Printable View
selamlar
2 hafta önce sürekli gizli numaradan ağır hakaret ve tehditler alıyordum sitenizden aldığım bilgilere dayanarak küçükçekmece savcılığına arayan numaraların bulunmasına dair suç duyurusunda bulundum . Ancak 1o günü geçmesine rağmen hala bana geri dönüş yapılmadı . Aramalar kesildi fakat ben ne olursa olsun bu numaranın bulunmasını istiyorum. Bu konuda ne yapacağım hakkında bana yardımcı olursanız çok sevinirim .
saygılarımla ...
Savcılık kalemine başvurarak dosyanızdaki gelişmeler hakkında bilgi edinebilirsiniz.
10 gün içinde talebinizin sonuçlanması pek mümkün değil. Dilekçenizde belirttiğiniz telefon numarasına ilişkin dökümler, Savcılık tarafından ilgili kurumdan talep edilecek, önce dilekçenizde belirttiğiniz tarih ve saatlerde arama yapan numara tespit edilecek, daha sonra da numaranın sahibi. Takdir edersiniz ki, bunlar için 10 günlük süre yeterli değildir.
Arayan numaralar bulunacak ama arayan gerçek kişinin bulunması meçhul kalabilir....Şüpheli kişileri tahmin ederek aranızdaki husumeti ispatlayabiliyorsanız işiniz biraz daha kolaylaşabilir.....Aksi halde rahatsız edildiğiniz gerçek suçlunun sizi aradığı telefon numaraları kimlerin adına kayıtlı ise olaydan bihaber olsalar bile şikayetinizin devamı halinde para cezasına mahkum edilmeleri yüksek ihtimal dahilindedir...Alıntı:
nida_85 rumuzlu üyeden alıntı
İşte tam bu noktada şebeke ve sinyal bilgileri devreye girerki faili meçhul suçları çözmekte şu ana dek olumlu sonuçlar alınmıştır.Yani arayanın kimliği tespit edilipte hattı kullanan bir başkası olsa bile mutlak suretle savcılıktan sinyal bilgilerinden asıl suçlunun bulunmasını talepte bulununuz.Bulşunmasanız dahi adli makamlar resen bulacaktır.Alıntı:
Av.Mehmet Nedim Yaz rumuzlu üyeden alıntı
Sayın nida_85,
Bizzat tecrübe ettiğim bir olay olmakla birlikte şunları söyleyebilirim.
1-Böyle bir durumda mutlaka belirtmiş olduğunuz tarihler arasında sizi arayan numaralar belirlenir ve size numaraları tanıyıp tanımadığınız sorulur. Siz eğer tarih ve saat olarak not almışsanız numarayı tespit etmekte zorlanmazsınız.
2-Size hakaret eden muhtemelen telefonun sahibidir ( o değilse bile telefonuna sahip çıkması gerektiğini bu vesileyle öğrenmiş olacak. Benim olayım da da arkadaş hakimi "ben bekar bir insanım arayan arkadaşlarımdır ben aramadım" dedi ama ben sesinden tanıdım :)
3-Bu olay öyle sandığınız gibi hemen 10 günde sonuçlanmaz. Benim olayım yaklaşık bir yıl gibi bir zamanda çözüldü (savcılar çok yoğun kim bilir size ne zaman sıra gelir ve sanığı ne zaman ve nerde bulup ifadesini alırlar )
4- Bu olayın sonucunda eğer haklı bulunursanız, karşı taraf para cezası alır eğer katılma talebiniz olursa manevi tazminat alabilirsiniz :)
Alıntı:
nida_85 rumuzlu üyeden alıntı
Artık yeter! Bu konu "temcit pilavı" gibi uzadı döndü dolaştı önümüze kondu da kondu durdu, önüne gelen, bilen de bilmeyen de ahkam kesti. Yok TIM telekulakla ilgili söyle açıklama yaptı, yok dinlenmeden kayıt yapılıyormuş, yok şöyleymiş, yok böyle demiş vs. İşin gerçeğini çok net ve kesin bir şekilde ifade edeyim; Gerek TT gerekse diğer GSM şirketleri mahkeme kararı olmadan kesinlikle dinleme yapmıyor ve görüşme içeriklerini kayıt altına almıyor.Gerek TT gerekse diğer GSM şirketlerince kayıt altına alınanlar sadece şunlar; arayan, aranan numaralar, arama saatleri, görüşmenin süresi, GSM söz konusu ise hangi baz istasyonunudan sinyal alındığı. Şunu kesin ve net bir şekilde tekrar ifade ediyorum ki; hiç bir şekilde mahkemenin