-
MSN loglarının delil yönünden değeri
Merhaba
Msn konuşmalarının mahkemede delil yönünden değeri varmıdır ? ( Çünkü loglar değiştirilebiliyor )
Olayı kısaca anlatmak gerekirse,
Msn üzerinden x kişisi ile kontak kuruyorum ve 2.el hdd almak için banka hesabına 200 ytl yatırıyorum. Bildiğim kadarıyla bankaya yatırılan para havale vb durumlarda hiç bir yaptırım geri ödeme vs olmuyor.
Yaptırım uygulabilirmiyim elimde msn loglarından başka hiç bir delilim yok malesef.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Lütfen herhangi bir yaptırım uygulayabilirmiyim.?
Sadece msn logları var elimde ..
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Sorunuz net değil, ne için, hangi eylem için yaptırım uygulanıp uygulanmayacağını öğrenmek istediğinizi açıkça ifade ederseniz yardımcı olmaya çalışırız.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Farklı bir şekilde empoze etmek gerekirse,
MSN aracılığı ile tanıştığım birisi ile alışveriş yapma suretiyle dolandırıldım
200 YTL karşılığında ASUS HDD'yi kargo yoluyla bana gönderecekti ama elime ulaşmadı ve telefonunu açmıyor. Hiç bir şekilde ulaşamıyorum ki aradan 1 hafta geçti ve hukuki olarak bir yaptırım uygulmak istiyorum.
Elimde sadece banka dekontum ve konuşmalarımızın kayıtları ( MSN Logları ) var.
Hukuki anlamda herhangi bir yaptırım uygulayabilirmiyim acaba ?
Msn logları kanıt sınıfında yer alır mı ?
Zaman ayırdığınız için teşekkürler
PS : 200 YTL için uğraşacak birisi değilim ama bu tip insanlara birisinin dersini vermesi gerek
Teşekkürler
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Cevaplayacak olan yok sanırım :rolleyes:
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
delil olarak ileri sürebilirsiniz tabii hakim bunu takdiri delil olarak değerlendirip karar verecektir. ayrıca ztn sizin davanızda senetle ispat zorunluluğu yok 200 ytl den dolayı
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Empoze, bir kültürün başka kültür sahiplerine istem dışı olarak kabul ettirilmesidir. Ayrıca, yaptırımı siz uygulayamazsınız.
Düzeltmelerden sonra sorunuza gelince, banka dekontu ve kargo gönderim fişi halihazır delillerinizdir. MSN kayıtlarının elektronik formatını eklerseniz, takdiri delil sayılabilir.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Stj.Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Empoze, bir kültürün başka kültür sahiplerine istem dışı olarak kabul ettirilmesidir. Ayrıca, yaptırımı siz uygulayamazsınız.
Düzeltmelerden sonra sorunuza gelince, banka dekontu ve kargo gönderim fişi halihazır delillerinizdir. MSN kayıtlarının elektronik formatını eklerseniz, takdiri delil sayılabilir.
Abi sinirli gördüm seni ;)
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Davada delil olarak msn kayıtları istenildiğinde yani microsofttan yalnızca şikayetçi olnun kişi ile olan msn kayıtlarımı yoksa tüm kayıtlarmı mahkemeye ulaşır. Eğer tüm kayıtlar çıkartılıyor ise dava ile ilgili olmadığından özel hayatın ihlali değilmidir?
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
microsoft maalesef konusma loglarını veremıyor bılgısayarda bulunanan msn loglarını degıstırmek mumkun yanı bu yuzden ne kadar kaıdeye alınabılırkı?
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
betul696 rumuzlu üyeden alıntı
Davada delil olarak msn kayıtları istenildiğinde yani microsofttan yalnızca şikayetçi olnun kişi ile olan msn kayıtlarımı yoksa tüm kayıtlarmı mahkemeye ulaşır. Eğer tüm kayıtlar çıkartılıyor ise dava ile ilgili olmadığından özel hayatın ihlali değilmidir?
MSN logları Microsoft firmasınca kaydedilmemektedir. Bu kayıtlar, MSN konuşmasını yapan kullanıcılar tarafından kaydedilebilir ve delil olarak kullanılabilir. Microsoft'un mahkemeye kayıt vermesi gibi bir durum söze konu değildir.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
MSN logları Microsoft firmasınca kaydedilmemektedir. Bu kayıtlar, MSN konuşmasını yapan kullanıcılar tarafından kaydedilebilir ve delil olarak kullanılabilir. Microsoft'un mahkemeye kayıt vermesi gibi bir durum söze konu değildir.
MSN konuşmalarının kaydedilmiş olan "log" ları istenildiği takdirde herkez tarafından basitçe "Notepad" veya "Wordpad" gibi basit programlar kullanılarak içeriği değişitirilebilir, silinebilir ya da istenilen satırlar eklenip çıkartılabilir. Bu durumda delil olarak kullanılabilirliği geçerlimidir?
