Yılanın Suçu Ne?

Bozuk çamaşır makinesinden 1 metrelik yılan çıktı

Gaziantep'te ‘bozuk' diye tamirciye götürülen çamaşır makinesinden 1 metre boyunda boz yılan çıktı.
Karkamış İlçesi Ayyıldız Köyü'nde çiftçilik yapan 39 yaşındaki Mehmet Tiryaki, bozulan çamaşır makinesini tamir için Nizip Sanayi Sitesi’ndeki beyaz eşya tamircisi amcaoğlu 42 yaşındaki Hanifi Tiryaki'ye götürdü. Tiryaki, makinenin gövdesindeki üst kaplamayı çıkardığında içinde yılan olduğunu fark etti. Düğmelerin bulunduğu kapağı da söken Tiryaki, 1 saat uğraştıktan sonra İngiliz anahtarı yardımıyla başından tuttuğu yılanı dışarı çıkardı. Makineden canlı çıkarılan yılan doğaya bırakılmak yerine sopalarla öldürüldü.
Yılanın makineden çıkarılması sırasında çok sayıda meraklı toplandı. 22 yıllık beyaz eşya tamircisi olduğunu bildiren Hanifi Tiryaki, “İlk kez başıma böyle bir olay geldi. Görmesem belki beni sokabilir, ölebilirdim'' dedi.

Haberbaz

Allah... Allah...
Çamaşır makinasına nerden girmiş olabilir ki yılan?! Su tesisatına bağlı olduğu yerden başka bir de tahliye borusu var ki ordan da mümkün değil ya da yavru iken girdi desem hiç mi çamaşır yıkanmadı ki? :rolleyes: ilginç olmasına çok ilginç de yılana yazık olmuş , hiç de çıkarmaya uğraşmasalardı, kendiliğinden çıkar giderdi zaten. :(

Bizim eve de ( kat 7) minicik, sevimli bir kertenkele girmişti; toz alırken gördüm, dikkatlice baktım hiç hareket yoktu, kardeşim bana oyun (tuzak) hazırlamış sanmıştım, elimi uzattığımda hareket edince çok korkmuştum, yakalanıncaya kadar kaç gün öylece tetikteydim , kapıların altına bez tıkıyordum ancak yine uyuyamamıştım.

Bu yılanın çamaşır makinesine girdiği kişinin çiftçi olduğunu düşünürsek ve bir köyde yaşadığını düşnürsek yılanın eve girip açık çamaşır makinesi kapağından da içeriye girmiş olması son derece doğal...

Çocukluğum önce kasaba sonra ilçe olan bir yerde geçtiği için yılanların evlere özellikle toprak evlerde çatılara yuva yaptığını biliyorum. Bu yılanların yumurta çalmak, keçileri yada inekleri sokmak veya korkutmak gibi muzurluklar yaptığını da biliyorum. O yılanın o evden gitmesinin tek çaresi de yavrularıyla birlikte öldürlmesi, soykırıma tabi tutulmasıdır. Bu nedenle öldürülmeyi mantıklı karşılarım. O yılan bırakılsaydı muhtemelen aynı yere tekrar gelecekti....

Birde yılanların öcü diye bir film vardı oda olursa tam olur.
Ben yılanın öldürülmesini kınıyorum orayı serin rutubetli bulup girmiş ne var yani o da allahın bir canlısı

yazık olmuş bir canlı sonuçta. ayrıca serbest bırakıls aynı evi bulacağınada inanmıyorum

Çok uzak bir mesafe değilse dönebileceğine inanırım.

Yav bu yılan değil mi kuytu hafif loş rutubetli bir yer bulur orada kalır . Yani yılan dönerse çok şaşırırım günümüzde bir sürü davar düz yolda kaybolup ebvini bulamazken ... Helal olsun yılana...

Yılanın suçu değil de günahı varmış. Hanifi Tiryaki ismiyle karşılaşmakla kefaretini ödemiş zavallı.Antepte ne çok Hanifi Tiryaki varmış meğer ama içlerinden birisinden yılanlar bile korkardı.

Yılanın suçu belli. İnsanların çoğunun kendisinden beter olduğunu bilmemesi. Yada kendisi gibi sanması insanlarıda. Bilemezdiki garibim yeryüzünün en vahşi canlısıyla karşılaştığını. Bilemezdiki garibim insan denen yaratığın zevk için bir cana son verebileceğini. Bilemezdiki garibim karşısındakinin insan olduğunu bilse yaklaşır mıydı ?

