Öğretmenlik güvenlik soruşturması ve uyuşturucu madde bulundurmaktan denetimli serbestlik

Öncelikle merhabalar. İki gün önce arkadaşımla beraber otururken çok az miktarda esrar maddesi yakalattık(0.5- 0.7 Gr arası) yani bir gram bile değil. Bugün adli tıp da kan, idrar, kıl örneği alındı, sonrasında araştırmalarıma göre muhtemelen 1 yıl denetimli serbestlikle beraber kamu davasının açılması ertelenecek, amateme seminerlere sevkedileceğim. Kurallara 1 yıl boyunca uyduğum takdirde ise dava düşecek ve hakkımdaki dosya kapanacak. Kpss'ye hazırlanan ve atama bekleyen bir öğretmenlik mezunuyum. Sizce ileride atanma puanını alıp yerleştiğimde, güvenlik soruşturmamda bu olay bana sıkıntı çıkarır mı? Ya da düşündüğümün aksine denetimli serbestlik dışında daha ağır bir karar verilir mi? Bu konuda bilgisi olan değerli hukukçulardan ve tecrübesi olan arkadaşlardan yardım bekliyorum. İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.

Güvenlik soruşturmasında çıkar.Adli sicile veya arşive işlenmese dahi çıkan bu durum çıkmayan sayısız aday dururken sizin alınmanızı normal şartlarda gayrimümkün kılacaktır.

Alıntı:

---

Engin Ünalmış rumuzlu üyeden alıntı

Güvenlik soruşturmasında çıkar.Adli sicile veya arşive işlenmese dahi çıkan bu durum çıkmayan sayısız aday dururken sizin alınmanızı normal şartlarda gayrimümkün kılacaktır.

---

Yorumunuz için teşekkür ederim. Benim merak ettiğim yasalara ve kanunlara göre dava ve suçlama düştükten sonra atanmamın önünde bir hak mahrumiyeti olacak mıdır? Yani mevzuata, kanunlara göre öğretmen olarak atanabilmemin önünde bir engel var mıdır? Bu arada hukukçu musunuz, görüşünüzü yargılamak için sormuyorum kesinlikle öyle bir amacım yok.

" .... muhtemelen 1 yıl denetimli serbestlikle beraber kamu davasının açılması ertelenecek .... " yazmışsınız.

Ben erken sorulmuş bir soru olduğunu düşünüyorum. Durumunuz netleştikten sonra yapılacak yorumlar daha faydalı olacaktır.

Alıntı:

---

idare_hukukçusu rumuzlu üyeden alıntı

" .... muhtemelen 1 yıl denetimli serbestlikle beraber kamu davasının açılması ertelenecek .... " yazmışsınız.

Ben erken sorulmuş bir soru olduğunu düşünüyorum. Durumunuz netleştikten sonra yapılacak yorumlar daha faydalı olacaktır.

---

Bir idare hukukçusunun mesajını görmek beni gerçekten mutlu etti. Bu olay beni ciddi anlamda derinden etkiledi. Eğer dediğim gibi muhtemelen de olsa denetimli serbestlikle bu olaydaki sorumluluklarımı yerine getirirsem davayı ve suçlamayı düşürürsem, atanmamın önünde yasal olarak bir engel kalır mı? Lütfen bu muhtemel şartlardan da olsa sizden bir yorum almak isterim. Geceleri artık uyku uyuyamıyorum.

Esrar ile yakalanan bir öğretmen ile birlikte aynı ortamda kalacak çocukları düşününce,
muhtemelen ben de uykusuz geceler geçireceğim.

Hukuk için gelmiştim fakat burada istisna birkaç kişi dışında, insanların içinde bulunduğu durumu bilmeden herkes kendi yargısını dağıtır olmuş maalesef. Umarım hayatınız boyunca böyle bir durumla karşılaşmazsınız ve kendinizi istemeden içinde bulmazsınız. Sanırım buraya danışma fikrimde hata etmişim. Bu konuyla ilgili güzel bir söz ile buraya veda ediyorum. "İçimizden geçeni bilmeden kendi zannına göre hüküm verenler; hükmünüz hükümsüzdür."

