-
Bize neler oluyor?
Akşam muhabiri çocuk pornosun nasıl ve nerelerde bulunduğunu deşifre etti.
30.09.2006 13:19
Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği ile Uluslararası ECPAT'ın (Asya Ülkelerinde Çocuk Fuhuşuna, Çocuk Pornografisine Son) ekibinin yaptığı araştırmaya göre porno film çekimleri için, Türkiye'de ilden ile çocuk transferleri yapılıyor. Bir yıl süren araştırmaya göre, Adana ve Mersin'den Diyarbakır'a, diğer illerden de İstanbul ve Antalya'ya porno filmlerde oynatılmak için çocuklar getiriliyor bu filmler yurtdışına gönderiliyor.
ERKEK ÇOCUKLARA DİKKAT
Sokaklara itilen çocukların kullanıldığı porno fimler 'Liseli, Çıtır, Lolita' adları altında pazarlanıyor. Ticari cinsel sömürü mağduru çocukların istisnasız hepsinde fiziki ve psikolojik rahatsızlıklar var. ECPAT Genel Başkanı Carmen Madrinan'a göre, Türkiye çocuk pornografisinde doğu ile batı arasında köprü konumunda ve Türkiye'de erkek çocuklarına yönelik de ciddi istismar söz konusu.
CİNAYETLİ DE VAR ABİ!
Araştırmanın izini İstanbul'da süren AKŞAM muhabirlerinin karşılaştığı durum da, bu pazarın ne denli büyük ve aleni olduğunu gözler önüne serdi. Korsan ürün satışının kalesi haline gelen Kadıköy Çavuşpaşa Sokak'ta CD satıcılarıyla irtibata geçen AKŞAM muhabiri, kan donduran pazarlıklara şahit oldu. 'Program CD'si var' diyerek ellerindeki bir iki korsan ürünü sallayan satıcılar, müşterinin ilgili davranması halinde kısa sürede muhabirimizle samimiyet kurdu. 'Abi ne istersen var' diyerek karşı tarafa sinyal gönderen alıcılar, 3-5 YTL arasında fiyatlarla müşterilerine porno CD'leri kolayca veriyor. Ancak iş çocuk pornosuna gelince satıcılar biraz daha temkinli davranıyor. Müşteriyi bir süre inceleyip polis olup olmadığına karar vermeye çalışan korsan satıcılar, emin olmaları halinde yanlarına bir de arkadaşlarını alarak, 'Beni takip et abi' diyor. Ara sokaklara giren satıcı, iş hanlarının kuytu köşelerindeki bir iş yerine girmenizi istiyor. Burada 'Nasıl bir şey' istediğinizi soran satıcı, müşterisine güven vermek için çocuk pornosu pazarının birbirinden iğrenç alternatiflerini sıralıyor: 'Tecavüz var, kaçırılma var, cinayet bile var abi.'
KORKUNÇ PAZARLIK
Pazarlık, müşterinin giyimine ve isteklerine göre değişiyor. Yaşları 7-14 arasında değişen kız ve erkek çocuklarına tecavüz görüntülerinin yer aldığı CD'ler 10-30 YTL arasında satılıyor. Ancak bu tecavüzlerin cinayetle bittiği filmlerin fiyatları daha da yüksek: 100 YTL. Müşterinin rahat seçim yapması için bir işhanının arka bölümlerindeki minik ofislerde kurulan korkunç tezgahta ağırlıklı olarak Orta Avrupalı çocukların kurban seçildiği filmler satılıyor. Türkiye'de çekilenlerse Avrupalı zengin çocuk pornosu bağımlılarının eline ulaşıyor. İki saatlik bir gezintiyle İstanbul dışından geldiğini ve bulabildiğince çok 'film' almak istediğini söyleyen muhabirimiz, 10 CD'yle ayrılıyor bu korkunç pazardan. Satıcılar da yeni müşterilerini, 'Memnun kalacaksın abi, yine bekleriz' diyerek uğurluyor. Cinayetle biten tecavüz görüntülerini sorduğumuzda biraz temkinli bir yanıtla karşılaşıyoruz. Abi elimizde kalmamış, ver adresini eve yollayalım!
Önlem alınmazsa Tayland gibi oluruz
Türkiye'nin önlem alınmazsa çocuk seksi merkezi haline gelebileceğini belirten Prof. Dr. Oğuz Polat, 'Yedi yaş üstü kızları sokakta göremezsiniz. Çünkü seks tacirlerinin eline düşüp uyuşturucu bağımlısı hale getiriliyor ardından da hem fuhuşta kullanılıyor hem de porno çektiriliyor. Böyle giderse Türkiye, çocuk seksi için Avrupalıların geldiği bir ülke olacak. İstanbul, Kuşadası ve Marmaris'ten böyle söylentiler duyuyoruz. Şehirlerarası çocuk transferi var ve ülke doğu ile batı arasında bu anlamda köprü durumunda. Mesela Diyarbakır'ın Ofis semtinde 23.30'dan sonra erkek çocukların satışı başlıyor'diye konuşuyor.
20 YILA KADAR CEZA
Yabancı bir siteden bile indirilen çocuk pornosu görüntülerinin izini süren polisin yasal işlem başlatacağını belirten yetkililer, 'TCK 103'te çocukların cinsel istismarı 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasını kapsar' diyor. Avukat Aşkın Yaşar Topuzoğlu da TCK'nın 226'ncı maddesine göre çocuklara her türlü müstehcen yayını gösteren ya da veren kişi 6 aydan 2 yıla kadan hapis cezası aldığını, çocukları porno yayınlarda kullanmanın cezasının ise 5 yıldan 20 yıla kadar hapis olduğunu açıkladı. Ancak Google'da çocuk pornosu taraması karşımıza 1.750.000 sonuç çıkıyor olması da düşündürücü.
Korkunç diyalog
SATICI : Abi program CD'leri var
MUHABİR: Neler var elinde
S.: Abi ne ararsan var, (Ağız yokluyor)
M.: Miki (Pornonun sokak dilindeki adı) filmi de var mı ?
S.: Var abi ama ne arıyorsun (Müşteriyi temkinli bir şekilde süzerek polis olup olmadığını anlamaya çalışıyor)
M.: Yahu eğlencelik bir şeyler arıyorum işte
S.: Bulalım abi, sen yeter ki iste (gülüyor)
M.: Peki fiyatları nedir?
S.: Abi 3 liradan başlıyor.
M.: Tamam para sorun değil. Ne türler var senin elinde bakalım?
S.: Abi Amerikan pornosu, Fransız pornosu, hayvan pornosu ne ararsan var.
M.: Çocuk pornosu da var mı?
S.: ....Var abi, ama yanımda yok.
M.: Tamam gidip alalım.
(Satıcının işaretiyle yanımıza bir kişi daha yaklaşıyor. Kadıköy Palas İşhanı'na gidyoruz. Koridorda bekletiliyorum. Satıcı elinde filmlerle geliyor)
S.: Abi beklettim ama mallar çok güzel.
M.: Çocukta ne çeşitler var
S.: Abi bunlar yeni. Tecavüz, dövmeli, kaçırmalı... İstersen cinayetli bile buluruz.
M.: Cinayet mi?
S.: Niye şaşırdın. Al bunları, memnun kalacaksın. Ama biraz tuzlu.
20-100 arası
M.: Gerçek cinayet mi bunlar?
S.: Bilmiyoruz, gerçek gibi...
M.: Peki bana onlardan getir.
S.: Kalmamış, adresini ver getirelim abi!
FİLMLERE KONU OLDU
Amerikan Sineması'nır çocuk pornosu, şiddet ve cinayeti içeren en iyi yapımlardan birisi başrolü Nicholas Cage'in oynadığı '8MM' adlı film. Filmde zengin bir dul, kocasının özel kasasında 8 mm'lik bir film bulur. Filmde bir genç kız vahşice öldürülmektedir ve kadın bunun gerçek bir çekim mi olduğunu öğrenmek ister. Dedektif Tom Welles'i kiralar. Bir çocuk sahibi Wells kendini birdenbire pornografi dünyasında buluverir. Filmde öldürülen kızın izini takip etmeye çalışırken, diğer kurbanları da aramaya başlar.
AKŞAM / Zana YAVUZ
-
Bu da öğretmene öğrenci terörü
Haydarpaşa Lisesi'nde bir gurup öğrenci kahkahalarla öğretmene yumruk atıp tartakladı.
04.10.2006 12:28
Bir grup lise son sınıf öğrencisi öğretmenlerini hem kahkaha atarak yumrukla tartakladı, hem de görüntülerini çekip internette yayınladı.
Türkiye'nin köklü eğitim kurumlarından Haydarpaşa Lisesi'nde saldırılara uğrayan 9 yıllık İngilizce öğretmeni Vedat Varol görüntülerin internette youtube adlı siteye verildiğini geçen hafta öğrendi.
GÜLEREK SALDIRDILAR
İnanılmaz görüntülerde öğrenciler öğretmen Varol'un ellerine vurup, üzerine topluca saldırıyor. Masasına oturup kalkmıyorlar. Kapıyı iterek sınıfa girmesini engelliyorlar. Sınıf defterini tavana yapıştırıyorlar.
MÜDÜR OLAYI DOĞRULADI
Skandalı doğrulayan okul müdürü Kenan Sürbahan Yeni haberim oldu. Öğretmen şikâyetçi olmamış. Benzer olay bir daha olur, öğretmen şikâyetçi olmazsa soruşturma başlatacağım dedi. Öğretmen Varol ise dava açacağını söyledi.
Beni manen mahvettiler
Vedat Varol, görüntüleri internette yayan öğrencileri için Beni mahvettiler. Manevi olarak yıkıldım dedi.
İlkokulda çalışsın
Müdür Sürbahan, Varol'un lise öğrencileriyle başa çıkmakta zorlandığını belirterek Onun yerinde olsam bir ilköğretim okulunda görev alırım dedi.
Öğrenciden öğretmene terör
Haydarpaşa Lisesi 11-D sınıfı öğrencileri geçen yıl İngilizce öğretmeni Vedat Varol'a yapmadıklarını bırakmadı. Hocalarını sınıfa sokmayan, hatta oturduğu masaya gelip Kalk lan yerimden! diye azarlayan öğrenciler yaptıklarını cep telefonuyla kaydetti. Görüntüler öğrencilerin mezuniyetinden sonra youtube.com adlı sitede yayınlandı.
Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından tarihi Haydarpaşa Lisesi'nde bir eğitim skandalı yaşandı. 2005-2006 öğretim yılının 11- D sınıfı mezunları, Konya Selçuk Üniversitesi İngilizce bölümü mezunu, dokuz yıllık hoca Vedat Varol'u, bazen sınıfa sokmadı, bazen ders sırasında öğretmen koltuğuna yanaşıp Kalk lan yerimden diyerek azarladı, bazen de üzerine yürüyüp tartakladı, ellerine vurdu. Bütün bunları güruh halinde ve gülerek yapan öğrenciler olanları cep telefonuyla kaydetti. Öğrenciler mezuniyetlerinin ardından yeni eğitim yılı başlar başlamaz hocayı kendiifadeleriyle madara ettikleri görüntüleri klip halinde youtube.com adresindeki internet sitesinde yayınlamaya başladı.
'KALK LAN YERİMDEN'
Bu çok özel anların görüntülerinin internette yayıldığını yeni fark eden Vedat Varol'u okulunda bulup konuştuk. Haydarpaşa Lisesi'nin öğretmenler odasında tek başına oturmuş, paramparça olmuş eski bir sözlükten İngilizce çalışırken bulduğumuz Vedat Varol, iyi niyetli ve son derece ürkek yapısıyla başına gelenleri doğruladı, ancak Ben devlet memuruyum, konuşamam diyerek, demeç vermeyi reddetti. Görüntülerini internet ortamına yayan öğrencilere davaaçacağını, manevi olarak yıkıldığını anlatan öğretmen, görüntülerin internete düşmesinden önce durumu müdüriyete bildirmediğini anlattı.
MÜDÜR YENİ ÖĞRENDİ
Haydarpaşa Lisesi'nin 1997'den bu yana Müdürü Kenan Sürbahan, skandalın ancak geçtiğimiz cuma günü kendisine intikal ettiğini, hemen ardından İngilizce öğretmeni Vedat Varol'la görüştüğünü, Varol'un olayları hâlâ tam olarak anlatamadığını söyledi. İngilizce öğretmeni Varol'un yapı olarak son derece iyi niyetli, kırılgan ve yumuşak huylu olduğunu, meseleyi öğrenir öğrenmez kendisini uyardığını, bir daha böyle bir durumda kalıp daokul müdürlüğünü haberdar etmezse, soruşturma açacağını söylediğini anlattı.
MÜDÜR UYARMAKLA YETİNDİ
Müdür Kenan Sürbahan, günümüzde lise öğretmenliğinin eskiye oranla çok daha zorlu bir görev olduğunu, hocaların otoriter olmasının çözüm olmadığını, öğretmenin öğrencileriyle mesafeyi iyi kurmaları gerektiğini de anlattı. Zamanında ben Vedat Hoca'nın derslerine de girdim, fakat benim girdiğim dersler sırasında öğrenciler sus pus oturuyor, dersi işliyorlardı. Öğrenciler kime ne kadar yükleneceklerini seçiyor maalesef... Olayı öğrenir öğrenmez Vedat Varol'u bir kenara çektiğini, sicilini bozmayacakşekilde uyardığını söyleyen Sürbahan, Ben onun yerinde olsam kendi rızamla bir ilköğretim okulunda görevlendirilmeyi talep ederdim. Haydarpaşa Lisesi'nin ne kadar köklü bir eğitim kurumu olduğunu bilen biliyor, ancak bu tür olaylar bazı insanların kafasında soru işareti yaratabilir diyerek çekincesini belirtti.
YÖNETMELİK GÜNCELLENSİN
Mevcut disiplin yönetmeliğinin çağın ve teknolojik gelişmelerin çok gerisinde kaldığını belirten Müdür Sürbahan, bu konuda geçtiğimiz yıl Milli Eğitim Bakanlığı'na bir başvuruda bulunduklarını da hatırlattı. Cep telefonu kullanımı ve internet suçlarınınokul yönetmeliğinde esamesinin okunmadığını anlatan Sürbahan, acil olarak disiplin yönetmeliğinin güncellenmesi gerektiği görüşünde. Okulun müdürü, görüntüleri çeken ve İngilizce öğretmenlerini aciz durumda bırakan öğrencilerin listesinin elinde olduğunu, bu öğrencilere de ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Sürbahan, devlet memuru olduğu için konuşmaktan çekinmekle birlikte, Yasaklardan yana bir eğitim modeli sunmuyoruz. Ancak Bakanlığın disiplin yönetmeliğinde günümüz koşullarına uygun bazı değişiklikleri acilen yapması gerektiğini, bu tür suçların sadece 'sınıf düzenini bozmak'la sınırlı kalan yaptırımlarla aşılamayacağını belirtiyor.
Şebnem AKSON/SABAH
-
İstanbul'da ünlü bir okulda yabancı diller bölüm başkanı olarak görev yapan Kanada uyruklu 45 yaşındaki Claude Fortin, internet sitelerinden çocuk pornosu görüntüleri indirdiği iddiasıyla gözaltına alındı.
AMERİKAN Federal Soruşturma Bürosu (FBI) kendi ülkelerindeki porno sitelerinden çocuklara ait görüntülerin Türkiye'den indirildiğini tespit etti. FBI'ın uyarısı üzerine Asayiş Şube Bilişim Suçları Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Üç ay süren takip sonucunda Küçük Bebek Caddesi, Gül Apartmanı'na operasyon düzenlendi. Baskında İstanbul'da ünlü bir okulda yabancı diller bölüm başkanı olduğu belirlenen Kanada uyruklu Claude Fortin gözaltına alındı. Dört yıldır bu okulda görev yaptığı belirtilen Fortin'in eşinden ayrıldığı ve bekar yaşadığı öğrenildi. Fortin'in evinde yapılan aramada ise 1 adet bilgisayar, 1 dizüstü bilgisayar, 2 taşınabilir hard disk, 144 porno CD ve 23 gram esrar ele geçirildi. Bilişim alanında uzman polislerin incelemesi sonucunda 12 bin 110 film ve fotoğraf karışımı görüntülerden 491'inde çocuk pornosuna rastlandı.
Taner YENER-Remzi BİLGE/HÜRRİYET
-
Bu olayın ENKA gibi dev bir eğitim kurumu olma iddiasında ki kuruluşta olması çok ama çok düşündürücü..
-
Hoppalaaaaa!!! İddiaya göre; avukat, avukatı TACİZ etmiş!..
Ankara'da görülen bir cinsel taciz davası, avukatları karşı karşıya getirdi. Davada 30 yaşındaki kadın avukat D.C., daha önce bürosunda ücretli olarak çalıştığı avukat M.T.#8217;yi kendisine cinsel tacizde bulunmakla suçladı......
Ankara'daki cinsel taciz davasında duruşma salonunda sadece avukatlar yer aldı çünkü şikayetçinin 30 yaşında bir kadın avukat olduğu davada sanık sandalyesine yine Ankara Barosu'na bağlı avukatlardan 56 yaşındaki Memduh T. oturdu. Mağdurenin babası da avukat.
ANKARA'DA görülen bir cinsel taciz davası, avukatları karşı karşıya getirdi. Davada 30 yaşındaki kadın avukat D.C., daha önce bürosunda ücretli olarak çalıştığı avukat M.T.'yi kendisine cinsel tacizde bulunmakla suçladı.
D.C.'nin avukat babası ile ünlü bir hukuk doçenti de davada tanıklık yaptı. Daha önce de bir kadın avukata tacizden yargılanarak 8 ay hapis cezası alan sanığı da 2 avukat arkadaşı savundu. D.C., şikayetinde emekli Yargıtay savcısı olan avukat babasının, M.T. ile yakın dost olduğunu ve 1997 yılında babasının isteği ile yanında avukatlık stajına başladığını belirterek özetle şunları anlattı:
YANLIŞ ANLADIM SANDIM
Staja başladığım 1997 yılında 21. doğum günümde sanık, beni odasına çağırdı ve tebrik etti. Medeni ölçüler içinde yanağımdan öpeceği sırada bir an dudağıma uzandı ve öpmek istedi. Ama izin vermedim. Evde, acaba yanlış mı anladım diye düşündüm. Akşam babama staja devam etmek istemediğimi söyledim, ama bir şey anlatmadım. Ancak babam mesleki olarak güvendiği bir kişi olduğunu, devam etmemi söyledi. Sanık, sonraki zamanlarda da buna benzer davranışlarını sürdürdü. 2000 yılında evlendim. 2001 Temmuz ayında çalışma odama geldi ve birlikte olmak istediğini söyledi. Kabul etmedim, aramızda bir boğuşma yaşandı, olaydan sonra işten ayrıldım.
KIZIMI KENDİM TESLİM ETMİŞTİM
D.C.'nın avukat babası D.A.'nın olayla ilgili olarak verdiği ifade ise ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı. Buna göre M.T., 2004 yılında yanında çalışan başka bir kadın avukata tacizle yargılanırken D.A., M.T.'nin yanına giderek isterse kendisi için tanıklık yapabileceğini söyleyecek kadar kendisine güvendiğini anlattı.
CEZA HOCASI TANIK
Açılan soruşturmada Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku hocası Doç. Dr. Türkan Sancar da savcılıkta ifade verdi. Sancar, akademik nedenlerle tanıdığı D.C. ile bir sohbeti sırasında konunun cinsel tacize geldiğini, bunun üzerine D.C.'nin aniden duygulanarak ağlamaya başladığını anlattı. Sancar, "Sormam üzerine bana daha önce yanında çalıştığı avukat tarafından taciz edildiğini, ancak kimseye anlatamadığını söyledi" dedi.
TRAVMA GEÇİRMİŞ
D.C., cinsel tacizin yarattığı tahribatları kanıtlamak için doktor raporları da sundu. Raporlarda D.C.'ye, "travma sonrası kaçınma, flash back yaşantılar, uyku bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu" teşhisi konuldu. D.C.'nın psikoloğu ise verdiği ifadede, "Mağdureyi çok kez muayene edip gözleme tabi tuttum, olayları her defasında aynı şekilde anlattığından samimi olduğu sonucuna vardım" dedi.
18 yıl hapsi isteniyor
ANKARA 2. Ağır Ceza mahkemesi'nde başlayan davada savcı, avukat Memduh T.'nin nüfuzunu kullanarak cinsel saldırıda bulunmaktan 18 yıla kadar hapsini talep etti. İddianamede, "Mağdurenin yaşadığı cinsel taciz ve saldırı olaylarını içinde bulunduğu toplumdan tecrit edilme ve ayıplanma korkusu, evlilik birliğinin dağılabileceği ve ailesinin zarar göreceği endişesiyle duyurmadığı, daha sonra şüphelinin eşi ve çevresinin sürekli soruları üzerine olayları açıkladığı kanaatine ulaşılmıştır" denildi.
İFTİRA ATIYORLAR
SANIK avukat Memduh.T. ise bütün suçlamaları reddederek, şikayetçi avukatı kendisinden para sızdırmaya çalışmakla suçladı.
