Çocuklara ödenen nafaka ve süresi

Yaklaşık 3 yıldır ilk eşimden olan kızıma heryıl artarak buyıl itibarı ile 150ytl aylık nafaka ödemekteyim.Ve 3yıldır işsizim.2. eşimden 3 çocuğum daha var.Annemin emekli aylığı ile geçinmekteyiz.Hayat şartları ve çocukların büyümesi okul masrafları gibi nedenlerle zorlanmaya başladık.Nafaka ödediğim kızım temmuzda 18 yaşını dolduracak.ve durumları bizden çok daha iyi olmasına karşı intikam alma hırsı ile işsiz ve sıkıntıda olduğumu bile bile nafaka artırımına gitmekteler.Obenim çocuğum olduğu için tabiki elimden geleni yapmak zorundayım.Fakat benimde durumum belli.18 yaşını temmuzda dolduruyor ve lise 3. sınıfa gitmekte.onların durumu iyi olduğu için size şunu sormak istiyorum.en azından ben durumumu düzeltinceye kadar.Nafakayı durdurmanın biryolu varmı?Kaç yaşına kadar ödemekle yükümlüyüm ve geliri olmayan,malı mülkü,bankada parası vs. gibi ödediğim nafaka tutarı günün şartlarına göre uygunmu?Sanırım benim durumumda çok insan vardır.Bu konuyu yetkili ağızlardan yani sizlerden öğrenmeyi çok isterim.çünki avukatlık danışma ücretleri malum.Durumlarımız zaten malum.İlgisiz kalmayacağınızı umut ederek çok teşekkür ederim.saygılar.

Sayın Tamer
çocuğunuza nafaka ödemekle yükümlüsünüz. Onaların durumu benden iyi diye kendşnizi kandırmanıza gerek yok. Lisede okuyan bir çocuğun durumunun, nasıl iyi olabileceğinin izahını yapamazsınız. Annne tarafının durumu iyi diye kendinizi savunmayın. Nafakayı çocuğunuza veriyorsunuz.
Çocuk öğrenimini sürdürdüğü süre içersinde 25 yaşına kadar nafaka vermekle yükümlüsünüz

Alıntı:

---

Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Tamer
çocuğunuza nafaka ödemekle yükümlüsünüz. Onaların durumu benden iyi diye kendşnizi kandırmanıza gerek yok. Lisede okuyan bir çocuğun durumunun, nasıl iyi olabileceğinin izahını yapamazsınız. Annne tarafının durumu iyi diye kendinizi savunmayın. Nafakayı çocuğunuza veriyorsunuz.
Çocuk öğrenimini sürdürdüğü süre içersinde 25 yaşına kadar nafaka vermekle yükümlüsünüz

---

Sayın Ragıp Atay öncelikle ilginize teşekkür ederim.Ben kendimi kandırmıyor bu konuda bilgi sahibi olabilmek için sizlerden yardım talep ediyorum.Bunuda sadece sizlere gerçekleri yazarak öğrenebileceğim kanaatini taşıyarak yazdım.Tabiki okumanın ne kadar zor hatta bu devirde geçinmenin ne kadar zor olduğunu bilen insanlardanım.Haklı olarak diyeceksinizki bunu başında düşünecektin.Kader diyemiyorum çünki onu zaman ve kişiler kendileri çiziyor.Bu yanıtımı lütfen ukalalık olarak algılamayın.İlginiz için tekrar teşekkür ederim saygılar.

Sayın Atay;
tamer14 işsizim diyor 3 tane daha çoçugum oldu diyor.Aceba bu 3 çoçuğa aylık 150 ytl.harcayabiliyormu?Kusura bakmayın ama cevabınızı biraz sert buldum.
Ayrıca tamer beyin ödediği iştirak nafakasıdır.yani çoçuğun giderleri ortak ödenecek.150 ytl baba veriyorsa 150 ytl de anne verecek demektir.yani buda eder 300 ytl.Türkiye şartlarında(Asgari ücret 400 ytl)liseye giden bir çoçuğa bu para az mı?
Bence hukukcuların ve boşandığı kocasından çoçuğu için para talep eden bütün bayanların yanıldığı nokta budur.İstenen para iştirak nafakasıdır.Babanın verdiği katkı kadar annede katkı yapmalıdır.Bu göz önüne alınmıyor.Bayanlara bakamıyorsan çoçuğu ver dediğinde hepsi aslan kesiliyor.Çünkü çoçuğu koz olarak kullanarak eski kocalarını madden zarara uratıyorlar ve kendilerine çıkar temin ediyorlar.Türkiyedeki son dönemde boşanmaların ve nafaka artırım davalarının artmasındaki temel sebepte budur diye düşünüyorum.

Elbette ödenen iştirak nafakasıdır Sayın Harun. Ama Sayın Atay'ın dediği gibi çocuğa ödenir. Ben tekrar evlendim kusura bakma başının çaresine bak deme hakkı yoktur hicbir babanın. Bence temel sorun nafaka ödeme durumundaki ebeveylerin bunu eski eşlerine ödüyormuş gibi algılamasıdır. Taşradaki ortalama bir dershane ücretini bile göz önüne alsanız iki bin ytl ye yakın. Bu çocuk hiç mi bir şey yemiyor giymiyor? İç çamaşırından ayakkabıya düşündeniz baştan başa bir kez giyinmek kaç lira tutuyor?

İştirak konusunda sizinde atladığınız bir şey var. Isınmadan barınmaya elektirik ve su tüketimine herşeye iştirak edeceksiniz. Eski eşin maddi olanağının iyi olması sizin yükümlülüğünüzü düşürmez tam tersine artırır. Çocuğunuzun karnını doyuramazken üzerinize başka sorumululuklar aldıysanız bunun bedelini o çocuğa ödetemezsiniz.
Eğer Türkiye koşullarında bir ölçüt arıyorsanız şöyle bir ölçüt gerçekçi olur sanırım. Eşinizden boşandığınız gün vefat etmiş olsaydınız sosyal güvenlik kurumunuz çocuğunuza ne kadar maaş bağlayacaktı. Bu öğrenilebilir değil mi? Varsa ona bırakacağınız mirasın ona getirileri ne olacaktı aylık olarak?

Şüphesizki babası ölen bir çocuk ekonomik güclüğe düşecektir önceki duruma göre. Lütfen ama. Çocuklarınızı yetimden daha kötü duruma düşüremezsiniz. Bu hatalarınızın bedelini ödetmek olur ona.

