Arınç :
"Sezer'in görev süresi 16 Mayısta doluyor.
Bu tarihten itibaren Cumhurbaşkanlığına ben vekalet edeceğim...."
Buyurun size yeni bir gerilim....
Printable View
Arınç :
"Sezer'in görev süresi 16 Mayısta doluyor.
Bu tarihten itibaren Cumhurbaşkanlığına ben vekalet edeceğim...."
Buyurun size yeni bir gerilim....
Anayasanın 102. maddesinin son fıkrası: "Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder."
Anayasanın 106. maddesi: "Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, görevine dönmesine kadar, ölüm, çekilme veya başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır."
Özellikle 106. maddedeki vekalete ilişkin hükmünü incelediğimizde Arınç'ın "..veya başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde..." tümcesine dayanarak bu sözleri sarfettiğini görüyoruz.
Sorun; Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu, Arınç'ın bizzat TBMM Başkanı olarak eylem ve tutumlarıyla eylemli iç tüzük ihlaline neden olması neticesinde iptal etmesi karşısında ortaya çıkan hali hazırdaki durumun, arkasına sığınmaya çalıştıkları "... veya başka bir sebep.." olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorunudur.
Arınç'ın Cumhurbaşkanlığına vekalet edeceğini varsayarsak karşımıza çıkacak tablo şudur:
1. Cumhurbaşkanı- B.Arınç genel seçim sonuçlanıp milletvekilleri mazbatalarını alana kadar vekaleten Cumhurbaşkanlığı görevini yürütecek.
2. Cumhurbaşkanı- Yeni mecliste vekiller mazbatalarını aldıktan sonra en yaşlı üye TBMM Başkanlığı görevini yürütecek dolayısıyla vekaleten Cumhurbaşkanı olacak.
3. Cumhurbaşkanı- Bunun da ardından yeni TBMM Başkanı seçilecek ve TBMM Başkanı vekaleten Cumhurbaşkanı olacak.
4. Cumhurbaşkanı- Meclis Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanını seçecek ve Cumhurbaşkanı görevi 3 tane vekil Cumhurbaşkanından sonra nihayet devralacak.
Olması gereken bu mudur?
102.madde açıkça görev süresinin dolması halinbde diye yazdığına göre, nasıl başka sebepten lafına sığınırlar anlamadım.
Cemil Çiçek bu konuda Arınçtan farklı düşünüyor..
Bu konuyla ilgili sorulan soruya çok net olarak,
" Bu konuda hiçbir tereddüde mahal yoktur. Yasa açıktır. Mevcut Cumhurbaşkanı gerevine devam eder.." cevabını verdi..
Cumhurbaşkanlığına eski Cumhurbaşkanı devam eder. Kanun son derece açıktır.
"...ölüm, çekilme veya başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde yenisi seçilinceye kadar ,Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder..." ( Kaan beyden aynen kopyaladım ) cümlesinin yorumunu ise Kaan bey gibi kabul etmek mümkün değildir. Cumhurbaşkanı seçiminin yapılamamış olması başka bir sebebe sokularak boşalma anlamına gelemez. Cumhurbaşkanının kafasına bir şey düşer. Hafızası kaybolur anımsamaz tedaviyede yanıt vermiyorsa başka sebep oluşmuş olur örneğin. Görev süresinin sona ermesi başka sebebe giremez. Hangi sebep derler insana ?
Ancak AK Partide ''seçilen'' bölümüne takılarak gene kanunları zorlama yapmaya çalışmaktadır.
Kısaca benim şahsi kanaatim Mevcut Cumhurbaşkanının göreve devam etmesi yönündedir. Zaten gereğinden fazlada gerilim mevcuttur Bu AK partinin mazlumu oynamak için izlediği bir yoldur.
"Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder"
Yasanın lafzı yanında ruhunun da dikkate alınması gerekir kanaatindeyim. 106. maddede önce geçici durumlar ve daha sonra olağanüstü durumlar dikkate alınmıştır. Ölüm , çekilme veya başka bir sebep (örneğin 105. madde son fıkra) Anayasa, Cumhurbaşkanının görevinin devam etmesinin hiçbir olanağı kalmayan bu tür durumları dikkate alarak Meclis Başkanı vekaleti ile devletin başsız kalmasını engellemeye çalışmıştır. Oysa ortada Cumhurbaşkanının göreve devam etmesini engelleyen zorunlu bir neden yoktur, bu nedenle 102. madde son fıkrasının uygulanması yasanın ruhuna daha uygundur. Şöyle düşünelim: Meclis yeni bir Cumhurbaşkanını seçti , bu arada eski Cumhurbaşkanı göreve devam ediyor ve yeni Cumhurbaşkanı görevi devralamadan çekildi veya Allah korusun vefat etti. Ne olacaktır, eski Cumhurbaşkanına "sen git artık" , bu göreve Meclis Başkanı mı vekalet edecek denecektir ?
Selamlar,
Bu konuda Sayın commodore1tr ve Sayın Gür ile aynı fikirdeyim. Öyle olunca da, sonucun tam tersi çıkmasından da korkmuyor değilim hani...:)
Ama ben bir başka şeyden söz edeceğim;
Sayın Meclis Başkanı'nı, "Anayasa 'cumhurbaşkanı 7 yıl için seçilir' diyor. Çok değerli Cumhurbaşkanımızın görev süresi 16 Mayıs 2007’de bitiyor. Keşke ikinci defa seçebilsek, ama bitiyor" derken izlediniz mi ekranlarda...
Ben gözlerime ve kulaklarıma inanamadım.
Bu kadarına da "pes" doğrusu...
Sayın Kasıman,
Ne demek istediğimi anlamış olmanızı umardım.
Selamlar.
Ar damarı çatlamış bir meclis başkanımızın bulunduğunuda öğrenmiş olduk. Aklı sıra hakaret etmek istedi. Allah korusun bunlardan bizi ya...
Yönetim tarafından silinmiştir.
Bana göre fütürsuzca dindar (siyasi amaçlar için dini istismar eden) bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz diye alenen TC.'nin kuruluş amaç ve anlayışına aykırı ve düşman hareket eden TBMM Başkanı Bülent Arınç dışında herkes vekalet edebilir.
Anayasa 2 koşul koymuş.Biri Sezer diyor, Sezer'in olamaması hallerinde TBMM Başkanı diyor.İsteyen istediği gibi anlıyor.
Bakmak, görebilmek değildr.Okuyabilmek te anlamak,algılayabilmek değil.Yasa değil Anayasa'da yazan hukuk devleti olabilmek. Bu değerlere sahip çıkabilmek.
Yargı üyeleri hukuk oluşturmaz. Hukuk açıktır ve anlaşılırdır. Bu ANAYASA'nın yazım yanlışlarından biri de budur. Gerçekte "başka bir nedenle" sözü yüce divanda yargılanması ve suçlu bulunması gibi halleri kapsarken ( en azından niyet böyle) yazılı metin Sayın Kaan Varlıakman'ı kesinlikle haklı çıkarmaktadır.
Biz yazılı metine bakmalıyız ve yazılı metin son derece açıktır ki ( yanlış yazılmış olsa bile bunu düzeltme mercii yasama organıdır) çok sevdiğim ve son derece başarılı bulduğum Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi dolduğunda onun yerine tasvip etmediğim Bülent Arınç geçmelidir. Aksi halde bu kanunu işimize geldiği gibi yorumlamak ve çekmek olacak ve hukuk devleti ilkesine zarar verecektir.
102. maddenin gerekçesini aynen yazıyorum. Bu konuda hala yoruma ihtiyaç var mı takdirinize bırakıyorum.
