-
Gerçek ve inanılmaz bir olay - Hep beraber okuyunuz
Avukat Duygu ölür ve mesleği nedeniyle cehenneme gider. Cehennemde içlerinde insanlar olan kazanlar kaynamaktadır.
Avukat Duygu cehennemde gezerken bir adamı fark eder. Adam bir kazanın başında durmakta, kazandan çıkmaya çalışan insanların başlarına vurarak kazana geri sokmakta ve kazanın altına devamlı kömür atmaktadır.
Avukat Duygu adamın yanına yaklaşır ve "sen ne günah işledin de sana bu işleri yaptırıyorlar?" diye sorar.
Adam da "ben günah işlemedim, aslında ben cennetliğim ama tanrı beni bu işle görevlendirdi" der. Avukat Duyguda "madem sen cennetliksin bu ne biçim görev, sen en iyisi tanrıya bir dilekçe yazıp şikayet et" der. Adam "ben dilekçe yazmasını bilmem" deyince Avukat Duygu"tamam o zaman, ben senin yerine bir dilekçe yazarım" der ve dilekçeyi yazıp adama verir. Adam tanrının huzuruna çıkar. Tanrı dilekçeyi okur ve adama "bu dilekçeyi kim yazdı?" diye sorar.Adam da dilekçeyi Avukat Duygu yazdığını söyler.
Bunun üzerine tanrı meleklerinden birini çağırır ve "Avukat Duygu cehennemi karıştıracak, siz en iyisi onu cennete gönderin" der.
Avukat Duygu'ı cennete gönderirler. cennette sütten, baldan nehirler akmakta, insanlar huzur ve mutluluk içinde günlerini gün etmektedirler.
Avukat Duygu cennette dolaşırken çimleri biçen bir adama rastlar. adama "herkes cennette gününü gün ederken sen neden çimleri biçiyorsun, senin günahın nedir?" diye sorar. Adam da "benim bir günahım yok, ben aslında cennetliğim ama tanrı bu işle uğraşmam için beni görevlendirdi" der.
Avukat Duyguda adama "madem sen cennetliksin, bu nasıl görev, sen en iyisi tanrıya bir dilekçe yazıp şikayette bulun" der. adam "ben dilekçe yazmasını bilmem" deyince Avukat Duygu "tamam , ben senin yerine bir dilekçe yazarım" der ve dilekçeyi yazıp adama verir.
Adam tanrının huzuruna çıkar. tanrı dilekçeyi okur ve adama "bu dilekçeyi Avukat Duygu mı yazdı?" diye sorar. Adam da "evet, dilekçeyi Avukat Duygu yazdı" der.
Tanrı bakar ki bu iş böyle olmayacak meleklerinden birini çağırır ve şunları söyler "Avukat Duygu bu gidişle cenneti de karıştıracak siz en iyisi onu dünyaya geri gönderin; hem çeksin hem çektirsin..."
İyi okumalarrr :) :D :p
-
Karıştıra karıştıra öbür alemi karıştınız. Her iki alemde de yeriniz yok. Allah sizi ıslah etsin. Cehennem zebanisinede işini öğreten adaletin terazisini ne eylemez. Mazallahhhh.
-
Sayın Dündar;
Zebaniler tanıdıktı desem inanır mısın? Birisi sana çok benziyodu.
-
Valla bence yanlışınız var Sayın Tekay; Eğer zebanilerden biri ben olsaydım cehennemde boş boş dolaşmanın ve de hergangi bir şekilde cezalandırılmamış olman dan dolayı sana dilekçe yazdırır seni tanrının karşısına yollardım. Adama külahını ters giydiririm ben [}:)]
-
Evet bu cevabınızla benım iddiamı destekliyorsunuz SAyın Dündar.
Siz melek yüzlü şeytan ruhlu canavarsınız.
-
Sayın Tekay;
Hikayenizin kahramanı olarak siz eğer beni gördüyseniz vede siz melek yüzlü şeytan ruhlu canavar olduğumu iddia ediyorsanız şeytanın avukatına yanlış yapmış olursunuz[}:)] Arzuhalciye dönüşmüş halinizle profesyonel bir avukata nasıl olurda çamur atarsınız. Allah sizi ıslah etsin :)
-
Arzuhalciye dönüşmüş halinizle profesyonel bir avukata nasıl olurda çamur atarsınız
Ben burayı anlamadım. İzah ediniz lütfen. Eğer ukalalık yapmak yerine avukatlığın tarihini okumuş olsaydınız Antik Yunan döneminde avukatın dilekçe yazan demek olduğunu bilirdiniz.
