Ne Mutlu...

Yazdık çizdik kendi kendimize konuştuk... Hangi hükümetgelse tersini söyledi... Kendimizce istatistik koyduk hayır diyip rakamlarla oynadılar. Hele bu hükümette zaten geriydik iyice gerilemeye başladık... Kağıt üzerinde sağolsun başbakan sayesinde yakında bir numara olacağız amma kazın ayağı öyle değil... Olmadığıda ortaya çıktı...
En genç nüfus
Genç nüfusa sahip Türkiye’de 0-14 yaşları arasındaki gençlerin toplam nüfusa oranı yüzde 28.6... Diğer Avrupa ülkelerinde bu oran genel olarak yüzde 16 oranında seyrediyor.

En az yaşam
Türkiye’de ortalama yaşam süresi en düşük ülkü. Türk kadınları ortalama 71.1, Türk erkekleri ise 68.8 yıl yaşıyor. Türkiye’nin ardından yaşama süresinin en düşük olduğu ülke olan Bulgaristan’da kadınların ortalama ömür süresi 76 yıl. Bu oranın en yüksek olduğu Fransa ve İspanya. Fransız kadınları 83.8 yaşına kadar yaşıyor. Erkekler de ise rekor İsveç’te... İsveçli erkekler 78.4 yaşına kadar hayatını sürdürüyor.

En erken ölüm
Türkiye’de doğan her 1000 çocuktan 21.5’i ölüyor. Listede Türkiye’nin hemen ardından gelen Romanya’da bu oran 16.8, Bulgaristan’da 11.6 seviyesinde... İspanya yüzde 3.5 ile çocuk ölümlerinin en az görüldüğü Avrupa ülkesi. Avrupa ortalaması ise binde 10...

En çok doğum
En fazla çocuğun doğduğu Avrupa ülkesi elbette Türkiye... Bir Türk kadını ortalama 2.1 çocuk dünyaya getiriyor. Malta’da bu oran 0.4, Rum kesiminde ise 0.8...

En fazla nikah
Evliliklerin en fazla yapıldığı Avrupa ülkelerinden biri Türkiye. Bu konuda listenin en başını Güney Kıbrıs çekerken, Türkiye ikinci sırada. 2005 yılı rakamlarına göre, her 1000 kişiden 6.8’i evlenmiş. Rum kesiminde bu oran 7.7 oranında. Evliliklerin en düşük olduğu Avrupa ülkesi 3.3 ile Slovakya’da.

En az boşanma
Boşanmaların en az görüldüğü Avrupa ülkesi Türkiye’de her 100 evli çiftten 0.7’si boşanıyor. İrlanda’da ve İtalya’da bu oran 0.8 civarında. Boşanmaların en fazla olduğu Avrupa ülkeleri, yüzde 3 ile Belçika ve Çek Cumhuriyeti...

En az eğitim
Genç yaşta okuldan terklerin görüldüğü Avrupa ülkesi yine Türkiye... Kadınların yüzde 43.8’i, erkeklerin ise yüzde 58.2’si 18 yaşından önce eğitime veda ediyor. Bu oran Avrupa genelinde kadınlar için yüzde 13, erkekler için ise yüzde 17 seviyesinde... Türkiye’de orta dereceli öğrenimini tamamlamış gençlerin oranı yüzde 40... Avrupa genelinde ise bu oran yüzde 76...

En geç okula başlama
Dört yaşında okula gönderilen çocukların oranının en düşük rakamlara sahip olduğu Avrupa ülkesi Türkiye. İspanya, Fransa, İtalya ve Belçika’da, 4 yaş grubundaki çocukların tamamı okula gönderiliyor. Türkiye’de ise bu oran neredeyse yüzde 0! Türkiye’nin ardından ikinci sırada yer alan Polonya’da bile 4 yaşındaki çocukların yüzde 30’u okula başlıyor.

Şimdi burada sevinilecek bir iki husus var gibi gözüküyor amma ölüm işsizlik eğitimsizlik oranlarına bakınca ne kadar niteliksiz bir genç nüfus olduğunu görüyoruz...
Suç patlamasında ve suçlardaysa sayemizde istatistik yapılamıyor. İstatistik dışı kalıyoruz. Tek başımıza tüm avrupa birliğini geçtiğimiz gerçeği asla ve kata değişmiyor... İşin gırgırı bir de devletin koruması gerekenler yargılanıyor bu ülkede...
En az boşanma Türkiye de kısmı sevindirici gibi görünsede kazın ayağı gene öyle değil... Susma ve cebri kabul oranındaki evlilikler işin işine katılırsa o zaman hiç bir ülke bizi yakalayamayacağıda ortaya çıkıyor...

Hepsinin basinda yine Turkiye
Turkiye... Turkiye... Turkiye...
Suc oraninda istatistik disi kalmasaydik yine birinci sirada yer alirdik herhalde..
O kazin ayagini bir an evvel kirmak gerekiyor olsa bile yine de NE MUTLU BIZE ki hep ondeyiz.

Sanki kendileri cok iyiymis gibi, bir de AB kriterlerine uymadigimizi soylerler.

Pehh...

Türkiye, 298 euro olan asgari ücret düzeyiyle 9 AB üyesini geride bıraktı.

