Çok merak ediyorum.. Hukukçu deyince sadece avukatlar mı anlaşılıyor.. dikkatimi çekiyor da ..Sitede ne bir hakim var ne de savcı.. ben mi yanlış görüyorum acaba.. nerde bu savcılar .. hakimler..
Printable View
Çok merak ediyorum.. Hukukçu deyince sadece avukatlar mı anlaşılıyor.. dikkatimi çekiyor da ..Sitede ne bir hakim var ne de savcı.. ben mi yanlış görüyorum acaba.. nerde bu savcılar .. hakimler..
Ne yapacaksınız ?
•Yönetici
•Yetkili
•Editör
•Avukat-Hakim-C.Savcısı-Akademisyen
•Stajyer Avukat
•Hukuk Fakültesi Öğrencisi
•Üye
•Askıya Alınmış Üye
Kırmızı: Alarm
Yeşil: Yaşam
Lacivert:Resmi
Mor: Gizemli (dikkat ederseniz Av. dışında kalanların üyelik adı altında sadece hukukçu yazar )
Sarı: Işık-Aydınlık
Mavi: Hayat
Gri: Var-Yok
Kahverengi: ? :p:)
Kahvarengi:Toprak
Hasat zamanları olmadığı için :p unutmuşum, özür dilerim kendilerinden. :mahcup:
Hukuki.net yeni hukuçuları ,hukuk öğrencilerini blinçlendirme amacı güdüyor.. hukuk okuyanlar önce avukat oluyor, iyi bir deneyimden sonra sınavlarına girip kazanırsa hakim ya da avukat oluyor. bu sitede de hakim ve savcı yok yani.. nedeni bu olmasın:?
Birincisi hakim - c.savcısı olmadan önce avukatlık yapmak gibi bir mecburiyet yok. Mezun olduktan sonra dileyen avukat, dileyen hakim ya da c.savcısı olmak için yolunu çiziyor.
İkincisi, sitemizde sayıları az da olsa hakim ve c.svcısı hatta akademisyen meslektaşımız da bulunmaktadır. Sayılarının avukatlara göre azlığı ise sitemizin avukat sitesi olmasıyla değil başka etkenlerle bağlantılıdır.
Sitemiz avukat sitesi değildir, öyle olsa idi avukatlardan başka hiçbir meslek grubu üyemiz olmazdı. Sitemiz hukuk sitesidir, hukukla doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilenen herkese kapımız açıktır...
“Evvel zaman içinde bir gün,
Kısrak, keçi ve kız kardeşleri koyun
Bir aslanla birlik olmuşlar.
Yaman bir aslanmış bu, çevrenin derebeyi.
Kazançta da, kayıpta da ortağız demişler.
Ertesi gün bir geyik düşmüş nasılsa
Keçinin kurduğu ağlara.
Hemen ortaklarına haber salmış keçi.
Toplanmışlar hemen ve aslan
Pençeleriyle sayıp ortakları tek tek
-Dört kişiyiz, demiş bu avı paylaşacak.
Der demez de dörde bölüvermiş geyiği.
Birinci parçayı kendine ayırmış, tabii
Aslan payı olarak:
-Bu parça benim, demiş, biliyorsunuz neden;
Benim adım aslan da ondan.
Buna karşı bir diyeceğiniz olamaz sanırım.
Yasaya göre ikinci parça da benim hakkım.
Dileyen kitapta yerini bulur:
En güçlü kimse en haklı odur.
Üçüncü parça en değerli ortağın olacak
Ben değilim de kim o en değerli ortak?
Dördüncü parçaya gelince, ha, bak!
O parçaya el uzatanın
Kafasını koparırım, inanın!”
La Fontaine
Adalet herkese lazımdır ve adalet olmayan yere kim sığınmaz ki? Mühendisler, sigortacılar, emniyet teşkilatı mensupları, akademisyenler, öğrenciler, hakim ve savcı adayları, mahalle bakkalım, öğretmenler ve ev hanımları....
Burada görmediğim bir meslek grubu var mı deseniz, oturup 3 ay düşünmem gerekir.
Sayın Y@qmurr, sahip olduğunuz bilgi yanlıştır. Hukuk fakültesini bitirdiğiniz anda 100'den fazla mesleği yapabilirsiniz; öncelikle avukat olmak gibi bir şart mevcut değildir.
