Avukat Mesleki Sorumluluk Poliçesi

Türk Avukatı nın Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi bilindiği üzere,
ülkemizde bugüne kadar yaygın uygulanan bir poliçe örneği değildi.
Özellikle Avrupa Birliğine giriş sürecinde gerek uyum yasaları neticesi,
gerekse ülkemizde mülk edinen yabancı uyruklu ailelerin, ticari ilişkileri
mevcut yabancı sermayeli şirketlerin, turizm sektöründe çalışan firmaların
ve müvekkillerin, hatta Türk Avukat Büro ve Ortaklıklarıyla çalışan,
yabancı ülkelerdeki Avukatlık Bürolarının talepleri sonucu Avukatlarımız
ve Mevcut Müvekkilleri için garanti niteliğine haiz “Avukat Mesleki
Sorumluluk Poliçesi” artık önemli bir ihtiyaç, talep edilen bir konu
haline gelmiştir.

SİGORTALI :TÜRKİYE BAROLARINA KAYITLI (ÜYE) AVUKATLARDAN OLUŞAN
AVUKATLIK BÜRO VE AVUKATLIK ORTAKLIKLARI

LİMİT :200.000.-YTL (İKİYÜZBİNYENİTÜRKLİRASI)

POLİÇE KAPSAMI:
Avukatlık mesleğini icra ederken, avukatlık bürosunda çalışan tüm personel
ve avukatların olası ihmal ve hatalı eylemlerinden kaynaklanan,
müvekkillerinin maddi zararlarını teminat altına alır.

POLİÇE MUHTEVİYATI
1) Asgari 200.000.-YTL limit, talep halinde 10.000.000.-YTL ye kadar
yükseltilebilir.
2) Poliçe ABD ve Kanada hariç tüm dünya ülkelerinde geçerlidir.
3) Poliçe geriye dönük bir yıllık hataları da kapsar.
4) Ödenen hasarlar avukatlık bürosuna rücu edilmez.
5) Olası hata sonucu, maddi olarak mağdur olan müvekkilin avukatlık
bürosuna yazılı olarak müracatı yeterlidir. Mutlaka dava açılması gerekli
değildir.
6) Avukatlık bürosu iddia edilen hatalı eylem veya maddi zararla ilgili
savunma davası açmak ister ve hatalı olmadığını savunursa tüm giderler
sigorta şirketine aittir. Yönetici için günlük 500.-YTL, çalışanlar için
günlük 250.YTL duruşma günleri iş gücü kaybı ödenir.
7) Avukatlık bürosunda kaybolan kayıp dökümanlar için yeniden tedarikiyle
ilgili masraflar sigorta şirketince karşılanır.
8) Somut örnek olarak, temyiz süresini kaçırmak, faiz istemeyi atlamak
gibi hatalı eylemler kapsam dahilindedir.
9) Avukatlık bürosunun yıllık cirosuna göre yıllık net pirim 300.-YTL ile
800.-YTL arasında değişmektedir.
Bu poliçe 1,5 yıllık araştırma sonucu Dünya nın en büyük sigorta ve
reasürans şirketi A.I.G. Sigorta A.Ş. garantisinde ve dünyada hizmet
verdiği 140 ülkedeki standart ve şartlarla Türk Avukat ve Bürolarının
istifadesine sunulmuştur.
İştigal konusu olarak Avukat Mesleki Sorumluluk Sigorta konusuyla ilgili
kurulan Baron Sigorta Aracılık Hizm.Ltd.Şti.olarak gerek Türk Avukatının
gerekse Türk Halkının yararına olan böylesi anlamlı bir hizmeti Hukuk
camiasına sunmayı görev ve onur vesilesi kabul eder, hayırlı olmasını
dileriz.

Bu sigortanın yasal dayanağını öğrenebilir miyiz?

Baronsigortadan bugün sigortanın tanıtımına ilişkin bir mail aldım. Cevabi olarak tanıtım değil de yasal dayanağın ne olduğunu forumlara yazmalarını rica ettim. Sanırım yanıtlarlar.
Bu konuda 2004 senesinde tartıştığımız ve sayın Av.Özcan İntaş tarafından açılan şu foruma da muhakkak bakılmasını öneririm :
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=1430

Uzun süre cevap verilmesini bekledikten sonra yazmaya karar verdim.

Şahsi kanaatime göre Avukatlık Mesleki Sorumluluk Sigortası, Avukatların sırtından para kazanmaktan başka amacı olmayan bir sigortadır.

Müvekkiliniz tüm olumsuz sonuçlarda hakkınızda takibat başlatır.
Sigorta zararı ödesin veya ödemesin sizi cezai ve disiplin soruşturmasından kurtarmaz.
Bu sigortanın varlığını öğrenen suniyetli müvekkiliniz tarafından gereksiz yere suçlanıp, uzun süren takibatlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Tüm bunların üstüne sigorta şirketi hasarı ödemezse veya hasar limiti dışında kalan bir zarar varsa, hem tazminat hem ceza hem de Baro disiplin soruşturmalarıyla karşı karşıya kalırsınız.

Bu sigorta türünü, Avukatlık Kanunu Değişiklik Taslağı'ndan bağımsız düşünmemek lazım. Bir kuruma, bir değere global - küresel bir saldırı başladıysa eğer, bu 4 koldan birden yürütülür, 5. kolu da içeriden bulurlar zaten.
Önce Fakülte sayısını artırdılar ve ihtiyaçtan çok fazla mezun verdirdiler. Bir zamanlar Ziraat Mühendisleri için söylenenler şimdilerde hukuk mezunları için söylenir oldu. Bunca mezuna rağmen İdari Yargı Hakimliğinde İktisatçılara hakim olmak yolunu kapatamadılar. Vakıf Üniversiteleri sayesinde 3 büyük ilin Fakültelerindeki kürsüler dağıldı, eğitim ve öğretime paralel olarak toplumsal yapıdaki maddeci değişiklik yüzünden hukukçu kalitesi son derece azaldı. "Anayasayı bir kez delerek" hukukun bikrini izale eden zihniyet, hukukçuluğu da tüccarlaştırdı. Sonuç; bir zamanlar Yargıtay Hakimi olan fuhuş çetesinde yer aldı, yanında 30 avukat çalıştıran Daire Başkanının 30 yaşındaki oğlu gibi iş bitirici bürolar çoğaldı, "masraflar benden abi davanı ben göreyim" tarzı tüccar-terzi misali tüccar avukatlar türedi.

Arz-talep kanunu gereği, ihtiyaçtan fazla avukat piyasaya dolunca 3-30 paraya ister bağlı çalışan deyin ister ücretli deyin avukat yanında çalışmak durumunda olan meslektaşlar çıktı. Meslek gittikçe riskli, ama bir o kadar da sermayeye ihtiyaç duyar hale geldi. Bu riski ortadan kaldırmak için de şimdi Avukatlık Mesleki Sorumluluk Sigortasını gündeme getirdiler.

Bu sigorta TBB taslağında zorunlu bir uygulama olarak getirildi. Artık avukatlar, Amarikan (!) filmlerinde izlediğimiz tarzda şirketleşmek zorundalar. Şubeler açabilecekler, yabancı ortaklıklar kurabilecekler. Bunun iktisadi olarak doğal sonucu da bu sigorta olacak elbette. Böylece giderek tek veya birkaç arkadaşın bağımsız olarak birlikte yürüttükleri meslek silinecek.

Bir yerde okuduğum ve bağlı çalışan avukatlardan gelen isyanları özetleyim sizlere.
"Her bin kişiye bir avukatın düştüğü ve dolayısıyla para kazanmanın arzudan çok bir kaygı halini aldığı, hukukun bir piyasa; daha da kötüsü paylaşılmak istenmeyen bir rant haline geldiği Türkiye'de serbest çalışmak ve bahsettiğimiz o özgürlüğün tadını çıkarmak pek mümkün değildir genç bir avukat için. Çünkü 'serbest çalışmak' artık arzudan da öteye gitmiş, bir fantazi halini almıştır ve ekonomik kaygılarla hareket eden avukat için fantaziler dünyasında vakit geçirmek beyhude bir uğraş olmuştur. Yapılması gereken hayalleri gerçekleştirmek değil, ayakta kalma mücadelesi vermektir. Bunun yolu da mümkün olduğunca erken şekilde iş yoğunluğu olan bir ofiste veya şirkette iş başı yapmak ve komik bir rakam da olsa gelir sahibi olmaktır."
"Geçen hafta Ankara Barosu nun öncülüğüyle yapılan toplantıda birlik yönetiminden bir avukatın da katılımıyla tasrı tartışıldı.Bağlı çalışan avukatlara bakışın ne olduğunu "şu anda 9 bin kişi ruhsat almak için sırada.9 bin kişinin saldırısıyla karşı karşıyayız arkadaşlar" diye TBB yönetiminden Av.Güneş Bey zaten gösterdi.Sayı fazla ve bu bir sorun.Doğru.Ancak mesleğe adım atacak insanlara bize saldırıyorlarmış, ya da ortadaki ganimete saldırıyorlarmış gibi bakmak neyin nesi."

"Her sene 5000( Türkiye'nin ihtiyacı max:2500 dür) civarı yeni avukat mesleğe başlıyor. Eski üstatlarda yazlıklarına çekilip dinlenmiyor malesef."

İşte mesleğimizin içine düştüğü durum. Diğer meslekler farklı mı peki? Asgari ücret tarifesinden makbuz kesmek zorunda olup da makbuzun yarısına razı olmak zorunda kalan Mali Müşavirler ( onlarda da denetim büroları malı götürür) , Doktorlar ( Özel klinik ve hastahane açabilenler hariç, diğerleri kunta-kintedir), Mühendisler (onlara hiç dokunmayın sakın) kendi mesleklerini ifa ederken mutlular mı?

Ne yazık ki bireysel kurtuluşun mümkün olamayacağını görememek için kör olmaya gerek yok. Mevcut ve dahası dayatılan sistem bunu getiriyor. Globalleşmeye uyum adı altında meslekleri de ifa edilemez hale sokuyorlar. Artık okumuş çocukların meslekleri olan avukatlık, mali müşavirlik,mühendislik, doktorluk küresel sermayeye uyum sağladığı oranda ayakta kalabilecektir. Onun içinde gerekli yasal zeminlerin oluşturulması gerekir. Yasama organına "yasama tekniğine aykırı" ancak "faydacı" bir bakış açısıyla kanunlar çıkrttırırlar. Hiç olmayacak biçimde " Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair 88561 sayılı Kanun" başlığı altında ne idüğü belirsiz kanunlar yapılır, meslekler bu küresel dünya düzenine uygun yasalara tabi kılınır. Hülasa egemen ideoloji kendi hukukunu ve hukukçusunu böylece yaratır.

Özetle; ya bu deveyi güdersiniz, yada bu deveyi bu diyardan güdersiniz.