AB'nin resmi istatistik kurumu Eurostat'ın, bu yılın ocak ayını dikkate aldığı verilere göre, AB'de asgari ücrette 92 euroyla Bulgaristan, 114 avroyla Romanya, 172 euroyla Letonya, 174 euroyla Litvanya, 217 euroyla Slovakya, 230 euroyla Estonya, 246 euroyla Polonya, 258 euroyla Macaristan ve 288 euroyla Çek Cumhuriyeti, Türkiye'nin arkasında kaldı.

Toplam 27 üyesinden 20'sinin asgari ücret uyguladığı AB'de, Türkiye'nin üstünde sıralananlar ise 470 euroyla Portekiz, 522 euroyla Slovenya, 585 euroyla Malta, 666 euroyla İspanya, 668 euroyla Yunanistan, bin 254 euroyla Fransa, bin 259 euroyla Belçika, bin 301 euroyla Hollanda, bin 403 euroyla İrlanda ve bin 570 euroyla Lüksemburg oldu.

Eurostat, aynı dönemde ABD'deki asgari ücreti ise 676 euro (893 dolar) olarak hesapladı.
Çalışanların Fransa'da yüzde 16,8'i, Bulgaristan'da yüzde 16'sı, Letonya'da yüzde 12'si, Lüksemburg'da yüzde 11'i, Litvanya'da yüzde 10,3'ü ve Romanya'da yüzde 9,7'si asgari ücret alıyor. Eurostat, Türkiye'de asgari ücretli oranını bildirmese de sendikaların araştırmalarına göre yüzde 40'ı geçiyor.

Hürriyet

Dünyanın en başarısız ülkeleri

177 ülkenin dikkat alındığı “Başarısız ülkeler Endeksi”nde Türkiye, “uyarı” sinyali veren başarısız ülkeler arasında gösterildi. Endeksin ilk üç sırasında Sudan, Irak ve Somali yer aldı. En başarılı ülke ise, listede 177. sırada...Devamı>>>


Başarısız devletler endeksindeki sıralama şöyle:

1 Sudan

2 Irak

3 Somali

4 Zimbabwe

5 Çad

.......

92 Türkiye

..........

110 Hindistan

111 Arnavutluk

112 Ermenistan

113 Libya

.......

160 ABD

164 Japonya

174 İrlanda

175 İsveç

176 Finlandiya

177 Norveç

Yine de fena değiliz, ne mutlu bize...

:rolleyes:

Siz bu haberi okurken iki kadın ölecek!

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Dünya Çocuklarının Durumu 2007 raporuna göre dünyada dakikada bir kadın hayata veda ediyor. Tahminlere göre, dünyada her yıl 500 bini aşkın kadın gebelik ve doğumla ilgili nedenler sonucu ölüyor, çok sayıda kadın da yaşamları boyunca sürecek sorunla karşılaşıyor. Anne ölümlerinin yüzde 99'u gelişmekte olan ülkelerde meydana geliyor. Afrika ile Asya'daki anne ölümleri ise bu toplamda yüzde 90 paya sahip.

Raporda, 2000 yılında meydana anne ölümlerinin üçte ikisinin dünyanın en yoksul 13 ülkesinde görüldüğü, aynı yılda bütün anne ölümlerinin dörtte birinin Hindistan'da meydana geldiği anımsatıldı. Afrika'nın Güneyi Afrika'da yaşayan her 16 kadından birinin gebelik veya doğum sırasında öldüğü belirtilen raporda, şöyle denildi: "Oysa sanayileşmiş ülkelerde bu nedenler yüzünden ölen kadın sayısı dört binde 1 dir. Dahası, annelerini yitiren yeni doğanların ölme olasılıkları da anneleri hayatta olan yeni doğanlara göre 3 ila 10 kat daha fazladır. Oysa temel sağlık hizmetlerine erişim olanaklarının bulunması halinde bu kadınların çoğunun yaşamı kurtarılabilirdi. Söz konusu hizmetler bütün doğumlara eğitilmiş görevlilerin eşlik etmesi ve komplikasyonlar karşısında acil doğum bakım yardımlarının sağlanmasıdır."

Raporda UNICEF'in anne ölümlerine ilişkin bilgi temelini geliştirmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) birlikte çalışma yürüttüğü anlatıldı. 10 yılı aşkın bir işbirliği ve ortak çalışma deneyimine sahip bu kuruluşların gebelik nedeniyle veya gebeliğin başka sorunları tetiklemesiyle ölen kadınların sayısını tahmin için yeni bir yaklaşım geliştirme çabası içinde olduğu aktarılan raporda, söz konusu proje için geliştirilen metodoloji mevcut veri açıklarını kapatacak ve halen veri bulunmayan ülkeler için tahminler geliştirileceği ifade edildi. Anne ölüm oranları açısından Türkiye'de de durum vahim. Türkiye'de her yıl ortalama 2 bin 500 kadın anne olmak isterken ölüyor. Anne ölüm oranı İrlanda'da yüz binde 4, İtalya, Fransa ve İspanya'da yüz binde 5, Türkiye'de ise yüz binde 49.2.

Radikal

Küresel Huzur Endeksi (GPI) adlı kuruluşun 140 ülkeyi kapsayan, diğer ülkelere ve ülkelerin iç huzurlarına göre hazırlanan yeni raporu İngiltere’nin başkenti Londra’da yayımlandı.

