sadece tutanaga göre ceza verilir mi?

merhaba arkadaslar polis memuru olarak calısmaktayım.2015 yılında nöbete duyarsızlıktan dolayı sorusturma acıldı ve tarafıma kınama cezası verildi.idare mahkemesıne dava actım kaybettım yıne.kamera görüntüleri incelenmesi istemiştim ama gerekçeli karara onu yazmamıslar.tutanagın asılsız olduguna dair bilgi ve belge sunulmadıgı ıcın davanın reddıne karar verılmıstır yazmıslar.Kamera goruntusu ve fotograf olmadan nobete duyarsız oldugumu sadece 2 kısı tutanak tutarak belırlenmesı ve sadece bu tutanaga gore tarafıma kınama cezası verılmesıhukuka uygun mudur ıtıraz ederken ne yazmalıyım sızce?

eger bu ısler sadece tutanakla oluyorsa art niyetlı ıkısı kısı sureklı sevmedıgı kısılere tutanak tutar devlet malına zarar verdı der tutar tutanagı,nöbete duyarsız davrandı der tutar tutanagı,kufur ettı der tutar tuanagı, bana saçma geldi bu sizce sadece tutanak ile ceza verilir mi

kamera goruntulerı de sılınmıs o yuzden bakılamıyor.

Sizin bir polis olarak bunu en iyi bilmeniz gerekir diye düşünüyorum.Polis olaylar karşısında sürekli tutanak tutar(ceza tutuanağı, ele geçen yasadışı madde tutanağı vs.).Yani her şeyde ille kamera görüntüsü olacak, tutanağın hiç bir hükmü olmayacak gibi bir durum pratikte olamayacağı gibi elbette söz konusu değildir.Sadece bunu ileri sürerek yapılan itiraz yaşadığınız durum gibi ret cevabıyla karşı karşıya kalacaktır.

engin bey sizce ne yapmalıyım aramızda daha önceden husumet vardı bu memurla zaten onuda belirttim fakat sadece tutanak ile art niyetli kişiler istedigi kişinin ceza almasını saglar bir memurun hayatı sadece 2 imzaya mı baglı?? kanıt olmadan

Yaklaşık 2 - 3 yıl önce sizinkine benzer bir durumla karşılaşmıştım. Sadece tutanak ile "görev yerini izinsiz olarak terk etme" suçlaması ile iki polis tanıdığından birine kısa, diğerine uzun süreli durdurma verdiler. Onlar da video kayıtlarının incelenmesini istemişlerdi.

İkisi de idare mahkemesinde iptal davası açtı ve kaybetti. Önce YD talepleri bölge idare tarafından reddolundu. Esas karar da ret çıkınca Danıştay'da temyiz ettiler. Dosyaları şu an Danıştay'da ve kazanma şansları çok az.

Özetle, idari yargı aksi ispat edilemediği sürece salt tutanağa dayalı olarak verilen idari disiplin cezalarını iptal etmiyor.

Geçmiş olsun.

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Yaklaşık 2 - 3 yıl önce sizinkine benzer bir durumla karşılaşmıştım. Sadece tutanak ile "görev yerini izinsiz olarak terk etme" suçlaması ile iki polis tanıdığından birine kısa, diğerine uzun süreli durdurma verdiler. Onlar da video kayıtlarının incelenmesini istemişlerdi.

İkisi de idare mahkemesinde iptal davası açtı ve kaybetti. Önce YD talepleri bölge idare tarafından reddolundu. Esas karar da ret çıkınca Danıştay'da temyiz ettiler. Dosyaları şu an Danıştay'da ve kazanma şansları çok az.

Özetle, idari yargı aksi ispat edilemediği sürece salt tutanağa dayalı olarak verilen idari disiplin cezalarını iptal etmiyor.

Geçmiş olsun.

---

hocam cevap için teşekkürler.Danoştay ve bölge idare mahkemeleri size göre sadece tutanagı haklı buluyor galiba.

Anayasa mahkemesi bu konu hakkında sizce ne görüş verir.Haklı olmama ragmen kazanamayacak mıyım.

Anayasa mahkemesi de red cevabı verirse avrupa insan hakları mahkemesine basvurabilir miyim bu durumdan pes etmeye niyetim yok haksız yere bana ceza verdiler.kınama cezasında avrupa insan hakları mahkemesine basvurulur mu?

Size özelden mesaj gönderdim. Posta kutunuzu kontrol ediniz.