Alıntı:

---

Nascency rumuzlu üyeden alıntı

Hukuk için gelmiştim fakat burada istisna birkaç kişi dışında, insanların içinde bulunduğu durumu bilmeden herkes kendi yargısını dağıtır olmuş maalesef. Umarım hayatınız boyunca böyle bir durumla karşılaşmazsınız ve kendinizi istemeden içinde bulmazsınız. Sanırım buraya danışma fikrimde hata etmişim. Bu konuyla ilgili güzel bir söz ile buraya veda ediyorum. "İçimizden geçeni bilmeden kendi zannına göre hüküm verenler; hükmünüz hükümsüzdür."

---

Tek duygusal içerikli yourmu ben yaptım, diğer uyelerimizin yanıtlarında bir hüküm falan yok benim gördüğüm kadarıyla.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Tek duygusal içerikli yourmu ben yaptım, diğer uyelerimizin yanıtlarında bir hüküm falan yok benim gördüğüm kadarıyla.

---

Evet o yüzden farkındaysanız herkes için bu söylemi kullanmadım. İşin aslı yorumunuza saygı duyarım kimsenin yorumuna müdahale etmek benim haddime de değildir. Fakat ben buranın ismini "hukuki" olarak gördüğümden kendi vakama bir aydınlatıcı bulmak için geldim. Olayın yaşandığı günden beri yeterince duygusal yorum alıyorum. Hukuk üstüne olan bir forumda bunu yaşamayacağımı düşündüm ama ne yazık ki burada da yaşadım. Yine de teşekkür ediyorum.

Alıntı:

---

Nascency rumuzlu üyeden alıntı

Bir idare hukukçusunun mesajını görmek beni gerçekten mutlu etti. Bu olay beni ciddi anlamda derinden etkiledi. Eğer dediğim gibi muhtemelen de olsa denetimli serbestlikle bu olaydaki sorumluluklarımı yerine getirirsem davayı ve suçlamayı düşürürsem, atanmamın önünde yasal olarak bir engel kalır mı? Lütfen bu muhtemel şartlardan da olsa sizden bir yorum almak isterim. Geceleri artık uyku uyuyamıyorum.

---

Merhaba, dediğiniz gibi yükümlülüklerinizi yerine getirirseniz ve kamu davasının açılması ertelenirse atama konusunda herhangi bir sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum ben. İdare; "takdir yetkimi kullanıyorum ve atama yapmıyorum" diyebilir. Bu durumda; atamanızın yapılmamasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesinde dava açabilirsiniz. Bu davada da olumlu sonuç alabileceğinizi düşünüyorum.

T.C. Danıştay Başkanlığı - 12. Daire, Karar tarihi: 15.04.2015, Esas No.: 2013/3326 Karar No.: 2015/2422 sayılı kararı şöyledir;
" Dava; 2008 yılı Öğretmen Atama Döneminde KPSS puanına göre Mardin X1 Lisesi'ne aday felsefe öğretmeni olarak atanan davacının, mahkumiyeti bulunduğu ileri sürülerek memuriyete atanma koşullarını taşımadığından bahisle henüz göreve başlatılmadan atama onayının iptaline ilişkin 31/03/2008 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48/A-5 maddesinde, "Türk Ceza Kanunun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak" Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartlar arasında sayılmıştır.

5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın kesinleştiği, yine davacı tarafından dosyaya sunulan 30/1/2014 tarihli dilekçe ekinde sunulan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından alınan sabıka kaydı belgesinden, davacının hem adli, hem de arşiv kaydının bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.

Buna göre, davacının memuriyete alınmasına engel teşkil ettiği öne sürülen ve Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5/7/2005 tarihinde verilen erteli mahkumiyet kararıyla ilgili olarak; yeniden yapılan yargılama neticesinde 12/7/2013 tarihinde tekraren verilen kararla, önceki erteli mahkumiyet kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına dönüştürüldüğü, bu nedenle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının dava konusu işleme olan hukuki etkisi hususunda bir değerlendirmenin yapılması gerektiği elzemdir.