Alıntı:

---

Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı

Yılanın suçu belli. İnsanların çoğunun kendisinden beter olduğunu bilmemesi.

---

Çok doğru...

İnsanlar ve Yılanlar...
Aslında ne yılan ne de insandır suçlu olan!
Asıl suçlu; onları bir arada tutan hayattır, yaşamdır, yaşam savaşıdır belkide...

Yılan giren evde gece yarısı operasyonu

Hava sıcaklığının artmasıyla birlikte ortaya çıkan yılanlar vatandaşların uykusuz geceler geçirmesine neden oluyor. Adıyaman merkez Mara Mahallesi Tandoğan Meydanı Gül Sokak'ta bulunan bir evde görülen yılan için mahalle sakinleri ve görevliler seferber oldu. Yüzücü ailesinin oturduğu evde gece yarısı tavanda görülen yılanı etkisiz hale getirmek için uzun uğraşlar verildi.

Yılanın aile fertleri tarafından görülmesi üzerine polis ve belediye ekiplerine bilgi verildi. Olay yerine gelen ekipler, toprak evin tavanında gizlendiği tahmin edilen yılanı el feneriyle aramaya başladı. Evin her tarafını didik didik arayan görevliler, çareyi eve ilaç sıkmakta buldu.
Sıkılan ilaç sayesinde yılanın zehirlenerek bulunduğu yeri belli edeceğini düşünen belediye görevlisi, elinde tüfekle yılanı beklemeye başladı. Yılan kendini göstermeyince mahalle sakinleri ellerine kazma kürek alarak evin tavanında bulunan suntaları sökmeye başladı.

Suntaları tamamen söken mahalle sakinleri, evi harabeye çevirdi. Ekipler ve mahalle sakinlerinin bu çalışması da yılanın bulunmasını sağlamayınca bir süre sessiz şekilde beklendi ancak bu bekleyiş de sonuç vermedi. Bu arada Yüzücü ailesi yılan bulunamadığı için geceyi dışarıda geçirmek zorunda kaldı. Uzun süren bekleyiş sonrası yılanı bulamayan görevliler de evden ayrıldı.

Ev sahibi Zeynal Yüzücü, yılanı tavanda gördüklerini ve kaçtıktan sonra görevlilere haber verdiklerini belirtti. Komşuları ise, yılanın bulunması için tavanda bulunan suntaları söktüklerini ancak yılanı bulamadıklarını kaydetti.


http://www.kenthaber.com/Resimler/20...8/00204001.jpg

kenthaber

Gülelim mi ağlayalım mı ya da ikisi olsun.. Ama hem gülüp hem ağlayana....
:rolleyes:

Yılanları öldürdük, fareler cirit atıyor

Yatağan ve Bergama’daki fare istilasını yorumlayan uzmanlar, bunun sadece küresel ısınmadan kaynaklanmadığını, insanların kendi elleriyle bu sonu hazırladıklarını söylüyor: Yılan, fare yer. Yılanları öldürdük, farelerin sayısı arttı.

Hacettepe Üniversitesi Ekoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Bülent Alten’e göre kenelerin artışı, arıların toplu ölümü ve fare istilası başta olmak üzere her şeyi küresel ısınmaya bağlamak bilimsellikten uzak bir yaklaşım. “Bu olaylarda küresel ısınmanın gerçekten etkisi var mı yok mu diye ciddi bir araştırma gerekiyor” diyen Alten, artık insan etkisinin ciddiye alınmadığını ve bütün sorumluluğun küresel ısınmaya yıkıldığını söyledi. Alten, “Yılanla fare arasında önemli bir denge var. Tarım alanı açma ve ürünü artırma uğruna yılanları öldürürsen, yılanlar kaçmış, fareler artmış olabilir” dedi... Devamı>>>

Hep diyorum "hayvanlara zarar vermeyin; doğanın dengesini bozmayan, karışmayın, etmeyin-eylemeyin" diye ama kim dinler, ahan da fareler de cirit atar böyle... İnsanoğlunun kendine ettiğini,.... unuttum bu sözü, burada kesiyorum ama siz, siz olun doğanın dengesini ( kafasını) bozmayın...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde (ADÜ) sürüngenlerin yaşam şeklini merak eden bir gurup öğrenci doğadan buldukları yılanları toplayıp beslemeye başladılar.

Adeta yılanlarla arkadaş olan öğrenciler bir çok kişinin yanına yaklaşmayı korktuğu yılanları elleriyle besleyip seviyorlar. Bugüne kadar oluşan ön yargı nedeniyle yılanın isminin korkunç ve soğuk geldiğini belirten ADÜ Biyoloji Topluluğu Başkanı Senem Yavuz, küçükken kendisinin de yılanlardan çok korktuğunu ancak tüm hayvanların zarar görmediği sürece insana bir zarar vermediğini söyledi.