Alıntı:

---

Engin Ünalmış rumuzlu üyeden alıntı

Sizin bir polis olarak bunu en iyi bilmeniz gerekir diye düşünüyorum.Polis olaylar karşısında sürekli tutanak tutar(ceza tutuanağı, ele geçen yasadışı madde tutanağı vs.).Yani her şeyde ille kamera görüntüsü olacak, tutanağın hiç bir hükmü olmayacak gibi bir durum pratikte olamayacağı gibi elbette söz konusu değildir.Sadece bunu ileri sürerek yapılan itiraz yaşadığınız durum gibi ret cevabıyla karşı karşıya kalacaktır.

---

Engin hocam şöyle birşey olsa benim davamı reddeten hakim sizce ne yapar?

Bir arkadaşımla memurun yanına gitsek daha sonra memurun küfür ettigini söyleyip orada tutanak tutsak yalandan.Hakaret davası açsam.Bu durumda o zaman başka delile gerek yok ses kaydı gibi.Memurun küfür ettigi tutanak ile tespit edilmiştir iki imza ile.
benim olayımda da sadece tutanak var baska delil yok.Bana göre art niyetli kişiler tarafından bu tutanak suistimal edilir gerçek bir delil degil bana göre ama buna ragmen mahkeme reddetti davamı.

ikinci sorumda şu : Kınama cezası,aylıktan kesme,kademe ilerlemesi durdurulması gibi disiplin cezalarında ahim e gidilebilir mi?yani disiplin cezalarında ahim e gidilir mi cevaplarsanız sevinirim.

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Size özelden mesaj gönderdim. Posta kutunuzu kontrol ediniz.

---

teşekkürler hocam mesajı okudum sizin görüşünüz nedir peki bu konuda sadece tutanak ile ceza verilmesi uygun mudur?

Nasil ki, adli yargılamalarda iki kişinin tanıklığı ile hakim bir karar verebiliyorsa idari ceza uygulamalarında da durum böyle. Yani söz konusu tutanak bir nevi iki kişinin tanıklığı hükmünde kabul edilmektedir.

Bununla birlikte eğer tutanağı tutanlar ile tutanak tutulan arasında bir husumet olduğu iddiası var ise ve bu durum mahkeme tarafından ciddi bulunmuşsa araştırılıp bir sonuç alınmadan karar verilmesi bence bozma nedeni olabilir. Ancak bunun için husumet olduğunu iddia edenin elinde ciddi deliller olması gerekir.

Her davada olduğu gibi karar ne kadar çok delile dayanıyorsa o kadar sağlıklı olur. Bu nedenle de elde ne kadar delil varsa mahkemeye sunulmalı, mahkeme tarafından elde edilebilecek deliller için de mahkemeye bu konuda talep yapılmalıdır. Şuradan şu belgenin istenilmesi vb gibi. Bu istem karara etki edebilecek bir durum ise mahkeme bu talebi yerine getirmek zorundadır. Tersi bozma nedenidir.

AIHM konusu oldukca uzun, zor ve karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle bunun için AIHM konusunda uzman bir avukat ile çalışmanız şarttır. Çoğu avukat böyle bir davanın AİHM'de görülemeyeceği iddiasında bulunabilir. Benim şahsi görüşüme göre AİHM sözleşmesinin 6. maddesi "Adil Yargılanma Hakkı" çerçevesinde hemen her konuda AIHM'e başvurmak mümkündür.

Bu konuda kararlı iseniz bir avukata başvurmadan önce Prof. Dr. A. Feyyaz Gölcüklü ve Prof. Dr. A. Şeref Gözübüyük tarafından yazılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve uygulaması adlı kitabı iyice gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Kolay gelsin.

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Nasil ki, adli yargılamalarda iki kişinin tanıklığı ile hakim bir karar verebiliyorsa idari ceza uygulamalarında da durum böyle. Yani söz konusu tutanak bir nevi iki kişinin tanıklığı hükmünde kabul edilmektedir.

Bununla birlikte eğer tutanağı tutanlar ile tutanak tutulan arasında bir husumet olduğu iddiası var ise ve bu durum mahkeme tarafından ciddi bulunmuşsa araştırılıp bir sonuç alınmadan karar verilmesi bence bozma nedeni olabilir. Ancak bunun için husumet olduğunu iddia edenin elinde ciddi deliller olması gerekir.