Burada sigortacılık açısından yanlış bir şey olmamasına rağmen, olmayan riziko için avukat ve müvekkilin arasının açılması sözkonusudur. Bahsedilen husus budur sanırım.
Kaybedilen her davanın arkasından para veya menfaat hırsına kapılan müvekkilin, lüzumsuz yere sigorta şirketine başvurması sözkonusu olacağından işbu lüzumsuzluk ortaya çıksa da artık avukat müvekkil ilişkisi zedeleneceğinden pratik değildir. Yoksa mesleki olarak zarar veren zararı öder, bunda tartışma yok. Bu zararın sigorta şirketince ödenmesi de avantajdır. Bunda da tartışma yok.
Peki avukatın hata yaptığını kim tespit edecek? Sigorta şirketi mi? Yoksa Baro disiplin kovuşturması mı ? Adalet Bakanlığı'nın izin vermesiyle Ağır Ceza Mahkemesinde açılacak dava sonucu mu? Bunların hepsi belirsizdir. Bu nedenle forumu açan sigorta şirketine soru sorduysam da henüz cevabı verilmemiştir.

Bu uygulamanın ben de hiç birşekilde amaca hizmet edeceğini düşünmüyorum.
Bu kadar insan faktörünün olduğu yerde riziko nedir? Bu kesinlikle açık değil ve olamaz da.

Bir örnek vererek açıklamak gerekişrse ; bir alacağa ilişkin bir icra takibi yapıldığını ama takibin istenilen sonucu vermediğini düşiünelim.
Müvekkil bu sefer bir şekilde bir yerlerden duymuş olacağı ihtiyati haciz ya da dava yolunu seçilmedi diye avukatı kusurlu bulacaktır.

Bu da şu demek; sıkıntı yaşamak istemeyen avukat sürekli yazılı talimat alacaktır müvekkilinden. bu sefer ortada avukat müvekkil ilişkisi değil işveren işçi ilişkisi olacaktır. Bu da bence mesleğin ifasında temelde yer alan irade unsurunu zedeleyecektir.

Hata nedir?

Üç aydır ülkenin yarısına yakın illerimizde yaptığımız çalışmalar bizi şok etti desek yanlış olmaz.
Hemen hemen tüm barolarda karşılaştığımız ortak soru "BU SİGORTA SUİSTİMALE AÇIK" düşüncesiydi.
Anlayamadığım bu, sigortayı yaptıracak kişiyi neden ilgilendiriyor.Başkaları önce aracını çarpıp sonra sigortalayıp şirketi dolandırıyorsa (yani SUİSTİMAL) bu o kişinin onuru,kişiliği ve tek başına hapis ceza riskini göze almış olması demektir.
Oysa bir AVUKATIMIZIN SUİSTİMAL'i yapabilmesi için en azından üç kişi gerekiyor.
1-Avukat
2-Müvekkil
3-Borçlu veya dava edilecek kişi
Bu üç kişinin birlikte yapmak zorunda olduğu bu suistimal olayı bir şekilde açığa çıkarsa; baro disiplini,cezaların dışında NİTELİKLİ DOLANDIRICILIKtan yargılanacaklarını da unutmamaları gerekmektedir.
Gelelim yukarıdaki fikirlerini beyan etmiş arkadaşlara yanıt kısmımıza.
AVUKATLAR, DOKTORLAR mesleklerini icra ederken amme hizmeti yapmıyor para kazanıyorlarsa yani ticaret yapıyorsak SİGORTACILIK da yapılan her iş gibi para kazanmak yaşamını bildiği konuda uğraş vererek idame ettirmektir.
Bu AVUKAT MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI dünyanın 140 ülkesinde uzun yıllardır uygulanıyorken ve bunu sistemleri de kendileride bir yaşam biçimi olarak kabul etmişken,bize ne oluyor anlıyamıyorum.
Biz Türkler tüm dünya ülkelerindeki herkesten çok daha mı akıllıyız, yoksa daha çok suistimale yatkın ve yasalarımız kesinlikle bu sigortayı kaldırmaz durumda mı?
Bazı yönetici durumdaki arkadaşlarımız çok güzel açıklamışlar bu konunuyu.Globelleşen dünyamız, AB kapısında alın bizi diye yalvaran ülkemiz koşullarına bu sigorta uyuyor.
AVRUPALI olacaksanız tüm meslekler için bu sigortayı yaptıracaksınız dayatmasının dışında aslında DÜNYALI oluyoruz.Çünkü sadece AVUKATLIK değil,tüm mesleklerin sorumluluk sigortaları geliyor.
SİZ AVUKATLARI ilgilendiren HUKUK sigortası ülkemizde uygulanmaya başlayınca hiç biriniz buna hayır demiyecek.SİGORTA gereksiz bir sistem ,kapitalizmin bir parçası v.s söylemleri olmayacak.ÇÜNKÜ hukuk sigortalı sokağa çıkan her vatandaşımız başına gelebilecek her türlü sorunun hukuksal (savunma, mahkeme) giderleri sigorta şirketi tarafından karşılanacak.Sahil kesimlerinde yaşayan Avukat arkadaşlar bu sistemin güzelliğinden yararlanıyorlar.AVRUPALI turistlerin sigortaları 1 haftada AVUKATLIK ücretlerini ödüyormuş.
Araçlarımızı,iş yerlerimizi kısacası değer taşıyan her şeyimizi koşulsuz sigortalarken,bir başka risk unsuru olan mesleğimizin risk faktörünü niçin ortadan kaldırmayalım.
SADECE olaya AVUKATLIK olarak bakmayalım.MESLEKİ SORUMLULUK nedir sorusunu düşünürsek.Ben bir berberim istemedem müşterimin kulağını kestim.Hastahane, ilaç v.s masrafları karşılanıyor.Ben bir DOKTORUM gün içinde uzun süre ameliyatlara girdim,HEMŞİRE 24 saat nöbet tutuyorlar.Bu tamamen yanlış aslında.OTOBÜSLERİN koltuk sigortası ,kaskosu,trafik sigortası v.b gibi 3-4 adet sigota yaptırma zorunluluğu var.Ne oluyor kaza ve ölümde ölenlerin aileleri en azından ölüm , sakatlık tazminatı alıyorlar.
Almanya'da avcı av teskeresi dışında av sigortasını ava çıkmadan yaptırmak zorunda.Avlanma zamanı gelmemiş bir avı yada bir insanı vurursa sigorta bu hasarları karşılıyor.
KISACASI, öncelikle mesleki sigortanın ne olduğunu iyi anlamamız gerekmektedir.Binlerce örnek verebiliriz aslında.
İCRA takibi istenilen sonucu vermemişse diye bir sorunla karşıma gelemezsiniz müşterim olarak.Hiç bir dava için müşterilerinize garanti ve zaman (şu kadar sürer bu dava gibi)veremezsiniz.Buradaki Avukat arkadaşın verdiği örnek çok yerinde olmuş sağolsun İHTİYATİ HACİZ kararı aldırmamak bir mesleki hatadır.Borçlu göz göre göre malını kaçırır.Ayrıca her bir dava için geçerli olmak koşulu ile bizim aradığımız; hazırlık, savunma yargıtay onayına kadar geçen süreçte sizin veya yanınızda çalışanların hata yapmalarıdır.Davayı kaybettik hadi sigortaya değil.ANCAK kaybedilen davada siz hatalı olmadığınızı savunuyorsanız, müşteriniz de inatla siz hatalısınız diyorsa sizin tüm savunma giderleriniz sigorta tarafından karşılanıyor.Mahkemeye çıkacağınız gün boyu da iş gücü kaybı alıyorsunuz.(500YTL)
Evrak kaybı var,vekil tayin ettiğiniz başka bir ilde davaya çıkan bir arkadaşınız yaptığı hatayı da ssk'lı işçileriniz hatalarını da kapsıyor.
SONUÇ OLARAK SİZLERİN MESLEĞİNİN KUTSAL BİR MESLEK OLDUĞUNA İNANIYORUM.
BU MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI KONUSUNDA TAM ANLAMI İLE BİLGİ ALMADAN YORUMLAR YAPMANIZ ANLAMSIZLAŞIYOR.
BENİM BİR SİGORTACI OLARAK BİR BİR CEZA DAVASI HAKKINDA ŞÖYLEDİR BÖYLE SONUÇLANMALIYDI GİBİ YORUM YAPMAMA BENZİYOR.
ŞİRKETİMİZİN HUKUK VE HASAR SERVİSLERİ DE SİZİN MESLEKTAŞLARINIZDAN OLUŞMAKTADIR.BU NEDENLE HATAYI KİM TAYİN EDECEK,ŞU NASIL OLACAK, BU NASIL OLUR ,KAPSAR MI KAPSAMAZ MI, ÖDER Mİ ÖDEMEZMİ GİBİ YORUMLAR YERİNE BİR BİLENE DANIŞINIZ LÜTFEN.
UNUTMAYIN Kİ SİZ BU ÜLKENİN EN İYİ EĞİTİM ALMIŞ,KANUNLARI ÇOK İYİ BİLEN,KONUŞMA VE ANLAMA KABİLİYETLERİ YÜKSEK OLAN KESİMİNİ TEŞKİL EDİYORSUNUZ.BU NEDENLE SİGORTADAN PARA ALMANIN (BÖYLE BİR ZORLUK YAŞAMIYACAKSINIZ EN İYİ REKLAM ÖDEMEKTİR) YOLLARINI DA BU ÜLKEDE SİZLERDEN DAHA İYİ BİLEN BİR KESİM YOKTUR.
Daha güzel yarınlara tüm insanlık olarak ulaşmak dileği ile BAŞARILAR...

1)

Alıntı:

---

Üç aydır ülkenin yarısına yakın illerimizde yaptığımız çalışmalar bizi şok etti desek yanlış olmaz.
Hemen hemen tüm barolarda karşılaştığımız ortak soru "BU SİGORTA SUİSTİMALE AÇIK" düşüncesiydi.
Anlayamadığım bu, sigortayı yaptıracak kişiyi neden ilgilendiriyor.

---

Demek ki meslektaşlarımız ortak bir kaygıyı taşıyorlar. Bu kaygı, yaşadıkları, gördükleri,duydukları olayların sonucudur, bir sigortacıdan işte tam da bu noktayı anlamasını beklemiyoruz zaten.
Yukarıdaki yazılarda bu konu çok açık anlatılmıştı. Öyle bir toplum yapımız oluştu ki artık (ki bu yapı sizin de pek benimsediğinizi anladığımız globalleşen, küreselleşen,yuvarlaklaşan anlayışın ürünüdür), müvekkillerimiz sapına kadar da haksız olsalar davalarının kazanılması beklentisi içindeler. Bu gerçekleşmeyince bir sorumlu, bir suçlu arayışı içine girecekler, giriyorlar. O zaman da, başta bağlı bulunduğu Baro olmak üzere Savcılığa şikayet ile başlayan bir süreç karşımıza çıkacak. Malum bu sigortanın işleyebilmesi, avukat olarak bizlerin mesleki bir hata yapıp yapmadığımızın (siz sigortacının deyişiyle rizikonun doğup doğmadığının) tespitini gerektirir.Bu hatayı belirleyecek olan makam da herhalde sigorta şirketi olmayacaktır.Bu hatanın tespiti için Ceza Hakiminin karşısında görevi ihmal veya suiistimal suçlamasıyla SANIK olarak yer alacak olan meslektaşlarımız yargılanacaklardır. Haa bu arada SANIK OLAN AVUKAT kendisine bir avukat tayin etmek isterse sigorta poliçeniz kapsamında ücreti siz ödeyecek olabilirsiniz ve bu anlamda en azından SANIK-AVUKAT arkadaşımızın cebinden bir para çıkmayacak ama, sonuçta ceza yargılamasına tabi olacak. Es kaza mahkum olursa, ya mesleği elinden gidecek ya gün sayacak. Bu durumda mesleğini artık ifa edemeyecek olan avukatın zararı sadece müvekkiline tazminat ödemek olmaktan çıkıp, hayatını nasıl idame ettireceği noktasına gelecektir. Poliçeniz bu riski de karşılayacak mıdır?

