Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn.Baylar;
Bendeniz yabancı sermayeli bir özel Bankada 23.5 yıl kesintisiz çalıştıktan sonra 31.12.2006 tarihinde emekli oldum.Kötü niyetli yabancı işveren ortada hiçbir sebep yokken 2001 yılında,bankada çalışan bütün Türk personeli çıkış-giriş yaparak maaşlarını yarıdan daha aza düşürdü.(Bankanın 2001 yılı bilanço karı bir önceki yıla göre 6 kat daha fazla olmuşur.Yani ekonomik bir sebep yoktur.)Bankada çalışan ve 2001 yılında işverenin eziyetine uğramış Türk personelin bir bölümü ile beraber mahkemelerde işveren aleyhine"ücret ve ikramiye farkı alacağı"davası açtık.Davalarımız mahkemelerde görülmeye başlandı.Bendeniz davamı 13.10.2006 da açtım.
Açtığımız davada,2001 den itibaren tcmb nin uyguladığı enyüksek reeskont faizinin hak ve alacaklarımızın hesabında dikkate alınmasını istedik.Yani faizin davayı açtığımız tarihten itibaren değil de 2001 yılındaki çıkış-girişten itibaren hak edilen her maaş ve ikramiye farkı alacağına hak edildikleri günden enson güne kadar faiz hesaplanmasını istedik.Çünkü bu tip işçi maaş ve ikramiye alacakları muaccel alacaklardır.İşverenin sendika ile arasında imzaladığı Tis'lerde işçi maaşlarını her ayın ilk iş günü ödeyeceği 3 ayda bir ödeyeceği ikramiyeyi de o ayın maaşıyla aynı günde ödeyeceği kesin olarak karar altına alınmıştır.Dolayısıyla bu gibi alacaklar ödeme tarihleri işverence bilinen alacaklar oldukları için alacağı "emerrüde"düşürmek maksadıyla ayrıca bir "ihtarname"çekmeye veya bir mahkeme ilamına gerek yoktur kanısındayız.
1-Sizlerin konu ile ilgili hukuki görüşünüz ile mahkemenin faize esas tarih olarak hangi arihi dikkai nazara alabileceği ve varsa bu konu ile ilgili "yargıtay kararları"nı bildirmenizi saygıyla dilerim.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn. melinoz,
Sorunuz hakkında kişisel düşüncemi açıklamak isterim, diğer hukukçu üyelerin bu konudaki görüşlerini almanızda yarar var. Ayrıca muhtemelen davanızı bir avukat kanalı ile yürütmektesiniz, prensip olarak bir vekil ile yürütülen davalar hakkında yorum yapmamayı tercih ediyoruz. Yorumumu lütfen bu çerçevede değerlendiriniz.
Belirttiğiniz gibi Toplu İş Sözleşmesi ile ödeme tarihleri belirtilmiş hakların talep edilmesi için işvereni ayrıca temerrüde düşürmek gerekmemektedir.
Sizin örneğinizde, 2001 yılından bu yana ücretlerinizin nerede ise yarıya düşürüldüğünü görüyoruz. Buna bağlı olarak ikramiyeleriniz de rakamsal olarak etkilenmiş. Toplu İş Sözleşmesi'ndeki ücret ve ikramiyeler ile ilgili düzenleme, normal olarak ödeme tarihlerini içerir. İşvereniniz belirtilen tarihlerde bu ödemeleri yapmasaydı, ödemeleri geciktirse idi bu konuda herhangi bir ihtar ile işvereninizi temerrüde düşürmeye gerek kalmaksızın TİS'de belirtilen tarih itibarıyla alacaklarınız muaccel hale gelecekti. Ancak sizin örneğiniz biraz daha farklı. İşvereniniz fiili olarak iş sözleşmesinde (ücret rakamı) bir değişiklik yapmış (mutabakatınız olmamasına rağmen) ve siz 2001 yılından bu yana bu ücrete itiraz etmemiş ve çalışmaya devam etmişsiniz. (Mesajınızdan böyle olduğunu anlıyorum.)