Olayda, davacı hakkında Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmede; davacının durumunun Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi kapsamında olduğu ve bu maddede aranılan koşulların gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşılarak sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmesi karşısında, hükmün sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağının anılan maddede açıkça belirtilmiş olması ve sözü edilen karara konu suçun vasıf ve niteliği itibarıyla bir ihtisas mesleği olan öğretmenliğe atanma yönünden bir mani oluşturmaması nedeniyle davacının memuriyete alınmasına engel bir mahkumiyet hükmünün bulunduğundan söz etme olanağının kalmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacının memuriyetine engel olacak nitelikte bir suçtan mahkum olduğundan söz edilemeyecektir.

Öte yandan, uyuşmazlıkta, davalı idareye kadro ve ihtiyaç nedeniyle davacının atamasının 25/2/2008 tarihinde yapıldığı hususu dikkate alındığında, diğer atama koşullarını sağlamak kaydıyla davacının göreve atamasının yapılması hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğundan söz edilmesi mümkün değildir.


Siz eğer; KAmu davasının açılmasının ertelenmesi kararı alır sanız bu hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına(HAGB) göre lehinize bir durumdur. Yukarıda da anlatıldığı gibi HAGB kararı için dahi atama engeli bulunmamakta ise, sizin atamanızın da gerçekleşmesi gerektiği kanaatindeyim. https://twitter.com/IhtisasH

Alıntı:

---

idare_hukukçusu rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba, dediğiniz gibi yükümlülüklerinizi yerine getirirseniz ve kamu davasının açılması ertelenirse atama konusunda herhangi bir sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum ben. İdare; "takdir yetkimi kullanıyorum ve atama yapmıyorum" diyebilir. Bu durumda; atamanızın yapılmamasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesinde dava açabilirsiniz. Bu davada da olumlu sonuç alabileceğinizi düşünüyorum.

T.C. Danıştay Başkanlığı - 12. Daire, Karar tarihi: 15.04.2015, Esas No.: 2013/3326 Karar No.: 2015/2422 sayılı kararı şöyledir;
" Dava; 2008 yılı Öğretmen Atama Döneminde KPSS puanına göre Mardin X1 Lisesi'ne aday felsefe öğretmeni olarak atanan davacının, mahkumiyeti bulunduğu ileri sürülerek memuriyete atanma koşullarını taşımadığından bahisle henüz göreve başlatılmadan atama onayının iptaline ilişkin 31/03/2008 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48/A-5 maddesinde, "Türk Ceza Kanunun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak" Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartlar arasında sayılmıştır.

5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın kesinleştiği, yine davacı tarafından dosyaya sunulan 30/1/2014 tarihli dilekçe ekinde sunulan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından alınan sabıka kaydı belgesinden, davacının hem adli, hem de arşiv kaydının bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.

Buna göre, davacının memuriyete alınmasına engel teşkil ettiği öne sürülen ve Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5/7/2005 tarihinde verilen erteli mahkumiyet kararıyla ilgili olarak; yeniden yapılan yargılama neticesinde 12/7/2013 tarihinde tekraren verilen kararla, önceki erteli mahkumiyet kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına dönüştürüldüğü, bu nedenle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının dava konusu işleme olan hukuki etkisi hususunda bir değerlendirmenin yapılması gerektiği elzemdir.

Olayda, davacı hakkında Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmede; davacının durumunun Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi kapsamında olduğu ve bu maddede aranılan koşulların gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşılarak sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmesi karşısında, hükmün sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağının anılan maddede açıkça belirtilmiş olması ve sözü edilen karara konu suçun vasıf ve niteliği itibarıyla bir ihtisas mesleği olan öğretmenliğe atanma yönünden bir mani oluşturmaması nedeniyle davacının memuriyete alınmasına engel bir mahkumiyet hükmünün bulunduğundan söz etme olanağının kalmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacının memuriyetine engel olacak nitelikte bir suçtan mahkum olduğundan söz edilemeyecektir.

Öte yandan, uyuşmazlıkta, davalı idareye kadro ve ihtiyaç nedeniyle davacının atamasının 25/2/2008 tarihinde yapıldığı hususu dikkate alındığında, diğer atama koşullarını sağlamak kaydıyla davacının göreve atamasının yapılması hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğundan söz edilmesi mümkün değildir.