-
Bize şaşırılacak Birşeyler olmuyor. Aksine olması gereken oluyor. gerçekten ne bekliyorduk ki. Kendi çocukluğunuzu düşünün. O zamanlar her ilde bir hülya sineması olurdu. Kültürel değerler ayak altındaydı. 5 film birden 3'ü pornografik. Ve bu filmlere 11 yaşındaki çocuklar girerdi. O sinemalarda atariler vardı. Atariler çocukları çekiyordu. Sadece atari oynamaya giden gencecik beyin merakla porno filme de bakıyordu.
Hatta "bunu ispatlayabilirim" kadının tüylerini kilodu sananlara bile rastladım. Bu kadar körpe, bilgisiz ve saf kişiler buralarda büyüdü. Ve işsizlik. İnsanlarımız kültürlerinden ve dinlerinden bilinçli olarak uzaklaştırıldı. Kuranı Kerimler toplatıldı. Ahlak anlayışı sıfıra indi ve kadınlarımız kolay yoldan para kazanmanın cazibesine kapıldı. Gizli saklı yapılmaya başlayan fuhuş alenileşti. Ardından liseli öğrencilerimiz kendi porno filmlerini çevirmeye başladı.
Sorumlu kimdi. Doğruyu yanlışı öğretebildik mi. Anne ve babasının yanında son derece terbiyeli ve uslu görünenlerin nasıl seksin en marjinal boyutlarına kaydıklarını gördüm. Kendine olan saygısını yitirmiş bu toplum doğal olarak başkasına olan saygısını da kaybetti. Tüm vücutlar, tüm insanlar bir ihtiyacın tatmini gibi görüldü. 20 yaşında bakir olduğunu söyleyen erkeklerle dalga geçildi. Bekaret kağıtta kaldı. Aşk ise uğramaz oldu.
İşin kötü yanı, yapılan iğrençliklerin yanlış olduğuna olan inanç yitirildi. Cosmopolitan dergisi genç kızlarımıza, FHM dergisi genç erkeklerimize seksin değişik zevklerini gösterdi. Saklanması, gizlenmesi gereken güzelliği sırrında gizli olan herşeye alışıldı.
Bu bir ihtiyaçtı. İhtiyacını nasıl karşılıyorsun gibi sorunlar son derece doğal hale geldi. Bunun bir ihtiyaç değil, bir bütünleşme olduğu unutuldu.
Özneden nesneye dönüşen insan bedenine makina veya araç muamelesi yapıldı. İş bitti yatakta sırt üstü dönüldü. Ardından iğrençliğin şeytanın maddesel gücü keşfedildi. Zaten bir madde haline dönüşen insan elbette satılabilir kullanılabilir ve işi bitince de imha edilebilirdi. Rock konserlerinde parçalanan gitarların yerini tecavüz edilip öldürülen insanoğlu aldı.
8 mm diye Nicholas Cage film çevirdi. Bu esnaya kadar talep belli ve gizliydi. Bu aşamada tüm dünya bu filmleri öğrendi merak ve değer vermeme talebi de arttırdı. Talep artınca otomatikman arz da artmış oldu. Ve yeni bir köle pazarlığı başladı. Yirmibirinci yüzyılda hiçbir zaman olmadığı kadar iğrenç şekliyle...
Evet bize ne oldu. Şaşırmalı mıyız?
-
Tecavüze uğrayan bebek yürüyemiyor
A.A
İzmir'in Menderes ilçesinde, 4 gün önce dövüldüğü iddiasıyla hastanede tedavi altına alınan ve tecavüze uğradığı tespit edilen 1,5 yaşındaki N.N.B, tedavi gördüğü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinden taburcu ediliyor. Tecavüz öncesinde yürüyebilen talihsiz çocuk, travmaya ve korkuya bağlı olarak şu an yürüyemiyor.
N.N.B'nin, evrakının tamamlanmasının ardından, Jandarma ekiplerinin denetiminde Sosyal Hizmetler çocuk Esirgeme Kurumunun yuvasına teslim edileceği belirtildi.
Gazetecilere bilgi veren N.N.B'nin tedavisini üstlenen doktorlar, küçük kızın psikolojik desteğe uzun süre ihtiyaç duyacağını belirterek, teslim edileceği yuvada psikolojik desteğin sürdürüleceğini kaydettiler.
N.N.B'ye hastanede kaldığı sürede tetkikler uyguladıklarını ifade eden doktorlar, olay öncesinde yürüyebilen talihsiz çocuğun, travmaya ve korkuya bağlı olarak şu an yürüyemediğini belirttiler.
Hastanede, yetersiz beslenmeye bağlı olarak kansızlık teşhisi konulan ve ilk müdahalesi yapılan N.N.B'nin tedavisi kalacağı yurtta sürdürülecek.
OLAY
Menderes ilçesinde, annesi F.B. tarafından sağlık ocağına götürülen 1.5 yaşındaki kızı N.N.B, yapılan muayene sonrası İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderilmiş, vücudunda morluklar ve makatında yara bulunan çocuğun sert bir cisimle dövüldüğü yönünde rapor verilmişti.
Rapor üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, F.B. ile evinde kaldığı Y.V., M.D. ve ev çevresinde #8220;gözcülük#8221; yapan A.A. gözaltına alınmıştı.
-
Şimdi gelde uygarlık belirtisi olarak idamı kaldırdık diye sevin...
Bu kişileri vallahide billahide suçları sabit olunca önce asacaksın sonra yargılayacaksın ibrati alem olsun diyede direkte kalacaklar on ay....
Hale bakın iki manyak çıkıyor zevk için 60 saatte konuştukları herkesi öldürüyor , bunlar çıkıyor bebeğe tecavüz ediyor... Şimdi bunlar insan mı???? Kesinlikle hatalı üretim bunlar.. Hatalı üretim ne yapılır imha edilir ...
Offffffffffffffffffffff
-
acaba gerçekten insanmı bunlar :( offf offff offfff yine kederlendim:((((
-
İnsan değiller ama adı yok bunların tarih daha koyamadı biz koyabiliriz burada...
Hayvanda değiller hiç bir hayvan hemcinsine böyle bir şey yapmaz eee bitkide hareket yok...
Demekki bildiğimiz türden bir canlı değil bunlar. Hani bilinmeyen aşağılık durum yaratan yaratıklara canavar derler ya öyle bir şey desek canavarda yapmaz bunu o canavarlığını yapar sadece öldürür...
Hadi biraz düşünelim...
-
İZMİR'de, 3 ay önce avukat A.A.A.'a bürosunda tecavüz edip gasp etmek isteyen, direnmesi üzerine de bıçakla yaralayan 37 yaşındaki A.E. ve suç ortağı M.T., yağma suçundan 15'er yıl hapis ve ömür boyu kamu haklarından yoksun bırakma cezası istemiyle yargılanmaya başlandı. Sanık A.E.'nin bu olaydan 4 gün önce diş hekimi 40 yaşındaki Zekiye Gökşin'i, dişlerini temizletmek amacıyla telefonla randevu alıp gittiği Eşrefpaşa semtindeki muayenehanesinde tecavüz edip elleriyle boğarak öldürdüğü, cinayetin ardından gasp ettiği parayı harcadığı ortaya çıkmıştı.
Bugün İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez görülmeye başlanan davaya tutuklu sanıklar A.E., M.T. ile olayın mağduru avukat A.A.A. ve tarafların avukatları katıldı. A.E., poliste verdiği ifadesinde olayı ayrıntılarıyla anlatırken, hakim karşısında ise amacının tecavüz olmadığını, avukatın kendisiyle ilgilenmediği için kızdığını, boğazını sıkarak kaçtığını, bıçak da kullanmadığını öne sürdü. A.E., polisteki ifadesinde şunları söylemişti:
Diş hekimi Zekiye Gökşin'in olayında olduğu gibi, bu olaydan 4 gün sonra, Hatay semtindeki avukat A.A.A.'ı sahte isimle arayıp davam olduğunu söyleyip randevu aldım. Kendisiyle daha önce babamın bir davasına bakması için görüşmüştüm. Bürosunda yalnızdı. Direksiyon kursu olduğunu, öğleden sonra gelmemi söyledi. Tekrar gittiğimde yemek yiyordu. Telefonla birisiyle konuşuyordu. Karşısındaki kişiye şimdi gidiyor dedi. Bu kelime benim canımı sıktı. Benimle ilgilenmediği için, çok sinirlendim. Önce boğazını ellerimle sıktım, ardından bıçağı boğazına dayadım. Bıçağı sırtına sapladım. Avukata tecavüz etmeye yeltendim, ancak bağırması üzerine paniğe kapılıp kaçtım. Özellikle bayan olan avukataları seçiyordum. Onlar savunmasız oluyor. Benim hayattan bir beklentim yok. Nasıl olsa yaşayan bir ölüyüm. Bu şekilde bir çok diş hekimi ve avukattan randevu aldım. M.T., her iki olaya katılmadı. Beni ihbar etti diye düşündüğüm için onun ismini de polise verdim.'' Zanlılardan, öğretmen olan M.T. de iddiaları reddetti. Avukat A.A.A. ise zanlı A.E.'nin kendisini bıçaklayıp tecavüze yeltendiğini, direnmemesi halinde diş hekimi gibi ölmüş olacağını belirterek şunları söyledi:
Sahte isimle randevu aldı. Geldiğinde arayanın o olup olmadığını sordum. Kendisinin olmadığını söyledi. Bu yılın başında babasının bir davasına bakmamı da istemişti. Fakat anlaşamadık. Kendi davasına bakmak için 2 bin YTL'ye anlaştım. Direksiyon kursu olduğunu ve öğleden sonra vekaletle birlikte gelmesini istedim. Öğleden sonra tekrar geldi. Ben o sırada yemek yiyordum. Kendisi kahve istedi. Ertesi gün bayram olduğu için davasıyla ilgili adliyeye gidip dosyasından fotokopi çekecektik. Bürodan dışarı çıkarken, ayakkabısını bağlıyormuş gibi yapıp eğildi. Kalkınca birden boğazıma sarıldı. Belinden bıçağı çıkarttı. Ben de ona dirseğimle vurdum. Bıçağı sırtıma sapladı. Yardım istemek için bağırınca kaçtı. Gelen polislere beni bıçaklayan kişinin diş hekimini öldüren kişi olduğunu söyledim. Çünkü bu kişi diş hekimini öldürdüğü gün beni de telefonla aramış. Amacı gasp olsaydı, masa üzerinde duran cep telefonlarım ve çantamı alıp giderdi. Maksadı başkaymış. Amacı bana da önce tecavüz edip sonra da öldürmekmiş. Şimdi yaşadığıma inanamıyorum. Davacıyım'' dedi.
