorsunuz. Arkadaş ben devletime vergimi öderken ssk primlerimi öderken bana plaketler yollayan siz. Doktoramı imzalayan siz. Peki soruyorum sayın yetkililer benim çocuklarım babasıyla nasıl gurur duyacaklar cezaevinde onların psikolojisini ben mi düzelteceğim. Benden aldıklarınızı nasıl geri ödeyeceksiniz.Buralarda hep iş adamları yada üneversite mezunları yok hırsızı, katili,gaspçısı,tecavüzcüsü, hepsi burada.Buradan çıktıktan sonra benim bu psikolojimi hanginiz düzelteceksiniz.
 
 
 
 AMA YİNEDE BİZİ ASMASIKLARINA DUA EDELİM VE BİZE ÖĞRETİLEN ŞÜKRETMEYE DEVAM EDELİM
 
 HAMDOLSUN!!
 
 
 Kaynak:Cezaevinden çek suçlusu
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		yazınızı tüylerim diken diken olarak okudum.Ellerinize,yüreğinize,beyninize sağlık.ekleyecek birşey bulamıyorum.allah kurtarsın ve yardımcınız olsun!
 en kısa zamanda yanınıza gelmek üzere olan devleti dolandırmayan,vergisini ödeyen,ülkesini seven sade bir vatandaş!!!
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		ÖDEMELERE DETAYLI BİR BAKIŞ
 
 John R. Engen, Serbest Yazar-Minneapolis/ABD
 
 
 
 Bankalar, kâğıt çeklerden çok para kazandılar, ancak değerli müşteriler kazanmak için elektronik ödemelere de kucak açmak zorundalar.
 
 
 
 Kendini sanki batmakta olan bir geminin dümeninin başındaymış gibi hissetmek Andy Reeher için daha rahatlatıcı olurdu. Deluxe Corp.’daki kâğıt türü ödeme sistemleri pazarlamacılığında başkan yardımcısı olan Reeher, meslek yaşantısının önemli bir bölümünde, çeklerin elektronik ödeme sistemlerinin elinde aniden ölmesinin konuşulduğuna şahit oldu. Reeher, “Bir çek yazıcısı pazarlamacısı olmak, iyimser bir kişi olduğunuzu tarif eder” esprisini yapıyor.
 
 
 
 Ancak sürpriz bir şekilde bu gemi batmıyor ve Reeher bu yüzden kariyerini değiştirmek zorunda kalmıyor. Gerçekten de, uzmanların 1970’li yıllarda yapmış olduğu çeklerin ölüm tahminlerinden bu yana yıllık çek hacmi üç misli daha arttı. Geçen yıl 65 milyar çek yazıldı, ve bu rakamın 2005 yılına doğru yıllık %2 artışla büyümesi tahmin ediliyor – hiç de ölmekte olan bir endüstrinin profili değil.
 
 
 
 Ve değişim daha henüz geliyor. Elektronik ödemelerin nakit olmayan işlemler içindeki payının, 2010 yılına kadar %25’den %45-58 arası bir orana ulaşarak kesinlikle artacağı düşünülüyor. Ülkenin en büyük çek yazıcı firması Minnesota merkezli Deluxe, kendisi de ağırlıklı olarak elektronik ödeme işlemleri ve elektronik çek dönüşümüne yatırım yapıyor. Reeher şöyle diyor, “Pazarlama, müşterilere ne istediğinin verilebilmesi işidir, ve insanların çoğunluğunun bugün istemiş olduğu şey ödeme işlemlerinin bir karışımıdır.”
 
 
 
 Elektronik ödemeye doğru oluşan bu aşamalı ama kaçınılmaz olan değişim, bankaların önüne dikenli bir stratejik ikilem sunuyor. Endüstrinin geleceği, tüketicilerin kâğıt çekleri kullanışından keskin bir biçimde etkilenecek. Çek hesabı, müşterilere para yatırma ve fon dağıtımı mekanizması sağlayarak bankacılık ilişkilerinin en temel unsuru olarak hizmet ediyor. Bankaların bu çek işlemleri altyapısını kontrol etme gücü onların ödemeler sisteminde egemen bir rol üslenmelerini sağlar. Bütün bunların üzerinde, çekler endüstriye yıllık milyarlarca dolarlık bir dolaşım ve hizmet ücreti geliri sağlarlar.
 