Siz eğer; KAmu davasının açılmasının ertelenmesi kararı alır sanız bu hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına(HAGB) göre lehinize bir durumdur. Yukarıda da anlatıldığı gibi HAGB kararı için dahi atama engeli bulunmamakta ise, sizin atamanızın da gerçekleşmesi gerektiği kanaatindeyim. https://twitter.com/IhtisasH

---

Saygıdeğer hukukçum, ilginiz ve verdiğiniz emek için öncelikle size çok teşekkür ederim, emsal bir kararla da içimi rahatlattığınız için size sonsuz minnettarım. Bu uyuşturucu olayı benim ilk adli olgum ve artık gözümde bir daha asla kalkışmayacağım, lanet ve utanılası bir olay. Artık resmen bir prosedür mahiyeti taşıyan denetimli serbestlik yasasına kuvvetle muhtemel tabi tutulacağım. Size çok rahatsızlık verdiğimin ve vaktinizi çaldığımın farkındayım ama izninizle kısa birkaç soru daha soracağım. Denetimli serbestlik sürecimi olumlu tamamladığım zaman hakkımdaki dava ve suçlama ortadan kalkacak ve sicilimden, arşivimden bu durumu sildirebilmek için imkanım doğacak mı, yoksa bu olayın tamamen ortadan kalkması için 5 yıl süreyle kamu davasının ertelenmesi süresinin sonunda mı bu hakka sahip olacağım, kısacası verilecek denetimli serbestlik süresini olumlu tamamladığım zaman benim için geçerli durumu oluşturacak şey bu mu yoksa kamu davasının ertelenmesi kararının sonlanması mı? Eğer kamu davasının ertelenmesi süresini beklemem gerek olacaksa bu 5 yıl bir süre ve benim atanma sürem için çok vahim bir durum olur. Umarım düşündüğüm gibi denetimi tamamladığımda hakkımda verilecek hüküm ortadan kalkıyordur. Beni bu konuda da kısaca aydınlatırsanız memnun olurum. Ayrıca evime tebligat geldiğinde
siz de isterseniz çalışmak istediğim ilk hukukçulardan birisiniz size verdiğiniz linkten ulaşabileceğimi diliyorum, ilginiz benim için yazının başında belirttiğim gibi paha biçilemez bir durum. Vaktinizden çalıyorum ama bu konuda da kısaca bilginizden ve tecrübenizden yararlanabilirsem çok sevinirim. Saygılarımla.

Değerli öğretmen arkadaşım, içinde bulunduğun durumu anlıyorum ve yardımcı olmak dışında bir maksat taşımıyorum.Dost acı söyler mantığı çerçevesinde durumu daha detaylı açıklarsam.

Zaten denetimli serbestlik alacağınız kesine yakın bir ihtimal ki bu durum adli sicile de adli arşive de işlenmiyor.Güvenlik soruşturması şu demek, daha önce kolluğun kapısından geçtin mi, polisle, jandarma ile tüm işlerin ve birinci dereceden akrabalarının(anne, baba, kardeş) çok hassas bir durumu var mı(örgüt yöneticisi vs.).

Adli sicil bunun çok çok basit hali.Adli sicile bir şey işlenmemiş olması güvenlik soruşturmasının sorun çıkarmayacağı anlamına gelmiyor.

Gene dönem olarak, özellikle son yıllar bir yerlere dava açıp idareyi bir şeylere zorlayabileceğin bir dönem değil.2000li yıllarda idare hukukundan insanlar tayinlerini durdurtuyor, bazi özürler göstererek istediği şehirlerde kalıyor, bazı durumları örnek göstererek yükseliyor, kurumlara giriyor, kurumlar arası geçişler yapıyordu.Ancak artık o dönemden çok uzağız.KPSS fizik birincisinin mülakatta elendin diyerek alınmadığı bir sistem içindeyiz.Güvenlik soruşturman olumsuz diyerek, hiç bir kanuni sebep göstermeksizin kişiler kurumların dışında bırakılabiliyor.O yüzden bir defa güvenlik soruşturmasında 191/1 kesinlikle çıkacak.Bu uyuşturucu kullandığın ancak denetimli serbestlikten faydalanıp amateme gittiğin bir süreci kurula gösterecek.Kurul böyle bir sorunu olmayan sayısız aday dururken beni alır diyorsan ona bir şey diyemem.