Cehalet cehalet başka da bişey değil.
-
Antik Yunanda avukatın dilekçe yazan olduğu hepimizin malumu Sayın Tekay. Ancak siz hikayenizde kurtarıcı melek rolünde şeytanın avukatlığını yapıyorsunuz. Sizi allah bile kendi halinize bırakmış ben neyleyim :D:D:D
-
Bu durumdan şikayetçimisin. Eğer oyleyse yaz bir dilekçe şiakyetini bildir.
Eğer beceremezsen ben yazarım.:D
-
Bu foruma yazacağımda bakalım ne zaman...
Ama yeni birşey öğrendim ve çok şaşırdım okurken... Antik Yunan da avukatlar dilekçe yazıyorlarmış... Yani bir edim... Şimdikiler dilekçe dahil bir şey yapamıyor baksanıza şöför bile olamıyorlar... Bende hep derim Avukatlarda gerileme var diye ama bu ladar beklemiyordum... Antik Yunan ha... Pes.......
-
Bir mühendis ölmüş ve büyük bir yalnışlık sonucunda cehenneme atılmış. Cehennemin konforundan hoşnut kalmayan mühendis bir takım
iyileştirmeler yapmaya başlamış. Kısa bir süre sonra cehennem, klimalı odaları, otomatik tuvaletleri, asansörleri, içecek otomatları ve diğer lüksleri ile bayağı rahat bir yer haline gelmiş. Bu arada mühendisin de iyice tanınıp sevildiğini söylemeye gerek yok.
Derken, günün birinde Cennet Meleği, şeytanı aramış:
-"Selam, cehennemde işler nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz?"
Şeytan, memnun mesut gülümsemiş:
-"Ohoo.. Biz burada çok iyiyiz. Bir mühendis düştü buraya ki sorma gitsin. İnanılmaz lüks ve konforlu bir yer yaptı bizim orayı. Bir görsen, tuvaletlerimiz otomatik, kola makinemiz bile var."
Melek şaşırır:
-"Nee! Mühendis mi dedin? O adamin burada olmasi lazimdi. Çabuk onu buraya gönderin!"
Seytan: "Mümkünü yok! Kadromda bir mühendisin olmasindan çok memnunum ve onu burada tutacagim!" diye çıkışmış.
Cennet Melegi sinirle bağırmış:
"Onu çabuk buraya gönder, yoksa seni dava ederim!"
Şeytan katıla katıla gülerken şunları söylemiş:
"Yok yaa! Nasıl yapacaksın bunu? Bütün avukatlar bizim tarafta!"...
-
Ben şikayet dilekçemi size arz eder arkasından sygılarımı da gönderirim. ancak sizin hikayenizde tanrıya yazdığınız dilekçeleri önce görmek isterim. Ne de olsa marifet Mahmut'a değil Mahbut'a yazmaktır. tabii dilekçelerin bir antik Yunan çevirileri olursa da fena olmaz hani [:dv]
-
Olur. Antik Yunan'ı bilememde Modern için bağlantıkurmak kolay. Kostas sağolsun. Yazar bize :))) Hele senin okumak isteyeceğpini söylersem varya 10 dakikaya elimizde olur. Ama neden böyle bişey yapayım. :D :) :D
Mahmut kim bu arada... Dikkat ettimde benım bu isimde bir tek kişi bile tanımamışım Allah Allah Kleopatrayı kim öldürdü :)
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Dilekçe yazarları olarak sizlerin daha despot ve gülümsemeyi bilmeyen insanlar olduğunuzu (mahkeme duvarı suratlı) biliyordum. Yanılmışım. tüm Dilekçe yazarlarından özür dilerim.
Bu arada şeytan azapta gerek demiş büyük Türk ozanı Tarkan. tüm avukatlarda biz müvekkillere azap çektirdiklerine göre Şeytan ile aynı saflarda bulunmanız şaşırtıcı değil hani.
Cennete gitmeye çok çaba gösterirdim. Ama bakıyorum ki Cehennem daha şamata o halde ben cehenneme kombine alayım :)
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Al al yanında bulunsun... Ama kombine almaya gerek yok... Tek yönlü bilet şarkıda ki gibi ' ONE WAY TICKET...' merak etme girince salmazlar seni oradan... Sen de boş boş mühendisi arar durursun klimalı odada cola keyfi peh...