2)

Alıntı:

---

Globelleşen dünyamız, AB kapısında alın bizi diye yalvaran ülkemiz koşullarına bu sigorta uyuyor.

---

En azından bizler bu konuda bir YALVARIŞ içinde değiliz.Tam aksine bunun bir boyun eğiş, bir sömürgeleştirme, cumhuriyetimizin ve bağımsızlığımızın yok edilişi olarak algılıyoruz. Yazımızda da değindiğimiz gibi bu "yalvarış" sonucunda 4 koldan birden saldırı altındaki ülkemizde, 5. kol olarak içeriden de birileri yardımcı olmalıydı. Netekim (!) Barolar Birliği sağolsun, hazırladığı taslak ile bu sigorta türünü zorunlu kılmıştı.

3) Anlaşamadığımız bir husus daha var. Mühendisler maddi bir şey yaratırlar. Eserde bir hata, bir ayıp var ise bunun tespiti kolaydır. Doktorlar için de aynı şey söz konusu.Mesleki hatanın ortaya çıkarılması pek zor değil.Bizde ise mesleki bir hata iddiası, çok somut olmadıkça sadece iddia olarak da kalsa, bir soruşturma konusu olmak durumundadır.

Şimdilik bu kadar. Ama özetle, bu sigortanın ZORUNLU olmasına şiddetle karşı olduğumu şahsen beyan etmek isterim.

Bu sigorta türünün dünyanın 140 ülkesinde uygulanıyor olması da bana hiç birşey ifade etmiyor.Ben kendi ülkemin şartlarına ve insanına göre konuşuyorum.

Sayın Baronsigorta,
Geç de olsa yanıt verdiğiniz için teşekkür ederiz. Burada sizin ve bizim müşterek tek noktamız olmalı o da bu sigortadan elde edilecek yarar. Bu sigorta türü; Sigorta şirketi için karlılık, avukat için de koruma ifade ettiği sürece amacına ulaşır. Sigortacı hasar oluşmazsa kar elde eder. Avukat da hasar oluşmazsa hem müvekkilini kaybetmez hem de verimli iş yapmanın hazzını yaşar.
Saygılarımla.

Sayın Av.Fırat Bayındır ile aynı şeyleri düşünmekle birlikte ben de kendi düşünce ve çekincelerimi yazmak isterim.

Öncelikle reklamınızı siteye koyup arkanızı dönüp gittikten sonra yaklaşık 10 gün bekledim. Üstelik adminin size sorduğu soruya da yanıt verilmediğini görünce yazma hakkım olduğunu düşünerek yazdım.

Bir bilene sorun diyorsunuz, sorulmuş ve malesef neredeyse 20 gün sonra cevap verilmiş, bunda kabahat kendi yazdığınız yazıyı takip etmeyen size aittir. Siz yazınızın arkasında duramıyorsanız, sorulan basit sorulara da cevap vermiyorsanız, sizin ifadenizle "iyi eğitim almış, anlama kabiliyeti olan vs." kişilerin sizin cevap veremediğiniz sorular karşısından müneccimlik yapmasını bekleyemezsiniz. Mesela hala mesleki hata olduğunda hasarın ve zararın varlığının kimin tarafından tespit ve tayin olacağını hala yazmamışsınız. Kişisel düşünceleriniz yerine bu sorulara cevap vermenizi yeğlerdim açıkçası.

Gene aynı son paragraf içinde avukatların sigortadan para almalarının yolunu bildiklerini söylüyorsunuz. Konuyu başka yönlere çekmeksizin şunu sorayım; "avukat mesleki sorumluluk sigortasında avukatın yol açtığı hasar kime ödenir? müvekkile mi? avukata mı?" (avukatın ceza davasında ödeyeceği avukatlık ücretleri, duruşmaya çıktığı gün için mesai kaybı nedeniyle ödenecek rakam doğal olarak avukata...)

Suistimale gelince, burada kastedilen sigortanızın avukat ve müvekkilin işbirliği ile dolandırılması değildir. Bunu yapacak avukat olduğunu sanmıyorum.
İhtiyati haciz örneğini ele alalım. Müvekkil avukatına gelir ve elinde xxx YTL lik çekler olduğunu icraya koymak istediğini söyler. Biz de genel olarak sorarız. Borçlunun kaçma ihtimali var mıdır diye. Varsa %15 teminat ile ihtiyati haciz yapılmasını ŞİFAHİ OLARAK ÖNERİRİZ. Müvekkil %15 teminat yatırma gücüm yok derse tek yol normal icra takibidir. Ve bu konuşmalar asla kayda alınmaz ve avukatlık meslek sırrımız olarak kalır.
Şimdi müvekkilden ayrıca "ihtiyati haciz istemiyorum" diye yazı almadığınız takdirde, kaçırdığınız borçludan veya malvarlığından avukat olarak siz sorumlu olursunuz. Oysa normalde müvekkil haksız olduğunu bilir ve sitem dahi etmez. Peki avukat mesleki sigortası olduğunu öğrenen müvekkil ne yapar? Hemen takibata geçip, ben ihtiyati haciz istemiştim, avukat yapmadı, borçlu kaçtı veya eşyalarını sattı... hasarı öde der sigortaya .

Tamam hadi ödesin sigorta (işte suistimal, sigorta haksız yere dolandırıldı.)... Peki bu olayın sonunda veya başında avukat hakkında yapılacak şikayet sonucunda Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacağımızı, Baro disiplin kovuşturmasında Kınama, Uyarılma, Meslekten atılma vs. gibi disiplin cezaları alabileceğimizi sigortanın avukatları bilmiyorlar mı? Lütfen kendileriyle tekrar konuşun bu hususları.

Bir başka örnek, icra takibine geçtikten sonra ödeme emri icra dairesince 3 gün içinde gönderilir. İcra dairesinin ve sıklıkla posta idaresinin tebligatı geç yapmasından dolayı, borç tahsil edilemez hale gelsin. Bunu müvekkillere ne kadar analtsak da çoğu bu gerçeği kabul etmez. Sigortama başvurur, hangi merci inceleyecekse inceler "tamam avukat bey sen masumsun" der. Ama müvekkilin şikayette bulunmasına, Adalet Bakanlığından kovuşturma izni alınmasına ve nihayet Ağır ceza mahkemesi karşısına çıkılmasına engel olamazsınız. (Not: Adalet Bakanlığı her zaman kovuşturmaya izin vermekte...)

Genel olarak Sigortanın ne olduğunu, ne kadar faydalı bir koruma olduğunu tartışmamız abesle iştigaldir. Hatta biraz daha ileri gideyim; "Dünyada Sigorta Şirketlerinin bankaları vardır, biz de ise tam tersi Bankaların Sigorta şirketleri vardır". Sigortacılık sektörü bile çarpık gelişirken, hergün birçok sigorta şirketi suiniyetli kişilerce dolandırılırken, siz sigortacılar "şu şu plakalı araçlar hasardan sonra sigorta yaptırmaya çalışıryor, sakın sigortalamayın" diye bültenler yayınlarken, avukatların da kendilerini koruyacak bir sigortayı isteme, kendilerini sadece maddi yönden ve belirli limitler içinde koruyacak ama MESLEKİ ve CEZAİ yönden korumayacak bir sigortayı istememelerini doğal karşılamalısınız.

Koyun bir madde (tabi 3.şahısları bağlamaz ama...); Sigortadan zararını tazminini isteyen müvekkil, ceza davası açamaz, baroya şikayet edemez, aksi takdirde hasar kendine ödenmez...
Koyun bir madde; "Cezai yaptırımla karşılaşan avukata her ay X Ytl. ödenir, Meslekten ihraç edildiyse XXX YTL. ödenir..."

Özetle; suistimale açık her iki meslek olmanın ceremesini siz para ödemekle, bizler de paradan başka mesleki rizikolarla karşı karşıya kalarak öderiz. Para bulunur ama yılların birikimi bir meslek bulunamaz. Siz ödeseniz de ödemeseniz de biz hala "cezai takibat tehditi altında kalacaksak, mahkeme salonunda bulunmamız gereken yerde değil de sanık sandalyesinde olacaksak" bu sigortanın avukatı korumasından bahsedemezsiniz. Madalyonu çevirince işte bunlar bizleri endişelendiriyor. Sizin için kazançlı bizim için rizikoyu katbekat arttırıcı böyle bir sigorta bizlere TAM koruma sağlayamaz düşüncesindeyim. Ne zaman her iki işkolu da saydığınız 140 ülke seviyesine çıkar, işte o zaman kabulümdür.

Saygılarımla.

Sayın baronsigorta,
Hukuk sitelerindeki bu sıkı çalışmanızın nedenini merak ettim,üşenmedim hesap ettim. Bir sitede ülke genelinde 53 000 avukat var demişsiniz. Çalışmalara şimdiden başlamışsınız (hatta bu konu için eleman arayışına bile şimdiden girmişsiniz, ortada sadece bir tasarı varken :confused: ) , acaba bu sigorta türünü bu kadar desteklemeniz, sonuçların olumlu olacağı konusundaki kesin tavrınız, buna olan inancınız mı yoksa gözünüzü bürüyen para hırsı mı? 53 000 avukatın 10 000'ini siz sigortalarsanız, yıllık asgari 300 Ytl primden, primden kazanacağınız toplam yıllık 3 000 000 Ytl eder. Kulağa hoş geliyor :rolleyes:

Tamam kabul, eğer gerçekten müvekkili de avukatı da mutlu edecekseniz neden olmasın, tazminat sizden, dava masrafları sizden; tazminatı alan müvekkil mutlu, tazminatı kendi cebinden ödemeyen avukat da mı mutlu zannediyorsunuz? Meslek hayatının baharında bir avukatın kanuna uyarak kendisini zorunlu sigortalı yaptırdı diye sanık sandalyesinde oturması, üstüne üstlük haklı olduğu bir konuyu kanıtlayamadığı için(Sayın Av. Feyz Pazarbaşı'nın örneklerinden yola çıkarsak ) ceza alması, kaderin bir kurbanı olması onu mutlu mu edecek?

Siz avukatları maddi açından koruyorsunuz, cebini koruyorsunuz, ya avukatın mesleki itibarı, şerefi, meslek sevgisi ... bunları da koruyabilecek misiniz? Kasko poliçelerinin kapsamına maddi zararlar ve bedeni zararlar alınmış, neden avukat mesleki sorumluluk poliçesinde sadece maddi zararlar alınmış? Çok merak ettim 140 ülkede bu noktadaki sorunlar nasıl çözülmüş? Bu konuda bilgi verir misiniz?

Konunun özü şu, siz araba, ev, eşya gibi malları sigortalamayacaksınız, bir insanı ve mesleğine bağlı olarak hayatını sigortalayacaksınız, maddi zararın karşılanması yeterli değil bu nedenle, bizi bu yönden tatmin edin, ben de ileri de sigorta primimi seve seve yatırırım.