Durum böyleyse, bu durum yeni ücretinizi zımni (örtülü) kabul anlamına gelir ve aradan geçen yaklaşık 5 yıl süresince yazılı bir itirazınız bulunmaması ile yeni ücretinizin bir nevi işyeri uygulaması haline gelmesine neden olmuştur.
Normalde TİS ile belirlenmiş hakların ödenmemesi durumunda 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 61. maddesi uyarınca bu alacaklar "işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz" ile faizlendirilirler. Bu konuda Yargıtay kararları bulunmaktadır.
Ayrıca üzerinde fikir birliği sağlanamayan bir detay da; her Toplu İş Sözleşmesi imza tarihi (TİS'ler genelde 2 yılda 1 imzalanmaktadır.) ile birlikte geçmiş sözleşmelere yönelik alacakların korunup korunmayacağı üzerinedir ki, korunmaması yönünde bazı Yargıtay kararları olduğunu biliyorum.
Sizin örneğinizde yukarıda belirttiğim nedenlerle sonuç almanızın zor olduğunu üzülerek belirtmem gerekir. Tabi bunlar benim kişisel yorumlarım, diğer üyelerin de fikirlerini almanızda yarar var.
Selamlar,
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sayın hukukçu;
Verdiğiniz cevap doğrultusunda bir iki açıklamayı daha yapmayı uygun görüyorum.
İşveren;işsiz bırakma tehditleri altında 2001 yılındaki çıkış-giriş eziyetini yapmış ve maaşları bu yolla yarıdan daha aza indirmiştir.Bu eziyet sadece bankadaki Türk personele yapılmıştır.Kendi milliyetinden olan yabancı uyruklu personelin Usd.olarak aldıkları maaşlara asla dokunulmamıştır.
O günlerde iş güvencesi kanunu da yürürlükte olmadığından hiçbir türk cesaret edip de haklı itirazi sesini yükseltemediği gibi bir ihtarname de çekememiştir.Çünkü biliyorduk ki böyle bir itiraz yapıldığı takdirde derhal işsiz kapı dışarı olacaktık.
Bugün bile "iş güvencesi denen o şey,her ne ise olmasına rağmen"geçtiğimiz aylarda işveren aleyhine mahkemelerde "alacak davası"açan 13 türk personelden 10 tanesi işverenin uyguladığı akla hayale gelmeyecek baskılar,iftiralar,hukuksuz soruşturmalar ve başka çeşitli bahanelerle ya zorla emekliye sevk edilmiş veya işten tamamen uzaklaştırılmışlardır.Kalan 3 arkadaşı da yakın zamanda uzaklaştıracaklardır.(kendilerine,ya mahkemedeki davalarını geri çekmelerini veya kendilerini işten uzaklaştıracakları şifahen bildirilmiştir.) Baskı bu denli şiddetlidir.
Faiz konusuna bir de bu açıdan bakınız lütfen...Cevabınızı bekliyor olacağım.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Konuya Sayın Gür cevap vermiş olmakla birlikte belki katkım olabilir düşüncesi ile birşeyler yazma gereği duydum.
1) Sayın Gür'ün de belirttiği gibi ücret düşürülmesi konusunda uzun süre sessiz kalmanız aleyhinize değerlendiliebilir. Çünkü bu konudaki kararlar çelişkilidir. Eskiden genellikle "ücret düşürülemez" kuralı gereğince ücret ve ikramiye farkları konusunda bir problem çıkmıyordu. Ancak son zamanlarda uzun süre sessiz kalındığından, bunu "üstü kapalı kabul" olarak anlamaya başlamıştır. Bu husus aleyhinize olabilir, ama yine de çelişkili kararlardan dolayı iddianızda direnmenizde yarar var.
2) Toplu İş Sözleşmesinde ödeme günü belirlenmiş ise yeni bir temerrüde düşürme işlemine gerek olmadığından, toplu iş sözleşmesindeki ödeme günüden itibaren faizin işlemesi normaldir ve yasaldır.
3) Toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarda en yüksek işletme kredisi faizi istenmelidir. Kıdem tazminatı ile ücret ve ücetin ekleri (ikramiye, tatil ücreti, fazla mesai ücreti gibi..) gibi alacaklarda en yüksek banka mevduat faizi istenmmeldir. Ücretle ilgili bu faiz yeni yasadan kaynaklandıuğı için yeni yasanın yürürlüğe girdiği 10.6.2003 tarihinden itibaren bu şekilde isatenmeli, daha önceki yasa dönemi için yasal faiz istenmelidir.
Selamlar.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn. Melinoz,
Öncelikle "hukukçu" olmadığımı belirteyim.
Mesajınızdaki anlatımınıza bağlı olarak yorumda bulundum, sanırım yaptığım yorum çok iç açıcı da değildi. Ancak her ne kadar "hukukçu" olmasam da , durumu hukuki ilkeler ve Yüksek Yargı kararları çerçevesinde değerlendirme sorumluluğu taşımam gerektiğini düşünüyorum, düşüncelerimi direkt söylemem hoşunuza gitmemiş olabilir, kaldı ki bir davanın nasıl sonuçlanabileceği konusunda açık fikir beyan etmenin kehanette bulunmaktan farksız olduğunun ve futbol maçı tahmininde bulunmakla aynı kefede bulunduğunun ve yeri gelip yorum sahibini zor durumda bırakabileceğinin farkında olacak kadar tecrübe sahibiyim.
Umarım dava lehinize sonuçlanır ve ben bundan sadece mutluluk duyarım.
Selamlar,
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn.Harun Gür Bey;
Verdiğiniz cevabın son satırını nasıl yorumlamam gerektiğini doğrusu anlayabilmiş değilim.Çıkış-giriş işleminin yapıldığı 2001 yılında 9.dönem TİS yürürlükteydi.Ondan sonra her iki yılda bir yeni bir TİS imzalanarak bugüne gelindi.Yani bugüne kadar 9,10,11 ve 12.nci dönem TİS'ler imzalandı.
Acaba siz 9.ncu dönem TİS yürürlükteyken ortaya çıkan bu haksızlık nedeniyle bugün işveren aleyhine açtığımız davaların hiç kazanılamayacağını mı yoksa sadece 9.ncu dönem sonuna kadar doğan alacakları kapsadığını ve daha sonra imzalanan TİS'lere bu hakkın devrolunamayacağınımı söylüyorsunuz veya mezkür son satırdaki beyanınızdan alacaklara yürütülecek faizi mi kastediyorsunuz?
Açık olarak cevaplarsanız sevinirim.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn. Melinoz,
Karar numarasını hatırlamamakla birlikte, Yargıtay hatırladığım kadarıyla son 2 sene içerisinde vermiş olduğu bir kararında ;
Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre ücret zammı yapılması gereken bir dönemde, yetkili işçi sendikasının oluru ve işçilerin de feragat etmesi sonucu zam yapmayan, ekonomik durumu gerçekten kötü bir işverene karşı bazı işçilerin daha sonra açtıkları bir davada; zam yapılmayan dönemden dava tarihine kadar faiz işletilmesi yerine, ilgili TİS'in bir sonraki imza tarihine kadar faiz işletilmesine karar aldığını hatırlıyorum. İlk mesajımda "düzeltme" ile hatırıma gelen bu hususu mesajıma ekleme gereği duymuştum. Sizin örneğinizle ne kadar örtüşür bilemiyorum ama, örneğinizden yola çıkarsak, sorun 9. dönemde oluştu ise 10. dönem TİS imza tarihine kadar faiz işletimi sözkonusu olabilecektir. Zira kararda her bir TİS'in yeni TİS imza tarihine kadar geçerli olacağı yönünde bir karar özeti olduğunu anımsıyorum. Tabi bu durum tek bir kararla emsal oluşturmaz, ancak muhtemelen davalı vekillerinin kullanabileceği bir argüman niteliğindedir.