Ancak durumun kesin olumlu yada olumsuz durumda değil.Önünde iki seçenek var.İstersen risk alıp kurslara gidip sabah akşam 1 sene 2 sene çalışıp sınava girip her şeyin olumlu gitmesi noktasında risk alacaksın ama bu senelerine emeklerine ve çalışma hayatında geri kaldığın ciddi bir zamana malolabilir(güvenlik soruşturmasında elendiniz).Ya da özel sektöre yöneleceksin.Bu riski sen alacaksın.Biz sadece aydınlatma noktasında fikir paylaşıyoruz.Hangi yolu seçersen seç bol şanslar..

Değerli hocam, görüşünüz için çok teşekkür ederim. Şu an kanun ve hukuk çevresine bakarsak bu olayın emsalleri var, tabiki bir kere bu olayı atlatmış ve bir daha bu olaydan denetimli serbestlik alıp üstüne bir de hagb almamış olmak gibi koşullarla. Misal size bir tane emsal göstermek istiyorum.
https://mobile.donanimhaber.com/ogre...lar--128104577
Ki bu hocamızın da aynı şekilde geçen yıl ataması yapılmış doğrudan güvenlik soruşturmasından olumlu geçmiş. Hocamız denetimli serbestlik gerekliliklerine uyarak tedavi olmuş ve kayıtlarını her yerden sildirmiş ve süreci olumlu atlatmış. Ama tabiki bu konuda dosyamızın kapandığı soruşturmada ortaya çıkacak, bu kaçınılmaz bir gerçek. Bide bu durumun tam tersi bu olaydan hem denetimli serbestliği olan hem de hagb cezası olan bir hocamız atanamamış mesela olumsuz gelmiş. Sanırım olaydan daha çok, bireyin olayı ne derecede atlattığına ve olayın mahiyetine bakıp bir karar veriyorlar. Ayrıca diyelim ki olumsuz geldi, memurluk kanununda veya yönetmelikte engel teşkil eden bir durum yok. Eğer olumsuz gelirse ki bu hiç istemediğim bir ihtimal, dava açtığımda görevim iade edilmez mi kanuna ve yönetmeliklere göre hareket edilerek? İlginiz ve emeğiniz için çok teşekkür ederim hocam, yardımınız için minnettarım.

Bilgi ve tecrübesi olan, bu konuyla ilgili bir badire atlatmış olan arkadaşlarımdan cevap bekliyorum. Lütfen buna çok ihtiyacım var.

Alıntı:

---

Nascency rumuzlu üyeden alıntı

Bilgi ve tecrübesi olan, bu konuyla ilgili bir badire atlatmış olan arkadaşlarımdan cevap bekliyorum. Lütfen buna çok ihtiyacım var.

---

Hocam sizin yakalattığınız cigaralık miktarı ne kadardı?

Alıntı:

---

Kutup Ayısı rumuzlu üyeden alıntı

Hocam sizin yakalattığınız cigaralık miktarı ne kadardı?

---

Hocam 1 gr altında kayıtlara 1 gr diye geçirilmiş ama polisler darısı alınıp tekrar tartılacak dedi. Size şöyle söyleyeyim, 0.7 yi bile geçmez. Siz de mi aynı konudan muzdarip oldunuz? Ayrıca bugün UYAP kaydında birinci sanık arkadaşta Adli Olgu yazıyor benimkinde İlişkili Adli Olgu yazıyor. Bu arkadaşın tahlilinde çıkmamasının imkanı yok, bize adli tıpa eşlik eden sivil polislerin yanında dahi dün içtiğini söyledi. Ben bu olayın bir süre öncesinde içmeyi bırakmış ve kesinlikle kullanmama kararı almıştım ve bunu gayet memnun bir şekilde uyguluyordum. Olay günü de öyle bir şey yapmayacaktım arkadaşa mahsus bir durumdu ama maalesef geçmişim olduğu için doğrudan olayın içinde görülebilirim. Kan ve idrarımda çıkacağını düşünmüyorum o yüzden beni korkutan kıl örneği çünkü çok uzun geçmişe dahi sonuçlar gösterdiği söyleniyor. Bide bekçilere öyle demediğim halde tutanaklarda benim içmek için aldığımı maddeyi onları görünce benim attığımı söylemişler. Eğer tahlillerde haklı çıkarsam hukuk idarecileri bu tutanağı kaale alır mı? Yoksa benim ifademde belirttiğim gibi içmediğimi söylediğimi mi önemserler? Kovuşturmaya yer yoktur kararı alabilir miyim?