Bu arada konu ne olursa olsun yanlış bilgi verilmemeli Tarkan dediğiniz şahıs olsa olsa o şarkıyı terennüm etmiştir. O sözü edecek bilgi birikiminin olduğunu sanmıyorum... Malumunuz ilk Ebu Suud Efendi bu sözü söylemiştir. Kral Lear da ise Shakspeare .... Sanırım Tarkan la aralarında biraz fark var.... En azından yaşça çok büyükler bilmeyenler için....
Şimdi avukatlar arzuhalci mi ? Arzuhalciler Avukat mı bu tartışmanın ana konusu bu ?????
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Bir İroni size4;
sayfanın altına baktığpımızda benzer konularda çıkan konulara göz atalım isterseniz. 5 konu beşi birbirine benzemez konu.
İşte beşbenzemezler:)
Benzer Konular
Bir kızla istegi dogrultusunda beraber olduk.. determinant Ceza Hukuku 3 25-09
Beraber yaşadığım kadınla mal paylaşımı Aykans Aile Hukuku - Miras Hukuku -
Beraber yaşamak alaytu Aile Hukuku - Miras Hukuku - Medeni Hukuk 4 06-09-
Lütfen okuyunuz okutunuz gönderiniz... commodore1tr Yaşam - Sohbet -
Kızımı çok özledim ve onunla beraber olmak istiyor sahinkoc35 Aile Hukuku -
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Bu arada konu ne olursa olsun yanlış bilgi verilmemeli Tarkan dediğiniz şahıs olsa olsa o şarkıyı terennüm etmiştir. O sözü edecek bilgi birikiminin olduğunu sanmıyorum... Malumunuz ilk Ebu Suud Efendi bu sözü söylemiştir. Kral Lear da ise Shakspeare.... Sanırım Tarkan la aralarında biraz fark var.... En azından yaşça çok büyükler bilmeyenler için....
Cok yasayin, bu sitede hep var olun...
Gordum fakat teredutte kaldim baska Tarkan da varmiydi ki diye...
Tesekkurler
-
Şeytanin Avukati Olmak Bazen Çok İyİ..
Merhaba.evet,şeytanını avukatı olmak hayatımızda kolaylıklar sağlıyor.Geçen gün ağır ceza reisimiz odasından çıkacaktı,tam çıkacağı sırada odasına geri giitti,ben sordum"neden geri gittiniz?"diye.Kendiside"adliyemizde pencerelerde demirler vardır bilirsiniz diye düşünüyorum. Daha sonra"şeytanın avukatlığını yapmak gerekiyor "dedi.ben çok şaşırmıştım ve gerektiği zamanlarda artık avukatlık yapıyorum.Umarım bunu anlatarak sizi sıkmamışımdır..
-
Re: Şeytanin Avukati Olmak Bazen Çok İyİ..
Pınar Hanım nerdessiiiiinnnnnnnnnnn;
Bu forum ciddileşiyor :):)
-
Re: Şeytanin Avukati Olmak Bazen Çok İyİ..
Yazınız çok güzel olmuş Duygu Hanım. Zevkle okudum doğrusu..
Elinize, düşüncelerinize sağlık...
-
Re: Şeytanin Avukati Olmak Bazen Çok İyİ..
N'olur hukukçu olmayanlar yanıtlasın.
Hep avukatları sevmediklerini söylerler, sonra da neden çocuklarını avukat yapmaya çalışırlar? Bir anormallik yok mu toplumda?
Ha sakın avukatları düzeltmek için çocuğumun avukat olmasını istiyorum demeye kalmayın. Düzelteceklerse milletvekili olsunlar...
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
He he tıpkı ozanların atışmasına benzemiş bu konu..Hepinizin beynine sağlık..
Ben önceleri avukatları pek sevmezdim..Ama şimdi bayılıyorum onlara..
Ne demişler bir nusubet bin nasihattan iyidir diye..
Bakalım diplomasız hukuk fakültesini ne zaman bitireceğiz...
Hepinize bol sohbet ve iyi günler..
-
Re: Şeytanin Avukati Olmak Bazen Çok İyİ..
Alıntı:
admin rumuzlu üyeden alıntı
N'olur hukukçu olmayanlar yanıtlasın.