ANAYASA 102. MADDE GEREKÇESİ:
Cumhurbaşkanının seçimine ilişkin olan ve Danışma Meclisi’nin kabul edilen metninde 110 ve 116’ncı maddelerinde yer alan hükümler 102’nci madde olarak tek bir maddede birleştirilmiş ve açık bir şekilde yazılmıştır. Bu konuya ilişkin olarak Danışma Meclisi’nce kabul edilen 110’ncu maddedeki oylamaların beşer gün arayla yapılacağı şeklindeki hükmün uygulamada Anayasa’da belli edilen süre içinde seçimin yapılmasına engel olabileceği kanısına varılmıştır. Örneğin herhangi bir nedenle beş gün arayla değil de altı gün arayla yapılması zorunluluğuyla karşılaşıldığı takdirde belli edilen süre içinde dört tur oylama yapılmasına imkan kalmayabilecektir. Bu itibarla, ‘beşer gün arayla’ sözcükleri yerine ‘enaz üçer gün arayla’ sözcükleri getirilmek suretiyle uygulamaya elastikiyet getirilmiştir. Ayrıca maddede belirtilen süre içinde Cumhurbaşkanı seçilemediği taktirde TBMM seçimleri yenileyeceğinden, ‘yeni Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar görev süresi dolmuş bulunan Cumhurbaşkanın görevinin devam edeceği’ hükmü maddeye eklenmiştir.
bence meclis başkanının bu ülkede tek bir derdi var cumhurbaşkanı olmak. bunun için ülkeyi germekten hiç kaçınmıyor. ama amacına ulaşamadığı için de bu kadar gergin. anayasa bu kadar açık olmasına rağmen hala ben vekalet edeceğim demenin mantığı ne ? bence koltuk hırsı. ayrıca 106. maddede "başka sebeple" demesinin nedeni öngörülemeyen bir nedenle cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda bu konuda bir boşluk oluşmaması ve bir krizin oluşmaması isteğidir. fakat cumhurbaşkanının seçilememesi durumunda kimin görevi sürdüreceği ise 102. maddede ve madde gerekçesinde açıkça belirtilmiştir. bu durum anayasa tarafından öngörülmüştür.
Sayın Aktürk,
Çok kötüsünüz......
Ne gereği vardı şimdi bu açıklamanın ?
Şimdi Arınç ortalığı nasıl gerecek ???
Şaka şaka... o mutlaka bir yol bulur. Hatta benim bir tahminim de var.
Ahmet Necdet Sezer 16 Mayısda Çankayayı boşaltmayınca
Arınç tahliye davası açabilir.:eek:
şaşırmayın canım...Ona her saçmalık yakışır..........:o
Esenlikler,
SEÇİLEN olmadığına göre BAŞKA SEBEPLE devreye girer ve 106.maddeye göre ARINÇ olur. Tabi Anayasa mahkemesinin izniyle...
Sayın Erkan PDR;
'' SEÇİLEN olmadığına göre BAŞKA SEBEPLE devreye girer ve 106.maddeye göre ARINÇ olur. Tabi Anayasa mahkemesinin izniyle...'' demişsiniz. Seçilen olmayınca başka sebep olmaz. Neye göre olur ? Kanun açık yorumu açık. Anayasa mahkemsi buna karışmaz.
. Seçimi
MADDE 102. – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağrılır.
Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde sonuçlandırılır. Bu sürenin ilk on günü içinde adayların Meclis Başkanlık Divanına bildirilmesi ve kalan yirmi gün içinde de seçimin tamamlanması gerekir.
En az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tamsayısının üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Bu oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en çok oy almış bulunan iki aday arasında dördüncü oylama yapılır, bu oylamada da üye tamsayısının salt çoğunluğu ile Cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde derhal Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri yenilenir.
Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Bu metinde, cumhurbaşkanı seçilemeyip de seçimler yenilendiği taktirde cumhurbaşkanının göreve devam edemeyeceği şeklinde bir ifade yok,hatta seçilen deyiminden anlaşılması gereken, ne zaman seçilirse seçilsindir seçilemezse zaten mevcut cumhurbaşkanı göreve devam eder yenisi ne zaman seçilir artı göreve başlar ondan sonra eskisinin görevi sona erer, makamı bırakır.