ÖNCELİKLE BİZE YANIT VEREN BURADAKİ DEĞERLİ ARKADAŞLARA İÇTENLİKLE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
3-4 kişi de olsa bu sitede sigorta ile ilgileniliyor anlamını çıkartıyorum.En azından anlamaya çalışıyor,eleştiriler sunuyor ve bizlerin daha da gelişmesine yardımcı oluyorsunuz.
HATALI eylemden şirketimiz ne anlıyor?Hemen burada bunu belirtip bir çok arkadaşın şüphelerini gidermek ve diğer soruların yanıtlarına geçmek istiyorum.
HATALI EYLEM! Mesleki Hizmetlerin yerine getirilmesinde,her türlü gerçek veya iddia edilen,ihmal sonucu görev aksatma, hata, yanlış beyanda bulunma, hataen yanıltıcı beyan verme,gizliliği ihlal veya görevlerini yerine getirmede ihmal veya görevlerini yerine getirmeme demektir.
HATANIN TESPİTİNİ mahkemeler değil sigorta şirketinin hasar bölümündeki meslektaşlarınız belirler.Bir de sizin hatanızı kabul edip şirketimize başvurunuz gerekmektedir.Sigortanın işlemesi için size mahkeme açılması gerekmemektedir.
SAYIN BAŞAK ŞAHİN
Eğer art niyetli bir sigortacı olsaydık en çok izlenen dizilerin aralarında AVUKATINIZ SİGORTASI varmı? diye T.V'lere reklam verir bu sigortayı sizlere satın almayı bir şekilde zorlardık.Oysa biz zoru seçtik sizlerle birebir görüşüp anlatarak varsa eksiklerimiz giderme yoluna giderek bunun tanıtım ve satış yolunu seçtik.Bu nedenle HUKUK sitelerinde bu çalışamayı yapmayı uygun bulduk ve de il, il barolarda yapıyoruz.Hesaplar keşke sizin yaptığınız gibi olsaydı.18 aylık araştırmaların sonucunda harcanan miktarlar emek korkunç.Burada asıl tema sigortacının ne kazanacağı değil bu poliçeden Avukatların ne kazanacağıdır.Bazı büyük büroların 5.000.000$lık mesleki sigortalarını yaparken onların ne kazandıklarını düşünmedik.Biz ne kazanacağız önemli olan budur.Hepimiz ticaret yapıyoruz.Hiç birimiz kamu yararına bedava çalışmıyoruz...
Ortada tasarı var henüz zorunluluk gerçekleşmedi ama ülkenin bir çok yerinden binlerce Avukatımız bu poliçeyi satın aldı.Hatta yılardır araştıranlar ülkemizde neden uygulanmıyor diyenlerde vardı.1-10-06 ilk satışımız gerçekleşti.
Bu poliçe (200.000ytl'lik riski 315ytl'ye sigortalamak bizim değil sizin çıkarınıza.Ülkemizi araştırın daha ucuzunu ve kapsamlısını bulmanız olanaksız)18 aylık çalışma sonucu tüm şirketlerden fiyat ve kapsamlar alınarak ortaya çıktı.
Matematiksel olarak rakamlar doğru ama toplanan bütün pirim bize kalamaz.Sistemin nasıl işlediğini bilmiyorsunuz anlaşılan.Biz primle çalışırız ve vergimiz çıktıktan sonra düşündüğünüzün çok azı bize kalır.
Araç, T.V alırken ben bunu alıyorum ama o şirket ne kadar kazanır diye düşünmek ne kadar doğru ise bizim kazancımızın hesaplanması da o kadar doğru oluyor.Tekrar ediyorum önemli olan Avukat arkadaşlara bu nasıl bir yarar sağlar.Sağlamazsa almak zorunda değilsiniz henüz.Zorunluluk gelince de emin olun bu ülke çıkarları için gerekli ki geliyor.Sadece etrafınızdaki Avukatlar ve etrafınızdaki sorunlar yok.Gezdikçe hiç karşılaşmadığınız örneklerle karşılaşıyorsunuz.
MESLEKİ SİGORTA o meslek yapılırken ortaya çıkan maddi zararları öder.Yapılan hata çok önemli sonuçlar doğurursa tabiki o kişi (Doktor,Avukat)yargılanmalıdır.Oh benim sigortam var diye insanların yaşamları ile oynayamazsınız, oynanmamalıdır.
Tekrar belirteyim bizler sigortacıyız ADALET BAKANLIĞI,YASAMA,YARGILAMA YÜRÜTME ORGANLARI değiliz.CEZAİ tahkibatın ortadan kaldırılmasını istemek bizde görevli,bu yazdıklarınızı okuyan bir çok meslektaşınız tarafından yadırgandı.
Sigortam var ,ceza da veremezler, baroya da şikayet edemezler, davlara çıkmaya gerek varmı?O zaman mesleğinizin, ettiğiniz yeminin anlamı kalıyor mu?Nasıl bir kaos içine düşeriz arkadaşlar.Doktor hastayı öldürsün nasılsa sigorta var ailesi parayı alacak.Kim daha çok dikkat eder ki yaptığı işe cezai işlem olmazsa.ANCAK bu poliçenin olması sizler hakkında oluşabilecek şikayetleri azaltacak.Nasıl mı?Alacağını gerek mahkemedeki başarınız gerekse sigorta tarafından almış olan müvekkil neden sizi gidip şikayet etmeyi düşünsün ki.Hepimiz bu dünyada para peşinde koşmuyormuyuz?DİYELİM Kİ müvekkiliniz hem parasını aldı hem de şikayet ediyor.Peki baro başkanı yönetimi kardeşim sen zaten paranı almışsın daha ne sitiyorsun, böyle olabilecek hatalardan ötürü bu sigorta var işte alacağını almışsın diyecekler.Hakimlerle de yaptığımız görüşmeler sonucu varılan kanı şikayetlerin büyük oranda azalacağıdır.Hakime de gitse Hakim alacağınızı tahsil etmişsiniz daha ne istiyorsunuz dediğinde müvekkil ne yanıt verecek.AYRICA Hakimler ve Savcılar da bizden bu sigortayı talep ettiler.Onlarından hatalı kararlarından ötürü devlet ödediği tazminatları onlara rücü ediyormuş.
Kısacası bu sistem oturur.Ve bu poliçe O dünyanın 140 ülkesindeki gibi işler arkadaşalar.
BU SİGORTANIZ YOK.Hata yaptınız hem cezai işleme maruz kalacaksınız hem de maddi zarar ödemek zorunda kalacaksınız.Hangisi daha iyi sigorta poliçenizin olması mı olmaması mı?Bunları yaşadığımız örneklere dayanarak yazıyorum.Bankaların Avukatları bile hata yapıp bankalara tazminat ödemişler.Hata biz canlılara özgü bir şey, önlemini de bizler keşfetmişiz.Sigorta veya daha çok dikkat...
Tekrar ediyorum bu poliçe kapsamlarını, istisnaları tam anlamı ile inceleyiniz.Sonra bize bu poliçe ile olan eleştirilerinizi poliçe koşullarını daha iyi hale getirmek üzere beyan ediniz.Yapılabilecek şeyleri yapabiliriz.
Sizler sistemi eleştiriyorsunuz SİGORTA kapsamını ve bu poliçeyi değil.
HATAYI kendiniz görüp kabul ettikten sonra (zaten bir hatanız varsa siz kabul etmeseniz bile müvekkiliniz size bir dava açarsa ortaya çıkacaktır)mükekkinizin imzası ile bize yazılı müracaatınız sigortanın dosyayı incelemesi hatanız tespiti ve ödeme (ödeme sigortalı olan size yapılır)15 gün içerisinde gerçekleşir.
Müşteriniz size daha önce bu konu ile ilgili bir dava açtıysa poliçe işlemez.Bu da demektir ki size dava açılmasına gerek kalmaksızın sigorta işliyor.
Konuştuğum bütün Avukat arkadaşlar HACİZ işlemleri olsun, para alıp vermeler olsun, her işlemde imzalı belge ibraname alıyorlarmış.SİZ müşterini %15 veremiyeceğim dediğinde yazıya dökmelisiniz.SİGORTANIZ zaten yok.Hakkınızda karşı bir dava açılıp sanık sandalyesine oturmamanız ve ceza almamanız için.%15'lik bir ödemenin müşteriniz tarafından yapılmak istenmemesi bana bir meslek sırrı gibi gelmiyor.Sonunda siz bu nedenle ceza alacaksanız önlem alma hakkınız var demektir.
Sizin yada yanınızda çalışanların savunmada dosyada bir hatanız olmaksızın;postadaki geçikme veya bürokratik engeller, Hakimlerin verebilecekleri hatalı kararlar sigorta kapsamı dışındadır.
MESLEKİ SİGORTA; sizlerin tüm yaşamını garanti altına alabilecek bir unsur değildir.Trafik sigortası başka bir araca verdiğiniz zararda alkolsuz ve geçerli ehliyete sahip olmanız koşulu ile karşı tarafın hasarını öder.Mesleki sigorta da müşterinize verebileceğiniz sadece ve sadece maddi zararlerı karşılar.
SAYIN PAZARBAŞI
1-Sigortadan zararını tazminini isteyen müvekkil, ceza davası açamaz, baroya şikayet edemez, aksi takdirde hasar kendine ödenmez...
2- "Cezai yaptırımla karşılaşan avukata her ay X Ytl. ödenir, Meslekten ihraç edildiyse XXX YTL. ödenir..." gibi maddelerin bu poliçede olması gerektiğini savunuyor.
Biraz gerçekçi olalım ve daha geniş düşünelim LÜTFEN.Bu maddeler olursa bunun açılmı davaya çıkmasanda önemi yok ben avukatlık ücretimi alayım Çeşmeye tatile gideceğim nasıl olsa sigorta ödeyecek CEZAİ işlem de yok baroya da şikayet edemezeler, bana ceza verirlerse sigorta ayda şu kadar ödemek zorunda , meslekten men olursam da şu kadar yüklü tazminat alacağım.....
BU ÖNERİLERİNİZE BİR HUKUK ADAMI OLARAK SİZ NASIL İNANABİLİYORSUNUZ.Başka öneriler getirirseniz bu poliçenin kapsamını genişletmek amacı için hemen değerlendirmeye alınacağından emin olabilirsiniz.
SAYIN BAYINDIR
Kendisi suistimal etmeyi düşünmüyorsa , başkasının yapabileceği suistimalin maddi ceremesi tarafına rücü edilmeyecekse burada kaygı duyulmasını anlamı nedir?
AYRICA ben (sigortacılık dışında konuşuyoruz) bir birey olarak Globelleşme,küreselleşme karşıtı anti kapitalist, coco cola içmeyen lewis giymeyen avrupa birliğine de karşı ( ülkemi yönetenlerin o kapılarda yalvarış içinde olmalarının üzüntüsünü bütün kalbi ile hisseden sadece yaşamak zorunda olduğum için mesleğimi doğru bildiğim yollarla yapmaya çabalayan bir insanım.
SİGORTANIZ yok " müvekkillerimiz sapına kadar da haksız olsalar " demişsiniz zaten kaybedilecek bir davayı açmış olmanızın sonucunda yargıtay da yerel mahkemenin kararını onaylamaz mı?Bu durumda size dava açılsa bile zaten haklısınız.Ama sigortanız varsa bu açılma olasılığı olan dava giderlerini ödeme gibi bir külfeti, sorumluluğu da sizin adınıza almış bulunmaktadır.
Bütün bu sorularınızın eleştirileriniz okunup incelenip yanıylanması 4 saatimi almış durumda.Bundan dolayı sitem ettiğim sonucu çıkartılmasın:işimi severek yapıyorum.Ayrıca her Avukat arkadaş ile görüşmemiz en az bir saat sürüyor.
SAYIN ADMİM ilginize ve açıklamalarınıza çok teşekkürler.Her ne kadar sitenizi para kazanmak amacı ile kullandığım sonucunu bazı arkadaşlarımız çıkartmış olsalar bile biz size bu tanıtımı yapmakla kendimizi sorumlu hissettik.Elimizde bir şey var tek biz satıyoruz ve tek alıcı da sizlersiniz.Çarşı pazar bunun tanıtımını yapamıyacağımıza göre HUKUK siteleri doğru adrestir.
GEÇ YANITLAMA eleştirisine gelince bu mesleki sigortayı tam anlamı ile anlatabilen bizim acentamızda üç kişi olduğumuzdan ve İl il baro baro gezdiğimizdendir.Yanıtlayamama yetersizliğinden veya korkumuzdan değildi.
Geçikme için tekrar özür diler, daha güzel bir dünya ve Türkiye için hepinize işlerinde başarılar dilerim
Genel şartları incelemek için isterseniz bir göz atınız www.baronsigorta.com



Tekin ALIŞ
Baron Sigorta Ege Bölge Müdürü

Ben bu konuda bir şey yazmayacaktım amma... Şu cümle ilgimi çekti ?

