Site tasarımcısının hakları

Ben amatör bir web tasarımcısıyım. Başıma gelen bir olaydan dolayı sizin profesyonelliğinize sığınarak bilgi almak istiyorum.
Site Tasarımını üstlendiğim ***********.com adındaki sitenin hosting hizmetini tasarımı bana sipariş eden kişinin kredi kartı ile satın aldım. Tasarımı yaptığım halde bana hiç bir ücret ödememesi dolayısıyla siteyi kapattım ve şifreleri değiştirdim. Müşterim bana siteyi neden kapattın dediğinde ona "bana paramı vermedin" dedim ve bana siteyi aç, tasarımı ver sana kötü şeyler yaparım dedi ve bazı küfürler söyledi.
Öğrenmek istediğim bu sitenin hostingini o kişinin kredi kartı ile aldığım için hosting onun fakat tasarımı geri alma hakkına sahipmiyim? Kişi beni bu tehtitlerle korkutmaya devam ediyor ve sitenin host ve domain hizmetlerini versemde bu kişi beni tasarım için rahatsız edecek. Yanlış anlamayın ben sadece tasarım ücretini almak istiyorum ama en önemlisi başıma bir olay gelmesinden korkuyorum.
Lütfen bana gerekli tasarımcı haklarımda yardımcı olurmusunuz? Rica ediyorum.

Site Tasrımıcısı Hukuku diye bir hukuk dalı yoktur.
Olayda tasarımı üstlendiğiniz site bir şahsa mı yoksa bir tüzel kişiye mi münhasırdır? Aranızda nasıl bir sözleşme yaptınız?

Sevgili tconline

COM - NET - ORG ve tüm yurt dışı uzantılı domainlerin muhatabı USA federal mahkemeleridir ve buralarda dava açabilmesi için USA da şubesi veya orada kurulu firması olmalıdır. Çünkü COM commercial yani iş uzantısıdır.

TR olsaydı Türkiye Mahkemeleri bakardı.

Sen paranı kurtar ve domaini teslim et.

Sayın İsmet, lütfen yanlış bilgilendirme yapmayalım. com, net, org gibi uzantıların muhatabı ABD mahkemeleri değildir. Uyuşmazlıklara Internet Corporation For Assigned Names and Numbers (ICANN) bakmaktadır.

ICANN yi daha geniş açıklamak gerekirse, İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu (ICANN) uluslararası düzeyde organize olmuş, İnternet Protokolü (IP) adresi alanı tahsisi, protokol tanıtıcı ataması, genel (gTLD) ve ülke kodu (ccTLD) Üst Düzey Alan ismi sistemi yönetimi ve kök sunucu sistemi yönetimi işlevlerinden sorumlu kâr amacı gütmeyen bir kurumdur. Bu servisler ilk olarak ABD hükümeti ile yapılan sözleşme gereği İnternet Tahsisli Sayılar Otoritesi (IANA) ve diğer kurumlar tarafından gerçekleştiriliyordu. Günümüzde IANA#8217;nın işlevini ICANN gerçekleştirmektedir. Özel-kamuya açık bir ortaklık olarak ICANN İnternetin çalışma kararlılığının korunması, rekabetin desteklenmesi, küresel İnternet topluluklarının daha geniş bir katılımla temsilinin sağlanması ve tabandan gelen, uzlaşma temelli süreçlerle görevine uygun politikaların geliştirilmesi için çalışmaktadır.

Sevgili Emrah

Ben zaten farklı bir şey yazmadım ki.
ICANN merkezi Amerikada dır. Ve bu davalar ICANN'ın raporu ve görüşüyle açılır.
Ancak ICANN yargı mercii olmayıp öneri sunan durumunda olabilir.
Bu mahkemeyi de fazla bağlamaz çünkü mahkeme bilirkişi olarak tanımayabilir.
Zaten ICANN da bu tip tartışmalara taraf olmamaya özen gösterir.

Ve sonda dikkat çektiğim satır açıkça anlatır bunu.

Sn Sabancı da domain 'inini Amerikan mahkemeleri vasıtası ile geri almıştır.

Ülkemizde nic.tr haricinde bahsi geçen uzantılar için açılmış bir dava gösterebilirmisiniz?.