Diyorlar ki 7 yıl dolunca artrık cumhurbaşkanın görev süresi dolmuştur ve makamdan ayrılmak zorundadır,eğer öyle olsaydı yeni cumhurbaşkanı seçilince eskisinin görevi sona erer denirdi,göreve başlayana kadar yeni cumhurbaşkanı eskisi köşkte kaldığına, anayasada bu belirtildiğine göre zaten 7 yılı geçiyor otomatikman cumhurbaşkanının görev yaptığı süre.
F. Cumhurbaşkanına vekillik etme
MADDE 106. – Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, görevine dönmesine kadar, ölüm, çekilme veya başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
Burda vekalet etme nedenleri geçici ve kesin nedenler olmak üzere 2ye ayrılmıştır,kesin nedenler de cumhurbaşkanının o makamda artık fiilen veya hukuken bulunmasının imkansız olmasıdır,cumhurbaşkanı öldüğü zaman ya da istifa ettiği zaman artık o kişi o makamda bulunamaz diğer sebepler de cumhurbaşkanının ceza alması ya da bitkisel hayata girmesi,görevini yapmasına engel bir hastalığı olması gibi durumlardır,ancak yeni cumhurbaşkanı seçilemeyip de seçimlerin yenilenmesi durumunda cumhurbaşkanının makamda durması imkansız değildir,çünkü zaten yenisi seçilinceye kadar değil yenisi göreve başlayıncaya kadar diyerek anayasının 102. maddesinin son fıkrası, cumhurbaşkının hukuken görev süresi dolduktan sonra da göreve devam etmesine olanak sağlamıştır,bu nedenle cumhurbaşkanının görevinde kalması hukuken de imkansız değildir ve 102ye göre de 106ya göre de yeni cumhurbaşkanı seçilip de göreve başlayana kadar şimdiki cumhurbaşkanımız görevine devam edecektir.
diğer sebepler de cumhurbaşkanının ceza alması ya da bitkisel hayata girmesi,görevini yapmasına engel bir hastalığı olması gibi durumlardır
Kanun metnine hele hele Anayasaya bu şekilde bakmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Anayasa Metni diğer sebepler demiş yukarıdaki alıntı da tamamen sizin düşünceniz.
F. Cumhurbaşkanına vekillik etme
MADDE 106. – Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, görevine dönmesine kadar, ölüm, çekilme veya başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
AY.106. maddesine göre Cumhurbaşkanı hastalanmamıştır, yurt dışına da çıkmamıştır. Acaba anlaşılmıyor mu? Anlamak istenmiyor mu?
102 den neden sözetmiyorsunuz? Açıklık orda.
Arkadaşlar, zahmet edip Anayasanın 102'nci maddesinin gerekçesine bir göz atarsanız, madde gerekçesinin son cümlesinde <<...Ayrıca, maddede belirtilen süre içinde Cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri yenileneceğinden, "yeni Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar görev süresi dolmuş bulunan Cumhurbaşkanının görevinin devam edeceği" hükmü maddeye eklenmiştir.>> ifadesi yer almaktadır.
Bu nedenle, yeni seçilecek Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar süresini tamamlamış da olsa mevcut Cumhurbaşkanının göreve devam etmesi gerekir. Devlette devamlılık esastır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanını seçemeyen ve bu nedenle anayasal olarak yenilenmesi gereken TBMM.nin Başkanı'nın vekalet etmesi yerine, halen görevde olan Cumhurbaşkanının göreve devam etmesi de akıl ve mantık gereğidir.
Selamlar.
Sayın commoder
Seçilen olmayınca "başka sebep" şu şekilde olur diye düşündüm.