Bu arada şunu belirtmeden geçemiyeceğim. Neden eski eşinizin sürekli sizinle uğraştığını ve sizi cezalandırdığı düşünüyorsunuz? Kendi hayatlarını yaşamakta olduğu hiç aklınıza gelmiyor mu? Belki sizin özelinizde durum budur. Ancak nafaka artırımı bunun bir parçası değil. Acaba bir devlet dairesinden alacakları olsa bu şekilde davranmazlar mıydı? Bu artırımları kişiselleştirmeyin bu şekilde. Anne çocuğu adına çocuğunun hakkını arıyor. Hepsi bu. Sizinle ilgisi yok. Zam isteyen çalışan bunu işverene kızdığı için mi yapıyor yoksa hakkını almak için mi? İşverenini çok sevse saysa zam istemeden çalışır mı yıllarca?

sayın gecem1970;
öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
Bende baba vefat ettiği farz edilerek sosyal güvenlik kuruluşu ne kadar maaş bağlayacaksa o kadarın bağlanması konusunda sizin görüşlerinize katılıyorum.belki bu konuda bu şekil bir yasanın çıkması akla ve mantığa en yatkın olanı.Ayrıca bu mahkemelerin iş yükünüde hafifletecektir.
Genel olarak diğer form konularınada baktığımda bu davaların,boşanmış eşin sizin belirtmiş olduğunuz gibi bir hak almadan ziyade, bir intikam alma yolu olduğu ve bu amaçla dava açtıkları yönündeki bende oluşan kanaat bütün boşanmış erkeklerdede vardır.
Ayrıca bu konuyu boşanan eşlerin yanı sıra hukukcularında istismar ettiğini düşünüyorum.Sizde takdir edersinizki en kolay hukuk davası iştirak nafakasının artırılması davasıdır.Günün değişen şartlarında(birde davalı memur ise 6 ayda bir zam alır)belli aralıklarla açılan davayı hangi hakim reddedebilirki.Hal böyle olunca basit bi dava,kazanılması kuvvetle muhtemel ve dava masrafları yargılama giderleri ve avukatlık ücretide davalıda kalması bazı avukatların iştahını kabartıyor malesef.
Birde tamer bey yeniden evlendim 3 çoçuğum oldu işsizim diyor.siz ilk eşten olan çoçuğu yetim duruma düşürmeyin diyorsunuz ve samimiyetinize güveniyorum.Ama bu 3 çoçuk babaları başlarında yetim olmuyormu?Tamer bey 3 çoçuğunu nasıl ısıtıyor,barındırıyor,okutuyor ,giydiriyor vb.yapıyor ve yaparkende sıkıntıya düşüyorsa aynı orandada ilk eşi ve çoçuğuda bu sıkıntıları yaşıyacaktır.Adı üstünde iştirak...

Eski eşim, 4 senelik ikinci evliliğimde ev aldığımı duyunca (ki %75'i kredidir) 150 ytl olan iştirak nafakasını 300 ytl yapmak için bana tek kelime teklifte bulunmadan dava açtı. :)) Bu intikam değil.
Kendisiyle aynı mesleği yaptığımız, aynı gelire sahip olduğumuz halde benim ek işler yaptığımı (ki doğru değil) kendisinden çok daha iyi ekonomik durumda olduğumu, 12 yaşındaki kızımızı özel okula vermek istediğini belirtmiş dava dilekçesinde. Emsallerimizin hiç birisi çocuğunu özel okulda okutamazken böyle bir şeyi ve ek gelir yalanını dava dilekçesinde yazması, ayrıca medeni bir şekilde sürekli telefonlaşırken, birden pat diye mahkeme tebligatının tarafıma gelmesi onurumu oldukça kırdı.
:) intikam değil...
Kızımı almakla yükümlü ve almaya muhtaç olduğum bir ay zarfında, istenen miktarın kat be katını kızıma harcadığım gibi bakımını o ay üstlendiğim halde eski eşimin hesabına da kızımın nafakasını yatırıyorum. Her sömest tatilinde (ikinci evliliğimdeki huzurumun bozulması pahasına) kızımı alıyorum. Bir işi çıktığında, 500 km uzaktaki bir ile giderek kızımı yine alıyorum. Bunları niye mi yazıyorum. ESki eşimle görüşmelerimizin gayet medeni bir şekilde cereyan ettiğini ifade etmek için.
Nedense, aynı ilçede ikamet ederken babamlar geldiği için bir geceliğine kızımı istediğimde OLMAZ deyip bir sonraki hafta pazar gününü bekleterek bana kızımı vermeyen eski eşim şimdi, her fırsatı değerlendirerek, 10 gün, 15 gün, bazen 20'şer günlük sürelerle kızımı bana bırakıyor.
:) intikam değil...

:))
bosanmak ne kadar kotü bişeymiş ...
aklımdan bilem geçirmeyeyim bari:)))

Evet sayın Kemal Bey sakın aklınızdan boşanmayı geçirmeyin.Türkiyede bu kadınlar lehine kanunlar varken sakın aklınızın ucundan bile geçirmeyin.Okadar boşanma sonrası nafaka konusu okudum ama bitane bile velayeti babaya bırakılmış bir evlat için ödenen iştirak nafakası ve nafaka artırımına rastlamadım.

"Aman" diyeyim ben size... Bunu Sayın klmakn'e söylememiş olmanızı tercih ederdim ve belki de kendisi de tercih ederdi...

Alıntı:

---

nolcek rumuzlu üyeden alıntı

Her sömest tatilinde (ikinci evliliğimdeki huzurumun bozulması pahasına) kızımı alıyorum.

---

Sanırım erkeklerin sorunu burda işte. İkinci evliliklerindeki huzuru bozmamak için ilk evliliklerini unutmak , çocuklara nafaka vermmemek istiyorlar. Ne güzel ya. Siz evlenin keyfinize bakın. Çocuklarınız aç kalsın. Pardon önceki evlilikten olan çocuklar.sonraki evlilikten olan çocuklar sizin çocuğunuz. Hep onları mezeret gösteriyorsunuz ya. Ama benim şimdi çocuklarım var diye.

Eski eşimin açmış olduğu iştirak nafakasını arttırma davasında(100 iken kreşe gönderiyorum gerekçesiyle), işsiz olmama, kirada oturmama, onun dışında esli eşimin boşanmadan sonra ödeyemem durumunda kaldığım nafakanın tüketici kredisini ödemem rağmen 100 tl. den 130 ytl'ye çıkardı. 2007 aralıktan itibaren sadece 2008 haziran eylül arası 3 ay çalıştım, hala iş arıyorum. Ama bu arada nişanlandım ve bunu duyan eski eşim elinden geleni hala yapıyor. Ve adalette ne yazıkki bu gibi durumlarda ne yazıkki yerini bulmuyor. Bu arttırılan 30 lira ile gerektiğinde ailemin arkadaşlarımın yoktan var ettikleri desteği ile bir ay yaşamak zorunda kalıyorum. 2007 ocak ayında boşandım, anlaşmalı olan boşanmada nafakayı beraber yazmıştık. İyi niyeti suistimal emekten başka birşey değil. Ayda eline geçen gelir 2000- 2500 arası. Almış olduğum evi de kendisine bırakmama rağmen daha ne istiyor ve bunun neresi adil? Artık icra ile mahkemelerle uğraşmak istemiyorum. Resmi olarak olmasada gönderirirm elimden geldiğince en azından 100 tl. ama herşeyin üstüne kızıma beni ve nişanlımı kötüleyip, doldurup doğru düzgün tel. da dahi konuşturmuyor, sorarım bunun neresi adil?