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
yokan rumuzlu üyeden alıntı
microsoft maalesef konusma loglarını veremıyor bılgısayarda bulunanan msn loglarını degıstırmek mumkun yanı bu yuzden ne kadar kaıdeye alınabılırkı?
kaide: kural demektir. Kaale almak olacak. Ancak o da hukuki bir terim değildir. Değiştirilebilir logg lar ne delil ne de takdir hakkı olabilir.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Logları bilgisayarın tuttuğu bir tutanak gibi düşünün. Logları değiştirmek her ne kadar mümkün ise de bu değiştirmeyi, manipülasyonu ortaya çıkaracak adli bilişim uzmanları mevcuttur. Dolayısıyla herhangi bir log delil olarak sunulabilir. Unutmayınız ki e-delil, kağıda geçtiği anda delil niteliği kaybolur.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Şimdi birşey yazacağım ama kimsenin alınmasına gerek yok, biliyorsunuz ki eğer gerçekten hak aranacaksa uğraşıldığı sürece herşey çözülür, bunu ilk olarak belirtmekte fayda gördüm.
Şimdiyse yetkin olmayan kişilerin yazdıklarına gelelim,
Alıntı:
Emrah YAVUZCAN rumuzlu üyeden alıntı
MSN logları Microsoft firmasınca kaydedilmemektedir. Bu kayıtlar, MSN konuşmasını yapan kullanıcılar tarafından kaydedilebilir ve delil olarak kullanılabilir. Microsoft'un mahkemeye kayıt vermesi gibi bir durum söze konu değildir.
Bu yanlıştır, Microsoft'un MSN Messenger iletişim sistemiyle doğrudan resmi bir bağı yoktur, bağ Hotmail -> MSN -> Microsoft şeklinde yetkililik gider.
MSN kayıtları 3 aylık olarak tutulmaktadır, eğer 3 aylık süreci kaçırmadıysanız kayıtlar tarafınıza gönderilebilir ancak bu tutulan kayıtlar herkesin kayıtları değil "şüpheli" durumuyla addedilen adreslerin kayıtlarıdır yani genel olarak bir kayıt bildirimi söz konusu değildir, tabi bu kayıtlar aradaki bir sunucu vasıtasıyla karşıdaki kullanıcılara iletildiği için o esnada sunucu tabanında neler olduğunu bilemeyiz.
İlgili kayıtlar eğer şüpheli konumundaysa ve savcılık başvurusunu yaptığında bu kayıtlar varsa eğer kullanıcı tarafında kayıtlar varsa kayıtların gönderilmesi yerine eşleştirmesi yapılır.
Kayıtlar sadece ulusal güvenlik durumlarında gönderilebilir ki o da çok nadirdir.
Ama buradan sonuç olarak kayıtlar gönderilemez gibi bir genellemeyle bildirim yapılması biraz zordur, şu anda böyle yaşanmış bir olay var mı derseniz hayır yok, ancak genel prosedür tahminen bu şekildedir.
Alıntı:
Emrah YAVUZCAN rumuzlu üyeden alıntı
Logları bilgisayarın tuttuğu bir tutanak gibi düşünün. Logları değiştirmek her ne kadar mümkün ise de bu değiştirmeyi, manipülasyonu ortaya çıkaracak adli bilişim uzmanları mevcuttur. Dolayısıyla herhangi bir log delil olarak sunulabilir. Unutmayınız ki e-delil, kağıda geçtiği anda delil niteliği kaybolur.
Kağıda derken bunların çıktısının alındığı yazıcıdan mı bahsediliyor ?
Eğer msn logları yani kayıtları yazıcı çıktısı şekline dökülürse bu kabul edilmez ancak bunlar tabi ki savcılık veya mahkeme tarafından çıktı şeklinde döküme alınır.
Windows işletim sisteminde kayıtların değiştirilmesi mümkündür, bilirkişiler bu konuda o dosyanın son değiştirilme tarihine bakarlar, halbuki bu tarih ve saati değiştirmek çok kolaydır, yani suçun profesyonelliğine bakar.
Eğer yazıcıdan çıktı alınıp o şekilde sunulursa da onun hangi seri numaralı yazıcıdan çıktığından, hangi tarih ve saatte çıktığına kadar (bazı yazıcılar hariç tabi) bilgileri bulunabiliyor.
Ancak tabi Türkiye, bilişim suçları konusunda henüz yetkin olmadığından, aynı zamanda sizin de biraz dikkatsiz davranmanızdan kaynaklanan bazı şeylerden dolayı bu tür olaylar oluşuyor.
Sizin artınız şudur, eğer sizdeki loglar karşıdaki kişinin bilgisayarına el konulmasıyla birlikte incelenmesinden sonra ortaya çıkan kayıtlarla (ki kayıtlar duruyorsa) eşleşiyorsa siz haklı çıkabilirsiniz.