Seçilen birisi yok ve cumhurbaşkanının görev süresi de doldu. İşte yenisi seçilmeden görev süresinin dolması olayı geniş yorumla bir "başka sebep"tir. Bu başka sebebin içine çoğu şey girebilir. Mesela 367 nin bulunamaması ve meclisinin cumhurbaşkanı seçememesi ve hali hazırdakinin görev süresinin bitmesi gibi. Bu durumlarda meclis başkanı devreye girer. Olay Arınç olayı değil anayasa hükmünün çok geniş yoruma açık bir şekilde yazılmış olması. Başka sebep istersek çok şey bulabiliriz. Selamlar
Sn. Erkan PDR,
Sanırım foruma verilen yanıtları okumuyorsunuz. Hukukçu üyeler adı geçen maddenin Gerekçesini eklemiş ve Gerekçe tartışmaya son noktayı koymuş.
Gerekçe nedir, hangi güçtedir konusu sanırım bilginiz haricinde, o nedenle bu noktadan sonra şahsi yorum yapmak yerine biraz hukuk okuyun lütfen...
Selamlar,
Bazı arkadaşlar ısrarla,
" dediğim dedik, öttüdüğüm düdük " diyorlar.....
İlginçtir, bu görüşe sahip şahsiyetler hep düdük öttürüyorlar.
Oysa onların Adalet Bakanı Cemil Çiçek bile,
"Bu konuda tereddüde mahal yoktur. Mevcut Cumhurbaşkanı göreve devam eder dedi"
Ama düdüğü öttürebilmek uğruna, Adalet Bakanını bile hiçe sayıyorlar....
Esenlikler,
Sezer: 'Elbette göreve devam'
Cumhurbaşkanı Sezer, 16 Mayıs'tan sonra yeni cumhurbaşkanı seçilene kadar görevine devam edip etmeyeceği sorusu üzerine, "Elbette, Anayasa gereği bu. 102. maddenin son fıkrası çok açık" yanıtını verdi
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 16 Mayıs'ta görev süresinin dolmasının ardından, yeni cumhurbaşkanı seçilene kadar görevine devam edeceğini açıkladı.
Sezer, dün Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Najah El -Attar'ı kabulü sırasında bir gazetecinin, 16 Mayıs'tan sonra göreve devam edip etmeyeceği sorusu üzerine "Elbette, Anayasa gereği bu. 102. maddenin son fıkrası çok açık" yanıtını verdi. İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, "yeni cumhurbaşkanı seçilinceye kadar görevine devam edeceğini" söylediğini aktardı... Devamı>>>
Sayın Harun ve Asım hocalarım,
Elbette yazılanları ve gerekçeyi okudum. Ama Bülent Arınç, Yekta Güngör, Kanadoğlu... Bu üç isimde hukukçu ve hukukla geçen yılları hepimizden fazla. Ve onlar da o maddeleri ve gerekçeyi okudu. Ve Meclis Başkanı vekalet eder diyorlar. Demekki okumak ve yorum farklı şeyler. Onun için zaten burada yorumlarımızı paylaşıyoruz. Hepimiz aynı fikirde olduktan sonra niye zaman israfı yapalım.
16 Mayıs'tan sonra asillik mi kalıyor ortada. Görevi biten birisi var. Emekli olan müdür görevine devam mı eder yoksa yerine biri atanıncaya kadar müdür baş muavini yetkili vekil mi olur. Bir bu açıdan bakın. O gerekçeyi ve maddeleri de birçok prof ve doç un da okuduğu ve aynı fikirde olmadıklarını da hatırda tutalım.
Şu Fettullah medyasını eleştirdik mi, hemen zaten karşı görüşteler ya b.k atıyorlar diyorsunuz.
Yahu bu adamların Allah'la, İslam ile, iman ile bir ilgisi yok, yooook.
Okuyorsunuz Za..n'ı ve diğerlerini ve bu kadar açıktan yalanlara kendi kendinizi inandırıyorsunuz. Bu kadar insan aptal yerine konur, bu kadar mı açıktan yalan söylenir, bu kadar mı insanın demediği, yapmadığı şeyler, söylenmiş, yapılmış gibi utanmadan insanlara aktarılır? Bunlarda hiç mi Allah korkusu yoktur yahu!!!
Erkan kardeşim sen de oradan okumuşsundur bunları eminim.