Hep avukatları sevmediklerini söylerler, sonra da neden çocuklarını avukat yapmaya çalışırlar? Bir anormallik yok mu toplumda?
Ha sakın avukatları düzeltmek için çocuğumun avukat olmasını istiyorum demeye kalmayın. Düzelteceklerse milletvekili olsunlar...
Avukatları düzelten düzeltene zaten, milletvekili olmaya ne hacet.
Antik Roma döneminde avukatlık son derece saygın bir statü idi.Üstün,ayrıcalıklı, güzel konuşan anlamında kullanılan ADWOCATUS kelimesinden türetilen bu mesleği o dönemlerde ifa edenler savunmanlıklarını üstlendiği kişilerden uzun süre para almadılar. Dönemin ünlü avukatlarından şair Ovidius avukatların ücret almaları konusunda "Güzel kadınların güzelliklerini satmaları ne kadar utanç vericiyse,bir avukatın yardımını satması da o kadar utanç vericidir" demiştir. Böylece dünyanın en eski mesleği ile aramızda bir gömlek fark olup, büyük bir benzerlik ve eşgüdüm vardır.Tek fark en eski meslek erbabı dilediğine parayla dilediğine parasız yardım sağlarken, en eski ikinci meslek erbabı, ya verirlerse diye, dilese de herkese yardım sağlamak zorundadır, genellikle sonunda veren kendisi olsa da.
Bu düşünce biçimi o zamanlar bir avukat tarafından dile getirilmiş ise de, günümüzde halka mal olmuş durumdadır. Esasen günümüzde avukatlar, hukuki yardımda bulundukları kişilerden, hak ettikleri ücreti çoğu kez alamamaktadır.(Bu ücret hak edilmiş midir ya da avukatlar herhangi bir biçimde ücrete müstehak mıdır o ayrı konu) Kişiyi bırakın devletinden dahi alamamakta bu nedenle CMK hizmeti vermeyecekleri nedeniyle istifa etmektedirler.Öyle ya ne yapmışlardır ki? Bir dilekçe yazmış bir de duruşmaya girmişlerdir. Onu babaları da babalar gibi yapardı zaten.
Yine antik Roma'da avukatların evlerinin önüne bir tane palmiye ağacı dikilir ve halk böylece onları tanırdı. Günümüzde ise avukatların evi, önlerindeki Cherokee Jeep'lerden anlaşılıyor, hepimizde birer tane var. (Bu mesleğin gelmişini geçmişiniiii (töbe Yarabbii) üstadımız Av. Adil Giray Çelik' ten öğrendik. Hani yazalım da sonra iktibas, fikri haklar falan demesin bize neme lazıım...)
Haa bir de akrebin akrebe ettikleri var ki artık o da meslek dedikodusuna girer, burada fâş etmek olmaz içimizdeki İrlanda'lıları elbette.
İşte böyle sevgili dostlar, hukuk fakültelerinden mezun olduktan sonra olağanüstü bir mutasyona uğramış apayrı bir ırk olarak karşınızdayız. Ne bizleri seversiniz ne bizsiz olursunuz. Onun için artık bizlerle bir arada yaşamak zorunda olduğunuzu kabul etmekten başka çareniz yoktur. Ne kadar kutsal isek, o kadar cehennemliğiz. Şeytan bile bizden yardım almadan yaşayamaz yoksa pabucunu ters giydiririz ona da. Haa "ateş olsanız" diyebilirisiniz, o da cürüme bağlı bir şey. Nekka cürüm okka hukuk.
Hepinize kolay gele...
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Fırat abi sen şimdi sadede gel...
Evinin önüne palmiye ağacımı istiyorsun ? Cherokee Jeep mi ?
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Kırmızı lambam var yetmez mi?????
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Duygu hanım öbür dünyada benide yanınıza alın tecrübeli bir işci olarak hertülü işinizi yaparım. pınar hanım gelemez tamirci olan arkadaslarım arabasının motor ayarlarını bozdu kandine uvukat aramakla mesgul?
Ben cocuklarıma simdiden vasiyet ettim mazarıma gömülmeden iki tane yangın söndürüzü koyun diye neme lazım tedbiri elden bırakmamak lazım
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Anladım kırmızı lamba altında jeep .... İyi iyi gelince gezdirirsin beni o jeeple... Şalgam da harikaydı...
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
doyamadım bu güzelim atışmaya,
vede devamındaki içemediğim şalgam suyuna,
neyse sonu güzel bitti.