Ülkelerin BM’nin barış misyonlarına katkısı, suç oranı ve terörizm riski gibi 24 iç ve dış kritere göre değerlendirildiği listede Türkiye 115. sırada bulunuyor. Listede ABD 97, İngiltere 49 ve Rusya 131. sıraya yerleştirildi. GPI’nin kurucusu Avustralyalı Steve Killelea, yazılı açıklamasında, "Dünya bu yıl biraz daha huzur içinde görünüyor. Bu, cesaret verici, ancak dünyanın barış yolunda daha çok ilerleme kaydedebilmesi için ülkelerin bireysel olarak atacağı küçük adımlara ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.

Listenin ilk 10’unda İzlanda, Danimarka, Norveç, Yeni Zelanda, Japonya, İrlanda, Portekiz, Finlandiya, Lüksemburg ve Avusturya yer alırken, en sonunda Irak, geriye doğru sırasıyla Somali, Sudan, Afganistan, İsrail, Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kuzey Kore, Lübnan ve Rusya bulunuyor.

GPI listesinin tamamı, internette http://www.visionofhumanity.org/gpi/...rankings/2008/ adresinde yayımlandı.

İnternethaber

Türkiye'de son bir yıldır tüketici güveni giderek azalıyor. Diğer taraftan Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde de Türkiye, 2008 başından bu yana tüketici güveni en fazla azalan ülke olarak öne çıkıyor.

GfK Türkiye'nin yaptığı ''tüketici güven endeksi'' araştırmasına göre, bu yılın Mayıs ayında 70,2 olan Tüketici Güven Endeksi Haziran'da tekrar düşüş eğilimine girdi.

Buna göre, Haziran'da tüketici güven endeksi 3,8 puan azalarak son 12 aydaki en düşük seviye olan 66,4'e geriledi.

Tüketiciler, ''türban sorununu, AK Parti'nin kapatılma davasını, ekonomiyi ve terör sorununu'' son bir ay içerisinde Türkiye'nin gündemindeki en önemli olay veya konu olarak belirtti.

Araştırmaya göre, ülke içinde yaşanan siyasi gelişmeler de tüketici güveninin azalmasında etkili unsurlar olarak öne çıktı.

Tüketici güven endeksi Ocak ayında 87,8, Şubat ayında 79,7, Mart ayında yüzde 72,2, Nisan ayında 70,6, Mayıs ayında 70,2 olarak gerçekleşti. Bu da yılın başından bu yana düşüş eğiliminin sürdüğünü ortaya koydu.

Söz konusu endeks geçen yılın Haziran ayında 90 puan seviyesindeydi.

Tüm AB üye ve aday ülkelerde aynı sorular ve yöntem ile hesaplanan Tüketici Güven Endeksine göre, AB ortalamasına bakıldığında küresel pazardaki ekonomik gelişmeler 2007'nin yaz aylarından bu yana tüketici güveni üzerinde olumsuz etki gösterdi.

Mayıs ile karşılaştırıldığında Avrupa Birliği'nde Haziran'da 3 puanlık bir düşüş görülürken, İngiltere'de 5, Fransa'da 4 ve İspanya'da 7 puanlık düşüşler gözlendi.

Bu ülkeler içerisinde Türkiye, 2008 başından bu yana tüketici güveni en fazla azalan ülke olarak öne çıkarken, Türkiye'yi İspanya takip ediyor.

Haberler.com

Alıntı:

---

deniz02 rumuzlu üyeden alıntı

Dünyanın en başarısız ülkeleri

177 ülkenin dikkat alındığı “Başarısız ülkeler Endeksi”nde Türkiye, “uyarı” sinyali veren başarısız ülkeler arasında gösterildi. Endeksin ilk üç sırasında Sudan, Irak ve Somali yer aldı. En başarılı ülke ise, listede 177. sırada...Devamı>>>

---

Genel yönetim kapsamındaki tüm kurumlar, yılın ilk altı ayındaki bütçe uygulama sonuçlarıyla ikinci yarı yıla ilişkin beklentilerini yasa gereği kamuoyuna açıklıyor.
Başbakanlık da “2008 kurumsal mali durumu ve beklentileri raporu” ile ilk altı aydaki harcamalarının detayını açıkladı.
Rapora göre, 1 milyar 666 milyon YTL’lik Başbakanlık bütçesinin yüzde 50.9’una denk gelen 847.2 milyon YTL ilk yarı yılda harcandı.
Yıl sonu gerçekleşmesi ise 1 milyar 727 milyon YTL olarak öngörüldü. Buna göre Başbakanlık, bütçede ayrılan ödeneğin üstünde bir harcama yapacak.

Raporda, muhalefetin eleştirilerine neden olan örtülü ödenek harcamalarıyla ilgili detaylar da yer aldı.
Başbakanlık bütçesinde oran olarak en yüksek gerçekleşme, başlangıç ödeneğinin yüzde 549.9 üstüne çıkan özel kalem müdürlüğü harcamalarında oldu. Bu kalemdeki artışın kaynağı ise örtülü ödenek. Bütçeleme tekniği gereği yılbaşında sembolik olarak 200 bin YTL’lik ‘iz ödenek’ konulan örtülü ödenekte altı aylık harcama 156.3 milyon YTL oldu.