Savcılık veya mahkemeler tarafından istenen bilgi genelde konuşma kayıtlarından çok MSN'den istenen veri genelde kişilerin msn'e bağlanma / bağlantıdan kopma bilgilerine dayalıdır.
İşte bu gibi delil niteliği taşıyabilecek objeler bu yüzden takdiri delildir.
Yani hakimin kararına kalmış birşey.
Olayı yaşayan kişiye ileteceğimse eğer haklılığınızı düşünüyorsanız hiç durmadan savcılığa bir suç duyurusunda bulunun yani bir dilekçe iletin.
Zaten olay savcılık aşamasında netlik kazanırsa siz alacağınızı alırsınız gerisi eğer o kişin potansiyel bir suçlu olabileceğine kanaat getirilirse ve suçun nevine göre yani iddianameye göre dava açılmasına gerek görülürse siz müşteki olarak yazılırsınız yani zarar gören olarak addedilirsiniz, kamu davası açılabilir, tabi siz bu esnada büyük ihtimalle kişiden hakkınızı tazmin etmiş olursunuz ya da dava açılır ondan sonra hakkınızı alırsınız eğer haklıysanız.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
İlgili kayıtlar eğer şüpheli konumundaysa ve savcılık başvurusunu yaptığında bu kayıtlar varsa eğer kullanıcı tarafında kayıtlar varsa kayıtların gönderilmesi yerine eşleştirmesi yapılır. Kayıtlar sadece ulusal güvenlik durumlarında gönderilebilir ki o da çok nadirdir. Ama buradan sonuç olarak kayıtlar gönderilemez gibi bir genellemeyle bildirim yapılması biraz zordur, şu anda böyle yaşanmış bir olay var mı derseniz hayır yok, ancak genel prosedür tahminen bu şekildedir.
Birçok bilgisayar mühendisinin kendisini adli bilişim uzmanı zannettiği görülmüştür. Bilinmelidir ki, bilgisayar mühendisliği ile adli bilişim ayrı alanlarla ilgilenmektedir.
Sayın Hasimi'nin çok sevdiği "yetkin" sözcüğünü kullanırken dikkatli olması gerekir. Şöyle ki;
MSN logları Microsoft firmasınca kaydedilmemektedir. Bu kayıtlar, MSN konuşmasını yapan kullanıcılar tarafından kaydedilebilir ve delil olarak kullanılabilir. şeklindeki cevabıma yanlış addetmiş, tahmini (!) bir prosedür ile kayıtlar hakkında bilgi vermeye çalışmıştır.
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
Kağıda derken bunların çıktısının alındığı yazıcıdan mı bahsediliyor ? Eğer msn logları yani kayıtları yazıcı çıktısı şekline dökülürse bu kabul edilmez ancak bunlar tabi ki savcılık veya mahkeme tarafından çıktı şeklinde döküme alınır.
e-delil, kağıda geçtiği anda delil niteliği kaybolur şeklindeki cümle, açık ve nettir. Açıklamaya gerek olduğunu sanmıyorum.
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
Ancak tabi Türkiye, bilişim suçları konusunda henüz yetkin olmadığından, aynı zamanda sizin de biraz dikkatsiz davranmanızdan kaynaklanan bazı şeylerden dolayı bu tür olaylar oluşuyor. Sizin artınız şudur, eğer sizdeki loglar karşıdaki kişinin bilgisayarına el konulmasıyla birlikte incelenmesinden sonra ortaya çıkan kayıtlarla (ki kayıtlar duruyorsa) eşleşiyorsa siz haklı çıkabilirsiniz.
Türkiye'nin bilişim suçları hakkında yetkin olmadığını yazan bir kişinin hukuk bilgisinden şüphe ederim. Ayrıca CMK 134 hükmüne uygun olarak kişilerin bilgisayarında, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma işleminin yapılabildiğini biliyorsunuzdur. Değil mi?
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
İşte bu gibi delil niteliği taşıyabilecek objeler bu yüzden takdiri delildir. Yani hakimin kararına kalmış birşey.
CMK 134 dolayısıyla elkonulan kütükler ve yapılan arama ve kopyalama işlemleri sonucu ortaya çıkan deliller, yalnızca delildir. Ceza muhakemesinde "delil serbestisi" ilkesi benimsenmistir. Ceza muhakemesinde yargıç tarafların ileri sürdükleri delillerle bağlı değildir. Öte yandan ceza muhakemesinde her şey delil olabilir ve her şey, her şeyle ispat edilebilir. Ardıl olarak, takdiri delil, medeni usul hukukunda geçerli bir terimdir. Ceza muhakemesinde yeri yoktur. Hasimi tarafından verilen bilgi yanlıştır. Sayın Hasimi'nin bilgilenmesi için ayrıntı vermek gerekirse medeni usulde deliller ikiye ayrılır;
1-Kesin Deliller: İkrar (HUMK m.236), kesin hüküm (HUMK m.237), senet (HUMK m.286 vd.) ve yemin (HUMK m.377 vd.) olmak üzere dört tanedir.