Her davada olduğu gibi karar ne kadar çok delile dayanıyorsa o kadar sağlıklı olur. Bu nedenle de elde ne kadar delil varsa mahkemeye sunulmalı, mahkeme tarafından elde edilebilecek deliller için de mahkemeye bu konuda talep yapılmalıdır. Şuradan şu belgenin istenilmesi vb gibi. Bu istem karara etki edebilecek bir durum ise mahkeme bu talebi yerine getirmek zorundadır. Tersi bozma nedenidir.

AIHM konusu oldukca uzun, zor ve karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle bunun için AIHM konusunda uzman bir avukat ile çalışmanız şarttır. Çoğu avukat böyle bir davanın AİHM'de görülemeyeceği iddiasında bulunabilir. Benim şahsi görüşüme göre AİHM sözleşmesinin 6. maddesi "Adil Yargılanma Hakkı" çerçevesinde hemen her konuda AIHM'e başvurmak mümkündür.

Bu konuda kararlı iseniz bir avukata başvurmadan önce Prof. Dr. A. Feyyaz Gölcüklü ve Prof. Dr. A. Şeref Gözübüyük tarafından yazılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve uygulaması adlı kitabı iyice gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Kolay gelsin.

---

karavelioglu hocam cevabınız için teşekkür ederim.

Alıntı:

---

polis340 rumuzlu üyeden alıntı

teşekkürler hocam mesajı okudum sizin görüşünüz nedir peki bu konuda sadece tutanak ile ceza verilmesi uygun mudur?

---

hocam şu kararı nerede bulabilirim acaba bilginiz var mıdır?

Bir belgeye dayanılmadan,soyut iddialarla disiplin cezası verilemez.
(Danıştay 10.D. 17.12.1985 gün Esas : 1985/1991 ; Karar : 1985/2137)

- - - Updated - - -

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Nasil ki, adli yargılamalarda iki kişinin tanıklığı ile hakim bir karar verebiliyorsa idari ceza uygulamalarında da durum böyle. Yani söz konusu tutanak bir nevi iki kişinin tanıklığı hükmünde kabul edilmektedir.

Bununla birlikte eğer tutanağı tutanlar ile tutanak tutulan arasında bir husumet olduğu iddiası var ise ve bu durum mahkeme tarafından ciddi bulunmuşsa araştırılıp bir sonuç alınmadan karar verilmesi bence bozma nedeni olabilir. Ancak bunun için husumet olduğunu iddia edenin elinde ciddi deliller olması gerekir.

Her davada olduğu gibi karar ne kadar çok delile dayanıyorsa o kadar sağlıklı olur. Bu nedenle de elde ne kadar delil varsa mahkemeye sunulmalı, mahkeme tarafından elde edilebilecek deliller için de mahkemeye bu konuda talep yapılmalıdır. Şuradan şu belgenin istenilmesi vb gibi. Bu istem karara etki edebilecek bir durum ise mahkeme bu talebi yerine getirmek zorundadır. Tersi bozma nedenidir.

AIHM konusu oldukca uzun, zor ve karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle bunun için AIHM konusunda uzman bir avukat ile çalışmanız şarttır. Çoğu avukat böyle bir davanın AİHM'de görülemeyeceği iddiasında bulunabilir. Benim şahsi görüşüme göre AİHM sözleşmesinin 6. maddesi "Adil Yargılanma Hakkı" çerçevesinde hemen her konuda AIHM'e başvurmak mümkündür.

Bu konuda kararlı iseniz bir avukata başvurmadan önce Prof. Dr. A. Feyyaz Gölcüklü ve Prof. Dr. A. Şeref Gözübüyük tarafından yazılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve uygulaması adlı kitabı iyice gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Kolay gelsin.

---

hocam şu kararı nerede bulabilirim acaba bilginiz var mıdır?

Bir belgeye dayanılmadan,soyut iddialarla disiplin cezası verilemez.
(Danıştay 10.D. 17.12.1985 gün Esas : 1985/1991 ; Karar : 1985/2137)

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Yaklaşık 2 - 3 yıl önce sizinkine benzer bir durumla karşılaşmıştım. Sadece tutanak ile "görev yerini izinsiz olarak terk etme" suçlaması ile iki polis tanıdığından birine kısa, diğerine uzun süreli durdurma verdiler. Onlar da video kayıtlarının incelenmesini istemişlerdi.

