-
Hrant Dink e farklı bir bakış
Biz hukiki net olarak https://www.hukuki.net/forum/showthre...ighlight=hrant forumunda bu konuyla ilgili görüş ve yazıları dile getirdik. Özellikle bazı üyelerimizin farklı bakış açılarınada sahip olduğu açıkça görülen o forumdan hareketle Doç.Dr. Ümit Sayın ın yazısı ile birlikte yeni bir tartışma çıkacağıda ortadadır. İlk forumda dolaylı olarak bu konulara değinilmişken şimdi daha açık bazı görüşlerin açıklanacağını düşünüyorum...
Neden ayrı forum dersek onun yanıtı da şudur. İlkinde cinayetin kınanması ve cinayetle ilgili ilk yazı ve yorumlar varken bu forumda cinayetin siyasi boyutu ve gelişmeler ele alınacaktır. Yani aradaki tek benzerlik kişi ismidir. ...Yazı çok uzun olduğu için parçalar halinde arz edeceğim değerli Ümit Sayın ın ''Hrant Dink'in Cenazesi Bir Kadife Devrim Provasına Dönüşürken'' isimli makalesini...
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Geçen hafta sonu (19–21 Ocak 2007) ve Salı günü Hrant Dink'in hunharca katledilmesinden sonra ve cenazesi sırasında yaşananlar, mükemmel koordine edilerek hedefinden saptırılmış ve bir psikolojik harp operasyonu haline getirilmiş bir Turuncu Kadife Devrim Provasıdır.
Haksızlığa karşı, mazlumdan yana olan Türk halkı da mazlum psikolojisiyle aldatılarak, tüm halka bir günlük Ermenicilik oynattırılmıştır. Bellidir ki, Soros gibi Küresel Sermayeyle işbirliği içindeki Türkiye'yi yok etmeye azmetmiş vakıflar, Gladyo ve benzeri Batı İstihbarat-Operasyon DEHÂLARI çok hızlı koordine olabilmektedirler, her an Türkiye'de başka provokasyonlar ve operasyonlar yapabilirler [1] . Hâttâ operasyonların bir ucu, iç savaşa bile gidebilir...
Bu savaş , 'Biz Ermeyiniz, biz Kürdüz ' diye sokaklarda bağıranlar ile 'Biz Türküz' diye bağıracakların arasındaki bir savaş olabilir!
Bu operasyonun başında, şu anda Mütareke Medyası koordinasyonunu yapan ve 'Türkiyeliliği savunan' eski MİT müsteşar yardımcılarından tutun da, ABD Konsolosluğu DO-PsyOps'una (Department of Operations-CIA, veya Kirli İşler Departmanı) ve Mossad Psikolojik Hârp Operasyonlar Dâiresi’ne kadar pek çok yapı bulunmaktadırlar ve çok başarılı da olmuşlardır! Mütareke medyası da yaydığı dezenformasyonlarla ve sürekli bu yabancı operasyonu destekleyici yayın yaparak bu galeyana çanak tutmuştur!
Bilindiği gibi her kaatil –Ogün Samast'ın bıraktığı kadar olmasa da- mutlaka iz bırakır! Her Psikolojik Harp Operasyonu da öyle! İsterseniz yurtdışından koordine edilen 5 günlük bir Kadife Devrim Operasyonu Provasının Anatomisine geçelim!
İlk günden itibâren bu cinayetin Emperyalistler ve Gladyo tarafından belirli hedefler için hazırlandığını savundum, hâlen öyle savunuyorum, ispatını Cenaze Töreninde gördük! Yani Hrant Dink'i yükselten ve bir 'ifâde özgürlüğü âbidesi' hâline getiren güçler ile tetiği çektiren güçlerin (organize bir çete olsun, olmasın) aynı merkezlerden yönetildiğine inanıyorum!
Asıl cinayet de işte buradadır!
1) Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, uzun süredir tehdit ediliyordu! Bu konuda kendisine hiç bir koruma verilmedi! Aynı Necip Hablemitoğlu'na verilmediği gibi! Ayrıca MİT ve Emniyet İstihbaratı tarafından Valiliğe çağrılarak uyarıldı. MİT ve Emniyet bir insanı 'Hayatınız Tehlikede' diyerek Valiliğe çağırıyorsa, neden koruma ve silâh vermiyor, anlamak çok zor! Bu İçişleri Bakanı’nın yönetimleri sırasında 20 civarında benzeri cinayet işlendiği için, biz anlayabiliyoruz nedenlerini!
Basında 'mahkeme ve Türklüğe hakaret konusu' korkunç bir biçimde abartıldı, pişirildi. Hrant Dink bilinçli olarak bir hedef hâline getirildi, hem medya, hem hükûmet, hem de konuyu işleyenler tarafından. Bu arada Pen ve Bjornson ödülleriyle de ödüllendirildi. Yâni konu son bir yılda operasyonel anlamda pişirildi, ta ki beyaz güvercin iyice uçmayı başarana ve bir kurban güvercinine dönüşünceye kadar!
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
2) Hrant Dink kötü bir insan değildi! Ama bâzıları tarafından iddia edildiği gibi Millî Güçlerin adamı falan da değildi! Neden?
Son 'Türkiye Barışını Arıyor' toplantısında, 'Kürtler’e ayrı devlet kurma hakkının verilmesini çok detaylı olarak savundu', yazılarında yıllardır Kürdistan’ı hep açık açık savundu. Kürtçü Aydınlar dilekçesinde, Kürtçü tüm faâliyetlerin desteklenmesinde adını görmek mümkündü.
'Sözde Ermeni Soykırımı'nın yapıldığını, Türkiye'nin bunu kabûl etmesi gerektiğini, ama Batı tarafından izlenen yöntemin yanlış olduğunu söylüyordu!
Öyle ki, vurulduktan hemen sonra Agos dergisinde onun anısına 'Hrant Dink: 2007–1915' yazısı yazıldı, savunduğu fikirlerin bir örneği olarak. İngiliz Gazeteci Robert Fisk, daha ilk dakikalarda Dink'in 1.5 milyon birinci Soykırım kurbanı olduğunu yazdı.
'Büyük Ermenistan' ve Türk topraklarında Ermenistan'ın genişlemesi fikirlerini de hep savundu!
Kısacası Hrant Dink bir SEVR savunucusuydu! Türkiye'nin belli koşullara göre parçalanmasını, Kürdistan’ı, Konstantinopolis’i, Büyük Ermenistan'ı savunuyordu! Bunların başında da işbirliği içinde olduğu Kürtçüler, DTP ve PKK'nın ileri gelenleri vardı (hatta http://www.k....biz isimli Türkiye Karşıtı bir sitede Teröristbaşı Katil Abdullah Öcalan'la aynı sayfada köşe yazıyordu!) (site adresi tarafımdan silinmiştir..
Millî Güçlerin içindeydi de, bir ajan olarak mı bunu yapıyordu, buna inanamıyoruz!
Batı Emperyalizmi’nin, Millî Güçler’e âit bir insana da ödüller verebileceğini sanmıyoruz! Hrant Dink'in çizgisi belliydi! Zaten emperyalist odaklarca plân uzun süreli kurulmuştu, başka bir çizgi de olamazdı! Ürkek Barış Güvercinin’den, Operasyonal Kurban Güvercini’ne dönüştürüldüğü süreçte, NATO'nun Gizli Orduları ve Gladyo tarafından rolünün her satırı son saniyelere kadar yazılmıştı!
3) Hrant Dink, Cuma günü 15:00 sıralarında öldürüldü. Uzun süredir 'istihbarat çevrelerinde, yakında Büyük Cinayetler serisi başlayacak!' şeklindeki ifâdenin ilk halkası olarak tüm Türkiye'yi şok etti.
İki saat boyunca cansız yatan vücudu insanlar oraya toplanana ve sürekli televizyon yayınları yapılana kadar bekletildi! Şişli'nin göbeğinde bu psikolojik hârp operasyonunun temel çatısı hazırlandı ve halka sunuldu! Basın günlerce halkı çelişkili ve tutarsız bilgilendirmeyi sürdürdü! [2] .
' Ogün Samast' konusuna ve belki tarihteki en fazla iz bırakılarak işlenen cinayet olarak 'Guiness Rekorlar Kitabına' geçebilecek bu cinayetin ' Kaatil' boyutuna henüz girmiyoruz.