2-Takdiri Deliller: Bunlar ise tanık (HUMK m.275 vd.), keşif (HUMK m.363 vd.) ve özel hüküm sebepleridir (HUMK m.367).
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
Zaten olay savcılık aşamasında netlik kazanırsa siz alacağınızı alırsınız gerisi eğer o kişin potansiyel bir suçlu olabileceğine kanaat getirilirse ve suçun nevine göre yani iddianameye göre dava açılmasına gerek görülürse siz müşteki olarak yazılırsınız yani zarar gören olarak addedilirsiniz, kamu davası açılabilir, tabi siz bu esnada büyük ihtimalle kişiden hakkınızı tazmin etmiş olursunuz ya da dava açılır ondan sonra hakkınızı alırsınız eğer haklıysanız.
Yine bir bilgisayar mühendisinin ne kadar hukuki bilgi verebileceği sorununa dönelim.
Eğer o kişinin potansiyel bir suçlu olabileceğine kanaat getirilirse cümlesi dayanaksız ve yanlıştır. Her insanoğlu potansiyel suçludur. Kamu davasının açılması için, hazırlık soruşturması sonunda sanığın mahkum olmasının beraat etmesine göre daha yüksek bir olasılık oluşturması anlamında yeterli şüphenin mevcudiyeti gereklidir.
tabi siz bu esnada büyük ihtimalle kişiden hakkınızı tazmin etmiş olursunuz cümlesi de mesnetsiz olup, hatalıdır. İddianamenin kabulü ve sonucunda açılan kamu davasının mahkumiyetle sonuçlanması halinde, mahkemece müşteki lehine tazminata hükmedilmez. Ceza davaları ve hukuk davaları arasında fark bulunmakta, ceza davasından ayrı olarak hukuk mahkemelerinde tazminat davası açılabilmektedir.
Sonuç olarak, bir bilgisayar mühendisinin bir hukukçuyu "adli bilişim" konusunda "yetkin olmamakla" nitelendirmesi uygun olmayan bir davranıştır. Çünkü, adli bilişim ne salt olarak hukuk biliminin konusudur, ne salt olarak mühendislik konusudur, ne de salt olarak kriminoloji konusudur. Adli bilişimde mutlak doğruya ulaşmak için bu sayılan bilimler, birer ayak niteliğindedir. Dolayısıyla bu üç bilim dalı birbirlerine sahip çıkmaz ve destek olmazsa, gelişim en alt düzeyde kalacaktır.
Herkesin yalnızca kendi işini yapması sonucunda daha doğru bilgiler verileceği kesindir.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Sizin yazdığınız yazılar benim yazdıklarıma karşı bir cevap niteliği taşımamaktadır.
Yetkin diyorsunuz, evet bu konularda yetkinim, zira Türkiye'de ne kadar Bilişim suçu varsa ama dikkat edelim bilişim suçu, yani kredi kartı dolandırıcılıkları bu kapsamın dışında (benim tanımıma göre) hemen hemen birçoğunu inceledim, birçok davada da bilirkişilik yaptım, bu işler sanıldığından da ağır sorumluluklar getiren, ince işler.
Sadece bilgisayar mühendisi olmanın yetmeyeceği gibi sadece hukukcuda olmak yetmeyecektir.
Mesajları kişisel tartışmaya dönüştürmeyi gerektirecek bir durum yok bence.
Yazdıklarım yaşanmış, tahminen de araştırma düzeni genelde aynı olduğun için yaşanacak olan şeylerdir, yani yaşanmışlığı ve yaşanacaklığı muhtemeldir.
Ben hukukcu değilim, bilgisayar mühendisiyim, ben teknikten anlarım, hukuktan anlamam, zaten o yüzden bilirkişi olunuyor.. :)
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Üzerinde oynamalar yapılabileceği için bana göre log lar delil olarak kabul edilmemelidir. Yukarıda bahsedildiği üzere yalnızca söz konusu mail hesabının kime ait olduğu( kullanıcısının kim gözüktüğü) ve bağlanılan IP adresi bilgileri vereilebilir. Bu kayıtlara ulaşılması da uzun zaman gerektirmektedir. Sonuç olarak yalnız bu bilgiler suçun işlendiğini ( bu şekilde bir eylemin meydana gelmiş olduğunu) ortaya çıkaramaz. Daha sağlam delilleriniz yoksa suç kanıtlanamaz.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
Sizin yazdığınız yazılar benim yazdıklarıma karşı bir cevap niteliği taşımamaktadır.
Evet, taşımaktadır.
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
Yazdıklarım yaşanmış, tahminen de araştırma düzeni genelde aynı olduğun için yaşanacak olan şeylerdir, yani yaşanmışlığı ve yaşanacaklığı muhtemeldir.
