1999 Yılında verdiğim çek başıma iş açtı.

17 nisan 2007 tarihinde saat 03:00 sularında Aydın Didim ilçesinde **** otelde konaklamakta iken polis tarafından gözaltına alındım.

Devlet hastanesinden sağlık raporum alınarak altınkum polis karakolunda Avukat odasına kapatıldım.

Sabah olduğunda suçum tebliğ edildi. 6136 sayılı yasaya muhalefet.
Öğleden sonra 15:40 da dosyam istanbuldan getirtildi.
2002 Yılında karşılıksız bir çekten suç işlemiş ve gıyabımda yargılanmışım.
Suçlu bulunmuş ve para cezası hükmedilmiş.
2003 Yılında ise mal beyanında bulunmadığımdan dava açılmış ve sonuçlanmış
2003 Yılının 11. ayında ise adıma yakalama çıkarılmış.
3500 YTL para cezası ödeyerek serbest kaldım.

Benim tarafımdan ise konunun özü şu dur.
1999 senesi 7. ayında 2001 senesinin 1. ayına ödemeli oğlumun adına ait bir çek koçanından çek kesmiştim. (vekaletim vardı)

Oğluma 2002 yılında tebliğ edilmiş o da bu imza bana ait değil babama ait beyanında bulunmuş ve mahkemede oturarak 1 sayfa imza attırılmış ve serbest bırakılmış.

Ben bunu yeni öğrendim.
Daha sonra nasıl olduysa mahkeme beni gıyabımda yargılamış ve 2002 de bir suç işlemişiniz diye karşıma çıktı.

Ben 1999 dan beri hiç çek kullanmadım. Ve bu tarihten sonra 25 kere yurt dışına çıktım.
İstanbul gibi bir metropol de her hafta GBT uygulamasına girdim.
18 Gün önce İstanbul Polisinden Ehliyetimi aldım.
Ve ben 10 yıldır karakola gitmedim ve hiç bir yerde ifade vermedim.

Gözaltına alındığımda kamera şakası falan zannettim

Savcı bey'e bunları söylediğimde o da şaşırdı hatta kimlik bilgilerimi kontrol etti doğruydu.

İstanbula döndüğünüzde dosyanızı inceleyin dedi. 3500 YTL mal müdürlüğüne ödediğim için de serbest bıraktı.

Bildiğim kadarı ile yargısız infaz yapılamaz.
Ayrıca 5 yıl da bu suç zaman aşımı olur.
Ve mal beyanında bulunmamanın suçu da 18 ayda düşer.
2007 nin 4. ayındayız.
Benim karşılıksız çek keşide tarihim 1999 ödeme tarihim ise 2000 yılı 1. ayıdır.
2002 de çek mi buldum da imzaladım.
Hangi banka bana çek verdi de ben imzaladım

Şimdi dururum nedir.
Neler yapabilirim haklımıyım haksızmıyım.

Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.

Saygılarımla.

Mal beyanında bulunmamaktan dolayı dediğiniz gibi ceza zamanaşımı geçtikten sonra hapis cezası almamanız gerekirdi. (Mal beyanında bulunmama suçu para cezasına çevrilemez)

İkinci olarak dosyanızdan hangi suçla suçlandığınızı öğrenmeniz şu an yapmanız gereken ilk iştir. Oğlunuzun ifadesi nedeni ile başka bir suç ile karşı karşıya kalmış olma olasılığınızın yüksek olduğunu düşünüyorum.

O imza bana ait değil , haberim yok gibi ifadeleri sizi bu duruma düşürmüş olabilir.

vekaletnameyi bulursanız onu da yanınıza almayı unutmayın.

Şu aşamada afaki yorumlar yapıp sayfalarca yazı yazmak istemiyorum. Dosyanıza bakıp neyle suçlandığınızı anladıktan sonra durumu tekrar değerlendirmenizi öneririm.

Sn Alisinkay

Benim ödediğim mal müdürlüğü makbuzundaki ifade aynen şöyle.
600 5.3.1.1 Yargı para cezası.

Oğlum sadece çek bana ait imza babamın imzası.
Ve adına vekalet verdim demiş. Vekaleti de mahkemeye sunmuş.

Yarın dosya fotokopisini gidip alıcam.
Ancak benim merak ettiğim tek şey yargısız infaz mümkün mü dür?

Alakanıza teşekkür ederim.