''Globelleşen dünyamız, AB kapısında alın bizi diye yalvaran ülkemiz koşullarına bu sigorta uyuyor...''
Bir kim yalvarıyor Ab kapısında bizi alın diye onu anlayamadım tam olarak...
AB koşulları hali hazırda maalesef mevcut şartlarda sadece SÖMÜRMEK SIRTTAN geçinmek ve kendi dediği ni yaptırmaktan ibaret.... Acaba bu sigortada mı öyle ... Ben bir okuyayım...

İnanalım mı?
Size anlatılan şey, sigortanın kötülüğü değil, sigortanın getirebileceği kötülükler. Müvekkillerin ardniyeti sonucunda kazanç kapısı haline getirilecek avukatlar zarara uğrayacak deniyor. Üstelik zararı servisinizdeki hangi hukukçu tespit edecek. Baro dahi bu tip değerlendirmelerde zorlanırken siz ne kadar başarılı olacaksınız.
Hukuk ile alakanız olmadığı, hukukçu hiç olmadığınız yazılarınızdan belli.
Neden TV.lere reklam vermediğiniz konusu, para kazanma amacınız bizi ilgilendirmiyor ki bunlar sizin takdirinizdedir. Ama en azından burada avukatlara hitap tarzınız hiç hoşuma gitmedi. Size açıkça siz avukatı koruduğunuzu zannederken her kaybedilenin sonunda size başvuran müvekkiller ile aramız bozulacak, zarara uğrarız deniyor. Sigorta fikri iyi ama gözardı ettiğiniz sonuçları kötü.
Bu arada hangi sigortaydı sahi? Hani şu Galatasaray ile ihtilafı olan şirket mi?

Herhangi bir riziko gerçekleştiğinde, dosyamızı inceleyip hata yapıp, yapmadığımızı tesbit ve tayin edecek sayın meslektaşlarımızın adlarını alabilir miyiz?

Bütün ilgili arkadaşlara duyurulur.
Lütfen poliçenin içeriğini okumadan bu Avukatlık Mesleki Sorumluluk sigortası konusunda yorumlar yapmayınız.Ayrıca yazdıklarınızı yayına göndermeden bir kez lütfen okuyunuz.Eğer yazdıklarınız anlaşılıyorsa(tarafınızdan) o zaman yayına sununuz.
Ben Avukat olmadığımı burada belirtmiştim.Ama sizin Avukat olmanız bu sigortayı benden daha iyi bildiğiniz ve kavradığınız anlamını doğurmuyor.

Sigorta Şirketlerinin Türkiye'deki uygulamaları doğrultusunda meslektaşların sigortaya, sigortacıya ve sigortacılığa karşı oluşan güvensizliği burada da görmek mümkün. Halbuki, kurumsal olarak düşünüldüğünde sigorta kavramı ile güven kavramı sanki eş anlamlı kelimelermiş gibi düşünülmeliydi. Bunun sorumlusu benim dört tekerlekli külüstürün sıfır kusurlu olarak maruz kaldığı zararı bir türlü ödemeye yanaşmayan, üstüne üstlük telefon görüşmelerinde bana "Bu parayı almanızı öneririm. Dava açsanız kaç senede alacaksınız ki? Bir de avukat ücreti ödeyeceksiniz, o zaman bundan daha az geçer elinize.." diyen sigortacılardır. Bu lafı eden sigortacılar sayesinde benim külüstürün Nasrettin Hocanın kazanı gibi doğurduğunu dip not olarak belirtmeliyim. Davayı kazandım ve artık büronun emrine sürekli tahsis ettiğimiz bir arabamız daha oldu.:o

Baldızım ve bacanağım. Her ikisi de uzman hekim. Üstelik Türkiye'nin hatırı sayılır üniversitelerinden mezun olup, ihtisaslarını da orada tamamladılar. Başarılarına da diyecek yok. Fırsat doğdu, yedi sene kadar önce Amerikanya'ya gittiler mesleki kurs için. Kelli felli bir hastanede, epey iyi tıp hocalarının yanında bir sene kaldılar. Bizimkilere orada pansuman bile yaptırmamışlar. Ancak, Amerikanyalı hekimler daha iyi olduğundan değil, bizimkilerin mesleki risk sigortası olmadığı için "dur hele. yapamazsın.." demişler. Aslında Amerikanyalı hekimler bizimkilerden bir kaç gömlek daha gerideymiş. Gel gelelim mesleki risk sigortası yaptırılmadığı için neşter şöyle dursun, pamuk bile vermemişler bizimkilerin eline.
Tabi bu durumu Amerikanyalı hekimlerin bireysel anlamda ZORUNLU MESLEKİ RİSK SİGORTASI yaptırdıkları anlamında düşünmeyelim. Hekimler iyi kazanmasına rağmen, mesleki risk sigortası primleri o kadar yüksekmiş ki, kişisel kazançla hekimlerin bu primi ödemesi neredeyse imkansızmış. Yüksek primlerin sonucu olarak da hekimler ister istemez SAĞLIK ŞİRKETLERİ etrafında toplanmaya, oluşturulan bu şirketlerin kümülatif risklerini sigorta ettirmeye, böylelikle prim yükünü de dağıtmaya başlamışlar. İşte bu sebepledir ki oralarda "BEVLİYECİ UZM.DR.AHMET KARAKELLE" tabelası görmek mümkün değilmiş. Yani sonuçta SAĞLIK ŞİRKETLERİ TEKELLEŞMESİ sağlamış yüksek sigorta pirimleri.

Hukuk alanında da benzer sonuçlar yaratacağını söyleyebilirim. Mevcut sigorta, sigortacı ve sigortacılık zihniyeti ile de abartıldığı kadar yararı olacağını da düşünmüyorum.

Anlattığım kısmı PATLICANIN ZARARLARINI oluşturuyor. Bu meret tümden zararlı da değil elbet. Yararları da var.:o

Minik bir sorum var;


Var sayalımki sirgortalıyız ve risk gerçekleşti.
Zararı talep ediyoruz.
Garantör kim ve bu garantörün Türkiye'de paraya çevrilebilir teminatı var mı?
Yanlış anlaşılmasın, sigorta şirketinin ne kadar yaygın olduğunu, nerelerde şubesi olduğunu sormuyorum.
Zararımı alabilmem için Türkiye'de bir teminat gösterilmiş mi ya da Türkiye'de bir garantör var mı?

Bana bu hususta ayrıntılı bilgi gönderebilirmisiniz? y.yangel@istanbulbarosu.org.tr

Sayın Avukat Tevfik AŞLAMA!

İlginize teşekkür eder, Türk vatandaşı için duyduğunuz endişeyi saygıyla kutlar, ancak aynı duyarlılık ve hassasiyetle ülkemizin insanına hizmet vermeye ve de Avukat meslektaşlarınıza dünya hukuk platformunda bizim de poliçemiz var dedirtmeyi bir Türk Avukatının çağdaşlığını, cesaretini belgelemekten kendi adımıza onur duyuyoruz.

Size özel bu şirketin ülkemizde çalışma ruhsatının HAZİNE DIŞ TİCARET MÜŞTEŞARLIĞI'ndan izinli belgesi ile birlikte temin edip en kısa zamanda ofisinize gönderilecektir.

merhaba;
avukatlık sorumluluk sigortasının faydalı olacağını düşünmekle birlikte ,bu uygulamanın avukatlarımız dikkatlıve özverili çalısmaktan alıkoyma olasılığını da gözardı etmemek gerektiği kanısındayım.Zira vekilin özen borcuna aykırı bir çok davaranışın hasıl olacağı kanısındayım.Ayrıca;sorumluluk kapsamında birçok yeni dava türü ortaya çıkacak,bu aşamada da avukat meslektaşı ile karşı karşıya gelecektir.Bir de RÜCU konusunu irdelemek lazım.Klasik sigorta yada haksız fiillerde var olan ksurluya rücu konusu ne olacaktır?nasıl bir çözüm bulunacaktır.yanı hatalı yada kusurlu avukatın özen borcuna aykırı davranışı sonucu ödenen tazminat kime nasıl rücu edilecektir? bu konuyla ilgili olarak bilgisi olan arkadaşlarımızın yanıtlarını bekliyorum.Tüm meslektaşlarımıza kolaylıklar diliyorum.

Sayın Av. Eda DEVECi


Avukat Mesleki Sorumluluk Sigortası talebe dayalı bir sigorta olduğu için bununla ilgili herhangi bir dava açılması gerekmiyor.

RÜCU konusunda da bu Avukat Mesleki Sorumlulul Poliçesi kapsamında size sigorta şirketi tarafından ödenen hiç bir ücret rücu edilmiyor.

Konuyu aşağıdaki linkte bulunan genel şartlardan inceleyebilirsiniz.

Mesleki Sorumluluk Genel Şartları http://www.baronsigorta.com/avmessor.pdf

Saygılarımla...

Oya KÜÇÜK

Alıntı:

---

Av.Yüksel Yangel rumuzlu üyeden alıntı

Bana bu hususta ayrıntılı bilgi gönderebilirmisiniz? y.yangel@istanbulbarosu.org.tr

---

www.baronsigorta.com adresinde detaylı bilgi mevcut olup yine de konuyla ilgili sorularınız için baron@baronsigorta.com 'dan iletişiminizi bekliyoruz

Saygılarımızla

Tüm avukatlarımızın adli yılını kutlar, başarılı bir yıl geçirmelerini dilerim.
Ayrıca ;
Antalya Adliyesinde 12 Ekime kadar standımız var. Tüm avukatlarımızı standımıza davet ediyorum.

Sayın Baron Sigorta;

Antalya Adliyesi'nde ki standınızı ziyaret eden bir çok avukat neden taksitlendirme yapmadığınızı merak etti.

Elçiye zeval olmaz.

Neden?

İstisnalar kısmını iyi okuyun. Tamamını henüz okumadım Ama ordaki tek cümle yetti. Gerisini okumaya da niyetim Yok.
iii)........veya mesleki yetersizlik nedeni ile hizmeti tamamlamada gecikme ya da tamamlayamama.

