Herkesin çocuklarına ait anıları,iyi ve kötü zamanları vardır,paylaşmak isteyenler...buyursun,sevgiler.:)
Printable View
Herkesin çocuklarına ait anıları,iyi ve kötü zamanları vardır,paylaşmak isteyenler...buyursun,sevgiler.:)
- oğlum basma taşlara çıplak ayakla
sabahın köründe gözlerini ovuşturarak maviş maviş bakan velet
- ne yani amuda mı kalkayım??
Miniklerden birisine (17 aylık)diş fırçası aldık.Ben dişlerimi fırçalarken o da minik dış fırçası elinde taklit ediyor beni.Ne zaman beni diş fırçalarken görse ,kendi diş fırçasını da koşup getiriyor.
Geçenlerde diş fırçasıyla saçlarını taradığını görünce çok şaşırdım.Benim aklıma gelmişmiydi küçükken ,hiç hatırlamıyorum:)
Arkadaşım oğluyla yemek yiyor.. çocuk pilavını tam bitirmemiş anneside yemesi için "oğlum pilavını ye yoksa onlar peşinden gelir demiş" çocuğuna bi bakmış pilavı çatalla eziyo "oğlum niye öyle yapıyosun " demiş coçukta "anne peşimden gelmesinler diye bacaklarını kırıyorum" demiş
Benim kızım yeni yürümeyi öğrendi ve sürekli düşmekle meşgul .müziği çok seviyor ve bomba bomba şarkısında hemen tv başına geçer oynar son zamanlarda yeni gözdesi lay lalay lalay sen güneş ben ay şarkısı hatta göbeğini açıp oynar... 13 aylık...:):):)[:k2][:lv]
görümcemin ikiz kızlarından biri bahçede karıncaları öldürüyormuş
kardeşi ,yapma anneleri babaları ağlar demiş
küçüğün verdiği cevap ağlamaz onları da öldürdüm olmuş
1,5 yaşında yiğenim, koklamanın 'çiçek 'olduğunu sanıyor:).
Yigenim ağaçları öpüyor.yapraklarına da' cici -cici 'diyor.
Onlar,
Çiçektir,
Yaşamdır,
Nefes almadır,
Güzelliktir,
Gülmektir,
Ağlamaktır,
Sevgidir,
Minik Ellerdir,
Minik Ayaklardır,
Çıkmamış Dişlerdir,
Gözbebeğidir,
onbir yaşındaki kızımın bilgisayarda saatlerce bebek giydirme oyunu oynadığı bir gün, kızım niye sürekli bebekleri giydiriyorsun dediğimde :)giydirmeyeyim de üşüsünler mi demez mi
Bebekler ilgi,sevgi,şevkat,ve en çokta mama isterler...
Bebekler ilgi,sevgi,şevkat,ve en çokta mama isterler...
"Kızım" dedim. "Biz baban olan evliliğimizi bitirdik bugün. Zaten birarada yaşamadığımız baban ile artık evli de değiliz."
"Anne" dedi."Keşke boşanmasa idiniz. Birlikte olmasanız bile evli kalsa idiniz."
"Kızım" dedim."Biz birbirimizi sevdiğimiz için evlendik. Ve sevgimiz de bittiği için ayrıldık. Evli kalmamız için bir sebep kalmamıştı."
"Anne" dedi."Ama ben bir gün bir ailem olacağını hep hayal ettim."
"Kızım" dedim."Senin bir ailen var ama.Sadece anne ile baban aynı evde yaşamıyor.Üstelik biz birarada yaşarken sen de hep üzülüyordun.Mutsuzduk."
"Anne" dedi."Benim yine de küçük küçük mutluluklarım oluyordu.Ben çok şanssız bir çocuğum. Benim annem babamı sevmiyor. Sevmeyecek.Ve babam da bu eve hiç gelmeyecek."
Tekrar kızım diyemedim. Kızımın gözleri hançer oldu bana. Suç oldu...
Oğluma baktım. Yürümeye yeni başlamış oğluma...Aynı konuşmaları yapacağımız günler de gelecek...
Kızımın içimde bir yerlerde başlayan ilk kıpırtılarında ona anlattığım hayallere, güzelliklere, ettiğim yeminlere, verdiğim sözlere ne oldu???
Bir kolu kırık bebeklerim benim...
