İnternet kafeden yapıldığı tespit edilen e-mail hackleme olayı ... Bu durum karşısında ne gibi bir ceza alınır veya nasıl ispatlanır... Sonuçta yapan kişi belli değil ama yer internet cafe sizce ne olur...
Printable View
İnternet kafeden yapıldığı tespit edilen e-mail hackleme olayı ... Bu durum karşısında ne gibi bir ceza alınır veya nasıl ispatlanır... Sonuçta yapan kişi belli değil ama yer internet cafe sizce ne olur...
Yapılacak hiçbir hukuki işlem bulunmamaktadır.Ancak şu an mecliste olan yasa kapsamında artık internet kafelerde kullanıcılar TC kimlik numaraları ile oturum açabilecekler ve bu kayıtların tutulması internet kafeler tarafından yapılacak.Ancak yasa çıktıktan sonra işlem yapabilirsiniz.
Yeni oluşan "bilgisayar dili!" ne o kadar alışmışız ki; dediğimiz de yazdığımız da anlaşılamamakta.
Kişisel haklarınıza bir saldırı olduysa şikayet yoluna başvurabilirsiniz. Kişiyi bulmak, sizin yapacağınız veya sizin sorumluluğunuzda olmayan bir husustur. Delillerin toplanması için sizin elinizdeki bilgi ve belgeler istenilir. Gerisi Savcılık ve kolluk kuvvetlerine kalmıştır.
Neden kimlik numaranızı saklama ihtiyacı duyuyorsunuz? Bu bir sır mıdır?
ben bilgisayar programcısı aynı zamanda cisco ccna-4 belgeli network uzmanıyım böyle bir bir şeyin olması çok saçma bilgisayar konulan bir keylogger (klavyede başılan tuşların kayıdını tutan zararlı program) yada trojanla bilgilerinizi alabilirler ve tc kimlki numarısını bilinen kisinin malum günümüz türkiyesinde bir hacker tarafından her türlü bilgi ele geçirilebilir msn inizi çaldırdıysanız şu işlemleri yapabilirsiniz ilk önce httpsupport.msn.com adresine giriyorsunuz...
sonra karşımıza çıkan seçeneklerden MSN Hotmail Türkiye seçeneğini tıklıyoruz...karşımıza hesaplar ve faturalama desteği çıkacak onun altındaki e-posta desteğine tıklıyoruz...
Sonra ad yazan yere isminizi yazın. (herhangi birşey olabilir)
tam oturum açma adı yani çalınan adresinizi buraya yazıyorsunuz
yanıtın hangi e-posta adresine gönderilmesini istersiniz yazan yere bir arkadaşınızın yada başka size ait olan mail adresinizi yazıyorsunuz ki gerekli mailler ve şifre o adrese gelecek..
altta ise yorum yazabileceğiniz yere urgent and important. my mail is hacking.help me please yazınız. ( veya kafanıza göre, ben öyle yaptım )
sorunun sıklığı ilk defa
internet bağlantınızı da oradan seçebilirsiniz.buraya kadar ok..şimdi gönder diyerek gönderiyorsunuz ve yanıtın gelmesini istediğiniz mail adresine bir süre sonra şu şekilde bir mail geliyor
tabi daha detaylı ama siz gösterdğim yerleri doldurarak reply yapıyorsunuz yani maili geri gönderiyorsunuz sadece alttki kısımlar kalarak reply yapınız
- Name (kayıtta kullandığınız ismi yazınız)
- Sign-in name (çalınan mail adresinizi yazınız)
- Date of birth (kayıt edilmiş doğum tarihinizi yazınız)
- Country or Region (kayıttaki ülkenizi yazınız)
- State (şehri yazınız kayıttaki)
- ZIP or Postal Code (zip kodu)
- Approximate date of last successful sign-in, or an approximate date of
account registration.(son giriş tarihinizi yazınız)
- ()List as many former passwords you used with this account as far back as you can remember(son kullandığınız şifreyi yazınız)
- ()List as many of your Folders as you can remember (listenize son gelen mailleri yazınız mail adreslerinizi yazınız )
- ()The name of your Internet Service Provider. If you access your account from outside your home (for example, from school or work) please include the name of the organization. (for work ) burası böyle kalsın
You may check it by going to httpwww.whatismyip.com
- ()List of Secret Questions and Answers historically associated with your account ( secret questions xxxxxxxxxxx answer xxxxxxxxx) xxxx li yerlere özel sorunuzu ve cevabınızı yazınız
PARANTEZ İÇİNDE YAZDIĞIM YERLERİ SİLİN VE DOĞRU BİLGİLERİ GİRİP MAİLİ REPLY YAPIN. BİR GÜN İÇERİSİNDE GERİ DÖNÜYORLAR VE ŞİFRENİZİ GÖNDERİYORLAR..HOŞÇAKALIN...
NOT EĞER MAİL GELMEDİ DİYORSANIZ
httpregister.passport.netcontactus.srflc=1055
bu adrese giriniz...
yukarıdan aşağıya bütün seçenekleri aynen yazdıktan sonra
web tarayıcısı sürümü - işletim sistemini boş bırakın
hata iletisi ve açıklama yazan yere
my mail is hacking.please help yazın...
mail iletişim adresinize geliyor ve yukarıdaki gibi doldurduktan sonra şifrenizi 1 gün içinde alıyorsunuz..
denenmiş ve onaylanmış artık %100 garanti yoldur....
YOL2
Alıntıdır...
Hotmail adresiniz alındıysa aşağıdaki yazıyı Hotmail’e gönderin. Türkçe yazan yerleri silin, uygun yerleri doldurun şifreniz size gönderilecektir.
To B color=#0000ffpassport@css.one.microsoft.com/B
Sent Mon Jul 7 23 30 39 PDT 2003
Subject my account has broken down
Dear Sir Madam
I have been having proplem with my hot mail address.
When I try to access to my account after (Buraya Hacklenen tarihi yazınız)
I found out my password and the secret question have
been chanced.When I send you a request about new
password the informations also were not match the ones
I remember and the ones you recorded.
I also have seen someone is using my mesenger and
chating with others on behalf of me.My phone bills
credit card extres information come to this account
and this person gives my phone numbers the other
people.
thanks your answer.
my name is İsiminiz
sign in Mail adresiniz
my birthday Doğum tarihiniz
country Ülke
state Şehir
zip or postal code Posta Kutunuz
successfull sign En son bağlandığınız tarih
Approximate date of account registration Ne zamandır bu mail adresinizi kullandığınız
List as many former passwords you used with this account as far back as
you can remember Kullandığınız şifreler
List as many of your Folders as you can remembermailde sakladığınız dosyalar varmıydı varsa hatırladıklarınız
my internet service provider is internet bağlantınınızın adı
I would like you to solve this problem.Could you
change the password and send me new one so this can
not use my account. If this is not possibble could you
cancel my account.