Alıntı:

---

gecem1970 rumuzlu üyeden alıntı

Elbette ödenen iştirak nafakasıdır Sayın Harun. Ama Sayın Atay'ın dediği gibi çocuğa ödenir. Ben tekrar evlendim kusura bakma başının çaresine bak deme hakkı yoktur hic()bir babanın. Bence temel sorun nafaka ödeme durumundaki ebeveynlerin bunu eski eşlerine ödüyormuş gibi algılamasıdır. Taşradaki ortalama bir dershane ücretini bile göz önüne alsanız iki bin ytl ye yakın. Bu çocuk hiç mi bir şey yemiyor giymiyor? İç çamaşırından ayakkabıya düşündeniz baştan başa bir kez giyinmek kaç lira tutuyor?
(Bir dershane ücreti 2000 YTL ise bunun yarısını anne vermeyecek mi sayın gecem1970 dershane ücretinin 12 aya taksitlendirildiğinide hesaba katsanız nasıl olurdu..Bir çocuk senede kaç takım iç çamaşırı tüketir. Kaç takım elbise giyer. Kaç çift ayakkabı eskitir. Bizler ebeveyn iken bile bu kadar müsrif değiliz. Evli iken çocuklar için aylık bu kadar harcama yapılıyor mu acaba ? İnsaflı olmak lazım. )
İştirak konusunda sizinde atladığınız bir şey var. Isınmadan barınmaya elektirik ve su tüketimine herşeye iştirak edeceksiniz. (ısınma ve barınma elektrik ve su çocuk olmasaydı da olacaktı. Allahınızı seversiniz evde yaşayan bir çocuğun ısınma barınma elektrik ve su için harcamada katkısı ne kadar olabilir) Eski eşin maddi olanağının iyi olması sizin yükümlülüğünüzü düşürmez tam tersine artırır. Çocuğunuzun karnını doyuramazken üzerinize başka sorumululuklar aldıysanız bunun bedelini o çocuğa ödetemezsiniz.
Eğer Türkiye koşullarında bir ölçüt arıyorsanız şöyle bir ölçüt gerçekçi olur sanırım. Eşinizden boşandığınız gün vefat etmiş olsaydınız sosyal güvenlik kurumunuz çocuğunuza ne kadar maaş bağlayacaktı. Bu öğrenilebilir değil mi? Varsa ona bırakacağınız mirasın ona getirileri ne olacaktı aylık olarak? (Ne kadar güzel söylemler bunlar. Biliyorsunuz değimli ölüler harcama yapamaz. O nedenle mirasını gelirini iradını dağıtırken ölünün payı olmaz. Unutmadan Emekli Sandığı SSK yada BAĞKUR dan bir araştırın yetim aylığı kaç Lira. Evladına miras bırakabilecek kadar varlığı olan ebeveyn üç kuruş nafaka artırımının hesabını yapmaz)
Şüphesizki babası ölen bir çocuk ekonomik güclüğe düşecektir önceki duruma göre. Lütfen ama. Çocuklarınızı yetimden daha kötü duruma düşüremezsiniz. Bu hatalarınızın bedelini ödetmek olur ona. (peki ya annelerin çocuklarına ve eski eşlerine ödettikleri ve ödetmeye çalıştıkları bedeller ne olacak. Her anne kötü değil ama bir bakın örneklere ne kadar çok değilmi ? Evladını babasından uzaklaştıran düşman haline getiren anneler)
Bu arada şunu belirtmeden geçemiyeceğim. Neden eski eşinizin sürekli sizinle uğraştığını ve sizi cezalandırdığı düşünüyorsunuz? Kendi hayatlarını yaşamakta olduğu hiç aklınıza gelmiyor mu? (çok saf ve temiz kalple yazılmış bir yazı. Ne yazıkki yıllarda geçse aradan hanımefendiler büyük çoğunluğu eski eşlerinden intikam alma hırsı içindeler. Kendi hayatlarını yaşadıkları doğru ama eski eşlerinin sponsorluğunda / finansörlüğünde) Belki sizin özelinizde durum budur. Ancak nafaka artırımı bunun bir parçası değil. Acaba bir devlet dairesinden alacakları olsa bu şekilde davranmazlar mıydı? Bu artırımları kişiselleştirmeyin bu şekilde. Anne çocuğu adına çocuğunun hakkını arıyor. Hepsi bu. Sizinle ilgisi yok. (çocuğunun hakkını ararken eski eşe eziyet etmek ona zarar vermek, çocuğu eski eşten uzaklaştırmak da bu hak aramanın bir parçası sanırım) Zam isteyen çalışan bunu işverene kızdığı için mi yapıyor yoksa hakkını almak için mi? İşverenini çok sevse saysa zam istemeden çalışır mı yıllarca?

---

Sonuç itibari ile sayın gecem1970 üyenin yazdıklarının nezdinde bu konudaki genel bilgi ve tecrübelerim ile toplum içinde bizzat gördüğüm örneklerden edindiğim tecrübemi paylaştım sizlerle. Aklı başında sağlıklı düşünen çocuklarını seven hiçbir baba evladının zorda kalmasını istemez elbette. Kimse nafakanın çocuğun çıkar, beklenti ve istekleri ile ihtiyaçları doğrultusunda arttırılmasına tepki vermiyor zaten. Ancak ödenen nafakanın iştirak nafakası olduğu göz önüne alındığında annenin de buna katkı sağlaması şart. Tabii düz mantıkla bakıldığında böyle. Bir üyenin dediği gibi bu ülkenin ekonomik yapısı gayri safi milli hasıla ve yaşayanların ekonomik yelpazedeki yerleri dikkate alındığında ortalama olarak bir çocuk için asgari ücrete yakın nafaka ödendiği görülmektedir. Hak etmiyorlar demiyorum asla da böyle bir düşünce içinde olmadım. Ancak insaflı olmak gerekmekte. Şimdi tabii bazı üyelerimizden “anne çocuğa bakıyor, ilgileniyor, koruyor kolluyor, anne şefkati, sevgisi, ilgisi…..” gibi tepkiler serzenişlerde gelebilir. O zaman şu soruyu soralım. Anneler çocuklarına gösterdikleri ilgi sevgi şefkat için paramı alıyorlar. Ne zamandan beri ilgi sevgi şefkat para ile satılır oldu. Diğer yandan baba sevgisinin ilgisinin şefkatinin annenin verdiklerinden daha az olduğunu kim söyleyebilir, hangi terazi tartabilir. Hangi kriterler ve birimle hesaplanır.. Ne yazıkki bu ülkede Medeni Yasa çağdaş ancak uygulamada hala demode yöntemler ve kalıplar uygulanmakta. Sıkıntı şuradaki madem Medeni yasa çağdaş ve yeni, o halde anlayış ve yaklaşımda aynı şekilde çağdaş ve yeni olmalı. Günümüzde kendini yetiştirmiş babalar da en az bir anne kadar evladına bakacak güç, yeterlilik ve azme sahip. Şefkati ile, sevgisi ile, ilgisi ile, özeni ile. Değerli hukuksever dostlar yasa insanları kadın / erkek demeden eşit görüyorsa bu eşitliği bu adaleti (yani kağıt üzerindekini) gerçek hayatta da görmek istiyoruz. Velayet verilen baba sayısı artmalı, nafaka ödeyen annelerde olmalı. Bu tür emsaller olmalı ki insanlar (bazıları) evlenip ayrılmayı çıkar kapısı, eski eşi dolu cüzdan ve hayatın geri kalanı için sponsor/finansör olarak görmesinler. Sevgili hanımlar lütfen ayrıldığınız eşlerinize karşı düşmanca tutumlardan arının. Ve lütfen çocuklarınızı eski eşinizle olan hesaplaşmalarınızda kullanmayın, babalarına karşı düşman etmeyin yabancılaştırmayın. Vebali büyük töhmeti ağırdır. Hiç bir erkek cumartesi babası olmak istemiyor, Bir kerede siz deneyin bakalım katlanabilecekmisiniz. İnanın çocuklarınız sizlerin yanında olduğu için, sizlerin tepkisinden korktuğu, çekindiği için, sizlerden etkilendiği için tepki vermiyorlar ama içleri kanıyor biraz izan, biraz vicdan lütfen. Göremediğinizde, eve az geç geldiğinde nasıl yanıyor ciğeriniz değilmi. Nasıl meraklanıyor nasıl özlüyorsunuz, babaların durumunu düşünün onlar neler çekiyor. Derler ki Cennet anaların ayağının altındadır. Emin olun, çocukları ile babaları arasında aşılmaz duvarlar ören, kendi kişisel intikam duygularına çocuklarını alet eden, babaları evlatsızlıkla terbiye etmeyi yaşam biçimi haline getiren anneler.. bırakın ayağınızın altını uzaktan bile göremeyeceğiniz bir yer orası. (cennet yani) Hiçbir kadına; anne olma vasfı da dahil olmak üzere hiçbir meziyeti, evladını babadan uzaklaştırma, evladı babaya yabancılaştırma hakkı vermez. Lütfen EYS ye dikkat edelim. Saygılar..