18 aylık olan bebeklerin söz dağarcığında neler var bakalım,ben bildiklerimi sayacagım;
Anneee
Ba-baa
Annane
Deyzeee
Bop(tOP)
bizim minikler uçak geçtiği zaman dede diyorlar,neden bilmiyorum.
uf uf-cıs -cıs (Soba)
OOuuooo -oouuooooOO,Banyo yapmak,
Hav Hav -(Köpek)
Pisi Pisi(Kedi)
Mama(Yemek Yemek)
Atta(Gezmeye Gitmek)
Eeee-Eeee(uyumakk-Yatağa yatmak)
Memme(Emzik)
Nanni Nanni,(Müzik aç demek)
Çocuklar sürekli hızlı bir büyüme ve gelişme dönemi içerisindeler,çocuklarımıza bulundukları yaş dilimlerine uygun olarak ,akıl ve zekalarını,ögrenme kabiliyetlerini geliştirecek ve pratiktede uygulayabilecekleri araç ve gereçleri,oyuncakları,(mesala doktor setleri,ütü setleri,içiçe geçen küpler,kuleler,yapbozlar,müzik aletleri,oyuncek bebekler,ses çıkaran değişik şekilli oyuncaklar,vs.bunları temin edelim ki,onlarında dünyalarını zenginleştirelim.Unutmayalım ki ne ekersek onu biçeriz.
Sevgiler.
Eski komşularımız bizi ziyarete gelmişlerdi, birlikte oturduğumz binade iken henüz bebek olan çocukları biraz daha büyümüş konuşmağa başlamıştı.
Hepimiz çok severdik kucağımda oturtmuş o minik cümlelerini duyabilmek için sorular sorarak konuşturmağa çalışıyordum; ( ki ben de o zamanlar ilkokul 4. sınıfta idim) aramızda biraz samimiyet oluşturabilmiştik ki o da başladı sorularına;
Yüzümdeki beni göstererek:
Aba bu ne?
Ben de , neyi sorduğunu anlayamamıştım "ne ne ?" diye sordum; neyse bir kaç tekrardan sonra neyi sorduğunu anlamıştım ve:
"Haa.. onlar mı? Onlar ben" diye cevap verdim.
Durdu durdu tekrar sordu yine aynı cevabı verdim ve anlayabilmesi için elimden geleni yapıyorum.
Sonra yine düşündü düşündü...
"Haa.. anadıııımm onlayy şeennn. ( onlar sen) :)
................................
Çocuk Ne Yaşıyorsa Onu Öğrenir...
Eğer, bir çocuk sürekli eleştirilmişse;
Kınamayı ve ayıplamayı öğrenir.
Eğer, bir çocuk kin ortamında büyümüşse;
Kavga etmeyi öğrenir.
Eğer, bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa;
Sıkılıp, utanmayı öğrenir.
Eğer, bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse;
Kendini suçlamayı öğrenir.
Eğer, bir çocuk hoşgörüyle yetiştirilmişse;
Sabırlı olmayı öğrenir.
Eğer, bir çocuk desteklenip, yüreklendirilmişse;
Kendine güven duymayı öğrenir.
Eğer, bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse;
Takdir etmeyi öğrenir.
Eğer, bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse;
Adil olmayı öğrenir.
Eğer, bir çocuk güven ortamı içinde yetişmişse;
İnançlı olmayı öğrenir.
Eğer, bir çocuk kabul ve onay görmüşse;
Kendini sevmeyi öğrenir.
Eğer, bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse;
Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir.
Dorothy Law Nolte
Çeviri: Doğan Cüceloğl
Aile Sağlık
Ev kazası deyip geçmeyin; her yıl 2.500 çocuk ölüyor
Masanın üstündeki bıçak, fişten çekmeyi unuttuğunuz ütü, açıkta bırakılan ilaçlar ya da boyunu uzun tuttuğunuz perde, çocuğunuzun ölümüne yol açabilir.
6 yaşındaki Mustafa Aslıhan'ın oyun oynarken perdeye dolanarak boğulması, ev kazaları konusundaki bilinç eksikliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye'de her sene 2 bin 500 çocuk evdeki önlenebilir basit kazalar sebebiyle hayatını kaybediyor. İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Agop Çıtak, oda ve eşyalar dizayn edilirken güvenliğin ön planda tutulmasını istiyor.
En tehlikeli yerlerin banyo ve mutfak olduğuna dikkat çeken Çıtak, ailelerin çığlık, inleme ve cam kırılması gibi sesler duyduğunda soğukkanlı şekilde olaya müdahale etmesi gerektiğini kaydediyor.
