Kaçak elektrik ve gerçekle kanaatin farkı nedir?

Hayatımda yaşadığım ilk mahkeme deneyimi yargının, kanaatin,kimin neye hizmet ettiğinin, hukukun ne olduğunu anlamam açısından çok önemli oldu. Çünkü sadece benim bilebileceğim ve beni tanıyan tüm insanların da bana inanacağı ama aynı zamanda ispat edemeyeceğim bir olayın şuçlusu olarak 8 ay hapis (iyi halden tecil) ve hak mahrumiyeti cezası aldığım bir mahkeme olayı yaşadım. Yapmadığım bu eylemi yapmadığımı nasıl ispat edebilirim bilmiyorum ama Tedaş ve davaya bakan hakim delili, şahidi veya herhangi bir ispatı olmaksızın sadece 3-5 dakikalık kanaati ile benim bundan sonraki yaşayacağım
hayat için haklarımdan mahrum olmama karar verebilir. Düşünüyorum ve kanaatin yada benim anlayamayacağım mevzuatın bugüne kadar nelere sebebiyet verebileceğini tahmin etmeye çalışıyorum. Dava esnasındaki şaşkınlığım sonucu sessiz kalmam hakim tarafından iyihal kabul edilerek cezayı 2/3 oranında azalttı(8ay oldu). Şaşkındım, çünkü
İstanbul Barosu tarafından bana danışılmadan tayin edilen avukatın benimle hiçbir ilişki kurmadan ve dava esnasında savunma yapmadan oturması(sadece müvekkilim suçsuzdur, başkası yapmıştır dedi) üstelik ona bunun karşılığında 400ytl ödemem gerektiğini öğrendiğimde ben tanışmadığım bu avukatın karşı taraf olduğunu sanıyordum.
Sonuç olarak gerçeği benim bildiğim -yapmadığımı iddia etmek değil direkt- söylediğim bu olayda suçlu ilan edilebilmekiçin ispata gerek yokmudur, bir hakimin kanaati yeterlimidir?
Baronun tayin ettiği avukat benden habersiz benim davama girip-oturup benim 400ytl mi alması da bir kanunmudur?
Üstelik karara itiraz hiçbirşeyi değiştirmez gibi bir kanaat(?) da mevcut...
Yapmadığım bir eylemin önce cezasını ödüyorum, sonra hakim kanaat getirip hakmahrumiyeti ile cezalandırıyor, bunların
karşılığında da avukata ödül veriyorum ve itiraz etsemde kanaatler değişmiyormuş... Ben okuyan ve yurt dışında da bulunmuş
bir insan olarak buradaki hukuk konusunda bir kanaata vardım. Ben de bir soru sormalıyım; 4 yıl boyunca gelen faturalar aylık olarak gelirimin sadece %2si ise niçin gerek duyarım? Ülkesindeki insana güvenmeyen ve heran azarlayacak birilerini arıyormuş gibi duran kişilerin kanaati ve psikolojik durumları ile bir ülkenin hukuku arasında bir ilişki varmıdır?
Konu; elektrik sayacının tansiyon devresi ile oynayarak hırsızlık yapmak
(Aynı adreste oturduğum 4 yıl boyunca tüm faturaları zamanında öderken ve elektrik sayacı apartman boşluğunda, mühürsüz olarak bulunuyorken)

bende ayrı bir noktaya takıldım hak mahrumiyetinden kasıt nedir? ve devamlımı olacak bu mahrumiyet...

Sorununuzu yazmamış olmanıza karşın 'kaçak elektrik kullanımından olduğu' anlaşılmaktadır.
Kaçak elektrik kullanımının ispatıda aksinin ispatıda çok kolaydır. Eğer kullanmadığınızdan eminseniz koyarsınız delillerinizi ortaya kanuni süresi içerisinde temyiz edersiniz.
Avukatınız konuşmadıysa sizin konuşma hakkınızı da gasp etmedi ya ; kalkardınız mahkemede söyleyeceğinizi söylerdiniz. Elektrik faturasından sözleşmenize kadar olan belgelerle hakkınızı savunurdunuz.
Avukat talebinize karşılık baronun tayin ettiği ve mahkeme sonucu taktir edilen avukatlık ücretini siz ödemeyeceksiniz baro avukata ödeyecek.
Haklı olduğunuza inanıyorsanız ve belgeleriniz varsa kimseyi dinlemeyin temyize gidin.
Mahkeme başkanı genelde duruşma sonucu kararını ' eldeki mevcut deliller ve varsa tanıkların anlatımıyla kendisinde hasıl olan kanaate göre verecektir. ' neye göre karar vermesini bekliyordunuz ki ? Beraatinize karar verseydide gene aynı şartlarla verecekti.
Dolayısı ile yasal itiraz süreniz içerisinde dosyaya itiraz ediniz...