Al iki tane link vereyim bir de oralardan oku yahu. Sabih Kanadoğlu ne demiş, Sami Selçuk ne demiş, diğerleri ne demiş? Hadi anladık satılmış medyayı her haltı yerler de, dinci medya bu haltı yedi mi adamı dinden imandan da eder be!!!
http://www.milliyet.com.tr/2007/05/02/son/sonsiy05.asp
http://www.sabah.com.tr/haber,01D4BD...18B1FD72A.html
Sayın turkuaz1923 hocam,
Linkler için teşekkür ederim. İkisini de okudum. Ben gazetelerden çok internet haber sitelerini takip ediyorum. Tabi internette bilemiyorsunuz hangi site hangi gurubun. alıntılar yapıp yayınlanıyor. Ama şu sitelerde okumuştum. Birisini bir albay tavsiye etti birisini de bir öğretmen.
selamlar kardeşim
sayın PDR
herkesi saf sanma huyundan vazgeçmenizi öneririm. Link olarak verdiğini her iki haber sitesinin de kimlere hizmet ettiğini biliyoruz.
Reklam yapacaksanız daha akıllı yöntemler bulun
Ragıp hocam, sizin sitelerinizi bekliyorum. Bir albay ve öğretmen arkadaşın tavsiye ettiğini yazmıştım. Demek ikisi de zararlı siteleri dolaşıyormuş. Kendilerine de bilgi vereyim. Yalnız hukuken de "kimler" meselesini irdeleyip ispat etmemi de isteyebilirler. O zaman yardımınıza ihtiyaç duyacağım.
Şimdiden teşekkürler.
Sayın yeni üye PDR,
Merak ettim, Ragıp Bey sizin hocanızmıdır.
Israrla bir albay ve bir oğretmenden bahsediyorsunuz..
Bu albay herhalde sizin şeriat ordusunun subaylarından.
Zira Türk Ordusunun hiçbir subayı ima ettiğiniz seviyeye düşmez....
Hep aynı şeyi yapıyorsunuz..
Çaktırmadan forumları karıştırıp konudan uzaklaşılmasını sağlıyorsunuz.
Sinsi ve kaypak taktikler Türk Milletinden gereken cevabı alıyor, alacaktır...
Konuya gelince....
Söyleyeyim..
Size ve şeyini şeyettiğimin şeyi Arınç'a rağmen, Ahmet Necdet Sezer
Cumhurbaşkanlığı görevine devam edecek...
Söyleyeyim..
Önümüzdeki seçimlerde AKP niz patlak bir ampul olarak muhalefetteki yerini alacaktır....
Yanaklarınızdan öperim muhterem kardeşim...
Saygılar
arkadaşlar,
102.madde yazmıştır. Sezer diyor. 106.madde gerçekleşmemiştir. Cumhurbaşkanı hasta değildir, yurt dışında değildir, burada makamındadır yahu,hepsini birden okusanıza.Herkesi takiyyeye mi alıştırdılar ne?
sayın Alisinkay,
Sizin dediğiniz gibi hukuk anlaşılır ve açık olduğunu varsayalım. Ben katılmıyorum, çünkü müspet ilimlerle uğraşıyorum,bizde 5X5 =25 tir. Hukuk öyle değildir. Hukuk temeline oturmuş yargı da. Bu konularda birini diğerinden soyutlayamayız.
Ama gerçek, hukukta bizim meslekteki gibi bir doğru yok, yorumlar ve subjektif değerler geçerli, adına da vicdani kanaat falan diyorlar. Ben bunlara saygı duymuyor, o gün işyerine karısıyla kavga etmiş, ya da taksidini ödeyememiş gelen yargıç ve savcının kararında kesinlikle ruh halinin etkili olacağını düşünüyorum. İnsan doğasını inkar edemeyiz. Kişinin en öenmli sorunu kendi sorunudur ve onu çözümlemden diğer sorunlarla ilgilenemez. Bu saptama çok önemlidir, çünkü ülkemiz gerçeğinin aynasıdır.