Yazdıklarınız yanlışlar ve hatalarla doludur. Bilgi sahibi olmadığınız bir konuda beni "yetkin olmayan kişi" olarak tanımlamanız ayrı bir hatanızdır. Araştırma düzeni genelde aynı değildir, her somut olay kendi içinde değerlendirilir ve ceza muhakemesinde asıl gaye olan asıl gerçeğe ulaşırken kullanılan yöntemler farklıdır.
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
Yetkin diyorsunuz, evet bu konularda yetkinim, zira Türkiye'de ne kadar Bilişim suçu varsa ama dikkat edelim bilişim suçu, yani kredi kartı dolandırıcılıkları bu kapsamın dışında (benim tanımıma göre) hemen hemen birçoğunu inceledim, birçok davada da bilirkişilik yaptım, bu işler sanıldığından da ağır sorumluluklar getiren, ince işler.
Ben size karşı "yetkin" şeklinde bir sıfat kullanmadım, 2 iletide 3 kez "yetkin" ibaresini kullanan kişi sizsiniz. Bilirkişilik yapmış olmanız, hukuktan anlamanızı gerektirmez ve bu yüzden üyelerimize yanlış hukuki bilgi vermenize izin veremeyiz. Yalnızca ibret olmanız için konu üzerinde bu kadar zaman kaybetmiş bulunmaktayım.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Evet, taşımaktadır.
Yazdıklarınız yanlışlar ve hatalarla doludur. Bilgi sahibi olmadığınız bir konuda beni "yetkin olmayan kişi" olarak tanımlamanız ayrı bir hatanızdır. Araştırma düzeni genelde aynı değildir, her somut olay kendi içinde değerlendirilir ve ceza muhakemesinde asıl gaye olan asıl gerçeğe ulaşırken kullanılan yöntemler farklıdır.
Ben size karşı "yetkin" şeklinde bir sıfat kullanmadım, 2 iletide 3 kez "yetkin" ibaresini kullanan kişi sizsiniz. Bilirkişilik yapmış olmanız, hukuktan anlamanızı gerektirmez ve bu yüzden üyelerimize yanlış hukuki bilgi vermenize izin veremeyiz. Yalnızca ibret olmanız için konu üzerinde bu kadar zaman kaybetmiş bulunmaktayım.
Emrah Bey, tekrar belirtmek istiyorum, yazacaklarımı kişisel olarak algılamayınız.
Zaten diğer mesajlarıma bakarsanız her davanın kendi içinde gelişme durumu vardır, davadan davaya kullanılan yöntemler farklıdır diye açıklamalarım vardır.
Ben de zaten ben hukuktan anlamam ama bilişim konusunda yetkin birisiyim dedim, yetkin olmak yeterli bilgiye sahip olmak, mantık ve kurgu konusunda yeterli bilgiye sahip olmak olarak açıklanabilir.
Mesajlarımda da hukuktan bahsetmiyorum hiçbir zaman, teknik boyuttan bakıyorum, bilişim suçlarının çoğunda da teknik kısmını yani hiyerarşik yapıyı yani sistemin işleyişini bilmelisiniz ki davanın nasıl çözülebileceğini de bilebilesiniz.
Avukatın yaptığı iş tanımlı jargonu konuşabilmek ve hukuktan anlamayı gerektirir, yani benimle mahkeme ya da savcılık arasında iletişimi kurmamda yardımcı olur ancak benim şahsi olarak bugüne kadar hiç avukata ihtiyacım olmadı, zaten avukat taraflara atanır, ben taraf değil bilirkişiyim, yani benden yardım alan taraflar değil mahkemelerdir.
Aslında ikimizde aynı şeyi konuşuyoruz ancak sizin algılama hatanızdan dolayı sanki yanlış birşey yapmışım gibi görünüyor dışarıdan.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
Aslında ikimizde aynı şeyi konuşuyoruz ancak sizin algılama hatanızdan dolayı sanki yanlış birşey yapmışım gibi görünüyor dışarıdan.
Ortada algılama hatası yoktur, hatalı yazılarınız düzeltilmiştir, yukarıdaki yazılanları tekrar okumanızı tavsiye edebilirim.
Bilirkişilik müessesesi HUMK'da düzenlenmiştir. İlgili kanun maddeleri aşağıdaki gibidir.
Ayrıca bilirkişilik bir meslek değildir, mahkeme tarafından verilen bir görevdir. Bundan sonraki görevlerinizde kullanmanız dileğiyle.
ÜÇÜNCÜ KISIM: EHLİVUKUF
Madde 275 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/18 md.)
Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.
Madde 276 - Ehlivukuf, iki taraf ittifak edemedikleri halde tahkikat hakimi tarafından intihap olunur.
Mesaili mahsusada rey ve mütalaalarını beyan etmek için Hükümet tarafından müntahap ehlivukuf varsa ehlivukufun bunlar arasından intihabı lazımdır.
Yalnız bir kişi ehlivukuf intihap edilebilir. Üçten ziyade intihap olunamaz.