ICANN’in rolü nedir?

ICANN, tüm İnternet kullanıcılarının geçerli adresler bulabilmelerini sağlamak üzere evrensel çözülebilirlikten emin olunması için DNS'in teknik unsurlarının yönetiminin koordinasyonundan sorumludur. Bunu İnternet’teki işlemlerde kullanılan eşsiz teknik tanıtıcıların dağıtımını ve Üst Düzey Alan İsimlerinin (.com, .info v.s.) kullanılma yetkilerinin dağıtılmasını gözlemleyerek yapar.

Mali işlemler, İnternet içeriğinin kontrolü, istenmeyen ticari e-postaları (spam) ve veri korumasıyla ilgili kurallar gibi İnternet kullanıcılarını ilgilendiren diğer sorunlar, ICANN’in teknik koordinasyon görevinin dışında kalmaktadır.

ICANN nasıl çalışır?

ICANN’in yapısı içinde hükümetler ve uluslararası anlaşmalarla kurulan organizasyonlar, şirketler, organizasyonlar ve küresel İnternet’in inşa edilmesine ve korumasına katkıda bulunma becerisine sahip bireylerle birlikte ortaklık içinde çalışır. İnternetin yenilikçiliği ve sürekli olarak büyümesi kararlılığının korunmasında yeni zorluklar ortaya çıkarmaktadır. ICANN’in katılımcıları birlikte çalışarak, doğrudan ICANN’in teknik koordinasyon görevi ile ilgili olan sorunlara yönelmektedirler. İleri teknoloji ekonomisinde kendi kendine düzenlemelerin en yüksek düzeye çıkarılması ilkesine uygun olarak, ICANN belki de İnternet topluluğunun çeşitli unsurlarının bir arada çalışmasının en önde gelen örneğidir.

ICANN, politika geliştirme sürecinin yöneten, uluslararası unsurlardan oluşan bir Yönetim Kurulu tarafından yönetilmektedir. ICANN’in Başkanı ICANN’in İnternet topluluğuna karşı çalışma sorumluluğunu yerine getirmesi için üç farklı kıtada çalışan uluslararası bir çalışanlar topluluğunu yönetmektedir.

Hızla değişen teknolojilerin ve ekonomilerin gereksinimlerine yanıt vermek üzere tasarlanan, esnek, hızla uygulanan politika geliştirme süreci üç Destek Organizasyonundan kaynaklanmaktadır. Farklı kullanıcı organizasyonlarından oluşan Danışma Komitesi ve teknik topluluklar Destek Organizasyonları birlikte uygun ve etkili politikalar oluşturulması için çalışırlar. Seksenin üzerinde hükümet Yönetim Kurulu’na Hükümetler Danışma Komitesi aracılığıyla tavsiyelerde bulunmaktadır.


Lütfen şu satırını dikkatlice okuyunuz . Yoruma açık değildir.

Mali işlemler, İnternet içeriğinin kontrolü, istenmeyen ticari e-postaları (spam) ve veri korumasıyla ilgili kurallar gibi İnternet kullanıcılarını ilgilendiren diğer sorunlar, ICANN’in teknik koordinasyon görevinin dışında kalmaktadır.

Lütfen yanlış bilgi vermeyelim....

Sevgiler.

Sayın tconline;

Benim önerim şöyle;
Aranızda ücretle ilgili yazışma (yazılı sözleşme, e-posta, msn vs.) örnekleri varsa bunları da kullanarak, diğer kanıtlarınızla bu site tasarımının sizin tarafınızdan yapıldığını (inkar ederse), ve bedelinin X olduğunu belirterek, sürede vererek uygun bir ihtarname (noterden) gönderiniz. Sonuçta Site tasarımı başlıklı çok somut yasal madde olmasa da bir Fikir, sanat eseri meydana getirmişsiniz. Bedeli kanıtlama durumunuz olmazsa talebiniz üzerine mahkemenin belirleyeceği bilirkişi kanalıyla bir değer tesbiti yapılabilinir. Ama öncelikle domainini, hostunu kullanma imkanını sağlayın... O kişi ya da kişilik te bunu bahane etmesin...

