Memleketimden Polis Manzaraları

Polislere karşı haklarımız nelerdir.

Mesela aklıma bir sürü soru geliyor,Evet arkada?lar,Gerçi ne kadar polislerle içli dy?ly olsamda bu konuyu onlara soramayaca?ymy anlarsynyz.

Diyelim maçtayyz çykarken polisin biri geldi bana durup dururken hadi çyksana senimi beklicez diyerek joplady.Ben bu polisin nereye ba?ly oldu?unu,adyny,soyadyny,kim oldu?unu bilmedi?im için nasyl hakkymy korurum.Karakola gitsem polisi polise ?ikayet etmi? olurum ve i?lem yapmazlar.

Diyelim yolda yürüyorum polisle durup dururken hakly oldu?um halde tarty?tym,bana küfür etti,hatta 2 polis dövdü hakkymy nasyl savunurum.

Sokakta bankta oturmu? sigara içiyorum,polis geliyor ve hadi aslanym burda oturmak yasak diyerek beni kaldyryyor.Hakkymy nasyl savunurum.

Yan kom?um polis ve çok gürültü çykartyyor.Zabyta veya polis ça?yrsam gürültüye devam ediyor.Polisli?ine güveniyor.Ba?ka ne yapabilirim.

Kimi kime ?ikayet edece?im.Yani arada avukat olmadan kendim asyl halledebilirim.

Tüm bunlar bu memlekette her an herkesi ba?yna gelebilecek ?eyler ve ben açykçasy bu gibi durumlarda ne yapaca?ymy bilmiyorum.

Bunlar gibi bir sürü soru var kafamda ancak sizinde aklynyza gelirse yazarsynyz.

Görü?lerinizi önerilerinizi bekliyorum.

Üniforma giymiş herkesin, yakasında, apolet numarası olur. Bu numarayı tespit eder; sonra da, Valiliğe, Kaymakamlığa, Emniyet Müdürlüğü'ne, Jandarma Komutanlığı'na, İçi İŞleri Bakanlığı'na, Meclis Başkanlığı'na (İnsan Hakları İnceleme Kurulu'na), Cumhuriyet Başsavcılığı'na (görüyorsunuz pek çok yere) şikayetlerinizi iletebilirsiniz.

Peki nasıl ispatlayacağım,Gecenin bir yarısı sokakta yürürken zorla üstümü arayan bir polis beni dövüyor ve gidiyorlar,Bu örneğe göre bir yaptırımım olabilirmi.

Gece vakti polisler tarafından dövülmüş olmanız hoş bir durum değil ama tanıklarınız varsa bu konuda gereğini yapabilirsiniz. Dövüldükten sonra resmi bir sağlık kuruluşuna gidip orada polis tarafından dövüldüğünüzü belirtip doktordan adli rapor talep edebilirsiniz ardından mesai saatlerinde savcılığa gidip şikayetçi olursunuz, teşhis konusunda ise genelde bütün polislerin resimleri vardır, oradan teşhis yapılabilir. Şu şu dövdü dersiniz. Bakarlar o adamlar o saatte sizin dayak yediğiniz mıntıkada görevli mi değil mi eğer öyleyse sizin lehinize bir delil ortaya çıkabilir. Ancak emniyet gidip de şikayetçi de olabilirsiniz onlar sizin şikayetinizi değerlendirmek zorundadır. Özellike yanınızda birkaç kişiyle gitmeniz sizin yararınıza olur çünkü öyle şikayetinizi işleme koymama gibi bir durum olduğunda şikayet için sağlam deliliniz olur. Bu arada polislerden korkmayın. Başınız dik olsun

Selam arkadaşlar Dilaver beyin söylediği gibi polislerimizden korkmayın
onlarda bizim huzurumuz için görev yapıyorlar amaçları sadece bu bence
gece gündüz çalışıyorlar onlar olmasa gece dışarı çıkabilirmiyiz.
Sizin gibi diyelimki sizin ikametin önünde tanımadığınız bilmediginiz bir takım insanlar var ve şahısları gözünüz tutmadı siz olsanız buyrun kime baktiniz inmisiniz cinmisiniz sormazmısınız veya 155 polis arayıp şüphenizi söyleyip yardım istemezmisiniz.Sizin gibi polislerde şüphe üzerine gayet kibar ve güzel bir şekilde kimliğini ibraz edip benimde kim olduğunu soruyorlar bende çokkk memnun oluyorum.

Arkadaşlar ben böyle böyle oldu demiyorum,yani dayak olayı yok,

Olsaydı nasıl ispatlardım diye belirtmiştim.

Sayın tttttttt polislere karşı haklarınız, tapu memuruna,yüzbaşıya,icra memuruna,vatandaşa vs. karşı haklarınızdan farklı değil. Öncelikle vatandaş olarak haklarınızı bilmeniz gerekir. Bu konuda gerek insan hakları bildirgesi gerekse vatandaşlık hukukuna ilişkin forumlarımızda bilgi var.
Öncelikle vatandaş olma bilincinde olmanız gerekiyor

İyi Günler;

Geçenlerde başıma trajikomik bir olay geldi.
Arkadaşımla cadde de yürürken saat 23:30 civarları, sivil olduğunu söyleyen bir polis çok biçimsiz bir üslupla bizi durdurdu. Hırsızlıkla itam ettikten sonra biz tartışmaya başladık. Arkasından kimliklerimizi istedi, ben de kimliğimin üzerimde olmadığını 100m. uzaklıktaki arabamda olduğunu belirttim. (Bu arada bende kimlik sordum, galiba onda da yoktu ki ben karakolda gösterecem dedi.) Bunun üzerine beni yaya olarak zorla karakola götürdü. (Kimliğim olmadığı sebebi ile,arkadaşıma da sen gelme dedi.). Daha sonra benim isteğim üzerine hastaneye gittik, tüm muayeneler ile birlikte alkol muayeneside yapıldı. Daha sonra kimlğimi evden aldık, 4 saat karakolda tutulduktan sonra anahtarı bile bende olmayan arabam tehditlerle ve psikolojik baskılarla arkadaşıma getittirldi. içinden ruhsat ve ehliyetim alındı. Arkasından buraya kadar geldin eli boş dönme dercesine 600 ytl civarında trafik cezası kesildi.
Trafik cezasına itiraz ettim. şikayette bulunduğum için, emniyet teşkilatından soruşturmacılar geldi, olaylara tanık olan arkadaşım yine aynı kişi tarafından tanıklık etmemesi konusunda tehdit edildi.
yolda yürüyen birine senin araban varmış,alkollü arabada kullanmışsındır diye ceza kesilmesi ne kadar etik acaba. yada kanunda böyle bir durum varmı? 2 aydır mahkemenin olmasını bekliyoruz. sonuç nasıl olur sizce?:eek:

Davanın peşini bırakmaman şiddetle tavsiye olunur.Sadece mahkemeye suç duyurusunda bulunmanız yetmez konuyu il insan hakları kuruluna, valiliğe, emniyet genel müdürlüğüne de bildirmenizde yarar var.Mahkemede de müdahil olmanızı tavsiye ederim.Tabi arkadaşınızında tehditle tanıklığının engellendiği yönünde ifade vermesi tarafınızdan haddini bilmezlere vurulacak darbelerin başında gelir.
Siz dua edin hakkınızda memura mukavemet, hakaret yönünden yasal işlem yapmamışlar.Malum polislerin en büyük silahıdır.

Elvan bey; Dediklerinizin hepsini yaptım. Arkadaşımda bir olay tanığıyla birlikte tanıklığının engellendiği gerekçesiyle ifade verdi.
Tutulan tutanağa imza atmadım diye pasif direnmeden içeri atacaklarını söylediler. Dediğiniz gibi o silahlarını da kullandılar. bu zaten tutanakta da belli, oradaki olaydan hiçbir haberi olmayan trafik polisi imza yerine"imzadan imtina" yazdı, üzerine de tehditle imza attırıldı.
Suçlulardan çok polisten korkar hale geldik gerçekten...
"Demek polise kimlik sormanın cezası bu!"

sn Elvan bey,size sadece beyninizin (SOL)LOP'Unun calıştıgını söylesem kızarmısın çünkü,halisilasyon görüyorsun bence az da olsa sol lop'unu da calıştırırsan gerceklerle karşılaşacaksın ne dersin?hayal perest insanlar canı sılınca kiseyi bulamazsa polis ile gereksiz tartışır ve kendi kendine başına iş alır..o da T.C. polis'i oldugunu unutma!,BİRGÜN SANA LAZIM OLMAZ İSE,AİLENE ÇOCUGUNA VEYA BİR YAKININA LAZIM OLACAGINI UNUTMA!!!O POLİSLER,ÜNİVERSİTE MEZUNU!!!

Gorebildigim kadariyla Sayin elvancetinkaya burada hukuki anlamda nasil bir yol izlemesi gerektigine dair oneride bulunmus veya anlatmis veya anlatmaga calismis...

Sayin ekremiyican
simdi ne alaka bu konuyla sizin cevabiniz?! Bir de oyle universite mezunu olmakla bitmiyor her sey...
Herkes gorevini durustce yapmis veya yapiyor olsaydi bunlarda yasanmazdi oyle degil mi? Sayin elvancetinkaya her ne kadar hukuki boyutu ile yanitlamis olsada bende tipki oyle yani bu tur konularin uzerine gidilmesi gerektigine inaniyorum. Belki bir nebze duzelme yoluna gidebiliriz ha ne dersiniz?!

Hic kimse babasinin hayrina bir hizmette bulunmaz , maas bizdense durustce hizmeti beklemek de en dogal hakkimizdir!

Saygilar...

O POLİSLER,ÜNİVERSİTE MEZUNU!!!
Sayın Ekrem iyican arkadaşım; Bizim polis, üniversite mezunu değil, sorun üniversite mezunu olmaksa, ben 2 lisans mezunuyum, şu anda masterımı tamamlamak üzereyim. Polis arkadaşın dini görüşleri yüzünden, böylesine ağır hakaretlere uğramamın sebebi arkadaşımda bir bira içmek mi? Yolda yürüyüp evime gitmeye çalışmak mı? Üstelik alkol oranımda 0.70. Hani ağır sarhoş falan da değilim.
Eğer Türkiye Cumhuriyetinde, işler böyle işliyorsa ben de polis olmak istiyorum. Siz de, bence ben polis olduktan sonra gece dışarı çıkmayın.:)

Alıntı:

---

ekremiyican rumuzlu üyeden alıntı

sn Elvan bey,size sadece beyninizin (SOL)LOP'Unun calıştıgını söylesem kızarmısın çünkü,halisilasyon görüyorsun bence az da olsa sol lop'unu da calıştırırsan gerceklerle karşılaşacaksın ne dersin?hayal perest insanlar canı sılınca kiseyi bulamazsa polis ile gereksiz tartışır ve kendi kendine başına iş alır..o da T.C. polis'i oldugunu unutma!,BİRGÜN SANA LAZIM OLMAZ İSE,AİLENE ÇOCUGUNA VEYA BİR YAKININA LAZIM OLACAGINI UNUTMA!!!O POLİSLER,ÜNİVERSİTE MEZUNU!!!

---

İlginize tşk ederim iyican!
Şunu belirteyimki bende en azından o hayal ettiniz sağ ve sol beyin beyin lopu mevcut ya bazıları gibi olmasaydı napardım?
Bence o hayalperest dediğin insanlar her biri toplumun bir bireyi olmakla beraber işte o vatandaşların dişinden tırnağından kesilen vergilerle o üniversite mezunu dediğiniz, arkadaşın muhattap olduğu polis memurlarının maaşları ödenmektedir.Senin deyiminle polis bana hiçbir zaman lazım olmadı olamazda!