On altı yaşında bir çocuğun hiç bilmediği İstanbul ve Şişli'de elini kolunu sallayarak, hiç kılı kıpırdamadan, son derece sâkince bu cinayeti nasıl işlediğinin analizini geleceğe bırakıp, neden cinayet silâhı belinde, en kolay yakalanabileceği yer olan 'âilesinin evine' yollandığını ve diğer tonlarca detayı henüz daha sorgulamıyoruz. Bu detayları irdelemeyi ve Kadife Devrim Prova Operasyonunun, 'Cinayeti işleyen katil' yönünden değerlendirilmesini ve ortadaki dev tutarsızlıkları açıklamayı iddianame hazırlanana kadar bekletiyoruz!
Öldürülmesinden yaklaşık 1 saat sonra dev bir Hrant Dink afişi sanki hazır tutuluyormuş gibi, Agos gazetesinin önüne asıldı!
Onca telaş ve kaos içinde, birileri gidip, 1 saat içinde afiş mi yaptırmışlardı? Bir sürü pankart, döviz ve Hrant Dink afişi nerden çıkarılmıştı? Sanki birileri bu olayların gelişeceğini biliyordu ve her türlü materyal daha önceden sağlanmıştı ve bir-iki saat içinde 'mâtem-bilinç hâli örgütlenmesine' geçilmişti 'şaşkınlık bilinç halinden', hiç bir Kemalist aydının katledilmesinde görülmemiş olduğu gibi!
Taksim ve Şişli'de 5000'e yakın kişi 2–3 saat içinde toplandı! Sloganlar sanki önceden hazırlanmış gibi, hep bir ağızdan tekrarlanıyordu:
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Hepimiz Hrant Dinkiz, Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Kürdüz,
Yaşasın Halkların Kardeşliği
Katil Devlet! Hesap verecek!
Katil Türk Devleti! Katil Türkler!
'Derin' den Vurulduk!
Hrant Dink olmak, aynı zamanda Ermeni veya Kürt veya Kürtçü olmayı da paralelinde getiriyordu! İçlerinde bir kişi yoktu, 'Biz Türküz, Biz Ermeniyiz' diyen!
Benzer operasyonu daha önce görmüştük, Yahudiler de aynı yöntemi kullanmışlardı, 2. Dünya Savaşından sonra! Tüm New York, ayağa kalkmıştı, 'Hepimiz Yahudi’yiz!' diye. Bu aynı zamanda Yahudi soykırımının kabûlü ve İsrail Devletinin ilânıydı ve 3 yıl sonra İsrail devleti, Filistinliler kandırılarak kuruldu!
Kimdi bu kadar kısa sürede organize olup, Şişliyi dolduranlar? Böyle bir olayı bekliyorlar mıydı? Ellerindeki dövizleri, Hrant Dink'in Dev posterlerini daha önceden hazırlamışlar mıydı? Nasıl 3–5 saat içinde organize bir eyleme dönüştü Güvercinli Cuma Gecesi?
ÖDP, DTP, DHKP-C, Kürtçü ayrılıkçılar tüm diğer bölücü ve parçalayıcı sol fraksiyonlar ve AKP de elemanlarını sokağa dökmüştü. Hepsi ortak nefretlerini kusuyorlardı Türklere karşı:
Kaatil Türkler, Katil Türk Devleti!
Hepimiz Hrant Dinkiz, Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Kürtüz!
Derin Türk Devleti Hrant Dink'i öldürdü!
Kaatil Derin Devlet!
Devlet önce kendi taşlarının altını temizlesin! Onu Devlet öldürdü!
Türk Mütareke basını da tüm koldan destek veriyordu bu eyleme, dünya basınıyla birlikte. Türkler Ermeniler’i 1915'te kesmişlerdi, şimdi de kesiyorlardı!
Üstelik gelişmekte olan hızlı bir milliyetçi tepki refleksini gören H. gazetesi, bunu bloke edebilmek için sözde bir anket başlattı, sözde 463 bin kişinin yanıtladığı: Halkın sözde '%52'sinin 'Biz Ermeniyiz' sloganına HAYIR, sözde %47'sinin ise EVET dediğini açıklayarak, Türk halkına karşı yürütülmekte olan psikolojik hârp operasyonunu devam ettirdi ve sloganı nerdeyse haklı çıkardı !
Mütareke medyası bizi öylesine aptal yerine koyuyordu ki, sanki biz bilmiyorduk 'Asp.net ' yazılımlarında bu tip IP-seçici anketlerle istendiği zaman nasıl oynanabildiğini ve anket sisteminin aslında ne kadar sağlıksız olduğunu, istenen sonucun çok kolay çıkarılabileceğini! Türk halkını ikiye bölme operasyonunu başarıyla yerine getiriyordu, ulusalcılara ve TSK'ya düşman Mütareke basınımız! Türk halkı %52-%47 ikiye bölünmüştü, başa baş, savaştırabilirdik artık onları!
Bir tek Türk bayrağı taşınmayan eylemde, Yunan, PKK, Kürdistan, Ermenistan bayrakları açılıyordu ve bâzılarına polis müdahale etmek zorunda kalıyordu!
Havaya yükselen güvercinler âdeta haykırıyordu:
Bugün Şişli'ye Türkler ve Türk bayrağı giremez!
Hâlbuki burası Türkiye Cumhuriyeti’ydi! O bayrakta sembolize edilen kızıl şehit kanları sayesinde, bu güruh bağımsızca sokaklarda çığlık atıp, Türklüğe küfredebiliyordu!
Hiç kimse bir psikolojik hârp operasyon denemesinin gerçekleştirilmekte olduğunun farkında değildi. Aslında sokağa dökülen iyi niyetli, barışsever, mazlumdan yana olan Türkler bir süre sonra benzer Kadife Devrim Operasyonları ile ülkelerinin birdenbire aynı Yugoslavya, Rusya örneğinde olduğu gibi parçalanacağını, tüm âile fertlerini bir iç savaşta yitirebileceklerini, yıllarca açlık ve sefalet içinde yaşayabileceklerini hayallerinin ucuna bile getiremiyorlardı.
Ellerinden çıkacak olan ülkelerinin bu sokaklarında, bir kuşak sonra kız çocuklarının Galataport projeleri yürürlüğe girdiğinde aynı Ukraynalı kadınlar gibi ancak fuhuş ve uyuşturucu ile geçinebileceklerini ve tüm ahlaki veya kültürel değerlerin yitirileceğini, bağımsız bir Türkiye kalmayacağını akılllarına bile getirmiyorlardı!
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
4) Ermeni Generallerinin, Amerikan-İsrail istihbarat görevlilerinin katıldığı cenaze töreni, görkemli başladı [3] . Kimilerine göre 50 bin, kimilerine göre de 100 bin kişinin katıldığı 8 km.lik yürüyüşte slogan atılmadı! Slogan atılsaydı, atılacak sloganların hangi boyuta geleceğini ve bir çatışma ortamı doğacağını herkes biliyordu! Ama 2 gün içinde nasıl on binlerce 5 dilde farklı döviz hazırlanmıştı? Bunu kim finanse etmişti? Nasıl dağıtmışlardı? Tarihte hiç bir Türk mitinginde veya cenazesinde böyle bir organizasyona rastlanılmamıştı!
Bir Kadife Devrim Provası’na dönüşmekte olan 'Hrant Dink'in Cenaze Töreni Operasyonu', İstanbul'un sokaklarında 'Cinayet İzlerini (!) Bıraka, Bıraka İlerliyordu!'
Dövizler şöyle diyordu:
Ben Hrantım,
Em Hemü Hrant,
I am Hrant Dink
Hepimiz Ermeniyiz Hepimiz!
Katil 301!
Hepimiz Hrant Dinkiz.
Wir Sind Hrant!
Kaatil Devlet!
On binlerce döviz hazırlanmıştı iki günde, dövizler öylesine akılcı bir biçimde hazırlanmışlardı ki, her bir döviz yuvarlaktı ve siyahtı; kafa hizasında tutulduğunda bir kişi iki kişi gibi görünüyordu. Yani 20 bin kişi 50 bin kişi gibi görünecekti!
Yürüyüş sırasında çekilen resimlerin yüksel pikselde olanlarını büyüttüğümüzde, usta hazırlanmış bir operasyonun gözden kaçan küçük bir ayrıntısı ile karşı karşıya geliyorduk.