Thankyou in advance , sincerely..
ben daha forumda yeniyim sizden öğreneceğim çok şey olacak hepinize sevgiler...
cep telefon numaranızı saklamak sır mıdır?
bir örnek size... amerika'da elektronik malzemeler satan bir mağaza var. buradan bir tane kalem pil dahi alsanız kasiyer telefon numaranızı istiyor sizden. ne sakıncası olabilir değil mi böyle bir yere numara vermekte?
gözlemlendiği kadarıyla bu tip mağazlarda insanlar sorulan soruların mantığını araştırmaksızın cevap verme eğilimi gösteriyor, firmanın kendilerine neden telefon numarası sorduğu noktasında karşı bir soru üretmekten aciz kalıyorlar. burada bir sürü psikolojik etmenin varlığından söz edilebilir. kendisine soru soran bir üniformalıya "sorun çıkarmama", "kurallara" riayet etme gibi faktörlerden söz edilebileceği gibi basitçe sosyofobik unsurlardan da bahsedilebilir. e durum böyle olunca da elektronikçi firma bir hayli telefon topluyor.
firmaya neden bu telefonları topladığı sorulduğunda cevap kısa ve net: piyango. evet, bahsi geçen firma bütün bu telefon numaralarını bir veritabanına giriyor ve ay sonunda "şanslı" numara o firmadan bir ödül kazanıyor.
satış mümessilinin kasaya geldiğinizde firmalarının piyangosuna katılmak isteyip istemediğinizi sormaksızın numaranızı istemesi belki zamandan tasarruf olarak yorumlanabilir ama toplanan bütün bu numaraların bir şekilde reklam firmalarına dağıtılmadığı da kesin olarak söylenemez. telefon üzerinden reklam, "telemarketing" adıyla uzun yıllardır uygulanan bir yöntemken hele de. "peki bütün bu reklamcılar milyonlarca telefon numarasını telefon rehberi varken neden bir firmadan alsın ki" diye soranlarınız olacaktır. cevap kısa ve net: zamandan tasarruf. zira reklamcı elindeki ürünü hedef kitlesini bilmeden pazarlamaya kalkarsa bu sonu gelmeyecek bir zaman alacak ve sonuç fiyasko olacaktır. oysa discman aldığı kanıtla sabit bir hedef kitleniz varsa böyle bir olası müşteriye kalkıp da kaset pazarlamaya kalkmassınız. örnekler çoğaltılabilir ama strateji budur.
ben belki o firmanın topladığı telefonları sattığını ispat edemem ama birilerinin bu işi yaptığını tecrübeyle görebilirim ve telefonumu hiç bir şirkete vermeme yönünde bir kişisel tercih/prensip geliştirebilirim.
türkiye'de de bu gibi uygulamalar yapılmakta. ilk aklıma gelen örnek bir ayakkabıcının yaptığı uygulama. bu yerden bir şeyler alırken numaranızı alıyorlar ve sonra belilrli aralıklarla size yaptıkları kampanyalarla alakalı mesajlar yolluyorlar. oysa satış işlemi sırasında telefonunuzu alırlarken numaranızı böyle bir şey için kullanacakları noktasında herhangi bir beyanda bulunmaksızın.
t.c. kimlik numarasına gelirsem eğer durum stajyer arkadaşın basitleştirdiği gibi değil. kendisi bu numaranın sır olup olmadığını sormuş. sorunun yanlış olduğunu düşünüyorum. soru şu olmalıydı: "t.c. kimlik numaranızı sır olarak saklamayı tercih ediyor musunuz, etmiyor musunuz?" oysa kendisinin sorduğu soru kişisel prensip ve tercihleri yerle bir eder nitelikte. zira bunun sır olup olmaması kişinin kendi tercihi ile alakalı bir durum. eğer kişi gittiği bir internet kafede, numarasının "key logger" marifetiyle kopyalamaya maruz kalabileceğine inanıyorsa o zaman bir sorun var demektir ve bu sorun da "ne ki sır mı o numara" şeklinde bir yanıtla çözülemez. öncelikle kötü niyetli bir kimsenin başka bir bireyin t.c. kimlik numarasını bilmesinin ne gibi sonuçlar doğuracağına bakmak gerekir. bu olayın teknik kısmdır.
asıl değinmek istediğin konu ise görece daha toplumsaldır. bu çeşit bir uygulama fişlemeye doğru temayül gösterebilir ve bireylerin ifade özgürlükleri açısından sakıncalı hâl teşkil edebilir. şöyle ki gidilen bir internet kafede kişinin yazdığı kelimeler ve girdiği bilgiler kayıt altına alınabilmekte olduğundan bu çeşit uygulama, kişide oto sansür mekanizmalarını tetikleyeci bir durum oluşturacak ve kişinin eleştirel kabiliyetlerine sekte getirebilecek sonuçlara sebep teşkil edebilecektir.
insanlara, tercih ve prensiplerini görmezden gelmeyen bir zihniyetle yaklaşılması çok daha olumlu bir davranış biçimidir.
Hitap tarzı yanlış olmuş. Sayın Stajyer Avukat veya Sayın Yönetici demeniz gerekirdi. TC kimlik numarası bir kişi için sır olamaz, bu bir tercih meselesi de olamaz. Kişi, e-devlet kapsamında yapacağı veya ilgili kişi için yapılacak tüm e-devlet işlemlerinde bu numara kullanılır. TC Kimlik Numarası, MERNİS projesinden kaynağını bulmaktadır. MERNİS projesi vasıtası ile işlemler hızlandırılır, ekonomik kayıp ve zaman kaybı önlenir. Key logger veya herhangi sair bir program veya yol ile bu numaranın alınması önem teşkil etmemektedir. En basit örnek ile, bir icra takibi açtığınızda, "alacaklı" kişinin yanında TC Kimlik Numarasının yazması zorunludur. İcra emri veya ödeme emri karşı tarafa gitmektedir. Sonuç? Alacaklı zarar mı görmektedir? İfşa mı olmaktadır? Tacize mi uğramaktadır? Hayır, hakkında yapılan işlem hızlı ve kolay gerçekleştirilmektedir.
"kötü niyetli bir kimsenin başka bir bireyin t.c. kimlik numarasını bilmesinin ne gibi sonuçlar doğuracağına bakmak gerekir" demişsiniz, olayı bilişim hukuku açısından değerlendirmekteyim ve basitleştiren ben değilim. Bu engin bilgilerinizle bizi aydınlatmanızı diliyorum. Yine, düşünelim ki benim TC kimlik numaramı biliyorsunuz. Ne yapabilirsiniz?
Paranoyak olmaya gerek yok, insanları paniğe götürmeye de gerek yok. TC kimlik numarası mütemmim cüzünüz değildir, devlet tarafından size verilen bir numaradır. E-devlet projesi kapsamındadır. Tercih veya prensip yoktur, burada idari işlem mevcuttur.
hitapda kusurdan dolayı özür dilerim. bu yazıyla birlikte ünvanlarınız eksiksiz olarak telaffuz edilecektir.
yazımın son kısmını okumadınız sanırım... oto sansürden bahsetmiştim. yazarlar vardır takma isim kullanırlar... bu bir tercih meselesidir. nasıl kişinin ismini gizlemesi bir tercih meselesi ise 3.üncü şahışlar karşısında T.C. kimlik numarasını gizleme tercihi de kişiye aittir internet ortamında zira o numarayla kişinin adı adresi hatta sülalesine kadar bilgi edinilebilir.
"İcra emri veya ödeme emri karşı tarafa gitmektedir. Sonuç? Alacaklı zarar mı görmektedir? İfşa mı olmaktadır? Tacize mi uğramaktadır? Hayır, hakkında yapılan işlem hızlı ve kolay gerçekleştirilmektedir" demişsiniz... benim yazımda bahsini ettiğim ve arkasında durduğum husus internet kafelerde T.C kimlik numarasının, oturum açmak için vazgeçilmez kriter olarak tayin edilmesi tasarasını yöneliktir. hâlihazırda kafelerde oturum açmak için isim ya da numara gibi kriterler istenmemektedir. böyle bir yasa çıkarsa kişinin "anonymous"(anonim) kalma yetisi ortadan kalkacaktır.
sizin savunduğunuz mantığa göre insanlar televizyonlarda programlara bağlanırken de isim vermeliler ya da isim vermeme hakları ellerinden alınmalı. zira bu tasarının kanunlaşmasıyla birlikte insanların anonim olarak internette dolaşma kabiliyetleri de ortadan kalkıyor.