Düzeyimizi koruyalım...
Sayın ekremiyican ;
Haklısınız polis herkese lazım olabilir heke Türkiye gibi suç cenneti yapılan bir ülkede ancak lazım olacak polisin ASGARİ NİTELİKTE T.C KANUNLARINA uyması gerekmektedir. Aslında AZAMİ olmalıdır çıta ...
Anlatılan olaya baktığımızda ve olayı doğru kabul ettiğimizde POLİS yetkisini çok aşarak kanunsuz iş yapmış olduğu açıktır. Kanun gereği POLİS sivil ise önce kendisini tanıtması kimliğini göstermesi gerekir. POLİS canı sıkıldıkça birilerinden kimlik soramaz üstünü arayamaz. Kaldıki anlatılan olayda GERÇEK BİR POLİSİN MESLEĞİ ADINA UTANACAĞI bir durum söz konusudur.
Keşke dediğiniz doğru olsada tüm polislerimiz üniversite mezunu olsalar. Ama ne hikmetse benim rastladıklarım iki satır yazıyı yazamayanlardan çıktı. Kaldıki her meslekte olduğu gibi polislerin içinde de çürük yumurta çıkmaktadır. Gazeteleri okursanız bu konuda bol bol örnek görürsünüz.
Bu boyutta olmasa da polis sık sık böyle yapmaması gereken olayların içerisinde oluyor. Bu durumda bunu korumak değil hatanın nerede olduğunu bulup çözmek önemlidir. Yoksa bir takım kanunlar arkasına saklanıp hamasi bir iki laf edip olayı kapatmak iş değil tam tersine kötülüktür. Çünkü o polis yaptığını doğru sanacak ve daha şiddetli davranışlarda bulunacaktır.

Polis arkadaşın dini görüşleri yüzünden, böylesine ağır hakaretlere uğramamın sebebi arkadaşımda bir bira içmek mi? Yolda yürüyüp evime gitmeye çalışmak mı? Üstelik alkol oranımda 0.70. Hani ağır sarhoş falan da değilim.
şeklinde verdiğiniz ifada ikinci mesajınızdan anlaşılıyor. İlk yazdığınız mesajda bunlar geçmiyor yani 0.70 promil alkollü olduğunuz.Dolayısıyla alkollü olduğunuz açık. Ardından adamları dini görüşlerinden dolayı tepki gösterdiler lddiasında bulunuyorsunuz. O polisler hakkında yapmış olduğunuz bütün ithamları doğru kabul etsek bile, sizde onlar hakkında (Polis arkadaşın dini görüşleri yüzünden, böylesine ağır hakaretlere uğramamın )ifadenizle poisleri hemen yargılayıp asmışsınız.Beyin okuma yeteneğiniz ilginç. Belkide onlarda sizin beyninizi okumuşlardır. Bu hiç aklınıza geldimi. En iyimser ifademle, iki tarafta birmiktar hatalı.
0.70 promil alkaollü araç kullanmak 2918 S.K.T.K nun 48/5 maddesi gereğince suçtur.Ceza ondan yazılmıştır.

Alıntı:

---

myirtici rumuzlu üyeden alıntı

Polis arkadaşın dini görüşleri yüzünden, böylesine ağır hakaretlere uğramamın sebebi arkadaşımda bir bira içmek mi? Yolda yürüyüp evime gitmeye çalışmak mı? Üstelik alkol oranımda 0.70. Hani ağır sarhoş falan da değilim.
şeklinde verdiğiniz ifada ikinci mesajınızdan anlaşılıyor. İlk yazdığınız mesajda bunlar geçmiyor yani 0.70 promil alkollü olduğunuz.Dolayısıyla alkollü olduğunuz açık. Ardından adamları dini görüşlerinden dolayı tepki gösterdiler lddiasında bulunuyorsunuz. O polisler hakkında yapmış olduğunuz bütün ithamları doğru kabul etsek bile, sizde onlar hakkında (Polis arkadaşın dini görüşleri yüzünden, böylesine ağır hakaretlere uğramamın )ifadenizle poisleri hemen yargılayıp asmışsınız.Beyin okuma yeteneğiniz ilginç. Belkide onlarda sizin beyninizi okumuşlardır. Bu hiç aklınıza geldimi. En iyimser ifademle, iki tarafta birmiktar hatalı.
0.70 promil alkaollü araç kullanmak 2918 S.K.T.K nun 48/5 maddesi gereğince suçtur.Ceza ondan yazılmıştır.

---

Sayın myırtıcı, Ben burada sadece konuyu kabaca anlatmaya çalıştım. Zaten burada olayın tamamını anlatıp ifade verme gibi bir durum söz konusu olamaz. Ben ve olayın tanıkları il den gelen soruşturmacıya, 5 saat boyunca (ki bu sadece benim ifademin süresidir) gerekenleri anlattık.
Polisleri dediğiniz gibi yargılayıp asma gibi bir niyetim yok, bu sadece benim düşüncem. Buna ulaşmamada da ilgili polis arkadaşın vaazlarından ve "Alkol bu dünya da da öbür dünya da da günahtır, bu dünya daki cezasını da ben veririm" sözünden yola çıkmam yeterli oldu.
Ayrıca 0.70 promile 48/5 den ceza kesilmesi, benim bildiğim kadarıyla araç kullanırken oluyor. Yolda yürürken olduğunu zannetmiyorum.

kimliğini yanında bulundur bu sanırım zorunlu herkes kanunlara göre hareket

ederse mesele kalmaz

Üyemiz Lagos un anlattığı olay maalesef çok sık tekrarlanan bir olaydır. Polis olmayan yetkisini kullandığı zaman ortaya böyle garabetler çıkmaktadır. Olayı asla din boyutuna indirgememek gerekir. Burada temel sorun polisin 'polis' sıfatının anlamını bilmemesinden doğan hatalar zinciridir.
Polis maaşını dürüst vatandaşların ödediği vergilerden alan ve bireylerin devleti en net gördüğü bir kamu görevlisidir. Bundan dolayı son derece nazik işini bilen ve kanunları bilen bir kişiliği bünyesine toplamak ve uygulamak durumundadır. Anlatılan somut olayda polisin bunu yapmadığı açıkça görülmekte olduğundan konuyu saptırıp başka yönlere çekmenin anlamı yoktur.
Alkol muayenesi bir suç oluşumu varsa yapılır. Trafikte alkol muayenesi için kişinin trafikte olması gerektiği temel gerçektir. Yürüyen bir kişiye alkol muayenesi yapmaya kalkmak veya alkollü diye işlem yapmak hukuk dışıdır.
Bu konunnun gerektiğinden fazla uzadığı görüşü hasıl olmuştur. Ne olduğu neyin nasıl olması gerektiği açıkça anlaşılmıştır. Eğer polis ve eğitimi ile ilgili bir sorun varsa lütfen bunu ilgili forumlarda tartışınız. Bu konuda yeteri kadar forumumuz bulunmaktadır. Konuyu mecrasından saptırmayınız.