Yani," avukat acemiymiş arkadaş. Bu nedenle zararı ödemiyorum." deme şansı her zaman var.
Kaldı ki, bir hukukçunun mesleki yetersizliğine kim karar verecek?

Alıntı:

---

Av.Duygu Tekay rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Baron Sigorta;

Antalya Adliyesi'nde ki standınızı ziyaret eden bir çok avukat neden taksitlendirme yapmadığınızı merak etti.

Elçiye zeval olmaz.

Neden?

---

Sayın Av. Duygu Tekay,

200.000 YTL limitli paket poliçenin primlerinde (300YTL - 800YTL arasında değişiyor.) taksitlendirme yapılmıyor. Nedeni paket poliçe olması ve ücretin düşük olmasıdır.

Eğer teminat 200.000 YTL üzerinde istenirse ve bu poliçenin primi de 1.000 YTL üzerindeyse tabiki taksitlendirme yapılıyor.

Alıntı:

---

Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı

İstisnalar kısmını iyi okuyun. Tamamını henüz okumadım Ama ordaki tek cümle yetti. Gerisini okumaya da niyetim Yok.
iii)........veya mesleki yetersizlik nedeni ile hizmeti tamamlamada gecikme ya da tamamlayamama.

Yani," avukat acemiymiş arkadaş. Bu nedenle zararı ödemiyorum." deme şansı her zaman var.
Kaldı ki, bir hukukçunun mesleki yetersizliğine kim karar verecek?

---

Sayın Av. Ragıp ATAy,

"Avukat Mesleki Sorumluluk Sigortası poliçemizdeki "İstisnalar" bölümünde yer alan Sözleşme Sorumluluğu ve Performans Garantileri İstisnai Klozu'nun iii) bendi, mücbir sebeblerden kaynaklanması koşuluyla mesleki yetersizlik nedenleri ile tamamlamada gecikme veya tamamlayamama durumlarını içermektedir.Dolayısla mücbir hallerden kaynaklanan hasarlar bu poliçenin teminat kapsamı içinde değildir."

Burada davanın bürokratik sebeblerden dolayı görülememesi ve uzaması avukat olarak sizin elinizde olan birşey olmayabilir. iii maddesinde belirtilen mesleki yetersizlik de sizin elinizde olmadan oluşan geçikmelerdir.

Örneğin; savcılığa sevkedilen bir dosyada yetersizlikden dolayı dosyanın geri iade edilmesi avukatın elinde olan birşey değildir. Mesala konu DGM ile alakalı ise ve bu konuyla ilgili davalar İzmir'de görülüyor ise Antalya'da savcılığa sevkedilen bir dosyanın iadesinden veya İzmir'e aktarılmasından doğan gecikmeden avukat sorumlu değildir ki. Dolayısıyla müvekkil bu durumda avukatı suçlamaya hakkı yoktur. Gecikmeden doğan maddi manevi değerlerden avukat sorumlu tutulamaz. Ve bu konu poliçe kapsamında değildir.

İZMİR ADLİYESİNDE SİZİ BEKLİYORUZ...

Avukatlık mesleğini icra ederken, avukatlık bürosunda çalışan tüm personel ve avukatların olası ihmal ve hatalı eylemlerinden kaynaklanan, müvekkillerinin maddi zararlarını ;
• Yılık 200.000 YTL limit ile
• Yıllık 315 YTL prim ile
Teminat altına alan, yurtiçi ve yurtdışında geçerli olan “AVUKAT MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI” ile ilgili bilgilendirme standımız 15 Aralık 2007 tarihine kadar İzmir Bayraklı Adliye binasının dördüncü katında istifadelerinize
açık tutulacaktır.

Mesleki yaşamınızdaki başarıların devamını diler saygılarımızı sunarız.

Oya KÜÇÜK
İletişim Koordinatörü
Baron Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.
www.baronsigorta.com
0555 601 31 16

Merak ettiğim,
Barolar Birliği bu konunun neresinde,
barolara ve meslektaşlara bir tavsiyesi oldu mu,

BARON SİGORTA OLARAK 02.05.2005 TARİHİNDEN BU GÜNE SİZLERE SUNMAK İÇİN ÇALIŞMALARINI YÜRÜTTÜĞÜMÜZ AVUKAT MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI KLOZLARI AŞAĞIDA BELİRTEN GÜN VE TARİHTE RESMİ GAZETEDE YAYINLANMIŞTIR. KONUYU VE POLİÇEMİZİN ŞARTLARINI AŞAĞIDA BULABİLİRSİNİZ. SORULARINIZ VE TALEPLERİNİZ İÇİN DAİMA YANINIZDA OLDUĞUMUZU HATIRLATIR,İYİ ÇALIŞMALAR DİLERİZ.
SAYGILARIMLA
OYA KÜÇÜK
İLETİŞİM KOORDİNATÖRÜ
0 554 35 35 350

3 Şubat 2009 SALI Resmî Gazete Sayı : 27130
TEBLİĞ
Devlet Bakanlığından:
MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI
AVUKATLIK MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI KLOZU
I. Kapsam
16 Mart 2006 tarih ve 26110 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına bağlı olarak verilen bu kloz ile sigortacı, sözleşmedeki şartlara tabi olmak kaydı ile sigortalının poliçede konusu belirlenmiş mesleki faaliyeti ifa ederken görevini gereği gibi yapmamasından, müvekkiline karşı özen borcunu yerine getirmemesinden veya diğer kusurlu davranışlarından doğan zararlar nedeniyle ödemek zorunda kaldığı veya kalacağı tazminat tutarları ile kararlaştırılmışsa yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini poliçede yazılı limitler dahilinde temin eder.
II. Teminat Dışında Kalan Haller
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın "A.3. Teminat Dışında Kalan Haller" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, müvekkille bağlantılı sırların saklanmaması veya kötüye kullanılması sonucu meydana gelebilecek zararlar teminat dışındadır.
III. Ek Sözleşme ile Teminat Altına Alınabilecek Tazminat Talepleri
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın "A.4 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla;
1. Türkiye Cumhuriyeti mevzuatı dışındaki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek tazminat talepleri,
2. Sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kasıtlı hareketlerinden kaynaklanabilecek tazminat talepleri,
3. Yabancı mevzuatın yanlış yorumlanması veya uygulanması ya da bunlara uyulmamasından kaynaklanan tazminat talepleri,
aksine sözleşme yoksa teminat dışındadır.





AVUKAT MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

SİGORTALI :TÜRKİYE BAROLARINA KAYITLI (ÜYE) AVUKATLARDAN OLUŞAN
AVUKAT , AVUKATLIK BÜROSU VE AVUKATLIK ORTAKLIKLARI

TEMİNAT (YILLIK) YILLIK NET PRİM
0 TL - 100.000 TL
YE KADAR CİROSU OLAN 100.001 TL - 250.000.00 TL
ARASINDA CİROSU OLAN
50.000.00 TL 540.00 TL 700.00 TL
100.000.00 TL 670.00 TL 900.00 TL
150.000.00 TL 840.00 TL 1.010.00 TL
200.000.00 TL 1.050.00 TL 1.260.00 TL
250.000.00 TL 1.260.00 TL 1.450.00 TL

NOT: NET PRİME %5 BSMV İLAVE EDİLECEKTİR. BEHER HASARDA MUAFİYET 1.000 TL DİR.
PRİM ÖDEMELERİ KREDİ KARTINA %25 PEŞİN KALANI 5 TAKSİT ŞEKLİNDEDİR.

POLİÇE KAPSAMI:
Avukatlık mesleğini icra ederken, avukatlık bürosunda çalışan tüm personel ve avukatların olası ihmal ve hatalı eylemlerinden kaynaklanan, müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarını teminat altına alır.
POLİÇE MUHTEVİYATI
1) Teminat 50.000.-TL ile 250.000.-TL ye arasında olup, talep halinde yükseltilebilir.
2) Poliçe Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geçerlidir.
3) Poliçe geriye dönük 5 (beş) yıllık hataları ve poliçe yenilenmemesi halinde ileriye dönük 1 (bir) yıllık talepleri kapsar. Ancak, takip eden yıllar ardışık yenilenmesi halinde, ilk poliçedeki geriye yürürlülük tarihi geçerlidir.
4) Ödenen hasarlar avukatlık bürosuna rücu edilmez.
5) Olası hata sonucu mağdur olan müvekkilin avukatlık bürosuna yazılı olarak müracaatı yeterlidir. Mutlaka dava açılması gerekli değildir.
6) Poliçe yargıda kararlaştırılmış sigortalıdan istenilen manevi tazminat taleplerini ve hakaret davalarında kesinleşen cezaları da kapsar.
7) Avukatlık bürosu iddia edilen hatalı eylem veya maddi zararla ilgili savunma davası açmak ister ve hatalı olmadığını savunursa tüm giderler sigorta şirketine aittir.
8) Avukatlık bürosunda kaybolan kayıp dokümanların yeniden tedarikiyle ilgili masraflar sigorta şirketince karşılanır.
9) Somut örnek olarak, temyiz süresini kaçırmak, faiz istemeyi atlamak gibi hatalı eylemler kapsam dahilindedir.
10) Talep edilmesi halinde aşağıdaki teminatlar 128,00 TL ek prim ile poliçeye eklenecektir.
 Yangın,Yıldırım,İnfilak, Ekteminatlar, Deprem,Glkhhknh ve Terör, Sel ve Su Baskını, Hırsızlık 15.000.-TL teminat
 İşveren Mali Mesuliyet Kişi Başı 10.000.-TL Kaza Başına 30.000.-TL teminat
 3.Şahıs Mali Mesuliyet Kişi Başı 5.000.-TL Kaza Başı 15.000.-TL Maddi : 1.000.-TL teminat
 Ferdi Kaza Ölüm: 35.000.-TL Sürekli Sakatlık 35.000.-TL teminat

Avukat Mesleki Sorumluluk Sigorta konusuyla ilgili kurulan Baron Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. olarak gerek Türk avukatının gerekse Türk Halkının yararına olan böylesi anlamlı bir hizmeti hukuk camiasına sunmayı görev ve onur vesilesi kabul eder, hayırlı olmasını dileriz.
BARON SİGORTA İletişim Koordinatörü Oya KÜÇÜK
0 554 35 35 350

Merkez : Merkez Mah. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 11 K:3 D: 4 Şişli – İSTANBUL
Tel : 0 212 291 11 15 – Fax : 0 212 291 11 14
www.baronsigorta.com E-mail : baron@baronsigorta.com

AIG Sigorta’nın biri muhasebeci ve mali müşavirlere, diğeri ise avukatlara yönelik iki yeni mesleki sorumluluk sigortasını piyasaya sunduğunu kaydeden Sare Bayat, çok geniş kapsamlı teminatlar içeren bu ürünlerin meslek sahiplerinin yükünü hafifleteceğini söyledi.

www.sigortacigazetesi.com.tr - 30 /4/ 2009

AIG Sigorta Finansal Sigortalar Müdürü Sare Bayat, AIG Sigorta’nın geçtiğimiz günlerde finansal sigortalar branşında iki yeni sorumluluk ürününü piyasaya sunduğunu kaydetti.