Sayın Stajyer Avukat, kişiler ifşa mı olur diye sormuşsunuz?
bugün şu saniye itibariyle T.C. kimlik numaranızı bilen bir kişi isem eğer sizin hakkınızda neleri bildiğimi biliyor musunuz?
isterseniz bir deney yapalım. siz bana T.C. kimlik numaranızı yollayın ben de size o numarayla elde edebileceğim bilgileri. ha diyeceksiniz ki zaten ben bu bilgilerin öğrenilmesi sorun teşkil etmez. iyi de Sayın Stajyer Avukat Bey konu siz değilsiniz ki. neden bu konuyu kişisel bakışınızın dışına çıkarak yorumlamak yerine sabit bir açıya kilitleniyorsunuz...
konu burada internet kafedeki bir kişinin keylogger yordamıyla kullanıcının ev adresine kadar ulaşabilmesi. bu bir paranoya mıdır? hayır gayet mümkün bir realitedir.
Bilgi edinmeniz için aşağıdaki linkte yer alan kitaba göz gezdirmenizi tavsiye ederim.
DEVLET-İ ALİYYE-İ OSMANİYYE TEZKİRESİNDEN NÜFUS CÜZDANLARINA
http://www.nvi.gov.tr/Attached/NVI/cuzdan_kitap.pdf
E-devletin hayatımıza girmesini tam olarak benimsemiş olamayabilirsiniz, çok doğaldır. Şunu yazmakta fayda vardır, ALIŞACAĞIZ.
http://www.nvi.gov.tr/images/NVIPort..._sezer_kps.wmv
Seyrediniz...
ben sizden kimlik numaranizi beklerken bana link atmaniza hayret ettim dogrusu...
alışmaktan neyi alisiyorsunuz tam olarak?
fislenmeyi, kayit altina alinmayı, eleştirel bireyden sistem bireyine donüşmeyi mi, çiplenmeyi mi?
dogaldir belki siz alisabilirsiniz... buyrun alışın...
Benim hakkımda bir işlem yapılacaksa hay hay... Kendi adıma açtığım davalarda ve bulunduğum şikayetlerde bu numara vardır. Bunu tutup da sitemizde yayınlamanın mantığı olmadığı açıktır.
Bu numarayı siz yaratmadınız sayın mehmetaydin75. Numara, devlet tarafından size verildi. Neden? İdari işlemlerde kullanasanız diye. Bunun adına ne dediğiniz önem arz etmez. Önemli olan, çağa ayak uydurmak, işlemleri hızlandırmak, güvenliği sağlamak ve suçu minimum seviyeye indirgemektir.
internet'e girmek idari bir iş midir?
sizin yorumunuza göre "sır" olmaması gereken bu kimlik numaralarını öğrenmek bu kadar kolayken etrafta başkalarının numaralarıyla oturum açan insanların oluşacağını da öngörmek zor olmasa gerek.
kısacası daha çetrefilli bir hâl alır durum, bu yöntem uygulamaya girer ise. tedbir için yapılan ameliye bir anda birbirinin kimlik numalarıyla internet'e erişen ve net'te gayrıhukuki işler yapan, sonucunda da "ihaleyi" kimlik numarası sahibine bırakan insanlarla dolup taşmaya başlar.
bunun adı güvenliği sağlamak olamaz. nasıl sizin bu forumda dediğiniz gibi kimlik numaranızı beyan etmenin mantığı yok ise devlet tarafından verilmiş bir numaranın internet kafe ortamında 3. kişilerce bilinmesinin de mantığı yoktur. internet'e girmek idari bir iş midir? hele de bu numara vasıtası ile kişinin adı, soyadı, adresi vs. gibi özlük bilgileri öğrenilebilir iken emniyetten bahsetmenin manası yoktur.
İnternet kafeden internete giren kişilerin kimliğinin saptanması gerekmektedir. Kimliği bilinmeyen kişilerin internet kafeler vasıtasıyla suç işlemesi, bilişim hukuku açısından önemli bir sorundur. Eğer bir internet kafede keylogger varsa, o internet kafeden hiç bir işlem yapılamayacağı da açık ve nettir. Eğer bu konuyu benimle tartışacaksanız, biraz bilgi sahibi olmanızı dilerdim. Salt "internete girmek" idari iş değildir, bunu anlayamıyorsanız sizinle tartışmanın da manası yoktur.
Kanun veya yönetmelik yürürlüğe girdikten sonra, bu konudaki endişelerimizden biraz da olsa kurtulacağımızı düşünüyorum.
"Eğer bu konuyu benimle tartışacaksanız, biraz bilgi sahibi olmanızı dilerdim."
kanunların insanlara sevdirilmesi gerektigini savunan hamurabi tadındaki "alışacağız, alışacaksınız" şeklindeki yaklaşımızına rağmen yazdıklarınıza cevap vermekten geri durmuyorum.
karşıt fikirlerin, yasa tasarılarına rağmen var olan karşıt fikirlerin, neden karşıt olduğunu anlamak yerine, "bu böyle olmalıdır aksi de düşünülemez, toplum için en faydalısı budur" şeklindeki dogmatik tavrınıza rağmen yazdıklarınıza cevap vermekten geri durmuyorum.
toplum için neyin gerekli olduğunu söyleme hakkını nerden aldığnızı dâhi sormuyorum.
uygulamaları savunmak ya da savunmamak kişinin bileceği işken, savunmuyor diye karşınızdakini bilgisizlikle suçlamanın nasıl bir şey olduğunu da sormuyorum.
zira olayı, fikir tartışmasından çıkartıp, "siz - ben" tartışmasına indirgemek niyetinde hiç değilim. ciddi olduğunu düşündüğüm ve olumlu sonuçlar elde etmek adına yürürlüğe sokulması planlanan bir uygulamanın olumsuz sonuçlar da doğurucağını düşündüğüm bir konuda, odağa sizi alarak, konudan uzaklaşmak gibi bir hata yapmak istemem.
eğer burada bir tartışma yapılıyor ise bunu okuyan bir sürü de insan var. benimle tartışmamak en doğal hakkınız. kullanabilirsiniz... kullanınız.
"Eğer bir internet kafede keylogger varsa, o internet kafeden hiç bir işlem yapılamayacağı da açık ve nettir" demişsiniz oysa ben, "kısacası daha çetrefilli bir hâl alır durum, bu yöntem uygulamaya girer ise. tedbir için yapılan ameliye bir anda birbirinin kimlik numalarıyla internet'e erişen ve net'te gayrıhukuki işler yapan, sonucunda da "ihaleyi" kimlik numarası sahibine bırakan insanlarla dolup taşmaya başlar." demiştim. kimlik numarası "sır" olmaması gereken bir kombinasyon ya! herkesin alternatif numaralar edinmesi de yine "sır" olmayan bu ortamda gayet basit. bu şartlar altında başkasına ait kimlik numarası edinmek için keylogger yordamına ihtiyaç bile yok. zaten "sır" olmayan numaralar etrafta dolaşmaktadır. bu numaralar, "niye saklansın"dı ya hani...
ne önereceksiniz o zaman? kimlik numarası + parmak izi?
işletim sistemlerinin internette dolaşan lisans numaraları gibi -ki bunlar var olmayan numaralar değil, bizzat lisans için para ödemiş insanların "şahsi!" anahtarlarıdır- T.C. kimlik numaraları da etrafta rahatlıkla dolaşabilecektir.