http://www.ntvmsnbc.com/news/178454.asp?0m=-23F

POLİS TARAFINDAN HAKSIZLIĞA UĞRAMAK
Polis tarafından haksızlığa uğrarsak nereye başvurabiliriz? Tarafsız olunacağının garantisini verebilir misiniz vatandaşa?

Feyzullah Aslan: Bizim amacımız zaten her türlü şikayet, yol ve yöntemleri açık bırakmak. Daha çok ulaşılır yol ve yöntemler belirlemek. 154 Alo Trafik. 155 Polis İmdat. 174 Danışma Hattı. Vatandaş, mülkiye amire, savcılığa, mahkemelere ve devletin, bürokrasinin tüm organlarına dilekçeyle, sözle başvurma, sokaktan geçen polise, devriyeye başvurma hakkına sahip. Hatta internet adresimizden www.egm.gov.tr şikayet hakkınız var. Kesinlikle değerlendiriliyor. Eğer bu şikayette haklılık payı varsa, bu suçu işleyen, bu sanık kişiler için gerekli işlem yapılıyor. Herhangi bir ilde, herhangi bir yanlışlığa maruz kalınırsa, o ilin, ilçenin emniyet müdürü veya valiliği veya kaymakamlığı veya cumhuriyet savcılığına veya 154, 15’e veya internet adresine bir başvurunuz yeterli.

Sayın lagos,

Öncelikle belirtmek gerekir ki polisin size kimliğinizi sorabilmesi için öncelikle kendi kimliğini size göstermesi gerekmektedir.
http://www.mersintercuman.com/haber_...r_id=1117&pg=1

Diğer yandan, sizi karakola davet ettiklerinde yasal haklarınızı hatırlatmak zorundadırlar ki bunların arasında cmuktan avukat talebinde bulunmakta gelmektedir. Eğer bunlar yapılmamışsa polis suç işlemiş demektir. Öte yandan size karşı yapılmış olan tüm usülsüz işlemlerden dolayı şikayetçi olun. Tanığınızın tehdit edildiğini söyleyin, çünkü bu delilleri karartmaya çalışmaktır.

Unutmayın ki polisler kamu düzenini korumakla görevli devlet memurlarıdır ve bu onların keyfi davranacakları anlamına gelmemektedir. Uymak zorunda oldukları kurallar bellidir. Bu kurallara uymazlarsa alacakları ceza da bellidir.

Sizi korkutma veya yıldırma çabalarına aldanmayın ve gerekirse size bu tür işlemleri yapanların hepsi hakkında şikayet hakkınızın olduğu tüm mercilere şikayette bulunun. (Valilik, bir üst makam, içişleri bakanlığı gibi)

Sayın ebru hanım;

İnanın bugün polis merkezinden aldığım bir kağıtla şoka uğradım. Emniyet genel müdürlüğüne yazdığım bir dilekçe ile şikayetimi bildirmiştim. İl merkezinden soruşturmacı olarak bir görevli göndermişler. bu arkadaşa yaklaşık 7 saat olayın tanıkları ve ben ifade verdik. Sonucu bana gelen yazıda şöyle diyor;

".....gerekli incelem ve ararştırma yapılmışve neticede,iddalaınızı doğrulayacak kanıt ve delile rastlanmadığından, hakkınızda yasalar çerçevesinde tarafsız işlem yapıldığı tesbit edilmiş olup, bundan dolayı görevli komiser hakkında herhangi bir soruşturma açılmasına gerek görülmediği kannatine varılmıştır."

Hakkında tanıkların ifadesinin yanında, alkol muayene doktor raporunun saatinin yazılan cezadan çok sonra olması (ki ben darp endişesiyle hastaneye gitmek istemiştim), zorla ceza tutanağına imza attırılması (tutanapın üzerinde belli) , gibi somut kanıtlar varken, tek başına sivil biri tarafından yaya olarak zorla karakola götürülmem, can güvenliğimin hiçe sayılması, zorla arabamın getirtilip ceza yazılması,hakarete uğramam, üstüne üstlük tanığın tehdidine kadar uzanan kanuna aykırı durum varken soruşturma bile açılmasına gerek duyulmaması.......
adalet bu olsa gerek....
Şimdi bağımsız olması açısından cumhuriyet savılığına da durumu anlatan bir dilekçe verip, onunda incelemesini isteyebilir miyim. İdarece gerek görülmeyen soruşturmayı cumhuriyet savcılığı açarmı?
Bu konuda yardım ederseniz sevinirim...

Alıntı:

---

lagos rumuzlu üyeden alıntı

Sayın ebru hanım;

İnanın bugün polis merkezinden aldığım bir kağıtla şoka uğradım. Emniyet genel müdürlüğüne yazdığım bir dilekçe ile şikayetimi bildirmiştim. İl merkezinden soruşturmacı olarak bir görevli göndermişler. bu arkadaşa yaklaşık 7 saat olayın tanıkları ve ben ifade verdik. Sonucu bana gelen yazıda şöyle diyor;

".....gerekli incelem ve ararştırma yapılmışve neticede,iddalaınızı doğrulayacak kanıt ve delile rastlanmadığından, hakkınızda yasalar çerçevesinde tarafsız işlem yapıldığı tesbit edilmiş olup, bundan dolayı görevli komiser hakkında herhangi bir soruşturma açılmasına gerek görülmediği kannatine varılmıştır."