Televizyonda ya da gazetelerin üçüncü sayfalarında görmeye alışık olduğumuz bu haberlere her geçen gün yenileri ekleniyor. Bir yaşından büyük çocuklarda, ölüme yol açan nedenler arasında kazaların ilk sırada yer aldığını dile getiren Doç. Dr. Agop Çıtak, alınabilecek basit önlemlerle ölümlerin önüne geçilebileceğini anlatıyor.
Ev kazalarına karşı ebeveynlerin dikkatli olması gerektiğini bildiren öğretim görevlisi, Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği Üyesi Prof. Dr. Metin Karaböcüoğlu da evdeki tehlikelerin başında yangın, düşme ve yanıkların geldiğini ifade ediyor. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Esra Şevketoğlu ise evlerin yetişkinler için düzenlendiğine dikkat çekiyor. Bu nedenle ev eşyalarının çocuklar için tehlikeli hale geldiğini vurgulayan Şevketoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: "Anlık ihmaller çocuğumuzun hayatına mal olabilir. Bu nedenle potansiyel tehlikelerin farkında olup gerekli basit önlemlerin alınması ile bu tehlikeler minimum düzeye indirilebilir.
Ev içinde en sık kaza yaşanan yer mutfak olarak bulunmuş. Cam eşyaların, kesici aletlerin çocukların ulaşamayacağı dolaplarda tutulması, gaz ve ateşe ulaşamamalarının sağlanması, tava ve tencere saplarının dışarı değil içeri doğru tutulması gerekiyor.
Oturma odasında ise halıların kaydırmaz olması, merdivenlere güvenlik kapısı takılması, elektrik kablolarının ortalıkta olmaması, elektrik prizlerinin kapatılması, pencerelerin çocukların ulaşamayacağı hale getirilmesi çok büyük önem taşıyor."
Esra Şevketoğlu, çocukların 12,7 santimlik pencere aralığından bile düşebildiğinin ya da birkaç santimlik suda bile boğulabildiğinin unutulmaması gerektiğini söylüyor. Evlerde mutfak ve banyolarda özellikle ihmal edilmemesi gereken önlemler alınmalı. Ocakta yemekler arka gözlerde pişirilmeli, banyoda temizlik ürünleri çocukların erişemeyeceği yerlerde kilitli tutulmalı.
EVİNİZDE BU ÖNLEMLERİ ALMAYI İHMAL ETMEYİN
Elinizde sigara, kahve, çay gibi sıcak maddelerle bebeğinizin yanına gitmeyin.
Oynadığı oyuncakların boyasının çıkmamasına, çocuk için zararlı olmamasına dikkat edin.
Bebeğinize, yürürken yemek yedirmeyin.
Boğulma vakalarının çoğu, kaza sonucu evde banyo küvetine, leğene, kovaya; bahçede kuyuya ve havuza düşmeyle gerçekleşiyor.
Kullandığınız temizlik maddelerinin zehirli olduğunu; yutulduğunda, göze ya da deriye sürüldüğünde ölüme sebep olabildiğini asla unutmayın.
Parlayıcı yakıtlar mümkün mertebe evde bulundurmayın. Bulunması gerekiyorsa çocukların ulaşamayacağı yerde saklayın.
Çocuğun bakımı esnasında (bez değiştirirken, kıyafet giydirirken vs.) sigara içmeyin.
Kibrit, çakmak gibi yakıcı aletleri el altında bulundurmayın. İlaçları yüksek yerlerde saklayın.
Soba etrafında ayağın takılıp düşmesine sebep olacak eşyalar, halı kıvrımları olmamasını sağlayın.
Alçaktaki prizleri mutlaka kapaklı yapın.
Açıkta kablo, kordon vs. bulundurmayın.
Çocuğunuza sıcak ve ateş kavramlarını mutlaka öğretin. Ateşin sebep olabileceği tehlikeyi anlatın.
Başa naylon torba geçirme, yüze yastık kapama gibi oyunları yasaklayın.
Bebekleri ve çocukları yumuşak yataklarda yatırmayın. Yumuşak yastıklar kullanmayın. Yapılan araştırmalar özellikle bir yaşına kadar yastık kullanılmaması, yastıksız, baş yan tarafa gelecek şekilde yatırılması gerektiğini belirtiyor.