Alıntılardan da anlaşılacağı üzere, olayı kişiselleştiren kişi sizsiniz. Dolayısıyla cevap hakkım doğduğundan, bu hakkımı yalnızca konu ile alakalı olarak kullanacağım.
Olası bir kanun veya yönetmelikte, "yalnızca bir TC Kimlik No" girilmesi ve başka hiç bir olasılığın getirilmemesi düşünülemez. İnternet kafe sahibinin sorumluluğu, her kafede kamera ile takip yapılması hususları ayrıca göz önüne alınmalıdır. Diyorsunuz ki, bir TC kimlik numarası bulurum, her kafede bununla giriş yaparım ve suç işlesem dahi, bu suç bana isnat edilemez. Yanlış. Kanun koyucular bu kadar basit düşünmezler sayın mehmetaydin75.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte ve gerekli parçaların entegre edilmesiyle birlikte "parmak izi", kullanılması düşünülen yöntemlerden birisidir.
alıntılardan da görüldüğü gibi ben sizin olayı basitleştirdiğiniz yönünde bir eleştiri yapmıştım. ne kadar basit bir insan olduğunuz konusunda değil. size "despotsunuz" da demedim oysa, "bilgisiz" olduğumu ima ederken siz. burada kimin fikire kimin de kişiliğe yönelik yazdığı açık sanırım.
parmak izi vermeyi, kameralar aracılığıyla denetlenmeyi ve hatta kuvvetle muhtemel gerekirse vücuda mikroçip dâhi entegre etmeyi savununanlar da olacaktır ütopyaya doğru giden yolda, buna karşılık distopik fikirler üretenler de...
sokaklarda da kameralar var ama bunların hiç biri caydırıcı olmuyor. kameralar yokken sokaklar çok daha güvenliydi. güvenliği salt teknolojiyle değil belki eğitimle sağlayabilirsiniz. "kurallar yıkılmaları için vardır" anlayışını hangi teknolojiyle çözebilirsiniz?
dünyada modernleşme süreciyle kuldan yurttaşa giden yolda günahların yerini yasalar almış olabilir ortaçağdan aydınlanmaya ama insan için hangisinin daha etkili/caydırıcı olduğu hâla tartışmaya açık bir konudur.
"kesin doğru yoktur" demek bile kesin bir ifadeyken kimi görüşler insanlığın yükselişini salt teknolojinin gelişmesiyle orantılı görerek büyük bir hata yapmaktadırlar.
soyut değil somut konuşalım madem teknolojiden açıldı... teknoloji sonu gözükmeyen bir kavram. ve hep daha "iyi"ye doğru gitmeyi hedefleyen... teknolojiyi çıkaranlar ve onu "çatır"datanlar olarak ikiye ayırırsak hep çift kutuplu bir taraf var teknolojide. her yeni çıkan ve kırılamaz diye tanıtılan teknolojinin yerle bir edilmesi -belki de sırf bu kırılamazlık iddiasının yarattığı hırstan- bir vakit önce o teknolojiyi tanıtanların şimdi aynı kitleye hitaben onu nasıl yama yapacaklarını anlatması kadar yakın.
suçu ahlaksal olarak bilişim falan diye ayıramassınız. kişi suçu işlerken
"hadi ben bu sabah bilişim yasasının sağlığa aykıra ürünlerin pazarlaması konusunda bir suç işleyeyim" diye bir düstur bellemez kendine. kişi suçu işler ve yakalanırsa karşılığını o kanuna göre alır. ve eğer kafasına takmışsa da ne bilişim yasasının caydırılıcılığını göz önüne alır ne de bu alandaki teknolojik gelişimleri. gider bir yolunu bulur ve işini halleder. durum böyleyken kalkıp da suçun önlenmesi teknolojinin ilerlemesine bağlamak olayı tümden görememek olur.
kameraların, parmak izlerinin ve çiplerin varolacağı bir rejim totalitarizme gidecek olan bir rejimdir. güvenlik eşittir özgürsüzlükse kişinin beynini, vicdanını, seçim yapma kabiliyetini de denetim altına almalı ve yönetmeli insanları. herşey küçük adımlarla başlamıştır. sizin şu an gelişme olarak yorumladığınız parmak izi denetimi, ileride bir zaman dönüp baktığınızda "temelleri böyle atılmıştı" diyebileceğiniz bir dünyanın başlangıcı olabilir.
Yalnızca konu ile alakalı olarak;
Suçları tasnifleyen Türk Ceza Kanunu'dur. Bilişim Suçları onuncu bölümde yer almaktadır. Suçlunun nasıl bir yol izleyeceğini bilemezsiniz. Kişinin bir bilişim suçu işlemesi için kastı aranır. Sonuç olarak, bir suçu bilişim suçu olarak ayırırız.
Bilişim yasası yoktur, Türk Ceza Kanunu vardır. Suçun azaltılması, teknolojinin artışıyla paralel olarak yapılacak düzenlemelere bağlıdır.
"Bilişim yasası yoktur, Türk Ceza Kanunu vardır"
haklısınız. bilişim suçları başlığı vardır...
onun ayrımını suçu işleyen değil kanun yapar.
ilerleyen teknoloji bireyi oturduğu yere zincirleyip hareket imkanını kısıtlasa bile suç işleme kabiliyetini ortadan kaldırmaz, kaldıramaz. azaltmaz da ayrıca. internet gelişen teknolojinin ürünüdür. gelişen teknoloji yeni suçların oluşumuna hizmet bile eder. dün ortada bilgisayar yokken bilişim tabanlı suç da yoktu. sonuç olarak teknolojinin artışı suçun da artışı demektir.
Sonuç olarak demek istediğiniz nedir?
her yazdığımın bir sonucu var.
tekrarlıyorum kimlik numarası zorunluluğu suçu ortadan kaldırmaz. parmak izi uygulaması ise toplumu fişlemeye götürür ve eleştirel fikirlerin telaffuz edilmesi engelleyen oto sansür mekanizmasını devreye sokar.
kişiler kendilerini özgür hissetmedikleri bir ortamda kendileri olamaz.
İnternet kafelerin adeta suç yuvası olduğu bir dönemde, sizin gibi "anonim" olmak isteyen kişileri fazlalığı ve bu kişilerin suç işleme kastı olup olmadığının bilinememesi, toplumdaki güvenliği azaltan unsurlardır. Malvarlığına ilişkin işlenen bir suç ile bilişim vasıtası ile işlenen bir suç arasında 10 kat fark vardır. Bilişim suçlarının %90'ı internet kafelerden işlenilmekte ve failleri cezalandırmak güçleşmektedir.