Alıntı:
gülümse:) rumuzlu üyeden alıntı
Ben de şunu merak ediyorum, Hukuk Fakültelerinde görev alan akademisyenler hukukçu değil midir? Bazı siteler de bunları ayırmış, kafam karıştı doğrusu... Ha amaç diğer fakültelerdeki akademisyenleri o kategoriye almak ise, hukuk fakültesi akademisyenleri hangi kategoriye girer, hukukçu mu yoksa akademisyen mi?.. :rolleyes:
Bence Akademisyen
Çünkü hukuk onlar için meslek değil, onlarınki eğitim ve öğretimdir. Hukuk eğitimi almış olabilir ama hukukçu değiller.
Yine güzel bir tartışma konusu çıkmış, benim de ilgimi çekti. :)
Türk Dil Kurumu'na göre hukukçu, hukuku meslek edinen, hukukla uğraşan kimsedir.
Hukuk ise, 1. Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze. 2. Bu yasaları konu alan bilim. 3. Yasaların ceza ile ilgili olmayıp alacak verecek vb. davaları ilgilendiren bölümü. 4. Haklar. olarak tanımlanmış.
Bu durumda sadece yasa uygulayıcısını mı hukukçu saymalıyız? Hukuk, yasaları konu alan bilim diye de tanımlandığına göre, hukuk bilimini yani bu yasaları konu alan bilim dalını meslek edinen akademisyenler hukukçu sayılmaz mı?
Hem hakim, hem LLM hukukçudan sayılır mı? :)
Hem vatandaş, hem MA hukukçu mudur?
Bilinçli vatandaş, hukukçunun babası mıdır aslında?
Bence hangisi olursa olsun hukukçudur, formasyon yetmese de son ikisinde önemli olan formasyon değil, vakalara bakış açısıdır.
Neden bunu yazdım?: Formasyonu ile hukukçu olup ,bu ülkede kadı olmak babında hukukçu olanlar 3. sıradakilerden de aşağı bir bilince sahip midir , değil midir tartışmasını açabilmek için...
Sanıyorum Sayın deniz02'nin vurgulamak istediği, hukukun uygulanması(Yanılıyorsam lütfen düzeltin Sayın deniz02), yani hukuku meslek olarak uygulayan kimseleri hukukçu sayabiliriz. Peki tartışmayı biraz daha genişletirsek, adliye personeli, kolluk kuvvetleri (Özellikle adli kolluk) hukuku uygulayan kişiler olarak, hukukçu sayılırlar mı, yoksa hukukçu olmak için aranan şart mutlaka hukuk eğitimi almış olmak mıdır?
Harun Bey sizin örneklerinizden LLM yi anladım, diğerlerini anladığım zaman yorum yapacağım inşallah. ;) Hem hakim, hem LLM hukukçudur ama sadece LLM hukukçu değildir. Pekiiii, yakında gündeme patır patır düşecek olan Mediatörler (Hukukçular dışında bu işi yapacak olanlar) hukukçu mu olacak?
Alıntı:
gülümse:) rumuzlu üyeden alıntı
Yanlış görüyorsunuz.
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Hem Akademisyen, hemde hukukçudurlar....
Birde şöyle bakın olaya...
Akademisyen hukukçular alanlarında uzmanlaşıp, ileri derecede profesör, ordünaryus olabiliyorlar..yani bilim adamı sıfatı taşıyorlar..
Böyle durumlarda devletler arası hukuk ilişkilerinden tutunda, kanun ve yasaların hatta Anayasanın değiştirilmesine kadar birçok şeyde danışma kurulu oluyorlar...Danışılan kişiler özellikle hakimler değildir.. Ama özellikle bilim adamlarıdır..Bu durumda kanunu yapan bilim adamı hukukçudur. Hatta hakim üstü hukukçudur da diyebiliriz çünkü hakimin bilim adamının yaptığını değiştirmeye yetkisi yoktur ama uygulama zorunluluğu vardır.
Ama bana sorarsanız bir hakim bir bilim adamından daha hukukçudur...
Çünkü teoride bilinen ve öğretilenle hakikatte pratik yapılan yada karşılaşılan durumlar daima öngörülenden çok farklı olabilir.(Evdeki hesabın çarşıya uymayışı misali) Hakimin hak ile sınanışıyla, bilim adamının hak ile sınanışı aynı şeyler değildir...
Bu bölüme bir yorum yazmıştım ama çıkmıyor..Yazdığımda bir aşırılık yada taşkınlıkta yoktu..Yazı yazma kıstasları nedir?