Duruşma Davetiyesi kanunda öngörülen şekillerde yapılmış ve duruşma yapılacağı Hakkında Şerh düşülmüşse gıyabınızda yargılama yapılması Türk Hukuk Sistemine uygun olmakla birlikte,

Savunma Hakkının kısıtlanması ve Adil yargılanmanın İhlali olduğu için İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğunu düşünüyorum.

Ancak Türkiyede bahsettiğiniz konu kanunen mümkündür.

Şöyle bir bilgi topladım. Konuyla alakası olabilir mi?


AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMA SÖZLEŞMESİ
Kabul Tarihi: 4 Kasım 1950 Yürürlüğe Giriş Tarihi: 3 Eylül 1953
(11 Numaralı Protokol sonrasında AİHS'nin yürürlükteki son metni)


Madde 6- Adil yargılanma hakkı
1. Medeni hak ve yükümlülüklerinin ya da kendisine isnat edilen herhangi bir suçun belirlenmesinde, herkes, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri tarafından, makul süre içerisinde, adil yargılanma ve aleni duruşma hakkına sahiptir. Hüküm aleni olarak açıklanır; ancak basın ve kamu duruşmanın tamamından ya da bir kısmından, bir demokratik toplumda, ahlak, kamu düzeni yahut milli güvenlik yararına, gençlerin çıkarlarının ya da tarafların özel yaşamının korunmasının bunu gerektirmesi hallerinde, ya da aleniyetin, adaletin gereklerine zarar verebileceği özel koşullar bulunması halinde, mahkemenin görüşüne göre kesin biçimde gerekli olduğu ölçüde, çıkartılabilir.
2. Bir suç isnat edilen herkes, hukuka uygun olarak suçluluğu kanıtlanana dek masum sayılacaktır.
3.Bir suç isnat edilen herkes, en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
(a) kendisine yöneltilen suçlamanın mahiyeti ve nedeni hakkında, derhal, anlayabileceği dilde ve ayrıntılı olarak bilgilendirilmiş olmak;
(b) savunmasını hazırlamak için yeterli zamana ve olanaklara sahip olmak;
(c) bizzat ya da kendi seçtiği bir yasal yardımcı/(savunmanı) yoluyla savunmasını yapmak ya da, yasal yardım almak için yeterli ödeme gücüne sahip değil ise, bu yardımın, adaletin yararının gerektirmesi halinde, kendisine ücretsiz olarak sağlanması;
(d) aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek ya da çektirmek ve kendi lehine olan tanıkların, aleyhine olan tanıklarla aynı koşullar çerçevesinde, hazır bulunmalarını ve sorgulanmalarını sağlamak;
(e) mahkemede kullanılan dili anlamıyor ya da konuşamıyor ise, bir çevirmenin yardımından ücretsiz olarak yararlanmak.
Madde 7- Yasaya dayanmayan ceza verilmezlik
1. Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde bir suç oluşturmayan herhangi bir eylem ya da ihmalden ötürü suçlu bulunmayacaktır. Hiç kimseye, suç işlediği zaman verilebilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilmeyecektir.
2. Bu Madde, işlendiği zaman, uygar uluslar tarafından tanınmış hukukun genel ilkeleri uyarınca suç sayılan herhangi bir eylemden ya da ihmalden ötürü herhangi bir kişinin yargılanmasına ve cezalandırılmasına engel olmayacaktır.

Sayın Mayadrıgaya
sanırım bu konularda biraz bilgi sahibisiniz. Ancak dosyaya bakmadan fikir yürütmeniz doğru değil. Sanırım ilanene tebligat ya da 35. maddeye göre tebligat yapılmıştır. 5 yıllık zamanaşımı süresi dava zamanaşımıdır. 5 yıl dolmadan karar verilmiş ve kesinleşmiştir. Sonra ceza zamanaşımı işlemeye başlar.

Henüz İstanbula yeni geldim sanırım yarın dosyayın fotokopisini alıcam.
Yanlız serbest kaldığımda emniyet genel müdürlüğünün sitesinden bilgi edinme başvurusu yaptım.
Olayı anlattım ve gerekçe olarak'da

Benim asıl öğrenmek istediğim şudur.
Ben 10 yıldır karakola gitmedim.
Adli bir ifade vermedim.
1999 yılından beri en az 25 kere yurt dışına gittim.
Son yurt dışı seyahatim 20/12/2006 dır.
30/03/2007 Tarihinde İstanbul Emniyet müdürlüğünden sürücü belgemi aldım.

