Printable View
değerli meslektaşlarım ;
Size kısa bir sorum olacak;
Borçlu hapis cezasına çarptırılmasını önlemek için alacaklının talebi olmadan mallarının Haczini İsteyebilir mi?Bununla ilgili bir yargıtay kararı ve açıklayıcı bilgi sunarsanız sevinirim ?
saygılar...
avufuk
hapis cezası nedeni neki..
alacak verecek işlerinde mal beyanı dışında hapis cezası olduğunu bilmiyorum...mal beyanını usulune uygun verdi iseniz hapis olmaz elbet..
malı haciz isteyeceğinize kendiniz satıp ödemeyi düşününün..çünkü haciz işlemi ile hem mallar bayağı değer kaybediyor hemde değişik masraflar çıkıyor...bu arada halihazırda haczedilmiş malların satışını borçluda isteyebilir elbet..
Kıymetli Meslektaşım?
Borçlu mal beyanında bulunmamış hapis yatmamamak için malını haczettirmek istiyor .Borçlunun kendisi alacaklının talebi olmadan menkul malının haczini isteyebilir mi?Bununla ilgili yargıtay kararı var mı ?
Umarım anlatabilmişimdir.
saygılarımla
avufuk
Sayın avufuk
mal beyanında bulunmadı ise yani zamanında ve usulüne göre disiplin hapsi mutlaka yatacak..paraya çevrilmesi vb yok bunun..tek af şartı dosya borcunu tamamen kapatırsan veya alacaklı ile anlaşırsan..
öteki türlü borçlu gelin benim malımı haczedin diyemez...
Sayın avufuk siz herhalde Icra ve Iflas kanunun şu maddelerinden bahsediyorsunuz;
HAPİS İLE TAZYİK:
Madde 76 - (Değişik madde: 24/05/1962 - 51/ 1 md.) *
Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.
SONRADAN KAZANILAN VEYA ZİYADELEŞEN MALLARIN BEYANI:
Madde 77 - İcra dairesine vaki olan beyanda malı olmadığını bildirmiş veya borcuna yetecek mal göstermemiş yahut beyandan imtina etmiş olan borçlu sonradan kazandığı malları ve kazancında ve gelirinde vukua gelen tezayütleri yedi gün içinde mezkur daireye taahhütlü mektupla veya şifahi olarak bildirmeğe mecburdur.
----
Bildiğim kadar borçlunun haciz isteme hakkı değil satış isteme hakkı var. Ayrıca mal beyanında sonradan bulunmak veya malların haciz edilmesi (borçlu isteyebilse ya da alacaklı da haciz istese esasen farketmez) mal beyanında bulunmama suçunu ortadan kaldırmaz.
HACİZ VEYA İFLAS İSTEMEK YETKİSİ
MADDE 37 - İcra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödemeyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflâsa tâbi eşhastan olupta alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince iflâsına karar verilir.
HAPİS İLE TAZYİK
MADDE 76 - (Değişik: 51 - 24.5.1962 / m.1) Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hâkimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.
Sayın ilgili,Sayın Yönetici ve Sayın Forum Üyesi;
Yukarıda belirtilmiş olan ;İ.İ.K.’nun 76 maddesi içeriğinden de anlaşılacağı özere ; “Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar”hapisle tazyik olunur demektedir..
Kanaatimce bu maddeden de çıkan sonuca göre ;Borçlu hangi aşamada olursa olsun şayet borcu karşılayacak mal beyanında bulunmuş ise disiplin hapsine karar verilmez diye düşünüyorum…
Mal beyanında bulunma zorunluluğunun amacı ;Alacaklıya alacağını tahsil imkanının sağlanmasıdır…
Borçlu mal beyanını sunduktan sonra alacaklıya düşen ;Borçlunun bildirmiş olduğu mallarını haciz ve satış suretiyle alacağını tahsil etmektir..Borçlunun haciz isteme yetkisi yoktur...Bu yetki alacaklınındır..Alacaklı isterse bu hakkını kullanır istemezse kullanmaz...Sonuçlarına kendisi katlanır...Eğer öyle olmasaydı zaten kanun da mal beyanında bulunma zorunluluğu da olmazdı...Onun yerine sadece borçluya borcunu ancak nakitle ödeme seçeneği getirilirdi...
Şayet borçlu hiç mal beyanında bulunmazsa bile ;Alacaklının, borçlunun malı olduğunu bildiği,bilmesi gerektiği yönündeki varsayımların şüpheye yer vermeyecek derecede açık olduğu zamanlarda bile alacaklının böyle bir şikayet hakkının olmadığını düşünmekteyim…
BORCA YETER MALINI İCRA DAİRESİNE BİLDİRDİKTEN SONRA ALACAKLIYA DÜŞEN TEK ŞEY HACİZ TALEP ETMEKTİR…BU HAKKINI KULLANMAYAN ALACAKLI ALACAĞINI TAHSİL ETME İŞLEMİNDE İYİ NİYETLİ DEĞİL DEMEKTİR..
İCRA TAKİBİNİN AMACI BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL,ALACAĞINI TAHSİL ETMEKTİR..ALACAĞINI HACİZLE TAHSİL İMKANI OLAN KİŞİ BU HAKKINI KULLANMIYORSA ;BAŞLATTIĞI İŞLEMDE YA HUKUKİ MENFAATİ YOK YA DA KÖTÜ NİYETLİDİR..