Gerçekten Anayasa'da çok açık yazılmış ve her an kamuoyunu ilgilendirmeyen, ancak böyle çokluk oyuna sahip olan çoğunluğu temsil etmeyen bir iktidarın sebep olabileceği, toplumsal muhalefetin, TSK ya bile açıklama yapmayı zorunlu kıldığı gerçeklikte, 102. madde size Sezer'in kalması gerektiğini anlatmıyor mu? Olmaması halini düzenleyen madde 106. koşullarının olmadığını göstermiyor mu?
Sezer'in o makamda 2 ay daha kalması bana göre bir kazanç ta, Sezer için ne anlam taşıyor, ne düşünerek bu 2 ayı geçirecek ayrı mesele.
Bence bu maddeler 5X5 =25 te, şayet yanlış anlıyorsak, anlaşamıyorsak gerçekten dil, algılama toplum olarak bir sorunumuz var. Bu ben de olabilirim yanlış anlamayın ama doğruyu bulmak da bizim görevimiz.
Cumhurbaşkanlığına yenisi seçilinceye kadar meclis başkanının vekalet edeceği görüşünü benimsemek güç. Anayasa'nın açık olduğunu düşünüyorum. Sayın Sezer'in yenisi seçilinceye kadar görevde kalması gerekir. Zaten öyle olacağı konusunda da mutabakat var gibi görünüyor. Aksi görüşün kuvvetli gerekçesi yok ve azınlıkta kalan bir görüş.
Sayın üyeler,
Dikkat ederseniz hukukçu arkadaşlarımız hep aynı doğrultuda görüş beyan ediyorlar.
Hem de gerekçelerini ve kanun maddelerini belirterek.
Oysa bazı arkadaşlar, her zaman olduğu gibi, konuya gerçekten samimi yaklaşıp, görüşlerini belirtmek yerine, Sayın Mansuroğlu'nun dediği gibi,
düdük öttürüyorlar.
Çünkü amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek...
Amaç fikir tartışması yapmak değil, ya durumdan vazife çıkardıkları ya da gerçekten vazifelendirildikleri için, forumları karıştırmak.
Ama hep hüsrana uğradılar.
Hep hüsrana uğrayacaklar.....
Baş karıştırıcı, şeyini şeyettiğimin şeyi, Arınç bile, artık bunlar gibi ısrar etmiyor.
Zira başından beri biliyor ki.....
Yasa gereği,
"CUMHURBAŞKANLIĞINA AHMET NECDET SEZER DEVAM EDECEKTİR."
Bu anlamda,
Muhterem yeni üye Erkan PDR ve arkadaşlarına tavsiyem, bu konu kesinleştiğine göre başka forumlarda göreve devam etmeleridir.
AMA UNUTULMASIN Kİ......
Biz emeğe saygılı, fikre saygılı demokrat yurtseverler,
ORADA DA OLACAĞIZ......;)
Saygılar
Sayın Ahmet Nejdet SEZER in Cumhurbaşkanlığından memnunum.Vekalet etse ne sakıncası olur asıl siz bunun cevabını verin.Ne mutlu Türküm diyene.
Sadece kendisi gibi düşünenlere saygı duymak insanca bir saygı değil, bencilliktir. Karşıt düşüncelere tahammülsüzlük de insanın çiğliğinin ve hamlığının ifadesidir. Biraz da ikna da acziyetin göstergesidir. Hele hemen yaftalarla suçlamak da küçüklüğün metodudur.
Herkes kendi gibi düşünenlerle forum yaptıktan sonra nerde kaldı "farklılıklara saygı ve diyalog, nerde kaldı fikre saygılı demokrat yurtseverlik"
Unutmayalım ki laiklik söylemlerini kullanıp takiyye yapan ama aslında dini ve dindarı kasteden, kutsala tahammülsüz bir kadrolaşmış hukukçu zümresi var.
İnsallah yazılarında beni kastedenler de bu zümreden değildir.