Tekrar selamlar,
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn.Harun Bey;
Biliyorsunuz ki bu gibi davalarda 5 yıllık zaman aşımı süresi var.Bizler bu zaman aşımı süresinin dolmasına 1 veya 2 ay kalarak davalarımızı açtık.Sanıyorum açıklamalarımdan anlamışsınızdır.Bizler 2001 yılından davayı açtığımız güne kadarki maaş ve ikramiye farkı alacaklarımızın amamını faizleriyle beraber istiyoruz.
Sanıyorum sizin görüşünüzü şöyle anlamam gerekir.2001 yılından davanın açıldığı güne kadarki alacaklara dair mahkeme hükmü işçilerin lehine olur.Fakat yürütülecek faiz sadece 9.dönem TİS'in süresi ile sınırlıdır.İmzalanan diğer TİS'lerle ilgili alacaklara faize hükmedilmez.
Görüşünüzü biraz daha açarsanız sevinirim.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn. Melinoz,
Mesajlarımda özellikle üzerinde durduğum 3 husus var, bunları son dönem Yargıtay kararları ışığında yazıyorum. Kesin şöyledir veya böyledir demiyorum.
1- Uzun süre (5 yıl) talep edilmemiş olan haklar (TİS hükümleri likit , miktarı belli alacakları veya alacakların ödeme tarihlerini ortaya koyar) örtülü olarak da olsa kabul edilmiş sayılır, artık bir işyeri uygulaması haline gelmiştir ve bu kadar süre sonra talep edilmeleri mümkün veya yargı karşısında kabul edilebilir değildir.
2- Bu alacaklara bir dava durumunda; TİS ile ortaya konulduklarından işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz talep edilmelidir. Ancak sizin örneğinizde farklı bir durum sözkonusudur. (1. madde nedeni ile)
3- Son dönemde alınmış olan bir Yargıtay kararı (tek örnektir, emsal olmaz, her kararı kendi şartlarında değerlendirmek gerekir) doğrultusunda, 1. maddede belirtilen durum sizin davanız için Mahkemece geçerli kabul edilmese yani lehinize bir durumda dahi, işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz kararı sadece ilgili TİS dönemi süresi ile sınırlı kalabilir.
Selamlar,
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sayın Melinoz;
İşçinin ihtirazi kaydına rağmen işverence ikramiyelerin azaltılmasına dair uygulamayla ilgili olarak Yargıtay 2004 yılında verdiği bir kararında, "davalı işverence ikramiyelerin azaltılmasına dair uygulamalar 1475 Sayılı Yasanın yürürlükte olduğu dönemde 04.07.2001 ve 01.05.2002 tarihli olup, her ne kadar davacı bu uygulamaların yapıldığı anda haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazı kayıt koymuş ise de, fesih tarihine kadar herhangi bir istemi olmadığından, fesih tarihinden sonra fark ikramiye alacağı isteğinde bulunması doğru değildir. Zira davacı uzun süre talepte bulunmayarak, yapılan yeni uygulamayı kabul etmiş sayılır. Fark ikramiye alacağının reddi yerine kabulü hatalıdır." sonucuna varmıştır.
İhtirazi kayda rağmen uzun süre talepte bulunmayan işçinin yeni uygulamayı kabul etmiş sayılacağına dair bu karar işinizin zor olduğunu göstermektedir.
Buna rağmen, 9. dönem TİS'den doğan ücret ve ikramiye farklarınızın tahsiline karar verilmesi halinde dahi, bu alacaklarınıza ancak 10. dönem TİS.in yürürlük tarihine kadar faiz yürütülebileceği, zira yeni TİS ile birlikte geçmiş dönemden kaynaklanan alacaklarınızın sona ereceği düşüncesindeyim.