Örtülü ödeneğin başlangıç ödeneğine göre gerçekleşme oranı yüzde 781.7.
5018 sayılı yasanın 24’üncü maddesine göre örtülü ödenek, kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar için kullanılıyor. Örtülü ödenekten yapılan harcamalar yasa gereği gizli kalıyor, açıklanmıyor.
(NTV)

ABD'nin önemli dergilerinden Forbes, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i bu yıl da dünyanın en güçlü kadını seçti.

Forbes dergisi tarafından hazırlanan Dünyanın En Güçlü Kadınları-2008 listesinde, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 75. sırasında yer alarak, listedeki tek Türk kadın oldu.

Listenin bu yıl da birinci sırasında yer alan Almanya Başbakanı Merkel, böylece 3 yıldır dergi tarafından dünyanın en güçlü kadını seçilmiş oldu.

Listede geçen yıl 4. sırada bulunan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, bu yıl 7. sırada yer aldı.

2. sırada ABD Federal Mevduat Sigorta Şirketi Başkanı Amerikalı Sheila Bair, 3. sırada Pepsi'nin baş yöneticisi Amerikalı İndra K. Nooyi, 4. sırada Amerikan sağlık sigortası şirketi WellPoint'in başkanı Angela Braly, 5. sırada İngiliz iş kadını Cynthia Carroll, 6. sırada Amerikalı iş kadını Irene B. Rosenfeld, 7. sırada Condoleezza Rice, 8. sırada Temasek Holding baş yöneticisi Singapurlu Ho Ching, 9. sırada Areva'nın başkanı Fransız Anne Lauvergeon, 10. sırada Amerikalı üst düzey yönetici Anne Mulcahy yer aldı.

Listede 54 üst düzey yönetici ve iş kadını ile 23 siyasetçi bulunuyor. Geri kalanları ise çeşitli medya grubu yöneticileri, temsilcileri ve diğer kuruluşların yöneticileri oluşturuyor.

LİSTENİN SİYASETÇİLERİ

Listedeki siyasetçiler arasında ABD'den Senatör Hillary Clinton geçen yıldan birkaç sıra geriye düşse de listenin 28. sırasında yer aldı ve dergi tarafından bu yıl medyanın en fazla ilgi odağı olan kadın siyasetçisi gösterildi.

ABD Başkanı George Bush'un eşi “first lady” Laura Bush da listede 44. sırada yer aldı. Geçen yıl 26. sırada bulunan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi bu yıl 35. sıraya yerleşirken Fransız Ekonomi Finans ve İstihdam Bakanı Christine Lagarde 14. sırada, Ukrayna Başbakanı Yulia Timoşenko 17. sırada, Hindistan Kongre Partisi lideri Sonia Gandi 21. sırada, İsrail Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tzipora Livni 52. sırada, Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark 56. sırada, İngiltere Kraliçesi Elizabeth 58. sırada, Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen 71. sırada, İrlanda Cumhurbaşkanı Mary McAleese 74. sırada, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis 78. sırada ve Ürdün Kraliçesi Raina 96. sırada yer aldı.

Listeye ilk kez bu yıl giren Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez ise listenin 13. sırasına yerleşirken 38. sırada Myanmar'da cunta yönetimi tarafından yıllardır ev hapsinde tutulan muhalefet lideri Nobel Barış Ödülü sahibi Aung San Suu Kyi bulunuyor.

Listede Amerikalı talk şov sunucusu Oprah Winfrey (36. sırada), Yahoo internet şirketinin başkanı Susan Decker (50. sırada) ve Amerikalı ünlü gazeteci Christiane Amanpour (91. sırada) da dikkati çekiyor.

TÜRKİYE'DEN TEK İSİM GÜLER SABANCI

Listede, Türkiye'den bu yıl sadece Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı yer aldı. Listenin 75. sırasında bulunan ve dünyanın en güçlü kadınlarından olan Sabancı, bu konumuyla bir kez daha Türkiye'nin de en güçlü kadını olmuş oldu.

Dergide, Güler Sabancı'nın Türkiye'nin AB üyelik sürecine büyük destek verdiği belirtilerek, Sabancı Holding'in İspanyol ve Japon ortaklarla nükleer santral kurma düşüncesine yer verildi.

Sabancı'nın Uluslararası Kriz Grubu'nun (International Crisis Group) yönetim kurulu üyesi olduğu kaydedilen dergide, Sabancı'nın Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası'nın (European Round Table of Industrialists) da ilk kadın üyesi olduğu ifade edildi.

Dergide, Güler Sabancı'nın Sabancı Ailesi tarafından kurulan Sabancı Üniversitesinin Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu ve amcasıyla ortak şarap ürettiği belirtildi.

Sabancı, geçen yılki listede 65. sırada, Türkiye'den 2. isim olarak Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili İmre Barmanbek de 88. sırada yer almıştı.

Vatan


***

75. sıra da olsa bizden biri girebilmiş ya, gerisine Allah kerim. Ne mutlu bize...

130 ülkede kadın-erkek eşitliği durumu belli oldu. Sıralamada Türkiye şok yarattı.

Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı yıllık kadın-erkek eşitliği sıralamasında Türkiye 130 ülke içinde 123’üncü sırada yer aldı. Raporda, Birleşik Arap Emirlikleri 105’inci sırada bulunuyor.

Cenevre merkezli Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) her yıl yayımladığı, 130 ülkeyi kapsayan dünyada kadın-erkek eşitliğinin durumu hakkında hazırlanan rapor, kadınların erkeklerle sağlık ve eğitim, ekonomik güç ve siyasi temsil açısından, hangi ülkede ne kadar eşit olduğunu ortaya koyuyor. İlk sıraları geçen yıl olduğu gibi Norveç, Finlandiya, İsveç ve İzlanda’nın aldığı raporda, Çin, ABD ve Fıransa’nın net bir ilerleme kaydettiği belirtildi.

Kuzey Avrupa ülkelerinin kadına çalışma hayatında doğum sırasında tanınan haklar, yüksek standartlı eğitim olanakları ve çocuk bakımında devlet yardımı ile liste başında geldiği rapora göre, Kuzey ülkelerinin bile bazı alanlarda mesafe kat etmesi gerekiyor. 1’inci ülke konumunu bu yıl da korurayan Norveç’de dahi durumun mükemmellikten uzak olduğunu hatırlatıyor. Norveçli kadınlar, erkeklerin sahip olduğu ekonomik ve siyasi fırsatlar ile sağlık ve eğitim olanaklarının sadece yüzde 82’sine sahip.

Kuzey ülkelerinin hemen altında ise İngiltere ve Almanya gibi ülkeler yer alıyor ki buralarda daha büyük sorunlara işaret ediliyor. Rapora göre İngiltere ve Almanya bu konuda ileriye değil geriye gidiyorlar.

Dünya Ekonomik Forumu bu durumun faturasını sadece kadınların değil, tüm ekonominin ödeyeceğinin altını çiziyor. Zira nüfusun yarısı gerçek üretim potansiyelini ortaya koyamadığı için ekonomi de bundan olumsuz etkileniyor. Başka büyük ekonomilerin de kadın erkek eşitliğini sağlamada bir hayli mesafe katetmesi gerektiği anlaşılıyor.

Fransa, geçen yıl 51. sırada yer bulurken, kadınların ekonomik ve siyasi hayata katılımında sağlanan gelişmeden dolayı bu yıl 15. sıraya yükseldi.

Çin’de cinsiyetler arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi yolunda önemli ilerlemeler sağlandığı kaydedilen raporda, bu ülkenin geçen yıla nazaran 17 basamak yükselerek 57. sıraya oturduğu ifade edildi.

ABD ise 2007 yılında 31. sırada yer alırken, bu yıl 27. sıraya yükseldi.

Raporda Türkiye 123. sırada gösterildi. Tunus 103, Ürdün 104, Birleşik Arap Emirlikleri 105, Mısır 124, Fas 125, Pakistan 127, Suudi Arabistan 128 ve Yemen 130. sıraya yerleşti.

Söz konusu raporun, eğitim seviyesi, siyasete katılım, sağlık ve yaşam süresi gibi kriterlere bakılarak hazırlandığı ifade edildi.

Hürriyet

***

No nolamaz :( değil "ne mutlu" bu kez...

Çok üzücü bir sonuç...

EE ne olacaktı 1. mi olacaktık? Yahu kadın ben malım diyor neredeyse bu ülkede artık sitede bile dolu.... seneye başarır 130. oluruz...

Cisco’nun yayınladığı 2008 yılı verilerine göre Türkiye, istenmeyen e-posta (Spam) gönderiminde dünya ikincisi.

Cisco Systems tarafından her yıl yayınlanan yıllık küresel güvenlik tehditleri ve trendleri raporunda istenmeyen e-posta gönderen ülkeler sıralamasında Türkiye, ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldı.

Rapora göre dünya genelinde günlük 200 milyar istenmeyen e-posta gönderiliyor, bu rakam toplam gönderinin %90’ına yakın bir rakam. 2008 yılında güvenlik hassasiyetine bağlı saldırılar 2007’ye göre %11,5 oranında arttı.

Bu ikincilikle beraber istenmeyen e-postalar ve internet kullanımındaki genel güvenlik anlayışımızı kurumsal olduğu gibi bireysel olarak da değiştirmeliyiz.
Araştırmaya göre 2008’in en çok Spam gönderen ülkeleri ve ülkelerin aldığı yüzdeler şu şekilde:

ABD %17.2
Türkiye %9.2
Rusya %8.0
Kanada %4.7
Brezilya %4.1
Hindistan %3.5
Polonya %3.4
Kore %3.3
Almanya %2.9
İngiltere %2.9
Tayland %2.8
İspanya %2.8
İtalya %2.4
Arjantin %2.1
Kolumbiya %2.1
Fransa %2.0
Diğerleri %26.7

NTV

Türkiye 2008 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) hakkında en fazla başvuru bulunan ülkeler sıralamasında ikinci sırada yer aldı.

STRASBOURG - Strasbourg Mahkemesi gündeminde bulunan 97 bini aşkın başvurunun, yaklaşık 11 binini Türkiye’ye karşı yapılmış şikayetler oluşturuyor. Rusya ise mahkemenin en önemli müşterisi. Bu ülkeden gelen başvuru sayısı 26 bini geçmiş durumda.

