Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine nasıl başvurulur?

Merhabalar. İdare hukukundaki uyarma ve kınama cezaları ile ilgili olarak ülke mevzuatının izin verdiği prosedürler uygulanmış ve sona gelinmiş ancak herhangi bir sonuç alınamamıştır. Uyarma ve kınama cezalarının insan hakları kapsamında bulunan kişisel özgürlüklere ve haklara aykırı olduğu ve verilen cezanın kaldırılması gerektiği ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapmak istiyorum. Nasıl bir başvuru yapmam gerekiyor. Prosedürü nedir. Nereden başlayıp hangi süreci nasıl takip etmem gerekiyor. Kendim yapabilirmiyim... Bu konular ile ilgili bilgi verebilecek Avukatlarımız yardımcı olurlarsa sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

Uyarma veya kınama cezasının, insan haklarından hangisini ihlal ettiğini düşünmektesiniz?

Sayın abcd_efe,

Yani, (eksik veya hatalı bile olsa) ülkenizi avrupa insan hakları mahkemesine mi şikayet edeceksiniz?

Hani şu, Merve Kavakçı gibi, Nazlı Ilıcak gibi, Abdullah Gül'ün karısı gibi, Abdullah Öcalan gibi vs. vs. gibi....

Hani şu bizi Türk olduğumuz için hakir gören aşağılamaya, yok etmeye çalışan avrupa kopillerinin mahkemesine....

:kızgın: Türkiye Seninle Gurur Duyuyor :kızgın:

Uyarma ve kınama cezaları idari cezalardır. Bu cezaların icrasında onur kırıcı bir tavır olmadığı sürece suç teşkil edeceğini sanmıyorum. İdari cezaların hangi maddeye dayandırılabileceğinide bilemiyorum.

AİHM başvurabilmek için açıklama:
http://www.echr.coe.int/NR/rdonlyres.../NoticeTUR.pdf

Başvuru Formunun(applicant form) doldurulması için açıklama:
http://www.echr.coe.int/NR/rdonlyres.../0/NoteTUR.pdf

Başvuru Formu(Applicant Form):
http://www.echr.coe.int/NR/rdonlyres...mulaireTUR.pdf

Yetki Belgesi:
http://www.echr.coe.int/NR/rdonlyres.../0/Turkish.pdf


İlgili tüm diğer bilgiler buradaki bilgiler çok önemlidir:
http://www.echr.coe.int/ECHR/EN/Head...ked+questions/

bir üstteki linkte yer alan bilgiler İngilizcedir. Ancak İngilizceniz yoksa fakat Fransızca'nız varsa bir üstteki bilgilere şu linkten de ulaşabilirsiniz:
http://www.echr.coe.int/ECHR/FR/Head...ked+questions/

İncelediğiniz de göreceksinizdir ancak ben yine de buraya yazayım başvurunuzu şuraya yapacaksınız:

Applications to the Court should be sent by normal post or by fax
Address:
European Court of Human Rights
Council of Europe
67075 Strasbourg-Cedex
France

Tel: +33 (0)3 88 41 20 18
Fax: +33 (0)3 88 41 27 30



Bir avukattan yardım almanız daha iyi olacaktır.

Gerçekten çok merak ettim. Bana yalnızca dayanak başlığı söyleyiniz. Yaşam hakkı, işkence yasağı, kölelik ve zorla çalıştırma yasağı... Hangisi?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), disiplin cezasına mahkûm edilen memura kararın iptali amacıyla dava açma hakkı tanımadığı gerekçesiyle Türkiye'yi tazminata mahkûm etti. Kararda, disiplin cezalarına karşı yargı yolunun açık olmamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "etkili başvuru hakkı" maddesinin ihlali anlamına geldiği vurgulandı.