Sn Av.Bahattin Yıldız

Elinize sağlık. Bu soruya kısa ve öz olarak verilecek en güzel cevabı vermişsiniz.

Yani bence sorunu çözmüşsünüz.
Hukuksal olarak en güzel bilgi karşısında saygı duyarım.
Zaten bu tip sorunların sıcak yaklaşımlarla çözülmesi taraftarıyım.
Yani kılıç bende kahraman benim tartışması yersiz.
Domaine yol verin ve Av.Bahattin Yıldız'ın önerilerini dinleyin derim ben.

Sayın İsmet, konumuzun bu olmaması ve konunun açıklığa kavuşması için yazmaktayım.

1999'da NSI, çoğu domain için tek yetkili kuruluştu. Fakat bu kuruluşun, kişi ve kuruluşların menfaatini tam koruyamadığı anlaşıldı ve yetki ICANN'ye verildi. http://www.icann.org/udrp/udrp.htm adresinden, ICANN'nin hareket tarzı hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

"Alan isimleri bir yandan .com, .org, .net gibi birinci derece alan isimlerinden (TLD), diğer yandan kişilerin sanal adresini oluşturan ikinci derece alan isimlerinden (SLD) oluşmaktadır.

Internet Alan İsimleri Sistemi'nde (Domain Name System-DNS) NSI, .com, .edu, .org ve .net altındaki tüm ikinci derece alan isimlerinin tahsisini yapmaktadır. 1995 yılının sonlarında daha önce ücretsiz olan tahsis işlemine bu şirket tarafından ücret konmuş ve uluslararası Internet toplumunun bundan duydugu rahatsızlık üzerine DNS'nin tekel yapısının değiştirilmesi ve rekabetçi bir yapıya kavuşturulması amacıyla çalışmalar başlamıştır.

IANA#8217;nın girişimleri üzerine, 1996#8217;da Avrupa#8217;da; Internet Topluluğu (ISOC), Internet Tahsisli Sayılar Otoritesi (IANA), Uluslararası Markalar Birliği (INTA), Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO), Uluslararası Telekominikasyon Birliği'nin (ITU) biraraya gelerek oluşturduğu Uluslararası Ad-Hoc Komite (IAHC) global düzeyde kamuyu (herkesi) ilgilendiren, TLD tescili ile ilgili yeni bir sistem önerisinde bulunmuştur. Ad-Hoc Komite; Politika Danışma Organı (PAB), Politika İzleme Komitesi (POC) ve Tahsis Makamları Konseyi (CORE) olmak üzere üç organ oluşturmuş; ayrıca, gerek bu organların yapısı ve işleyişi gerekse hem organların tabi olacağı kurallar hem de ülkelerde alan ismi tahsisi yapan kurumların izleyebileceği ilkeleri bir Mutabakat Metni'nde (Jenerik Birinci derece Alan İsimleri Mutabakat Metni-gTLD-MoU) saptamıştır. Bu Metin'de ayrıca, yeni tespit edilen TLD'ler ile SLD'ler arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümü konusunda WIPO bünyesinde oluşturulacak bir tahkim ve arabuluculuk sistemine de atıfta bulunulmuştur.

Bugüne kadar değişik ülkelerden birçok alan ismi tahsis kurumu CORE'a başvurarak "gTLD-MoU" ilkelerini kabul etmiş ve CORE uygulamasını benimsemiştir. Bu kuruluşlardan 35'i Avrupa Birliği ülkelerinden, 24'ü ABD'den gelen alan ismi tahsis kurumlarıdır. CORE halen yedi adet yeni TLD (.firm, .store, .web, .arts, .rec, .info, .nom). üzerinde çalışmaktadır.

Bu çalışmaların yanısıra, ABD Ulusal Bilim Vakfı'nın NSI ile yapmış olduğu sözleşme 1998 yılı içerisinde sona ermekte olduğundan, Amerika'da da DNS'nin özel sektöre transferi hususunda çalışmalara hız verilmiş; TLD'lerin tespiti, yenilerinin yaratılması; bunların SLD'ler ile ilişkisi; aralarındaki uyuşmazlıkların çözümü açısından 18.2.1998 tarihinde bir "Yeşil Kitap (Green Paper)" hazırlanmıştır.