Dövizlerin hedefi medyaya, televizyonlara ve Batı’ya karşı kişi sayısını fazla göstermekti. Çünkü döviz ve pankartları akıl edenler ve hep bir örnek hazırlayanlar, bir anti-Türk mitingine dönüşecek cenazeye kaç kişinin geleceğini bilmiyorlardı başlangıçta!
Bazı gazeteler ise, topluluğu kalabalık gösterebilmek için, 'Tek Merkezli Psikolojik Harekât Merkezlerinin' verdiği emir üzerine, aynı caddeleri, sokakları kopyala yapıştır taktiği ile insan sayısını resimlerde arttırıyor, geniş açılı yanıltıcı fotoğraflar tüm basın arşivini süslüyordu! 20 bin oluyordu, 50 bin, 50 bin oluyordu 100 bin!
Cenaze korteji sadece bir anti-Türk mitingine dönüşmekle kalmıyor, aynı zamanda binlerce Türk vatandaşına 'Biz Ermeniyiz' dedirtecek düzeyde operasyon başarılı oluyordu!
Niye Ermeniydik? Bir psikopat tetikçi Hrant Dink'i vurdu diye mi? Bu nasıl mantıktı?
Yıllarca bizim diplomatlarımızı katleden Ermeni teröristler yakalanmış mıydı? Bir Ermeni vatandaşı, Hrant Dink ve ailesi de dâhil olmak üzere, bir kere bu diplomatların cenaze törenlerinde 'Biz de bugün Türküz! ' demişler miydi?
Aksine Ermeniler tarafından Türkler’e karşı sürdürülen düşmanlık tohumları arttırılmamış mıydı? Hrant Dink, arkadaşları ve temsil etmekte olduğu çevre de bu düşmanlığı yıllarca körüklememiş miydi? Sıradan bir cinayet yüzünden neden Ermeni olaydık ki? Onlar hiç Türk olmuşlar mıydı?
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Cenazedeki 50 bin – 60 bin kişiden bir tânesi bile eline Türk Bayrağı almıyordu! Sanki bu yürüyüş belli çevrelerce, Türkler’e ve Türklüğe karşı bir yürüyüşe başarılı bir biçimde dönüştürülüyordu! [4] Yanlarında Türk bayrağı götüren bu bayanların ağzından dinleyelim:
Biz dört bayan mesâi saatlerimiz dâhilinde toplumsal birlikteliğimize ve kültürel mozaiğimize yöneltilmiş saldırıyı protesto etmek amacıyla Hrant Dink'in cenaze törenine katıldık. Törene giderken ülkemizin birlik ve beraberliğinin en önemli simgesi olarak gördüğümüz bayrağımızı da yanımızda götürdük.
Polis kontrolünü geçtikten sonra kalabalığın toplandığı yere kadar elimizde bayrakla yürüdük. Bu sırada Sayın Rakel Dink'in de konuşması başlamıştı. Konuşmayı dinlerken elimizde de bayrağımız dalgalanıyordu.
Bir süre sonra etrafımıza bâzı insanlar toplanmaya başladı. Yanımıza önce Düzenleme Komitesi'nden olduğunu söyleyen genç bir bey geldi. Bize bayrağımızın rahatsızlık yarattığını ve provokasyona neden olabileceğini söyleyerek 'Bayrağınızı lütfen indirin' dedi.
Niyetimizin provokasyon değil, birlik bütünlük mesajı vermek olduğunu anlatmaya çalışırken etrafımız bir anda provokatör olduğumuzu söyleyen kişilerle çevrildi. Belli bir görüşü temsilen orada bulunuyor olmakla itham edildik. 'Burada sizin tarafınızdan kimse yok, dikkatli olun' şeklinde tehdit edildik. Bir cenaze töreninde gerginliğe yol açmamak için bayrağımızı indirerek tören yerinden ayrıldık.
Türkü, Kürdü, Ermenisi, Rumu, Alevisi, Sünnisi, Çerkezi, Lâzı hepimizin birliğini simgeleyen, bir arada kardeşçe var olmanın en önemli sembolü olan bayrağımızdan duyulan bu rahatsızlık bizi derinden üzdü."
Düşünebiliyor musunuz mantaliteyi, nefreti ve düşmanlığı! Adamlar 'Burada sizden kimse yok!' diyorlar ve Türk Bayrağı açtırmıyorlar! Bu insanlar Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyorlar, o bayrağın altında ve o bayrağın sağladığı hukukî eşit haklara sâhipler!
Yine aynı gün Tahran'ın kuzeyindeki bir Ermeni Kilisesi’nde yapılan bir 'Hrant Dink Türk Nefreti Töreninde' , Türk Bayrağı yakılıyordu [5] . Bu 2007'de Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, Kürtçüler ve PKK'lılar tarafından yakılacak olan tek bayrağımız olarak kalmayacaktı!
5) Yurtdışında görev başında Ermeni Teröristler tarafından şehit edilmiş olan diplomatlarımız ve görevlilerimiz Mehmet Baydar, Bahadır Demir, Daniş Tunalıgil, İsmail Erez, Talip Yener, Taha Carım, Necla Kuneralp, Galip Özmen, Şarık Arıyak, Engin Sever, Reşat Moralı, Tecelli Arı, Kâni Güngör, Erkut Akbay, Bora Sürelkan, Galip Balkar, Cahide Mıhçıoğlu, Çetin Görgü, Halük Sipahioğlu için 'Biz Türküz' diye yürüyen veya 'Türk Bayrağı' taşıyan olmuş muydu, bu Ermeni-Rum-DTP-AKP-PKK-DHKP-C cemaati içinde? Hiç bir cenaze böyle finanse edilip bir psikolojik harekât operasyonu haline getirilmiş miydi?
Peki, katledilen Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Org. Eşref Bitlis, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve diğer Ulusalcı ve Atatürkçü aydınlarımız için böylesi abartılı törenler yapılmış mıydı?
Nerdeydi demokrasi ve barış güvercinlerini destekleyen Batılı ülkeler o zaman!
Demokrasi, Barış ve Özgürlük, sâdece Batılılar, Ermeniler, Kürtler için ve Türkler’e karşı mücadele eden Türk Düşmanları için mi vardı? Demokrasi'nin temel kuralı, Türkler'e karşı küfretmek, mücadele etmek ve Türkler'le savaşmak mıydı?
Tetikçilerini ve bombacılarını ülkemize gönderip bu aydınlarımızı katlederken neden kimse bağırmıyordu, 'Biz Türk’üz' diye, neden o zaman DHKP-C-Ermeni-ÖDP-AKP-PKK-Rum tayfası, bir günlüğüne bile TÜRK olmadı?
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
6) Mütareke Medyamızın da başarıyla katıldığı, 'Hrant Dink, Kadife Devrim Provası ve Türk Nefret Günü' başarıyla bir psikolojik harekât olarak yabancı güçler tarafından pazarlanırken, herkese bir mesaj veriliyordu:
'Bakın dökeriz sokaklara binlerce insanı, dikkatli olun! Gerekirse Tankların önüne de çıkar, Rusya'da, Yugoslavya'da olduğu gibi Meclislerinizi de basarız!'
Kandırılan ve iyi niyetli, mazlumdan yana olan Türk halkı ise kendileri üzerinde oynanmakta olan oyunun ve yaratılmaya çalışılan kardeş kavgasının farkında bile olmadan, bu profesyonel psikolojik harp operasyonunun beyinlerinin derinliklerine kazınan motiflerini algılayamadan, bilinçsizce sokaklara dökülüyorlardı! Operasyon başarılıydı!
Bir taşla belki üç, belki yedi kuş vuran istihbarat servisleri memnundu! Çünkü onlar bir koyup, on almasını çok severlerdi:
• Bir Turuncu Kadife Devrim Provasının sonuna gelinmiş ve Türk halkı kendi bayrağı ve kendi millî kimliğiyle karşı karşıya getirilmişti.
• Gerek milliyetçilere, gerek TSK'ya ve gerekse bu ülkenin temel niteliklerini koruyan milyonlarca kişiye bir mesaj verilmek istenmişti:
Soros Sizi Döver! Soros Herkesi Sokağa Döker! (Soros'u Batı emperyalizmin ve Turuncu Kadife Devrimlerin Sembolü olarak kullanıyoruz!)
• Yükselmekte olan ve tehlikeli bulunan milliyetçilik dalgasına ve dip dalgasına karşı ciddi bir halk desteği kazanılmıştı.
Ne de olsa, Türkler, Türkçüler ve Milliyetçiler 'KAATİL' di!