 
 
 Bankalar, başlarına geleceklerden kendileri sorumlu olmak kaydıyla bu kârlı işten uzaklaşıyorlar. Ancak, herhangi bir seçenekleri var mı? Ortaya çıkan elektronik ödemeler altyapısına bankacı olmayan teknoloji firmaları hakim oluyor. Bu firmalar, bugün bankalarla çalışırlarken gelecekte olasılıkla müşterileri ve işyerleri ile ilişkilerde kendi finansal hizmetlerini kurumlaştırabilirler, tabi ki işin özünde banka müşterilerini çalarak.
 
 
 
 Bu değerli ilişkileri koruyabilmek için, bankaların elektronik ödeme işlemlerinde baskın bir rol oynamayı kopararak almaları gerekmektedir – bu, kendi müşterilerini kâğıt çeklere olan güvenden uzaklaştırmaya itmek  anlamına gelse bile. First Union Corp.’un elektronik kanallar üretim direktörü Lou Anne Alexander, “Şimdi seçiminiz başınızı yemeye hazır, ya kendinizi geleceğe göre hazırlayın, ya da geçmişten kalan bir bombaya asılı kalın” diyor.
 
 
 
 Bankacıların çoğunluğu Alexander’in teorisi ile mutabık kalırlarken, elektronik ödemelere geçişin on yıllar sürecek zamanı gerektirdiğini de kavrıyorlar. Kurumların, kısa vadeli kazanç hedefleri bulma baskısı altında olduğu bir çağda, müşterileri kârlı bir üründen soğutma görevi pek çok bir heves yaratmaz. E-ödeme teknolojileri, en azından kısa vadede, ATM’ler ve internet bankacılığının başlangıç safhasında olduğu gibi pahalı bir hizmet katını temsil edecektir.
 
 
 
 Bu durum, stratejistleri tedirgin edici bir dizi sorunla yüz yüze bırakacaktır. Alternatif olarak e-ödeme sağlayanlara karşı kademeli bir şekilde müşteri kaybı riskini göze alırken, çeklerin dayanma gücüne ve yarattığı gelire bağlı olan bankacılığa devam mı ederler? Yoksa, yüksek gelir getiren kısa vadeli çek kazançlarından vaz  mı geçerler, ve gönüllü olarak müşterilerin debit kartları, e-ödeme ve diğer mekanizmalara geçişlerini mi kolaylaştırırlar? İkinci rotayı seçerlerse, kendi teknik çözümlerini mi geliştirmeliler, yoksa dışarıdaki satıcılara mı yönelmeliler? Ve, bazı kurumlar için hizmet gelirlerinin esas kısmını oluşturan bu çek işlemleri benzeri gelirleri bir yenisiyle nasıl değiştirirler?
 
 
 
 Her kurum, bu soruların cevabını bulmak için kendi stratejilerine, kaynaklarına ve iş karışımına bakmak zorunda kalacak. Büyük kurumların daha çok seçeneklerinin olduğu aşikârdır. Bazı danışmanlar şunu öneriyorlar: bankalar, müşterilerini elektroniğe geçişte ödüllendirerek ve sürekli çek kullanımında cezalandırarak (daha çok  hizmet ücreti geliri sağlayacak olan) değişimi hızlandırabilirler. Bu, bir noktaya kadar yardımcı olurken, bankaları bir yandan anti-tröst sorunlar riski ile, diğer yandan düşük maliyetli çek hesapları önermeye devam eden rakiplere doğru müşteri kaçışıyla baş başa bırakır.
 
 
 
 Acı geçek şudur ki hiçbir yaklaşım acısız değildir. Önünde sonunda stratejistler rekabet risklerini tartmalıdırlar: müşterilerini erkenden elektroniğe taşıma riski, geç kalma riski ile karşı karşıyadır. Bu yolla ya da başka bir şekilde, bu müşteriler gitmeye başlayacaklardır, ve bankalar müşterileri istediği zaman onlara elektronik hizmet vermeye hazır olsalar iyi olur.
 
 
 
 Elektronik Hizmet
 
 
 
 Dünyadaki diğer ülkelerin çoğuyla kıyaslandığında, kâğıt çeklerin Amerikan ekonomik yaşantısının temelini oluşturduğu görülür. Bu ödeme mekanizması, iki yüzyıldan fazla mazisi olan tarihteki sade köklerinden, bugün Amerikalıların çoğunluğunun bir çek hesabını; güvenirlik, kayıt tutma ve kişiselleştirme gibi özelliklerinden dolayı yaşantıları için vazgeçilmez olarak kabul ettikleri noktaya doğru bir gelişme göstermiştir.
 