Bugün üzerinde uzlaşılan husus, birinci derece alan isimlerinde (TLD), kamu yararının bulunması nedeni ile bu konunun uluslararası bir sistem çerçevesinde düzenlenmesi; ikinci derece alan isimlerinde (SLD) ise yapısal sistem açısından ülkelerin tercihleri doğrultusunda hareket etmesidir. Internet DNS'nin özel sektöre transferi hususunda bu iki çalışma arasında bazı farklar vardır ve konu dünyada halen tartışılmaktadır.Alan isimleri kayıt/tahsis kurumları kar amacı gütmeyen tek bir kurum tarafından mı yoksa birbirleriyle rekabet eden kar amaçlı bir grup şirket tarafından mı Internet DNS hiyerarşik bir yapıdadır. En alt kademede müşterileri için alan isimleri veren şirketler olarak kayıt kurumları vardır. Onların üzerinde .com, .edu ve benzeri tüm ulusal birinci derece alan isimlerini veren gerçek kayıt kurumları bulunmaktadır. Bunlar alan isimlerinin kaydını yapan asıl kurumlardır. Mevcut durumda, alan isimlerini NSI tahsis etmekte ve aynca .com, .edu ve .org kayıtlarını da kontrol etmektedir. Bu alan isimlerini isteyen herkes NSI'ya başvurmak zorundadır."

*Dış Ticaret Müsteşarlığı, Elektronik Ticaret koordinasyon Kurulu, Elektronik Ticaret Hukuk çalışma Grubu Raporundan alınmıştır.

-----------------
www.sabancı.com sitesinde çok ilginç bir olay var aslında, bu siteyi yapan şahıs domain'i satmak amacyla alıyor bir zamanlar, sonra bizim sabancı holding'e gidiyor, domain'i almak ister misiniz diye. sabancı'yla anlaşamıyorlar. hatta seni dava edeceğim diyor sabancı.

bunun üzerine, amerika'daki bu arkadaş, sabancı holding isminde bir şirket kuruyor ve logosunu da sayfada gördüğünüz üzere belirliyor ve tescil ediyor.

*http://forum.zoque.net/showpost.php?p=36898&postcount=4 dan alıntıdır.
dilerseniz www.sabancı.com a girebilirsiniz.
-----------------
Somut olaya geldiğimizde, tehdit varsa savcılığa suç duyurusunda bulunabilir, ayrıca istisna akdine dayanarak dava açabilirsiniz. Fakat siteyi kapatmamanızı şiddetle öneririm.

Sevgili Emrah

Sanırım farklı şeylerden bahsediyoruz.
(Somut olaya geldiğimizde, tehdit varsa savcılığa suç duyurusunda bulunabilir, ayrıca istisna akdine dayanarak dava açabilirsiniz. ) demişsiniz. Burada TCK ile alakalı tehdit davasını savunmadım. İş farklı boyutlara çekilebilir. Bu konunun çözümü tabiki TCK ve TÜRKİYE Mahkemeleridir.

Burada bahsi geçen konu domainin iadesi için kararı TÜRKİYE nin mahkemelerinin veremeyeceğidir.
Konu uluslarası bir konudur.

Ben daha önceki topic'te de belirtmiştim. COM - NET - ORG ile alakalı domain uzantıları için Türkiye de bir karar varmı dır.
Böyle bir dava açılmışmı dır? Ya da içtahatlarda böyle bir dava varmıdır?

Bana böyle bir konu getirin ben mesleğimi bırakırım.

ICANN ın yapısal ve işlevsel durumu gayet açık olarak resmi web sitesinde de belirtilmiştir.
http://www.icann.org/tr/turkish.html

Hukuki boyutu tabiki vardır Sn Bahattin Yıldız da zaten hukuki boyutununa açıklık getirmiştir.
Fikir ve sanat eserleri konusunda dava açılabilir emek bedeli istenebilir ama domaini talep edemez. Etmesi için ilk yazdığım yazıya göre hareket etmelidir.