Türkiye, 2007 yılını da hakkındaki 9 bin 150 başvuruyla, Rusya’nın ardından ikinci sırada kapatmıştı.

Toplam başvurusu sayısında Rusya ve Türkiye’yi sırasıyla Romanya, Ukrayna, İtalya, Polonya, Slovenya, Almanya, Moldova, Fransa, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti izliyorlar. Mahkeme yetkilileri, başvuru sayısının nüfusa orantılı hesaplanması durumunda Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi 47 ülke arasında orta sıralarda yer aldığını belirtiyorlar.

İstatistikler, Türkiye’nin, 1998-2008 döneminde mahkemenin hakkında en fazla karar açıkladığı ülke ünvanına sahip olduğunu da gösteriyor. Mahkeme bu dönemde Türkiye’ye karşı açılmış 1858 davada karar açıkladı ve bu kararlardan 1605’inde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin en az bir maddesinin ihlal edildiğine hükmetti. İhlal kararlarının büyük çoğunluğunu adil yargılanma ve mülkiyet haklarıyla ilgili davalar oluşturuyor. Türkiye’yi bu sıralamada İtalya, Polonya, Fransa ve Rusya izliyor.

AİHM’nin 2008 yılı nihai bilançosu gelecek hafta Strasbourg’da açıklanacak.

NTV

5 yaş altı ölümler açısından dünyada 104. sıradayız

Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, UNİCEF'in dünya çocuklarının durumu ile ilgili yayınladığı rapordaki 2007 verilerine göre Türkiye'nin 5 yaş altı ölümler açısından dünyada 104. sırada bulunduğunu söyledi.

Prof. Dr. Zengin, yaptığı açıklamada, geçen günlerde UNİCEF'in yayınladığı "Dünya Çocuklarının Durumu 2009" raporunda Türkiye ile ilgili çarpıcı bilgilerin yer aldığını belirtti.

Raporda, doğum öncesi bir kez sağlık kuruluşuna baş vurma oranının Türkiye'de yüzde 80'lerde olduğunun yer aldığını ifade eden Zengin, en az dört kez başvurma oranının da yüzde 54 olarak belirlendiğini ifade etti.

Prof. Dr. Zengin, bu rakamların Türkiye'de hamile kadınların sağlık kontrollerinin düzenli aralıklarla yapılması konusunda henüz istenen yerde olmadığını gösterdiğini vurgulayarak,

"Çocuklarımızın yüzde 90'ından fazlasının aşılandığını görmek sevindirici, ancak tetanoz için aşı uygulanan yeni doğanların oranı yüzde 69, 5 yaş altında zatüree olan çocuklarımızın uygun sağlık kuruluşuna götürülme oranı 2000-;2007 arasında yüzde 41 olarak tespit edilmiş. Yine aynı yaş grubunda ishal için uygun tedavi olan ağızdan sıvı verilme oranın ın yüzde 19'larda olması bu alanlarda önemli çabaların sarf edilmesinin gereğine işaret ediyor" dedi.

Raporda yer alan, Türkiye'de 5 yaş altı bebek ölümleriyle ilgili bilgilere dikkati çeken Prof. Dr. Zengin, şunları kaydetti:

"UNİCEF'in dünya çocuklarının durumu ile ilgili yayınladığı rapordaki 2007 verilerine göre 5 yaş altı ölümler açısından dünyada Panama ve Tonga'nın ardından 104. sırada bulunuyoruz. Bu alanda 1990'dan bu yana dünyada en hızlı iyileşmeyi gerçekleştiren üç ülkeden biriyiz. 1990'da her bin bebekten 82'si beş yaşına gelmeden kaybedilirken 2007'de bu oran 23'e düşmüş. Yüzde 72'lik bu azalma sağlık personelimizin özverili çalışmaları, toplumumuzun anne ve çocuk sağlığı alanında bilinçlenmesi ve yoksulluğun azalması sayesinde elde ettiğimiz büyük bir başarıdır. Ancak daha alacağımız çok yol olduğunu da bilmemiz gerekiyor."

Kadınların hamilelik ve doğumla ilişkili nedenlerden ölüm oranının da raporda 2000-2007 yılları arasında binde 29 olduğunun belirtildiğini anlatan Prof. Dr. Zengin, her 880 kadından birinin yaşamı boyunca aynı nedenlerden dolayı ölüm riski altında olduğunu, bu oranının sanayileşmiş ülkelerdeki orandan yaklaşık 10 kat fazla olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Zengin, değinilmesi gereken bir başka konunun da hükümetlerin bütçeden savunma ve eğitime ayırdıkları pay olduğunu dile getirerek, raporda 1997-2006 yılları arasında Türkiye'de bütçeden sağlığa ayrılan payın yüzde 3 olarak belirtildiğini bildirdi.

Bu oranın yüzde 14 olan dünya ortalamasından çok düşük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Zengin, "Bu noktada hemen akla (Bu kadar düşük bir bütçeyle nasıl oluyor da büyük başarı sayılabilecek bazı ilerlemeler sağlanabiliyor) sorusu gelebilir. Bu durum hükümetçe genel bütçe dışından yapılan sağlı k harcamaları, vatandaşın cebinden yaptığı ödemeler ve kuşkusuz sağlık çalışanlar ımızın özverili çalışmalarıyla açıklanabilir" diye konuştu.