A.E.'nin avukatı müvekkilinin akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespit edilmesini istedi. Mahkeme heyeti bunu daha sonra değerlendireceğini belirtip sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi. Diş Hekimi Zekiye Gökşin'i öldürme olayı ile ilgili olayın soruşturmasının bitmediği ve bu olaydan dolayı A.E., suç ortakları T.K., ve M.T., M.Ö., ve Z.A.C., hakkında henüz davanın açılmadığı belirtildi.
TAM BİR SUÇ MAKİNASI
A.E.'nin 1989 yılında Manisa'nın Turgutlu İlçesi'nde küçük yaşta kızı alıkoymak ve kızlığını bozmak suçundan cezaevine girdiği, 1992 yılında CMUK'da yapılan değişiklikten yararlanarak tahliye edildiği belirlenmişti. Suç dosyasına göre A.E., 6 Temmuz 1995 tarihinde de Eşrefpaşa Caddesi üzerinde kadın diş hekimi B.S.'ye aynı şekilde muayenehanesinde tecavüz edip kolye, alyans ve saatini gasp edip kaçtı. Birkaç gün sonra Güzelyalı Semti'nde bir doktorun yazıhanesinde çalışan sekreter kıza tacüvüzde bulunup gasp yapan A.E., anyı hafta içinde Karataş Semti'nde Dişhekimi A.B.'ye tecavüze kalkışınca çevreden yetişenler tarafından suçüstü yakalandı. Bu üç olaydan yargılanan A.E., önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, sonra bu ceza 36 yıl hapse indirildi.
1995 yılında girdiği cezaevinden İnfaz Yasası'na göre 2013 yılında çıkması gereken A.E., kamuoyunda Rahşan Affı# olarak bilinen Şartla Salıverme ve Cezaların Ertelenmesi'ne Dair Kanun'dan yararlanıp geçen yıl Eylül ayında tahliye edildi.
Suç makinası A.E.'nin, tahliye oldukta sonra da Aydın'ın Söke İlçesi'nde, dolandırıcılık suçuna karıştığı, bu suçtan 3 ay Kuşadası Cezaevi'nde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiği belirlendi.
-
Vahşette çocuk pornosu şüphesi
İzmir#8217;de yaşanan "bebek tecavüzü" vahşeti, kadın milletvekillerinde infiale neden oldu.
03.11.2006 10:54
Milletvekilleri, "annenin serbest bırakılmasıyla ilgili" olarak Adalet Bakanı Cemil Çiçek#8217;e serzenişte bulunmak istediler. Adalet Bakanlığı müsteşarıyla görüşen AKP İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz, olayın insanın kanını dondurduğunu belirterek "Anne daha önce iki çocuğunu yuvaya vermiş, eğer bakamama sorunu olsaydı, onu da yuvaya verirdi. Çocuğu yanında tutmasının başka amacı olabilir. Ben çocuk pornosundan şüpheleniyorum" diye konuştu. Topuz, çocuğun akciğer fonksiyon test sonuçlarının yüksek çıkmasının çocuğa uyuşturucu verildiği anlamına geldiğini ifade ederek "Büyük olasılıkla çocuğu uyuşturucu ilaç ya da alkol vermiş olabilirler. Ben bu işin altından başka şeyler çıkacağını düşünüyorum" dedi.
Nuray BABACAN/HÜRRİYET
-
https://www.hukuki.net/uploaded/Av.Du...ay/2392572.jpg
Annenin serbest kalması TBMM gündeminde
A.A
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, cinsel istismara, tecavüze ve fiziksel şiddete maruz kalan 17 aylık bebeğin durumunu, Meclis gündemine getirdi.
Arıtman, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, bebeğe yönelik şiddetin ardından gözaltına alınan annenin, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını anımsattı.
Bakanlığın bu karara itiraz ederek, annenin tutuklanmasını isteyip istemeyeceğini öğrenmek isteyen Arıtman, #8220;Dava sonucu ne olursa olsun, bebeğin velayetinin anneden alınarak devlete verilmesi konusunda yasal girişim başlattınız mı?#8221; diye sordu.
Arıtman, 1.5 yaşında cinsel ve fiziksel şiddetin en ağırına maruz kalan bebeğin, bundan sonra güvenli bir şekilde yaşayabilmesi için bakanlığın ne yapmayı düşündüğünü sordu.
CHP'li Arıtman, Bakan Çubukçu'nun yanıtlaması istemiyle sunduğu başka bir soru önergesinde ise Van'ın Başkale İlçesi'nde uğradığı tecavüz sonrası bir bebek dünyaya getiren 15 yaşındaki N.E'nin, ağabeyi tarafından öldürülmesini gündeme getirdi.
N.E'nin devlet tarafından neden korunmaya alınmadığını öğrenmek isteyen Arıtman, #8220;Töre cinayetlerini durdurmak için ne yapıyorsunuz?#8221; diye sordu.
-
Bebek tecavüzü ülkede dehşet yarattı. Uzmanlar "Bunlar tedavi edilemez, kısırlaştırmak lazım" diyor.
Daha 17 aylık bir bebeğe defalarca tecavüz ettikleri ortaya çıkan ve tutuklanan üç kişi, büyük nefret topladı. Bu arada zanlılara verilecek ceza da tartışılıyor. Adli Tıp'tan psikolog Dr. Belma Gölge, Batı'da bu suçu işleyenlere iki seçenek sunulduğunu belirtti.
YA HAPİS YA HORMON İLACIYLA HADIM ETME
Gölge "Bunların tedavisi güç. Ya hapse atılıyor ya da hormon ilaçlarıyla hadım ediliyor" dedi. Hadım etme çözümü şu anda bazı Avrupa ülkeleri ile ABD'deki sekiz eyalette uygulanıyor. İngiltere'de ise bir bebek tecavüzcüsü müebbet yedi.
TALİHSİZ BEBEK HAVALE GEÇİRDİ
Üç kişinin tecavüzüne uğrayan talihsiz bebek, kaldığı yuvada havale geçirdi. Hemşirenin kucağında bayılan N.N. hastaneye kaldırıldı. Bir hafta hastanede kalacağı açıklanan bebeğin serbest bırakılan annesi ise kayıplara karıştı.
Batıda cezası hadım ya da müebbet
İzmir'de defalarca tecavüze uğrayan 17 aylık bebeğin başına gelenler tıp dünyasını da şaşırttı. Çünkü literatüre pedofili (küçük yaştaki çocukların cinsel istismarı) adıyla giren bu sorun 8-12 yaşındaki çocukları hedef alıyor. 17 aylık bir bebek üzerinde yaşanması dünyada bile ender olarak kabul ediliyor. Cinsel Saldırıda Suçlu Profili araştırması ile pedofiller üzerinde de araştırma yapan İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nden Psikolog ve Adli Bilimler Uzmanı Dr. Belma Gölge, hastalıkla ilgili şunları söylüyor: "Pedofili suçu ortadan kaldıracak bir akıl hastalığı değil. Bu kişilerde cinsel açlık olması gerekmiyor. Farklı heyecan arayışındakiler, istismarcı kişilikler olabilir. Genellikle eşleriyle cinsel yaşamlarında sorun vardır. Cinsel birleşme sırasında eşinden çocuk gibi konuşmasını isteyenlere bile rastlanabilir." Gölge, bu kişilerin kendi çocuğunu taciz etmek için çocuk sahibi olabileceğini, genellikle çocuk sahipleriyle evlenmeyi tercih ettiklerini de belirtiyor. Dr. Gölge, bazı Avrupa ülkelerinde ve ABD'de bu suçu işleyenlerin önüne iki seçenek sunulduğunu söylüyor: "Ya hormon ilaçlarıyla hadım ediliyorlar ya da cezaevine gidiyorlar. Hadım eden ilacın kanserojen etkisi tartışılıyor." Bu tedavinin öncülerinden Teksas Üniversitesi'nden Dr. Paul A. Walker, aslında kadınlarda doğum kontrolünü sağlayan yapay bir kadın hormonu kullanıyor. Bu hormon erkeklerde cinsel istek ve şiddeti körükleyen testosteron hormonunun üretiminiazaltıyor. Yöntem ABD'de 8 eyalette uygulanıyor. Tennessee eyaletinden Sahhoh Coleman da (21) 6 yıl önce kimyasal olarak ilacı almayı kabul edenlerden. İnternette tanıştığı küçük kızlarla buluşan ve bazılarıyla cinsel ilişkiye giren Coleman, suçunu kabul ederek ilacı aldı ve ömür boyu hapis cezasından kurtuldu.
İNGİLTERE'DE MÜEBBET
İngiltere'de annesi eşya taşırken bakmak için kendi evine aldığı 3 aylık bebeğe tecavüz eden 40 yaşındaki Alan Webster ömür boyu hapse mahkum edildi. Webster'e yardım eden kız arkadaşı Tanya French de 5 yıl hapse mahkum oldu. Olay uluslararası çocuk pornografisini takip eden emniyet güçlerinin İngiliz polisini, Alan Webster'in internet aracılığıyla çocuk pornosu topladığı yolunda uyarmasıyla ortaya çıktı. Webster'in evine baskın yapan polis, evde 12 haftalık bebeğe tecavüz görüntülerini buldu.
TÜRKİYE'DE 33 YIL HAPİS
Bu olayda tecavüzcülere en az 15 yıl olmak üzere 33'er yıl hapis cezası verilebilecek. Tecavüzle suçlanan 3 kişi TCK'nın "çocukların cinsel istismarı" başlıklı maddesiyle yargılanacak. 1.5 yaşındaki çocuğa tecavüz edenlere verilecek cezanın yeterli olup olmayacağı tartışmalarını da beraberinde getirdi. AK Parti İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz ve Adana Milletvekili Zeynep Tekin Börü ise çocuklara tecavüz edenlere verilen cezalarda artış istedi.
-
YILMAZ Varlı'ya ait olan İzmir'in Yeniköy Beldesi ile Çatalcaköy arasında bulunan evin genelev gibi kullanıldığı ortaya çıktı. Bebeğin annesi Fadime B.'nin bu evde 1 yıldır kaldığı ve para karşılığı fuhuş yaptığı belirtildi. Evin fuhuşa uygun düzenlendiği anlaşıldı. Girişte koltukların olduğu bekleme salonu gibi bir yer bulunan evin odalarında sadece yatak var. Yerleşim yerlerine uzakta bulunan eve fuhuş yapmak için günde 10-15 kişinin geldiği öne sürüldü.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan / Psikiyatr
BUNLAR psikopat kişilerdir ve aynı zamanda suça eğitimlidir. Ahlaki normları gelişmemiş kişilerdir. 10 yıl öncesine göre ülkemizde de tecavüzlerde ve aile içi tacizde ciddi artış yaşanıyor. Dayı ve ağabey gibi kişilerde ve onların ergenlik dönemlerinde bu olaylara oyun gibi başlanıyor ve herhangi bir tepki ile karşılaşmadığında durum devamlılık halini alıyor. ABD'de araştırmaya göre bu kişilerin pornografik yayınları daha fazla takip ettiği belirlendi.