Sabancı ise 05-Sep-1996 Tarihinde ABD de ki dava sonuçlandıktan sonra mahkeme kararı ile alan adını kendi holding'i adına tescil ettirebilmiştir. Ve 10 yıldır sahibi bulunmaktadır.


Ve halen Register kaydı aşağıdaki gibidir.

Registrant:
Haci Omer Sabanci Holding A.S.
Sabanci Center
4. Levent
Istanbul
TR

Domain Name: SABANCI.COM

Administrative Contact:
Holding A.S., H.O.Sabanci
Haci Omer Sabanci Holding Anonim Sirheti
Sabanci Center, 4. Levent
Istanbul 80745
TR
90 212 282 56 37 fax: 90 212 325 07 83

Technical Contact:
Sabanci Telekomunikasyon AS.
Sabanci Center
Holding Tower 2B
istanbul, 4levent 34330
TR
+90 212 340 40 40

Record expires on 04-Sep-2012.
Record created on 06-Sep-1996.

Domain servers in listed order:

NS1.SABANCIGRUBU.COM 213.153.170.73
NS2.SABANCIGRUBU.COM 213.153.169.43

evet... büyük harflerle yazdığınız WWW.SABANCI.COM u küçük harflerle yazdığınızda www.sabanci.com olur. Fakat bahsettiğim husus www.sabancı.com dur ve küçük harflerledir. Türkçe karakterlerin de domainlerde kullanılmaya başlandığını biliyorsunuzdur sanırım.

Somut olayda bahsettiğim çözüm size karşılık değildi, alınmanıza gerek yoktur.

Domainlerin iadesi için yazdığım yazıları tekrar okumanızı rica edeceğim, Türkiye mahkemelerini değil, (out-of-court) mahkeme dışı çözüm yöntemlerinin en bariz örneği olan hakem yoluyla çözümden bahsettim ve ICANN den bahsettim. Bir kez daha okumanızı ısrarla tavsiye ediyorum.

Sevgili Emrah

(Somut olayda bahsettiğim çözüm size karşılık değildi, alınmanıza gerek yoktur. )

Alınacağım bir şey yapmadınız ki. Daha fazlası konuya renk getirdiniz. Çözüm çabaları üretmeye çalışmanız beni sevindirdi.
Umuyorum ki forumda bir çok kişinin fazlasıyla bile ilgisini çekmiştir.

Global ve halen Türkiye de bakirliğini koruyan bir konunun böyle geniş bir biçimde yanıtlanması bir çok insana ışık olacaktır.

25 Yıldır bu meslekte ve 11 Yıldır internet hzimetlerindeyim.
Konuya katmak istediklerim bu tecrübelerim , gördüklerim ve okuduklarımdı.
Yurt içinde ve Yurt dışında bir çok kez bu tip konulu konferans ve panellere katıldım.

Onlarca kimsenin konuyla alakalı sorunlarını ve kaygılarını dinledim.

Şunu çok iyi biliyorum ve öğrendim sadece ölüme çare yok.
Hukuku meslek edinmiş kimselere saygı duyarım. Modern toplumlarda hakkın terazisine vesile olurlar.
Çünkü işleri budur.

Benim işim ise de budur.
Bende mesleğim ve tecrübelerim doğrultusunda bu konuya aydınlık getirmeye çalıştım.

Ama eminim ki çoğu insan bizim kouya bilimsel bakışımızda sıkılmışlardır.
Burada yapılması gereken tek şey vatandaşın anlayabileceği şekilde pratik olarak çözüm üretmektir.

Ben müşterilerime şunu böyle yapalım bu böyle olsun şunun fiyatı bu vs vs dersem müşterilerimden aldığım tepki barizdir.
Nasıl yaparsan yap ama yap bana detay verme çünkü bu işin bitmesi lazım ben ip den mp den anlamam der işin içinden çıkarlar.

Neticede ortada sevgili kardeşimizin bir cenazesi var ve bunu nasıl nasıl kaldırırız mantığıyla hareket etmeliyiz.

Ben konuyu teknik açıdan masaya yatırdım.
Gerisi Hukukçu arkadaşlarımızın işi.
Hukuk açısından şöyle yap böyle yap dersem Hukukçu arkadaşlarımıza hakaret etmiş olurum.