• Türklük, Türk bayrağı, Türk milleti, milliyetçilik aşağılanmıştı! Türklük aleyhine herşeyi söylemek artık legal hale geliyordu!
• Amerikan ve Ermeni Kongrelerinde çıkacak olan kararların artık Ermeniler lehine olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Tarih, artık bir bilim ve sistematik araştırma yöntemi olmaktan çıkmış, bir psikolojik hârp operasyonuna ve ' demokratik oylama totosuna' dönüşmüştü.
• Ermeni Diasporasının Türklere karşı zafer kazanmasına ve söylemlerini yoğunlaştırmasına kesin gözüyle bakılıyordu!
• Türkiye bu koşullarda Ermenistan sınırlarındaki kapılarını açmak zorunda kalacaktı. Ermenistan'a karşı dış politikasını değiştirecekti.
• Türkler ve Türkiye aleyhtarı propaganda yapan DHKP-C, PKK, TİKKO gibi NATO'nun ve Gladyonun Gizli Ordularına yeni malzeme doğmuştu!
• Irakta'ki pek çok Türkiye aleyhine gerçekleşmekte olan gelişme Türk kamuoyuna unutturulmuştu!
• Bu olayla 301. maddenin kalkmasına kesin gözüyle bakılıyordu!
• AKP, halkın gözünde büyük bir sempati toplamıştı. Ne de olsa, Demokratik (!) davranmıştı.
• Binlerce Türk'ün beynine 'Biz aslında Türk değiliz, Milliyetçilik kötü bir şey! Ermeni de olabiliriz, başka bir ulustan da, biz aslında bir Mozayikiz' felsefesi sistemli olarak işlenmişti!
• Türk ulusu ikiye bölünmüştü, 'Gerektiğinde biz Ermeniyiz, biz Kürdüz!' diyenler ve ' Biz Türküz! diyenler:
Artık İç Savaş Tamtamları Çalmaya Başlayabilirdi!
-
Re: Hrant Dink'e doğru bir bakış
Arkadaşım
1-Orda toplanan kalabalığın hepimiz ermeniyiz protestosu ve gorunumu o olaya tepkiydi ve adaletsizliğe illegalliğe bi karşı çıkıştı yani demek isteniyordu ki kim katillik yaparsa kim hukuksuzluk yaparsa biz karşıyız demek di bunu anlamak akıllıca düşününce zor değil
2-Türkçülük,milliyetçilik eğer ırkçılıksa bu yazıdaki gibi şunu veya bunu kötülemekse ve katili protestoyu bazı çevrelerin oyunu sanan zihniyetse,hukuksuzluğa tepkiyi başka bişey sanan ve kendi idolu doğrultusunda yorumlayan bir anlayışsa...evet türkçülük,milliyetçilik -bu anlamda-katilliktir
3-Biliyorum benide o oyuna gelen biri olarak itaf edeceksiniz...Ama eğer o bir oyunsa ben oyuncuyum başrolde hemde...
4-Türkiye'nin başına gelenler hepimiiz ermeni olduğu için değil o katille çekilen resim yüzünden geliyor işte o resim sadece bi resim değil hani Abimiz yorumluyor ya O AN lar işte oyle bir resim o anda Türkiye'nin neden muhasız medeniyetler seviyesine ulaşamadığını ışık çok guzel anlatmış ve katilin yanında duranlar hukuk devleti olmamızı engelleyen şeyin ne olduğun gösteriyor...
Ve o katilin yanında resim çekinmek eğer bu ülkeyi sevmekse ben bu ülkeyi sevmiyorum,eğer o millliyetçilikse milliyetçilik katilliktir bence
HEPİMİZ ERMENİYİZ DEMEKLE BİŞEY OLMAZ HİÇ KİMSE KORKMASIN BU NE BİR OYUN NE BİR PROVAKASYON...Türklüğümüze hiç bişey olmaz korkmayın
asıl türklümüze gelecek bela o utanmaz katille O Koruduğunuz Türk bayrağı altında resim çekinmekten gelir,o Türk emniyetinin halinden gelir
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Alıntı:
HEPİMİZ ERMENİYİZ DEMEKLE BİŞEY OLMAZ HİÇ KİMSE KORKMASIN BU NE BİR OYUN NE BİR PROVAKASYON...Türklüğümüze hiç bişey olmaz korkmayın
sayın yılmazsavcı, böyle olmadığını, olmayacağını büyüyünce anlayacaksınız, henüz çok gençsiniz. Konu yazıyı bir daha ve dikkatlice okuyun.
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
sayın Fırat Bayındır birçok kişi sayın Yılmazsavcı ile aynı görüşü savunuyor bu onların yeterince büyümediğini mi gösteriyor. daha geçenlerde hemen hemen aynı düşünceleri Ali Sirmen'den Toktamış Ateş'ten dinledim onlar da yeterince büyümemiş olgunlaşmamış mı acaba. Ayrıca Hrant Dink öldürülmeden önce hepimiz Iraklıyız hepimiz Filistinliyiz gösterileri yapıldığında kimse olumsuz birşey görmedi. bundan daha önceleri Almanyada Almanlar ve Türkler hep birlikte hepimiz Türküz deyince de bir sorun olmadı. ama ne hikmetse hepimiz Ermeniyiz denilince kıyamet koptu. asıl tepki gösterilmesi gereken bu sloganlar değil katilin kahramanlaştırılması katile sahip çıkılmasıdır. bu en vahim durumdur bir hukuk devleti için. emniyet kuvvetlerinin siyasallaşması bir ülke için felakettir. bakın olay daha tam anlamıyla aydınlatılabilmiş, insanların kafalarındaki sorular cevaplanabilmiş değil. işte asıl üzerine gitmemiz sorgulamamız gereken budur.
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Olay, katilin kahramanlaştırılması değildir, bunu kimse savunamaz. Orada anlatılmak istenen farklı bir olay.Cenaze törenini keşke bir kez daha izleme olanağı olsa çok ilginç ayrıntılar yakalayabilirdiniz. Sözüm ona spontane bir tepki olarak sunulan törenin nasıl ince bir organizasyon eseri olduğunu çıkartabilir, insanların nelere alıştırılmaya çalışıldığını görebilirdiniz.Ve asker-polis siyasallaşmasına karşı çıkarken siz, fetvalarla yönetilmeye çalışılan,yeşile doğru kayan bir ükede yaşadığınızı anlayabilirdiniz. Kerkük'te, Kıbrıs'ta sessiz bırakılan,diasporaya teslim edilen, hergün yeni bir haritası çizilen ülkeniz için belki bir daml ayaş dökülürdü gözünüzden. Şuna bir gözatın isterseniz http://www.vatanim.com.tr/root.vatan...5&Categoryid=1
Adını belirttiğiniz kişiler kendi düşüncelerini söyler, mutlak doğru mudur? Kime göre doğrudur? Kaldı ki Ali Sirmen de Toktamış hoca da katilin kahramanlaştırılmasına karşı çıkarken, nereye sürüklenmeye çalıştığımızı da anlatmadılar mı? Anlatılmak istenen de zaten önceki cümlenin 2. kısmıdır.
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Belki konuyu dağıtmış olacağım. Ama yazmadan edemedim. Sayın commodore1tr nin referans olarak gösterdiği Doç. Dr. Ümit Sayın eğer yanılmıyorsam İstanbul Üniversitesi, Adli tıp Enstitüsü farmakoloji öğretim üyesi.
2003 te Lara Falay'ın satanizm bağlantılı olarak görülen ölümüyle ilgili yorumları nelermiş hocamızın bakalım:
"Adli Tıp Kurumu'nun Lara Falay'la ilgili otopsi raporunu da değerlendiren Sayın, kuşkulu bulguları şöyle anlattı:
"Otopsi raporunda, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma tarihi 14 Ocak 2002 olarak belirtiliyor. Oysa olay, 15.01.2002'de meydana geldi. Soruşturmanın kayıt numarası da 666 olarak açılmış. Bu sayı, şeytanı çağırmak için bir mesaj sayısıdır. Yani satanistler için kutsal bir sayıdır. Tabii bu rastlantı da olabilir. Ama yine de dikkat çekici.
İkinci nokta, raporda, 65 metreden yani Boğaziçi Köprüsü'nden düşen birisinin vücudunda hiçbir kırığa rastlanmaması. Çok miktarda ekimoza, yani morluğa rastlanıyor. Oysa bu morlukların oluşabilmesi için kan dolaşımının olması gerekiyor."