 
 
 Çek endüstrisi için bir bülten olan Green Sheet’in editörü Paul Green’e göre; 1998’de vasat bir Amerikalı ayda 25 çek yazdı. Green Sheet’in yapmış olduğu bir araştırmaya göre ise yetişkin Amerikalıların %38’inin çek hesabı var, %37’si sonuçta kredi/debit kartlarını ve ATM kartlarını kazançlı bulmalarına rağmen halâ ödeme yolu olarak çekleri tercih ediyor. Green şöyle diyor, “Tüketici açısından bakıldığında, kâğıt çekler bir banka kullanmak için en önemli nedenlerden birini sağlıyor.”
 
 
 
 Bankalar, bu müşteri sadakatinden en yüksek seviyelerde yararlanıyorlar. Green Sheet’in tahminlerine göre bankalar dolaşımdaki çeklerden, hizmet ücretlerinden ve çek hesaplarının yarattığı düşük maliyetli fonlardan  yıllık 60 milyar dolar gelir temin ediyorlar – buna yaklaşık 5.6 milyar dolar karşılıksız çek ücretleri ile her bir çek için 16 sent gecelik faiz dahil. Deluxe Corp., sadece çeklerin müşterilere tekrar satılmasından bankaların 1.5 milyar dolar kazanç temin ettiklerini tahmin ediyor. Ve bu rakamlar, diğer dolaylı gelirler gibi ödünç hacmi ve çek ilişkilerinde kökleşmiş dokunulmazların çoğunu içermiyor.
 
 
 
 Tabi ki o zaman, bankacıların çoğu elektronik ödemeler piyasasının şekillenmesini beklerlerken, çeklere olan güvenin devam etmesinden memnundurlar. Minneapolis’teki 10.3 milyar dolar aktifli TCF Financial Corp.’ın CEO’su ve başkanı Bill Cooper, “Bizim stratejimiz gözlemek, çalışmak ve öğrenmektir” diyor ve ekliyor, “Bir noktada insanlar daha az çek kullanacaklar, ancak o zaman bile çek başlıca ödeme aracı olacak.”
 
 
 
 Elektronik ödemelerin en hararetli savunucuları bile bu ifade ile mutabık kalacaklardır. Ancak bu savunucular şunu da tartışacaklardır: çeklerin önemi hızla azalıyor ve daha uygun bir ödeme mekanizması geliyor. Florida State University’den profesör David Humprey, maaş bordrosu dağıtımı yapılan ve işçilerin varsayılan ödemelerine doğrudan hesap açtırdıkları alanlarda, ve B2B işlemlerinde çeklerin üstünlüğünün aşınmaya uğradığını söylüyor.
 
 
 
 Elektronik ödemelerin tüketiciler tarafından kullanımının yakın takipte olması umuluyor. PSI Global, 2005 yılına kadar fatura ödemelerinin %25’den daha fazlasının elektronik olarak uygulamayı planlıyor, bu da geçen yıldakinden %7 daha fazla oluyor. Şu an için mevcut olan hacmin büyük bir kısmı mekanize takas sistemi (ACH) ile işleme tabi tutuluyorken, PSI Global önümüzdeki beş yılda PC-tabanlı faturaların, günümüzde yaklaşık 20 milyon olan rakama karşın, beş milyar ödemeye ulaşacağını umuyor. Bir danışmanlık firmasında fatura ödemelerinden sorumlu başkan yardımcısı Beth Robertson, “Bir sıçrama yaparsa, çığ etkisi olur” diyor. Aynı şekilde bir başka raporda, 2010 yılında 29.7 milyar adet satış noktası işleminde debit kartları kullanılacak, bu rakam 1998’de 4.9 milyardı.
 
 
 
 Bankacılar genel olarak elektronik ödemelere endişeyle bakarlar, çünkü kâğıda dayalı gelirler risk altındadırlar. Ancak elektronik ödemelerin de hemen ortaya çıkmayacak olan bazı gelir fırsatları sunması olasıdır. TCF’den Cooper şuna dikkati çekiyor; ATM’ler ilk defa ortaya çıktıklarında masraf artırıcı olarak görüldüler, ancak yavaş yavaş erişim ve değişim ücretlerinden gelen gelirleri artırmaya başladılar. Aynı şekilde, finansal kurumlar müşterilerine on-line finansal yönetim hizmetleri ve ödeme çeşitlilikleri veya tüccarlara hilekârlıktan koruma hizmetleri sunarak yarar sağlayabilirler.
 
