Kasıtlı gürültü huzur ve sukutu bozma tehdit

Merhabalar,
6 yıldır aynı binada ikamet etmekteyiz.Yaklaşık 1 yıldır üst kat komşumuz bilerek gürültü yapıyor.Daha önce katlanılabilir şekilde ufak tefek çocuk koşması gibi gürültüler geliyordu. Evde annem kardeşim ve ben yaşıyoruz.Gürültü yapan komşumuz görüştüğümüz bir komşumuz olduğu için komşuluk hukuku çerçevesinde gidip kendisine rahatsız olduğumuz anlattık.3 çocukları var. Gürültünün ilk başlarda çocuklardan geldiğini düşündük.Fakat çocuklar okula eşi işe gittiğinde gürültü devam ediyor. Sabahları hafta içi ve hafta sonu dahil olmak üzere sabah 7 uyanmalarıyla özellikle yatak odasında yere ayak vurdurmayla başlayan ve gümbürtü şeklinde devam eden saat gözetmeksizin eşya çekme kapı çarpma şeklinde devam edip tüm gün sürmektedir.(Bağırarak konuşma çığlık hariç ) Tekrar uyarmak maksadıyla evlerine kendim gittim.Annemin rahatsız olduğunu ve vardiyalı çalıştığını bildikleri için rica ettim gürültü yapmamaları konusunda cevap olarak kiracı olsam balyoz vururdum annen hastaysa kulaklık alsın çok rahatsızsan evini sat git gürültü benden gelmiyor üst katlardan geliyor yan komşunun çocukları koşuyor (Bahsettiği komşunun evi bizim eve denk bile gelmiyor) şekilde cevaplar verdi. Konuyu yönetici ile paylaştık kendisini sözlü olarak 3 kez uyardı.18 aralıkta bulunduğumuz ilçenin zabıta karakolundan gelerek bir kez de zabıta uyarıda bulundu. 09 şubat 2017 de yine yatak odasından atılan sert ve ağır bir cismin sesi ile uyandık doğazın patladığını düşündük annem kokuyla uyandı.Zabıta karakoluna bu sefer şahsen giderek dilekçeyle başvuruda bulunmak istedik dilekçe almadıklarını gelip tekrar uyaracaklarını belirtiler. Tutanakta tutulmadı. Zabıta uyarı da bulunup gittikten sonra hastanede olduğumuz için evin beyi şehir dışında olan kız kardeşimi telefon ile arayarak küfür ederek sizi evden attıracağım iftira atıyorsunuz şeklinde tehdit etmiş kardeşim bizi arayarak durumu anlattı.(Telefon konuşmalarını tespit ettirebilir miyiz?)Devam ettikleri için çözüm bulamadığımızdan ve durmadıkları için zabıtayı tekrar aradık kesin çözüm için bulunduğumuz ilin sağlık işleri daire başkanlığına gürültü tespit cihazı takılması için başvuru yapmamızı söylediler. Arayıp bilgi almak istediğimiz bu işlemin evlerde yapılmadığını belirttiler. Kapısına gidip konuşup iletişim kurup çözemediğimiz için pazar günü yapılan gürültü de duvara vurarak uyardık.Evin beyi evde 3 bayan yaşadığımızı bilerek hanımını almadan 2 .kez kapımıza geldi. Kapıyı açığımız da kapı eşiğine kadar geldiği için burun buruna geldik kafasını içeri sorarak konuşmaya bağırmaya başladı ben kapıdan çekilmesi için ileri gittim fakat kendisi yine bir mesafe bırakmayarak konuşmaya devam etti.(Haneye tecavüz sayılır mı yoksa direk eve mi girmesi gerekirdi)Kiracı olsam balyoz vururum giderdim beni bulamazsın dua et ev sahibiyim gidip gürültü yapacağım devam edeceğim istediğimi yaparım bayan olmasan ben yapacağımı bilirdim gibi tehditler savurup yaklaşık 40 dk bağırarak tartıştı.Binadaki kattlarda oturanlar hepsi bu konuşmayı duydu.Kimse başına bela almak istemediği için şahitlik yapmıyor.Bunun gibi birçok şeyle 1 yıldır baş etmeye çalışıyoruz.Binaya bizim kendilerine iftira attığımızı söylemişler insanlar bizim ne yaşadığımızı bilmedikleri bize bakış açıları değişti.Haklı olduğumuz halde haksız duruma düştük.Her gün bugün ne yaşarız korkusuyla uyanıyoruz.Huzurumuz kalmadı Yazarken bile ellerim titriyor. Açıkçası nasıl bir yol izleyeceğimizi bilmiyoruz.Zabıta tutanak tutmadığı için elimizde tutanak yok. Gürültü tespitini özel bir firmaya yaptırsak hukuki gerçerlilik sağlar mı? Savcılığa başvursakta sonuç alamayacağımız söyleniyor böyle bir durum da herhangi bir hukuki yaptırım yok mu? Bu durumu nasıl ispat edebiliriz yardımcı olursanız çok sevinirim.