Alıntı:

---

harun06 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Atay;
tamer14 işsizim diyor 3 tane daha çoçugum oldu diyor.Aceba bu 3 çoçuğa aylık 150 ytl.harcayabiliyormu?Kusura bakmayın ama cevabınızı biraz sert buldum.
Ayrıca tamer beyin ödediği iştirak nafakasıdır.yani çoçuğun giderleri ortak ödenecek.150 ytl baba veriyorsa 150 ytl de anne verecek demektir.yani buda eder 300 ytl.Türkiye şartlarında(Asgari ücret 400 ytl)liseye giden bir çoçuğa bu para az mı?
Bence hukukcuların ve boşandığı kocasından çoçuğu için para talep eden bütün bayanların yanıldığı nokta budur.İstenen para iştirak nafakasıdır.Babanın verdiği katkı kadar annede katkı yapmalıdır.Bu göz önüne alınmıyor.Bayanlara bakamıyorsan çoçuğu ver dediğinde hepsi aslan kesiliyor.Çünkü çoçuğu koz olarak kullanarak eski kocalarını madden zarara uratıyorlar ve kendilerine çıkar temin ediyorlar.Türkiyedeki son dönemde boşanmaların ve nafaka artırım davalarının artmasındaki temel sebepte budur diye düşünüyorum.

---

cevabın neresi sert anlamış değilim.. öncelikle bir çocuğun yediğini içtiğini kullandığı sudan odasında yaktığı elektiriğe üzerindeki giysiye kadar ayda masrafı 200 lirayı geçer.. ve TAMER BEYin artarak devam ediyor dediği nafaka sadece 150 tl.. yani çok ta büyük bir para değil. bu zaten liseye giden bir çocuğun harçlık kontör ve yol -yemek parasını ancak karşılar. kaldıki 3 değil de 13 çocuğunuz dahi olsa bu rakamı ödemek zorundasınız.. evdeki çocuklarınızın eksiklerini nasıl karşılıyorsanız bu çocuğunuza da yapmakla yükümlüsünüz.. yanlış anlamayın ama ilk eşinizden zaten bir çocuğunuz varmış.. neden ikinciden de 1 yada 2 değil de 3 çocuk yaptınız anlayamadım..:( sizi yadırgamıyorum lütfen kusuruma bakmayın ama bu durum aklıma takıldı.. tekrar özür dilerim) allah yardımcınız olsunn

.Bayanlara bakamıyorsan çoçuğu ver dediğinde hepsi aslan kesiliyor.Çünkü çoçuğu koz olarak kullanarak eski kocalarını madden zarara uratıyorlar ve kendilerine çıkar temin ediyorlar.Türkiyedeki son dönemde boşanmaların ve nafaka artırım davalarının artmasındaki temel sebepte budur diye düşünüyorum.[/QUOTE]
kendinize gelin nafaka vermemek için çocuğu anneden istemek velayeti almaya çalışmak hangi erkekliğe sığıyor. asıl böyle erkeleri kınıyorum.. siz yada bir başkası KENDİ ÇOCUĞUNA ÖDEYECEĞİ nafakadan dolayı zarara uğruyorsa buna ancak gülerim... biz anneler nafaka diye verilen paradan arttırıp bir kenara atıp biriktirip çıkar sağlamak söyle dursun.. gelen nafakanın üzerine en az 3 katını ekleyip çocuklarımızın eğitim bakım ve geleceği için kullanıyoruz.. yazarken ve savunurken elinizi para cüzdanından çekip vicdanınıza koyup yazın... ozaman anlarsınız bir çocuğun madden neye gereksinim duyduğunu ve ne kadar maddi gideri olduğunu.... ilaç- giyim kırtasıye- gıda- eğitim- eğlence- kişisel bakım ortalama bir çocuğun yada blue çağındaki bir gencin aylık masrafı en az 400 lira ile 700 lira arasında değişir.. araştırın hesaplayın bebek olsa sağlık - bez ve mamasını hesapladım 345 tl civarında bir rakam çıkıyor.. artık birde siz hesaplayın..
iyi geceler

Alıntı:

---

Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Tamer
çocuğunuza nafaka ödemekle yükümlüsünüz. Onaların durumu benden iyi diye kendşnizi kandırmanıza gerek yok. Lisede okuyan bir çocuğun durumunun, nasıl iyi olabileceğinin izahını yapamazsınız. Annne tarafının durumu iyi diye kendinizi savunmayın. Nafakayı çocuğunuza veriyorsunuz.
Çocuk öğrenimini sürdürdüğü süre içersinde 25 yaşına kadar nafaka vermekle yükümlüsünüz

---

Tamamen destekliyorum.Herşeyden önce kanunen kararlaştırılmış hükümler/haklar belirtilmiştir.İster kabul görsün,ister görmesin;bunu değiştiremezsiniz.

Ödenmekte olan (daha doğrusu :ödenmesi kararlaştırılmış) İştirak nafakası,kişinin evlilik birliği içerisinde bir çocuğa harcanan miktarın/yapılan masrafın 4 te 1 'i kadar bile değil.Yani tabiri caiz ise "devede kulak" bile değil.
Üstelik ,evliyken sadece eşlerden biri çalışmakta olduğu halde,öyle veya böyle bu karşılanıyor.
Nedense aynı kişilere ,boşandıktan sonra bu 4 te 1'lik "harcama" dahi ağır gelmeye başlıyor."Pire oluyor deve"...