İkisi de idare mahkemesinde iptal davası açtı ve kaybetti. Önce YD talepleri bölge idare tarafından reddolundu. Esas karar da ret çıkınca Danıştay'da temyiz ettiler. Dosyaları şu an Danıştay'da ve kazanma şansları çok az.

Özetle, idari yargı aksi ispat edilemediği sürece salt tutanağa dayalı olarak verilen idari disiplin cezalarını iptal etmiyor.

Geçmiş olsun.

---

karavelioglu hocam bana 2 polis memuru tutanak tutmuşlardı fakat bana bu konu hakkında hiç bilgi vermemişlerdi.Aradan 5 ay sonra savunmam alınacagı zaman ögrendim tutangı ve savunmamı vermiştim soruşturma için.Tutanak tutuldugu zaman bana haber verme zorunlulukları varmıydı bu olayı kabul edıyormusun veya etmıyor musun gıbısınden.Bu konu hakkındaki bilginiz nedir acaba?

Normal şartlarda hakkında tutanak düzenlenen memura durum hemen bildirilir. Bazı özel durumlarda bunun bildirilmesinin sakıncası olabilir ancak bu istisnai bir durumdur.

bildiğim kadarı ile son dönemde Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü değişti. Yayınlanan bir KHK ile, Genel Kolluk Disiplin Kanunu ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin ortak bir disiplin mevzuatına sahip olması sağlandı.

Her ne kadar bu mevzuat hakkında fazla bilgi sahibi değil isem de tutanağın tutulmasından 5 ay sonra haberiniz olması ve ifadenizin alınmasında zaman aşımı yönünden bir iddianız olamaz. Süresi içindedir. Ceza da süresi içerisinde verilmiştir. Olayı tam olarak bilemediğim için neden bu kadar uzadığı kosunusda sadece bir tahminde bulunabiliyorum. Muhakkik tayini, ifadelerin alınması, diğer resmi işlemler, cezanın valiliğe sunulması, valinin olur onayı vb gibi.

Sizinkine benzer konuda (burada çok ayrıntılı anlatmam sakıncalı) bizzat şahsıma haksız yere verilen cezayı üstelik de çok ağır bir cezayı idare mahkemesi kanalı ile iptal ettirebilmiştim. İdare, karar gereğini tam 30. gün yerine getirdi. Haksızlığını bile bile Danıştay'da temyiz ettiler. Ancak kararın onaylanıp döneceğini kesin olarak biliyorum. Danıştay onayından sonra da bu işi düzenleyenleri tek tek görevi kötüye kullanma suçundan yargı önüne çıkartacağım. Bunu da gayet iyi bildikleri için tedirginler. Davayı "duruşmalı" talep ettim. elimdeki ses kayıtlarını sundum. video kayıtlarını valilikten istettim, tanık dinlettim, vb...

Üstüne üstlük hakkında işlem yaptığım için yapılan işlemin iptali talebi ile mahkemeye başvuran nüfuzlu şahıs davasını kaybetti. Mahkeme "yapılan işlem hukuka uygun ve yerindedir" şeklinde karar vererek davasını reddetti. Ben, bana verilen görevi yaparım. Karşımdaki kişi temizlik işçisi de olsa cumhurbaşkanı da olsa aynı şeyi yaparım. Ama sen misin nüfuzlu kişiye işlem yapan deyip bastılar cezayı...

Bana da hakkımda soruşturma açıldığı bile söylenmedi. Bir konuda ifade vereceksiniz dediler, gittim bildiklerimi anlattım. Olaydan 6,5 ay sonra da ceza tebligatı geldi.

Özetle; 5 ay sonra ifadenizin alınmış olması zaman aşımı yönünden size bir yarar sağlamayacak.

Bir belgeye dayanılmadan,soyut iddialarla disiplin cezası verilemez.
(Danıştay 10.D. 17.12.1985 gün Esas : 1985/1991 ; Karar : 1985/2137)

Yukarıdaki kararın işinize yarayacağını pek sanmıyorum. Çünkü cezanın tutanağa dayalı olduğu iddiasında bulunacaklardır. Tek çare tutanağı çürütecek deliller bulmaktan geçiyor. Bu yeni delillerle de kararın "eksik incelemeye dayalı" hatalı bir karar olduğu iddiasında bulunmak.

Yine de bu kararı bulmak isterseniz kazanci.com dan bulabileceğinizi sanıyorum. Siteye giriş şifresi olan birinden yardım rica etmeniz gerekmektedir. Kolay gelsin.