sorunumu ve sorularımı yazdığım halde agresif bir tavır göstermenize üzüldüm.
Kaçak elektrik kullandığımı kimse ispat edemez ama benim yapmadığımı da ben ispat edemiyorum çünkü ortada ne benim ne de karşı tarafın ve hakimin elinde belge, delil,tanık yok. (İki aylık düşük gelmiş fatura dışında)Dolayısı ile ispatı kolay demenizi anlayamadım. Ortada sadece kanaatler uçuşurken sadece 3-5 dakikalık bir dava sırasında ki duruşumla suçlu bulunmamı buradan herkesle paylaşmaktan başka bir amacım yok. Avukat konuşmaması konusu ise tamamen benim bu düzenle ilk defe karşılaşmamdan dolayı yaşadığım şaşkınlık. Çünkü avukatın bana tayin edildiğini öğrendikten sonra niçin benimle hiçbir şey konuşmadığını anlayamadım. Ayrıca hakim 400ytl ve 7ytl mahkeme ücretini benim ödeyeceğimi söyledi. Mahkeme başkanının elinde hiçbir delil ve tanık yok sadece bana bakıp kanaat bildirdi. İtirazımın da hiçbir işe yaramayacağını söyleyen bir hukukçu.
Suçu ispat edilene kadar kimse suçlu değildir ise (3-5 dakikada oluşan)kanaat ne demek ben bunu hala çözemedim afedersiniz.
Daha açık anlatımı şu; oturduğum evin dışında eskimiş, mühürsüz bir sayaç var. Bir gün tedaş yetkilisi sayacın çengelini indirdiğimi ve kaçak elektrik kullandığımı, tutanak tutacağını söyledi. Ben de benim yapmadığımı ama kimin yaptığını da bilemeyeceğimi söyledim. Daha sonra kimlerin bu yolla rüşvet topladığını çeşitli konuşmalarda duydum.Tabi ki bunu da ispat edemiyorum onun için bu kişilerin çalıştığı şirketin adını veremiyorum. O tarihlerde bu evde oturuyordum ama bu benim yaptığımı göstermez sadece (insanlara güvenilmeyen bir ülkede) bir kanaat oluşabilir. Bu yazdıklarımla kimseyi kötüleme maksadım yok çünkü bu sadece oluşan sistem, yaşam biçimi içindeki halimiz. Herşeye rağmen teşekkür ederim

Sayın İlgili;

Sizinki gibi ve benzeri dertlerle mağdur olan pek çok kişi bulunuyor maalesef. Türkiye avukatları da, bunlardan bir kısmını oluşturuyor inanın. Ancak; buraya sığmayacağı için, konunuzla ilgili birkaç hukuki açıklama yapmama izin verin lütfen.

1. Ödemenze karar verilen 400.-YTL vekalet ücreti, sizin için tayin edilen avukata değil; TEDAŞ'ın avukatına ödemeniz gereken bir meblağ. Sizin için atanan avukatın Barosu, CMK bütçesinden karşılanıyor.

2. Yeni başlayan bu uygulama, beraberinde pek çok sorun getirdi. Ancak; commodore'un da dediği gibi ki; yurtdışında da durum farklı değildir; savunmanızı, kendiniz yapabilirsiniz her zaman ve isterseniz, kendi atayacağınız, bizatihi seçeceğiniz bir avukatla da savunma yapabilirdiniz.