Hakkında tanıkların ifadesinin yanında, alkol muayene doktor raporunun saatinin yazılan cezadan çok sonra olması (ki ben darp endişesiyle hastaneye gitmek istemiştim), zorla ceza tutanağına imza attırılması (tutanapın üzerinde belli) , gibi somut kanıtlar varken, tek başına sivil biri tarafından yaya olarak zorla karakola götürülmem, can güvenliğimin hiçe sayılması, zorla arabamın getirtilip ceza yazılması,hakarete uğramam, üstüne üstlük tanığın tehdidine kadar uzanan kanuna aykırı durum varken soruşturma bile açılmasına gerek duyulmaması.......
adalet bu olsa gerek....
Şimdi bağımsız olması açısından cumhuriyet savılığına da durumu anlatan bir dilekçe verip, onunda incelemesini isteyebilir miyim. İdarece gerek görülmeyen soruşturmayı cumhuriyet savcılığı açarmı?
Bu konuda yardım ederseniz sevinirim...

---

İdarenin soruşturma işlemlerine dair verilen kararlarına karşı C.Savcılığına itirazda yada başvuruda bulunulmaz, ancak şüpheliler hakkında dava açıldıktan sonra haklarında "gereği idari takdir ve ifası yerine getirilmek üzere şüphelilerin bağlı bulunduğu kuruma bilgi verilmesini" talep ederseniz C.Savcılığı aracılığıyla kişilerin bağlı bulunduğu kuruma dava açıldığına ve yargılama sürecine girildiğine dair bilgilendirme yazısı gidecektir.Suçun üst sınırı 5 yıl ve daha fazla cezayı gerektiriyorsa ilgililer resen açığa alınır.

Alıntı:

---

elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı

İdarenin soruşturma işlemlerine dair verilen kararlarına karşı C.Savcılığına itirazda yada başvuruda bulunulmaz, ancak şüpheliler hakkında dava açıldıktan sonra haklarında "gereği idari takdir ve ifası yerine getirilmek üzere şüphelilerin bağlı bulunduğu kuruma bilgi verilmesini" talep ederseniz C.Savcılığı aracılığıyla kişilerin bağlı bulunduğu kuruma dava açıldığına ve yargılama sürecine girildiğine dair bilgilendirme yazısı gidecektir.Suçun üst sınırı 5 yıl ve daha fazla cezayı gerektiriyorsa ilgililer resen açığa alınır.

---

Elvan Bey benim anlayamadığım şu, ben ve tehdite uğrayan olayın tanığı, savcılığa bu olayla ilgili herhangi bir dilekçe ile suç duyurusunda bulunmadık. Emniyet müdürlüğüne dilekçe verdik ve soruşturmalar yapıldı. Sadece Sulh Ceza Hakimliğine cezanın iptali istemiyle, dava açtım. Diğer dilekçeler için Polis merkezinde alınan ifadelerin bir örneği savcılığa gönderilmiyor mu? Yoksa ayrıca bu olayların tamamını anlatan bir dilekçeyle suç duyurusunda bulunmak bize mi düşüyor?

Siz eğer olay günü polis merkezinde verdiğiniz ifadelerde şikayetçi olduğunuzu belirttiyseniz ifadeler ve tahkikat dosyası C.Savcılığına gönderilmek zorundadır.Eğer şikayette bulunmadıysanzı ayrıca C.Savcılığına suç duyurusunda bulunmanız gerekir.

Tamam, bulunmuştum. Teşekkürler.

Polis de umma derecesinde şüphe oluşmazsa yani durup dururken kimseden kimlik sormaz.Burada arkadaşımız kendine iş çıkartmak için alkolüde kullanarak sanırım bir takım iş güzarlık yapmış şimdi de sonuçlarını görüyor.Her ne kadar kendi anlatımıyla polisi suçluyorsada bu tek taraflı bu aşamaya gelmeyeceğinide bilmesi gerekir.kendi anlatımına göre gerekli prosüdürler uygulanmış kimliğini ispatlayabilmesi için yanında bulundurması ve polisçe tanınan kimseler aracılığı ile ispatlaması gerekirdi.Polis burada evine kadar giderek kimliğini ispatlamasına yardımcı olmuş buda gösteriyorki keyfi bir davranış içerisine girmemiş bazı yorumcular var güçleri ile imha planı hazırlamış gibi yorumlarda bulunuyorlar şiddetle hakkını kullanması gerektiğini ve şikayet mercilerini sıralamışlar hukuki anlamda bilgi vermek güzel fakat yorumlarımıza dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum karşımızda polis dolayısıyla güzide bir kurum var hepimize bir gün değil her zaman lazım olan bir kurum yıpratmamak dileğiyle saygılarımı sunarım..

aynen katılıyor, saygılar sununyorum.

HAKLARINIZI BİLİYOR MUSUNUZ?
"Her şeyden önce, insanca yaşama, maddi ve manevi varlığınızı koruma ve geliştirme hakkına sahipsiniz."

"Yasa tarafından belirtilmeyen gerekçelere ve usullere dayanılarak özgürlüğünüz kısıtlanamaz."

"Sınırsız hürriyet, sonunda hürriyetleri yok eder. Hürriyetlerin varolabilmesi ve bireyler için pratik bir değer ifade edebilmesi için bazı sınırlamalar kaçınılmazdır."

"Arama, suç delillerini bulmak için yapılır, Aile mahremiyetini ihlal etmek için değil."

İNSANCA YAŞAMA HAKKI
İnsanca yaşama, maddi ve manevi varlığınızı koruma ve geliştirme hakkına sahipsiniz. Size hiç kimse işkence ve eziyet yapamaz;insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamazsınız.( Anayasa: Md.17)

HÜRRİYET HAKKI
Kişi hürriyeti ve güvenliğine sahipsiniz.Bu hürriyet ve güvenliğiniz , kanunlarla belirlenen tutuklama, göz altına alma, ıslah evine gönderme ve resmi müessesede gözlem altına alınma hallerin dışında hiç bir kişi veya kurum tarafından ihlal edilemez, kesintiye uğratılamaz.