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, memura verilen disiplin cezasının iptali için dava hakkı tanınmamasını gerekçe göstererek Türkiye'yi tazminata mahkûm etti



Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), disiplin cezasına mahkûm edilen memura kararın iptali amacıyla dava açma hakkı tanımadığı gerekçesiyle Türkiye'yi tazminata mahkûm etti. Kararda, disiplin cezalarına karşı yargı yolunun açık olmamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "etkili başvuru hakkı" maddesinin ihlali anlamına geldiği vurgulandı.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, memur maaşlarına yapılan zam oranını protesto amacıyla KESK'e bağlı Yapıyol-Sen tarafından düzenlenen eyleme katıldığı gerekçesiyle memurlardan Erhan Karaçay'a "uyarı" cezası verdi. Devlet Memurları Kanunu'na göre, "kınama" ve "uyarma" cezalarına karşı idari yargıya gitme hakkı bulunmayan Karaçay da AİHM'ye başvurdu.

İki maddeye aykırı

1 YTL tazminat talep eden Karaçay'ın başvurusunu önceki gün karara bağlayan AİHM 2. Daire, Karaçay'ın eyleme gittiği için cezalandırılmasının AİHS'nin "toplantı özgürlüğü" başlıklı 11. maddesine aykırı olduğunu vurguladı.

Kararda, cezanın eylemlere katılmaması için caydırıcı amaçla verildiği, bunun da demokratik toplum değerleriyle bağdaşmadığı bildirildi.

AİHM, Karaçay'a verilen cezaya karşı yargı yollarına başvurulamamasını da AİHS'nin "etkili başvuru hakkı" başlıklı 13. maddesine aykırı buldu.

Kararda, disiplin cezalarına karşı dava yolunun kapalı olmasının memurları güvenceden yoksun bıraktığı kaydedildi. Ayrıca, Türkiye'nin Karaçay'a 1 YTL manevi tazminat ödemesi gerektiği vurgulandı.

Sayın Tekay'ında belirtimiş olduğu gibi AİHS' in 13 . md (etkili başvuru hakkı)ihlal edildiğine dair mahkemeye başvurabilirsiniz.Ancak yine AİHS 34 md gereğince "iç hukuk yollarının tüketilmesi" şartı aranmaktadır.Verilen en son karardan sonra 6 ay içerisinde AİHM e başvurabilirsiniz.Başvuru formu ve çeviri konusunda yardımcı olurum.

Sayın, Stj.Av.Emrah Yavuzcan;
http://www.memurlar.net/haber/69579/
http://www.habernokta.com/detay.php?id=3537
http://www.ihlas.net.tr/detay.asp?id=695865&type=main
vs. vs.
herkese teşekkür ederim.

Sayın, KASIMAN;
yani torpille birilerinin kayırıldığı yerde haklarını korumaya çalışarak yapılanlara itiraz eden birine uyduruk konulardan soruşturma açılarak, onuru kırılarak, iftira atılarak idari gücün kullanımı karşısında hak aranmamasını söylüyorsunuz,

yani kişisel çıkarları zedelenen makam heveslilerinin makam güçlerini kendi çıkarları için başkalarına yaptım oldu mantığıyla verilen cezalara itiraz edilememesi gerektiğini mi söylüyorsunuz,

yani hani biz hepimiz biriz diye laf konuşurken ardından yapılmadık kötülüğün bırakılmadığı bir idari silsilenin mantığına itiraz edilmemeli diyemi düşünüyorsunuz,

yani bir taraftan herkes vatan millet sakarya derken diğer taraftan bu ülke için cesaretle doğrunun ve doğruluğun yanında olan ancak siyasi idari güçlerin cezalarıyla karşılaşıveren kişilerin boyunlarını büküp evet bu ülke bizim diyerek oturmaları gerektiğini mi düşünüyorsunuz?

herkese teşekkür ederim.