3. Tüm bu haksız süreç yaşanırken; önce bir tutanak düzenleniyor Tedaş görevlilerince, itiraz veya dava hakkınız vardı; polis ifade alır, avukat hakkınız vardı veya bağımsız danışmanlık alabilirdiniz; Savcılık ifade alır, haklarınız aynı; kamu davası açıldığında, iddianame ve duruşma günü size tebliğ edilir, haklar aynı. Şimdi; siz kendinizi etkin savunmayın, bir avukatla da savundurmayın; sonra sizin için tayin edilmiş avukat etkin bir savunma yapmadığı için ona kızın! Eğer, sizinle hiçbir görüşme yapmadıysa, ona ben de kızarım; ama, siz oraya gittiğinizde, bir avukatınız dahi yokmuş ve o arkadaşımız, sizin için, en azından birşeyler yapmış, ona da bu kadar yüklenmenizi haksız buluyorum.

4. Maalesef; bu kararlara karşı temyiz yolu kapatılmış durumda. Ancak; ben yine de temyiz ediyorum süresinde (7 gün içinde), Mahkeme reddediyor, bu sefer o red kararını temyiz ediyorum. Bunlar da, yeni değişiklikler sebebiyle yaşanan sıkıntılar, Yargıtay'ın çözüm üreteceğini düşünüyorum.

5. Bence siz, eğer hala geç kalmadıysanız temyizde, kararı temyiz ediniz. Eğer geciktiyseniz; olağanüstü kanun yolu olan, yazılı emirle bozma talep hakkınız var, Adalet Bakanlığı'na başvurarak.

Ama; bu kadar zor ve üzüntülü bir durum yaşamanıza rağmen, bir avukattan hala profesyonel yardım almıyor olmanız da, düşündürücü değil mi?...

Çok haklı olmadığınız konu, 3-5 dakika içinde bir Hakimin sizi nasıl tanıyabileceğine ilişkin düşünceniz. Yanılıyorsunuz; hiçbir Mahkeme, bir kişiyi tanıyarak, bu suçu o işlemez, işlememiştir diyerek hüküm kur(a)maz. Sizi, ancak siz tanıtabilirsiniz; onun gözden kaçırdıklarını, gelirinizi, harcamalarınızı, elektrik harcamanızla ilgili durumları, ödemelerinizi, bir savunma aracı olarak ancak siz sunabilirsiniz. Yoksa Hakim; Savcılık iddianamesi ve dosyaya sunulan delillere göre karar verebilir; siz bu delillerin aksini çürütmezseniz, Hakim ne yapsın?

Tüm bu yazdıklarımdan, sizi suçladığımı ve tek haksızın siz olduğunuzu düşündüğümü lütfen çıkartmayın. Ancak; hukukla oynamaz, ihmale gelmez. Anladığım o ki; siz, durumunuzu ciddiye almamışsınız, haklı olduğunuza olan inancınızla ve bu da, şu anki duruma neden olmuş.

Saygılarımla,

Sayın Av. Taylan Karakum alakanızdan dolayı çok teşekkür ederim.
Hukuki yaklaşımınızdan çıkardığım dersleri unutmayacağım ancak ben hukuki açıdan değil bir insan olarak düşünmeye çalışıyorum. Avukatlık müessesesi ile hiçbir sorunum yok, ayrıca bana tayin edilen arkadaşı da tanımıyorum. Ancak beni savunmak için varsa niçin benle tanışmadığını dava ile ilgili benden bilgi almadığını en ufak bir iletişim bile kurmadığını kime sorabilirim. Burada commodor ve siz sanki ona yükleniyormuşum gibi algılıyorsununz. Ben kişilerle değil düşüncelerle ilgilenmeye, sistemi anlamaya çalışıyorum. Suçsuz olduğumu iddia etmiyorum biliyorum! ve bu ikisi farklı değilmidir. Suçsuz olduğumu bildiğim için kendime güvenip ihmal etmek değil sadece -basitçe- şaşkındım. Birileri bir amaçla birşey yapıyor- ki bu rivayet- ben birden bire hiç yaşamadığım bir olayın içine düşüyorum ve hakmahrumiyeti alıyorum ve bunun adı hakkın yerini bulması. Söylediğiniz savunmayı gelir düzeyimi, yıllardır ödenen faturaları mahkemeye sundum ve üstelik birkaç avukattan da benim davamda avukat tutmanın gereksiz olduğu konusunda tavsiye de almıştım. Savcı da beni dinledi ve kendi fikrini yazdırdı. Çok haklısınız ihmal edilmemesi gereken ama traji-komik bir oyun gibi..
Her insanın kendi işini yapması gerektiğini düşünerek bu olaydan sonra hukuk öğrenmek gibi bir niyetim yok ben çok basit bir şeyi paylaşıyorum : eğer gerçekten suçsuzsanız ve sizi suçlayabilecek hiç bir delil, ispat, tanık yoksa aynı zamanda sizde ispat edemiyorsanız kanaatlerlemi kara verilir, hukuktan anlamamız gereken bu mudur? Çok samimice, hatta çocukça hiçkimseye yüklenmeden soruyorum...
Bana zaman ayırıp gerçekten faydalandığım cevabınız için tekrar teşekkür ederim...