Etrafta çocuğun yutabileceği büyüklükte cisimler bulundurmamaya özen gösterin.
Ev kazalarının sebepleri
Annenin yorgun olması, dikkatini toparlayamaması, dalgın veya unutkan olması, üzüntü, stres...
Aile bireylerinin ev kazaları konularında bilgisiz olmaları.
Evde kullanılan eşyaların bakımsız olması veya yeterli izolasyona sahip olmaması.
Sakıncalı eşyaların ulu orta açıkta bırakılması.
Balkonlarda korkuluk olmaması veya seviyesinin çok az olması.
Balkonda veya pencere önlerinde bırakılan sandalye, tabure gibi eşyalar.
Alıntıdır.
Bazalı yataklar vardır hani sandık gibi kullanılan ; çocuk oyuncaklarının oraya konduğunu görüyor , annesinin yokluğundan faydalanarak oyuncaklarını almak isterken baza kapağını emniyete alamamış olaca ki kapak düşüyor çocuk da sıkışıp kalıyor. Anne de işini bitirip neden hiç çıt yok diye bakmak üzere odaya giriyor ama iş işten geçmiştir artık. :((
Anneler - babalar siz, siz olun tehlike yaratacak eşyalardan uzak durunuz, almayınız...
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü.
Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu.
Baba oğluna söz vermişti bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu... sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.
Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna eğer bu haritayı düzeltebilirsen
seni sinemaya götüreceğim dedi sonra düşündü;
Oh be kurtuldum en iyi coğrafya profesorunu bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez.
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve baba haritayı düzelttim artık sinemaya gidebiliriz dedi.
Adam önce inanamadı ve görmek istedi. gördüğünde de halen hayretler içindeydi ve bunu nasıl yaptığını sordu.
Çocuk; bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı İnsanı düzelttiğim zaman dünya kendiliğinden düzeldi.
(alıntıdır)
Anneler - babalar siz, siz olun tehlike yaratacak eşyalardan uzak durunuz, almayınız...Alıntı:
Bazalı yataklar vardır hani sandık gibi kullanılan ; çocuk oyuncaklarının oraya konduğunu görüyor , annesinin yokluğundan faydalanarak oyuncaklarını almak isterken baza kapağını emniyete alamamış olaca ki kapak düşüyor çocuk da sıkışıp kalıyor. Anne de işini bitirip neden hiç çıt yok diye bakmak üzere odaya giriyor ama iş işten geçmiştir artık. :((
******************************
Dediğiniz gibi,bu sandıklı bazalar her aile bireyi için tehlike oluşturuyor.Dediğiniz gibi içerisinden eşya almak üzere kaldırdığımızda emniyeti yeterli gelmeyebilir ve kafamızın üzerinde kalabilir çok dikkatli olalım.
Çocukların doğdukları andan itibaren tamami ile bütün çakralarının yani enerji merkezlerinin temiz,saf olduğu söylenir.Ve Çocuklarınızla oyun oynarken ,bütün negatif enerjinizin yok olduğunu göreceksiniz.;)
Çocukların doğdukları andan itibaren tamami ile bütün çakralarının yani enerji merkezlerinin temiz,saf olduğu söylenir.Ve Çocuklarınızla oyun oynarken ,bütün negatif enerjinizin yok olduğunu göreceksiniz.;)
Miniklerinizi bu yazdan kalma günlerde dişarı çıkarmayı unutmayın sakın.
En çok gün ,güneş ışığına ,bol oksijene ihtiyaçları oldukları zamanlar...
Oyun ve park alanlarına götürün,bırakın kumlara ,çamurlara bulansınlar,bırakın özgürce biriken enejilerini atsınlar,aman gözkulak olmayıda unutmayın.;)
Çocuklarınızın emzik bırakma yaşı nedir acaba,?2 yaşına basmadan muhtemelen daha erkenden bırakılması öneriliyormuş,İlerleyen yaşlarda çocuklarda emzik ,yemek yeme grafiğinin düşmesine,iştahının azalmasına ,konuşma güçlüklerine ve bozukluklarına antisosyal kişilik olmalarına
neden olabiliyormuş.Bir komşumuz anlatmıştı bebişleri emziği bıraksın diye içine canlı sinek koymuşlar,bebiş emziği eline alınca sinegi görüp korkudan yere atıyormuş emziğini,öylece bırakıvermiş,her çocuk buna kanar mı bilemeyiz tabii..