Domain konusuna gelince 9 yıldır 200'ün üstünde hosting hizmeti veririm.
Mesleğimin parçası olduğundan bu tür konuları çok yakın takip ederim.

Sanırım bu konuda yazacak pek bir şey yok artık.
Küçüçük bir örnekle konuyu kendi adıma kapatmak ve ziyaretçilerin görüşlerine konuyu bırakmak istiyorum.

Zira 15 gün Yurt dışında yoğun bir programa katılmak için gitmek zorundayım.

Sevgiyle kalın.


22 Mart 2002 tarihinde Divan önüne gelen ilginç olayda, ‘tarkan.com’ alan adının devri talep edilmiştir. Davacılar ünlü sanatçı Tarkan ve H.I.T.T Şirketi, Amerika’da yaşayan Nejat Aksoy’un ‘administrative contact’ olarak gösterildiği, Deep.Net.Corp. adına tescil edilmiş ‘tarkan.com’ alan adının kendilerine devredilmesini talep etmişlerdir. Davacı taraf taleplerini şu gerekçeklere dayandırmışlardır. Tarkan’ın ilk albümünü 1993 senesinde çıkarttığını, değişik ülke ve yerlerde birçok konserler verdiğini, 1997 senesinde Sezen Aksu ile birlikte çıkartılan üçüncü albümün 3,5 milyon sattığını, ardından Avrupa’da konserler verildiğini, birçok ülkede Altın Plak ödülü aldığını, sanatçının daha sonra kurduğu HITT şirketi vasıtasıyla ismini markalaştırdığını, bunu da Türk patent Enstitüsünde tescil ettirdiğini; davalının tescil ettirdiği alan adının sanatçının adı ile aynı olduğunu, tescil yaptırırkenn davalının bunu bildiğini, bu nedenle common law ve tescil edilen isimden doğan haklarının ihlal edildiğini, alan adı sahibinin bunu tescil ettirmekte herhangi bir menfaatinin olmadığını, tescil ve kullanmanın iyi niyetle yapılmadığını; davalının, alan adının kendilerine devredilmesi yönündeki talepleri, alan adının satılık olmadığı, daha yüksek meblağlar verenlerin olduğunu veya 100.000 USD karşılığında satılık olduğu gibi değişik cevaplarla karşıladığını, ileri sürmüştür. Davalı taraf ise, Deep.Net şirketinin web alanında faaliyet gösteren küçük bir şirket olduğunu, bu alan ismi ile tıp ve ve mesleklerde kariyer alanlarında bilgi içeren, Amerika’da ve Türkiye’de yaşayan Türklere yönelik bir site kurulmasının planlandığını, Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmeler karşısında bu planlarını ertelediklerini;
ayrıca sanatçının adını 25 Kasım 1997 tarihinde Patent Enstitüsüne tescil ettirdiğini, oysa kendisinin alan adını 1 Kasım 1996’da tescil ettirdiğini, sanatçı Tarkan’in ünlenmesinin de alan adının tescilinden sonra olduğunu, davacı tarafın aksi yöndeki görüşlerini desteklemek için ileri sürdüğü gazete kupürlerinin en eskisinin 1 Aralık 1997 tarihini taşıdığını, Türkiye’deki ilk ödülünü 1997’de, uluslararası alandaki ilk ödülünü ise 1999 tarihinde aldığını, Tarkan adının Türkçe’de ad ve soyad olarak kullanıldığını, telefon rehberlerinde yüzlerce bu isme rastlamanın mümkün olduğunu, Tarkan isminin ayrıca ev hayvanlarına isim olarak da verildiğini, bu isimde bir de çizgi roman kahramanının olduğunu, ‘tarkan’ adının eşinin köpeğinin ismi olduğunu ve onun hatırasına bu ismi tercih ettiğini, aslında bu sitenin başlangıçtaki amacının kayıp ev hayvanları için bir website açmak olduğunu, ama daha sonra bu amacın gençlerin yararına olabilecek ev hayvanlarının bakımı da dahil belirli konuları içeren bir site kurulması şeklinde değiştiğini, bu alan adını satmak gibi bir niyetinin olmadığını, davacı tarafın bahsettiği yüksek rakamlı satış tutarını, alan adını satın almak isteyen diğer ilgili kişileri caydırmak amacı ile söylediğini, zaten başka herhangi bir ünlü kişinin adını da satmak amacı ile tescil ettirmediğini, Tarkan’ın kendisinin de ‘tarkantevetoglu.net’ adı altında websitesi olduğunu, bu ad altındaki diğer gTLDs ve ccTLDs ise hala alınmasının mümkün olduğu görüşlerini dile getirmiştir.