Sare Bayat, muhasebeci, mali müşavir ve avukatlara özel olarak hazırlanmış, çok geniş kapsamlı ve söz konusu meslek sahiplerinin mesleklerini icra ederken yaşadıkları riskleri teminat altına alan bu ürünlerin, her geçen gün artan mesleki sorumluluk yükünü hafifleterek mesleklerine odaklanmalarını sağladığını belirtti.

Bayat, bu ürünlere ait poliçelerin, meslek mensuplarının mükelleflerine gururla sunulabileceği bir profesyonellik belgesi yerine geçeceğine inandığını belirterek ürünler tarafından sağlanan bazı teminatların muhasebeci ve mali müşavir ya da avukatlar açısından çok kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

5 YIL GERİYE DÖNÜK SORUMLULUK TEMİNATI

AIG Sigorta’nın ‘Muhasebeci ve Mali Müşavirler Mesleki Sorumluluk Sigortası’ branşında bir ilki gerçekleştirdiğini söyleyen Bayat sözlerini şöyle sürdürdü:

“ Ürünümüz, meslek mensubunun 5 yıl içerisinde yapılan unutma ve hatalarını, poliçe dönemi içerisinde resmi kurumlarca yapılan inceleme veya hatanın farkedilerek düzeltilmesi durumunda mükelleflere veya müteselsil sorumluluktan dolayı meslek mensubuna uygulanan cezaları da teminat altına alıyor. Hem de mahkeme kararı sonucu şartı olmadan. Böylelikle meslek mensubu, kendi hataları nedeniyle mükelleflerine kesilen SSK, idari para cezaları, vergi, vergi cezaları, gecikme zammı ve gecikme faizlerine karşı korunuyor. Tüm bunlara ek olarak vergi incelemesi sonucu meslek mensubunun hatası nedeniyle kesilen usulsüzlük cezaları, yasal belgelerin mevcut yasa ve yönetmeliklerde öngörülen zamanlarda tamamlamamasından kaynaklanan hasarlar da teminat altına alınıyor.”

AVUKATLAR İÇİN EN GENİŞ TEMİNAT
Sare Bayat, avukatlara özel hazırlanmış ‘Avukat Mesleki Sorumluluk Sigortası’ ile AIG Sigorta’nın avukatın geçmiş 5 yıl içinde ve poliçe döneminde yaptığı unutma ve hatalardan dolayı henüz farkedilmemiş ama poliçe döneminde müvekkillerinin maruz kaldığı finansal zararları teminat altına aldığını ifade etti.

Bu kapsamda poliçenin avukatlara sağladığı teminatları sıralayan Bayat şunları söyledi:

‘Mesleki Sorumluluk Teminatı’ ile sigortalıların kasıtlı olmayarak yaptıkları hata, ihlal, hatalı veya yanıltıcı beyan verme, ihmal sonucu görev aksatma veya mesleki hizmeti yerine getirememe, gizliliği ihlal gibi nedenlerden dolayı müvekkillerinin talep edebilecekleri tazminatlara karşı koruma sağlanıyor.

‘Savunma Masrafları Teminatı’ ile kapsam dahilinde olan her bir hasar talebinin savunması için söz konusu olan avukatlık ücretleri ve yargılama masrafları karşılanıyor.

‘Hakaret Teminatı’ ise sigortalının kasıtlı olmayarak hakaret etmesi nedeniyle talep edilebilecek tüm tazminatların sigortalı adına ödenmesini sağlıyor.

Manevi tazminat taleplerine karşı da koruma sağlayan bu üründe ayrıca ‘1 Yıl Uzatılan Bildirim Süresi’ ve ‘Kayıp Dökümanlar Teminatı’ da yer alıyor.

Benim de bu konuyla ilgili bazı çekincelerim var. Türkiye şartlarında ve Türkiye'de uygulanmaya çalışılan ama aslında her yönden deforme olmuş avukatlık sisteminde bu sigorta türü yanlızca meslektaşlarımızın başını belaya sokmaya ve elime bir avukat düşse de yargılasam diye akbaba gibi bekleyen ceza soruşturmacılarına yahut kovuşturmacılarına istedikleri yolu açmaya yarayacaktır. Yani şöyle düşünün; diyelim ki meslektaşımız gayet iyi niyetli ancak hepimizin başına gelmesi muhtemeldir ki sehven bir hususu atlamış yani yukarıda örnek verildiği gibi faiz istememiş veya temyiz süresini kaçırmış. Müvekkilin de iyi niyetli olduğunu düşünelim, yani o da nasıl olsa zararım sigortadan tazmin edilir diye düşünüyor ve meslektaşımızı baroya veya savcılığa şikayet etmeksizin yazılı başvuru ile zararını gidermeye çalışıyor. İşte burada iki iyi niyetli insanın karşısına, asla ve kat'a para ödememek niyetinde olan, normalde bile riziko bedellerini ödememek için türlü çeşitli yollar arayan sigorta şirketi ve bu şirketin müfettişleri yahut yöneticileri çıkıyor karşımıza. Yani bu şirket riziko bedelini ödese bile olayı savcılığa ve baro ya kesinlikle ileteceklerdir ve hatta bunu paranın ödenmesinin ertelenmesi yöntemi olarak kullanacaklardır. Bu konuya dikkat çekmek isteri. Saygılar sevgiler.

Alıntı:

---

Av.Murat Çakal rumuzlu üyeden alıntı

Benim de bu konuyla ilgili bazı çekincelerim var. Türkiye şartlarında ve Türkiye'de uygulanmaya çalışılan ama aslında her yönden deforme olmuş avukatlık sisteminde bu sigorta türü yanlızca meslektaşlarımızın başını belaya sokmaya ve elime bir avukat düşse de yargılasam diye akbaba gibi bekleyen ceza soruşturmacılarına yahut kovuşturmacılarına istedikleri yolu açmaya yarayacaktır. Yani şöyle düşünün; diyelim ki meslektaşımız gayet iyi niyetli ancak hepimizin başına gelmesi muhtemeldir ki sehven bir hususu atlamış yani yukarıda örnek verildiği gibi faiz istememiş veya temyiz süresini kaçırmış. Müvekkilin de iyi niyetli olduğunu düşünelim, yani o da nasıl olsa zararım sigortadan tazmin edilir diye düşünüyor ve meslektaşımızı baroya veya savcılığa şikayet etmeksizin yazılı başvuru ile zararını gidermeye çalışıyor. İşte burada iki iyi niyetli insanın karşısına, asla ve kat'a para ödememek niyetinde olan, normalde bile riziko bedellerini ödememek için türlü çeşitli yollar arayan sigorta şirketi ve bu şirketin müfettişleri yahut yöneticileri çıkıyor karşımıza. Yani bu şirket riziko bedelini ödese bile olayı savcılığa ve baro ya kesinlikle ileteceklerdir ve hatta bunu paranın ödenmesinin ertelenmesi yöntemi olarak kullanacaklardır. Bu konuya dikkat çekmek isteri. Saygılar sevgiler.

---

Sayın Av. Murat Çakal,

Mesleğiniz gereği doğruyu bulmak için herşeye şüpeyle bakmanızı saygıyla karşılıyoruz.

Bu poliçeyi TBB ve öncülük yapan Antalya Barosunun talep etmesinin en öncelikli nedeni Baroya yapılan şikayetlerin önüne geçilmesi içindir. Baroya kayıtlı avukat sayısının yaklaşık 2 ya da 3 katı şikayet dilekçesi Barolarda bulunuyor.

Bugüne kadar yapılan ödemelerde avukat meslektaşınız haricinde konuya haiz olan ve konuyla ilgili bilgisi olan 3. bir şahsın da bilgisi (talep dilekçesi haricinde müvekkilin de) olmadı. Bundan dolayı sigorta şirketinin ödemeyi aksatması ya da sizi baroya şikayet etmesi gibi birşey kesinlikle söz konusu olmamaktadır.

Poliçenizden bir ödeme yapılması durumunda Müvekkilinizden sizden aynı konuyla ilgili maddi ya da manevi herhangi bir talebi kalmadığına dair ihbarname alınarak ödemeler gerçekleştiriliyor ki; şikayet ve aynı konuyla ilgili tekrar talep olmaması için.

*** Bir meslektaşınız davayı karşı tarafa ihbar etmediği için müvekkilinin doğan 8.627.63 TL zararını poliçe muafiyetini düştükten sonra kalan kısmı kadarını sigortasından karşıladı. Ve kendisi tarafımızdan ya da sizi korumak adına "Herhangi bir hak ve talebinin kalmadığını belirten beyanını aldığımız" müvekkili tarafından hakkında herhangi bir şikayet bulunmmaktadır.

*** Bunun haricinde masraflarını yatırdığı dosyaları düşürdüğü için dosya yenileme masrafları meslektaşınızın poliçesinden karşılandı ve herhangi bir problem yaşamadı.

Saygılarımla,

Oya KÜÇÜK

AIG Sigorta ve şirketimiz hakkında Avukat Mesleki Sorumluluk Poliçesinden hasar olduğunda hasarın ödenmediğini belirten mesajlar bugünlerde e-posta olarak internet ortamında dolaşmaktadır.

Söz konusu mailin içeriğindeki bilgiler ve tarihler çarpıtılmış olup anlatılanlar asılsızdır.Şirketimiz tarafından gerekli yasal uyarılar yapılmıştır. Gerekli işlemler yapılmaması halinde hukuki yollara başvurulacağı da bu yazıda ifade edilmiştir. Konuyu bilgilerinize arz eder,iyi çalışmalar dileriz.

Baron Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.

AVUKAT MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

SİGORTALI: TÜRKİYE BAROLARINA KAYITLI (ÜYE) AVUKATLARDAN OLUŞAN AVUKAT , AVUKATLIK BÜROSU VE AVUKATLIK ORTAKLIKLARI


TEMİNAT=25.000 TL ile 500.000 TL Arasında
NET PRİM=460 TL ile 1.400 TL Arasında

POLİÇE KAPSAMI:
Avukatlık mesleğini icra ederken, avukatlık bürosunda çalışan tüm personel ve avukatların olası ihmal ve hatalı eylemlerinden kaynaklanan, müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarını teminat altına alır.
POLİÇE MUHTEVİYATI

1) Teminat 25.000.-TL den başlamakta olup, talep halinde 10.000.000 TL ye kadar yükseltilebilir.

2) Poliçe Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geçerlidir. Sürprimle yurtdışı teminatı sağlanmaktadır.

3) Poliçeyi aldıktan sonra farkına varılacak ve talep edilecek olan geriye dönük 5 (beş) yıllık hataları kapsar. Ayrıca poliçenin sigortacı tarafından iptali halinde ileriye dönük 2 (iki) yıllık talepler geçerli olacaktır.Poliçenin ardışık yenilenmesi halinde ilk geriye yürürlülük tarihi sabit kalır.

4) Yönetici avukatın emekli olması ya da mesleği bırakması halinde poliçe kapsamındaki 2 (iki) yıllık gelen taleplerde kapsam dahilindedir.


5) İletişim masrafları ve yargı ve benzeri masrafları teminata dahildir.

6) Ödenen hasarlar avukatlık bürosuna rücu edilmez.

7) Olası hata sonucu mağdur olan müvekkilin avukatlık bürosuna yazılı olarak müracaatı yeterlidir. Mutlaka dava açılması gerekli değildir.

8) Sigortalıdan istenilen manevi tazminat taleplerini ve hakaret davalarında kesinleşen cezaları da kapsar.