Hakim lüzum görürse ehlivukufu beyan ettikleri veya edecekleri rey ve mütalaanın bitarafane olduğuna veya olacağına dair tahlif edebilir.
Madde 277 - Ehlivukuf hakimler için muayyen esbaba binaen reddolunabilir. Ret talebi hakim tarafından hadise şeklinde tetkik olunarak karar verilir. Esbabı retten dolayı yemin teklif olunamaz.
Ret talebi ehlivukufun intihap edildiğine ıttıla tarihinden itibaren üç gün zarfında vukubulmak lazımdır.
Madde 278 - Malümatına müracaat edilecek hususu bilmeksizin sanatını icra etmesi kabil olmıyan ve alenen icrayı sanat eden kimseler o husus hakkında ehlivukufluğu kabule mecburdurlar.
Yalnız şahitler hakkındaki esbaba binaen kabulden imtina edebilirler.
(Değişik fıkra: 26/02/1985 - 3156/12 md.) Mahkemeye gelmekten veya gelip de ifayı vazifeden imtina eden ehlivukuf hakkında şahadete ilişkin hükümler uygulanır.
Madde 279 - Hakim iki tarafın ifadesini istimadan sonra ehlivukufa sorulacak sualleri tayin eder. Ehlivukuf diğer taraf hazır olmaksızın iki taraftan birini isticvap edemez ve bu cihet ehlivukufa evvelemirde ihtar olunur.
Madde 280 - Tetkikat için keşif icrası veya diğer ihzari bir muamele ifası lazımgelirse iki taraftan her biri bu muamelede hazır bulunabilir.
Madde 281 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/19 md.)
Bilirkişinin beyan ettiği oy ve görüş hemen tutanağa geçirilir. Bilirkişi birden fazla ise aralarında görüşürler. Görüşme sonucu bildirilen oy ve düşünceler tutanağa yazılır.
İşin niteliğine göre bilirkişilerin oy ve görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri gerekiyorsa, hakim, raporun kaç nüsha olacağını ve verileceği süreyi belli eder. Bu süre işin niteliğine göre üç ayı geçemez. Raporun, tarafların ad ve soyadlarını, bilirkişinin çözümü ile görevlendirildiği hususları, inceleme konusu yapılan maddi vakıaları, gerekçeyi, sonucu, bilirkişiler arasında anlaşmazlık varsa bunun sebebini düzenlendiği günü ve bilirkişilerin imzalarını taşıması gerekir. Azınlıkta kalan bilirkişi ayrı bir rapor verebilir.
Madde 282 - Ehlivukuf raporunu mahkeme kalemine verir. Verildiği tarihi başkatip rapora işaret eder ve mahkemeden evvel suretlerini iki tarafa tebliğ eder.
Madde 283 - Hakim raporda noksan ve müphem gördüğü cihetleri itmam ve izah için ehlivukufa yeni sualler tertip edebilir. İki taraf dahi noksan ve müphem cihetler hakkında ehlivukuftan izahat alınmasını raporun kendilerine tebliği tarihinden bir hafta zarfında hakimden tahriren talep edebilirler.
Hakim mütemmim izahat vermeleri zımnında ehlivukufu tayin edeceği celseye davet ile şifahen istima edebilir.
Ehlivukufun şifahen verecekleri izahat hulasa veçhile zapta kaydedilerek ziri kendilerine imza ettirilir.
Madde 284 - Hakikatın tezahürü için lüzum görürse tahkikat hakimi veya esas davayı rüyet edecek mahkeme evvelki veya yeniden intihap edeceği ehlivukuf vasıtasiyle tekrar tetkikat icra ettirebilir.
Madde 285 - Ehlivukufun ücreti hakim tarafından takdir olunur.
Madde 286 - Ehlivukufun rey ve mütalaaları hakimi takyit etmez.
(Ek fıkra: 12/12/2003 - 5020 S.K./1. md.) Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun maddi olgu ve fiili gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare ve şüphelerin bulunduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde, bu bilirkişiler hakkında diğer kanunlardaki hukuki ve cezai sorumluluklar saklı kalmak şartıyla 19/04/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının tasdikli bir örneği yetkili Cumhuriyet savcılığına gönderilir.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Ortada algılama hatası yoktur, hatalı yazılarınız düzeltilmiştir, yukarıdaki yazılanları tekrar okumanızı tavsiye edebilirim.
Bilirkişilik müessesesi HUMK'da düzenlenmiştir. İlgili kanun maddeleri aşağıdaki gibidir.
Ayrıca bilirkişilik bir meslek değildir, mahkeme tarafından verilen bir görevdir. Bundan sonraki görevlerinizde kullanmanız dileğiyle.
ÜÇÜNCÜ KISIM: EHLİVUKUF
Madde 275 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/18 md.)
Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.
Madde 276 - Ehlivukuf, iki taraf ittifak edemedikleri halde tahkikat hakimi tarafından intihap olunur.