ön kararı olmadan herhangi bir kimse ne dinleniyor ne de görüşme içerikleri dinlenmeksizin de olsa kayıt altına alınıyor! Bu forumda öyle şeyler yazıldı ki, sözde TT tüm görüşmeleri dinlemiyormuş ama kayıt altına alıyormuş, usulüne göre yetkili makamlarca istenmesi halinde de ilgili yargı merciine veriyormuş!! Bunlar yalan ve safsata! Uydurma! Millet burada yazılanlardan paranoyak hale geldi. Son kez söylüyorum mahkeme kararı olmadıkça görüşme içerikleri ne dinleniyor ne de kayıt altına alınıyor. Diğer taraftan bu forumda MİT'in de adı geçiyor. Öncelikle belirteyim ki; MİT 644 ve 2937 sayılı yasalar ile kendisine verilen görevlerin dışında işlerle uğraşmıyor. Sorulanlara bakıyorum;erkek arkadaşı hakaret etmiş de MİT dinler miymiş diye soruyor. Yediği halta bak! İnsaf artık! Kürtçü-bölücülükle alakanız yoksa, istihbarata karşı koyma ve yabancı istihbarat örgütlerinin ağlarına düşmemişseniz ve ülkenize ihanet içinde değilseniz MİT sizi dinlemiyor emin olun! Bu temcit pilavını da yiyip bitirin artık!
Aynı durum benimde başıma geldi. Ağustos 2006'da iki kere ev numaramı arayan birisi ağır hakaretlerde bulundu. Tarih ve saatiyle birlikte savcılığa şikayette bulunmama rağmen, bir kere karakola çağrıldım, ifademi teyit ettim o kadar. Şu zamana kadar herhangi bir dönüş olmadı. Zannederim bu tür olaylarda pek bir sonuç çıkmıyor.
Bu işin gerçeğini neye dayanarak söylüyorsunuz orası tartışılır.Alıntı:
zeynep_derin rumuzlu üyeden alıntı
Örnek;
ŞİŞLİ CUMHURİYET SAVCILIĞI
HAZIRLIK NO:2006/XXX
Şüpheli İ.Ö nün olay günü olan 28.12.2005 tarihinde TT TİM İletişim Hizmetleri A.Ş. ye yazılan talimata cevaben verilen döküm kayıtları incelendiğinde A.O ile yapılan telefon görüşmelerinde tehdit ve kişisel hayatına yönelik saldırılarda bulunabileceği yönünde görüşmeler tespit edilmiş olup ..........
Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Esas No:2005/XXX
12.01.2004 yılında boğularak öldürülen maktül A.A. nın olay tarihinden 3 gün önce yapmış olduğu görüşmeler incelendiğinde maktülün kayınbiraderi olan G.Y. nin " seni buralarda görmeyeyim, ayağını denk al, kendine bir kefen hazırla" gibi tehdit içeren görüşmeleri saptanmış olup yapılan yargılama.........
bunun gibi örnekler çoktur sayın Zeynep_derin!
Ne yani kişilerin suç işleyecekleri önceden tespit edilip ona göre mahkemeden karar alınıp dinleme mi yapılıyor yada kayıt mı yapılıyor?Tabiki hayır tüm görüşmeler kayıt altına alınır TİM başkanınında söyledikleri gibi.Ancak kayıt içerikleri mahkeme kararı olmadan açığa çıkarılamaz, dinlenemez ve arşivden çıkarılamaz.
Sayın Elvan bey bu söylediğiniz içerikler TT Tim tarafından yapılıyor.Yani ev telefonları için yapılıyor öyle değil mi?
GSM de böyle bir şey yok.
Cevaplarsanız sevinirim.
Muhtemelen bu husus GSM şirketleri içinde geçerlidir.Çünki TT tarafından verilen lisans anlaşmalarında bu hususlara artık yer veriliyor ve hilafı vukuunda lisans iptaline kadar yaptırımlara maruz kalabiliniyor.Günümüzde suşludan delile yöntemini artık delilden suçluya kuralı aldığına göre bu nedenle delillerin toplanmasına artık daha özen gösterileceği ve bu hususların tamamen yasa ve yönetmeliklerle destekleneceği bilinmelidir.Bazı arkadaşlarımız yazmışlar o arkadaşlarımıza 155 yada 156 kayıtlarını hatırlatırım.Bugün 156 Jandarma İmdat kayıtları arşivlenerek tutulmaktadır.(Mahkeme kararı olmaksızın)Alıntı:
aliturhanlıgil rumuzlu üyeden alıntı
Ancak burada unutulmaması gereken husus dinleme ile kayıt altına alınma arasındaki farkı çözebilmenizdir.