Halbuki boşanma eşler arasında gerçekleşiyor,çocuklar kimin yanında olduğunun hiç bir önemi yok bu hususta.Çocuğunuzun ihtiyaçlarını karşılamak zorundasınız(!)...
Velayeti alan eş isterse milyarlar kazansın,bunun diğer eşin sorumluluğundan kaçabileceği anlamına gelmez.
Şöyle bir durum da var -bu konuda karşı çıkacağınızı tahmin ediyorum-
"Ben iştirak nafakası ödemek zorundayım,ama eşim bana çocuğu göstermiyor,..."gibi sözler yazılmakta.Burda yine elmaları ve armutları karıştırma durumu söz konusu.
Ödenen nafaka çocuğun geçimi,ihtiyacı vs için yapılmaktadır(her ne kadar karşı tarafın harcaması kat kat fazla olsada),"yüz görümlüğü"mahiyetinde yapılan bir şey değildir.


Hiç farklı bir açıdan bu konuyu düşündünüz mü?
Velayeti üstlenen taraf maddi manevi daha fazla sorumluluk taşıyor.Manevi derken,bunu sevgi anlamından algılayan olacaktır.Hayır,manevi sorumluluk,sahip çıkmaktır,okutmak için çaba sarfetmektir,gece gündüz her daim hazırda olmaktır,korumak kollamaktır,gerektiğinde - çalışmak zorunda olduğu halde- çocuğun sağlığı veya sorunları yüzünden evde kalmaktır,fedakarlık yapmaktır.Kendine yeni bir hayat kurabilecekken,tercihini çocuğundan yana yapmaktır en büyük fedakarlık.
Karşı taraf "benim durumum kötü,ödeme yapamayacağım kusura bakma" (aynı zamanda ikinci birlikteliğini yapmış ve bir şekilde geçimini temin etmesine rağmen) diyerek maddi ve tek "sorumluluğunu" dahi yerine getirmekte zorlanıyor....

"Kusura bakma" deme hakkını ve rahatlığını kendinde bularak,olaya kendince çözüm getirmiş ve elinden geleni yapmış olmanın huzuru içerisinde ,yeni hayatına devam edebilenlere helal olsun demekle yetiniyorum....


Yolunuz açık olsun....

biraz yazacaklarım gayri-ahlaki değerlendirilebilir fakat realitesi olan şeyler.Evliliğimizin biteceğini farkettiğimde aklımdan geçenler şuydu öncelikle anne -baba-çocuk bu üçlü aileyi oluşturuyordu ve artık aile kavramı çökmüştü.Ortada bir çocuk var bir şekilde zürriyetim ve çocuğun ortada kalmaması gerekiyor.Çocuğun velayetini hakim bana verse bakıcısı okulu masrafı derken astarı yüzünden pahalıya gelecek. İyi bir bakıcı bulacağımda soru işareti belki doğal gazla uyutacak belki tartaklayacak bir sürü sıkıntı. Sonra aklıma annesi geldi .En iyi çocuğa kim bakar annesi.E annelik evlilik kurumunda bir kavram o zaman annede değil.Ne peki çocuğumun bakıcısı .Ne ücret alır bu aylık bakıma 300 desek birazda hakime 4x4 lük bakamayacağı intibaını verirsek ki bu gerçek maalesef böyle .250 ytl ye çocuğun bakıcısı tamam .Şartlar uygun olursa çocuğu görürüm veya görmem.Baksın büyütsün parasını veriyorum işte .O kişi istediği kadar anneyim desin yok öyle baba olmadan annelik.Zaten eşlerinden ayrılan kanaatkar olmayan kadınlara bir darbede çocuklarından geliyor fakat bunu adlandıramıyorlar ama o ızdırabı yaşıyorlar .Özelliklede çocuklarının 5-6 yaşlarına denk geliyor o süreç ve üniversite yıllarına fiziki ve metrik mesafelerin oluştuğu döneme. Bunu inkar edenler olabilir bu inkar süreci bile aslında bir travma.. Üniversitede asistanlık yaparken farklı zamanlarda 2 tane tıp talebesi yanıma aldım .İkiside bitmiş evlilik mahsulu ve çocukların anneleri tarafından ne kadar yıpratıldığına ve alkolizme sürüklendiğine şahit oldum. Nafakayı güle oynaya oynaya ödemeniz gerekiyor aslında.Farkında iseniz kanunlar aslında problemli kadınlardan erkeği kurtarıyor ve birde ucuza çocuk bakıcılığı yaptırıyor.Daha ne olsun

Ayrıca eşlerinden ayrılmış erkeklere özelliklede annelerinde erkek çocukları kalmışsa oluşabilecek dramın boyutlarını göstermesi açısından bir film öneriyorum .Savage Grace - Vahşi Zarafet mutlaka izleyin.Annelik yaptığını sanan eşinden ayrılmış erkek çocuk annelerinin nasıl oğullarınızın hayatını karartabileceğini görün.Kötülüğü hem kendilerine daha fazlasını çocuklarına aslında nafaka ödeterek en az size yapıyorlar.Çoğu ben şendulum rolu oynuyor.kulahıma anlatsınlar.Çocuğunu çocuğunun babası olan eşinle arana alıp sarılıp yatma neredeee başka erkeklerin oyuncağı olmak nerede..
Tüm bu şeylere sebebte aslında kanaatkarsız olmakta.Eşine kanaat edeceksin maaşına kanaat edeceksin yaşantına kanaat edeceksin.
Kanaat edemeyen kaybeder alternatif yaşam peşinde olan kaybeder kırığına güvenen ersiz kalır

Alıntı:

---

tturcica rumuzlu üyeden alıntı

biraz yazacaklarım gayri-ahlaki değerlendirilebilir fakat realitesi olan şeyler.Evliliğimizin biteceğini farkettiğimde aklımdan geçenler şuydu öncelikle anne -baba-çocuk bu üçlü aileyi oluşturuyordu ve artık aile kavramı çökmüştü.Ortada bir çocuk var bir şekilde zürriyetim ve çocuğun ortada kalmaması gerekiyor.Çocuğun velayetini hakim bana verse bakıcısı okulu masrafı derken astarı yüzünden pahalıya gelecek. İyi bir bakıcı bulacağımda soru işareti belki doğal gazla uyutacak belki tartaklayacak bir sürü sıkıntı. Sonra aklıma annesi geldi .En iyi çocuğa kim bakar annesi.E annelik evlilik kurumunda bir kavram o zaman annede değil.Ne peki çocuğumun bakıcısı .Ne ücret alır bu aylık bakıma 300 desek birazda hakime 4x4 lük bakamayacağı intibaını verirsek ki bu gerçek maalesef böyle .250 ytl ye çocuğun bakıcısı tamam .Şartlar uygun olursa çocuğu görürüm veya görmem.Baksın büyütsün parasını veriyorum işte .O kişi istediği kadar anneyim desin yok öyle baba olmadan annelik.Zaten eşlerinden ayrılan kanaatkar olmayan kadınlara bir darbede çocuklarından geliyor fakat bunu adlandıramıyorlar ama o ızdırabı yaşıyorlar .Özelliklede çocuklarının 5-6 yaşlarına denk geliyor o süreç ve üniversite yıllarına fiziki ve metrik mesafelerin oluştuğu döneme. Bunu inkar edenler olabilir bu inkar süreci bile aslında bir travma.. Üniversitede asistanlık yaparken farklı zamanlarda 2 tane tıp talebesi yanıma aldım .İkiside bitmiş evlilik mahsulu ve çocukların anneleri tarafından ne kadar yıpratıldığına ve alkolizme sürüklendiğine şahit oldum. Nafakayı güle oynaya oynaya ödemeniz gerekiyor aslında.Farkında iseniz kanunlar aslında problemli kadınlardan erkeği kurtarıyor ve birde ucuza çocuk bakıcılığı yaptırıyor.Daha ne olsun