-
Re: Şeytanin Avukati Olmak Bazen Çok İyİ..
Sayın admin,
Alıntı:
admin rumuzlu üyeden alıntı
N'olur hukukçu olmayanlar yanıtlasın.
Hep avukatları sevmediklerini söylerler, sonra da neden çocuklarını avukat yapmaya çalışırlar? Bir anormallik yok mu toplumda?
Ha sakın avukatları düzeltmek için çocuğumun avukat olmasını istiyorum demeye kalmayın. Düzelteceklerse milletvekili olsunlar...
Onların esas amacı, çocuklarını avukat yaprtıktan sonra, milletvekili de yapmak.
Böylece avukat-milletvekili olmuş oluyorlar ki,
TADINDAN YENMEZ..........:)
Esenlikler,
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Alıntı:
Av.Pınar Dündar rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Tekay;
Hikayenizin kahramanı olarak siz eğer beni gördüyseniz vede siz melek yüzlü şeytan ruhlu canavar olduğumu iddia ediyorsanız şeytanın avukatına yanlış yapmış olursunuz :) Arzuhalciye dönüşmüş halinizle profesyonel bir avukata nasıl olurda çamur atarsınız. Allah sizi ıslah etsin :)
:eek: avukatlar birbirine düşmüş:eek:
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Hata....
Benzer kuşlar aynı yöne uçar. ( Çin atasözü, originali ise şöyle: haii shikumo matsuko tai mai ashaipentaks laica poloroid fujimaka tukaka geisha fina hamama kesei hokkaido)
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Pardon ama siz birbirinizi tanıyormusunuz?Yoksa ani gelişen bir nefret mi doğdu aranızda?İtiraf etmeliyimki bu entellektüel kavganız ilgimi çekti.
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Sayın Kahraman;
Birbirini tanıyanlar kimler ben ve Av.Pınar Dündar mı? Yoksa diğerlerimi.
:)
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
duygu hanımı tanıtan ifade :::Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau
hikayeniz ile alıntı yaptığınız rausseau'nun ifadesi arasında çok bağlantı gördüm.belki başkasınızdır. belkide kendinizi tatmin etmek için öyle görünmeye çalışıyordunuz. ne diyelim, gerçek ve inanılmaz olay denince direk tıkladım. inanılmaz ama gerçeklik payı ne kadardır onuda bir forum konusu yapabilirsiniz::))
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Sayın fettahoğlu;
Kimbilir?:)
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
pınar hanım ve duygu hanım arasındaki konuşmalar şaka mı yoksa ben yanlış yerdemiyim? ben burda kişisel atışmaların değil hukuki tartışmaların yapıldğını sanıyordum... ya da hala öyle olduğunu umut ediyorum...
Ve bir soru sormak istiyorum..
Sendikanın yetkisi ile ilgili hususlarda asıl işyerindeki işçilerin sayısı mı önemlidir? yoksa taşeron şirketteki işçilerin de sayısı yetkinin tespitinde esas alınır mı?örneğin asıl işverenin 100 işçisi var, 51 işçi sendikaya kayıtlıysa yetki tamamdır. fakat taşeron şirket te de 50 kişi varsa toplam 150 kişi üzerinden 51 kişi olursa yetki tamam değildir. yani bunun hangisi doğru? ve bununla ilgili bir yargıtay kararı bulabilir miyiz? ben ulaşamıyorum...
Şimdiden teşekkür ediyorum...
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Sayın Av.fehiman;
atışamanın gerçekliği bir yana sorunuz oyle yanlış bir yerdeki.
Gelin bu sorunuzu ayrı bir soru olarak iş hukuku forumlarına taşıyın. Yoksa size cehennemde gider ortaklığı önerisinde bulunucağım. :):)
Tanrıya dilekçe yazar para kazanırız:):)
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Duygu hanım çok teşekkür ediyorum ... bugün üye oldum ve kaybolmuştum.. aslında gayet basit bir kullanımı var ama ilk acemiliğim size denk geldi.. yardımınız için teşekkürler.. iş hukuku forumuna mesajımı gönderdim..
İnşallah cennete karşılaşalım:)
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
bence guzel bi hikaye bu kadar tartısmaya gerek yok hem komik hem anlamlı hem guzel.
-
Re: Gerçek ve inanılmaz bir olay. Hep beraber okuyunuz
Yani güldürürken mesaj veriyor değil mi?:)