 
 
 Fiyat Teşvikleri
 
 
 
 Gerekli altyapının tesis edilmesinin masrafının da ötesinde müşterileri yeni ödeme yöntemlerine uyum sağlamaları için teşvik etme sıkıntısı vardır. Bu, debit kartları ile elektronik fatura ödemelerinden daha kolay olmaktadır. Bankalar, debit kart kullanımlarında mağazalardan toplam satın alma miktarı üzerinden %1.5 değişim hizmeti ücreti almaya başladıklarından beri müşterilerini bu debit kartlarını kullanmaya motive etmektedirler. Örneğin TCF, ilk debit kart kullanımında müşterilerine lokanta kuponu vermektedir.
 
 
 
 Fatura ödemelerinde bankalar az miktarda bir gelir temin etmektedirler – müşterileri sadece kızdıran ufak aylık masraflardan. Humphrey’in dediğine göre teoride bankalar, müşterilerini alternatif ödeme yöntemlerine yöneltmede fiyatlandırmayı kullanabilmelidirler. Elektronik ödemelerin ABD’dekinden daha çok ön planda olduğu Kanada ve Avrupa ülkelerinde, bankalar elektroniğe geçişi teşvik etmek için ortaklaşa yeni çek hizmeti ücretleri uygulamaktadırlar. Humphrey, “Elektronik ödemeler alanına çabucak geçmek için ödeme enstrümanlarının göreceli olarak fiyatlandırılmasına gereksiniminiz vardır, ve herkes aynı şeyi yapmak zorundadır” diyor.
 
 
 
 Fakat bu bankacılık piyasaları ABD’dekinden daha konsolide durumdadırlar. Burada, fiyat teşvikleri sunmada birlik sağlamış herhangi bir endüstri antitröst endişeler yaratabilir. Ve, elektroniğe göçü tek yanlı olarak teşvik eden bireysel bankalar,  kamu bankaları ve kredi birlikleri de dahil olmak üzere, düşük maliyetli hesaplar ile kendi müşterilerinin peşine düşmeleri için rekabetçilere davetiye çıkaracaklardır.
 
 
 
 First Manhattan Consulting Group’un başkan yardımcısı Ladd Willis, bu ikilemin dışında kalan bir yol görüyor. Bankaların kendi müşteri veri tabanlarında bulunan, bir bakıma sadece kârsız çek müşterilerini kâğıtsız ödeme mekanizmalarına doğru iten, ürünleri “doğru fiyatlandırma” bilgisini kullanmalarını öneriyor. Bankalar, bireysel müşterilerin ürünleri, dağıtım kanallarını ve işlem tiplerini nasıl kullandıklarını anlamak için eldeki verileri analiz ederek kârlı müşterilerle olan ilişkilerini nasıl sağlamlaştıracaklarını, kârsız olanları terk etmeye ya da kendi yüklerini kendilerinin taşımalarına zorlarken kârlılara  daha iyi pay vererek çözümlemelidirler.
 
 
 
 “Eğer tüm müşterilerinize, onların kârlılık düzeyi veya işlem tercihleri veya kullanımları gibi özelliklerine bakmaksızın, hepsini aynı şekilde etkileyecek olan fiyatlandırma uygularsanız kendi kendinizi ayağınızdan vurursunuz” diye devam ediyor Willis ve ekliyor, “Eğer banka fiyatlandırmasını doğru yaparsa, elektronik ödemelere doğru olan hareket ona müşteri kaybettirecektir – ama sadece kaybetmeyi istediklerini.”
 
 
 
 Bankaların çoğu şimdiden bazı seçici fiyatlandırma tekniklerini kullanıyorlar. Ancak, müşterilerin ters tepkilerinden korkan bir çok idareci elektronik ödemelerde kritik yığılma yaratmak için başka yollar bulmayla ilgilendiler. Bank of America Corp.’un entegre satışlar ve hizmetler başkan yardımcısı David Watterworth, “Müşterileri itmektense, çekmeyi tercih etmeliyiz” diyor.
 