Selamlar.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn.Hukukçular;
Benim anlattığım olayı sanırsam yanlış yorumluyorsunuz.Bizler işyerinde çalışırken bizim ücret ve ikramiyelerimiz düşürülmedi.Bankada çalışan Türk personel 2001 yılınde "kötü niyetle" çıkış-giriş yapılarak maaş ve ikraniyeleri düşürüldü.Çalışan arkadaşın çıkış öncesi ünvan ve imza derecesi ne ise tekrar giriş sonrası da aynı ünvan ve aynı imza derecesi ile ve fakat çıkış öncesi maaşının yarıdan daha azı bir maaşla işe başlatıldı.Personel 2001 yılının vahşi ekonomik şartlarında işsiz kalma korkusu ile itirazi sesini yükseltemedi.
Bu hususla ilgili çalışan personel lehine pek çok yargıtay kararına ben bile ulaştım.Yargıtayın bu gibi durumlara hiç tahammülü yoktur.
Ayrıca bu tip alacaklar için öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin ne manası vardır?
Biz görüşlerini aldığımız pek çok iş avukatından hiç tereddütsüz çalışanlar lehine çok müspet görüşler aldık.Hatta bu avukatlar;işverenle işçi arasındaki bordro ilişkisi kesilmeden bile bu 5 yıllık zamanaşımı süresinin başlamayacağını,olaydan on yıl sonra bankadan kesin ayrıldığımızı farz etsek bile bu davayı açabileceğimizi ve ayrıldığımız tarihten itibaren geriye doğru 5 yıllık ücret ve ikramiye farkı alacağımızı iş mahkemeleri kanalıyla alacağımızı ifade etmektedirler ve bu hususlarla ilgili bize takdim ettikleri yargıtay kararlarıyla da bizi ikna ettiler.
Bize sundukları pek çok örnek mahkeme ve yargıtay kararlarında "........bir işçinin 3 gün önce 1.000.-YTL maaşla çalışırken 3 gün sonra hiçbir baskı olmadan aynı ünvan ve aynı sorumluluk altında YTL.300.-maaşı kabul etmesi eşyanın tabiatına aykırıdır." veya "......çıkış-giriş işleminin gerçekte bir çıkış işlemi olmayıp "kesintisiz" bir çalışma söz konusudur....çıkış muvazaalıdır"gibi...
Eğer aranızdaki bir "iş avukatı" konuyu inceleyip yorumlarsa daha doğru olacak kanaatindeyim.Selamlar.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn. Melinoz,
Şu son mesajınıza yanıt vereyim mi vermeyeyim mi düşündüm, sonunda dayanamadım.
Duymak istediğiniz yanıtları veremediğimiz için sizden çok özür dileriz.
Örneklediğiniz olayda verdiğimiz yanıtlarla haksız olduğunuzu iddia etmedik. Ancak haklı olmak başka şeydir, haklılığını hukuki yönden ispat etmek başka bir şeydir.
Bazı Yargıtay kararlarından bahsediyorsunuz, acaba bu kararların alınmasına sebep olan olayları yeterince biliyor musunuz? Ben yardımcı olmaya çalışayım:
Bu kararların büyük bir kısmı, çıktı - girdi yoluyla kıdem tazminatı (1 yıl dolmadan çıktı, sonra tekrar girdi) , yıllık izin vb. hakların sınırlandırılması niyeti dikkate alınarak verilmiş kararlardır. Bu tarz kararlar dışında, bazı kararlar da yine çıktı girdi yapılması ancak çıkışta kıdem tazminatı ödenmesi ancak bu ödemenin avans kabul edilmesi, tüm sürelerin birleştirilmesi ile son ücret üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatından avans nitelikli önceki ödemelerin mahsup edilmesi şeklindedir. Yani kararlar daha çok, kıdemle birlikte gelen hakların kötü niyetle sınırlandırılmasını engellemeye yöneliktir.
Şimdi sizin örneğinize dönelim. Kağıt üzerinde görünenleri birlikte değerlendirelim. Yıl 2001 , ekonomik kriz dönemi...