Ayrıca eşlerinden ayrılmış erkeklere özelliklede annelerinde erkek çocukları kalmışsa oluşabilecek dramın boyutlarını göstermesi açısından bir film öneriyorum .Savage Grace - Vahşi Zarafet mutlaka izleyin.Annelik yaptığını sanan eşinden ayrılmış erkek çocuk annelerinin nasıl oğullarınızın hayatını karartabileceğini görün.Kötülüğü hem kendilerine daha fazlasını çocuklarına aslında nafaka ödeterek en az size yapıyorlar.Çoğu ben şendulum rolu oynuyor.kulahıma anlatsınlar.Çocuğunu çocuğunun babası olan eşinle arana alıp sarılıp yatma neredeee başka erkeklerin oyuncağı olmak nerede..
Tüm bu şeylere sebebte aslında kanaatkarsız olmakta.Eşine kanaat edeceksin maaşına kanaat edeceksin yaşantına kanaat edeceksin.
Kanaat edemeyen kaybeder alternatif yaşam peşinde olan kaybeder kırığına güvenen ersiz kalır

---

TERBİYESİZLİK ETMEYİN ADABINIZI AŞMAYIN...

erendoga yazdıklarım kimseye veya şahsına değil o yüzden tepkinizi anlamsız buluyorum.
bu gibi konularda verebileceğim en dipte örnek semra hanım ve oğlu ata .Bazen insanlar farketmez kendi enselerini göremezler.Sorsan semra hanım ile oğlu ata ana oğullar.Ata 30 yaşlarına gelmiş bir erkek ve eşinden ayrılmış semra hanım ile yaşıyor .Anne -oğul.Külahıma anlatsınlar .O çocuk o yarışmaya girdiğinde annesi oğlunun kimse ile evlenemeyeceğini ve evlenmeyeceğini herkesten çok daha iyi biliyordu.Bunu bilmeyen bir tek ATA idi.(zavallı masum )Zaman zaman evliliğe yaklaştığında Semra hanımın olayı bilinçli veya bilinçsiz ama içgüdesel olarak nasıl baltaladığını herkes gördü. Çünkü bir birey değildi olamazdı çünkü ata kendisinindi ve Ata ile kendisi evliydi.Ata bunu o yarışmadan sonra anladı ve adanada bir otelde kendisine altın vuruşu yaptı .Annesinin kendisini boşamayacağını o yarışmadan sonra farketti.Ve eyvah dedi.Çevrenize bakın aslında bunun çok örnekleri vardır.Bazı erkek çocuklar anneleri evlidirler 50 yaşına gelir evlenmezler anneleri ile yaşarlar.Sabah aynı saatte kalkarlar akşamaynı saatte beraber yemek yerler anı prograımı izlerler.Bunların sadece tenleri birbirine temas etmiyordur ruhları içiçe geçmiştirde haberleri yoktur. Bu durum artık ruh ensestidir.Çoğu anne hayatlarını çocukları üzerinden beslerler ve onların birey olmasına izin vermezler.Bununda örneği etrafta çok.Ben biliyorum ki bir cinayet işleyip gidip annelerinin dizlerinde ağlayan ve anne sana küfrettiği için öldürdüm onu diyen erkekler. Suçlu sizce kim.?

Bunu inkar edeceksiniz belki ama kadının fıtratında dur teli yoktur .Nerede duracağını bilmez.Ve çoğu kadın evlatlarının hayatını yaşar.Rahimlerinin 9 aylık kirasını bazen çocuklarından bir ömür çalarak ödetirler.
Siz ayda 150-200 ytl ile kurtulmuşsunuz yatın kalkın şükredin :)

Alıntı:

---

tturcica rumuzlu üyeden alıntı

erendoga yazdıklarım kimseye veya şahsına değil o yüzden tepkinizi anlamsız buluyorum.
bu gibi konularda verebileceğim en dipte örnek semra hanım ve oğlu ata .Bazen insanlar farketmez kendi enselerini göremezler.Sorsan semra hanım ile oğlu ata ana oğullar.Ata 30 yaşlarına gelmiş bir erkek ve eşinden ayrılmış semra hanım ile yaşıyor .Anne -oğul.Külahıma anlatsınlar .O çocuk o yarışmaya girdiğinde annesi oğlunun kimse evlenemeyeceğini ve evlenmeyeceğini herkesten iyi biliyordu.Çünkü ata ile kendisi evliydi.Ata bunu o yarışmadan sonra anladı ve adanada bir otelde kendisine altın vuruşu yaptı .Annesinin kendisini boşamayacağını o yarışmadan sonra farketti.Ve eyvah dedi.Çevrenize bakın aslında bunun çok örnekleri vardır.Bazı erkek çocuklar anneleri evlidirler 50 yaşına gelir evlenmezler anneleri ile yaşarlar.Sabah aynı saatte kalkarlar akşamaynı saatte beraber yemek yerler anı prograımı izlerler.Bunların sadece tenleri birbirine temas etmiyordur ruhları içiçe geçmiştirde haberleri yoktur. Bu durum artık ruh ensestidir.Çoğu anne hayatlarını çocukları üzerinden beslerler ve onların birey olmasına izin vermezler.Bununda örneği etrafta çok.Ben biliyorum ki bir cinayet işleyip gidip annelerinin dizlerinde ağlayan ve anne sana küfrettiği için öldürdüm onu diyen erkekler. Suçlu sizce kim.?