 
 
 Örneğin, endüstridekilerin çoğu elektronik fatura sunumuna (faturaları on-line olarak görme işlemi) elektronik fatura ödemelerinde sıçramayı sağlayacak cezbedici bir uygulama olarak bakmaktadır. Geçenlerde, Chase Manhattan Corp., First Union ve Wells Fargo tarafından yapılandırılan Spectrum LLP, müşterilere faturalarının çoğunluğunu bankanın sahip olduğu bir sitede toplamaya izin veren bir sistem ile elektronik faturalam işini  geliştirmeyi hedeflemektedir. Wells Fargo’dan DeWitt, “Kritik bir faturacılar kütlesi belirli bir yoldan bir şeyler yapma konusunda mutabıksalar, uyum daha da büyük olacaktır” diyor.
 
 
 
 Aynı zamanda bankalar, otomasyonun sebep olabileceği gelir kayıplarından haklı olarak endişe duyuyorlar. Örneğin, kredi kartı faturalarını elektronik olarak gününde ödemeyi seçen on-line müşteriler asla gecikme ücreti ödemeyeceklerdir. Bu alandaki yenilikçiler, elektronik fatura sunumu ve ödemeleri piyasasının %80’ini kontrol eden Atlanta merkezli CheckFree Holdings Corp. gibi, şu ana kadar hep teknoloji firmaları olmuşlardır.
 
 
 
 Bankalar bu meydan okumaya gecikmiş olarak cevap vermeye başlıyorlar. Aralarında Citigroup, Wells Fargo ve First Union gibilerinin de bulunduğu bir çoğunluk, sayısız elektronik cephelere milyonlarca dolarlık para yatırıyorlar. Eş zamanlı olarak kendi patentli sistemlerini gelecek için hazırlarlarken, teknoloji sağlayıcılarla ve kendi aralarında ortaklık yapıyorlar. Bu arada, daha küçük kurumlar dış kaynak çözümleri önermeye başlıyorlar.
 
 
 
 Mesafenin Daralması
 
 
 
 Elektronik ödemeler gelişim gösterirken, bir yandan da kâğıt çeklerin yaşatılma çabalarının yolunda gitmesi bankalar için hem iyi hem de kötü haberdir. Örneğin, hem Ulusal Mekanize Takas Dairesi Kurumu (ACH) ve hem de Visa USA, tüccarların elektronik çeke dönüşümlerini sağlamak için pilot programlarla ilgileniyorlar. “Elektronik çek kısaltması” olarak da bilinen bu teknoloji, perakendecilere bir çekin satış noktasından ACH sisteme taranıp anında girilmesi olanağı veriyor. O zaman da satın alma miktarı müşterinin çek hesabına gerçek zamanlı ödeme esasına göre daha geç olarak borç kaydediliyor.
 
 
 
 Olumlu tarafına bakarsak; bankalar azalmış çek işleme maliyetlerinden ve müşterilerin kâğıt çeklere bağımlılığının sürmesinden kazanç temin etmelidirler. Sorun şu: çek kısalması kâğıt çeklerle elektronik çekler arasındaki mesafeyi daraltır, sonunda da bankaların kâğıda dayalı gelirlerini tehdit eder. Örneğin, kısalmış çeklerin ATM ağı yardımıyla anında doğrulanması karşılıksız çeklerden alınan hizmet gelirlerini dramatik bir şekilde düşürecektir. O zaman da bankaların bu tür kılavuzlara isteksiz  katılmış olmaları sürpriz değildir.
 
 
 
 Bununla birlikte başka seçenekleri de yoktur. Tüccarlar, elektronik çeke dönüşümün sunduğu kolay ve hile riski olan tasarruflardan hoşlanıyorlar. Eğer bankalar bu tür çözümlerin yerine getirilmesinde yardımcı olmazlarsa kolayca başkasına yönelirler. “Bir çok tüccar, e-ödemeleri kolaylaştırmak için bir veya iki ilişki kuracak, ve bu ilişkiler şimdi tesis ediliyorlar,” diyor DeWitt ve devam ediyor, “Bu hizmetlerin güvenilir bir sağlayıcısı  pozisyonunda olmak zorundasınız, veya bu moment hız kazandığında toz dumanı içinde kaybolabilirsiniz.”
 
 
- 
	
	
	
		Re: Karşılıksız çek davaları 
		Çek alacaklısının hiç mi hakkı yok? Zavallı çek alacaklısı dolandırıldığına mı yansın, çekten doğan alacağını alamadığı için mahçup olduğu alacaklılara mı hesap versin... Geçiniz acitasyonları...