Yasa tarafından belirtilmeyen gerekçelere ve usullere dayanılarak özgürlüğünüz kısıtlanamaz. Bu en tabii hakkınız, bunu sağlamak da en önemli görevimizdir. ( Anayasa: Md.19 )

TUTUKLAMA
Kanunlarla belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda tutuklanmanız durumunda; tutuklanma sebebinin en kısa zamanda tarafınıza bildirilmesi, haklarınızın neler olduğunun anlatılması ve tutuklandığınızın yakınlarınıza bildirilmesi zorunludur.
Yakalanmanız veya tutuklanmanız durumunda en kısa sürede hakim önüne çıkarılmanız, tutuklanmanız veya yakalanmanızda kanuna uygun olmayan bir unsurun varlığında hemen serbest bırakılmanızı sağlamak amacıyla yetkili bir yargı mercii ne başvurma hakkına sahipsiniz. ( Anayasa: Md.19 )

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ
Özel hayatınıza ve aile hayatınıza saygı gösterilmesini isteme hakkına sahipsiniz. Özel hayatınız ve aile hayatınızın gizliliğine dokunulamaz. Kanunlarla belirlenen esaslar doğrultusunda verilen arama kararları bu konuda bir istisnadır. ( Anayasa: Md.20 )

KONUT DOKUNULMAZLIĞI
Konut dokunulmazlığı en tabii hakkınızdır. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne göre verilen hakim kararı olmadıkça, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet Savcıları ve onların yardımcıları sıfatıyla emirlerini yerine getirmeye memur olan Güvenlik Güçleri dışında hiç kimse konutunuza giremez, arama yapamaz ve buralardaki eşyanıza el koyamaz. ( Anayasa: Md.21 )

AVUKAT İSTEME HAKKI
Herhangi bir suçlamaya yakalanmanız veya göz altına alınmanız durumunda; soruşturmanın her hal ve derecesinde bir veya birden fazla avukatın hukuki yardımında faydalanma hakkına sahipsiniz.
Zabıta amir veya memurlarınca yapılan sorgu işleminde ancak bir avukat bulundurabilir, sonraki savunmalarda ise ancak üç avukat bulundurabilirsiniz.
Hangi makam veya kişi tarafından yapılırsa yapılsın soruşturmanın her safhasında avukatınızın sizinle görüşmesi, ifade alma ve sorgu müddetince yanınızda bulunup, hukuki yardımda bulunması engellenemez veya kısıtlanamaz.
Avukat seçebilecek durumda olmamanız halinde ise baro tarafından görevlendirilecek bir avukatın hukuki yardımından ücretsiz faydalanabilirsiniz. ( CMUK: Md.135-136 )

DELİL TOPLAMA HAKKI
İfadeniz alınması veya sorgunuz sırasında şüpheden kurtulmak gayesiyle somut delillerin toplanmasını talep edebileceğinizin ve aleyhinize olan şüpheleri ortadan kaldıracak delilleri ileri sürme hakkınızın olduğunun da hatırlatılması zorunludur.(CMUK Md. 135)

GEÇERSİZ İFADE
Yapılan sorgu sonuncu alınan beyanınızın özgür iradenize dayanması zorunludur. Bu iradenizi baskı altına alarak, kötü davranma, işkence, zorla ilaç verme, yorma aldatma, bedensel cebir ve şiddette bulunma, bazı araç araçlar uygulama gibi iradeyi bozan bedeni veya ruhi müdahale yapılamaz.
Kanuna aykırı menfaat vaat edilemez. Bu tür yasak yöntemlerle elde edilen ifadeleriniz rızanız olsa dahi delil olarak değerlendirilemez. ( CMUK Md.135 )

SUSMA HAKKI
Zabıta amir ve memurları ile Cumhuriyet Savcıları tarafından ifade alma ve hakim tarafından sorguya çekilmede; ne ile suçlandığınız açıkça belirtilmesi, isnat edilen suçlamayla ilgili olarak açıklamada bulunmamanızın (yani susmanızın) kanuni haklarınızdan olduğunun hatırlatılması da zorunludur. ( CMUK Md. 135 )

ÖDEVLERİMİZ
"Temel hak ve hürriyetler,kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder " ( Anayasa: Md.12/2 )

Kaynak: www.yalova.pol.tr

"Güzide bir kurum...." ?????????????????????????:)
Haklısınız nezaketten kırılacaklar neredeyse!

Alıntı:

---

90600 rumuzlu üyeden alıntı

"Güzide bir kurum...." ?????????????????????????:)
Haklısınız nezaketten kırılacaklar neredeyse!

---

Sayin lagos;
eger cevabiniz son iletime ise,
o nezaket degil , olmasi gerkenlerdir. ;)

Alıntı:

---

veezy37 rumuzlu üyeden alıntı

Polis de umma derecesinde şüphe oluşmazsa yani durup dururken kimseden kimlik sormaz.Burada arkadaşımız kendine iş çıkartmak için alkolüde kullanarak sanırım bir takım iş güzarlık yapmış şimdi de sonuçlarını görüyor.Her ne kadar kendi anlatımıyla polisi suçluyorsada bu tek taraflı bu aşamaya gelmeyeceğinide bilmesi gerekir.kendi anlatımına göre gerekli prosüdürler uygulanmış kimliğini ispatlayabilmesi için yanında bulundurması ve polisçe tanınan kimseler aracılığı ile ispatlaması gerekirdi.Polis burada evine kadar giderek kimliğini ispatlamasına yardımcı olmuş buda gösteriyorki keyfi bir davranış içerisine girmemiş bazı yorumcular var güçleri ile imha planı hazırlamış gibi yorumlarda bulunuyorlar şiddetle hakkını kullanması gerektiğini ve şikayet mercilerini sıralamışlar hukuki anlamda bilgi vermek güzel fakat yorumlarımıza dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum karşımızda polis dolayısıyla güzide bir kurum var hepimize bir gün değil her zaman lazım olan bir kurum yıpratmamak dileğiyle saygılarımı sunarım..