Zabıtanın dilekçeyi almaması kanunen suçtur. Bunu hatırlatarak tekrar dilekçe verin ya da doğrudan belediye başkanlığına verin. Kabahatler Kanunu'na göre işlem yapılabilir.

Ayrıca savcılğa vereceğiniz dilekçede kasten gürültü yapılması, basit tehdit, hakaret suçlamaları isnat edebilirsiniz. Bunlar için delil ve tanık bulun. Gürültü için mahkemeden tespit isteyebilirsiniz. Geçmiş olsun.

Daha önce kanıt olsun diye kameraya kayıt ettim sesler tam net çıkmıyor.Komşular durumu biliyor yöneticimiz dahil fakat muhatap olmak istemiyorlar yani açıkçası başımız belaya girmesin diye kimse yanaşmak istemiyor alt katta oturuyorum diye tüm gün gürültü de dinlemek istemiyorum psikolojim bozuldu en ufak sese irkilir hale geldik. Kapımıza geldiğinde yan tarafta dayımlar oturuyor dayımda olaya şahit oldu dayımın şahitliği geçerli olur mu ?Noter ile tespit ettirebilir miyiz ? Geçerli sayılır mı?

Bu sizin anlatımınız.Karşı tarafa sorsak oda muhtemelen şuna yakın şeyler söyleyecek;

Alt katımda annesiyle yaşayan iki bayan var, olmadık şeylerde sürekli kapımıza gelip gürültü yapıldığı bahanesiyle ailemi rahatsız ediyorlar, iftira atıyorlar, sürekli evimizi dinliyor ve gözlüyorlar.Çok huzursuzuz, aile düzenimiz bozuldu.Her sesi bizden biliyorlar, hatta ses olmasa dahi kapımıza dayanıyorlar, iftiralarını resmi kurumlara kadar taşıdılar.İftira suçundan, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, özel hayatın gizliliğini ihlalden ceza almalarını istiyoruz vs. vs.

Bu ifade tek başına sizin cezalar ve yaptırımlarla karşılaşmanızı nasıl ki sağlamıyor, tek başına sizin görüşlerinizde karşı taraf için ceza/yaptırım doğurmayacaktır.

Söylediklerinize katılıyorum.5 yıldır altlı üstlü oturuyoruz eğer dediğiniz gibi huzur bozmak ve rahatsızlık vermek için şikayetçi olsaydım bu kadar beklemezdim. Evlerine sürekli gitmedik sadece 2 kez gittik rahatsızlık vermedik. Bu konu 1 senedir sürüyor .Gerekli anlayışı ve sabrı gösterdik .Üst katta oturmanın avantajını kullanıyor. Kendisi kapımıza gelip balyoz vuracağım diyor baskı yapmaya kalkıyor.O zaman insanlar sırf huzur bozmak için insanları rahatsız etsin çevresine zarar versin. Bu konuda hukuki yaptırımlar kısıtlı galiba anladığım kadarıyla.

Tarafsız şahitler, deliller olmadıkça tek başına ifadeyle yürüyen tek dava çeşidi var oda cinsel suçları içeren davalar.Bir odaya kapatılıp tecavüz edilmiş bir kişi hayatın olağan akışı dahilinde bir ifade vermişse elbette kimsenin olmadığı oda da şahit aranmıyor.Mağdurun ifadesi esas kabul ediliyor.

Onun dışında, o ses yaptı, bana vurdu, tehdit etti, şunu aldı, bunu çaldı için tarafsız, kuvvetli deliller gerekiyor.Bular olmadığı sürece karşı taraf kendince siz kendinizce haklısınız.Hukuk önünde şu aşamada iki tarafında bir haklılığı gözükmüyor.

Bakanlığın onay verdiği gürültü ölçüm raporu hazırlayan firmaya tespit ettirip rapor tuttursak kanıt sayılır mı?
Ya da noter aracılığıyla tespit yaptırsak ?

bina eski bir binaysa her yerinden ses gelebilir banada oldu üst kattan geliyor diye düşündüm yandan geliyormuş

Yeni bina ilk oturan biziz taşınma vs olmadı. İlk başlarda bizde böyle düşündük hatta çocuklar mı ayaklarını vurduruyor diye de düşündük çocuklar dışarda oynarken bile yürüme topuk vurdurarak devam ediyor.Üst katta oturan komşunun evinin üstünde bir kişi yaşıyor ses ve rahatsızlık vermediği için kendisi rahatsız olmuyor.Ses başkalarından geliyor dediğinde saati ile birlikte gelen gürültüyü söylediğimizde cevap vermiyor susuyor.Senin üst katından geliyorsa birlikte gidelim dedik ben gelmem diyor.Karşınız da balyoz vururum kiracı olsam çeker giderim bulamazsın dua et ev sahibiyim diyen biri var konuştuğunda öyle şeyler söylüyor ki donup kalıyorsunuz. Yan komşum gece telefonla konuşuyor onu dinliyorum diye cevap veriyor . Yan komşu evinin onlara denk gelen odasını kapatmış kullanmıyor.Kapıma evin hanımı rahatsızsan gecekonduya git diyor birçok insan gecekondu yaşamış bunu kesinlikle bir ayıp gibi görmüyorum önemli olan insan gibi yaşamak gecekonduda insanca yaşanabilir mekan önemli değil saraya da koysan yaşayamacak insanlar var.bunun gibi vs birçok söylemi var bir insana yakışmayan davranışlar iletişime geçemiyorsunuz.Bu sorunu iletişim kurarak çözebilsem zaten devletin hiç bir kurumuna bu konuda başvuru yapmayacağım zabıtanın geldiğinde harcadığı benzine zamana yazık ama gelin görün ki çözüm yok malesef.