-İşveren sizi işten çıkartmış, ertesi gün yeniden işe almış (kıdem ve ihbar tazminatı ödemiş mi belli değil-muhtemelen ödememiş.)
-Yeni bir iş sözleşmesi yapmış bu sözleşmede ücretlerinizi 1-2 lira da değil yarısından fazla azaltmış, siz bu iş sözleşmesini hiçbir ihtirazi kayıt koymaksızın imzalamışsınız. Ondan sonra 5 yıl boyunca yeni ücretinizi almış, hiç itirazda bulunmamışsınız. İşyeri banka şubesi olduğundan muhtemelen maaş bordrosu düzenlemiş, siz bu maaş bordrolarına da neredeyse 60 ay boyunca imza atmış, yine ihtirazi kayıt koymamışsınız.
- Aradan 5 yıl geçmiş işten çıkarılırken , doğru ya da yanlış tarafınıza bir kıdem tazminatı ödemesi yapılmış, muhtemelen süre olarak 2001 öncesi çalışmalarınız da kıdem süresinde dikkate alınmış veya 2001'de işten çıkarılırken kıdem tazminatı ödendi ise, son süre dikkate alınmış. (ikincisi ise fark kıdem tazminatı talebinde bulunursanız şansınız yüksektir.)
Şimdi kendinizi İş Mahkemesi hakimi yerine koyarak düşünün: Kriz var, işveren işçi ile anlaşmış, belki işten çıkarmamak adına, ücretini düşürmüş, bunu yeni bir sözleşme düzenleyerek işçiye imzalatmış, işçinin bu esaslı değişikliğe karşı hiçbir hareketi yok, yani aralarında mutabakat var, işçinin itiraz ettiğine dair hiç bir belge yok, 5 sene böyle geçiyor. İş ilişkisi sonlandığında işçi ücret farkım var diyor.
Siz ne karar verirsiniz?
Siz sanırım "iş avukatı" değil, sırtınızı sıvazlayıp haklısın diyecek birilerini arıyorsunuz. Hadi ben neyse de, durumunuzu objektif olarak değerlendiren ve işin olumsuz olabilecek taraflarına da dikkat çeken "hukukçu" arkadaşlara "iş avukatı" yanıtlasın diyerek sanırım biraz da ayıp ediyorsunuz. Kaldı ki örneğin Abbas Bey, İş Hukuku alanında kitap sahibi bir hukukçu.
Hem zaman ayır yanıt ver, hem de "iş avukatı?!!" olmadığından adam yerine konma, neler göreceğiz daha bakalım.:confused:
Bu arada haklı davanızda başarılar dileriz.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sn.Harun Bey;
Kesinlikle yanılıyorsunuz...Ben hiçbir zaman sırtımın sıvazlanmasını istemiyorum.
Ama konuyu yanlış anladığınız çok açık.Şöyle ki:
1-2001 yılında kıdem ve ihbar tazminatları ödenmiş ve 2-3 gün sonra personel yeniden işe döndürülmüştür.(Yeni alınma aşamasında hiçbir şekilde yeni bir sözleşme imzalanmamasına rağmen 18-20 yıl ecrübeli personele "şifahi"olarak yeniden bir 3 aylık daha "deneme süresi"konulmuştur.)
2-Çıkarılış sırasında işverenle herhangibir mutabakat ve anlaşma söz konusu değildir.
3-İşverenin ekonomik sıkıntıda olduğunu iddia ettiği 2001 yılı sonundaki bankanın bilanço karı bir önceki yıla göre 6 kat daha fazladır.Yani ekonomik sıkıntı söz konusu değildir(Bankanın 1999-2000-2001 yılı bilançoları elimizde mevcuttur.)
4-Tekrar işe giriş aşamasında işverenle işçi arasında herhangi bir "yeni iş sözleşmesi"imzalanması söz konusu değildir.Çünkü personel sendikalıdır ve süresiz sözleşmeli statü de çalışmaktadır.
