Aldatma dolayısıyla eşimden ayrılacağım

Merhaba, eşimin çok uzun süredir şüpheli hareketleri var, bunun üzerine birgün telefon rehberini kontrol ettim. Eşimin rehberinde toplasanız 30 kişi bile yoktur. Çok fazla bayan arkadaşı veya komşularla samimiyetide yoktur. Bu sebeple telefon rehberinde hep akrabalar vs. vardı genel olarak. Ancak hiç adını dahi duymadığım Zübeyde ismi dikkatimi çekti. Bunun üzerine 3 farklı telefon numarasından farklı zamanlarda numarayı aradığımda erkek telefona çıktı. Erkek çok tedirgin, sanane ismimden, sen kimsin nerden bunu bu numarayı tarzı konuşunca şüphelerimde haklı olduğumu düşündüm. Daha öncede tam olarak bu tarz olmasada buna benzer olaylar yaşadığımız için eşime artık güvenim kalmadı. İzmir'de 2011 sonunda aldığımız bir dairemiz var. Neredeyse tüm parayı borç aldım. (çok yakın dostumdan aldım, senet istemediği halde mağdur olmaması adına senet imzaladım) Birkaç gün önce evi, borç veren arkadaşımın üstüne yaptım eşimden habersiz, aile düzenimiz kalmadığı için şu günlerde ciddi anlamda boşanmayı düşünüyoruz. Sorularım ise şu şekilde;
- Ev benim üstümeydi borçlada olsa, şimdi onu arkadaşıma devrettim. Eşimle ayrıldıktan sonra bu ev üzerinden hak talep edebilir mi? (Borç olarak aldığım büyük meblağ arkadaşımın evindeydi, bankadan çekip bana vermedi. Banka hesabı yok, elden teslim aldığım için bu bana sıkıntı yaratır mı? Eşimin, kocam mal kaçırdı, evi vardı arkadaşının üstüne yaptı demesinden korkuyorum. Borcumun olup olmadığını senet üzerinden ispat edebilir miyim? Burada korktuğum şey benim olmayan para üzerinden hak talep edip(devrettiğim evden) daha sonrasında evin tüm parasını borç aldığım kişiye benim ödemek zorun kalmam.)
- Annem babamdan kalan ev var, bu mal üzerinden hak talep edebilir mi, paylaştırılır mı?
- Birde 13 yaşında çocuğum var, eşim çalışmıyor, bende kalmasını istiyorum, yukardaki durumlara göre mümkün müdür?
- Ve son olarak yukarda bahsettiğim durumda eşimin hak talep edememesi için ne kadar süre beklemem gerekiyor? Evin parası benim param değil, tek istediğim borç ile alınan paranın mal olarak sayılıp yarısının benim yarısının eşimin üstüne kalmaması. (Böyle olması durumunda borç aldığım tüm parayı ben ödemek zorunda kalacağım)

Bilgili arkadaşların acil dönüşlerini bekliyorum, çok teşekkürler.

Allah yardımcın olsun kardeşim.
Hukukcu arkadaşlar için eksik bilgiler var annenden babandan kalan ev senin adınamı?Aldatılma mevzu ispat edebilirmisin?

Evet aileden kalan ev benim üstüme görünuyor. Aldatılma konusunda ise hiç süphem yok, sürekli bu tarz olayla yaşandı, eşimin yaptığı her hareket artık bende şüphe uyandırıyor. güvenimde kalmadı. Tek çözüm boşanmak ancak yukarda belirttiğim noktalar için net cevaplar lazım şuan için.

2017 yılındayız, 13 yaşında bir çocuğunuz var, nereden baksanız 203 yılından beri evlisiniz, evi 2011 yılında almışsınız, yani başkaca bir mal ayrılığı sözleşmesi yapmadıysanız yasal mal ayrılığı rejimine bağlı değerlendirilir durumunuz.
2011 de aldığınız ve ödediğiniz borç miktarının yarısı eşinizin hakkıdır. O tarihte aldığınız evin değeri - aldığınız borcun ev değerine oranı ne ise arkadaşınızın üzerine devrettiğiniz evde eşiniz aynı oranda hak sahibidir, yaptığınız-yapacağınız işlemler de bu hakkını ortadan kaldırmaz.

Şimdi 250 binl liralık evin 200 binini borç aldığımı varsayarsak 125bin 125bin değer ve 100bin 100bin borç düşüyor öylemi, net anlayamadım. Ayrıca aynı şahıstan araba için borç aldım, nasil olacak kafam çok karışık.

Evli iken sahip olduğunuz her ne var ise, borç-kredi alarak ödediğiniz kısmın yarısı eşinizin hakkıdır, kısaca olay bu.

Alıntı:

---

darkizmirli rumuzlu üyeden alıntı

Şimdi 250 binl liralık evin 200 binini borç aldığımı varsayarsak 125bin 125bin değer ve 100bin 100bin borç düşüyor öylemi, net anlayamadım. Ayrıca aynı şahıstan araba için borç aldım, nasil olacak kafam çok karışık.