Selamlar
Fetoş'un askerleri nöbette haa???
İslamı Kalvinistleştiren, hurafelere boğan, kişiyi özgürlüğünden alıp cemaatin kulu haline getiren, cemaati millete egemen kılmaya çalışan, kendisinden olmayana tahammül edemeyip akıl almaz yöntemlerle dışlayan,Amerika'da 100 dönümlük malikanede yaşayıp Türkiye' ye hükmetmeye çalışan, toplumu dindar- dindar olmayan diye bölmeye çalışan (çünkü layikler size göre dindar değildir, müslüman hiç değildir, ayıp utanın bunu yazarken söylerken, iftira atmayın kimseye, sizin yüzünüzden dininden de soğudu bu millet, sizin Allahınız da kitabınız da Muhammediniz de bizimkinden farkılı çünkü, bu noktaya getirdiniz artık insanları, kendinizle gurur duyabilirsiniz:kızgın:) devleti evlerde yetiştirdiği sizin gibi askerleriyle ele geçirmeye çalışan vs. vs. vs. sizin gibi kişilere ve düşüncelere karşı çıkanları kutsala tahammülsüz diyebilmek, ancak ve ancak ipnotize edilmiş birisinin söyleyebileceği sözdür.
Şu yazınızı yazarken bile karşınızdaki suçlama yöntemini kullanıyorsunuz. Demokrasi, yalnız sizin için. Daha bu gün Erkan mUmcu sizin gibiler için Mecliste neler söyledi eğer dinlediyseniz yada dinlemeye tahmmül ettiyseniz. " Demokrasi, şurdan şuraya giderken binebileceğiniz tramvay değildir" siz herkesi sersem elalemi kör mü sanırsınız kendiniz gibi.
Açıkça şunu yazmanızı beklerdik bize demokrasi nutukları atacağınıza.
Bizim özlemimiz, Türkiye' de şeriat düzenini egemen kılmaktır, demokrasi bizim için sadece bu amacımıza erişmek için bir ARAÇTIR. Müslümansınız, yalan söylemeyin, iftira atmayın,riyakarlık yapmayın, hileye fesada sapmayın, (çarpılısınız diyemiycem Allah'ın işine karışılmaz) ama günahtır, yazıktır insanlara. Öleceğimi bilsem yanınızda yer almayacağım.Cumhuriyet, demokrasi ve layiklik benim için ekmekten daha önemlidir. İnsan ekmeğini bir şekilde çıkarır ama kaybettiği özgürlüğü geri almak çok zordur. Tarih bunun acı örnekleriyle doludur. Siz de ayrılın bu fesat cemaatinden ve özgürlüğünüze kavuşun, size tavsiyem budur. Merak etmeyin ayrıldığınızda müslüman kimliğinizden bir şey kaybetmeyeceksiniz.
Haa bu arada;
Manisa mitinginde Manisa Belediye Başkanı bayrak satışlarını neden yasakladı acaba?
İstanbul mitinginde baz istasyonları neden engellendi? Semtlerin elektrikleri insanlar mitingi tvden izlemesin diye neden kesildi? Vapur otobüs seferleri neden iptal oldu?
Ankara mnitingine medya neden ilgi göstermedi?
Sizin demokrasiniz işte bu kadar.
Ve sizinkiler, biz istesek 10 milyon insan toplarız dediler, hadi toplasanıza, öyle bir topluluğun görüntüleri dünyaya yayınlandığında, Türkiye'deki şeriat özlemi açığa çıkacak diye mi korkuyorlar? Bunu ben demiyorum ABD' de etkili bir adam (korkmayın gavur o gavur Amerikalı yani, üstadınız değil) diyor.
Bakın Türk mahkemeleri ve hakimleri "Türk Milleti Adına" sizinle ne kadar aynı düşünüyor bir iftira ettiğiniz kişi hakkında...
İşte Türk hukukundan müfterilere şamar gibi cevap (mahkeme kararları, tekzipler)
Yönetim : Bu sitede F tipi reklam yasaktır.