Haberbaz (AA)

Ne mutlu değil... :(

Türkiye, matematik-fen eğitiminde üçüncü ligde

TIMSS’nin beş kıtada 60’a yakın ülkede yaptığı araştırmaya göre, Türkiye, matematik ve fen eğitiminde dünya sıralamasında 30’uncu, AB sıralamasında ise sonuncu sırada yer alıyor. Sonuçları yorumlayan Prof. Yaşar Ersoy, "Sıralamada belirlenen bu yeni durum, aslında açık ve kaygı verici olsa da sonuçlar şaşırtıcı değil" diyor.

DÜNYA genelinde 60 ülkede, ilköğretim son sınıf öğrencileri arasında yapılan Uluslararası Matematik ve Fen Araştırmasında Eğilimler (TIMSS: Trends International Mathematics and Science Study), Türkiye’deki matematik ve fen eğitiminin durumunun hiç de parlak olmadığını ortaya koyuyor.

Matematik’te Tayvan, Güney Kore, Singapur, Hong Kong ve Japonya ilk beş sırayı paylaşırken Türkiye 49 ülke arasında 30. sırada yer alıyor. Bu aynı zamanda, Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkeleri arasında sonuncu sırada bulunduğu anlamına geliyor. Türkiye’nin altında Ürdün, Tunus, İran İslam Cumhuriyeti, Suriye, Mısır, Cezayir gibi ülkeler sıralanıyor. Fen Bilgisi eğitiminde ise ilk beş sırayı Singapur, Tayvan, Japonya, Güney Kore ve İngiltere alıyor. Türkiye ise yine 49 ülke arasında 31. sırada. Bu da AB sonunculuğuna denk düşüyor. Bu kategoride Türkiye’den daha kötü durumda olan ülkeler arasında Kıbrıs Rum kesimi, Gürcistan, Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar ve Cezayir dikkat çekiyor.

Araştırma sonuçlarını yorumlayan ODTÜ Eğitim Fakültesi’nden emekli Prof. Yaşar Ersoy, durumun kaygı verici ama şaşırtıcı olmadığını söyledi. Doğu ve Batı kültürü arasında sürekli yalpaladığımızı vurgulayan Prof. Ersoy, şöyle konuştu:

"Okullar bazı siyasi iktidarların arka bahçesi olarak algılanmakta, ayrıca Türk eğitim sistemi yamalı bohçaya benzemektedir. Bohça ise daha fazla dikiş tutmamakta, ayrıca yama yerine değiştirilmesi gerekmektedir. Dahası, bazı sorunlara karşı toplumumuz ve üst düzeyde yöneticilerimiz neredeyse bağışıklık kazanmış bir görünüm sergilemektedir. Özetle, Türkiye’nin TIMSS sonuçları, araştırmaya katılan AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında, başarı sıralamasındaki yerimiz, bu hedefe ulaşmada en azından şimdilik iyimser olmamızı engellemekte; bununla birlikte bizim elde edilen bulgulardan ders çıkarmamız ve daha çok ev ödevi yapmamız gerektiği anlaşılmaktadır."

Hürriyet

Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu'na göre Türkiye basın özgürlüğünde 106. sırada

Dünya Ekonomik Forumu, 2008-2009 Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu'nu yayınladı.

Raporda, Türkiye basın özgürlüğü alanında 134 ülke içinde 106. oldu, yargı bağımsızlığı alanında ise 64. sırayı aldı.

Basın özgürlüğü listesinin tepesinde Danimarka, İsveç, Hollanda, Almanya, Norveç, Finlandiya, İsviçre, İsrail, Yeni Zelanda ve Kanada bulunuyor. Listede Türkiye’nin üstünde yer alan ülkelerden bazıları Arnavutluk, Bulgaristan, Uganda, Ukrayna, Zambiya, Burkina Faso, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi.

Yargı Bağımsızlığı sıralamasında ise Türkiye 134 ülke arasında 64. oldu. Yargı bağımsızlığı sıralamasının sonunda Venezuela bulunuyor. Bu sıralamada son sırada Chavez’in ülkesi Venezuela yer aldı. Yargının bağımsızlığı listesinin başında ise şu ülkeler var: Yeni Zelanda, Finlandiya, İsveç, Almanya, Danimarka, Hollanda, İsviçre, Avustralya, Kanada ve İrlanda.

Raporda bilgi toplumuna hazır olma derecesi de belirlendi. Bu listede de Türkiye geçen yıla göre 6 sıra gerileyerek, 61. oldu. Liste hazırlanırken, teknoloji ihracatı, fikri mülkiyet hakları ve korunması, bilimsel araştırma kurumlarının niteliği, eğitim harcamaları, matematik ve pozitif bilimler eğitimi, cep telefonu kullanımı gibi etkenlere bakıldı.

