Ev sahibi Kira sözleşmesini Yapmıyor Ama 7 Aydır Kira Ödemeye Devam Ediyorum

İstanbul’da öğretmenim. Şu an oturduğumuz eve 17.09.2020 ‘de taşındık. Bir yıl sonra 2021 ‘de kira kontratı yenilememiz gerekirken ev sahibi Hollanda’da yaşadığını belirterek sorun olmadığını, yapılacak kira artışıyla devam edebileceğimizi söyledi ve Whatsapp’ta yazdı . Böylece yeni kira bedelini 15.02.2022 'ye kadar bankadan kendisine ilettim. Hollanda’da olduğunu sandığım için sözleşmeyle ilgili talepte bulunmadım. Fakat Türkiye’ye geldiklerini, yerleştiklerini ve burada yaşadıklarını yeni öğrendim. ( 5 ay önce dönüş yapmışlar.) .
Şimdi bizden evi boşaltmamızı talep ediyorlar. İki gerekçeleri var. Ya satacaklar ya da kendileri taşınacaklar. Kira sözleşmesi yapılmadığı için hak kaybına uğrayacak mıyım? Kira sözleşmesi yapılmasını talep ettiğim halde yurtdışında bulunduğunu gerekçe gösterip yapmaması, kiranın 7 aydır banka yolundan alınması ; beni çaresiz mi bırakıyor? Bu durumda haklarım neler, ne yapmalıyım?
Daireyle ilgili kira sözleşmesi yaptırmak için hukuki seçeneğim var mı?

İlk yıl bir sözleşme yaptıysanız mutlaka her yıl yazılı olarak yeni bir sözleşme yapmanız gerekmiyor, yasal oranda artışları yapıp kira, aidat vb yükümlülüklerinizi aksatmadan yerine getirirseniz, evden çıkmayıp kiracılığa devam edebilirsiniz. Her yıl otomatik olarak aynı şartlarla yenilenir kira sözleşmeniz. Yani elinizde önceki yıllardan bir kira sözleşmeniz varsa herhangi bir şey yapmanız gerekmiyor .Ev sahibinin evi satacak olması evi boşaltmanızı isteme hakkı vermez kendisine. Satılırsa da aynı şartlarla kira sözleşmenizi,n ev sahibi tarafı yeni satın alan kişi olur. Yeni satın alan kişi satın aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde artık mülk sahibi olduğunu , evi kendisi veya 1.derece yakını ihtiyacı olduğunu ve bu nedenle sözleşme yenilenmeyeceğini bildirmesi gerekir. Bu durumda 6 ay sonra tahliye davası açma hakkı kazanır.Şu anki ev sahibiniz de kendi ihtiyacı için sözleşme dönemi bitmeden 3 ay önce elinizde olacak şekilde noter ihtarıyla ihtiyacı nedeniyle sözleşmenin yenilenmeyeceğini ve tahliye edilmesi isteğini bildirmesi gerekir.

Cevabınız için teşekkür ederim. Oldukça rahatladık. Kiralar şu anda iki katına çıktı çünkü.
Ev sahibi 22 Şubat'ta daireyi satılığa çıkarma ilanı vermiş .( Sahibinden.com'da ). E-TESPİT yöntemiyle dairenin satılığa çıkarılacağını belge altına aldım ve Noterde belgeyi çıkartacağım.
Ev sahibi ''Dairede ben oturacağım, evimden çıkın.'' dediğinde bu belge onun aleyhine delil olur mu? Yani oturmaya ihtiyacı olmadığını, satmayı planladığını gösterdiği için bu seçenek konusunda gelişme ne olur?

Alıntı:

---

İstanbulMaviKartal rumuzlu üyeden alıntı

Ev sahibi ''Dairede ben oturacağım, evimden çıkın.'' dediğinde bu belge onun aleyhine delil olur mu? Yani oturmaya ihtiyacı olmadığını, satmayı planladığını gösterdiği için bu seçenek konusunda gelişme ne olur?