9) Avukatlık bürosu iddia edilen hatalı eylem veya maddi zararla ilgili savunma davası açmak ister ve hatalı olmadığını savunursa tüm giderler sigorta şirketine aittir.

10) Avukatlık bürosunda kaybolan kayıp dokümanların yeniden tedarikiyle ilgili masraflar sigorta şirketince karşılanır.

11) Somut örnek olarak, temyiz süresini kaçırmak, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutmamak, karşı tarafa davayı ihbar etmemek v.b. gibi hatalı eylemler kapsam dahilindedir.

12) Talep edilmesi halinde aşağıdaki teminatlar 148,50 TL ek prim ile poliçeye eklenecektir.

Yangın,Yıldırım,İnfilak, Ekteminatlar, Deprem,Glkhhknh ve Terör, Sel ve Su Baskını, Hırsızlık 15.000.-TL
İşveren Mali Mesuliyet Kişi Başı 10.000.-TL Kaza Başına 30.000.-TL teminat
3.Şahıs Mali Mesuliyet Kişi Başı 5.000.-TL Kaza Başı 15.000.-TL Maddi : 1.000.-TL teminat
Ferdi Kaza Ölüm: 35.000.-TL Sürekli Sakatlık 35.000.-TL Tedavi Masrafı: 3.500 TL teminat
Kredi Kartı Güvencesi teminatı yıllık toplamda 500TL kart başına 150TL


ÖDEMESİ YAPILAN TALEP ÖRNEKLERİ

1) EPDK’nın bir benzin istisyonu ile ilgili olarak lisans taşımaması nedeni ile kestiği idari para cezası – 142.892TL
Sigortalı avukat, müvekkili şirketin ilgili lisansa sahip olduğu yönünde savunmalarını yapmıştır. Ancak, temyiz süresinin kaçırılması nedeni ile şirkete, 142.892 TL idari para ceza kesilmiştir ve yapılan inclemelerin ardından sigortalı avukatın, temyiz süresini kaçırmasaydı şirketin söz konusu idari para cezasına maruz kalmayacağı ve de kararın müvekkil şirket lehine sonuçlanacağı yönünde olmuştur.

Sigortalı avukatın hatası nedeni ile müvekkile kesilen idari para cezası “Mesleki Sorumluluk Poliçesi” altında ÖDENMİŞTİR.
__________________________________________________ _________________________________

2) Sigortalının müvekkilinin davacı olduğu toplu seri dosyalarında duruşma tarihini kaçırdığından dosyaları müracaata kalmış olup yenilenen dosyaların taraflarına yeni duruşma günü için yapılan tebligat masrafına binaen yaklışık 2.000 TL tebligat masrafı ÖDENMİŞTİR.
__________________________________________________ _________________________________

3) Sigortalı, dava aşamasında davanın sigorta şirketine (trafik sigortasından dolayı) ihbarının süresinde yapılmamasından dolayı ihbar edilen sigorta şirketi tarafından sadece 4.644 TL asıl alacağın ödendiğini 8.627,63 TL bakiyenin ödenmediğini belirterek talepte bulunmuştur. Ayrıca, zamanında sigorta şirketine davanın ihbarı yapılmış olsa idi tüm tazminat bedelinin alınacağı belirlenmiş olup avukatın hatası söz konusu olduğu için 8.627,63 TL ÖDENMİŞTİR.
__________________________________________________ _________________________________

4 ) Sigortalımız Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan davada müvekkili aleyhine çıkan kararı süresi içinde temyiz etmediğinden karar kesinlemiş ve müvekkili hapis cezası almış ve hapse girmiştir. İlk temyiz incelemesi sonunda Yargıtay SANIK MÜDAFİİNİN KUSUR ORANINA, EKSİK İNCELEMEYE, HAPİS CEZASININ ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMEMESİNE ...... İLİŞKİN İTİRAZLRIN REDDİ;” ile sanığın lehine olan yasanın tespiti ile lehe olan yasının bir bütün olarak uygulanması ve bu durumun gerekçeye yansıtılması suretiyle hüküm kurulması yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde mahkemece yeniden bozma gerekçesi ile bağlı kalınmak üzere inceleme yapılmış ve bir önceki hükmün bozma ilamı kapsamında uygun olduğu tespit edilerek aynı hüküm belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle tesis edilmiştir. Her nekadar ceza yönünden karar kesinleşmiş de olsa bu kararın temyiz süresi kaçırılmasa idi müvekkilinin temyiz süresi içinde hapise girmeyecek ve hapise girme süresi uzayacaktır. Dosyanın karar tarihi itibnari ile ceza zamanaşımı süresinin dolmasına 11 ay kalmış olmasıda dikkate alınmış olup, maddi ve manevi tazminat dahil 10.000- TL ÖDENMİŞTİR.

ÖDEME TARİHİ ÖDENEN MİKTAR ÖRNEK HASAR AÇIKLAMASI

04/05/2010 10.000 TL Haciz yazısının gönderilmemesi

19/02/2010 4.000 TL Tazminat davasında süre hesaplama hatası

03/07/2009 141.892 TL EPDK’nin kestiği idari para cezasına istinaden açılan idare mahkemesinde verilen davanın reddine ilişkin kararı sigortalı avukatın temyiz hatası

08/06/2009 7. 628 TL Sigortalının dava süresini hesaplama hatası

19/11/2009 7.500 TL Sigortalı müvekkilinin idari tarafında verilen atama kararının iptaline ilişkin açılan davanın kazanılması ardından müvekkilinin eksik maaş ve hak edilişlerinin tahsili talebi ile açması gereken davada sigortalı avukatın davayı kazanacağına kanaat edilmiş ve eksik maaş ve hak edilişleri tazminat olarak ödenmesi

11/09/2009 10.000 TL Sigortalının hatası nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan davada müvekkili aleyhine çıkan karar kesinleşmiş ve müvekkili hapis cezası almış ve hapse girmiştir. Sigortalının hatası söz konusu olmasaydı müvekkili hapse girmeyecek ve hapse girme süresi uzayacaktır. Dosyanın karar tarihi itibari ile ceza zaman aşımı süresinin dolmasına 11 ay kalmış olması da dikkate alınmış olup, maddi ve manevi tazminat dahil ödeme yapılmıştır.

25/09/2009 3.317 TL Sigortalının hatalı ve fazla talebi nedeniyle karşı taraf vekili için müvekkilleri aleyhine doğan dava vekalet ücretleri tazminat olarak ödenmiştir.

23/02/2010 10.773 TL Sigortalı müvekkilin aleyhine açılmış olan boşanma davasında davayı kaybetmiş ve temyiz süresini kaçırmıştır. Davada mahkeme sigortalının müvekkilini kusurlu bulmuş maddi tazminat ile nafakaya hükmetmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde sigortalının müvekkilinin boşanmada kusuru olduğuna dair güçlü deliller olmadığından bu yönde Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak kararın bozulması yönünde kanaat olduğundan maddi tazminat talebi ödenmiştir.

19/02/2010 14.224 TL Sigortalının müvekkilleri adına yapmış olduğu icra dosyasındaki hatalı talep nedeniyle idarenin icra hukuk mahkemesine şikayeti üzerine mahkeme tarafından şikayetin kabulüne dair verilen karar nedeniyle sigortalı müvekkilleri aleyhine hükmedilen yargılama masrafları ile dava vekalet ücretleri tazminat olarak ödenmiştir.

04/05/2010 10.000 TL Müvekkili tarafından icra işlemi yapılmak üzere tevdi edilmiş olan çek ve çeke ilişkin tahsilat makbuzu nedeniyle ilamsız icra takibin başlanılmış yetki itirazı üzerine dosya yetkili icra dairesinde yeniden takip yapıldığı ve borçlunun borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve bunun üzerine itirazın iptal davası açılmıştır. Açılan itirazın iptali davasından feragat edilmiştir. Davadan feragat edilmiş olması nedeniyle borçlu yönünden ciranta şirketin borca batık olması nedeniyle şirket yönünden çeke ilişkin alacağın tahsil kabiliyeti tamamen sona erdirilmiştir. Sigortalı tarafından davadan feragat edilmiş olmasının sebebi yanlış dava açmış olduğunu düşünmesi olduğu belirtilmiştir. Sigortalı avukatın kusuru da dikkate alınarak kendisine kısmi ödeme yapılmıştır.

Mesleki sorumluluk sigortasından ödemeler yapılmaya devam ediyor. Poliçe hakkında bilgi almak isterseniz bize ulaşabilirsiniz. Saygılar

2015 Yılı ödenmiş hasar örneği

Şubat 2004 yılında gerçekleşen ölümlü trafik kazasında maddi ve manevi tazminat talebi ile açılan davada 27.500 TL lik maddi ve 23.000 TL lik manevi tazminat talep edilmiştir. Yargılama aşamasında dosya hesap bilirkişisine gönderilmiş ve bilirkişinin vermiş olduğu rapor sonucunda destekten yoksun kalma nedeniyle talep edilmesi gereken gerçek zararın 144.280.34 TL olduğu ortaya çıkmıştır. Bilirkişi raporuna göre dava Aralık 2009 yılında verilen ıslah dilekçesi ile 144.280. 34 TL ye yükseltilmiştir. Ancak karşı tarafın 5 yıllık zaman aşım itirazında bulunması sebebiyle dava kısmen red, kısmen kabul olarak kabul görmüş ve Yargıtay'dan da karar ıslahla istenilen 117.280.34 TL için zamanaşımına uğradığı onanarak gelmiştir. *Davanın seyrinde avukatımızın 5 yıllık ıslah süresini kaçırmasından dolayı; müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatı olarak tahsil edebilecekleri 117.280.34 TL ve yasal faizlerinin avukatımızdan talep edilmesiyle toplamda 180.000 TL hasar ödemesi gerçekleştirilmiştir.

- - - Updated - - -

Mesleki sorumluluk sigortasından ödemeler yapılmaya devam ediyor. Poliçe hakkında bilgi almak isterseniz bize ulaşabilirsiniz. Saygılar

2015 Yılı ödenmiş hasar örneği

Şubat 2004 yılında gerçekleşen ölümlü trafik kazasında maddi ve manevi tazminat talebi ile açılan davada 27.500 TL lik maddi ve 23.000 TL lik manevi tazminat talep edilmiştir. Yargılama aşamasında dosya hesap bilirkişisine gönderilmiş ve bilirkişinin vermiş olduğu rapor sonucunda destekten yoksun kalma nedeniyle talep edilmesi gereken gerçek zararın 144.280.34 TL olduğu ortaya çıkmıştır. Bilirkişi raporuna göre dava Aralık 2009 yılında verilen ıslah dilekçesi ile 144.280. 34 TL ye yükseltilmiştir. Ancak karşı tarafın 5 yıllık zaman aşım itirazında bulunması sebebiyle dava kısmen red, kısmen kabul olarak kabul görmüş ve Yargıtay'dan da karar ıslahla istenilen 117.280.34 TL için zamanaşımına uğradığı onanarak gelmiştir. *Davanın seyrinde avukatımızın 5 yıllık ıslah süresini kaçırmasından dolayı; müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatı olarak tahsil edebilecekleri 117.280.34 TL ve yasal faizlerinin avukatımızdan talep edilmesiyle toplamda 180.000 TL hasar ödemesi gerçekleştirilmiştir.