20 yıllık öğretmenim takdirlerim teşekkürlerim var ödüllerim var.
fakat bende zamanında 5 yıl atanamadım kaçak oyuncak ticareti yapmakdan yani kaçakcılıkdan zamanında 400 tl hüküm giydim.
5 yıl sonunda atandım şimdi 20 yılı geride bıraktım. çok pis bir durum başka işede kendini veremiyorsun bir işde kuramıyorsun.
seni öğretmenliğe uygun görmeyen devlet seni bu defa ödüllerle şımartacak sabret
inşallah senin iş o kadar uzamaz.
benim sana tavsiye kpss ye gir sonuna kadar mücadeleni et ve güçlü ol güçlü kal asla pes etme
sen iyi bir öğretmen olacaksın buna eminim en azından uyuşturucu içen öğrencilerle uyuşturucuyla mücadele konusunda daha etkin rol oynayacaksın. daha etkili olacaksın. bu uyuşturucunun zararları konusunda öğrencilere sen daha inandırıcı olursun.

Alıntı:

---

akyele rumuzlu üyeden alıntı

20 yıllık öğretmenim takdirlerim teşekkürlerim var ödüllerim var.
fakat bende zamanında 5 yıl atanamadım kaçak oyuncak ticareti yapmakdan yani kaçakcılıkdan zamanında 400 tl hüküm giydim.
5 yıl sonunda atandım şimdi 20 yılı geride bıraktım. çok pis bir durum başka işede kendini veremiyorsun bir işde kuramıyorsun.
seni öğretmenliğe uygun görmeyen devlet seni bu defa ödüllerle şımartacak sabret
inşallah senin iş o kadar uzamaz.
benim sana tavsiye kpss ye gir sonuna kadar mücadeleni et ve güçlü ol güçlü kal asla pes etme
sen iyi bir öğretmen olacaksın buna eminim en azından uyuşturucu içen öğrencilerle uyuşturucuyla mücadele konusunda daha etkin rol oynayacaksın. daha etkili olacaksın. bu uyuşturucunun zararları konusunda öğrencilere sen daha inandırıcı olursun.

---

Hocam yorumunuz için teşekkür ederim. Dediğiniz gibi bu olay yüzünden günün her saati benim için kabus oldu. Geceleri bu olayı düşünmekten uyuyamaz oldum. Kendimi geçtim ailemin vermiş olduğu emekler gözümün önünden bir an olsun gitmiyor. Olayın öncesinde böyle şeylerden yakamı sıyırmış, önüme bakmayı düşünmeye başlamıştım, tek amacım ailemin verdiği emeğin karşılığını vererek onlara layık olmaktı. Ama maalesef böyle bir olayın içinde buldum kendimi, sıyrıldığım durum dolaylı olarak da olsa beni buldu. Tek dileğim bu olaydan zararsız çıkmak. Eğer emek verip atanamazsam, ailemin yüzüne bakamayacak duruma gelirim ve bunu gerçekten kaldıramam.

- - - Updated - - -

Alıntı:

---

Kutup Ayısı rumuzlu üyeden alıntı

Hocam sizin yakalattığınız cigaralık miktarı ne kadardı?

---

Hocam kayıtlara 1 gr olarak geçmiş ama polis adli tıpta tekrar tartılacağını söyledi ve normalde 1 gr dan az dedi. Yorumunuzu çok merak ettim yardımcı olursanız sevinirim.

Emsali ve tecrübesi olan arkadaşlar lütfen yardımlarınızı bekliyorum, buna çok ihtiyacım var.

Merhabalar,
Aynı durumla karşı karşıyayım. Son durumunuz nedir lütfen size yardımcı olanlar gibi bizlere de yardımcı olup sonucu açıklayabilir misiniz? Şimdiden teşekkür ederim...

- - - Güncellendi - - -

Alıntı:

---

Nascency rumuzlu üyeden alıntı

Emsali ve tecrübesi olan arkadaşlar lütfen yardımlarınızı bekliyorum, buna çok ihtiyacım var.

---