Benim temelde itirazım şu noktaya açıkçası. Uzmanlık alanı olmayan konularla ilgili açıklama yaparken, kitap yazarken akademik ünvanların kullanılması yanlış.
Temel tıp bilimci toplumsal bir olayı sorgularken ünvan kullanmamalı. Bakıyorsunuz vatandaş kendi uyguladığı diyet programını yazmış kitap olarak bastırmış. Prof Dr. diyor. Adam coğrafyacı. Etik mi bu şimdi?
Dink'e farklı bakış olmadı bu yorum. Kusura bakmayın.
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Alıntı:
Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı
sayın yılmazsavcı, böyle olmadığını, olmayacağını büyüyünce anlayacaksınız, henüz çok gençsiniz. Konu yazıyı bir daha ve dikkatlice okuyun.
ya pardon ama farzedelim bunlar türklüğümüze karşı yapılıyor size ve tüm sizin gibi düşünen 'büyüklerime' soruyorum bir KÜÇÜĞÜNÜZ olarak; eğer türklüğümüz bununla yok olacak zedelenecekse bırakın türklüğümüz falan kalmasın...
BEN TÜRK'ÜM VE HİÇ BİŞEY TÜRKLÜĞÜME ETKİ EDEMEZ HİÇ BİŞEY BENİM TÜRKLÜĞÜMÜ KORKUTMUYOR ÇÜNKÜ BEN ATATÜRK CUMHURİYETİNİN OĞLUYUM VE TURKLUĞUM BU KADAR BUYUK YAŞIM GENÇ OLSADA.Mesele türklüğü birkaç şeye bağlayarak gozu kapalı milliyetçilik yapan insanların Küçük tükçülüklerinin sarsmasından korkmalarıdır
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Yazının hiç bir yerinde katilin savunulmadığı açıkça görülmekte tam tersine 'psikopat bir katil..' tanımlaması yapılmışken bu yazıyı okuyup o yoruma nasıl ulaşıldığını anlayabilmiş değilim. Sn. yılmazsavcı rumuzlu üyemiz anlatılmak istenenden çok çok yüzeysel bir değerlendirme yapmış. Gerçekten Hrant Dink in öldürüldükten bir saat sonra o dev posteri nereden bulundu demek daha akılcı değil mi? Cenaze niçin provake edilmek istenircesine iki saat yerde tutuldu ? TV ler bir ande yayına atladı... 11 Eylülde bile bu kadar kesintisiz ve tek taraflı yayın yapılmadı...
Yazıda dikkat çekilmek istenilen konu asla ve kata ''ohh iyi oldu öldü'' diye bir mantık değildir. Dikkat çekilmek istenilen katilde dahil olmak üzere bunun planlı bir sistemin parçaları olduğu endişesinin paylaşılması ve bu endişeye neden olan olguların verilmesidir ki aksine bir şey söylemek fikir adına bir değer taşıyacaktır.
'' Türkiye'nin başına gelenler hepimiiz ermeni olduğu için değil o katille çekilen resim yüzünden geliyor '' gibi hatalı bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir. NE ERMENİ OLURUM NE O MAŞA OLARAK KULLANILAN KATİL İ SAVUNURUM İKİSİNEDE KARŞIYIM... Belki farkında değilsiniz amma o kişinin Türk Bayrağı önünde çekilmiş çok matah bir şey yapar gibi poz vermesini eleştiren ilk sitede bulunuyorsunuz. Hatta bir gün sonra bir internet sitesinden diye başlayan haberle ilk vatan sonra sabah gazeteleri olayın üzerine gitti o bir internet sitesi hukuki.net in ta kendisiydi... Ancak bu demek değildir ki onu eleştirip kınadık diye Hrant Dink le ilgili söylenen her şeyin doğru olduğunu kabul edeceğiz... Gerçek bir soru pis bir Ermeni teröristi bizim büyükelçimizi öldürdüğünde neredeydi bu ermeniler ? Neden bir tane Türk olanı çıkmadı yarım saatlik...
Türkiye içte ve dışta sürekli dayak yiyiyor son dört senedir. Bu maalesef artarak ta çıkıyor Düşün bakalım Yunan alfabesi ... Yunan Alfabesi yedisi sesli, onbeşi sessiz, ikisi ise birleşik yirmidört harften oluşur yazımları çoğunun bir gariptir. Ve bu yunanlar birleşmiş milletler dahil her yerde kendi okudukları şekilde yazdırırlar diplomatik yazılarını ELLAS yazılır... Türkiye Cumhuriyeti... Alfabeyi tarife gerek yok modern harfler kullanılır Ancak nedense bir biz TURKEY olarak yazılırız nedeni ' Ü'' harfinin olmayışı olarak belirtilir bize iyide '' E'' nerede ? E de mi çalınmıştır Avrupa alfabesinden ? Ne zaman ki REPUBLIC OF TÜRKİYE diye yazılır bizde de yazışmalar işte o zaman Ermeniyiz diye bağırmak sıradan bir tepki olur... Adamlar yüzümüze baka baka hindi cumhuriyeti diyor pardon bizde ü yok saçmalığına sığınıyor ve kabul ediyorsun... Hadi bakalım Etiyopya ya Habeşistan yazarak bir mektup yolla ne olacak... Aynen ' Bu devlet bulunamadı Republic of etiopya ' diye geri gelir... Unutmaki Turkey adını ilk Osmanlının sonlarında Alay etmek için İngilizler kullanmıştı... Ama biz Turkey değiliz Türkiye yiz.... Ermenide değil Türk üz...
-
Lütfennn
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Yazının hiç bir yerinde katilin savunulmadığı açıkça görülmekte tam tersine 'psikopat bir katil..' tanımlaması yapılmışken bu yazıyı okuyup o yoruma nasıl ulaşıldığını anlayabilmiş değilim. Sn. yılmazsavcı rumuzlu üyemiz anlatılmak istenenden çok çok yüzeysel bir değerlendirme yapmış. Gerçekten Hrant Dink in öldürüldükten bir saat sonra o dev posteri nereden bulundu demek daha akılcı değil mi? Cenaze niçin provake edilmek istenircesine iki saat yerde tutuldu ? TV ler bir ande yayına atladı... 11 Eylülde bile bu kadar kesintisiz ve tek taraflı yayın yapılmadı...
Yazıda dikkat çekilmek istenilen konu asla ve kata ''ohh iyi oldu öldü'' diye bir mantık değildir. Dikkat çekilmek istenilen katilde dahil olmak üzere bunun planlı bir sistemin parçaları olduğu endişesinin paylaşılması ve bu endişeye neden olan olguların verilmesidir ki aksine bir şey söylemek fikir adına bir değer taşıyacaktır.
'' Türkiye'nin başına gelenler hepimiiz ermeni olduğu için değil o katille çekilen resim yüzünden geliyor '' gibi hatalı bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir. NE ERMENİ OLURUM NE O MAŞA OLARAK KULLANILAN KATİL İ SAVUNURUM İKİSİNEDE KARŞIYIM... Belki farkında değilsiniz amma o kişinin Türk Bayrağı önünde çekilmiş çok matah bir şey yapar gibi poz vermesini eleştiren ilk sitede bulunuyorsunuz. Hatta bir gün sonra bir internet sitesinden diye başlayan haberle ilk vatan sonra sabah gazeteleri olayın üzerine gitti o bir internet sitesi hukuki.net in ta kendisiydi... Ancak bu demek değildir ki onu eleştirip kınadık diye Hrant Dink le ilgili söylenen her şeyin doğru olduğunu kabul edeceğiz... Gerçek bir soru pis bir Ermeni teröristi bizim büyükelçimizi öldürdüğünde neredeydi bu ermeniler ? Neden bir tane Türk olanı çıkmadı yarım saatlik...