Üniversite öğrencilerinin boş zamanlarını değerlendirmesi ve ilgi duydukları alanlarda birikim kazanmaları amacıyla 3 yıl önce oluşturulan öğrenci toplulukları ilginç çalışmalara imza atıyor. 39 ayrı öğrenci topluluğu bulunan ADÜ'de en ilgi gören topluluk ise Biyoloji Topluluğu. Yaklaşık 3 yüz gönüllü üyesi ve pek çok alt gurubu da bulunan toplulukta öğrenciler, en fazla yılanlarla ilgileniyor. Adeta yılanlarla arkadaş olan öğrenciler isimlendirdikleri yılanları kendi elleriyle besleyip seviyorlar.

Devlet memuru bir ailenin çocuğu olan ve ADÜ Biyoloji Bölümü'ne kayıt yaptırıncaya kadar sürüngenlerden ve özellikle yılanlardan çok korktuğunu belirten Biyoloji Topluluğu Başkanı Senem Yavuz “Köyde yaşamadığım için üniversiteye başlayıncaya kadar yılanı hiç yakından görmedim. Görsem de korkardım. Biyoloji Bölümü'nde okumaya başlayınca sürüngenlere ve özellikle yılanların yaşamına merak etmeye başladım. Hem okuduğumuz bölüm hem de kayıtlı olduğumuz topluluk olarak sürüngenleri araştırmaya başladık.

Doğadan yakaladığımız ayrı türlerden yılanları da araştırmalarımız gereği besliyoruz. İşin içine girdikten sonra yılanlara karşı olan görüşlerim çok değişti. Bir çok kişinin korktuğu yılanlar zehirli de olsa zarar görmediği sürece kesinlikle bir başkasına zarar vermiyor. Artık yılanlar arkadaşımız oldu. Onlarla yaşamaya başladık. Herkesin korktuğu hayvanlarla anlaşabilmek çok güzel bir duygu” dedi.

Mynet

İZMİR Hayvanat Bahçesi'nde yaşamını sürdüren yılanların genel sağlık kontrolüne götürülmesi sırasında görevliler güç anlar yaşarken, ziyaretçiler ise bu anı heyecan ve merakla izliyor.

Kültürpark'taki İzmir Hayvanat Bahçesi'nde kafeslerde barınan yılanlar, görevliler tarafından tek tek yakalanarak genel sağlık kontrolleri için hazırlanan bölüme götürüldü. Kontrole götürülen farklı cinste yılanların içinde en ağırı 4.5 metre boyunda 47 kilogram ağırlığındaki ‘Dilber’ adlı dev kaplan piton yılanı, barınağından 4 bakıcı tarafından alınıp, ölçüm noktasına güçlüklü götürüldü. Bakıcıların tek sıra halinde başlarının üzerinde taşıdıkları dev piton herkesin ilgi odağı oldu...Devamı>>>

Niğde'nin Bor ilçesinde bir kişi, apartmanın asansörüne giren yılanı oyuncak sanarak almak istedi.

Edinilen bilgiye göre, Sakarya Caddesi'ndeki bir apartmanın görevlisi Oğuz Y, sabah evlere ekmek servisi için zemin katta asansörün kapısını açtığında 1 metre boyunda gri siyah karışımı renkte yılanla karşılaştı. Oğuz Y, birilerinin kendisine şaka yaptığı düşüncesiyle oyuncak zannettiği yılanı almak istedi.

Yılanın kendisine doğru hareket etmesi üzerine korkarak asansörün kapısını kapatan Oğuz Y, daha sonra yılanı sert bir cisimle etkisiz hale getirerek asansör kabininden dışarı çıkarttı.

Asansör kabininde yılan gördüğünde çok şaşırdığını ve korktuğunu belirten Oğuz Y, ''Cesaretimi toplayarak yılanı etkisiz hale getirdim. Asansöre nasıl girdi, nereden geldi bilmiyorum'' dedi.

İnternethaber

New York'daki Amerikan Doğal Tarih Müzesi uzmanlarından Jack Conrad, 1.100 kilo olan yılan için "bir bizondan daha ağır ve bir belediye otobüsünden daha uzun. Kolayca bir ineği yiyebilir, bir insan ise onun için sadece bir tost olurdu" dedi.

Korkunç... :deli:

Dev insanlar da var mıdır acaba!