1 yılını doldurmamış evliliklerde boşanmanın imkansız olduğunu duyuyoruz.Öncelikle bunun asli varmıdır? Eğer asli varsa her iki tarafta istediği halde sırf evlilik 1 yılı doldurmamış diye boşanamamanın hukuki mantığı nedir?
Teşekkür ederim.
Printable View
1 yılını doldurmamış evliliklerde boşanmanın imkansız olduğunu duyuyoruz.Öncelikle bunun asli varmıdır? Eğer asli varsa her iki tarafta istediği halde sırf evlilik 1 yılı doldurmamış diye boşanamamanın hukuki mantığı nedir?
Teşekkür ederim.
TMK'ya göre anlaşmalı boşanabilmek için bir senenin doldurulmuş olması gerekmektedir.
Ancak diğer boşanma sebeplerinde (Örneğin; şiddetli geçimsizlik, zina vb boşanma sebeplerinde) bu bir yıllık süre yoktur.
Belirttiğiniz imkansızlık sadece Anlaşmalı Boşanma diye tabir edilen tiplerde geçerlidir.
Yukarıda da bahsedildiği gibi sadece anlaşmalı boşanmalarda evliliğin 1 yılını doldurmuş olması gerekir. Sadece tarafların anlaşmasının yeterli olduğu, şiddet, hakaret, cana kast, zina gibi sebeplerin varlığının aranmadığı bu boşanma konusunda, boşanmanın gerekliliği kanaatine varabilmek için 1 yıl birlikte yaşamak gerektiği,daha az süre içerisinde artık birlikte yaşanılamayacağı konusunda kesin bir kanaat sahibi olunamayacağı, bunun hukuki mantığıdır.
peki eşimle beraber şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası açsak 2 de şahit gösterirsek boşanma olurmu? eşime tazminat versem tazminatın tutarına mahkeme müdahale edermi yani istediğim kadar maddi tazminat verebilirmiyim?
Bir yıldan önce boşanılamaz diye bir kural yoktur..Bir yıllık zaman sadece anlaşmalı boşanmalar için konulmuş bir süredir..Ancak yine halkımızın bu konuda duyduğu kulaktan dolma fikirleri birbirlerine fısıltı gazetesiyle iletirken içine kendi yorumlarını da katmaları yüzünden ne yazık ki böyle bir sonuç ortaya çıkmaktadır..
Diğer yandan anlaşmalı boşanma haricinde istediğiniz herhangi bir sebeple boşanmayı talep edebilirsiniz..
Ayrıca boşanmada tazminat ve nafaka gibi şartlar için tarafların kusur oranlarına evlilik birliği içerisindeki tutum ve davranışlarına, üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirip getirmediklerine bakılır..
Eşinize şu aşamada tazminat ödemeniz için eşinizin sizden bunu talep etmesi ve sizinde kusurlu olduğunuz ispatlanması gerekir..Bence siz hakime direk şu kadar tazminat vereceğim demeyin..Eşiniz talep etsin, Hakim'de gerekli görürse zaten takdir edecektir..Ama eğer hakim takdir etmezse ve siz bundan vicdanen rahatsız olacaksanız o zaman boşandıktan sonra ona maddi yardım yapmanızda zaten bir sakınca yok..
dostum fenerli, ben 7 aylıkken boşandım, gerekli olanlar; 2 şahit, protokol ve fazla derine girmeden yüzeysel yazılan bir dilekçe. Üstelik eşime sus payı olarak kendi isteğimle 100 ytl nafaka vermeyi teklif ettim başvurumuzdan 1 gün sonra hakim bizi boşadı. Size de bol şans.
100 Ytl ye ben susmazdım ! Bence eski eşiniz sizi susturmak için bunu kabul etmiş.
Anladığım kadarıyla eşinizde sizden pek memnun değilmiş ki boşanırken nafaka istemek aklına bile gelmemiş..İyi ki nafaka ödemeyi akıl etmişsiniz.. Ancak, bence burada, eşiniz daha şanslı.. Hem sizden kurtulmuş hem de üstüne para almış :o
(Bu arada eşime kendi istediğimle sus payı 100 YTL nafaka verdimde ne demek oluyor açıklayabilir misiniz?? Eşiniz talep etse zaten nafaka alırdı..Belki de daha yüksek miktarlar bile alabilirdi..Niye bu kadar insanın içinde eşinizi rencide etmeye çalıştığınızı da anlayamadım..)