Türkiye içte ve dışta sürekli dayak yiyiyor son dört senedir. Bu maalesef artarak ta çıkıyor Düşün bakalım Yunan alfabesi ... Yunan Alfabesi yedisi sesli, onbeşi sessiz, ikisi ise birleşik yirmidört harften oluşur yazımları çoğunun bir gariptir. Ve bu yunanlar birleşmiş milletler dahil her yerde kendi okudukları şekilde yazdırırlar diplomatik yazılarını ELLAS yazılır... Türkiye Cumhuriyeti... Alfabeyi tarife gerek yok modern harfler kullanılır Ancak nedense bir biz TURKEY olarak yazılırız nedeni ' Ü'' harfinin olmayışı olarak belirtilir bize iyide '' E'' nerede ? E de mi çalınmıştır Avrupa alfabesinden ? Ne zaman ki REPUBLIC OF TÜRKİYE diye yazılır bizde de yazışmalar işte o zaman Ermeniyiz diye bağırmak sıradan bir tepki olur... Adamlar yüzümüze baka baka hindi cumhuriyeti diyor pardon bizde ü yok saçmalığına sığınıyor ve kabul ediyorsun... Hadi bakalım Etiyopya ya Habeşistan yazarak bir mektup yolla ne olacak... Aynen ' Bu devlet bulunamadı Republic of etiopya ' diye geri gelir... Unutmaki Turkey adını ilk Osmanlının sonlarında Alay etmek için İngilizler kullanmıştı... Ama biz Turkey değiliz Türkiye yiz.... Ermenide değil Türk üz...
Arkadaşım benin dediğimi anlamadan konuşunca benim sana vereceğim cevap hakkında çok düşünmek zorunda kalıyorum ne alakası var ne alakasııı
bak diyorum ben Türkiyeliyim ve TÜrklüğüm güçlü ve korkmuyorum sizin korktuğunuz küçük şeylerden ve zaten orda korkulacak bişey yoktu
Bir hukukcu olarak katile gosterilen tepkiye katılacağına bana hikayeler anlatıyosun boşver bunları asıl senin yaptığın ülkeyi kaosa götürür...
Bu ülkeyi bu hale(yoksulluk,yolsuzluk,İŞKENCE,düşünce tutsaklığı...)hale getirenler kimler herkes dahil sende biliyorsun ve lütfen gereksiz parovakasyonlara girişme...
hiç bişey olmaz biz ermeniyiz demekle çünkü:
HEPİMİZ ERMENİYİZ,HEPİMİZ HRANTIZ
ve olayı kişiselleştirip senle tartışmaya devam etmek istemiyorum lütfen doğruları gör lütfen ülkemize boyle acınacak şeylerle sahip çıkma
Ve sana yemin ederim ki Hrant Dinl o pis katilden daha çok seviyodu Türkiye yi işte anlatmak istediğim buuuuuuuuuuu
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Haklısın boşuna yazmışız. O katili savunan olmadığını anlatamadığıma göre sizi bu konu dışında bırakmak daha iyi olacak.. Bundan sonra bu konuda yazdıklarınızı ciddiye almadan devam edeceğim.. özür dilerim tartışınca karıştırılan kişilerden olduğunuzu anlayamadım...
-
TeŞekÜrler
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Haklısın boşuna yazmışız. O katili savunan olmadığını anlatamadığıma göre sizi bu konu dışında bırakmak daha iyi olacak.. Bundan sonra bu konuda yazdıklarınızı ciddiye almadan devam edeceğim.. özür dilerim tartışınca karıştırılan kişilerden olduğunuzu anlayamadım...
BAŞKA SOYLEYECEĞİN BİŞEY KALMAMIŞTI ZATEN :)))))
TEŞEKÜRLER ARKADAŞIM VE SAVUNDUĞUM KONU AKLANDI
BİRDAHAKİ TARTIŞMAYA GORUSURUZ
BENCE BEN İYİ AVUKAT OLCAM BE
-
Ha Bu Arada...
Ogün niye Samsun'da yakalandı?
Baştan başlayalım:
Ogün Samast'ın yakalandığı gece Başbakan'a yakın bir isimle konuştum: "Bir yanlışlık yapıldı. Yakalanmamalı, izlenmeliydi" dedi.
Gerçeği geçen hafta üst düzey bir Emniyet yetkilisine sordum.
"Doğru" dedi ve ayrıntısını anlattı:
"Samast, babasının ihbarıyla teşhis edilir edilmez bulunup Emniyet tarafından izlemeye alınmıştı. Otobüsle Trabzon'a gitmekte olduğu saptandı. Trabzon'da örgütüyle temas kurması beklenecek, böylece bütün bağlantıları ortaya dökülecekti. Durum Samsun teşkilatına bildirildi ve 'Sakın dokunmayın. Biz izliyoruz' denildi. Ama Samsun'da güvenlik güçleri şaşırtıcı bir operasyonla Ogün'ü yakalayıp Trabzon bağlantılarının ortaya çıkmasını engellediler."
Bu basit bir rekabetin sonucu mu, yoksa usta işi bir perdeleme operasyonu mu?
Sonraki gelişmelere bakınca 2. ihtimal daha ağır basıyor.
Samast yem mi?
Başta Samast'ın olaydan sonra yakalanmak ister gibi, çevredeki güvenlik kameralarının neredeyse tümüne poz vererek kaçması, başındaki beyaz bereyi bile çıkarmaması, silahını atmaması, "Yem olarak teslim mi edildi?" kuşkusu uyandırıyor.
O yakalandıktan sonra da, bazı devlet yetkilileri arkadaki örgütü gizlemek üzere seferber oldu adeta:
Daha soruşturma başlamadan İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah ve Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay "Örgüt ilişkisi yok" açıklaması yaptılar.
Ardından yakalanan Yasin Hayal de "Arkamda örgüt yok" diyerek bu erken açıklamalara destek attı.
Oysa Hayal'in yakalanmasıyla örgüt çözülmeye başlamıştı bile...
İhbarlar ciddiye alınmadı
İlk ipucunu Trabzon'a teftişe giden Mülkiye müfettişleri ortaya çıkardı:
Cinayetin azmettiricisi olarak yakalanan Erhan Tuncel aslında polis ajanıydı ve Hrant'ın öldürüleceğini, cinayetten 11 ay önce, Trabzon Emniyeti'ne ihbar etmişti. Trabzon da bunu İstanbul Emniyeti'ne bildirmişti. Aynı ihbar Ankara'da İstihbarat Dairesi Başkanlığı'na da iletilmişti. Hem de son 6 ayda tam 4 kez... Hem de hedef Hrant'ın ve azmettirici Yasin Hayal'in adları verilerek...
Bu ihbarlara kulak tıkanmıştı.
Bitmedi.
Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci de kendisinin jandarma muhbiri olduğunu açıkladı. O da Hayal'in Dink'i öldürme planları yaptığını 2006 Temmuz'unda Jandarma istihbaratına bildirmişti.
Emniyet gibi Jandarma da bu ihbara itibar etmedi.
Biliyorlardı, önlemediler
Bu bilgiler, insanı aynı teşhise sürüklüyor:
"Biliyorlardı, önlemediler."
Soruşturmanın şu andaki kilit ismi KTÜ öğrencisi Erhan Tuncel...
Onun ismine Yasin Hayal'in telefon kayıtlarından ulaşıldı ve azmettirici olarak tutuklandı.
Hayal önce "Cinayeti kendim planladım, arkamda örgüt yok" derken, Tuncel'in ajan çıkmasından sonra, "Cinayet emrini Tuncel verdi" diye ifade değiştirdi.
Tuncel susma hakkını kullandı; henüz hiç konuşmadı.
Son 1 ayın özeti bu...
Çorap sökülmeye devam edeceğe benziyor. Ama şu ana kadarki söküklerin bile yamanması imkânsız görünüyor.
CAN DÜNDAR
BU SANA DEĞİL BAŞKALARI OKUSUN DİYE SAYIN COMANTR :)
-
Re: Ha Bu Arada...
Sayın Fırat Bayındır'a katılmamak mümkün değil. Keşke mesele, samimiyetinden ve yürekli heyecanından hiç kuşku duymadığım değerli kardeşim yılmazsavcı'nın, düşündüğü kadar basit olsaydı. Keşke bazı yürekli, duygusal insanlar işin altındaki ince tuzağı görüp, "Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hırant Dink'iz" yerine "HEPİMİZ TÜRKÜZ, HEPİMİZ HIRANT DİNK'İZ" diye bağırsalardı.
Bu nadide vatan sınırları içerisinde yaşayan ve bu ülkenin kimliğini taşıyan her Ermeni, Ermeni asıllı bir TÜRKtür. Ama ben asla Ermeni değilim ve olmaya da hiç niyetim yok. Neden bu ülkede bir Laz sorunu yoktur. Çünkü Laz asıllı vatandaşlarımız kendilerini hiçbir zaman azınlık olarak görmemiş, Türklüğü içlerinde yaşamışlardır. Onlar kendilerini HAS TÜRK olarak görür bununla gurur duyarlar. Bu ülkede Arap asıllı vatandaşlarımız, Çerkez, Gürcü vs. asıllı vatandaşlarımız var. Niye bu ülkede Gürcü meselesi, Arap meselesi yok. Ermeni asıllı vatandaşlarımızla yıllar boyunca birlikte yaşadık. Bazı haksızlıklara uğramış da olabilirler. Keşke bütün bu sorunları bu ülkenin has vatandaşları olarak çözmeye çalışsalardı.