Mesaili mahsusada rey ve mütalaalarını beyan etmek için Hükümet tarafından müntahap ehlivukuf varsa ehlivukufun bunlar arasından intihabı lazımdır.
Yalnız bir kişi ehlivukuf intihap edilebilir. Üçten ziyade intihap olunamaz.
Hakim lüzum görürse ehlivukufu beyan ettikleri veya edecekleri rey ve mütalaanın bitarafane olduğuna veya olacağına dair tahlif edebilir.
Madde 277 - Ehlivukuf hakimler için muayyen esbaba binaen reddolunabilir. Ret talebi hakim tarafından hadise şeklinde tetkik olunarak karar verilir. Esbabı retten dolayı yemin teklif olunamaz.
Ret talebi ehlivukufun intihap edildiğine ıttıla tarihinden itibaren üç gün zarfında vukubulmak lazımdır.
Madde 278 - Malümatına müracaat edilecek hususu bilmeksizin sanatını icra etmesi kabil olmıyan ve alenen icrayı sanat eden kimseler o husus hakkında ehlivukufluğu kabule mecburdurlar.
Yalnız şahitler hakkındaki esbaba binaen kabulden imtina edebilirler.
(Değişik fıkra: 26/02/1985 - 3156/12 md.) Mahkemeye gelmekten veya gelip de ifayı vazifeden imtina eden ehlivukuf hakkında şahadete ilişkin hükümler uygulanır.
Madde 279 - Hakim iki tarafın ifadesini istimadan sonra ehlivukufa sorulacak sualleri tayin eder. Ehlivukuf diğer taraf hazır olmaksızın iki taraftan birini isticvap edemez ve bu cihet ehlivukufa evvelemirde ihtar olunur.
Madde 280 - Tetkikat için keşif icrası veya diğer ihzari bir muamele ifası lazımgelirse iki taraftan her biri bu muamelede hazır bulunabilir.
Madde 281 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/19 md.)
Bilirkişinin beyan ettiği oy ve görüş hemen tutanağa geçirilir. Bilirkişi birden fazla ise aralarında görüşürler. Görüşme sonucu bildirilen oy ve düşünceler tutanağa yazılır.
İşin niteliğine göre bilirkişilerin oy ve görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri gerekiyorsa, hakim, raporun kaç nüsha olacağını ve verileceği süreyi belli eder. Bu süre işin niteliğine göre üç ayı geçemez. Raporun, tarafların ad ve soyadlarını, bilirkişinin çözümü ile görevlendirildiği hususları, inceleme konusu yapılan maddi vakıaları, gerekçeyi, sonucu, bilirkişiler arasında anlaşmazlık varsa bunun sebebini düzenlendiği günü ve bilirkişilerin imzalarını taşıması gerekir. Azınlıkta kalan bilirkişi ayrı bir rapor verebilir.
Madde 282 - Ehlivukuf raporunu mahkeme kalemine verir. Verildiği tarihi başkatip rapora işaret eder ve mahkemeden evvel suretlerini iki tarafa tebliğ eder.
Madde 283 - Hakim raporda noksan ve müphem gördüğü cihetleri itmam ve izah için ehlivukufa yeni sualler tertip edebilir. İki taraf dahi noksan ve müphem cihetler hakkında ehlivukuftan izahat alınmasını raporun kendilerine tebliği tarihinden bir hafta zarfında hakimden tahriren talep edebilirler.
Hakim mütemmim izahat vermeleri zımnında ehlivukufu tayin edeceği celseye davet ile şifahen istima edebilir.
Ehlivukufun şifahen verecekleri izahat hulasa veçhile zapta kaydedilerek ziri kendilerine imza ettirilir.
Madde 284 - Hakikatın tezahürü için lüzum görürse tahkikat hakimi veya esas davayı rüyet edecek mahkeme evvelki veya yeniden intihap edeceği ehlivukuf vasıtasiyle tekrar tetkikat icra ettirebilir.
Madde 285 - Ehlivukufun ücreti hakim tarafından takdir olunur.
Madde 286 - Ehlivukufun rey ve mütalaaları hakimi takyit etmez.
(Ek fıkra: 12/12/2003 - 5020 S.K./1. md.) Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun maddi olgu ve fiili gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare ve şüphelerin bulunduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde, bu bilirkişiler hakkında diğer kanunlardaki hukuki ve cezai sorumluluklar saklı kalmak şartıyla 19/04/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının tasdikli bir örneği yetkili Cumhuriyet savcılığına gönderilir.
Daha fazla yorum yazmayayım ki konu uzamasın.
İşin içinden çıkılması gereken bir durum yok, ben bilirkişilik bir meslektir diye birşey yazmadım zaten, profesyonel hukuk adamı olmak demek meslektir ama bilirkişilik meslek değildir ben de aynı şeyi yazmıştım zaten.
Bu konuda daha fazla yorum yapmasak nasıl olur..
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Hasimi rumuzlu üyeden alıntı
Daha fazla yorum yazmayayım ki konu uzamasın.