Gelen konulara bakarken elektrik hırsızlığı konusu yaşananları okuyorum ve salih33 rumuzlu üyenin yazdıklarından bir alıntı yapıyorum: "Ceza hukukunda aksi ispatlanana kadar herkes suçsuzdur ilkesi geçerlidir. Yani kişinin suçu işlediği kanıtlanmalıdır. Kişinin elektrik sayacı delinmiş olabilir, bu tek başına bir kişinin mahkumiyeti için yeterli değildir. Diğer delillerle de desteklenmelidir. Söz gelimi bir başkasının sayacını delip bir süre sonra bu kişiyi ihbar etmek de mümkün. "
Bu yazıda bence en önemli cümle "Ceza hukukunda aksi ispatlanana kadar herkes suçsuzdur ilkesi geçerlidir." Ben maalesef hiçbir ispat olmadan ceza almış (8ay hapis ve tecil, hak mahrumiyeti) bir TC vatandaşıyım. Diğer tüm TC vatandaşlarına duyurulur. Yani hukuk içinde insafa kalmış bir sistem yaşıyoruz galiba... Hakimin benden önceki davada sanığa "lan cezanı indirdik ya daha ne istiyorsun" demesi bana durumu açıkladı zaten

Bence Tedaş Tutanağı madurları derneği kurulmalı.Öyle bir durumki şikayetçi olan kendi düzenlediği tutanağı delil göstererek karşı tarafa ceza aldırıyor.Tedaş Adalet Taşeronluğı yapıyor.Daha enteresanı tutanak tutulan herkesin savcılığa bildirilmemesi biraz da şansa kader işleyen adalet.
Benim tutanağım kasım 14.11.2002 de tutulmuş 21 mayıs 2003 de savcılığa bildirilmiş yani olay tarihinden 6 ay 7 gün sonra bu kadar zaman sonra Savcılığa bildirilmiş olmasının nedeni hakkında hiçbir fikrim yok.Yada kaç kişiye tutanak yaptıkları kaçını savcılığa bildirdikleri de belirsiz.

size katiliyorum tutanak tutulan herkes savciliga bildirilmiyor.bizde ayni durumla karsi karsiyayiz savciliga ifade verdik ve mahkeme gununun bildirilmesini bekliyoruz.ayni apartmanda bizimle birlikte tutanak tutulan komsularimiz var (ki bizim 3 gunluk kacak elektrik kullandigimiz saptanmis ilk gundede kendimiz gidip elektrik saatimizin cami kirik diye muracaat ettik kendileri takmaya geldiklerinde tutanak duzenlediler bir nevi kendimiz davet ettik) bizden baska kimseye dava acilmamis.neye gore duzenleme yapildigini cok merak ediyorum dogrusu.

4. Maalesef; bu kararlara karşı temyiz yolu kapatılmış durumda. Ancak; ben yine de temyiz ediyorum süresinde (7 gün içinde), Mahkeme reddediyor, bu sefer o red kararını temyiz ediyorum. Bunlar da, yeni değişiklikler sebebiyle yaşanan sıkıntılar, Yargıtay'ın çözüm üreteceğini düşünüyorum.

Bu kararlara karşı temyiz yolu kapatıldı diyorsunuz, hangi tür kararlara karşı temyiz yolu kapatıldı? Yeni bir düzenleme mi var? Ayrıntılı bilgi verirseniz sevinirim. Saygılar..