İstanbul gibi bir metropolde en az haftada bir kere olmak kaydı ile uygulamalarda kimliğim kontrol edilir ve GBT yapılır.
2003 yılından beri en az 7 kere yurt dışına gittim ve bana kimse bir şey sormadı.

Neden yıllar sonra gözaltına alındım.Neden savunma haklarım sakıt edildi.

Diye durumumu yazdım.

Bu gün cevap gelmiş.

Yanıtı aynen aktarıyorum.

Bilgi Edinme Büro Amirliği tarafından yapılan açıklama: Sayın ***** ***** Emniyet Genel Müdürlüğümüze 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında göndermiş olduğunuz , Bilgi Edinme başvurunuz incelenmiş olup; Şikayetinizi dilekçe ile İl Emniyet Müdürlüğüne yapmanız gerekmektedir. EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü


YORUMSUZ.....

Keşke bu kadar uğraştığınız kadar, size ceza veren mahkemedeki dosyay bakmak için çaba sarfetseydiniz

Alıntı:

---

Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı

Keşke bu kadar uğraştığınız kadar, size ceza veren mahkemedeki dosyay bakmak için çaba sarfetseydiniz

---

Sn Atay

Bu gün İstanbula geldiğimi belirtmiştim.
Tabiki sabah ilk işim dosyaya bakmak olacak.
47 Yaşındayım ve karakolda yapılan muamele beni kahretti. Bu yüzden daha Didim'de iken internet üzerinden bilgi edinme hakkımı kullanmak istemiştim.

İlginize teşekkürler..

Sayın mayadrogaya
siz hala bazı hakların gerçekten tam olarak kullanılabidiğine inanıyor musunuz? Eğer böyle olsaydı, bu sitede tek ziyaretçi bile olmazdı. bakın hala sizin nezaretine alınmanıza neden olan mahkeme kararına ulaşamadınız

Alıntı:

---

Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı

Sayın mayadrogaya
siz hala bazı hakların gerçekten tam olarak kullanılabidiğine inanıyor musunuz? Eğer böyle olsaydı, bu sitede tek ziyaretçi bile olmazdı. bakın hala sizin nezarete alınmanıza neden olan mahkeme kararına ulaşamadınız

---

Doğru söze ne denebilir ki...:eek:

Dosyayı inceledim.

35. Maddeden tebligat yapılmış.
Ancak benim durumum 35. maddeye uymuyor.

1. Ben 10 yıldır karakola gitmedim.
2. Şahsi vergim harici Hiç bir devlet kurumundan tebliğ almadım.
3. Banka kayıtlarında vekaletime istinaden 40 Yıldır oturduğum adresim mevcut.

Yani 40 yıldır adres değiştirmedim.
Muhtarlıktan buna dair evrak alabilirim.
Ve 10 yıldır en son 4 ay önce olmak üzere en az 50 kere yurt dışına çıktım.
1 ay önce de İstanbul polisinden Ehliyetimi aldım.
Ve istanbul gibi bir metropolde en az ayda 2 kere kimlik kontrolüne girerim.
3 yıl savunma haklarım neden sakıt edildi?

Bir hakim arkadaşta 3.500 YTL yi ödemiş kabullenmişsin zaten yapacak bir şey yok dedi.

Ardından koşturup üzülmemem için mi böyle söyledi bilmiyorum.

Şu aşamadan itibaren İnsan Hakları mahkemesine dava açabilirmiyim.
Dava açmam için hangi yolu izleyip nereye ve nasıl bir dilekçe vermem gerekli.

Bu konuda bilgi alabilirsem çok sevinirim.

Sanırım bu konuda bana yardımcı olacak bir arkadaş yok.

Her şey için teşekkürler.

Dostum,horoz yumurtlarmı?İşte bazen yumurtlatırlar.Üzme tatlı canını.Allah beterinden korusun.3167 sayılı yasayı ve eski TCK ile CUMK'nun zamanaşımı ile ilgili maddelerini iyice incelemeni öneririm.Özellikle zamanaşımını kesen halleri değerlendir.Çünkü bazı hallede 5yıllık süre 7.5 yıla çıkıyor.Geçmiş olsun.:(

Konu ile ilgili görüşlerimi aşağıdaki linkte yazmıtım ilgilenenler için
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=20256

Dosyanızı bir meslektaşımızdan profesyonel yardım almak sureti ile inceleteniz. Kullanabileceğiniz haklarınız olabilir