Kanaatimce de bu konu hakkında yazmamanız en doğrusu olacaktır.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Yok, ben sizin yazdıklarınıza bir yorum yazmayayım istedim ki konu uzamasın, yoksa konu hakkında "teknik anlamda" bilgi istenirse yazmamamın istenmesi abesle iştigal olur.
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Konunuz biraz karışık tam olarak anlaşılamadığınızı düşünüyorum...
-
Msn Logları Delil, Bilirkişi Raporu
MSN Loglarının delil olarak kullanılması ile ilgili, forumda bir konu açılmış, ancak konuşma ikili tartışma / hafif gerginlik / kelimelere takılma yoluyla konudan uzaklaşıldığı için kesinlik kazanmamış. Bundan dolayı yeni bir konu açarak, bu konuda fikirlerinize ve yaşanmış örneklerinize ihtiyacım var. Hepinize teşekkür ederim.
MSN logları, çok basit programlar ile bile değiştirilebildiğinden, mahkemede delil olarak kullanılabilir mi?
Dosya içinde değişiklik yapılıp, sistem saati: en son kayıt tarih ve saatine alındığında, Dosya kaydet dendiğinde, içinde istenilen değişiklikler yapılmış, ve dosyanın değiştirildiğine dair arkada hiçbir delil bırakılmamış olur. Word pad, note pad, microsoft Word gibi, her bilgisayarda bulunan programlar aracılığıyla değişikliği mümkün olan, bu basit içerikli LOG dosyalarının içeriklerindeki yazışmalar ile kolaylıkla oynanması mümkündür. Bundan dolayı, mahkemede delil olarak kullanılabilmesi, mümkün müdür?
Forumdaki arkadaşların bu konuda yaşadıkları herhangi bir tecrübe var mıdır.? Bu yönde herhangi bir bilir kişi raporuna, veya Hakim kararını bire bir yaşayan arkadaşlardan tecrübelerini paylaşabilirler mi?
Ayrıca, bu MSN ifadeleri (Temsili isimler verilerek durum ifade edilmiştir.)
Ahmet ve Mehmet kişisi arasında geçmekte olup, Mehmet kişisi, MSN loglarını, kaydedip, Hasan kişisine vererek, Hasan kişisinin Ahmet kişisi hakkında dava açmasına sebep olur ise, Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar yasası kapsamındaki, Haberleşmenin gizliliğini ihlâl maddesindeki 132 / 1. 2. ve özellikle 3. madde kapsamında cezalandırılması mümkün müdür?
Ayrıca bu özel durumda; Mehmet, Hasan'ın mahkemede MSN kayıtlarını delil olarak kullanabilmesi için beyan ve muvafakatname vermiştir.
Beyan ve Muvafakatname
Ahmet ... vs. kişisi arasında kayıt altında tuttuğum yazışmaların, adli makamlarda delil olarak kullanılmasına rızam ve muvafakatım olduğunu, bu bilgilerin / verilerin/ kayıtların benim tarafımdan Hasan'a verildiğini kabul ve beyan ederim.
İMZA = Mehmet
şeklinde, imzalı beyanıda mevcuttur.
Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar
Haberleşmenin gizliliğini ihlâl
MADDE 132. - (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlâli haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.
Şimdi kısaca;
1 - MSN Logları delil sayılır mı?
2 - 132. / 3. madde gereğince, Mehmet'in cezası durumu söz konusu mudur?
Hepinize tekrar teşekkür ederim.
-
Re: Msn Logları Delil, Bilirkişi Raporu
Hiç cevap verecek kimse yok mu?
-
Re: Msn Logları Delil, Bilirkişi Raporu
Hiç mi cevaplıyacak kimse yok?
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Alıntı:
Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Logları bilgisayarın tuttuğu bir tutanak gibi düşünün. Logları değiştirmek her ne kadar mümkün ise de bu değiştirmeyi, manipülasyonu ortaya çıkaracak adli bilişim uzmanları mevcuttur. Dolayısıyla herhangi bir log delil olarak sunulabilir. Unutmayınız ki e-delil, kağıda geçtiği anda delil niteliği kaybolur.
Cevabı zaten verilmiş bir konuda başka ne tür cevap bekliyorsunuz sn.canalp82?
Bulunduğunuz konuyu hiç incelediniz mi?
-
Re: MSN loglarının delil yönünden değeri
Bulunduğum konuyu inceledim. Ancak, o ifadeyi ve cevabı veren arkadaşın fikrine katılmıyorum. Çünkü MSN dosyasındaki, LOG kayıtlarınıda inceledim. Nasıl tutuluyor, neleri kayıt altına alıyor. sistem nasıl çalışıyor vs. Ondan dolayı, dosyada arkada bir ipucu bırakmayacak şekilde, değişiklik yapılabiliyor. Çünkü dosya içeriği çok basit bir kurgudan ibaret.
Ondan dolayı, konuya ilişkin farklı fikirler bekliyorum.