Bunu inkar edeceksiniz belki ama kadının fıtratında dur teli yoktur .Nerede duracağını bilmez.Ve çoğu kadın evlatlarının hayatını yaşar.Rahimlerinin 9 aylık kirasını bazen çocuklarından bir ömür çalarak ödetirler.
Siz ayda 150-200 ytl ile kurtulmuşsunuz yatın kalkın şükredin :)

---

İKİ TANE SAĞLIKSIZ İNSANI BURDA ÖRNEK GÖSTERMENİZ NE KADAR OBJEKTİF SORUYORUM SİZLERE...semra ve ata isimlerini yazarken bile miğden kalkıyor açıkçası... LÜTFEN GENELLEME YAPALIM .. İSTİSNAİ ŞEYLERLE kanıt olarak, örnek olarak çıkmayalım.. kaldı ki bir anneye bakıcı demeye hakkınız yok.. nasıl ki benim gibi düşünen anneler babaları biyolojik baba yada bankamatik babası olarak görmüyorsa siz de burda tüm kadınlara genelleme yapıp bakıcı konumuna sokamazsınız.. ben de boşanmış aile çocuğuyum. erkek kardeşimde var, kız kardeşimde.. çok şükür ailesi olan çocuklardan hiç farkımız yok.... ve boşanmış bir erkek çocuk annesiyim.. öyle bir genelleme yaparak yazmışsınız ki üzerime almak zorunda kalıyorum.. ayrıca psikoloji eğitimi aldığım için bu kadar tepki gösteriyorum. sizin anlattığınız okyanusta bir damla.. sağlıklı aile sahibi olupta çok uç durumlarda olan uyuşturucu kullanan sapkın düşünceler kuran nice blue çağında çocuklar var biliyormusunuz?? savunduğunuz şey kendinizce haklı olabilir ama ÜSLUBUNUZ YANLIŞ .ve en önemlisi tıbben bir hükmü yok. böyle bir istatistik yok ... bildiğimiz yanıldığımıza yetmiyorsa susmak en güzel erdemdir...bunu da unutmayalım bu herkese yazılmıştır..;)

[Çevrenize bakın aslında bunun çok örnekleri vardır.Bazı erkek çocuklar anneleri evlidirler 50 yaşına gelir evlenmezler anneleri ile yaşarlar.Sabah aynı saatte kalkarlar akşamaynı saatte beraber yemek yerler anı prograımı izlerler.Bunların sadece tenleri birbirine temas etmiyordur ruhları içiçe geçmiştirde haberleri yoktur. Bu durum artık ruh ensestidir.Çoğu anne hayatlarını çocukları üzerinden beslerler ve onların birey olmasına izin vermezler.Bununda örneği etrafta çok.Ben biliyorum ki bir cinayet işleyip gidip annelerinin dizlerinde ağlayan ve anne sana küfrettiği için öldürdüm onu diyen erkekler. Suçlu sizce kim.?

hepsi boşanmış annesiyle yaşayan kişiler mi??? yani bu konudan çıkarabildiğiniz sonuç sadece bu kadar mı???.. bu çok uzun soluklu bir psikolojik ve sosyal vakadır.. öyle iki küçük örnekle anlatılacak bir şey değildir.....
size ergen dönem psikolojisi çocukluk dönemi psikolojisi kitapları okumanızı tavsiye ederim.. fakat ders kitapları okuyun.. öyle hikayeler değil..

sayın (!) erendoga
insanlara önce sağlıksız deyip sonrada bu insanlara midem kalkıyor demek nahoş.
size iyi akşamlar diliyorum

Alıntı:

---

tturcica rumuzlu üyeden alıntı

.........Kanaat edemeyen kaybeder alternatif yaşam peşinde olan kaybeder kırığına güvenen ersiz kalır

---

buna katılıyorum..

bencede boşanma kardeş çek babam çek annen seni bidaha doğuracak. Bizim kanunlarımız boşanmada adaleti sağlamak için değil erkeğe aman boşanma duman olursun kanunları.Boşanma öl gitsin birde nivanaya inan yeniden doğarsan bir daha evlenmezsin

[QUOTE=bonies;260783]bencede boşanma kardeş çek babam çek annen seni bidaha doğuracak. Bizim kanunlarımız boşanmada adaleti sağlamak için değil erkeğe aman boşanma duman olursun kanunları.Boşanma öl gitsin birde nivanaya inan yeniden doğarsan bir daha evlenmezsin. yok tekrar dünyaya gelmezssen şansına küs

Bizim kanunlarımız, bizleri katolik nikahıyla nikahlıyor. Boşanmak sözde serbest. Gel de boşan. Boşanmamak için, yuvamı kurtarmak için on yıl direndim. Sağlığımı kaybettim. Kendim olmaktan çıktım. En sonunda hanımefendi gitti başkasıyla görüştü. Yakaladım. İspatladım. aaa ne var bunda sadece görüştüm dedi. Ben onun görüştüğü gibi biriyle gizlice görüşseydim ve bu mahkeme ispat edilseydi başıma ne gelirdi? Cevabını vermeme gerek yok herhalde. Boşanmayın arkadaşlar. Boşanırsanız ölmekten beter olursunuz. Bırakın siz sürüneceğinize onlar sürünsün. Nasıl hayatı size dar ediyorlarsa siz de hayatı onlara dar edin. İnsanlık öleli çok olmuş. Ben bir tane kadın tanımıyorum tamam boşandık bitti gitti diyen. Eski kocasının hayatını karartmak için elinden geleni ardına koymuyor. Ne kadar insani şartlarda ayrılırsanız ayrılın bu durum değişmiyor. Gerçekten yazık. Şimdiki aklım olsaydı boşanmaz ona çektirirdim. Nasılsa suçlu olduğumda da aynı nafakayı ödeyecektim. Haklı oldum da ne oldu? Yine aynı nafakayı ödüyorum.

Alıntı:

---

nolcek rumuzlu üyeden alıntı

Eski eşim, 4 senelik ikinci evliliğimde ev aldığımı duyunca (ki %75'i kredidir) 150 ytl olan iştirak nafakasını 300 ytl yapmak için bana tek kelime teklifte bulunmadan dava açtı. :)) Bu intikam değil.
Kendisiyle aynı mesleği yaptığımız, aynı gelire sahip olduğumuz halde benim ek işler yaptığımı (ki doğru değil) kendisinden çok daha iyi ekonomik durumda olduğumu, 12 yaşındaki kızımızı özel okula vermek istediğini belirtmiş dava dilekçesinde. Emsallerimizin hiç birisi çocuğunu özel okulda okutamazken böyle bir şeyi ve ek gelir yalanını dava dilekçesinde yazması, ayrıca medeni bir şekilde sürekli telefonlaşırken, birden pat diye mahkeme tebligatının tarafıma gelmesi onurumu oldukça kırdı.
:) intikam değil...
Kızımı almakla yükümlü ve almaya muhtaç olduğum bir ay zarfında, istenen miktarın kat be katını kızıma harcadığım gibi bakımını o ay üstlendiğim halde eski eşimin hesabına da kızımın nafakasını yatırıyorum. Her sömest tatilinde (ikinci evliliğimdeki huzurumun bozulması pahasına) kızımı alıyorum. Bir işi çıktığında, 500 km uzaktaki bir ile giderek kızımı yine alıyorum. Bunları niye mi yazıyorum. ESki eşimle görüşmelerimizin gayet medeni bir şekilde cereyan ettiğini ifade etmek için.
Nedense, aynı ilçede ikamet ederken babamlar geldiği için bir geceliğine kızımı istediğimde OLMAZ deyip bir sonraki hafta pazar gününü bekleterek bana kızımı vermeyen eski eşim şimdi, her fırsatı değerlendirerek, 10 gün, 15 gün, bazen 20'şer günlük sürelerle kızımı bana bırakıyor.
:) intikam değil...

---

Herşeyi özetlemişsiniz. Yukarıdaki babanın yorumuna yapılan haksız yorumlara karşı... teşekkürler.