---

Hayır deniz02, bu vezzy adlı arkadaşa yazılmıştı.
Birde bu arakdaştan ricam bu "Umma derecesinde şüphe oluşturmak" için ne yapmak gerekiyor. Açıklayabilirler mi acaba?. şimdi saat 23:49 dışarda yürüsem, "umma derecesinde şüphe oluşturmuş olurmuyum."
Aslında bu bana Kemal SUNAL ın bir filmini hatırlattı. Sizde hatırlarsınız, bir çocuk bahçesinde Kemal SUNAL ile polis gözgöze gelirler, Kemal SUNAL kaçar, poliste onu kovalar. Polis yakaladığında ilk sorusu:
"Ne kaçıyorsun",
Yanıt: "Sen neden kovalıyorsun." :)

Bahse konu olayda '' umma derecesinde şüphe'' den bahsetmek olanaksızdır.
“Makul şüphe hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir. Makul şüphe aramanın yapılacağı zaman, yer ve ilgili kişinin veya onunla birlikte olanların davranış tutum ve biçimleri kolluk memurunun taşındığından şüphe ettiği eşyanın niteliği gibi sebepler göz önünde tutularak belirlenir. Makul şüphede ihbar ve şikayeti destekleyen emarelerin var olması gerekir. Belirtilen konularda şüphenin somut olgulara dayanması şarttır. Arama sonunda belirli bir şeyin bulunacağını veya belirli bir kişinin yakalanacağını öngörmeyi gerektiren somut olgular mevcut bulunmalıdır” . Makul şüphenin varlığı için ummayı gerektiren somut olguların bulunması gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de makul şüpheyi tanımlarken objektif üçüncü kişinin şüphelenmesini gerektiren derecedeki bir şüphenin makul şüphe olduğunu kabul ediyor. Ancak somut olayda böyle bir durumun olmadığı açıktır.
Kişinin davranışlarıda 'umma' durumunu güçlendiren bir değerlendirmedir. Yani endikatörden ummaya geçiş o kadar da basit ben 'şüphelendim' oldu denecek bir boyutta olmadığı gibi son çıkan kanunlarda bunu daha da zorlaştırmıştır. Eğer kişi gecenin bir saati ıssız bir yerden telaşla uzaklaşmaya çalışıyor sağa sola şüphe ile bakıp kolaçan ediyorsa " UMMA' gerçekleşmş sayılabilir. Amma istanbul un göbeğinde hafif alkollü dolaşan birisine yapılan bu davranışı ' umma' ile geçiştirmeye çalışmak ne demokratiktir, nede polise verilecek bir tavizdir sadece zarardır.

Alıntı:

---

tttttttt rumuzlu üyeden alıntı

Polislere karşı haklarımız nelerdir.

Mesela aklıma bir sürü soru geliyor,Diyelim maçtayyz Diyelim yolda yürüyorum Sokakta bankta oturmu? sigara içiyorumYan kom?um polis ve çok gürültü çykartyyor.Kimi kime ?ikayet edece?im.Yani arada avukat olmadan kendim asyl halledebilirim.

Tüm bunlar bu memlekette her an herkesi ba?yna gelebilecek ?eyler ve ben açykçasy bu gibi durumlarda ne yapaca?ymy bilmiyorum.

Bunlar gibi bir sürü soru var kafamda ancak sizinde aklynyza gelirse yazarsynyz.

Görü?lerinizi önerilerinizi bekliyorum.

---

şeklinde ifadelerle farazi sorular sormuşsunuz. Anneniz sizi polisle çok korkutmuştur, ondandır.
Memlekette bir takım sorunlar var ama, olmayan sorunlarıda tartışmak çok garip geldi bana.... meselaa.

Sn.lagos umma derecesinde şüphe oluşturmak için ne yapmak gerekiyor diye bir soru sorup cevap istemişsin bence gereksiz bir soru çünkü yaşadığın olay sorunun cevabıdır.Konuyu filmle örneklemeye çalışarak gerçek yaşamın farkını gözardı etmişsin filmle-gerçek yaşamın teferruatına inmek istemiyorum çünkü siz iki lisans bitirip master yapıyormuşsunuz farkını anlayacağınızı düşünüyorum.Ayrıca commodore1tr makul şüphe kavramını yeterince açıklamış birde kolluk kuvvetinin kazandığı deneyimi eklersek tamam olmuş olur.İstanbul gibi büyük bir şehirde suç oranlarından hareket ederek sizin o saatte orada bulunmanız ve orada suçüstü bir olayın işlenmesi makul şüphe kavramını rahatlıkla açıklar.Bazı yorumcular sizin konuda makul şüphe oluşmadığından bahsediyorlar bu yargıya karar verecek olan mahkemelerdir.Size şiddetle davanın takipçisi olun diyerek şikayet merci gösterenler şu ayrıntıya hiç değinmemişler bu durumu ispatlayamamanız durumunda polisin size karşı suç isnat etmek,kişilik haklarına saldırı,kamu önünde itibarının sarsılması vs.gibi gerekçelerle ceza ve tazminat davaları açabileceğini, tabiki bu haklarınızı aramamanız anlamına gelmemektir.Ayrıca bazı arkadaşlarımız polisin maaşını cebinden veriyormuş gibi yorumlarda bulunmuşlar POLİS yaptığı hizmetin karşılığı olan ücretini DEVLET ten maaş olarak almakta olup vergi vermek suretiylede devletine ve milletine katkı sağlamaktadır.Bunun bu şekilde bilinmesinin faydalı olacağı temennisiyle saygılarımla.....

Her vatandasin cebinden cikan vergilerle binlerce 'Devlet Memuru' maasi odenmektedir. Polis memuru da bir vatandas oldugundan, elbetteki her vatandas gibi o da vergisini vermekle yukumludur; farkli mesleklerde baska memurlarin da hizmet verdigini ve onlarinda ayni sekilde vergilerini verdiklerini unutmayalim. DEVLET, millet ile vardir , MILLET de Devleti ile vardir, degisen bir durum yok sonucta..