Prof Dr. Sevil Atasoy
İSTANBUL Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp eski müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy ise, söz konusu olayın anneye duyulan intikam ya da onun cezalandırılması için gerçekleştirilmiş olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Atasoy, bu tip cinsel istismar vakalarında genel olarak saldırganın intikam ve cezalandırma güdüsüyle hareket edebileceğini, bu olayda da benzer bir durumun söz konusu olabileceğini kaydetti.
-
Ferahim Yeşilyurt / Psikolog
GÖRDÜĞÜMÜZ tablo pedofili sınırlarını zorlayan bir şey. Küçük yaşlardaki çocuklarla ilgilenenlerin kendilerinin de cinsel tacize uğradığını görüyoruz. Daha çok cinsel yetersizliği olan kişilerin yaptığı olaylardır. Genelde küçük çocuklarla ilgilenmelerinin nedeni bunun kendilerine daha fazla güven ve üstünlük sağlamasıdır. Yetişkinlerle cinsel ilişkide sorunlar yaşıyor olabilir. Bu kişiler toplum sağlığı açısından mutlaka gözetim altına alınıp tedavi edilmelidir.
Doç. Dr. Armağan Samancı / Psikiyatr
İSTEYEREK ve bilerek yapmışlar. Depresif ve güvensiz yapıdaki bu insanlar psikopattır. Taciz uygulayan kişiler kadar annenin çocuğu savunmasız bırakması da aynı çerçevede değerlendirilmelidir. Çocuk neden korunmasız kalmış, araştırılmalı. Toplumda son yıllarda problemli kadın kadar erkek de var. Ruh sağlıkları bozuk olsa da kişilik bozukluğu ve depresyon akli yetileri bozmaz.
Buda bir vatandaşımızın yorumu :
ben bu olayı türkiyenin es geçmesini istemiyorum.lütfen bu insanlar affedilmesin.bence müebbet yada hadım etmek bunlara ödül olur.bunlara öyle bir ceza verilmeliki bütün DÜNYAYA örnek olsun.bu cezayı biz bulamazsak ÇİNde örnekleri vardır.oradan alalım. ve bu olay asla unutulmamalı.bu o kadar önemliki.bu insanlar türkiyede değil uzayda bile yaşamamalı...
-
İnternette utandıran Türkiye istatistiği
Sefa KAPLAN
İzmirde 17 aylık N.N.B. isimli bebeğe tecavüz edildiği haberlerinin ardından, internet arama motoru Googleda yaptığımız bir araştırma, düşündürücü bir tablo ortaya çıkardı. Google;da "child porn" (çocuk pornosu) başlıklı aramalarda Türkiye birinci sırada çıkarken, kentler kategorisinde ise İzmir, İstanbul ve Ankara ilk üç sırayı paylaşıyor.
YAKLAŞIK bir buçuk ay önce, Google;daki tıklamalardan yola çıkılarak hazırlanan trendleri baz alan ve Türkiyede çocuk pornosunun oldukça tehlikeli bir boyuta doğru ilerlediği belirten bir haber Hürriyette yayımlandı. Aradan geçen bir buçuk aylık sürede, konu ile ilgili tutuklamalar, kamuoyunun gündemine geldiği için düşüş beklenirken tam aksi oldu. Türkiye, çocuk pornosu konusunda şimdi, şehir, bölge ve dil tasnifinde ilk sıraya yerleşmiş bulunuyor.
AKP İstanbul milletvekili Gülseren Topuzun da N.N.B. adlı bebeğin durumunu değerlendirirken çocuk pornosundan şüphelendiğini ifade etmesi, Googledaki trendleri daha da önemli hale getirdi. İnternete "child porn" yazıp tıklayan şehirler sıralamasında, İzmir, İstanbul ve Ankara ilk üç sırayı paylaşıyor. (Bu, "en çok arayan İzmirliler" anlamına gelmiyor, "Googleda bu kelimeleri arayan İzmirli internet kullanıcılarının, Googlea girenlere oranını" gösteriyor.)
İLK SIRAYA ÇIKTIK
Bir buçuk ay önce Türkiye, bölge sıralamasında, Güney Afrika ve Rusyadan sonra üçüncü sırada bulunurken, şu anda Rusyayı da geride bırakarak ilk sıraya yerleşmiş görünüyor. Dil kategorisinde ise bir önceki haberde Rusyanın ardından ikinci sırada yer alan Türkiye, liderliği ele geçirmiş durumda.
Çocuk pornosu, Batılı ülkelerde en büyük suçu teşkil ediyor ve bu suçu işleyen insanlar ya müebbet hapis cezasıyla cezalandırılıyor ya da kastrasyona (hadım) tabii tutuluyor.
-
Allahım sen yardım et. bebeğin yaşadıklarına kaçtır ağlıyorum . bende bir anneyim 13aylık kızım var .deliriyorum kan görmeye dayanamam ama o kişileri elime verseler kafalarını duvarlara vurur elime balta alır onları doğrardım.
Acı çeksinler istiyorum direk ölüm onlara hafif gelir. Kanunlarda caydırıcılık yok sizler avukatsınız bu kişilere ders verilmesi konusunda idam yasası çıkmazmı sizler el birliğiyle bunu isteseniz. bilmiyorum birşeyler yapalım . Caydırıcılık olsun.
Osmanlıda hırsızlık yapanların elini keserlermiş ve kolaylıkla kimse hırsızlık yapmazmış. Caydırıcılık istiyorum. demokratik bir ülkede Atatürkün yolunda gitmek istiyorum ve yasaların suçluyu adam gibi cezalandırmasını istiyorum.....
-
Ülkemiz insanının bir garipliği de bu . Ahlak namus derken bakın nasılız.
http://www.google.com/trends?q=Child+porn
Bu siteye girdiğinizde google gibi bir dev arama motorunda ülke trendleri en çok ne aradıkları çıkıyor. Yukardaki link sadece çocuk pornosu ile ilgili dünya istatistikleri... İlk Açılan sayfadaki grafiğin altında Tüm dünyada Çocuk pornosuna en çok giren şehirleri görüyoruz.. Onlara baktıktan sonra aynı çizelgenin üzerinde ''regions'' a bastığımızda bu seferde bölgelere göre ( DÜnya ) çocuk pornosu aramasını görüyoruz en son olarak ''Languages'' e bastığımızda çocuk pornosu deyiminin en çok hangi dilde arandığını görüyoruz...
Hele bir bakın sonra rezil miyiz ? Vezir miyiz ? görüşelim...
-
Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı "Bebekten alınan örneklerde gerek sanıklara gerekse başkasına ait DNA doku örneği bulunamadı" dedi.
İzmir Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Cezmi Yavuz bu açıklamayı yaparken, bebeği muayene ve tedavi eden uzmanların bulgularına göre tecavüzün kesin olduğu belirtildi. Bebeğin olaydan sonra yıkanmış ve hastaneye de geç getirilerek kanıtların ortadan kaldırılmış olabileceği vurgulandı.
Adli Tıp'ın raporu kafaları karıştırdı
Adli Tıp Kurumu'ndan yapılan açıklamaya göre, bebekten alınan örneklerde sperme rastlanmadı. Bebeği muayene eden uzmanlar ise 'Tecavüz kesin' diyor.
Türkiye'yi ayağa kaldıran 17 aylık N. N. B ile ilgili Adli Tıp kurumu incelemesi tamamlandı. Adli Tıp Kurumu Başkanı Cezmi Yavuz, "Bebekten alınan örneklerde gerek sanıklara gerekse başkasına ait DNA doku örneği bulunamadı" dedi. Yapılan incelemede ise makatında morluklar ve çizikler bulunan ayrıca makat kasları gevşediği anlaşılan N. N.B'ye tecavüz edildiği anlaşıldı. Ancak talihsiz bebeğin üzerinden alınan örneklerde sperme rastlanmadı. 28 Ekim'de ilk kez götürüldüğü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde N.N.B.'yi muayene eden nöbetçi olan doktorlardan biri de bulgulara göre bebeğin kesinlikle tecavüze uğradığını söyledi. Uzmanlar da sperm bulunmamasının N.N.B.'nin tecavüze uğramadığı anlamına gelmeyeceğini belirterek, zanlıların prezervatif kullanmış olabileceğini ya da tecavüzden sonra çocuğu yıkamış ve olaydan birkaç gün sonra hastaneye getirmiş olabileceklerini belirttiler.
'KAFASINDA ÖDEM VARDI'
İl Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürü Zekeriya Ertaş'la birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Nejat Aksu da bebeğin kendilerine getirildiği ilk gün kafa derisinde ödem olduğunu, kafasında, gövdesinde, popo kaslarında, kol ve bacaklarında değişik derecelerde eski ve yeni ekimozlarının (darp sonucu kan oturması-morluk) bulunduğunun saptandığını söyledi. Aksu bu bulguların genel vücut travması ve çocuk istismarı olarak değerlendirildiğini ifade etti.
HER ŞEYE RAĞMEN GÜLÜMSÜYOR
AKP İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz'un bulgulara göre çocuğa uyuşturucu verilmiş olabileceği iddiasını da değerlendiren Aksu, bunun tespitinin zor olduğunu söyleyerek, "Karaciğer enzimleri bir çok nedenle yüksek çıkabilir. Biz enzim değerlerinin yaşadığı travma nedeniyle yüksek çıktığını düşünüyoruz. Şu an bebeğin enzim değerleri normale döndü" dedi. Bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu ve durumunun normale döndüğünü söyleyen Aksu, "Fiziksel açıdan bir sorunu yok. Etrafındakilerle gülümsüyor ve ilişki kurabiliyor. Annesi ise serbest bırakıldıktan sonra hastaneyi aramadı" dedi.
-
Uzun süreli şiddet gördüğü ortaya çıkan ve getirildiği hastane yetkililerince 'tecavüze uğradığı' iddia edilen 17 aylık N. N. B.'nin annesi Fadime B.'yi AKŞAM buldu. Serbest bırakılmasına tepki gösterilen anne Fadime B. yaşadıklarını anlattı.