Sayın Mehmet Aydın,
Peki şöyle mi yapılmalı; nasıl olsa insanoğlunun içgüdüsü onu suç işlemeye teşvik etmekte, kişi, suç işleme hareketinde bulunmaktan ne yapılırsa yapılsın caydırılamamakta, sizin deyiminizle kişi zincirlense bile yine suç işler (!?) (Doğru ya ilk insan Hz. Adem bile suç işlediğinden cezalandırılmıştır.) , bu nedenle hiç bir önlem almaya gerek yok, kişileri bir daha suç işlemekten caydırmak için ceza vermeye gerek yok, zira nasıl olsa yine yapacaktır. Yani bütün çabalar, bütün yasalar boşadır, boşa çırpınışlardır, suç işleme eğilimi azaltılamaz ya, yani suç işleme eğilimini gösteren ivme artabilmekte ama azalamamaktadır, çok ilginç. Bu nasıl bir akıl yürütmedir, anlayamadım. Peki, suç işlemeyen, suç işlemeyi düşünmeyen insanlar bunu nasıl yapmaktadır? Şimdi burada suç teorilerinden ve kriminal psikolojiden mi bahsedelim? Farkında mısınız konu nerelere geldi. :)
Bununla birlikte teknoloji eğer suç çeşitliliğine neden oluyorsa ve suç oranında artışa sebep oluyorsa dünyada en çok suç işlenen ülke Japonya olurdu. Suçların teknolojinin gelişimine paralel olarak artmasını suç işlemeye müsait olan kişilerin kendilerine suç aracı arayışlarına bağlamıyorsunuz da tek amacı insanlığa hizmet etmek olan gariban teknolojiyi hedef alıyorsunuz. "Kameralar yokken sokaklar daha güvenliydi" demişsiniz. Ah şu kameralar yok mu, insanın gözünün içine baka baka nasıl da git bir kapkaç yap diyor, hazır sen de çekiliyorken kahramanlığını cümle alem görür.
Suç işlemenin önlenmesi toplumsal bir hareket olmalıdır. Vatandaşlar, kolluk kuvvetleri, yargı mercileri bir bütün olarak suç işlenmemesi amacıyla önlem almalı, suç işleyenleri tespit etmeli, ve bu insanların topluma kazandırılmasını amacıyla hareket etmelidir.
Konuyla ilgili olarak, TC kimlik numarasının gizlenmesi mümkün değildir, bütün kamu kurumlarında, bankalarda ve bir yığın işlemde bu kimlik numarası kullanılmaktadır. Kötü niyetli bir banka memurunun ya da çalıştığı işten dolayı eline onlarca kimlik numarası geçen bir kişinin bu numarayı sahibi aleyhine kullanmayacağı ne malum? Bu o kadar basit bir olay mı? Tek Tc kimlik numarasının bilinmesi her türlü suçun işlenip üzerimize kalmasına yeter yani. :eek: İkinci el cep telefonu satın alırken isim, adres, telefon gibi bilgileri verme külfetine katlanıyorsak internet kafeye gittiğimizde de kimin, hangi saatte ,tespit edilen bilgisayar ile çalıştığının kontrol edilebilmesi için kimlik no verme külfetine de katlanmalıyız. Her nimet külfetsizdir gibi bir kural söz konusu değildir. Ayrıca başka kişinin kimlik no'sunu vererek bilgisayarı kullanma konusundaki endişelerinize karşılık, kişinin hüviyet cüzdanına bakarak kontrol etme görevi internet kafe işletmecilerine verilebilir.
Açıkçası söz konusu kanun madden gündeme geldiğinde bu konunun daha sağlıklı tartışılabileceğini düşünüyorum. Zira ancak o zaman usul ve esaslara vakıf olabileceğiz.
sayın Şahin,
insanlar neden kafeye gidirler, buna bakmak lazım. bence bunun temel olarak iki nedeni vardır. ilki kişinin elinin altında internet erişim olanağı olmayışından, ikincisi ise bu olanak olmasına rağmen kişinin görülmez kalmak istemesinden. burada sorun olan şey kişinin ikinci şıkkı yapmak istediği zaman vukuu bulmaktadır. zira birinci şıkta kişinin görülmez olmak gibi bir kaygısı/isteği yoktur, sadece kendi elinin altında internet erişimi olmadığı için kafeye gitme yönelimi vardır. İkinci şıkta karşılaşılan birey ise elinin altında internet erişimi olup olmamasına bakmaksızın internet ortamında görünmez kalmayı istemektedir. savunduğunuz görüş tam da bu görünmezlik kabiliyetini ortadan kaldırmaya yöneliktir. kişiler sadece suç işlemek için mi anonim kalmayı mı isterler? siyaset programlarında vs. de telefonla yanına bağlanıp görüş beyan eden ve ismini saklı tutan herkes suç işlemek için mi adını vermemektedir? internet ortamı fikir ortamıdır aynı zamanda bir çok şeyin ortamı olduğu gibi. sizin görüşünüz, kalkıp da kişi adını saklı tutarak fikir beyan etmek istediğinde "vay efendim ne gerek var, niye adını saklıyorsun 'sır' mı bu" gibi sığ olduğunu düşündüğüm bir yaklaşımda bulunur ise ben de bunu eleştiririm. kişinin, adını ya da adına gidecek bir numarayı saklı tutma isteğine karşı sığ yaklaşıldığını görüyorum.
savunduğunuz şey kişinin internet ortamında görünmez olma hakkının ortadan kaldırılmasına yöneliktir. siz bana haklı olarak (%90 bilişim suçlarının bu tip yerlerden yapıldığını kanıt göstererek) bu kabiliyetin istismar edildiğini söyleyebilirsiniz.
şunu da belirtmek gerekir... %90 bilişim suçu internet kafeden işleniyor demek internet kafe kullanıcılarının %90'ının bilişim suçu işliyor olduğu manasına gelmemektedir. bu sayı sadece suç sahiplerinin %90'ının kafeleri kullandığı yönündedir.
internet kafeyi kullanıp, net'e erişen kitlenin kaçta kaçının bilişim suçu işlediğine dair bir rakam var mıdır?
3 türlü olumsuzluktan bahsediyorum temel olarak. birincisi T.C. kimlik numarasının internet kafe ortamında bilinmesinin getireceği sıkıntı, ikincisi bu numaranın başkaları tarafından net'e girmek için kullanılmasının doğuracağı problem, üçüncüsü ise kişinin görünmezliğinin ortadan kalkması ile gelecek oto sansür.
birinci düşünceme karşılık olarak "bu numaraları banka memurları da biliyor" demişsiniz. haklısınız... banka memurlarının elinden kimlik numaralarından daha da öte bilgiler geçiyor. yani bir banka sadece adresinizi bilmekle kalmıyor hangi saatte hangi mekanda ne içtiğinizi de bilebiliyor eğer kredi kartı kullanıyorsanız. ama bu sizin elinizde olan bir tercih. bu tercih hakkı size ait. istemesseniz kredi kartı kullanmaz, aldığınız şeylerin banka tarafından bilinmesini engellersiniz. ha bazı görüşlere göre bankanın nerde ne yaptığınızı bilmesi "sır" mıdır? insanların neyi "sır" neyi "bilinen" olarak tayin etme hakları kendilerine aittir. insanların konuşmama hakkı da vardır, istedikleri bir bilgiyi "sır" olarak görme de. "devletin kişiye verdiği şeyler 'sır' olamaz" görüşüne katılmıyorum. bir amerika vatandaşına vatandaşlık hakkını devlet vermektedir. ama kişi içinde bulunduğu durumu (uyruğunun doğuracaı bir hayati tehlike ihtimali) karşısında aidiyetini gizli tutma hakkına sahiptir. internet'e girerken de kişi adresinin bilineceği ihtimali karşısında bu numarayı gizleme hakkına sahip olmalıdır.
siz bana japonya demişsiniz ben de size ingiltere'den örnek vereyim ama birazdan japonya dan da bahsediceğim. ingiltere'de sokaklara konulan kameralara rağmen suç oranı hızla artarak yükselmeye devam ediyor. sonuç olarak kamera sistemlerinin suçu azaltmadığı kesin ingiltere'de. peki ne yapıyor? bireylerin hayatlarını mercek altına alıyor olmasın?
yüksek teknoloji ürünlerini, "suçun önüne geçmenin yegane aracı" olarak sunmak belki cezbedici bir şey ama bunların suçun önüne geçtiğine inanmak ve bütün inançları bu yöne sevketmek pek sakat.