5-Çıkış-giriş işleminin yapıldığı 2001 yılında 2000 yılında imzalanmış olan 9.ncu dönemTis yürürlükteydi ve söz konusu Tis'in süresi de Temmuz 2002 de dolmaktaydı.Tekrar işe alınan personele aynı Tis'in öngördüğü ünvan ve imza tahsisatları hemen alınma aşamasında ödenmeye başlandı..
Selamlar....
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Sayın Melinoz;
Size fikirlerini söyleyen meslekdaşlarımın görüşlerine saygı duyuyorum. Ben de size yardımcı olabilmek için görüşlerimi yansıttım. Lütfen, zamanı geldiğinde davanızın sonucunu da Yargıtay kararı ile birlikte bu foruma aktarabilirseniz, biz de böyle bir olayla ilgili Yüksek Mahkemenin hangi görüşte olduğunu öğrenmiş oluruz.
Size kolaylıklar diliyorum.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Alıntı:
Melinoz rumuzlu üyeden alıntı
;
...
Eğer aranızdaki bir "iş avukatı" konuyu inceleyip yorumlarsa daha doğru olacak kanaatindeyim.Selamlar.
İş avukatı değilim,iş hukukundan anlamam şeklinde düşünülüp muaftım,en iyisi yanıt vermeyeyim.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No.: 2002/14254
Karar No.: 2003/2020
Tarih: 20.2.2003
Karar Özeti:
İkramiye ödenirken bunun sonradan kaldırılması durumuna işçi itiraz etmediği takdirde, söz konusu uygulama iş koşulu haline gelir.
İlgili Mevzuat: 1475 sayılı İş K. 13, 14, 26, 54; 4857 saydı İş K. 17, 22, 32, 57
Karar Metni:
Dava: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı farkı, yıllık izin ücreti ile ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Yargıtay Kararı:
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı, 1998, 1999 yıllarına ait ikramiye alacaklarının ödenmediğini keza, işten ayrıldıktan sonra kendisine ödenen ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının hesabında ikramiyenin dikkate alınmadığını iddia ederek fark alacak isteğinde bulunmuştur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden işyerindeki ikramiye uygulamasının devamlılık arz etmediği, nitekim son iki yıl ikramiye ödenmediği, davacının da buna bir itirazının olmadığı, ilke olarak ikramiye ödenen hallerde sonradan kaldırılması durumlarında ve davacının bu konuda itirazının bulunmaması artık bu uygulamayı iş şartı haline getirir. Somut olayda da aynı durum söz konusu olduğundan ikramiye alacağı isteğiyle bundan kaynaklandığı ileri sürülen fark alacak isteklerinin reddi gerekir.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/4410
Karar No: 2006/25778
Tarihi: 04.10.2006
Hatırladığım kadarıyla;
Karar Özeti : İşyerinde yetkili sendika TİS'e ek bir protokolle işe yeniden alınan işçilerin ücretlerini eski işçilerin emsal ücretlerine çekileceğini işverenle anlaşarak hüküm altına almıştır. Davacı işçinin ücretine belirtilen zam yapılmamış ve işçi uzun süre itirazda bulunmaksızın düşük ücretle çalışmaya devam etmiştir. Aradan geçen 7 yıl boyunca ücretine itiraz etmeyen işçinin iş sözleşmesinin feshinden sonra fark kıdem tazminatı ve ücret alacağı talep etmesi iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. Düşük ücret artık işyeri koşulu haline gelmiştir.
Tabi bu kararları okuyup, anlayabilmek için "iş avukatı?!!" olmak gerekir.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
Merhaba benimde benzer bir durumum var size aktarayım
Merhaba benim bir problemim var hatta bu problem sadece benim değil benimle beraber çalışan 90 arkadaşımın problemi ortak hepimiz aynı dertten muzdaribiz.