Olaydan sonra tutuklanan ancak avukatının bir üst mahkemeye itirazı sonucu serbest bırakılan 35 yaşındaki anne Fadime B., yaşımının ayrıntılarını ve bebeğin hastaneye kaldırıldığı gece olanların ayrıntılarını anlatırken sık sık gözyaşı döktü. Olayın üç zanlısından Yılmaz V. ile 4 ay önce bir arkadaşı vasıtasıyla tanıştığını söyleyen anne Fadime B., şu iddialarda bulundu:
'Yılmaz 55 yaşındaki eşinin kilo sorunu nedeniyle hareket edemediğini belirterek benim ona bakmamı istedi. Kızımla birlikte evlerine yerleştim. Zernişan Hanım'ın ilaçlarını veriyor, evin temizliğini yapıyordum. Ancak bir süre sonra fuhuşa zorlandım. Eve gelen erkeklere beni satmaya başladı. 30-40 YTL karşılığı erkeklerle birlikte oluyordum. Ayrılmak istediğimi söylediğimde ise Yılmaz bana ve çocuğuma zarar vereceğini belirterek, tehdit ediyordu. Çocuğa bakmak zorundaydım.'
BEBEK YATAKTAN DÜŞTÜ KALDIRDIM DEDİ
ÇOCUK Yuvası'na teslim edilen diğer iki çocuğunu ise zaman zaman yuvada ziyaret ettiğini sözlerine ekleyen anne Fadime B. sözlerini şöyle sürdürdü: 'Cuma günü saat 17.30 sıralarında kızımın altındaki bezi değiştirdim. O zaman sadece bebeğimin vajina bölgesinde böcek ısırması gördüm. Bir süre geçtikten sonra onu uyuttum. İçerideki odada uyuyordu. Ben dışarıdaki bölümde evdekilerle birlikte oturmaya gittim. Birkaç dakika sonra Yılmaz V. mutfağa gideceğini söyleyerek aramızdan ayrıldı.
KAFASINI SUYA TUTTUM
Yaklaşık 20 dakika gibi içeri girdiğimde bebeğimi Yılmaz'ın kucağında baygın vaziyette aldım. Kızımın gözlerini açmadığını görünce kafasını suyun altına tuttum. Buna rağmen reaksiyon vermiyordu. Derhal hastaneye götürelim diye yalvardım. Bu sırada bebeğimin ölmemesi için dua ediyordum. Şok içerisinde onu Menderes Sağlık Ocağı'na götürdük. Yılmaz beni hastaneye yollarken, bana 'Bebeğin yataktan düşmüş, ben onu kaldırdım. Ben olmasaydım, çocuğun belki de daha kötü olacaktı' dedi. '
BUNU YAPTILARSA AFFETMEM
SAĞLIK ocağından Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiklerini söyleyen anne Fadime B. jandarma tarafından gözaltına alındıklarını söyleyerek iddialarını şöyle sürdürdü:
'Tek tek sorgulandık. Ben neler olduğunu anlamadım. Korkunç ve iğrenç gerçeği Nöbetçi Mahkeme'ye çıkarıldığım zaman öğrendim. Bebeğime bunu yapanları asla affetmeyeceğim. Eğer tutuklulardan biri yapmışsa cezasını çeker. Halen olayın şokunu üzerimden atamıyorum. Tüm Türkiye beni suçlu biliyor. Bana öfkeyle bakıyorlar. Arkadaşlarım benle çok kilolu olduğum için dalga geçince ilkokuldan sonra okumadım. Hangi anne bebeğine böyle bir kötülük yapar? Nasıl böyle bir olaya göz yumar? İnsanın vijdanı sızlamaz mı? Ben para karşılığı erkeklerle birlikte olduğumu kabul ediyorum ama bu suçlamayı asla kabul edemem.'
Cezaevinde linç edilecektim
OLAY sonrası tutuklanıp Buca Cezaevi Kadınlar Koğuşu'na konulan anne Fadime B. 'Cezaevinde kadınlar 'Bir anne bunu çocuğuna nasıl yapar, bebeğini nasıl satarsın' diyerek üzerime geldiler. Ellerinde sopalar ve değneklerle saldırdılar. 'Senin gibi anneye lanet olsun' diyerek linç etmek istediler. Benim çığlıklarıma görevli gardiyan yetişti. Beni güçlükle Kadınlar Koğuşu'ndan çıkardılar. Benim böyle bir suçlamayı kabul etmem mümkün değil. Bir anne böyle bir şeye göz yumamaz.'
Kızının fotoğrafını görünce bayıldı
ANNE, kızının fotoğraflarını ekranda görünce bir anda bayılarak yere yığıldı. Çağrılan doktorun muayene ettiği annenin tansiyonunun yükseldiği belirlendi. Fadime B. röportaja sakinleştirici iğne yapıldıktan sonra devam etti.
--------------------------------------------------------------------------------
Evden çıkan porno CD'ler
FADİME B. ile üç zanlının gözaltına alındığı Yılmaz V.'nin evinde çok sayıda porno CD de bulundu. Porno CD'ler ekipler tarafından Cumhuriyet Savcısı'na teslim edildi. Skandal olayın çocuk pornosu olduğu yönündeki iddiaların da araştırıldığı kaydedilirken, anne Fadime B. Yılmaz V.'nin 2 kamerası olduğunu ancak bu kameralarla çekim yaptığına rastlamadığını dile getirdi.
Tecavüz yok zorlama var
KÜÇÜK N.N.B. ile ilgili Adli Tıp incelemesi sonuçlandı. Menderes Savcılığı tarafından Adli Tıp Kurumu'na açıklama yapma yasağı getirildiği öğrenildi. İzmir Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Cezmi Yavuz, inceleme sonuçlarının özel bir kurye ile dün Menderes Savcılığı'na gönderildiğini ve gerekli açıklamanın savcılıkça yapılacağını söyledi. Adli Tıp incelemesinde, bebeğe tecavüzün gerçekleşmediği ancak bebeğin makatındaki morarma ve kanamanın zorlama veya yabancı bir cisimle yapılmış olabileceğinin belirtildiği öğrenildi.
DNA ÖRNEĞİ BULUNMADI
Cezmi Yavuz, DNA incelemesinde, gerek sanıklara gerekse başkalarına ait DNA doku örneği bulunamadığını söyledi. Bebekten alınan örneklerde tutuklu zanlılara ya da bir başka erkeğe ait doku araştırılmıştı.
--------------------------------------------------------------------------------
Alkol mü verdiler
KÜÇÜK N.N.B'nin tedavi gördüğü İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Klinik Şefi Doç. Dr. Nejat Aksu, dün bir basın toplantısı düzenledi. Aksu yapılan tetkiklerde küçük kızın anemi yanında karaciğer enzimlerinin de yüksek olduğunu kaydetti.
Küçük kızın tecavüze uğradığı bizim için de iddia, buna Adli Tıp karar verir'' diyen Aksu, şöyle dedi: 'Adli muayeneyi Adli Tıp yaptı. Gerekli örnekler alınıp incelenen olgunun, bu yöndeki değerlendirmesi Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülmekte. Genel sağlık durumu iyi. Karaciğer enzimlerinin yüksek olmasının nedeni, travması olabileceği gibi, alkol olup olmadığına da Adli Tıp karar verecek.'
--------------------------------------------------------------------------------
Kanım dondu
DEVLET Bakanı Nimet Çubukçu, Kahramanmaraş'ta, N.N.B olayına ilişkin 'Kanım dondu, nutkum tutuldu. Dehşete kapıldım' dedi. Çubukçu, 'Çocuğun şiddete uğradığı kesin. Ama bahsedilen tecavüz kesin değil. Adli tıp vakası olarak kalması ve ona göre haber yapılması gerekir' diye konuştu.
--------------------------------------------------------------------------------
Zanlılara sıkı koruma
BUCA Cezaevi'nden mahkum ve hükümlülerin linç girişimi üzerine Kaynaklar F Tipi Cezaevi'ne nakledilen zanlılar Metin D., Ali A. ve Yılmaz V. kaldıkları koğuştan dışarı çıkmadılar. 3 gardiyanın linç girişimine karşı nöbet tutuyor. Zanlıların havalandırma ve kütüphane gibi ortak kullanım alanlarına çıkmalarına izin yok.
-
Bu arada aklıma bir şey geldi bilmeyen vardır belki diye belirteyim.
http://www.lightamillioncandles.com
diye bir site kuruldu buradan amaç Çocuk pornosuna karşı savaş mum yakıyordunuz. Ben yaktım tavsiye ederim..
Siteye girince ufak bir tanıtım yazısı ile birlikte ''yeşil'' renkli bir '' enter'' tuşu çıkıyor bu tuşa basınca yaklaşık 15-20 saniyede yeni bir sayfa açılıyor. Burada da çocuk pornosu hakkında kısa bir bilgi notları var. Altta yine ''yeşil'' renkli ''light your candle now'' yazısını tıklamanız gerekiyor. Bunu tıklayınca gene 10-15 saniye sonra (yoğunluğa bağlı site çok yoğun ) bir oda çıkıyor karşınıza. Binlerce mum yanıyor odada sizde yanan bir kimriti dolaştırarak yakılmamış bir mum bulup yakıyorsunuz. Yakılmamış mumlar ''yeşil' ışıklı olarak görülüyor kibriti üzerine getirip tıkladığınızda normal yanmaya başlıyor ve karşınıza ''your candle has been lit'' yazısı ( Mumunuz yakılmıştır) çıkıyor
Bunun altında da adınızı,ülkenizi, e mailinizi belirtebileceğiniz bir boşluk daha altta da ' I want to say '' yazılı olan ( demek isterim ki..' ) mesaj yazabileceğiniz kutucuk çıkıyor. Bu bölümü doldurmanız zorunlu değil ama eğer doldurursanız en son en alttaki yeşil olan ''submit''(ekle ) tuşuna basarak ilave edebilirsiniz. Ben iki satır yazmanızı ve özellikle country(ülke ) bölümünü doldurmanızı dilerim. Çünkü yukarıdaki istatistiğe baktınızsa rezil durumdayız. Şu anda 962 bine ukaşmış durumda acele edin.....
Bu kadar teferruatlı yazdığım için özür dilerim İngilizce bilmeyenler olabileceğini düşünerek yazdım. saygılarımla..
t.a
-
Utanç
Son 3 gündür, ben de her baba gibi, her ana gibi, her insan gibi, içimde kekremsi bir buruklukla geziyorum.
Nereye gitsem, hangi yöne dönsem, morarmış bedeniyle yürümekte zorlanan o 17 aylık bebeğin hali geliyor gözümün önüne... Hastane odasında "Anne" diye ağlayışını işitiyorum.
36 yaşındaki annesinin gözetiminde başına çöreklenmiş 40-41-69 yaşında 3 adamın ona musallat oluşunu düşünüyorum.
Sonra kendimi bir çocuk pornosu filminin setinde yakalamışçasına silmeye çalışıyorum bu görüntüyü hafızamdan...
Utanıyorum.
* * *
Biliyorum öfkelisiniz.
Bu vahşeti almıyor beyniniz...
Daha ne olduğu kesinleşmeden yolladığınız mesajlarınız beddua dolu:
Sapıkların yargılanmadan asılmasını, ibreti âlem için ortaya bırakılmasını istiyorsunuz.