---

Evli iken sahip olduğunuz her ne var ise, borç-kredi alarak ödediğiniz kısmın yarısı eşinizin hakkıdır,
ev ve arabayı almak için aldığınız borç ve krediler ise sizin borcunuzdur, kısaca olay bu.
Yani evi aldığınız tarihte evin değeri 250.000 ise ve şu anki değeri 500.000 ise,
200.000 borç alıp evliliğiniz süresince 200.000 borcu ödediyseniz; borç olarak ödediğinz kısmın yarısı yani 100.000 i eşinizin hakkı oluyor.
O günkü 100.000 , evin o günkü değerinin %40 ına denk geliyor , bu da demek olur ki bugün arkadaşınıza devrettiğiniz evin değeri 500.000 tl olmuşsa örneğin, 500.000 *0,40 = 200.000 tl eşinizin hakkı var demektir.
Aldığınız borçtaki eşinizin payı ne derseniz,
sıfırdır, borcu alan sizsiniz, borç sizin borcunuz.

O zaman evi ben borç yapıp alıyorsam, borcun tamamı bana ait oluyorsa eşimin buradaki hakkı ne oluyor? Borç onun borcu olmuyor ancak evin yarısı onun oluyor? Ayrıca şuanda ev benim üstümde değil, benim olmayan bir evin yarısını nasıl eşime vereceğim?

Evi arkadaşınıza devretmeniz zaten mahkemenin şüphe ile karşılaşacağı bir durum.
Bir arkadaşın günümüz şartlarında ev ve araba alacak parayı borç vermesi de hayatın olağan akışına pek uygun değil.

Eşinizle başka şekilde anlaşmazsanız ve olan bitenden haberi varsa sizi muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası bekliyor.

Böyle bir yöntem yok.Bence çok çok hatalı davranılmış.Yani bir kişi boşanmayı kafasına koyduğu zaman benim falancaya şu kadar borcum vardı(kendi yazıp doldurduğu senet tabi ki kendi söylediğinin delili olamaz) deyip malı mülkü başkasının üzerine yapması 100 metreden gözüken bir mal kaçırma durumu olarak değerlendirilir.Evin eşe kalacak yarısını kurtarayım derken kendi payınızı da başkasına devrederek tüm evi riske etmenize ilaven(tapu da ne bedel gösterdiniz bilmiyoruz dava açıldığında oradan da bambaşka maceralar çıkabilir) ama yüksek alım satım harçları ve kaybetme ihtimalinizin çok yüksek olduğu mahkeme masrafları(bence %100) ve boşanma davasında karşı tarafın eline verdiğiniz mağduriyet kozu hepsi üst üste duruyor.

Aldatmayı ispat edebilirseniz zaten tazminat vs. talep hakkınız olabilecek bunu da evin sizde kalmasını sağlayarak evin tamamına sahip olabilecektiniz(ya da büyük bir kısmına).Aldatma durumu ispat edilmedikçe rehberden birini aradım adam sesi çıktı zaten kıllnıyordum vs. hukuken karşılığı olmayan size ait düşüncelerdir sadece.

Bu yazdığınız yani bir arkadaşım bana 6 sene önce 200 bin TL(ikiyüzbin!) borç verdiydi zamanın da ortada banka manka yoktu elden verdi evi o parayla aldıydım, boşanmaya karar verince de aklıma düştü sana borcu ödeyemedik gel evi senin üzerine yapak dedim ev onun ha bizle ilgisi yok sözleri hiç bir işe yaramayacağı gibi hakimi oldukça kızdırabilir.Daha fazla yanlış adım atmadan bir avukatla görüşmeniz devam eden kayıpları minimize etme noktasında faydalı olabilir.Esenlikle..

Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim. Öyle algılandığının farkındayım, kendimi ifşa etmemek adına anlatamadığım birden fazla olay var. Aldatılmama olasılığı bile yok, %100 aldatılıyorum. Gecenin yarısında belirttiğim kişiye seni seviyorum ve söyleyemediğim cinsel içerikli birçok mesajın başka nasıl bir açıklaması olabilir? Buradan net kendimi anlatamıyorum, bu sebeple sanki eşim haklı, ben mal kaçırıyormuşum izlenimi veriyorum, bunun farkındayım. Dediğiniz konuya gelincede, evet böyle bir şey yapacağım. Böyle bir olay birden fazla kez yaşandı, daha hafif düzeyde. Affettim. Artık dayanamıyorum ve kaldıramıyorum, bana defalarca böyle ihaneti yapan birine, sen başkalarıyla yazışırken, buluşurken, ben eşek gibi çalıştım, buyur evimin yarısı, üstünede bir araba vereyim mi diyeceğim? Vermemek için elimden geleni yapacağım, bu durumda teorik yaklaşmak yerine birazcık empati yaparsanız eminim ki sizde aynı şeyi yapardınız. Evde bir eş değil, hain beslemişsiniz bunca yıl.

