Görevlendirmeleri durduran barolar

Milliyet Gazetesinin 12.03.2007 tarihli haberidir

Parası olmayana avukat yok

Ankara Barosu Yönetim Kurulu, Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) aldığı karar uyarınca zorunlu avukatlık uygulamasını durdurdu


TÜRKER KARAPINAR Ankara

Ankara Barosu'ndan yapılan açıklamada, hükümetin, "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esasına İlişkin Yönetmelik"le tüm baroların kazanımlarını ortadan kaldırdığı bildirdi. Yönetmelikle, zorunlu avukatlık hizmeti karşılığında hak edilen ücretlerin ödenmesinde savcıların ita amiri konumuna getirildiği, avukatların savcının emrine verilerek bir devlet avukatlığı sistemi ihdas edildiği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi belirleme yetkisinin TBB'den alınarak Adalet Bakanlığı'na verildiği belirtildi. Baronun Maliye Bakanlığı'nın zorunlu avukatlık giderlerini ödeyememesi nedeniyle 8 Haziran 2006 - 7 Mart 2007 tarihleri arasında kendi bütçesinden toplam 110 bin 539 YTL harcadığı belirtilen açıklamada, "Baroların gelirlerini zorunlu avukatlık sistemine harcaması mümkün ve esasen yasal da değildir" denildi.
7 Mart 2007 itibariyle kayıtlı 8 bin 175 avukattan 1460'ının zorunlu avukat olarak hizmet verdiği, bu sisteme dahil olmayan 6 bin 175 avukatın aidat gelirinin önemli kısmının sistemden yararlanan avukatların menfaatine harcandığı belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Bütün bu nedenlerle TBB'nin aldığı karar uyarınca bugünden itibaren zorunlu avukat görevlendirilmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Verilen bu karardan doğan hukuki ve insani sorumluluğun baromuza ve avukatlara ait olmadığı hususunu kamuoyunun bilgi ve takdirlerine sunarız."

Haber » Güncel
Son Güncelleme: 13.03.2007 11:17:07
Etkinlik Tarihi: 08.03.2007

İSTANBUL BAROSU YÖNETİM KURULU, CMK KAPSAMINDA MÜDAFİ VE VEKİL GÖREVLENDİRMELERİNİ DURDURMA KARARI ALDI


19 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 Sayılı Yasa ile zorunlu müdafilik sisteminin işleyişine ciddi darbeler vurulduğunu belirtmiştik. Bu değişikliğin, pek çok alanda taşıdığı sakıncalar ve özellikle de zorunlu müdafilik sisteminde, ciddi bir “geriye dönüş” sürecini yaşatmakta bulunduğuna tanık olmaktan üzüntü duyuyoruz. Sistemin kapsamının daraltılması nedeniyle, yaklaşık 15 yıldır konuşmadığımız işkence ve kötü muamelenin yeniden hortladığına, adil yargılamanın olanaklarının kalmadığına tanık olacağımız bir düzleme doğru yöneldiğimiz kaygısını tarihe not düşüyoruz.

5560 Sayılı Yasa ile çıkarılması öngörülen ve 02.03.2007 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikte vekâlet ücreti ödemelerinin Hâkim ve Savcılar tarafından düzenlenecek “sarf belgesi” karşılığı yapılacağı hükmünün “Avukatın Bağımsızlığı” ilkesini ciddi biçimde zedeleyeceğini, yargının süjeleri arasında öteden beri mevcudiyetinden yakındığımız hiyerarşinin pekişmesine neden olacağını açıkça belirtmiş olmamıza karşın, Hükümet tarafından bu hükmün korunmasında ısrarcı olunduğuna tanık olduk. Savcı ve Hâkimi, Avukatın ita amiri durumuna getiren, onun ücretinin “takdir mercii” gibi hareket etmesini sağlayan bir düzenlemenin, zorunlu müdafiliği devlet avukatlığına indirgeyen bir çarpıklığın uzantısı olduğunu düşünüyoruz. Yargının tek bağımsız gücü olan avukatların bağımsızlığını da alarak, tümüyle siyasal iktidara tabi kılan bir düzenlemeye girişilmektedir.