Yaşananları tasvip etmek mümkün değildir. Yerde yatan Ermeni vatandaşımın altı delik ayakkabısını eşimle birlikte ağlayarak izledik. Bu cinayetin altında yatan gerçeklerin de su yüzüne çıkmasını yürekten diliyorum, zira fikirleri kurşunla durdurmaya çalışanlar bizden olamazlar.
Yaşınız gereği hatırlayamayabilirsiniz. Yıllarca birlikte sevgi ve saygıyla sürülen bu dostluk tarlasına nifak tohumlarını, bizzat Ermeni Terör Örgütü ASALA atmıştır. Günlerce, haftalarca, aylar ve yıllarca süren katliamları ile Türk diplomatlarını, eş ve çocuklarını katletmiş, dünyayı kana bulamışlardır.
Herkes yorumunu yapmakta hürdür ama hiçkimse gerçekleri saptırma veya gözardı etme hakkına sahip değildir.
TÜRKÜM! TÜRKÜM! TÜRKÜM!
Esenlikler,
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
"Hrant Dink öldürüldü" başlıklı foruma bakılırsa bu forumda süregelen tartışmanın gereksiz olduğu görülür.
Bir insanın en temel insan hakkı "yaşama hakkıdır". Her ne sebeple olursa olsun bu hakkın alınması kabul edilemez, bu barbarlıktır. Gerek Sn. Bayındır ve gerekse Sn. commodore1tr forumlarda bu düşüncelerini defaaten tekrarlamıştır. Hiç kimse böyle alçakça bir cinayeti mazur göremez, görmüyor. Ölenin arkasından imam sorar "merhumu nasıl bilirdiniz" diye, adet olduğu üzere "iyi bilirdik" denir. Gerçekte ölen çok kötü biri olsa bile...
Hrant Dink cinayetinin üzerinden zaman geçti, artık bazı düşünceleri ifade etmenin zamanı geldi. "Hrant Dink öldürüldü" forumunda da yazmıştım. Sıradışı bir kişilikti (tabi bana ve benim gibi düşünenlere göre) , fikirlerine katılmıyordum. Ancak kendi çapında namuslu, düşündüğünü açıkça ifade etmekten çekinmeyen, bu nedenle fikirlerine katılmasam dahi bu yönlerine saygı duyduğum biriydi. Savunduğu fikirlere bakarsak;
Ermeni soykırımı olmamıştır demiyordu. Sadece varolan (böyle ifade edilince sözler daha gerçekçi kabul görür) soykırımın , diaspora tarafından kullanıldığını söylüyordu. Azınlık psikolojisinin etkisiyle zaman zaman agresifleşiyor, "Türk'ün zehirli kanından" dem vurabiliyordu. Ayrılıkçı Kürtlere destek çıkıyordu ki aslında bu tam bir ironiydi, zira techirde Ermenileri en çok kıran, yollarını kesip, öldürüp, eşyalarını yağmalayan o bölgedeki Kürt çetelerdi. Sonuç olarak onun ile fikir birlikteliği içerisinde olmam mümkün değildi. Ama bu durum ne öldürülüşünü alkışlamamı gerektirir, ne de böyle vahşi bir cinayeti onaylamamı. Açıkça yazıyorum, bu cinayeti gerçekleştirenler ve planlayanlar ALÇAKTIR.
"Hepimiz Ermeniyiz" sloganına gelirsek, küçük bir nüansı atladığınızı düşünüyorum Sn. yılmazsavcı... Bunun ne olduğunu kısaca açıklayayım:
Ben Ermeni değilim, Türküm. Bu sadece etnik kimliğe vurgu olarak algılanmamalıdır. Bu durum Anayasal bir hükmün ve tanımlamanın teyididir. Bu demek değildir ki etnik kimliği Ermeni veya Kürt olan vatandaşımızdan daha üstünüm. Hepimiz eşitiz, hepimiz değerliyiz, hepimiz insanca yaşamayı, insanca saygı görmeyi bila istisna hak ediyoruz. Ortak geçmişe, ortak kültüre, sevinçte ve kederde ortak algılara sahibiz. Sırf etnisite değerlendirmesi ile birbirimize bir üstünlüğümüz yok, HEPİMİZ EŞİT YURTTAŞLARIZ. Sn. Bayındır ve Sn. commodore1tr bunu söylüyor.
Etnik kimliği ön plana çıkararak , ırkçı bir yaklaşımla Türküm, Kürdüm, Ermeniyim demenin birbirinden farkı yoktur. Sonuçta hepsi faşizmdir, ırkçılıktır ve bu düşünceler insanlığa iyilik değil, hep acı ve gözyaşı getirmiştir. Cinayet sonrası tezgahlanan oyun bu ikincisidir, işte bizler buna tepkiliyiz.
Selamlar,
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
"Hrant Dink öldürüldü" başlıklı foruma bakılırsa bu forumda süregelen tartışmanın gereksiz olduğu görülür.
Bir insanın en temel insan hakkı "yaşama hakkıdır". Her ne sebeple olursa olsun bu hakkın alınması kabul edilemez, bu barbarlıktır. Gerek Sn. Bayındır ve gerekse Sn. commodore1tr forumlarda bu düşüncelerini defaaten tekrarlamıştır. Hiç kimse böyle alçakça bir cinayeti mazur göremez, görmüyor. Ölenin arkasından imam sorar "merhumu nasıl bilirdiniz" diye, adet olduğu üzere "iyi bilirdik" denir. Gerçekte ölen çok kötü biri olsa bile...
Hrant Dink cinayetinin üzerinden zaman geçti, artık bazı düşünceleri ifade etmenin zamanı geldi. "Hrant Dink öldürüldü" forumunda da yazmıştım. Sıradışı bir kişilikti (tabi bana ve benim gibi düşünenlere göre) , fikirlerine katılmıyordum. Ancak kendi çapında namuslu, düşündüğünü açıkça ifade etmekten çekinmeyen, bu nedenle fikirlerine katılmasam dahi bu yönlerine saygı duyduğum biriydi. Savunduğu fikirlere bakarsak;
Ermeni soykırımı olmamıştır demiyordu. Sadece varolan (böyle ifade edilince sözler daha gerçekçi kabul görür) soykırımın , diaspora tarafından kullanıldığını söylüyordu. Azınlık psikolojisinin etkisiyle zaman zaman agresifleşiyor, "Türk'ün zehirli kanından" dem vurabiliyordu. Ayrılıkçı Kürtlere destek çıkıyordu ki aslında bu tam bir ironiydi, zira techirde Ermenileri en çok kıran, yollarını kesip, öldürüp, eşyalarını yağmalayan o bölgedeki Kürt çetelerdi. Sonuç olarak onun ile fikir birlikteliği içerisinde olmam mümkün değildi. Ama bu durum ne öldürülüşünü alkışlamamı gerektirir, ne de böyle vahşi bir cinayeti onaylamamı. Açıkça yazıyorum, bu cinayeti gerçekleştirenler ve planlayanlar ALÇAKTIR.
"Hepimiz Ermeniyiz" sloganına gelirsek, küçük bir nüansı atladığınızı düşünüyorum Sn. yılmazsavcı... Bunun ne olduğunu kısaca açıklayayım:
Ben Ermeni değilim, Türküm. Bu sadece etnik kimliğe vurgu olarak algılanmamalıdır. Bu durum Anayasal bir hükmün ve tanımlamanın teyididir. Bu demek değildir ki etnik kimliği Ermeni veya Kürt olan vatandaşımızdan daha üstünüm. Hepimiz eşitiz, hepimiz değerliyiz, hepimiz insanca yaşamayı, insanca saygı görmeyi bila istisna hak ediyoruz. Ortak geçmişe, ortak kültüre, sevinçte ve kederde ortak algılara sahibiz. Sırf etnisite değerlendirmesi ile birbirimize bir üstünlüğümüz yok, HEPİMİZ EŞİT YURTTAŞLARIZ. Sn. Bayındır ve Sn. commodore1tr bunu söylüyor.