Burada cogunluklu olarak, hemen hemen tum uye arkadaslarin gorusleri ayni oldugundan, sozu gecen polis memurunun hatali davrandigi aciktir.
Vatandasin istedigi nedir? 'Emniyet Teskilati'nin yazili olarak vermis oldugu 'hak'lar dogrultusunda hareket etmesi, aksi davranislarda bulunmamasi , sorumlulugunun bilincinde olarak iyi yonde ilk adimi atan insan olmali vs. vs. Ayrica, tum 'Polis Memur'lari boyledir de denmiyor, denemezde... Daha onceki iletisinde Sayin commodore1tr'nin de belirttigi uzere, diger forumlarda bu hususta tartismaya acik konu bulunmaktadir.

Sayin veezy37;
Emin olunuz ki , gorevini durustce yerine getiren POLIS memurlarimiz cogunlukta , yeri geldiginde de onlari bas taci yapmayi da biliriz. Ancak, taktir edersiniz ki, boylesine sorumsuzca gorevini kotuye kullananlari da elemek gerekir!..

Saygilarimla

Alıntı:

---

veezy37 rumuzlu üyeden alıntı

Sn.lagos umma derecesinde şüphe oluşturmak için ne yapmak gerekiyor diye bir soru sorup cevap istemişsin bence gereksiz bir soru çünkü yaşadığın olay sorunun cevabıdır.Konuyu filmle örneklemeye çalışarak gerçek yaşamın farkını gözardı etmişsin filmle-gerçek yaşamın teferruatına inmek istemiyorum çünkü siz iki lisans bitirip master yapıyormuşsunuz farkını anlayacağınızı düşünüyorum.Ayrıca commodore1tr makul şüphe kavramını yeterince açıklamış birde kolluk kuvvetinin kazandığı deneyimi eklersek tamam olmuş olur.İstanbul gibi büyük bir şehirde suç oranlarından hareket ederek sizin o saatte orada bulunmanız ve orada suçüstü bir olayın işlenmesi makul şüphe kavramını rahatlıkla açıklar.Bazı yorumcular sizin konuda makul şüphe oluşmadığından bahsediyorlar bu yargıya karar verecek olan mahkemelerdir.Size şiddetle davanın takipçisi olun diyerek şikayet merci gösterenler şu ayrıntıya hiç değinmemişler bu durumu ispatlayamamanız durumunda polisin size karşı suç isnat etmek,kişilik haklarına saldırı,kamu önünde itibarının sarsılması vs.gibi gerekçelerle ceza ve tazminat davaları açabileceğini, tabiki bu haklarınızı aramamanız anlamına gelmemektir.Ayrıca bazı arkadaşlarımız polisin maaşını cebinden veriyormuş gibi yorumlarda bulunmuşlar POLİS yaptığı hizmetin karşılığı olan ücretini DEVLET ten maaş olarak almakta olup vergi vermek suretiylede devletine ve milletine katkı sağlamaktadır.Bunun bu şekilde bilinmesinin faydalı olacağı temennisiyle saygılarımla.....

---

Yaşadığım olayın umma dereceside şüphe oluşturmak olduğunu söylemişsiniz. Yani arkadaşımla cafeye doğru yürüyüp çay içmek istemek umma derecesinde şüphe oluşturuyor sizin gözünüzde. Ben o zaman size şüphesiz olan insanları sorayım. Sanırım bunları belirlemeniz daha kısa sürer.
Ayrıca burası sanıldığının aksine, İstanbul değil, Manisa nın şirin bir ilçesi. Bir öğrenci kenti. Gece eğitimininde verildiği göz önüne alınırsa, insanlar fakülteden 23:00 sularında çıkıyorlar. Gece boyunca pek çok yerde kapalı olmaz. Sabah ışıklarına kadar her yerde öğrenci bulabilirsiniz.
Dahası, umma derecesinde şüphelendiğiniz herkese, elinizdeki tüm yetkileri kullanıp, trafik cezası ile cezalandırılması mı gerekiyor? Demek ki başka ceza yetkileride verseler, bir anda karar verip asabilirler bile.
İlçede o kadar az olay oluyor ki, olay olmadığının sıkıntısından olsa gerek, gece görevli olan 1o polis benim başımı bekliyor. :) (Aaaa bu şuçluymuş, hiç görmemiştim.)

Verdiğim ifadelerde şikayette bulunduğum halde, olay bir polisi ilgilendirmesi nedeniyle savcılığa neden gönderilmiyor. Sümen altı edilmeye çalışılıyor.

Acaba T.C. Hukuk devletinde, hukukdan ve işlerliğinden yaralanabilmek için, illa polis, hakim,savcı, ya da üst düzey bürokratmı olmak gerekiyor.

NOT: Sayın site yöneticisi, bu konuya neden farklı bir ileti aralara serpiştirilmiştir.?????

'' NOT: Sayın site yöneticisi, bu konuya neden farklı bir ileti aralara serpiştirilmiştir.????? '''
Ne demek bu ?

Sayin lagos'un ne gordugunu tahmin edebiliyorum :) ileti gonderdikten sonra kisa bir sureligine altta gorunmekte olan sponsorlari gormustur.

Ya da Polisleri... :p gerci benim kimse ile bi sorunum olmadi ama paranoyak olduk desem yeridir...

Sayın lagos,umma derecesindeki şüpheyi örneklemek suretiyle yeterince açıklamıştım.Ayrıca diğer arkadaşlarımızda konuyu mevzuatta yer aldığı şekilde bilgilendirme yaptılar.Master yapan biri olarak hala neden anlamak istemiyorsun bir anlam veremiyorum.Ayrıca konuyu başka mecralara çekmeye çalışıyorsun,sanırım zamana ihtiyacın var bazı konularda en iyi ilaç olayı zamana bırakmaktır.Ayrıca not şeklinde yazmış olduğun cümleye bende anlam veremedim.