Geleneksel Küresel Bilgi Teknolojisi Raporları, Dünya Ekonomik Forumu toplantıları sırasında oluşturuluyor. Birçoık ülkeden gelen verilerin yanısıra, iş dünyasının liderleri ile yapılan mülakat sonuçları da çalışmada kullanılıyor. Ayrıca her ülkede yapılan anketlerin yönetilmesi için 150 enstitü ile ortak çalışıldı. 2008’de bu anketlere 12 binden fazla kişinin katıldığı belirtiliyor.

http://www.ntvmsnbc.com/id/24955270/

Nimet Çubukçu, Milli Eğitim Bakanlığı’na gelen ilk kadın bakan oldu:
https://www.hukuki.net/modules.php?na...rticle&id=2288

En fazla mahkûm Türkiye’de

Türkiye, hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlü sayısı ile Avrupa ülkeleri arasında ilk sıraya oturdu. 2005-2007 yılları arasında Türkiye’de hükümlü sayısının ciddi oranda artması dikkat çekti.

Hürriyet / Gündem - 20 Haziran 2009

Avrupa'da 2007 yılında sayıca en fazla mahkûma sahip ülkenin Türkiye olduğu açıklandı. Ancak nüfusa oranlı hesaplama yapıldığında Türkiye Avrupa’da 19'uncu.

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu yaklaşık 600 milyonluk Avrupa bloğunun tutuklu ve hükümlü sayısı 700 bini aşarken, 300 milyon nüfuslu ABD'de bu sayının 2 milyon 300 binin üzerinde olması dikkat çekiyor.

2005’te yedinciydi, 2007’de ilk sırada

Avrupa İstatistik Dairesi Eurostat, Avrupa ülkelerinde tutuklu ve hükümlü sayısı hakkında 2005, 2006 ve 2007 yılı istatistiklerini bugün yayımladı.

Veriler, 2007 yılında Avrupa'da sayıca en fazla tutuklu ve hükümlünün bulunduğu ülkenin Türkiye olduğunu gösteriyor. Eurostat 2007 yılında Türkiye'de 90 bin 730 tutuklu ve hükümlünün olduğunu belirtiyor. 2007 yılında bu sıralamada Türkiye'yi Polonya (90 bin 200), İngiltere (79 bin 730) ve Almanya (73 bin 320) izlediler.

Türkiye 2006 yılında ise 70 bin 520 tutukluyla Polonya (87 bin 670), İngiltere (79 bin 90) ve Almanya'nın (77 bin 170) ardından dördüncü sırada bulunuyordu. Eurostat'a göre Türkiye 2005 yılında da 55 bin 970 tutukluyla Avrupa genelinde 7'inci sıradaydı.

Nüfus oranında en fazla suçlu Estonya’da

Nüfusa orantılı hesaplama yapıldığında ise 2005-2007 döneminde Avrupa'da en fazla tutuklu ve hükümlüye sahip ülkelerin Estonya (100 bin kişiye 302 tutuklu), Letonya (293), Litvanya (232), Polonya (228) ve çek Cumhuriyeti (185) olduğu görülüyor. Türkiye, her 100 bin kişi için 102 tutukluyla Avrupa'da 19'uncu sırada.

Aynı dönemde en az tutuklu ve hükümlüye sahip Avrupa ülkeleri ise Slovenya (100 bin kişiye 60 tutuklu), Finlandiya (68), Danimarka (71), İrlanda (75) ve İsveç (77) olarak kaydedildi.

Avrupa ile kıyaslama açısından ABD'deki rakamları da açıklayan Eurostat, bu ülkede 2005-2007 döneminde 100 bin kişiye 758 tutuklu ve hükümlünün düştüğünü hatırlatıyor. Eurostat 300 milyon nüfusa sahip ABD'de 2007 yılındaki tutuklu sayısını 2 milyon 375 bin 620 olarak belirtiyor.

Türkiye "terör riski endeksi"nde 22. sıraya geriledi

Türkiye, terör riski bulunan ülkeler sıralamasında 14'üncü sıradan 22'inci sıraya düştü.

Doğal ve insani riskleri inceleme alanında uzmanlaşmış Maplecroft adlı analiz şirketi, terör riskinin bulunduğu ülkeleri sıraladığı "terör riski endeksi" yayımladı. Kuruluşun bir önceki raporunda 14'üncü sırada gösterilen Türkiye, 22'nci sıraya gerilerken, Yunanistan 57'nci sıradan 24'e yükseldi. Yunanistan'ın yükselişinde, ülkedeki sol grupların artan saldırılarının etkili olduğuna dikkat çekildi.

Listede 196 ülke yer alırken, listenin başında sırasıyla Somali, Pakistan, Irak, Afganistan, Filistin, Kolombiya, Tayland, Filipinler, Yemen ve Rusya geldi. Geçen yılın Haziran ayından bu yılın Haziran ayına kadar Somali'de 556 terör eylemi düzenlendiği ve bu saldırılarda bin 437 kişinin öldüğü belirtildi. Kuruluşun bir önceki endeksinde terör riski en yüksek ülke Irak'tı ve Somali 4'üncü sırada geliyordu.

Ülkelerdeki terör saldırılarının sıklığı ve saldırılar sonucu ölen insan sayısı gibi kriterlere göre her altı ayda bir yenilenen endekste İngiltere; Fransa ve ABD'ye göre "daha az terör riskli" ülkeler arasında yer aldı. Endekse göre bazı ülkelerin sıralamaları şöyle: İngiltere (46), ABD (33), Fransa (44), Kanada (67), Almanya (70), İspanya (27), Cezayir (36), Hindistan (15).

15 Kasım 2010
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=191306