Diğer yandan zorunlu müdafilik hizmetlerinin angaryaya dönüştüğü bir aşamadayız. Hak edilen ücretler ile Baroların personel masrafları ve cari giderleri ödenmemekte ve ne zaman ödeneceği de bilinmemektedir. Ödemeler için yapılan yasal değişiklik gerekliliğine ilişkin bahaneler de ortadan kalkmıştır.

Bütün bu düzenlemelere asla razı olmayacağımızı yineleyerek açıklamış, eylemler sergilemiş ve çözüm önerilerimizi Bakanlığa iletmiştik. Aynı iletide, hükümeti savunmanın gerekliliğine inandırmak uğruna girişeceğimiz mücadelenin her aşamasının da, hükümetin sorumluluğunda olacağını belirtmiştik.

Bu koşullar altında İstanbul Barosu Yönetim Kurulu, 08.03.2006 günlü toplantısında, CMK kapsamında müdafi ve vekil görevlendirmelerinin 12.03.2007 tarihi itibariyle durdurulması yönünde oybirliği ile karar vermiştir.

İSTANBUL BAROSU YÖNETİM KURULU

24 ŞUBAT 2007 TARİHİNDE YAPILAN BARO BAŞKANLARI TOPLANTISINDA ALINAN KARAR GEREĞİ
14 MART 2007 İTİBARİYLE
CMK MÜDAFİ/VEKİLGÖREVLENDİRMELERİNİ
DURDURAN BAROLAR

1

AĞRI

2

ADANA

3

ANKARA

4

ANTALYA

5

ARTVİN

6

AYDIN

7

BALIKESİR

8

BATMAN

9

BİNGÖL

10

BİTLİS

11

BOLU

12

BURSA

13

ÇANAKKALE

14

ÇANKIRI

15

DENİZLİ

16

DİYARBAKIR

17

DÜZCE

18

EDİRNE

19

ERZİNCAN

20

ERZURUM

21

ESKİŞEHİR

22

GAZİANTEP

23

GİRESUN

24

GÜMÜŞHANE

25

HATAY

26

ISPARTA

27

İSTANBUL

28

İZMİR

29

KARABÜK

30

KARAMAN

31

KARS

32

KIRIKKALE

33

KOCAELİ

34

MANİSA

35

MERSİN

36

MUŞ

37

NİĞDE

38

ORDU

39

OSMANİYE

40

SAKARYA

41

SAMSUN

42

SİNOP

43

ŞIRNAK

44

SİVAS

45

ŞURFA

46

TUNCELİ

47

UŞAK

48

YALOVA

49

YOZGAT

50

ZONGULDAK

Zorunlu Avukatlık Ödemeleri
Maliye Bakanlığı ödemeler için ek kaynak çıkarıyor.



Maliye Bakanlığı, geçen yıldan kalan zorunlu avukatlık hizmetleri için ek kaynak tahsis etti.
Bundan sonra da ödemelerin düzenli yapılacağı açıklandı.

Maliye Bakanlığı, 2007 yılında avukatlarca verilecek zorunlu müdafilik hizmeti için Bütçe Kanunu ile Adalet Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konulduğunu ve söz konusu ödemelerin düzenli olarak yapılacağını bildirdi.

Geçen yıl zorunlu avukatlık hizmeti için 73 milyon YTL avans ödemesi yapılmıştı.

2006 yılında verilen hizmetin karşılanması için de ek kaynak sağlayacak yasal düzenlemeler yapılıyor.

Ödemeler, kanun yürürlüğe girdikten sonra barolardan gelen listeye göre en kısa sürede yapılacak.

Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince parası olmayan şüpheli ve sanıklar için barolar avukat görevlendiriyor; bu hizmetin bedeli de bütçeden karşılanıyor

Son günlerde Bazı baroların eylemi var.Savcılık ve mahkemelerde ifade ve sorgulamalarda 18 yaşından küçük,alt sınırı 5 yıl olan suçlardan şüpheli şahıslar için müdafii talepleri,görevlendirme yapılmaması sebebiyle geri çevriliyor.Eylemin içeriğini tam olarak bilmemekle birlikte ne kadar sürecek olan bir eylem olduğunu da ayrıca merak ediyor,Avukat arkadaşların bilgilendirmelerini bekliyoruz.
Saygılarımla...

AVukatların alacaklarının tahsil edene kadar sürecek..(umuyorum)

https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=19872
bu linkte detayı öğrenebilirsiniz

Sadece alacak verecek meselesi değil bu. Bizler, ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan dolayı müvekkillerimizden olan alacaklarımızı da taksitler halinde ve gecikmeli olarak alabiliyoruz. Bu bakımdan ödememe yahut da geç ödemenin sorun olduğunu düşünmüyorum.

Esas sorun, Barolar Birliği'nin karşı çıkmasına rağmen, yönetmelik ile savunmanın bağımısızlığına zarar verecek şekilde müdafiilik ücretlerinin ödenmesinin hakim ve savcıların sarf kararına bağlanmasıdır.

Uygulamada meslektaşlarımız ile hakimler arasında tartışmalar yaşanmaya başlamıştır. Kimi hakimler, biz yolluklarımızı 6 ayda alıyoruz siz de bekleyin, şimdi sarf kararı veremem demeye başlamışlardır.

Özetle, meselenin para meselesiymiş gibi gösterilmesini ve bu şekilde savunulmasını doğru bulmuyorum.

Planlı bir şekilde savunma hakkı kısıtlanmaktadır. Öncelikle zorunlu müdafiiliğin kapsamı daraltılmış akabinde ise yargılamanın vazgeçilmez unsuru olan avukatların bağımsızlığı zedelenmiştir. Mecvut durum devam ettiği müddetçe eyleme devam edilmeli diye düşünüyorum.

Tüm alacaklarımız ödense bile, yeni düzenleme yapılmadığı sürece ödün verilmemelidir.

Saygılarımla

Avukat hizmeti durdu, yargıyı kriz bekliyor!

Detaylı Resim için tıklayınız Türkiye Barolar Birliği ve 62 Baro Başkanı’nın aldığı karar doğrultusunda “Zorunlu avukatlık” görevinin durdurulması yargıda büyük bir krizin habercisi oldu


16.03.2007



Para ödenmediği için başlatılan eylem nedeniyle, kanunun açık hükmüne rağmen “Avukat olmadan yapılan sorgulara” dayanılarak açılan davaların Yargıtay’da bozulması ve AİHM’de Türkiye aleyhine çok sayıda mahkumiyet kararının çıkması bekleniyor. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Adalet Bakanlığı’nın konuyu süratle çözmesini istedi ve şöyle dedi: “Bizim için zorunlu avukatlık paralarının ödenmemesi tali mesele. Asıl olan çıkarılan yönetmelikle savcıları avukatların ita amiri konumuna getirilmesi. Bu sorun ilkeseldir.”


Vatan Gazetesi

Elazığ Barosu, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında aldığı görevlendirme kararlarını durdurdu.

Konuyla ilgili olarak barodan yapılan yazılı açıklamada,"Elazığ Barosu Yönetim Kurulu, 14 Mart 2007 tarihinde toplanarak CMK kapsamındaki görevlendirmeleri durdurma kararı almıştır. Baromuzun, daha önce de haksız ve hukuka aykırı uygulamalar karşısında gösterdiği dik duruş geleneği bozulmadı. Baromuz Yönetim Kurulu, Başkanımız sayın Rüstem Kadri Septioğlu'nun 24 Şubat 2007 tarihinde katılmış olduğu baro başkanları toplantısında alınan 'görevlendirmelerin durdurulması' yönündeki karar ve sonuç bildirgesine atmış olduğu imzanın arkasında durarak ve yine Baromuz üyelerinin geniş katılımıyla sağlanan istişare toplantısı sonucunda beliren görüşler doğrultusunda 14 Mart 2007 tarihinde toplanarak bu tarihten itibaren geçerli olmak üzere CMK kapsamında yaptığı görevlendirmeleri durdurma kararı almıştır" denildi.