"Bununla birlikte teknoloji eğer suç çeşitliliğine neden oluyorsa ve suç oranında artışa sebep oluyorsa dünyada en çok suç işlenen ülke Japonya olurdu." diye bir tespitte bulunmuşsunuz. yazılarım sanırım kendileri için "konuşamıyor"... bakınız ben gayet net bir şey söyledim. yeni bir teknolojinin ortaya çıkması, yeni bir suçun olusmasina platform olur, dedim. bundan 20 yil önce internet, msn vs. yokken kişilerin hayatında, msn şifrelerinin çalınması, banka hesaplarına girilmesi vs. de yoktu dedim. dediğim ikinci bir şey de teknolojinin devam eden suç karşısınnda poh pohlandığı kadar caydırıcı bir unsur olmadığı yönündeydi.
japonya'da bilişim suçu yok mu diyorsunuz yani?
japonya'nın NPA adında bir ulusal polis örgütü var. bir zaman önce bahsi geçen bu japon polisi, yıllık bilişim suçları istatistiklerini yayınladı. ve sonuç olarak japonya'da 2000 senesine oranla bilişim suçlarında %40'lık bir artış oldugu gözlendi sayın Şahin. şimdi sorarım, 2007'den bu yana geçen 7 senede japonya'da teknoloji ilerledi mi geriledi mi?
gelelim 2. düşüncem karşısındaki söylediğinize. "nimet külfetsizdir gibi bir kural söz konusu değildir. Ayrıca başka kişinin kimlik no'sunu vererek bilgisayarı kullanma konusundaki endişelerinize karşılık, kişinin hüviyet cüzdanına bakarak kontrol etme görevi internet kafe işletmecilerine verilebilir". mutlaka verilebilir ama bu kişilerin işlerini yapıp yapmadığı nasıl denetlenir? quis custodiet ipsos custodes?
en önemli olduğunu düşündüğüm, şahsi olarak anonim kalmak istediğim anlamına gelmek zorunda olmayan, 3. görüşüm ise kişilerin anonim kalabilme yetilerinin de olması gerektiğini savunduğumdur. evet, bence kişiler isterlerse anonim kalabilmeliler! anonim kalmak eşittir bilişim suçu işlemek gibi bir mantık oluşturulmakta. ne alakası var. elmayla armutu karıştırmamak lazım.
fikir belirtme yeri olan siyaset programlarında vs. de telefonla yanına bağlanıp görüş beyan eden ve ismini saklı tutan herkes suç işlemek için mi adını vermemektedir? internet de bir fikir belirtme platformudur.
not: %90 sayısı Sayın Yavuzcan'a aittir.
Bu acaip komik tartışmaya katılamamak mümkün değil.
Benim tezim "SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜYÜMÜZ ENGELLENEMEZ" yani bir suç işleyip işlememek kişinin kendi tercihidir. Bunun cezaları da bellidir. Suç işleyen kişi cezasını çeker.
Ama suçu işlenmeden önlemek gibi saçma sapan fikirler ile yola çıkıp internet cafelerden yapılan girişlerde TC Kimlik no istemek gibi acaip bir mantığı savunmaya kalkarsanız,
Alkollü araç kullanıp oluşan suçları önlemek için alkol/araba satışını, veya silah ile işlenen suçları engellemek için silah satışı engellemeye gidersiniz, tahmin edebilirsiniz ki bu örnekler sonsuza kadar çoğaltılabilir. Netice isteyen herkes kanunlara harfiyen uygun görünen bir şeyi (eşyanın üçüncü hali olarak kullanılmıştır) kanunsuz hale getirebilir.
Netice de hiç bir şekilde kişilerin SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜKLERİ nin kısıtlanmaması gerektiğini savunuyorum. Bu kişilerin kendi tercihidir. Netice de suçu işleyecek olan da bunun müeyyidelerine muhatap olacak insan aynıdır. Bu durumda başkalarının bu konuda karar verme yetisine sahip olduğunu düşünmüyorum.
Buradan hareket ile internet cafe den bilgisayar kullanırken TC NO girmek gibi yarın evinden girdiğin internete de "TC NO gir bakalım" a gidecek bir durumu savunan hukukçu :)) arkadaşlara saygılarımı sunuyorum.
Ve itiraf ediyorum ANONİM olmak istiyorum. Suç işleme özgürlüğümün suç işlemeden engellenmeye çalışılması gibi acaip bir durumu kabul etmek istemiyorum. Bunun ismine de ÖZGÜRLÜK deniyor :))
Ve ben ÖZGÜR olmak istiyorum.
Sayın bulucu, öncelikle "acayip" yazmayı öğreniniz. Ayrıca son bir kaç forum konusunda kendinizi komik duruma düşürdüğünüz aşikardır. Tartışmadaki sorun, failin kimliğinin tespiti aşamasındadır.
Sayın bulucu,
Suç işleme özgürlüğü demişsiniz. Bu özgürlüğü size kim, hangi anayasa,hangi kanun veriyor? Bu konuda tartışmak bile vakit kaybı. Bir kişiye karşı suç işlediniz diyelim, bu kişi size o suçu işlemeniz konusunda izin verdi mi ki böyle bir özgürlüğünüz söz konusu olsun ?
Evden internete bağlanırken Tc kimlik numaranızı vermenize gerek yoktur, zira evdeki bilgisayarın kural olarak bir yada birkaç sahibi vardır ki bu bilgisayarın hangi bilgisayar olduğu da ip no ile tespit edilebilir. Fakat internet kafelerde bir bilgisayarı birden fazla kişi kullandığından suçun kim tarafından işlendiği tespit edilememektedir. Bu bakımdan ben de size saygılarımı sunuyorum.
Ben de itiraf ediyorum, şimdiye kadar hiç anonim olmak istemedim, kendimi saklama gereği hiç duymadım.
Sayın Mehmet Aydın'a sonuna kadar katılıyorum ve teşekkür ediyorum.Böylesine önemli bir konuyu cok anlaşılır ve cok net anlattıgı için.Ben de kimlik numaramın benim istemim dışında veya zorlamayla üçüncü kişilere verilmesine karşıyım.Bir şey sormak istiyorum kimlik kartımız üçünçü kişilerin eline geçtiginde yani çalındıgında ve ononla bir suç işlengiginde biz niye kendimizi aklamakta çok zorluk çekiyoruz ve bunu niye ömrümüzün sononuna kadar sorumlu tutuluyoruz.Şimdi teknoloji var kimlik numaramız daha güvenli ve kontrolu kolay diyebilirsiniz.Fakat teknolojiyi kötüye kullananlar var ve ilk önce bunlar harekete geçiyor.sonra bunlara önlem alınmaya çalışılıyor.Ayrıca benimde yanlış kullandıgım bir kelimem varsa sayın stj.av.Emrah Yavuzcan düzeltirse sevinirim.Teşekkürler.