Tek kişilik panelist tarafından 6 Haziran 2002 tarihinde verilen kararda, davalı tarafın, davacının adı ve markası ile aynı olan bir ismi tescil ettirdiğini, bu ismi kullanmakta herhangi bir hak ve menfaatinin olmadığını, eşinin köpeğinin hatırasına bu ismin verilmesinin bu anlamda ‘menfaat’ olarak değerlendirilmesinin zor olduğunu; ancak davalının alan adını tescil ettirirken ve kullanırken kötü niyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle, ‘tarkan.com’ alan adının davacı tarafa devredilmesi talebini reddetmiştir.

Tarkan hakkındaki kararı aşağıdaki linkten, orjinal metninden okuyabilirsiniz;
http://www.wipo.int/amc/en/domains/d...2002-0278.html

Sayın İsmet, tecrübelerinizden yararlanmak benim için onurdur. Sitede daha pek çok sorun hakkında çözüm bulmaya çalışacağımızı umuyorum. 15 gün sonra tekrar görüşmek üzere...

Sevgili Emrah

Nazik düşüncelerin için çok teşekkür ederim.
Aklımın yettiğince tabiki bilgileri paylaşırım. Ve bundan keyif alırım.
Bunu yaparkende yeni şeyler öğrenir bilgimi genişletirim.

Hepimiz bu konuda bilgi ve yeniliğe açız.

Bilişim suçlarının kanunlaşmasında Türkiye çok geç kaldı.

Umarım bu kanunlara bir nebze faydamız olur.

Ben 13/10/2006 saat 17:40 da uçuyorum.
Dönüşte görüşmek dileği ile sevgiyle kalın.

tc online bize pas atip yedek klubesine gecmis oradan seyrediyor galiba,

neyse;

ben de reklam-pazarlama-internet ucgeninde takiliyorum,bu tur sorunlarla karsilasmamak once ise baslamadan once sizin babanizin oglu bile olsa sozlesme imzalatmadan is yapmamanizi tavsiye ediyorum.Yasiniz kucuk ise ailenizden babaniz,amcaniz,amcanizin oglu,kuzeniniz'i de sozlesmeye sahit olarak yazdirip imzasini attirin ve T.C Kimlik Fotokopilerini sozlesmeye ilistiriniz.

3 Nusha olmasi cok guzel olur.1.sini musterinize verin,2.sini notere tastik ettirin,3.su de yedekte dursun ...

Para kazanmak icin paranoyak olmak lazim,her turlu hukuksal onlemi almak lazim kanaatindeyim.

Eskiden parmak izleri vardi,utanmasam musterilerden parmak izlerinide alabilirim de;murekkep lekesi vs... ortam batmasin ...

Bir ise girmeden once, isin hukuksal boyutlarina hakim olunuz.

Faturasiz da is yapma derim bence,eger senin kesebilme imkanin yoksa,o ucretin kdv kismini bir tanidigina verip fatura kestirebilirsin.

Bende yillar once;1-2 kuruma ucretsiz-karsiliksiz(sosyal kurumlara degil sirketlere tabi ki ... ) is yapmis keklenmistim hatirliyorum... :)

sevgili lonelycavalry

Bir sene aradan sonra dediğin gibi olmuş pas verip yedek klübesindeymişim.

Muhattabım kişiyle aramızdaki olayda anlaşamadık ama onun şifrelerini verdim yeterki olay benden çıksın diye senin önerilerini bundan sonra hep yapıcam.

"her turlu hukuksal onlemi almak lazim" sözün benim için büyük önem taşımakta.
bütün bu konuyla ilgilenen arkadaşlarıma teşekkür ederim.