Onlar yaptıklarının cezasını çekse, acılar içinde darağacına gitse bir nebze rahatlayacak, "Belalarını buldular" diye teskin olacaksınız.
Ben olamıyorum.
"Asalım" diye ilenen koroya katılamıyorum. Savcılık kapısında suratlarını gizleyen bu adamlara bakarken hiddetten, nefretten çok derin bir yenilmişlik duygusu sızlıyor içimde...
Sanki insanlık yolunda bir meydan savaşını yitirmişiz, vicdan kalesini tek mızrak atmadan teslim etmişiz gibi bir mağlubiyet hissi bu...
Bir ricat haletiruhiyesi...
* * *
"Canavarlar" diye kükremek, sizi saplandığımız balçıktan kurtarıyor, vicdanınızı rahatlatıyorsa deyin, rahatlayın.
Daha geçen hafta 7 kişiyi sebepsiz öldüren 2'liyi lanetlediğiniz gibi lanetleyin bunları da...
İdam cezasını geri isteyin.
Ama şunu bilin ki, bu gördüklerimiz, yen açılınca içinden dökülen kırık kollardır. Ve ulaşılmadık çocuk odalarında, sübyan koğuşlarında, yetiştirme yurtlarında,varoş kuytularında, metropol zulalarında daha nice bebenin çığlığı vardır.
Saflığın son kalesine, uyku vaktinde bir bebeğe tasallut edenlerin bilinçaltını kazısak, mazilerine dalsak, belki benzer bir tasallutun acısı çıkacaktır altından; belki asırlık ten yasakları, belki müşterisi bol internet tuzakları, uyuşturucu batakları...
Belki de işsizliğin, yoksulluğun, umutsuzluğun darağaçları... "Mayamız sağlam" masalıyla üstü örtülmüş aile günahları... Cehaletin şiddete, nefrete giderek cinnete dönüşmüş karanlığı...
* * *
O yüzdendir ki ben, o küçük bedendeki her bir morluktan mesulmüşüm gibi acı çekiyorum günlerdir...
Sokağa atılmış kadınlar için, onların çaresiz çocukları için, sefalet uçurumunda tarumar olmuş hayatlar için hiçbir şey yapamamış olmanın acısıyla burkuluyor yüreğim...
Bir fail yakalanınca, üzerimizdeki cümle laneti onlara yıkan koca bir suçlular ordusuyuz biz...
Kuru pastalı günlerde olaya lanet okurken günde 1 saatini bir yuvada yetim kulağına ninni söylemeye, bir öksüzün başını okşamaya ayırmayan, sokağa düşmüş kadınlara barınak, kundaksız çocuklara kucak, işsiz yığınlara umut kapısı açamamışken bu naçarlığın sonuçları karşısında afallayan, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik üçgenine dayalı sosyal devlet harcanırken kılını kıpırdatmayan, televizyonda eğitimi gömüp teşhiri alkışlayan koca bir suçlular ordusuyuz.
* * *
İşte sonuç:
Balçık kokuyor ortalık...
Pompalı tüfekle gözünden vurulmuş günahsız bir genç, kuytuda taciz edilmiş masum bir bebek, "Kaybettiniz" diye bağırıyor bize...
Hiçbir linç ya da idam hafifletemez acımızı... İyisi mi, bu tokatla kendimize gelelim.
Vicdan kalesini tek mızrak atmadan teslim ettik.
Ve kaybettik.
Yen içinden dökülecek kırık kolları sarmanın zamanıdır şimdi...
CAN DÜNDAR
-
VAN'ın Özalp İlçesi'nde S.A. adlı evli kadın H.G.'nin silah zoruyla kendisine tecavüz ettiğini, bu olayı öğrenen eşinin akrabası B.A.'nın da kendisini bağlayarak işkencede bulunduğunu öne sürerek, savcılığa başvurdu. Kadının şikayeti üzerine 2 kişi gözaltına alındı.
Hacıkışlak Köyü'nde yaşayan S.A. adlı kadın, savcılığa giderek, eşinin evde bulunmadığı günlerde köylerinde yaşayan H.G. adlı kişinin kendisine silah zoruyla defalarca tecavüz ettiğini öne sürdü.
Tecavüz olayını öğrenen eşinin akrabası olan B.A.'nın da kendisini ahıra bağlayarak işkencede bulunduğunu ileri süren S.A. iki kişiden de şikayetçi olduğunu söyledi.
Savcılığını talimatı üzerine jandarma ekipleri köye gederek S.A. ile B.A.'yı gözaltına alırken, H.G.'nin evinde ruhsatsız 1 tabanca ile tüfek ele geçirdi. Gözaltına alınan 2 kişinin sorguları sürüyor.
-
SAMSUNda bir apartmanda kapıcılık yapan 2 çocuk babası Hüsamettin T. (36), 9 ay önce eşi köydeki ailesinin yanına ziyarete gittiği sırada, evde çocuklarına bakan 14 yaşındaki baldızı E.K.ya tecavüz etti. İddiaya göre uyuyan genç kıza, ağzını kapatarak tecavüz eden Hüsamettin T., eşi dönene kadar 15 gün boyunca genç kızla birlikte oldu ve kimseye bir şey söylememesi için de ölümle tehdit etti. Korkusundan tecavüz ve hamileliğini gizleyen genç kız, önceki akşam hastaneye kaldırıldı. Bir erkek çocuk dünyaya getiren E.K., kendisine eniştesinin tecavüz ettiğini açıklayınca Hüsamettin T. gözaltına alındı.
-
Öz kızına 7 yıl tecavüz iddiası
A.A
Ankara'da, taksi şoförlüğü yapan bir kişi, öz kızına cinsel tacizde bulunduğu ve tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Ahlak Şubesi, şikayet üzerine, öz kızı B.B'ye 7 yıldır cinsel tacizde bulunduğu ve tecavüz ettiği iddia edilen A.B. adlı kişiyi gözaltına aldı.
Ankara Adalet Sarayı'na getirilen ve Adli Tıpta sağlık kontrolünden geçirilen A.B, Müracaat ve Suçüstü Savcılığında, Cumhuriyet Savcısı İlhan Ayaz'a ifade verdi.
A.B'nin, ifadesinde, cinsel sorunlarının bulunduğunu söylediği öğrenildi. Tutuklanması istemiyle Ankara Nöbetçi 7. Sulh Ceza Mahkemesine sevk edilen A.B, #8220;öz kızına cinsel tacizde bulunmak ve tecavüz#8221; suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
-
Çocuklara uygulanan cinsel istismarın yarattığı kusma(afedersiniz bende bunu oluşturuyor meslekte çok acayip şeylerle karşılaşmama rağmen bunun nasıl bir sapıklık olduğunu bir yere oturtamıyorum. ) hissi aynı zamanda insan olarak daha aşağılık ne yapılabilir sorusunu gündeme vuruyor.
Bunun her ne sebeple olsun tedavi edilebilinecek bir olgu olduğunu zannetmiyorum hoş tedavi edilebilinecek bir hastalık bile olsa böyle bir suç işlenmişse en ağır nasılsa o şekilde cezalandırılmalıdır.
Sebepsiz yere 7 kişiyi öldüren manyaklar benden toplanan vergiler ile su ve yiyecek yememeliler, odaları ısıtılmamalı. İdam edilsin diyemiyorum ama en azından çevreye verdikleri CO2 ve feçesi bir şekilde nötralize edecek tekrarlayıcı işler verilsin. Tıpda aids hastalığıyla ilgili insan araştırmalarında kullanılsın. İnsan hüviyeti alınıp kamu malı olsun. Belki bu yazdıklarım suç ama ölen 7 kişiden biri bizde olabilirdik ve devlet yapacağı ile o 7 kişinin yakınlarının acısını bir nebze hafifletmeli. Aklıma bir örnek daha geldi ama söylemiyeyim bu adamlar çıkarda peşime düşerler sonra!!
Olsun yinede söyliycem mikrocerrahi için süper eğitim vakası çıkar!!!
-
Anneler, babalar, abiler, ablalar, öğretmenler... lütfen ama lütfen dikkat!!!!
Yazılım uzmanı Bülent Sevinç, bir grup arkadaşıyla birlikte çocuk pornosuna savaş açmış bir aktivist. 17 aylık bebeğe tecavüz haberleri, aslında buzdağının sadece görünen kısmı... Sevinç'in korkunç bir iddiası var; "Türkiye'de sonu cinayetle biten gerçek tecavüz filmleri çekiliyor."
17 AYLIK BEBEK KONUSUNDA UYARDIK!
Bülent Sevinç, 17 aylık bebeğe tecavüz yapıldığını sanal takiple ortaya çıkarıp savcılıklara suç duyurusunda bulunan kişi... Ramazan bayramından üç gün önce, bebeğe tecavüz edip görüntüleri çeken kişileri tespit edip savcılığa başvurdu. Sevinç, bebeğe tecavüz görüntülerinin Torbalı ve Selçuk'ta aktarıldığını söylüyor. Bu görüntüler şimdi Hollanda (Amsterdam), ABD (Seattle), Kanada (Vancouver)da elden ele dolaşıyor. Bülent Sevinç'e göre yakında bu görüntüler Türkiye'de de internete düşecek.
En az bu olay kadar ürkütücü olan ise bu olayın tek olmaması... Bülent Sevinç, porno tecavüzcülerinin para ya da uyuşturucu karşılığı çalıştığını, bu görüntülerin de 15-25 yaş arasındaki öğrenciler tarafından kaydedilip çete liderlerine iletildiğini savunuyor.
CİNAYETLE BİTEN GERÇEK TECAVÜZ
Bülent Sevinç'in korkunç bir iddiası daha var; "Türkiye'de sonu cinayetle biten gerçek tecavüz filmleri var. Gidin Kadıköy'deki bazı pasajlara, size hemen getirsinler istediğiniz filmi" diyor...
İddialara göre Türkiye, çocuk pornosu konusunda Rusya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Google'daki istatistik bilgilerinde çocuk pornografisine en çok rağbet gösterilen ilk üç il ise İzmir, Ankara ve İstanbul olarak sıralanıyor. Türkiye, en çok porno aktarılan ülkeler arasında da ilk sırada bulunuyor. Bu da durumun ne kadar vahim bir noktaya geldiğini belgeliyor...