Kimlik numarasının verilmesinin bir sakıncası yoktur. Kimlik kartı kötü niyetli bir kişinin eline geçtiği takdirde, bu kişi resim yerine kendi resmini koymakta ve böylece kendi kimliği gibi kullanmaktadır. Ancak kimliğin çalındığı, kaybolduğu ilan edilirse ilandan sonra sorumluluk ortadan kaldırılabilmektedir. Yani kimliğin çalınması veya kaybolması durumunda bu kimliğin suç işlenirken kullanılmasının sorumluluğu da kimliğini kaybeden kişinin ihmalinden kaynaklanmaktadır.
Kimse kimlik no'sunu bildirmek için zorlanamaz, böyle bir zorunluluk söz konusu değildir. Ancak bu numarayı bildirmezseniz istediğiniz bir takım işlemleri yaptıramaz veya yapamazsınız. Örneğin kredi kartı alamazsınız, kamu kurumlarında bir takım işlemler yapamazsınız, oy kullanamazsınız... Bunun gibi üzerinde tartıştığımız kanun çıkarsa ve kanunda internet kafelerde bilgisayar kullanırken Tc Kimlik No bildirme zorunluluğu çıkarsa, internet kafelerde bilgisayar kullanamazsınız. Yani sizin seçiminiz.
Kelimenin doğru notasyonunu tavsiyeniz üzerine öğrendim. Umarım arada unuttuğum "y" harfi cümlemi anlamanızı zorlaştırmamıştır.
Forumda yazdığım yorumlarda komik duruma düşmemin aşikarlığı konusundaki fikrinizi saygı ile karşılıyorum. Biraz tebessümün kimseye zararı olmaz, değil mi?
Bu başlığın ana konusunun olası bir suçlunun kimlik tespiti olduğunu da biliyorum.Tam da bu nedenle, getirilen çözüm önerilerini ama özellikle internet erişiminden önce TC Kimlik No girilmesi fikrini komik derecesinde saçma buldum.
Hukukçu olduğunuza göre, bilişim ile profesyonel olarak değil de hobi olarak ilgileniyorsunuz diye tahmin ediyorum. Benim hukuk forumunda açılan başlıklara yorum yapmam gibi.
Çünkü, bilişim dalında eğitim alsaydınız, internette iz bırakmadan dolaşmanın yolunun yanlızca internet cafe'ler den geçmediğini hatta IP adresi maskeleme hizmeti veren onlarca yasal firma olduğunu ve internet erişimden önce kimlik tespiti amacı ile özel bilgilerinin talep edilmesinin pratikte hiç bir işe yaramayacağını da biliyor olurdunuz.
Ayrıca, internet kafelerden yapılan erişimderde kafedeki tüm bilgisayarlar aynı IP adresini kullanır. Teknik olarak böyledir. Yani ANONİM olma amacı ile özellikle yapılan bir şey değildir.
Bu durumda bir bilişim suçunun kafeden işlendiğinin belirlenmesi halinde, kafeyi kullanan hangi kişinin bundan sorumlu olduğunun tespiti gerekir. Teoride çok detaylı LOG kayıtları tutularak bu tespitin yapılabilirliği vardır ama pratikte uygulanması imkansız derecesinde zordur.
Bu durumda en iyisi kafeleri toptan kapatmak olmalıdır. Hatta daha da iyisi internet kullanımını toptan yasaklamaktır.
Sayın bulucu, bilişim ile hobi olarak ilgilenmiyorum. Bilişim hukuku alanında çalışmalar yapmaktayım, bilgilerinize...
IP maskeleme konusunda tespitinize katılıyorum fakat suçu teşvik etmemesi için detaya girmiyorum.
Internet kafelerde her ne kadar 1 adet IP numarası kullanılsa da, bir fiilin hangi bilgisayardan yapıldığı kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Durum, raporlara şu şekilde yansır: "... adlı internet kafenin .... numaralı masası". Sonuç olarak, internet kafeler üzerinde ciddi şekilde bir düzenleme yapılmasından yanayım. Bu sözlerim bir çok "internet kafe sahibini" rahatsız etse de, kamu yararının her şeyin üzerine olduğunu tekrarlamak gerekir.
Saygılar...
Yasal firmaların suçu teşvik ettiğini düşünmek bir hukuk adamı tarafından dile getirildiğinde oldukça şaşırtıcı geldi bana. Ben de bir-iki şey sormak istiyorum;
Bazılarına yukarıdaki yazarların da değindiği gibi nette kişisel güvenlik sağlamaya yönelik birçok web "hizmeti" var. Anonim surf, anonim posta, IP maskeleme, IP değiştirme, şifreleme, vs ile ilgili bilgi, belge, programlar, kitap ve dergiler ve hatta bunlarla uğraşan ciddi firmalar var.
Bu mantık doğrultusunda bunların da suçu teşvik ettiklerine inanıyor musunuz? Öyleyse bunların nasıl oluyor da batılı ülkelerce yasaklanmadıklarını, bu dergi ve kitapların topatılmadıklarını, sitelerin ve firmaların kapatılmadıklarını düşünüyorsunuz?
Ayrıca kafeler haricinde anonim bağlantı sağlayan birçok yer var. Büyük oteller, alışveriş merkezleri, vs gibi yerler laptopunuzu alıp nette dolaşma imkanı veriyorlar. Bunların da yasaklanmasını önerir misiniz?
Selamlar. :)
Illegal iş ile uğraşan birisi neden cafeye gitsin ki ? :)
vpn,mtstc,ssl destekli socks vb paketler ile kimliğini saklayabilir. TCK kimlik numaramı Sn.mehmetaydin75'a vereyim ki neler yapabileceğini göstersin ( :
Bizde örneklendirilmiş olarak yararını ve zararını tartışılım :)
Arkadaşlar cafeler internet açısından çok tehlikeli yerler.
Evet sanırım 18 ay beklemek gerekiyormuş kimlik no'sunun dolaşıma çıkmasının yaratacağı olumsuz yönlerin gazeteye haber olması için...
Sn. Yavuzcan vermemekle ayrıca, iyi yapmışşsınız kimlik numaranızı...
Anonim olma özgürlüğüne karşı sergilediğiniz kısıtlayıcı bulduğum bakış açınızın dışında, kimlik numaralarının ortada dolaşmasından sakınca duymayan 18 ay önceki hâlinize binaen 20 Ocak 2009 tarihli Hürriyet gazetesi haberini size ve okuyuculara sunuyorum.
Vatandaşlık numarasıyla yüzlerce bilgi
A.A
Bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını kullanarak, lise diploma notundan ne kadar maaş aldığına, su ve telefon borcundan ÖSS'de aldığı puana kadar pek çok bilgiye ulaşılabiliyor.
“E-devlet” uygulaması sayesinde pek çok bilgiye ulaşılması mümkün hale geldi. Vatandaşların ya da iş dünyasının devlet kurumlarıyla olan ilişki ve işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi olarak tanımlanan e-devlet uygulaması, internetin yaşamımızda daha etkin rol üstlenmesiyle kamu hizmetlerini, vatandaşın daha kolay ulaşabileceği bir konuma getirdi.
Devleti vatandaşına yakınlaştırmada önemli bir fırsat sunan internet, aynı zamanda kişisel ve özel bilgilere de ulaşılabilmesine olanak sağlıyor.
Bir kişinin internet ortamında sadece TC kimlik numarasını kullanarak o kişiyle ilgili yüzlerce bilgiye ulaşılabiliyor.