Avukatlardan hükümete tepki


İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir,
9 Mart’tan bu yana Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre zorunlu olan, müdafi ve vekil
görevlendirme hizmetini vermediklerini belirtti. Erdemir, hükümet avukat ücretlerini ödemediğini için bu eylemi yapmak zorunda kaldıklarını söyledi, ''İktidar savunma hakkına darbe vuruyor'' dedi.


Miiliyet

Okuayacağınız yazı Türkiye Barolar Birliği'nin internet sitesi forumlarından alınmıştır.D.T.


Stockholm sendromu

Biliyorsunuzdur,rehinelerin, kendilerini rehin alanların duygularını anlama noktasına gelmelerine Stockholm sendromu deniliyor. Rehine, kendisini rehin alan kişiyle geçirdiği süre içinde onunla konuşarak öyle bir hale geliyor ki, sonunda ona yardımcı olmaya başlıyor.

Stockholm sendromu ile ilgili bir makalede:''... Suçluya da sempati beslenir mi demeyin. Bazen vicdanlarımız, suçlunun peşindekileri suçlu yerine koyuveriyor. Davranışların insani ölçüler dışına çıkmaya başlaması ve adalet duygusunun zedelenmesi, vicdanımızı yaralayıp empatimizi yönlendirebiliyor.''denmektedir.


Şu an cmk avukatların bir kısmında ise''Cmk Sendromu''yaşanmaktadır.On ayı aşkın bir zamandır alacağını ve yapmış olduğu masrafı alamayan,her sabah bakanlıktan gerekli ödeneğin çıkması umuduyla yatağından kalkan,bu umut ile yaşarken meclisten ''zorunlu müdafiilik''sisteminin daraltılmasını öngören kanuni düzenlemeye şahit olan,bu olayın şokunu atlatamadan bağımsızlığını yok eden yönetmeliğin yürürlüğe girmesine tanıklık eden cmk avukatlarının bir kısmının,barolarca eylem kararı alınmışken ve yapılan eylem ile hükümet yanlış yoldan vazgeçirilmeye çalışılırken, eylemde olan baro cmk uygulama servislerine telefon edip kendilerine görevlendirilme yapılması yönündeki arzularını içeren taleplerini ben olsa olsa ''cmk sendromu''diye niteleyebilirim.

Ne diyelim,helal olsun hükümete tıp literatürüne yeni bir kavram kazandırdırlar:''CMK SENDROMU''

Siirten bir meslektaşımın bana hatırlatığı bir olaya ilişkin aşağıdaki resmi sizlerle paylaşmak istedim.

http://img219.imageshack.us/img219/3779/sudanvr9.jpg
Bu fotoğraf 1994'de Sudan'daki kıtlık sırasında çekildi ve fotoğrafçı Kevin Carter'a Pulitzer ödülünü kazandırdı

Çocuk emekleyerek 1 km. ötedeki Birleşmiş Milletler yemek kampına gitmeye çalışıyor . Arkasındaki akbaba *n ölmesini bekliyor . Fotoğrafı çeken Kevin Carter , fotoğrafı çeker çekmez oradan ayrılıyor ve kimse çocuğa ne olduğunu bilmiyor . Fotoğrafçı Kevin Carter 3 ay sonra depresyona giriyor ve intihar ediyor .


Av.Gökhan Karakaş.

Baroların zorunlu müdafi konusundaki durdurma eylemi etkisini gösterdi ve Adalet Bakanı ve müsteşarı Barolar Birliği'ni ziyaret etti. Durdurma kararı alan baroların başkanları 17 Mart 2007 Cumartesi günü saat 14.00'de toplanıp aralarınad bir etmsilci heyeti oluşturarak saat 16.00'da Adalet Bakanı'na gidecekler. Sonuç olarak nasıl bir karar çıkacak bilmiyorum, ama eylemin ses getirmesi önemli.