---

Mahkeme, iki tarafın iddialarına ve bunu destekleyen delillere göre, ev sahibinin ihtiyacında samimi olup olmadığına karar verir.
Satışa çıkarması tek başına oturmak için eve ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez.
"Kiracı çıkmıyordu, benim de acil konuta ihtiyacım vardı, bu nedenle satıp oturacağım yeni konut alacaktım." diyebilir.

Bu arada ihtiyaç nedeniyle tahliye davasını en erken 17.09.2022'de açabilir.

Cevabınız için teşekkür ederim. Bana NOTER 'den bir belge gönderildi. Belgenin düzenlenmesi tarihi: 04.03.2022, bana teslim edilmesi: 23.03.2022.
Belgeyi ekte gönderiyorum. Bu belgeye nasıl itiraz edebilirim? Çünkü belgeye dayanak gösterdiği 347Madde farklı bir şey yazıyor. Belgeyi kiraya veren değil, kiralayan gönderir, yazıyor maddede.
NOTER'den gelen bu belgeye nasıl karşılık verip itiraz edebilirim? Yasa maddesini kasıtlı olarak yanlış yazıp tehdit amacı kullanması nedeniyle suç duyurunda bulunmam mümkün mü?

Dediğiniz gibi, TBK 347 burada uygulanamaz. Kira döneminin sona ermesi nedeniyle kiracı sözleşmeyi bitirebilir ama kiraya veren bitiremez.

Dediğim gibi, mülk sahibi kira dönemi sonunda ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Bunun için önceden ihtar göndermesine gerek yok.
Kira sözleşmesi tarihi 13 eylül ise her sene 13 Eylülden itibaren bir ay içinde, önceden herhangi bir ihtar göndermeden "ihtiyaç nedeniyle" tahliye davası (TBK 350) açabilir.
Bu davada kendisinin eşinin, altsoyu veya üstsoyunun veya bakmakla yükümlü olduğu bir kişinin eve konut olarak ihtiyacı olduğunu ispatlaması gerekir.

Eğer dava açma süresi içinde, "ihtiyacı olduğuna dair" bir yazılı bildirim gönderirse, dava açma süresi bir kira dönemine uzar. (TBK 353)

Teşekkür ederim hocam.
Bu belgeye NOTER 'e giderek itiraz cevabı yazmam gerekiyor mu?
Belgedeki kanun maddesi kasıtlı olarak yanlış iletildiği için suç duyurusu yapabilir miyim? Yasa maddesini kendi çıkarları doğrultusunda yanıltmak amacıyla kullanıyor çünkü.

Ortada bir suç yok ki şikayet edesiniz, ilgili madde numarasını yanlış yazmış ev sahibiniz .

Ortada bir suç yok ki şikayet edesiniz, ilgili madde numarasını yanlış yazmış ev sahibiniz .

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Ortada bir suç yok ki şikayet edesiniz, ilgili madde numarasını yanlış yazmış ev sahibiniz .

---

Hocam, bu yazınız nedeniyle konuyu gündemimden çıkarmıştım.
Bugün gelen yeni Noter kağıdı nedeniyle kanın maddesini bilmemek değil kasıtlı olarak kullanmak olduğunu gördüm.
AVUKAT imzalı Noter kağıdında 347. maddeye göre kira süremin sonlandırılacağı yazılıyor.
Tamam, ev sahibi veya NOTER diyelim ki bilmiyor.( Bildiklerini öğrendim ayrıca.)
Peki avukat da mı bilmiyor? ''Ya kandırırsak, ya araştırmadan tamam derse'' mantığıyla haklarım çiğnenmiyor mu?
Avukat, 347. maddenin ne anlattığını kesin bildiği halde bu maddeyi dayanak göstererek evden çıkmamı istiyorsa;
1. Kanun maddesi menfaatlerine göre tahrif ederek belgede sahtecilik yapmıyor mu?
2. Kanun maddesinin içeriğini değiştirerek tehdit etmiyor mu?
3. Kanuna çalışan insanların kanun maddesini çıkarları uğruna değiştirip kişilerin huzurunu bozmaya hakkı var mı?
Bu konuda suç duyurusunda bulunacağım.
Eminim, bu suç. Aksi takdirde herkes bir kanun maddesi yazarak isteği doğrultusunda kullanır.