Örneğin bir kurumun internet sitesinin ilgili kısmına yazılacak TC Kimlik numarası ile o kişinin adı, soyadı, doğum tarihi gibi bilgilere erişilebiliyor. Doğum tarihi ve ad soyad bilgilerini bir başka kurumun internet sitesinde kullanarak bu kez o kişinin ikametgah adresi elde ediliyor. Adres bilgileriyle bir başka kurumun internet sitesinden nüfus cüzdanı bilgilerine, vergi numarasına, SSK veya Bağ-Kur numarası gibi bilgilere ulaşılabiliyor.
ZİNCİRLEME SİSTEM
Bunun gibi “zincirleme şeklinde” elde edilen her yeni bilgi ile bir başka kurumun internet sitesinden öteki kişisel bilgilere ulaşılabiliyor.
Elde edilen bu bilgilerle de söz konusu kişinin telefon numarasından, aldığı maaşın miktarına, maaşına ne oranda zam yapıldığına, kaç yıldır çalıştığına, Bağ-Kur maaşını hangi bankanın şubesinden çektiğine, diploma notunun kaç olduğuna, su, elektrik ve telefon faturalarına ve ÖSS'den aldığı puana kadar pek çok bilgiye ulaşmak mümkün hale geliyor.
KEY ÖDEMESİ ALMIŞ MI?
Örneğin Sosyal Güvenlik Kurumu'nun “www.sgk.gov.tr” adresinden, kişinin sosyal güvencesinin olup olmadığı, adı, soyadı, doğum tarihi, kızlık soyadı, işe giriş tarihi, aldığı maaş ve zam oranları, kaç yıldır sigortalı olarak çalıştığı, ilgili aylar içinde kaç gün işe gittiği, ne kadar devamsızlık yaptığı, kaç değişik iş yerinde çalıştığı, prim ödeme gün sayısı, SSK sicil numarası gibi bilgilere kolayca ulaşmak mümkün.
Buradan alınan bilgiler ışığında, SSK sicil numarası ya da TC kimlik numarası ile Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş'ye ait “www.keyodemeleri.com” adresine girilerek kişinin ne kadar Konut Edindirme Yardımı aldığı da bulunabiliyor.
Aynı şekilde, TC kimlik numarası kullanılarak Sosyal Sigortalar Kurumunun internet sitesinden anne ve baba adı ile gün ay yıl olarak doğum tarihi bilgileri elde edilebiliyor.
Kişinin anne ve baba adı bilgileri ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün internet sitesindeki kimlik numarası sorgulama sayfasından nüfus cüzdanında yer alan aile sıra no, cilt no, birey sıra no, mahalle ve köy bilgilerine de erişilebiliyor.
MESLEĞE NE ZAMAN BAŞLADI?
TC kimlik numarası ile kişinin Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün web sayfasından Bağ-Kur'lu olup olmadığını da öğrenmek mümkün.
Bağ-Kur'lu ise mesleğe kabul tarihi, emekli olup olmadığı, Bağ-Kur'a olan borcu, kaç gün hizmet verdiği, Bağ-Kur aylığını hangi bankanın hangi şubesinden aldığı, en son maaşını hangi tarihte aldığı, mesleğini hangi ilde icra ettiği, vergi numarası, Bağ-Kur sağlık hizmetinden yararlanıp yararlanmadığı, sağlık priminin kesilip kesilmediği de ortaya çıkıyor.
Elde edilen bilgilerle Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinden söz konusu kişinin evinin bulunduğu cadde, sokak, kapı numarası gibi açık adresine ulaşılabiliyor. Buradaki adres bilgileri kullanılarak ise Türk Telekom'un internet sitesinden kişinin telefon numarası varsa mail adresi, fatura borcu ve faturanın son ödeme tarihi öğrenilebiliyor.
BAŞARILI BİR ÖĞRENCİ Mİ?
İnternetten edinilen bilgilerle, kişinin okul hayatında başarılı olup olmadığı da ortaya çıkıyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin internet sitesinde TC kimlik numarası girilerek kişinin lise diploma notu, ÖSS'den aldığı puanı, LES ve KPSS öğrenim süresince burs alıp almadığı, mezun olduğu okulu ve bölümü öğrenilebiliyor.
Bazı şehirlerin su ve kanalizasyon idarelerinin internet sitelerinde ise ilgili kısıma sadece ad ve soyad yazarak su borcu olup olmadığına, kullanılan su miktarına erişilebiliyor.
“BİLGİLERE BU KADAR KOLAY ULAŞILABİLMESİ ÇOK SAKINCALI”
Yazılım Geliştirme Uzmanı Yusuf Çakır yaptığı açıklamada, e-devlet uygulamasını desteklediğini ancak, kişisel ve özel bilgilere bu kadar kolay ulaşılabilmesinin çok sakıncalı olduğunu söyledi.
Vatandaşların kişisel bilgilerinin parça parça değişik kurumların internet sitelerinde bulunduğunu anlatan Çakır, bir bilgiye ulaşmaya çalışan kişi, x kurumundan bulamasa da y kurumundan o bilgiyi buluyor. Yani kişinin elimizde sadece birkaç bilgisi varken adı soyadı, yaşı gibi, o bilgilerden yola çıkıp kişinin yüzlerce bilgisine ulaşılıyor” diye konuştu.
Kişisel bilgilerin kötü niyetli insanlar tarafından farklı amaçlarla kullanılabileceğine işaret eden Çakır, şunları söyledi:
“İnternetten elde edilen bu bilgilerle sahte nüfus cüzdanı yapılabilir. Bir bankaya telefon açıp 'kredi kartımı kaybettim adresime yeni gönderin' dediğim zaman bana sorulacak sorular belli. Adı, soyadı, annenizin kızlık soyadı, adresi vs. Bu bilgilerin hepsine ulaşabiliyorsunuz. Kötü niyetli olan bir kişi, vatandaşlık numarasını öğrendiği kişilerin tüm özel bilgilerine ulaşabilir ve illegal işlerde kullanabilir. Bu bilgilerle kredi kartı sahteceliği de dahil birçok yasa dışı iş yapılabilir.”
Çakır, bütün bu riskleri ortadan kaldırmak için elektronik imza uygulamasına geçilmesi gerektiğini ve kişisel bilgilerin tek bir noktada toplanması gerektiğini belirtti.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/10805711.asp?gid=229
Sn. Mehmetaydin75,
18 ay beklemek gerekiyormuş yanıt verebilmeniz için.
T.C. Kimlik No, on bir haneden oluşan, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilmiş 11 rakamdan oluşan kişiye özgü bir sayıdır.
Bu sayı alaelade bir sayı olmamakla birlikte, günümüzde bankaların kredi verebilmek için yeterli gördüğü, bazı internet sitelerine kayıt yaptırmak için zorunlu sayılan, bankacılık işlemlerinin tümünde kullanılan, vergi numarası yerine geçmiş sayıdır. Faturaların üzerinde, iddianamelerde, idari dava dilekçelerinde ve sair evraklarda bulunması zorunlu olan bu sayı diziliminin kötüye kullanılmasını gösteren bir haberi eklemişsiniz. Kimlik hırsızlığı veyahut şahsi bilgilerin ele geçirilerek dolandırıcılık veyahut sair suçların işlenmesi Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş ve suç vasfını haiz eylemlerdir. T.C Kimlik numarasını kimseye vermem diyorsanız, çantamı çalarlar diye çanta taşımayan veyahut kaza yaparım diye trafiğe çıkmayanlarla aynı kefedesiniz.
Tercih sizin...