Sayın abcd_efe,
Söylediklerimin sizin yorumunuzla hiç alakası yok….
Hukukçu arkadaşlar, işin teknik boyutuna açıklama getirmişler…
Haksızlıklara karşı bayrak açmak, yılmadan mücadele etmek, bizlerin sadece hakkı değil görevidir de…
Ama bunu ülkemizde yapmalı, çözüme aile içinde ulaşmalıyız..
Yasalarımız yetersiz ise değiştirmenin, uygulamalar yanlış ise düzeltmenin yollarını arayalım.
Başkalarının, hele bizi bir kaşık suda boğmak için hiçbir fırsatı kaçırmayanların, adalet lütfuna ihtiyacımız yok bizim….. Olmamalı diye düşünüyorum.
Çünkü, çok iyi biliyoruz ki, onların vereceği karar bizim kişisel çıkarlarımıza hizmet etse de, aslında ülkemizi ulusumuzu aşağılamak için kullanılan birer kozdur.
Bizi yıllardır içine kabul etmeyen, etmeyeceği de hem başında hem de bunca uygulamasıyla her aşamada belli olan, Avrupanın mağlup, kompleksli, şımarık çocuklarının mahkemesi bizi nasıl bağlıyor ki..
AİHM, binlerce askerimi, polisimi, sivilimi kadın, erkek, yaşlı, çocuk demeden şehit eden, katleden ve o şehitlerime KELLE diyen güruhların mahkemesi olmuştur.
Bu kişiler alt alta yazıldığında çıkan liste ne demek istediğimi gayet net anlatacaktır.
Hakkınızı aramanın onurlu mücadelesi, Türklüğün onurunu zedelemesin diyorum ben…
Yani Türkiye Cumhuriyeti’ni AİHM ne şikayet etmeyin diyorum.
Çünkü o zaman o listede, sizin de isminiz olacaktır………….

Sizi bir kez daha düşünmeye davet ediyorum.....

Esenlikler,

Bence yanlış düşünüyorsunuz sayın Kasıman!
Bence hakkı ihlal edilen ve ülke içerisinde iç hukuk yollarıyla verdiği mücadelede sonuç alamayan herkes AİHM e gitmeli.
"Yasalarımız yetersiz ise değiştirmenin, uygulamalar yanlış ise düzeltmenin yollarını arayalım. " demişsiniz bizim böyle bir yetkimiz yok.Dolayısıyle var olan yasalarda çoğu kez yasa karşısında hakkını arayanları hüsrana uğratmıştır.Sonuç olarak ülkemiz tarafından vatandaşlarına verilen bu hakkın sonuna kadar kullanılmasından yanayım.Örneklerini çok kez gördük.İşkence ve eziyet, insan haklarına saygı kanunda var olmasına karşın yeterince uygulanmıyordu.Ancak AİHM tarafından verilen tazminat cezaları karşısında bu hükümler işlerlik kazanmadı mı?Buna benzer örnekler çoğaltılabilir.

Sayın KASIMAN;
Öncelikle ülkesi için birçok duygulu insandan biri olduğunuz için teşekkür ederim. Zannedersem aynı şeyleri farklı pencerelerden görüyor ve aynı hedeflere farklı yollardan ulaşmaya çalışıyoruz. Öncelikle mücadele etmeme neden olan kişilerin AİHM değilde kendi ülkemden olmak zorunda olması benim için üzüntü verici bir durum. Keşke AİHM vb. yerlere hak arama amaçlı başvuruların yapılmasına izin vermeyecek bir zihniyet ve bu zihniyetin uygulayıcıları olsa. AİHM’ne her başvuranın ülkesine ihanet ettiğini düşünmüyorum. En kötü ihtimalle bir kısmı için bari böyledir. AİHM’ne başvurmak da ülke içi hukukun yetersizliği veya yanlışlığı gibi konuları düzeltebilmek için bir yol olduğunu da değerlendirmenizi tavsiye ederim. Bu konular ile ilgili değerlendirmelerin sadece asker polis çocuk yaşlı olarak değil de hak, adalet, hakkaniyet gibi değerler ile değerlendirilmesinden yanayım. Bu kadar kötü ise zaten devletimiz oradaki ilkelere uymayı taahhüt etmezdi veya AİHM’nin verdiği kararlara daha hukuksal açılımlar getirilebilir. Ama böyle bi durum olamıyor. İnsan haklarının sadece Türklükle aynı kutu içinde olduğunu düşünmüyorum. İnsan hakları Türkler için de diğerleri için de aynı olmalıdır diye düşünüyorum. Önemli olan değerlerdir. Türküm ve Türklüğümle gurur duyuyorum ve duyacağım da. Ama bana ülkemde hiç kimse Türk olduğum için bi ayrıcalık göstermiyor. Birçok uygulama Türklüğe ve değerlerine yanlış olduğu için AİHM’ne gidiyor belkide. Konuyu fazla dağıtmadan son olarak şunu söylemek istiyorum. Adaletin Türkiye’mizde tam olarak tecelli etmesini sağlamaya yardımcı olabilmek için gerekli yollara gerektiğinde başvurulması gerektiğini düşünüyorum.