Alıntı:

---

Av.Mehmet Taylan Karakum rumuzlu üyeden alıntı

Sayın İlgili;

Sizinki gibi ve benzeri dertlerle mağdur olan pek çok kişi bulunuyor maalesef. Türkiye avukatları da, bunlardan bir kısmını oluşturuyor inanın. Ancak; buraya sığmayacağı için, konunuzla ilgili birkaç hukuki açıklama yapmama izin verin lütfen.

1. Ödemenze karar verilen 400.-YTL vekalet ücreti, sizin için tayin edilen avukata değil; TEDAŞ'ın avukatına ödemeniz gereken bir meblağ. Sizin için atanan avukatın Barosu, CMK bütçesinden karşılanıyor.

2. Yeni başlayan bu uygulama, beraberinde pek çok sorun getirdi. Ancak; commodore'un da dediği gibi ki; yurtdışında da durum farklı değildir; savunmanızı, kendiniz yapabilirsiniz her zaman ve isterseniz, kendi atayacağınız, bizatihi seçeceğiniz bir avukatla da savunma yapabilirdiniz.

3. Tüm bu haksız süreç yaşanırken; önce bir tutanak düzenleniyor Tedaş görevlilerince, itiraz veya dava hakkınız vardı; polis ifade alır, avukat hakkınız vardı veya bağımsız danışmanlık alabilirdiniz; Savcılık ifade alır, haklarınız aynı; kamu davası açıldığında, iddianame ve duruşma günü size tebliğ edilir, haklar aynı. Şimdi; siz kendinizi etkin savunmayın, bir avukatla da savundurmayın; sonra sizin için tayin edilmiş avukat etkin bir savunma yapmadığı için ona kızın! Eğer, sizinle hiçbir görüşme yapmadıysa, ona ben de kızarım; ama, siz oraya gittiğinizde, bir avukatınız dahi yokmuş ve o arkadaşımız, sizin için, en azından birşeyler yapmış, ona da bu kadar yüklenmenizi haksız buluyorum.

4. Maalesef; bu kararlara karşı temyiz yolu kapatılmış durumda.Ancak; ben yine de temyiz ediyorum süresinde (7 gün içinde), Mahkeme reddediyor, bu sefer o red kararını temyiz ediyorum. Bunlar da, yeni değişiklikler sebebiyle yaşanan sıkıntılar, Yargıtay'ın çözüm üreteceğini düşünüyorum.

5. Bence siz, eğer hala geç kalmadıysanız temyizde, kararı temyiz ediniz. Eğer geciktiyseniz; olağanüstü kanun yolu olan, yazılı emirle bozma talep hakkınız var, Adalet Bakanlığı'na başvurarak.

Ama; bu kadar zor ve üzüntülü bir durum yaşamanıza rağmen, bir avukattan hala profesyonel yardım almıyor olmanız da, düşündürücü değil mi?...

Çok haklı olmadığınız konu, 3-5 dakika içinde bir Hakimin sizi nasıl tanıyabileceğine ilişkin düşünceniz. Yanılıyorsunuz; hiçbir Mahkeme, bir kişiyi tanıyarak, bu suçu o işlemez, işlememiştir diyerek hüküm kur(a)maz. Sizi, ancak siz tanıtabilirsiniz; onun gözden kaçırdıklarını, gelirinizi, harcamalarınızı, elektrik harcamanızla ilgili durumları, ödemelerinizi, bir savunma aracı olarak ancak siz sunabilirsiniz. Yoksa Hakim; Savcılık iddianamesi ve dosyaya sunulan delillere göre karar verebilir; siz bu delillerin aksini çürütmezseniz, Hakim ne yapsın?

Tüm bu yazdıklarımdan, sizi suçladığımı ve tek haksızın siz olduğunuzu düşündüğümü lütfen çıkartmayın. Ancak; hukukla oynamaz, ihmale gelmez. Anladığım o ki; siz, durumunuzu ciddiye almamışsınız, haklı olduğunuza olan inancınızla ve bu da, şu anki duruma neden olmuş.

Saygılarımla,

---

Bu kararlara karşı temyiz yolu kapatıldı diyorsunuz. Yeni bir düzenleme mi var? Hangi kararlara karşı temyiz yolu kapatıldı? Ayrıntılı bilgi verirseniz sevinirim.