Biz Toplu sözleşmeli olarak çalışıyoruz ve türk metal sendikasının üyeleriyiz sözleşmemizin gereği enflasyon ne ise o uygulanacaktı 2001 yılı eylül ayında %33,65 oranında 6 aylık enflasyon açıklandı iş veren kriz gerekcesi ile bize bu konu ile alakalı olarak işten atma tehditi ile ara bir şahsi feragatname imzalattı hakkımız olan zammın % 33. 65 enflasyon oranının sadece %15 ini verdiler bizde ilerleyen bir zamanda duydukki bu şirketin iskenderun fabrikasındada toplu sözleşme olduğu halde aynı uygulamayı yapmış, haklarını gasp etmiş oradaki işçi tam bir bilinçli işçi olduğu için ve çogunun en az 10 yıllık işçi olması sebebi ile bizden daha cesaretli olarak şirketi dava etmişler mahkemeleri 1 yıl sonra açılmış 6 ay sonra mahkemeyi kazanmişlar ve alacaklarını almışlar.
Biz ise daha yeni işçiler olduğumuz için ,genç olduğumuz için bu işe cesaret edip giremedik çünkü sürekli tehdit altında idik işten atılma ile tehdit ediliyorduk birde duydukki İskenderun firmasında mahkemeyi kazanmişlar ama iştende çıkarılmışlar bu yüzden ekmeğimizi ,işimizi kaybetmekten korktuk işsiz kalmak istemedik yalnız bu bizim hak sahibi olmamızı engellemez sanırım çünkü ortada bize zorla tehditle imzalatılan geçersiz bir belge var sağolsun Türk Metal sendikasıda bize sahip çıkmadı kendi halimize bıraktı.
Yıl 2009 Nisan ayı iş veren kriz bahanesi ile bize yine yaptırım uygulamaya başladı mesailerimizi ödememeye başladı, türlü entrikalar peşinde hükümetin son zamanda işçi atmayın maaşının yarısını biz ödeyelim jestini duymuyan yoktur sanırım bu sebeple iş yermizde kriz olmadığı halde; kriz yok diyorum çünkü kendi şahıslarına ait hiç bir keyfi harcamalarını kısmıyorlar para su gibi harcanıyor zaten 2001 eylül ayındada aynı davranışı sergilemişlerdi bizden gasp ettikleri paralarla 10000 dolara o zamanın parası çanak anten tesisi yaptılar, çevre düzenlemesi yaptılar ve bir sürü şahsi keyfi harcama yaptılar idari personel için amir kadro için lojman yaptılar günümüzde de işçinin emeği yine çalınmaya başladı.
Bizde araştırmaya başladıkki hakkımızın hak olduğunu ,kayıp olmadığını sebep ne olursa olsun tehdit zoru ile iş verenin hiç bir şey imzalatamayacağını, ücretlerde indirime gidemeyeğini, toplu sözleşme üzerine hiç bir belge imzalatıp toplu sözleşmeyi hiçe sayamayağını, yapsa bile geçersiz olduğunu öğrendik 2001 eylül ayından - 2009 nisan ayına olan yasal haklarımızı almak için dava açtık
Yalnız bir konuda tereddütümüz var iş veren zaman aşımı davası açarsa ortada zorla ve tehditle imzalatılan sahte bir belge olduğu halde bu davadaki bizim durumumuz ne olur? neticede ortada 2001 yılından bugüne tehdit zoru ile gasp edilen bir hak var ödenmiyen demiyorum özellikle üstüne basa basa gasp diyorum durumumuz ne olur teşekkür ederim.
Re: Reeskont faizi veya yasal faiz
2001 yılından bu yana, imzaladığınız belge ile kabul ettiğiniz bir değişiklik var ortada.Artık işyerinizin bu uygulamasını kabul etmiş, bu şartlarla çalışan 90 kişisiniz.2001 deki uygulama ile kaybettiğiniz haklarınız için yapabileceğiniz bir şey olmadığını, şu an ödenmeyen fazla çalışma ücreti vs.varsa bunlar için haklarınızı arayabileceğinizi düşünüyorum.