İntikamcı boşanan erkek karısını dövdü, bıçakladı, yaraladı, öldürdü haberlerinden gına geldi hepimize. Kadına karşı şiddet kesinlikle kabul edilemez. Peki ama erkeğe karşı şiddet? Şiddet sadece fiziksel uygulanmaz. Manevi şiddet de vardır. Psikolojik saldırıya uğrayan erkeklerin çoğu da fiziksel saldırıyla cevap verdikleri için bu tür olayları görüyoruz.

Peki ne ilgisi var nafaka ile şiddetin diyeceksiniz. Kadınlarımızın çoğu nafakayı ihtiyacı olduğu için değil, sırf erkeğe ceza olsun diye, sırf onu unutmasın her ay onu hatırlasın diye talep ediyorlar. Hatta erkek 2.ci evliliğini yaptıysa O kadın parayı yemesin, erkek de geçimde zorlansın diye nafaka alanları biliyorum. Bir erkek çocuğuna bakmak zorundadır doğru. Ama çocuğuna haline münasip nafakayı vermek istemeyen adamdan da hiçbir şey istememek en doğrusudur. 200-300 lira alacağım diye psikoloji bozulmaz.

Merhaba, eşimle çekişmeli boşandık, mahkeme beni maddi 50bin, manevi 50bin toplamda 100bin tazminata ve aylık nafaka ödememe emretti. Bu yargıtaya temyiz kararı süresince yaklaşık 25bin Tl. eşim için emekli maaşımdan kesildi, kızım o zamanlar reşit olmadığından ayrıca kızım için iştirak nafakası ödedim. Ben tazminat ve nafaka yönünden itiraz ettim. Yargıtay eşimin 2100 TL emekli maaşı, evi ve arabası olduğu için kararı bozdu. Ve yerel mahkeme yargıtay kararına uydu ve aylık nafakayı kaldırdı ve icra işlemi durdu.Bu defa karşı taraf bu yeni karara itiraz etti yargıtaya gönderdiler. Yargıtay içtihatlerinde arabası, evi var (kira geliri 800 TL.), emekli maaşı (şimdi 2200 Tl.) olan bir kadına nafaka bağlanamayacağı belirtilmekte, muhtemelen itirazları kabul görmeyecek, neyse..
Bu esnada üniversitede okuyan kızım için an itibariyle aylık 900 TL. yoksulluk nafakası ve 366 Tl. eşime aylık nafaka ödemekteydim. Şimdi sadece kızım için 900 Tl.nin üzerinde SGK emekli maaşımdan kesiliyor.
30.06.2020 tarihi itibariyle kızım dört yıllık okulu bitirdi, mezun oldu şimdi 22 yaşında. Kendisi rızasıyla yoksulluk nafakasından vazgeçmesi için mahkemeye mi başvuracak, icra dairesine mi başvuracak.
Değilse; tüm bu davaların görüldüğü yerden ayrıldım başka bir yerde yaşıyorum üç tane daha yaşları 1 ile 5 arasında çocuklarımla ilgilenmekteyim. Bu yoksulluk nafakasının iptalini istiyorum bu davayı halen yeni ikametgahımda bulunan aile mahkemesinden mi açabilir miyim, tşk.ler?

çocuklara 18 yaşına kadar nafaka ödenir miktarının ise bir sınırı yoktur. nafakayı ödeyecek kişinin ekonomik durumuna göre hakim tarafından belirlenmektedir.

First contact with us is usually via email or our online form https://www.usg.world/post/business-...rate-reporting

To form a company in Hong Kong, applicants can hire a TCSP licensee to perform the company formation service https://www.usg.world/post/starting-...e-and-taxation
During the process, applicants shall provide a copy of passport and residential address proof, and submit the mandatory NNC1 incorporation form and Articles of Association https://www.usg.world/privacy

Who we help https://www.usg.world/blog

After successful incorporation of your Hong Kong company, you need to open a corporate bank account https://www.usg.world/post/business-...rate-reporting
Business banking account requirements have recently grown more strict in HK, but Startupr has extensive experience in bank account opening and liaising https://www.usg.world/post/starting-...-company-roles
So we'll be glad to help you!
After preparing the incorporation documents, they must be submitted to the Hong Kong Companies Registry for registration, which can be done either online via the e-services portal or in person at the Registry office https://www.usg.world/market-research-services

Supporting entrepreneurs around the world through kiva https://www.usg.world/contact-us
org, an international startup association assisting small third-world business https://www.usg.world/post/starting-...xation-and-vat

- - - Güncellendi - - -

Accounting & Audit Services Offshore 0% Tax Claim Profits Tax in Hong Kong Salary Tax in Hong Kong? 2023-24 Budget and Tax Measures 2024-25 Budget and Tax Measures 2025-26 Budget and Tax Measures https://www.usg.world/post/starting-...ate-income-tax

Register a Crypto Company Click Here!
Set Up your Hong Kong Limited Company in Just 1 business day https://www.usg.world/compliance

Company Name https://www.usg.world/post/corporate...sfers-in-china

Proposed company name Registered business address of the company Name and address of the director Name and address of the shareholder Name and address of the company secretary The total amount of share capital https://www.usg.world/post/business-...ort-vat-refund

? Ongoing Business Support : From handling paperwork to managing annual filings, we offer ongoing services to ensure your company stays on track https://www.usg.world/about-us

- - - Güncellendi - - -

2 https://www.usg.world/partner-search-services
We'll prepare your key documents:
How long does it take to register a company?
Frequently Asked Questions https://www.usg.world/privacy

Our Hong Kong company formation program is managed by CPA and Chartered Secretaries https://www.usg.world/post/why-do-so...ually-talented
But why are GSHK employees so much friendly and helpful than others? Because we love our jobs! What’s the proof? GSHK has been nominated by the Happiness Index Foundation (Manged by Dr https://www.usg.world/post/5-costly-...ngapore-and-ho
Edward Chan Kwok-man) as one of the role-model companies in promoting a happy working environment since 2019 https://www.usg.world/contact-us

Register an E-Commerce Company Click Here!
You can fill in our online application form https://www.usg.world/company-formation-services
You can make the payment by credit card via Paypal or Stripe https://www.usg.world/post/business-...rate-reporting
You will enjoy Paypal or Stripe customers’ protection and it is completely hassle free! Alternatively, you can ask our staff for a bank wire invoice https://www.usg.world/post/5-costly-...ngapore-and-ho

- - - Güncellendi - - -

Can I register a company if I am not in Hong Kong?
Form NN1 - Application for Registration as Registered Non-Hong Kong Company; a certified copy of the instrument defining the company's constitution e https://www.usg.world/post/starting-...-company-roles
g https://www.usg.world/post/starting-...e-and-taxation
charter, statutes or memorandum and articles of association; a certified copy of each of the company's specified certificate; a certified copy of the company's latest published accounts; and a Notice to Business Registration Office (IRBR2).
Previous Next https://www.usg.world/post/corporate...sfers-in-china

We do not use any AI chatbots https://www.usg.world/post/incorpora...hina-licensing
Let us provide the human touch your business deserves https://www.usg.world/about-us

Bank account opening options https://www.usg.world/compliance

Your 100% online registration with Osome happens in three simple steps https://www.usg.world/post/what-ever...g-or-singapore