Sorun binanızdan kaynaklanıyor olabilir mi?
Öyle binalar var ki, üst kattaki ayaklarına pamuk sararak parmak uçlarında yürüse bile aşağıdan balyozla vurulmuş gibi ses geliyor. Yukarıdakiler fısıltıyla konuşsa aşağıdan duyuluyor.
Belki sizin altınızdakiler de sizin duyduğunuz gibi gürültüler duyuyor ama size sesini çıkarmıyordur.
İsterseniz -üst katla kavgalısınız- alt kattakine rica edin ve sizin katınızdaki seslerin aşağıya nasıl gittiğine bir bakın.

Bunu da sorduk biz böyleyiz ayak vurdurarak yürüyoruz yapacak birşey yok İç Anadolu insanın yürümesi de konuşması da böyle gürültü oluyor diye cevap veriyor siz yedi de uyanıyorsunuz bizde önce yere attıkları ya da çocuk mu yataktan zıplıyor tam anlayamadık güm diye bir şey düşüyor sonra başlıyor vurdurmalar söylüyoruz annemin hasta olduğunu yatak odasında uyuduğunu bildiği halde devam ediyor. Siz daha önce böyle yürümüyordunuz böyle sesler gelmiyordu diyoruz cevap yok.Sizce bu kasıt değil mi? Sordum özellikle bir probleminiz mi var bizimle diye cevap vermiyor susuyor.

Yapabileceğiniz çok ta fazla yaptırım yok maalesef.
İlk mesajınıza sn.karavelioğlu'nun da belirttiği gibi belediyeye yazılı şikayette bulunmak ve savcılığa suç duyurusunda bulunmaktan öte bir şey maalesef bulamayacaksınız.
O şikayetler sonucunda da olacağı en fazla gürültü seviyesi tesbiti olur, onda da ölçüm yapıldığını bildikleri için sessizlik sağlanacaktır muhtemeln

Bende böyle düşünüyorum.Çözümü yok gibi.

Bu Mesajıma kadar olan yerleri ibretle okudum. Ya arkadaş biz bu evlerde huzur bulup, dinlenip işe gidip olabildiğince mümkün ölçüde huzurlu yaşamak için bulunuyoruz.
Acaba diyorum halı fileks te mi yok evlerinde. Topuk sesi çok eski binalarda gelir bildiğim kadarıyla. Yahu arsız insanlar zevk ve iş ediniyor gibi hareket ediyorlar.
Ben de asansörsüz dört katlı binanın giriş katındayım. Topuk vurarak koşarak inen insanların gürültüsünden bıktım. Halbuki sakince inip çıksalar gümbürtü olmayacak.

TCK MADDE 123.– Madde, belirli bağımlı hareketlerle kişilerin huzur ve sükûnlarının bozulması hususunda gösterilen çabaları cezalandırmaktadır.
Suçun maddî unsuru bir kimseye ısrarla, gece gündüz demeden telefon edilmesi veya ona karşı ısrarla gürültü yapılmasıdır. Örneğin oturulan apartmanın alt veya üst katında sürekli olarak öteberi çalarak gürültü yapıl*ması gibi.
Ancak bu hareketlerin sırf mağdurun huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla yapılması gerekmektedir. Böylece madde, suçun oluşması için özel bir maksatla hareket edilmesi şartını getirmektedir.
Dikkat edilmelidir ki, bu suç tanımıyla cezalandırılan fiiller, kişiler üzerinde uygulanacak maddî veya cebrî bir müdahale niteliği taşımamakta*dır. Bu suç tanımı ile kişilerin psikolojik, ruhsal sükûn içinde yaşamak hak*kını korunmaktadır.
Yapılan etkinlikler sonucu mağdurun dengesi bozulduğu örneğin ruh*sal bir teşevvüşe uğradığı hâllerde ise, kasten yaralama suçu söz konusu olacaktır.
Maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması, suçtan zarar görenin şikâyetine bağlıdır.

Üst katta oturandan bende gürültü sorunu yaşamaktayım, sorun tespitte .Ne belediye ne polis işi çözmüyor.Hakim evin içinde sürekli olamayacağı için tespiti zor bir durum.