Sayın elvancetinkaya,
Benim gibi, yaşadığı 55 yıl içerisinde darbeler, işkenceler, eziyetler görmüş
Asker dipçiği, polis copu yemiş, sağdan olsun soldan olsun birçok arkadaşını kaybetmiş, onların aslında vatan sevgisi gibi ortak ulvi bir amaç uğruna birbirini nasıl katlettiğine şahit olmuş bir kaşar için en acı şeylerden birisi nedir bilirmisiniz…
Sizin gibi gerçekten pırıl pırıl arkadaşların, dünkü pırıl pırıl arkadaşların düştüğü hataya bugün düştüğünü görmek.
Bütün bunlar hep bir senaryo….
Artistler ve figüranlar değişti ama yazan ve sahneleyenler hep aynı…
Bütün bu iyileştirmeleri AİHM ne borçlu olduğumuzu düşünmeniz de ne yazık ki senaryonun amacına ulaştığını gösteriyor….
Hukuğa sonuna kadar evet…..
Adalete sonuna kadar evet….
Ama bir şartla !!!!
Senaryoda yazdığı gibi değil…
Biz Avrupalımıyız ? Buna evet diyebilirmisiniz.
Diyebilmeniz mümkün değil….Çünkü bizi asla Avrupalı olarak görmediler, görmeyecekler….
İyi de o zaman birtakım haklılık bahaneleri ile onların mahkemesine sığınmak niye…
Bir Türk olarak bunu asla içime sindiremiyorum…
Bizim yetkimiz yok demişsiniz.
Yapmayın değerli kardeşim, tek yetkili biziz.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” demiş Atatürk. Ama nasıl ???????
Birilerinin bizim haklarımızı korumasını bekleyerek değil…….
Yasama, Yürütme ve Yargı organlarındaki insanlar uzaydan mı geldiler.
Orada bulunan ve yetkili olanlar BİZİZ.
Eğer biz işin kolayına kaçmadan, (AİHM ne gitmek gibi) demokratik mücadelemizi verirsek, kavramlar ve sistem doğal sürecini, muhakkak ki biraz da sıkıntılı olarak, yaşayarak layık olduğu yere gelecektir.
Yoksa AİHM gibi kolaycılık ve teslimiyet içeren sözde çözümlerle bir yere varılamaz….
Bir kez daha üstüne basarak söylüyorum..
Ölsem de ülkemi AİHM ne şikayet etmem……….
Edenleri de kınıyor, üzülüyorum…
İçimdekileri dökmeye sayfalar yetmez….
Görüşlerim budur…
Yılların beynime ve yüreğime kazıdıklarının yanlış olmadığı düşüncesi ile,