Nokta
Ahmet Şık
-
İstanbul'da cep telefonuyla ilköğretimde okuyan kız öğrencilerin müstehcen fotoğraflarını çektiği ve bilgisayarındaki porno fotoğrafları gösterdiği iddiasıyla bir avukat hakkında dava açıldı. Avukatın kız öğrencilerle yakınlık kurmak için akıllara durgunluk veren bir yöntem geliştirdiği iddia edildi. Olay Kadırga İlköğretim Müdürü Alim Öztürk'ün polise yaptığı ihbarla ortaya çıktı. Öztürk bazı kız öğrencilerin Mehmet isimli bir şahsın cep telefonuyla müstehcen yerlerinin fotoğraflarını çektiğini söylediğini belirterek kaymakamlığa başvurdu. Harekete geçen polis ekipleri önce çocuklarla görüştü. Çocuklar polise verdikleri ifadede Balcıoğlu ile kucağında bir bebekle okulun yanındaki parka geldiğinde tanıştıklarını anlattı. Bebeği sevmek isteyince Balcıoğlu'nun kendileriyle yakınlık kurduğunu belirten öğrenciler Balcıoğlu'nun parka sık sık geldiğini, kendilerine çeşitli hediyeler ve para verdiğini söyledi.
"OFİSİNDE PORNO RESİM İZLETTİ"
Bir süre sonra avukatın kendilerini okulun yakınındaki ofisine götürdüğünü anlatan çocuklar, burada bulunan bir bilgisayarda oyun oynarken karşılarına pornografik resimler çıktığını ifade etti. Ofisin içinde bir de yatak bulunduğunu kaydeden öğrenciler avukat Balcıoğlu'nun elindeki cep telefonuyla müstehcen yerlerinin fotoğrafını çektiğini söyledi. Polis avukatın belirlenen adresine giderek bilgisayarlara el koydu. Savcılık, suçlamaları kabul etmeyen Balcıoğlu hakkında, davranışları cinsel içerikli ve istismara yönelik bulunduğu için dava açtı. Mahkeme sanığın tutuksuz yargılanmasına ancak dava süresince her gün karakola gidip imza atmasına karar verdi.
-
Gelde bu hırsızı sevme şimdi....
Red Deer kentinde meydana gelen ilginç olay şöyle gelişti: İsmi açıklanmayan bir hırsız, gece yarısı William Mitchell adlı adamın evine girdi. Salondaki televizyonu ve yatak odasındaki kamerayı evsahibi içerde uyurken çaldı. Eve geldiğinde, ganimetlerini incelerken kameranın içinde çocuk pornosu görüntüleri olduğunu gördü. Sinirden deliye dönen hırsız, hemen polise telefon etti ve bir süre önce evine girdiği adamı ihbar etti. Hırsız hala bulunamazken, bilgisayarında 13 bin çocuk pornosu fotoğrafları bulunan Mitchell tutuklandı.
-
3 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar
Ağrı'nın Taşlıçay ilçesinde bir otomobilin tamponuna takılarak düşmesi sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılan 3 yaşındaki D.T.'nin, uzun süre cinsel istismara uğradığı belirlendi
28.11.2006
Minik kız Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce koruma altına alınırken, şüpheli olarak 21 yaşındaki yakın akrabası gözaltına alındı.
Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre, D.T., 12 Kasım günü düğün için mahallelerine gelen bir otomobilin tamponuna takılarak yere düştü. Yaralanan D.T.'yi tedavi altına alan Ağrı Devlet Hastanesi doktorları, çocuğun cinsel istismara uğradığını belirledi. Durum Taşlıçay Cumhuriyet Savcılığına bildirildi ve çocuk 15 Kasım'da tekrar Ağrı Devlet Hastanesi'ne getirilerek kontrolden geçirildi. Uzman doktorlar, çocuğun uzun süre cinsel istismara uğradığı yönünde rapor düzenledi.
Gelişmeler üzerine D.T.'nin yakınları ve akrabalarının ifadelerine başvuruldu. Benzer suçlardan sabıkası bulunan yakın akrabası 21 yaşındaki O.T., Cumhuriyet Başsavcısı'nın talimatı ile gözaltına alındı. Minik kız ise Ağrı İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne teslim edildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.
-
MANİSAnın Soma İlçesine bağlı Sarıkaya Köyünde, kaçırılan 14 yaşındaki E.K.ya ormanlık alanda tecavüz edildi. İddiaya göre, geçtiğimiz pazartesi Ö.D. (23), A.K. (17), M.A. (18) ve soyadı belirlenemeyen Murat adlı bir kişi, E.K.yi tehdit edip, ormanlık alana götürdü ve tecavüz etti. Şikayet üzerine jandarma ekipleri, Ö.D., A.K. ve M.A.yı yakaladı. Adı Murat olan dördüncü zanlı ise aranıyor.
-
Sakaryanın Akyazı İlçesinde 18 yaşındaki akıl hastası kıza, Sakarya Nehri kum ocağı yanındaki barakada tecavüz etmek istediği iddia edilen kamyon şoförü Hüseyin Y. (50), vatandaşlar ve jandarmalar tarafından suçüstü yakalandı. Hastaneye sevk edilen akıl hastası kıza tecavüz edilmediği belirtilirken jandarma tarafından gözaltına alınan kamyon şoförü adliyeye sevk edildi.
-
Canan Arýtman , Bebek ve kucuk yasta tecavuzun cana kast olarak
>degerlendirilip agir muebbet hapis cezasi ile cezalandirilmasi icin bir
>yasa teklifi hazirladi. Bu yasa teklifinin mecliste bir an once
>gorusulmesine yardimci olmak icin de kendi web sitesinde bir anket
>duzenledi. Anket henuz sayfaya eklendi. Siz de bu yasa teklifini olumlu
>olarak degerlendiriyorsani z lutfen ankette oyunuzu kullaninin.
Aydinlik gunlere...
>
>
>http://www.tbmm. info/cananaritma n
>
-
1999 Yılında 17 yaşında bir genç kız vefat eder. ailesi hep yastadır ,babası kızını her gece rüyasında görür ."baba üşüyorum üstümü ört "der kızı babasına. babası bir gece 4 de dayanamayıp kızının mezarına gider ve mezarın açık olduğunu görür, kızıda mezarda yoktur, adam hemen bekçinin odasına girer "burda neler oluyor " demek için bir bakarki bekçi adamın kızına tecavüz ediyor.
-
Cinsel...
Seçme yaşına gelmeden, babası yaşında adamlarla evlendiriyorlar kızları...
Adı üstünde "reşit değil."
Ehliyet vermiyorsun...
Trafiğe sokmuyorsun...
Ama gerdeğe sokuyorsun.
Beşikten sözlü.
İlkokulda nişanlı.
30 yaşında torun sahibi olan var.
14'ünde evlen, 15'inde doğur...
Doğurduğunu 14'ünde evlendirsinler...
15'inde doğursun.
Al sana, 30'unda anneanne.
45'inde nine.
Parayı bastırıp... Torunu yaşında kız çocuklarını şehvetle koynuna alan
sapık moruğa, "damat" deniyor bu ülkede.
Sonra diyorlar ki, "Türkiye nasıl olur da, çocuklara karşı cinsel suçlarda
dünya birincisi olur?"
Ya nerede olacaktı?
Elalemin "suç" saydığı...
Bizde olmuş "örf, adet."
Bu insanlık ayıbıyla mücadele etmeden, çocuklara karşı işlenen cinsel
suçlarla mücadele edemez Türkiye.
Çünkü sorun, adli değil.
Ahlaki.
Açın gazeteleri, televizyonları...
İki tane á àá àá àá àá àá à atıp, evini terkeden andropozlular, kahraman.
Kocasını aldatan, kocasını aldattığı adamı da bıyıkları terlememiş oğlanla
aldatan, devrimci.
"Yılın annesi" aynı zamanda.
Saçını Mohikan tarzında kestiren ve böğürme performansıyla normalde "heyete
girmesi" gereken bir arkadaşa, "üste para veriyorlar" stüdyoya girsin diye.
Kaynana ev almış, röportaj için.
"Şehit anası" ilan etmişti kendini.
İşi psikopata bağlayıp, suratında bardak kırma tarifesi, bin dolar.
Hasta çocuğunun ameliyatı için patrona verme tarifesi, 150 bin dolar. Nakit.
Öğretmen, dansöz olmaya çalışıyor.
En çok "esemes" alan, gelin oluyor.
Kulağını kafasına yapıştıran, kıymete bindi, zam yaptılar.
Pantolon indiren transfer patlattı.
Pezolar jüri.
Kıç, baş olmuş kardeşim...
Baş da kıç.
Sorun, adli değil.
Köküne dinamit koyuyorlar milletin.
YILMAZ ÖZDİL
-
9 Yaşında ve anne. Peru da kuzeninin tecavüzüne uğradı ve bir erkek çocuk annesi oldu.
-
İstanbul Beykoz'da berberlik yapan bir kişi, yanında çırak olarak çalışan 9 yaşındaki erkek çocuğa tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı. Polis ekipleri, yanında çırak olarak çalışan 9 yaşındaki erkek çocuğa tecavüz ettiği iddiası üzerine berberlik yaptığı belirtilen O.S.'yi gözaltına aldı. Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulanan O.S., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Ümraniye Cezaevi'ne konuldu. İki çocuk babası olduğu belirtilen O.S.'nin, ayrıldığı eşine tecavüz ettiği ve yaralama ile darp olaylarına karıştığı gerekçesiyle emniyette kaydının bulunduğu öğrenildi.
-
INTERPOL un uyarısıyla Konya Emniyet Müdürlüğü ekipleri, çocuk pornosu içerikli yabancı internet sitelerine girilerek çok sayıda fotoğraf ve görüntünün bilgisayara indirilmesi üzerine, Q.X. nın evine baskın düzenledi
Q.X. nın bilgisayarında 14 bini çocuk pornosu olmak üzere 19 binin üzerinde porno fotoğraf ve çocuk pornosu içerikli 350 kısa film tespit edildi. İfadeleri alınan Q.X. ile onun suçladığı kardeşi hakkında, Müstehcen yayınları ülkeye sokmak, depolamak ve bulundurmak suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Q.X., Bu, benimle değil tamamen kardeşimle ilgili bir olay. Oldukça hassas bir konu. Bu işin nihai kararını verecek olan hakimlerdir. Ancak, mahkeme sürecinin sonunda bazı şeyler açıklığa kavuşur dedi.
-
Son zamanlar basinda cikan olaylarda Toplumun ne kadar yozlastiginin basit belirtileridir, acaba ne kadar ortaya cikmayan sapikliklar ve cocuk pornosu film vardir ve bunlari izliyen ne kadar insan vardir belli degil, sonuc olarak bu bir arz talep olayidir. Acaba bu olanlardan devlet kurumlarinin gercekten ne kadar ilgisi vardir, veya ne kadar goz yumuluyor. Gecen gun ki gazetedeler bir binbasinin 16 tasindaki kiz cocuguna tecavuz ettigini yaziyordu, nedense bu konu yukardaki yazilarda yoktu goruldugu gibi bu sitede bile belirli kisileri ve kurumlari korumak icin boyle bir konuda dahi gozler kapitiliyor. Saygilar.