Etnik kimliği ön plana çıkararak , ırkçı bir yaklaşımla Türküm, Kürdüm, Ermeniyim demenin birbirinden farkı yoktur. Sonuçta hepsi faşizmdir, ırkçılıktır ve bu düşünceler insanlığa iyilik değil, hep acı ve gözyaşı getirmiştir. Cinayet sonrası tezgahlanan oyun bu ikincisidir, işte bizler buna tepkiliyiz.
Selamlar,
Beni neden anlamıyosunuz hepimiz ermeniyiz demek şu:
Eğer siz ermenileri oldurecekseniz eğer etnik ayrım yapacaksanız hepimiz ermeniyiz yapamazsınız bunu anlamında arkadaşlar hepimiz ermeniyiz bu ayrımcılığa bu kafatasçılığa bu özgürlük kısıtlanmasına deniyor
Hayret valla nasıl hepimiz ermeniyiz i anayasal bir durum içine sokuyosunuz anlamıyorum lütfen madolyona bakın iki yüzüde size ne olduğunu anlatacak
Lütfen beni daha fazla çabalatmayın anlayın artık ne demek istediğimi
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Değerli yılmazsavcı, bizler biraz ihtiyarız, bazı şeyleri kolay anlayamıyoruz, naapalım kusurumuza bakma artık.
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Alıntı:
Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı
Değerli yılmazsavcı, bizler biraz ihtiyarız, bazı şeyleri kolay anlayamıyoruz, naapalım kusurumuza bakma artık.
HEPİMİZ ERMENİYİZ,HEPİMİZ HIRANTIZ
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Alıntı:
Eğer siz ermenileri oldurecekseniz eğer etnik ayrım yapacaksanız hepimiz ermeniyiz yapamazsınız bunu ?!! anlamında
O siz kim merak ettim. Biz olmadığımız kesin de, acaba ...... olabilir mi?
Oyuna gelmeyelim:rolleyes:
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
H E P İ M İ Z A R I Z A Y I Z ! bi keremmmmm...
-
SİZ..
yasin hayaller,ogun samastlar,bunları savunanlar her türlü maddi manevi desteği verenler=siz
-
Re: SİZ..
yılmazsavcı, dangalaklığın alemi yok, ya yazılanları anlama eksikliğiniz var yada kasden tartışma yaratmak için böyle abuk subuk SİZ diyebiliyorsunuz. Görüşlerinizi açıkladınız, biz de açıkladık, görüşlerinize katılmayabiliriz ama saygı duyarız. SİZ de öyle yapın.
-
Re: SİZ..
:(
Alıntı:
yılmazsavcı rumuzlu üyeden alıntı
yasin hayaller,ogun samastlar,bunları savunanlar her türlü maddi manevi desteği verenler=siz
Sayın yılmazsavcı,
Gerçekten amacını çok aşan bir ifade olmuş.....
Bunu gençlik ateşinizin fazlalığına vermek istiyorum.
Yazılanları iyi okursanız göreceksiniz ki, BİZ fikri kurşunla durdurmaya kalkışanlara karşıyız.
Bizim neslimiz, siz bugün BİZ lere özgürce hakaret edesiniz diye, mücadele vermedi.
Üzüldüm doğrusu.....
:(
-
Re: SİZ..
Alıntı:
KASIMAN rumuzlu üyeden alıntı
:(
Sayın yılmazsavcı,
Gerçekten amacını çok aşan bir ifade olmuş.....
Bunu gençlik ateşinizin fazlalığına vermek istiyorum.
Yazılanları iyi okursanız göreceksiniz ki, BİZ fikri kurşunla durdurmaya kalkışanlara karşıyız.
Bizim neslimiz, siz bugün BİZ lere özgürce hakaret edesiniz diye, mücadele vermedi.
Üzüldüm doğrusu.....
:(
ya yanlış anladın abi ben ilk yazımla beraber okursanız beni anlarsınız
düşündüğünüz anlamda değil özür dilerim senden boyle bi yanlış anlaşılma için
ve ikincisi ben kim olduğumu ve bize ne bırakıldığını neden bırakıldığını çok iyi biliyorum bidaha açıklamayın
saygılar...
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Sayın gecem 1970 ;
Doç Dr. Ümit Sayın dediğiniz kurumda çalışmaktadır. Ancak incelendiğinde görülür ki davranış bilimlerinde ve psikoloji üzerinde çalışmaları vardır. Nöroloji ve davranış konusunda da uzman olduğu gibi K.K.K. Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünden bir subayın 'Türkiye'de protestan misyonerlik faaliyetlerinin 1990 sonrası dönemde görev profili ve ulusal güvenlik açısından değerlendirilmesi: İstanbul Örneği' başlıklı tezinin kontrolünü yaptırılacak kadar bu işlerin de uzmanı olduğunu kanıtlamıştır....
Kaldıki bu konu cinayetin otopsisi değil Bu cinayetin sosyolojik ve siyasi otopsisini yapmaktır. Bu konuda eğitim almış neyin ne olduğunu anlayan herkesin ilgi alanına gireceği ve kendi fikirlerini söyleyebileceği bir alandır.
Değerli öğretim üyeside 'kendince' bu değerlendirmeyi yapmış ve kendisiyle ilgili yerlerde bunu yazmıştır. Görüşlerinin yüzde doksan oranında doğruyu yansıttığı ilk okumada bile anlaşılmaktadır. Katılınır katılınmaz o ayrı bir konudur. Ancak kişiler hakettikleri ünvanı özgürce kullanabilmelidir. Onunla ilgili kişiler onun aslında ne iş yaptığını ya biliyordur yada bakarlar. Akedemik kariyer ve sıfatların kullanılmasının sakıncasını ben anlayamadım... Bilirkişilik yaptıracaksanız o zaman uzmanına gidersiniz o ayrı... Ancak burada bir fikrini paylaşıyor....
Hemen hemen hiçbir şey bilmediği kesin olan birisi BAŞBAKAN sıfatını neden kullanıyor ki ? Ona neden bir şey demiyorsunuz ? Kişinin kullandığı sıfat aynı zamanda o kişi hakkında bir fikir sahibi olmamıza yol açar... Doç. Dr olduğuna göre okumuş yazmış eğitimli birisi olduğunu akademik kariyer yaptığını anlarız okadar...
Zaten dikkat ederseniz bazı kurumlar ünvanların kullanılmasından da öte makamların bile konuşmasına karşı...
Bak yö k konuşmasın yargıtay konuşmasın Genel Kurmay hiç konuşmasın bir ben konuşayım saçmalayayım hak ile yeksan edeyim diyorlar aman dikkat....
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
E yeter artık terbiyesizliğin de bir sınırı var. Anladık kafan çalışmıyor amma insanlara da sataşmayı ukala ukala konuşmayı bırak . Yazılan hiç bir şeyi anlamayan anlıyamayan sensin. Kuş beyinli diyeceğim kuşlar dava açacak bize hakaret ettin diye....
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Yılmaz savcı amacını aşmış heyecanını yenememiş birisi olarak gördüm sizi.
Burası kendini ön pilana çıkarma kürsüsü deyil, anlamıyorsan mikser gibi ortalıgı karıştırma OKU ve Büyümene devamet.
Yazılanlardan birsey anlamıyorsan etütleri kaçırma?
HER CEZADA BİR SUCTUR yılmaz savcıdan alıntı
O zaman imralıdaki eli kanlı katili ne yapalım? onu oraya koyanlar senin yazınla
anlasılan simdi suclumu.?
VATANdas mehmet?
-
Son :)
Yönetim : Büyüdüğünüzde bekleriz, güle güle...
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Bunun bir şaka olduğunu düşünmek istiyorum.:eek:
Bir yöneticiye, yetkiliye, büyüklerine ve üyelere, kabulü mümkün olamayan üslupta yazılar yazarak hakaret eden bu zat yönetimi rahatsız etmiyor mu?
Daha önce üyeliği askıya alınan ama ilginç bir şekilde hemen ertesi gün yeni üye olarak aynı isimle sahneye çıkan kişi, şimdi yine icraata başladı.
Yönetimden gereğini yapmasını rica ediyorum.......:kızgın:
Esenlikler,
-
Re: Hrant Dink e farklı bir bakış...
Üyenin üyeliğine süresiz olarak son verilmiş olup, sadece teknik bir hata yüzünden kısa bir süre üyeliği aktif hale gelmiştir. Bugün itibariyle gereği yapılmıştır.