Esenlikler,

Sayın abcd_efe,
Yürekliliğiniz mücadelenizden belli. Zaten eleştirim asla bu yönde değildir.
Sayın elvancetinkayaya verdiğim cevapta da belirttiğim gibi, aslında adalet aramak amacı ile başvurduğumuz AİHM'nin istediğimiz, amaçladığımız çözümün mercii olduğuna inanmıyorum.
Mücadelemizi kendi içimizde verelim. Ülkemizde yapabileceğimiz o kadar çok şey var ki...
Bu davayı kayıp mı ettik. Üzülmeyelim o kadar...
Kayıplaroımız kadar kazancımız da olduğunu bilelim.
Hak yolu uzun ve engebeli bir yoldur. Bu yolda çok kayıplar olacaktır.
"Sen ölmezsen, ben ölmezsem nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa"
Kaybettim diyorsunuz ama az şey mi kattınız bu mücadeleye....
Bakın günlerdir tartışıyoruz, bir çok kişi de okuyor.
Belli mücadeleler sürecini doğal olarak yaşayarak bulacağız güzeli, doğruyu.
Bu süreci kısaltmak içinse doğal olmayan yollara başvurmayalım; gelin ailemizin içinde çözelim bunları
Davanızda başarılı olmanız dileği ile
Esenlikler,

bende başvurmayı düşünüyorum


BUNDAN DOLAYI

https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=35995

Kasıman,
"Bir suça iki ceza" da mı, yoksa "A.İ.H.M." konu başlığında mı yazdım,şu anda bilemiyorum.Ama yaklaşık şunu demiştim:"Ben fikrî yapı itibariyle;Meclisinin üstünde karar mercii,mahkemesinin üstünde mahkeme ,ordusunun bir erine bile üniformasında ayyıldız olmayan birinin emredebilir olmasını şerefsizlik olarak nitelerken,ülkemi AİHMe şikayet etme şerefsizliğini niye yaptım ki?.....
Yaşım da,üstelik 56....
Bu konu açıldıkça; inan,elim ayağım titriyor......

Bana bir yol gostere bilirmisiniz... konu benim esimin beni yanina almasi aile birlesimi ve 3 kere anlamsiz sacma redler verilmesi.. 1 red esiniz in is fetrafi bitti denildi yenileyin tekrar muracat edin... 2 ci red maas yetersiz denildi 39 ero dan red geldi gecim sikintisi yasarsiniz diye.. sonra tamamladik 80 ero gibi fazlamiz oldu.. aylik hesaplamamiz sonra. 3 cu red de tranvay yol parasi denildi 23 ero eksik denildi onu koydular bu seferde.. bu eksikler tek seferde denilmesi su su su eksikler denilmesi gerekmiyormu.? ama yapilanlar tek tek taksit taksit uygulama biktirma politikasi uygulanmakta. bu konuda bana biy yol gostere bilirmisiniz.? avrupa insan haklarina vere bilirmiyim. almanya devleti yabancilar dairesini gibi nasil olur uygun olurmu.? ve esim bu anlamsiz kararlardan sacma kararlardan dolayi doktora gitti ve rapor bile aldi Ruhsal sorunlar yasadi..Psikolojik olarak baya yiprandi... bu konuda yardiminizi bekliyorum.. olmassa yabancilar dairesine ozel bir guzel mektup yazabilirmisiniz oraya kapali zarf mektup u atim bir kac kiside demisti.. mektup yaz degerlendire bilirler.... tsk ederim

merhaba iyi günler ben mobilya mekanizma tasarımcısıyım 2011 yılında dünyada eşi benzeri olmayan bir ürün tasarladım ve buna tasarım tescil faydalı model aldım şuanda bu ürünü bir firmaya üretim hakkını verdim ve piyasada bu firmanın bir rakibi bu ürünün birebir ayni sini yapıp piyasaya sundu ve sunduğundan itibaren benim bulmuş olduğum diğer tasarım ürünlerini kopya korkusundan dolayı üretim iznini kimseye veremiyorum bununla ilgili sizden nasıl bir yol izlemem gerekiyor yardım istiyorum
Saygılarımızla;