Sayın Elvan Çetinkaya,
155 ve 156 numaralı telefonlarla yapılan görüşmelerin kayıt altına alındığı herkesin malumudur ve burada bundan bahsetmek kafaları karıştırmaktan öte bir işe yaramaz. Forumun başından beri yazılanlardan da insanlar artık dinleme ile kayıt altına alma arasındaki farkı iyice kavramış durumdadırlar.
Biz burada TT'a ait 60 milyon telefonun görüşme içeriklerinin kayıt altına alınıp alınmadığı konusunu tartışıyoruz. Yukarıda verdiğiniz tamamen soyut örneklerle yanlış olan tezinizi ispat edemezsiniz. İlgili makamlara TT tarafından verilen yanıtlar doğru olabilir ancak şurası unutulmamalıdır ki; söz konusu telefonlar hakkında önceden mahkemelerce verilmiş dinleme kararları olduğu şüphesizdir. Bu bağlamda TT da ilgili yargı mercilerine elde ettiği görüşme içeriklerini vermiştir. Yani ortada bir şüphe vardır, bu şüphe üzerine ilgili tarafından C.Savcılığına başvuruda bulunulmuş ve telefon mahkeme kararıyla dinleme altına alınmıştır.
Size göre ise TT'a ait tüm telefonların görüşme içerikleri kayda alınmakta, gerektiği anda mahkeme tarafından istenilmesi suretiyle ulaşılabilmektedir.
İleri sürdüğünüz bu durum tamamen gerçek dışı olduğu gibi hukuken kabul edilmesi de mümkün değildir! Böyle bir durum sadece Türkiye'de değil, dünyanın hiç bir ülkesinde varit bulunmamaktadır. Bu tür bilgilerin verilmekle nereye varılmak istenildiğini de anlayabilmiş değiliz doğrusu!
öncelikle selamlar. nida_85 rumuzlu arkadaşımız gizli numaradan aranarak, kilmiği belirsiz kişilerce tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığını, c. başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak söz konusu falili meçhul kişi ya da kişilerden şikayetçi olduğu fakat müracaatının üzerinden on gün geçmesine rağmen müracaatıyla ilgili herhangi bir gelişme olmadğını beyan etmiştir. öncelikle şunu söyleyeyim; hazırlık soruşturmalarının kapsamı özelikle 1.06.2006 tarihinde yeni yürülüğe giren 5271 Sy. CMK. gereğince geniştilmiş, m.253 ile uzlaştırma gibi yeni kurumlar ihdas edilmiş bu nedenle de c. savcılarının iş yükleri pratikte artmıştır. Sayın Nida_85, başvurunuzdan kısa bir süre içinde sonuç beklemek bu şartlar göz önüne alnıdığında yersizdir. bir süre daha beklemeniz gerekecek. Zaten olayın tezahürü bakımından şahsi haklarınıza yapılan saldırı kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce gerçekleştirilmiştir. Burada savcılık sizden aramayların tarih ve saatini istemiştir. bu bilgiler ışığında ilgili kurumdan görüşme dökümü istenir. yapılan ayıklamada sizin belirttiğiniz tarih ve saatte arayan numaralar tespit edilir ve bu numaraların üzerlerine kayıtlı olan kimseler şüpheli sayılır. ancak bildiğiniz gibi ceza hukukunun amacı maddi vakıanın ve gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. size karşı bu filili işleyen gerçek kişilere ulaşılması bu bağlamda biraz daha zaman alabilir. esasen hattın sahibi her zaman hattı kullanan şahıs olmayabilir. önemli olan maddi vakıadır yani oyal anında hattı kullanan kişinin kimliğidir.
hakaret suçu 5237 sy. yeni tck.nun 125. maddesinde düzenlenmişitr. suçun basit halinin cezası üç aydan iki yıla kadar hapis veya apc. dır. maddenin ikinci fıkrası hakaret fiilinin her türlü sesli, görüntülü ve yazılı iletişim araçlarılya işlenmesi halini düzenlemiştir ve 1. fıkradaki ceza ikinci fıkra içinde geçerlidir. yani yine fiile verilecek ceza 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya apc.dır. açılacak dava sulh ceza mahkemesinde görülür.
umarım verdiğim bilgiler sizin açınızdan aydınlatıcı ve tatmin edici olmuştur. iyi günler...