UNUTULMAMALIDIR Kİ ;HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASINI KANUN HİÇ BİR ZAMAN VE HİÇ BİR ŞEKİLDE HİMAYE ETMEZ…
HAKLI OLANLAR ;YETER Kİ HAKKINI GEREKTİĞİ ZAMAN VE GEREKTİĞİ ŞEKİLDE BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI ORGANLARINDA DİLE GETİRSİNLER….
Saygılarımla….
Burada sorun hapsen tazyik değil mal beyanında bulunmama.
"Alacaklının alacağını karşılayacak miktarda malın haczedilmesi veya borcun ödenmesi hâlinde, bu ceza düşer."
İİK 337 maddesindeki son değişiklikten sonra aldığı şekil bu. Önceden yalnızca ödeme ve şikayetten vazgeçme durumunda düşen ceaz, yeterli malın haczedilmesi ile de düşmektedir.
Savunma hakkının kısıtlanamayacağı gibi genel bir hukuk ilkesi karşısında, borçlunun, borca yeter miktarının haczedilmesi talebi karşısında, cezasının düşeceği kesin.
Ancak İcra İflas Kanunda borçlunun satış isteyebileceği hükme bağlanmış ancak hacizissteyebileceğine ilişkin bir hüküm yok.
Bu nedenle İcra Mahkemesinde bu şekilde savunma yapmanın ve ve Mahkemelerin dedlil toplamaya zorunlu olması hükmü gereği haciz yapılmasını İcra dairesinden istemesi gerektiği kanısındayım.
Mehmet Bey...ve diğer ilgililer...
alacaklının amacı alacağını tahsil etmek ve bu nedenle haciz yapar yapmalı dediniz..aksi türlü kötü niyetten bahsettinizki hemfikirim sizle..
şimdi şöyle bir sonuç çıkarsam yanlışmı olur...
haciz yapıldı....ev eşyası kaldırıldı ve depoya teslim edildi...alacaklı avukatı normal şartlarda bu malı sattırmalı değilmi....sattırmıyorsa (aylarca ve hatta yıllarca) bu kötü niyet değilmidir..alacaklı hakkında şikayet doğmazmı...bunlardan başka İİK değeri süratla düşen malları icra müdürü sattırmalı der diye biliyorum....bunun yapılmamış olmasıda icra müdürünün görevini yerine getirmediği anlamına gelmezmi...
benim kaldırılan ev eşyama memurca biçilen değer 3000 ytl (!) idi.eşya kaldırıldı..depoya kondu...6 ay sonunda ben satış istedim ve sattırdım..masraf hariç alacaklının eline geçen para 200 ytl oldu...şimdi soru 1-avukat eşyalarımı ne amaçla kaldırdı....alacağını tahsil için denilebilirmi buna.....hemen satış istese belki daha çok para eline geçecekti ki ayrıca satışı ben istedim 6 aylık depoda kalmasından sonra..2-burda kötü niyet iddia edilmezmi...alacaklı avukatı alacağı için haklı olarak takip yaptı....haklı olarak malları kaldırdır..ama haksız olarak ev eşyalarını 6 ay boyunca gereksiz yere depoda tuttu...daha kaç 6 ay tutacaktı bunu bilemiyorum..bütün bunlar amacın alacağını almak olduğunumu gösteriyor yoksa daha önce dediğim gibi borçluya sosyal tacizimi oluşturyor..burda yasalar ne diyor...soruyu şöyle daha net sorayım...
alacaklı haklı olarak ev eşyasını kaldırdığında hemen satışını isteyip alacağının tahsil yoluna gitmelimi...gitmezse kötü niyet anlamına gelmezmi....
Menkullerde satış isteme süresi yanılmıyorsam 1 yıl....Alacaklı bu sürenin son gününde bile satış isteyebilir....Siz onun bu tercihini zorluyamıyorsunuz...Yasa ona bu hakkı tanımışsa yasaya saygı duymak zorundayız.....Alıntı:
klmakn rumuzlu üyeden alıntı
Sayın klmakn
borçlunun da satış isteme hakkı var
Alacaklı tarafından haczedilen malların satışı borçlu tarafından da istenebilir...Meslektaşımın belirttiği gibi.....
Sevgili avukat arkadaşlar...
evet borçlununda satış isteme hakkı var( bu arada bana alacaklı avukatı siz satış isteyemezsiniz demişti hemde icra dairesinde..ne ilginç değilmi..istenirse KM lerinize bunu diyenin ismini cisminide yazarım..)..evet menkul satış isteme süresi 1 yıl...bütün bunlara evet..saygılıyımda...
ama asıl konumuz alacağı tahsil değilmi sevgili avukat arkadaşlar...neden 1 yıl veya 6 ay bekleyecek..amaç ne bunda....aldın malı..sat süratla de depo parası verme...amacın alacağını almak değilmi yani....
saygılarımla
Kanun;Haczedilen malların satışı için taraflara 1 yıl süre tanımış..Malın hazcedildiği tarihten itibaren alacaklı veya borçluya kanun aynı hakkı ve süreyi tanımışsa ,bu süreyi sorgulamanın anlamı olabilir mi sizce?Biliyorsunuz kanunu bilmemek mazeret sayılmıyor.....Alıntı:
klmakn rumuzlu üyeden alıntı