- - - Güncellendi - - -

Kiracı olduğum evde 1,5 yıldır oturuyorum. Aidat ve kiramı düzenli ödüyorum. Ve Evs ahibi bir ay kadar önce NOTER'den belge göndererek kira süremin biteceğini söylemişti. Buna TC 347. Maddeyi eklemişti. Yani bu maddeyi kaynak göstererek tek taraflı kirayı sonlandırma girişimi oldu. Oysa bu maddede kirayı sonlandırma talebinin kiracıdan gelmesi gerektiği yazılıyor. Yani bu madde dayanak olamaz.
Bugün NOTER'den gelen yeni evrakı paylaşıyorum. Altında avukat imzası var.
1. Maddede avukat, bana önceden gönderilen Noter belgesine atıfta bulunuyor ve aynı şekilde kiramın sonlandırılacağı tarihi yazıyor. Bir avukatın 347. maddeyi bilmediği düşünülebilir mi? Bilmiyorsa araştıramaz mı? Burada açık kasıt var. Kanun maddesini para kazanmak uğruna menfaati için değiştirebiliyor, tehdit unsuru olarak kullanabiliyor? Bu net olarak suç değil midir?
2. Emlakçıları eve kabul etmediğim yazılmış. Bir akşam kapıda kim olduğunu bilmediğim biri emlakçı olduğunu söyleyip eve girmeye çalıştı. Evin fotoğraflarını çekmek istedi. Yarım saat eve girmesin diye uğraştım, polisi aramak zorunda kalıyordum neredeyse. Her geleni emlakçı diye eve almak zorunda mıyım?
Bu konuda emlakçının ev sahibiyle çalıştığına dair sözleşme isteme hakkım var mı? Emlakçılık belgesi, ev sahibiyle çalışma sözleşmesi isteme hakkına sahip miyim? Ayrıca hem fotoğraf hem de ev bakma durumlarında sadece salon, mutfak, koridor gibi alanlara bakmalarına izin vereceğim. Yatak odaları özeldir, mahremdir. Girmelerine izin vermem söz konusu bile olamaz. Salonda asılı tablom bile bana özeldir. Bu konudaki haklarım nelerdir?
3. Maddede belirtilen yükümlülük tam olarak nedir?

Cevaplarınız için teşekkür ederim.
( Ev sahibi normal iletişim kursa elbette bu kadar sorun olmazdı. Ben de aynı oranda karşılık vermek istiyorum.)

Alıntı:

---

İstanbulMaviKartal rumuzlu üyeden alıntı

1. Kanun maddesi menfaatlerine göre tahrif ederek belgede sahtecilik yapmıyor mu?
2. Kanun maddesinin içeriğini değiştirerek tehdit etmiyor mu?
3. Kanuna çalışan insanların kanun maddesini çıkarları uğruna değiştirip kişilerin huzurunu bozmaya hakkı var mı?

---

Ceza kanunlarında suç olarak tanımlanmayan bir şey suç değildir.
Suç ve ceza dar yorumlanır. Suç ve cezaya dair kanunlar yorum yolu ile genişletilemez.

Bu bakımdan;
1- Bahsettiğiniz olay TCK'daki "resmi belgede sahtecilik" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarına uymuyor.
2- Bahsettiğiniz olay TCK'daki "tehdit" suçuna uymuyor.
3- Bahsettiğiniz olay TCK'daki "Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma" suçuna uymuyor.

Yapılan olayın etik olmadığını söyleyebiliriz, ancak savcılık şikayetinizden "kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" çıkacaktır.

Bu yüzden enerjinizi boş yere bu konuda harcamayın.