Sayın ADL4255,Alıntı:
ADL4255 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Elvan Çetinkaya'nın Türk Telekom'a ait tüm telefonların içerikleriyle birlikte dinlenmeksizin kayda alındığı hususunda ileri sürdüklerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuya son kez cevap yazıyorum.Sizin demek istediğiniz 155 ve 156 birimleri kayıt altına alabilir ancak diğer kurumlar alamaz diyorsunuz sanırım?Madem özel hayatın gizliliği ve Haberleşme özgürlüğünün ihlali suçtur o halde en büyük suçu bu kurumlar işliyor diyebilirmiyiz?Bu kurumların TT den veya diğer kurumlardan üstün kılan yanı nedir?Benim sunduğum alıntı örnek mahkeme kararı ve savcılık soruşturması yazılarındada zaten iyi okusaydınız tarihleri görürdünüz.Suç 2005 te işleniyor ama ne hikmetse TT ye yazılan talimat tarihi 2006 ve TT den gelen cevaptada dökümlere bakılıyor ve görüşme içerikleri detaylarına kadar anlatılıyor.Yani adli makamlar "durun bu adam belki 2 yıl sonra öldürülebilir biz şimdiden telefonlarını dinlemeyemi alalım " demiş adana ilinde?Bırakın Allah aşkına...Bu durum sadece Türkiyede değil hiçbir ülkede uygulanmamaktadır demişsiniz.Fransa ve İngiltere kanunlarını incelediğiniz takdirde yanıldığınızı göreceksiniz.Alıntı:
zeynep_derin rumuzlu üyeden alıntı
Hemen bakalım Fransız yasalarına;
Fransa'da Sarkozy yasaları meclisten geçti
AB ülkelerinde birbiri ardına çıkartılan yeni terörle mücadele yasalarına birisi de Fransa’dan eklendi. Önceden beri hazırlığı yapılan, fiili olarak uygulanan yasa 29 Kasım’da Fransız Parlamentosu’nda kabul edildi.
Yeni Terörle Mücadele Yasası, tüm işyerleri, kiliseler ve bankalara kameralar yerleştirilmesine de olanak tanıyor. Uçak ve teren yolculuğu yapanların kimlik bilgileri depolanacak. İnterenet kullanıcılarının bilgisayar başında sörf aşamasındaki tüm hareketleri izlenerek, bilgiler kayıt altına alınıp bir yıl saklanacak. Tüm telefon görüşmeleri içinde aynı şey geçerli. Gözaltı süresinin 2 gün uzatılması, hapis cezalarının artırılması öngörülüyor.
Sarkozy’nin “Her türlü iletişime kulak vermeli, mümkünse her şeyi bilmeliyiz” açıklığında ifade ettiği düzenlemeler, bir biçimde uygulamalara yasal kılıf geçiriyor. Paris’te bulunan “23 bin güvenlik kamerası”na rağmen izlemenin yetersiz olduğunu vurgulayan Sarkozy “Muhtemel saldırganlar hakkında gereken bilgiye ulaşabilmek için teknik ve personel kaynaklarımızı takviye etme kararı aldık.” diyor.
Tehlike çanları
Senato’nun onaylaması durumunda yeni Terörle Mücadele Yasası, yeni yılla birlikte uygulamaya konulacak. Fransa İnsan Hakları Birliği Genel Başkanı Jean-Pierre Dubois ; “Fransa’daki tasarının getirdiği önlemlerin benzeri İngiltere’de yürürlükteydi. Ama saldırıları önleyemedi.
Kuşkusuz sadece Fransa ile sınırlı olmayan, AB ülkelerinin hemen tümünde devreye koyulan bu uygulamalar, “özgürlük ve refah” ülkelerinin dayandığı sınırı ele veriyor. Bunlar sistemin yaşadığı korku ve paranoyaya işaret eder.
Korkunun ecele faydası yok! Fakat derinleşen sınıfsal uçurumların sosyal patlamalara dönüşme tehlikesinin, artık bir tehdit olmaktan çıkıp, AB metropollerinde uç vermeye başlaması, “güvenlik önlemleri” kapsamında vites büyütmelerini getiriyor. Ama toplumsal patlama ve kalkışmalar hiçbir yasa tanımaz!
Ayrıca bu konuyla ilgili benden yasa numarası ve resmi gazete tarih ve sayısı istemişsiniz.Sanırım bu konula ilgili muhattabınız ben değil Ulaştırma bakanlığıdır.Gecenin bu saatinde kalkıpta sizin için resmi gazete karıştıracak değilim.