Empati?
Hadi yapalım, o kararı verecek hakimle empati yapalım.
Kanun diyor ki;
2002 den sonra başka şekilde düzenlenmiş bir mal paylaşımı anlaşması yoksa, evlilik birliği süresince elde edilen yeni kazanımlar ORTAK KAZANIMDIR.
Aldatma, çok kuvvetli delillerle ıspatlanıyor evet boşanabilirsin ama aldatılmış olman evlilik birliği içinde edindiğiniz yeni kazanımları seni aldatan kadından KAÇIRMA HAKKI KAZANDIRMAZ. Boşanırsın, aldatılma nedeniyle tazminat talep edersin.
Borç kişiseldir, borcu alan sensin, ödemesi gereken de sensin, aldığın parayı kimin için ne şekilde harcadığının bir önemi yoktur, aldığın borcu ödemek senin yükümlülüğündür, eşinin senin aldığın borçları ödemek gibi bir yükümlülüğü yok.

Bakınca hakim de sanki bunları söyleyecek size , mal kaçırmanızla ilgili olarak.

Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin payının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.

Yani böyle muvazaalı işlemler yapmak yerine zina fiilini ispatlar ve zina nedeniyle boşanma davası açarsanız, veya eşinizi zina nedeniyle boşanma yerine anlaşmalı boşanmaya ikna ederseniz edinilmiş mallarınızdan vermenize gerek kalmaz.

Bu işi yapmadan önce bir avukata başvurmanız en doğrusu olurdu. Gecikmeden başvurursanız hak kaybına uğramadan hala bir şansınız olabilir.

Bir defa aldatılma durumuyla mal kaçırma durumunu birbirine karıştırmayın.Yasal olarak kanunda yazan mal paylaşımına tabisiniz.Aldatıldığınızı ispat ederseniz karşı taraf kusurlu olur ve tazminat nafaka vs. durumlarında avantajlı taraf olursunuz.Ama bu mal kaçırmanın haklı görülmesini sağlamaz.

Bu yaptığınız hiç bir işe yaramayacak, malınızın tamamını riske edecek masraflı bir hareket olmuş.Tamamen haklı çıkabilecekken bu haraketle dava ortada bitebilir.Bunun bedelide tazminat alamadan hatta nafakadan bile yırtamadan malları bölüşmek olabilir.Mahkemenin adeletini bırakıp kendiniz adelet sağlama(madem aldattı malların hepsi benim olur) yolunu tutmuşsunuz.Boşanmalarda haksız taraf yoktur kime sorsanız haklı ve mağdur taraftır.O yüzden tek taraflı anlatımla empati yapmak veya çok haklısın iyi yapmışsın demek hoşa gidebilir ancak okuyan kimsenin işine yaramayacaktır.Dediğim gibi avukat yardımı yerinde olacaktır.

normal vatandaş hukuk sisteminin sihirlii olduğunu ve "ben ne biliyorsam düşünüyorsam hakimde öyle düşünür " zannediyor.

Hakim dediğimiz görevli sizin ne yaşadığınızı neleri tecrübe ettiğinizi bilmez. sizi dinlemez bile iddalarınızı yazarsınız dilekçenize bu iddaların kanıtlarına bakar. kanıtsız hiç bir idda bir hakim için önemli değildir dikkate alınmaz. sizin olayınızda kanıtlar neler olabilir ? tanık ifadeleri telefon kayıtları watsapp facebook gibi iletişim araçlarıyla yapılmış yazışmalar .sizin olayda anladığım kadarıyla telefon kayıtları var. buda karşı cinsten biriyle sürekliliği olan ve uzun süren telefon görüşmeleri varsa hayatın olağan akışına ters görülürse sadakatsizliğe işaret eder evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni sayılacak kanıtlardır.zina kusuru yükleyebilmek için zinaya işaret eden veya ikrar olan yazışma resim veya eve gece birini aldığını gören bir tanık ifadesi gerektirir.

diğer taraftan karşı taraf bakalım neler anlatacak . doğru yalan bi çok idda ile karşınıza çıkılabilir. şiddet uyguluyordu hakaret ediyordu diye bir iddada bulunabilir tanık ifadesiylede ispat yoluna gidebilir. hakim tanık ifadelerini alır bir kanaat oluşturur .

ev araba arkadaşa devir konusunda ise diyelim evi bedeli karşılığı birine sattınız ( umalım ki mal kaçırma olarak değilde ihtiyaç nedeniyle satıldığı varsayılsın) bu paranın yarısı yasal olarak eşinize aittir. zina ve hayata kast etmek dışında bu pay azaltılamaz paydan mahrum edilemez. hakim kanunların gereğini yapar.hakim bunu dikkate almasa vicdanıyla bir kanaat kullansa bile bu karar zaten bozulur.

ha adalet bu mu ? diyebilirsiniz. bir kadın kocayı aldatacak sonra malın yarısını götürecek. dikkat etmediğiniz şey o malın yarısının aslında onun olduğunu unutmanızdan veya bilmemenizden kaynaklanıyor. bu kusurun bedeli tazminat talebinizle ödetilir. malları kurtarma derdine düşmeden önce karşı tarafın kusurlarını ispatlamaya odaklanırsanız iyi olur. yoksa yarısını kurtarayim derken malların tamamından olabilir üstüne tazminat ve nafaka gibi bi o kadar daha ağır sonuçlar alabilirsiniz.