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarssl-mış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yargıtay'da bu kuralı sadece kusursuz eşlerin boşanma davası açabileceği şeklinde değerlendirmiyoruz. Davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan boşanma davasına itiraz hakkı vardır.
Bununla beraber bu İtiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Bu sebeple sadece "kusursuz olanlar" boşanma davası açabilir diye bir uygulamamız yok.
MK 166/3.madde hükmü açık, evliliğin en az bir yıl sürmüş olması dava şartıdır
Anlaşmalı boşanmalar, evliliğin en az bir yıl sürmüş olması koşuluyla tarafların birlikte başvurması ya da birininin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi ve diğer parasal haklar ( nafaka ve tazminat gibi ) ve varsa müşterek çocukların velayetinin ne olacağı hususlarında anlaşmaya varılması ve hakimin de çocuklar yönünden bu anlaşmayı uygun bulması ve tarafların da bizzat hakim tarafından dinlenmesi kaydıyla olur.
Yani anlaşmalı boşanmalarda evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılacağından taraflar mahkemede şiddetli geçimsizliği, ispat külfetinden kurtulur.Evlilik en az bir yıl sürmedikçe taraflar anlaşmalı boşanamazlar.1 yıldan az olan evliliklerde Tanıkla ve diğer delillerle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlamak zorunda kalacaklardır.
100 ytl ye susan kadına helal olsun derim
Bir gerçek var ki o da; susmayanı susturmuşlar...
Merhabalar,
Öncelikle biz 23 Ağustos 2007 tarihinde nikah kıydık ama hali hazırda bir dügün yapılmadı. Aileler arasında geçen tatsızlıktan dolayı bir takım olaylar oldu ve her iki tarafta şuanda sinirli durumda. Kayınpederim bu olaylardan ötürü bir takım şeyler söyledi; "Nikahı atarız, bu iş olmaz" vs. gibi şeyler. Biz birbirimizi çok seviyoruz. Ben eşimi seviyorum ama babası oldugu için her hangi bir şey söyleyemiyor. Halen bu tatsızlıkların giderilmesi için tüm mücadelemi veriyorum. Ailemde çok sinirli ama kayınpederimin bu sözleri üzerine ben çok korkmaya başladım. Yani ayrılık.. Bu konuda sizin yorumlarınızı ve bilir kişilerin verecegi yanıtları bekliyorum.
Teşekkürler.
Nikahı atmak diye bir olgu yoktur. Bu ancak nişan için söz konusu olabilir. Nikah töreni ile birlikte evlenmiş durumdasınız. Bundan sonra ancak boşanma, butlan davası veya iptal davası söz konusu olur.
Bu aşamaya gelmeden önce hukukçulardan değil, belki evlilik terapisti başta olmak üzere psikologlardan yardım alabilirsiniz.
Merhabalar,
Yanıtınız için çok teşekkür ederim. Bir kaç eklentim olacak yanıtlarsanız sevinirim.
Ailelerin tatsız bir munakaşasından sonra durumlar bu boyuta geldi. 20 günlük evliyiz fakat aynı evlerde kalmıyoruz. Ben ve eşim ailelerimizin evlerinde kalıyoruz. Eşim ailesinin isteği ile bu ayrılıgı istiyor. Kendi ailesinin rencide edildigini öne sürüyor ama benim ailem içinde aynısı geçerli. Yani ailelerden kaynaklanan ve istenilmeyen bir ayrılıga sürükleniyoruz. Kendisi bugün itibari ile yani 14 Eylül 2007 tarihinde mahkemeye dilekçe verecegini söyledi. Ben bu ayrılıgı istemedigim taktirde bir boşanma söz konusu yada ayrılık söz konusu olurmu?
Forumlarımızda boşanma konusunda araştırma yaparsanız detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Kısaca bilgi verecek olursak, hakim boşanmayı talep eden tarafın gerekçelerini haklı bulmaz ise, davanın reddine karar verebilir.