Mobbing ses kaydı

Değerli Hukuki.net kullanıcılarının yardımlarından dolayı şimdiden çok teşekkür ederim.

Yardım istediğim konu şu. Özel bir şirkette yönetici pozisyonundan bir alt pozisyona geçtim sebebide üst yönetimle ilgili sıkıntılar. Çalışmaya başladığım pozisyonda uygulama kanun kurallara uygun olmayan çalıştırma koşullarının düzeltilmesi için defalarca yönetici ile görüşsemde hiç bir sonuç alamadım. Yöneticilikte yaptığım için az çok iş kanunu şirket kuralları v.s. bildiğim için yaptırım tarzı uygulamalar yapmaya başladım kanuna aykırılığı yoktu yoktu ki yöneticimiz ve üst yöneticiler bir yaptırım uygulayamadı bana karşı yaptıklarıma karşı. Yani işimi yapıyordum. Fakat dediklerimi onlara göre zorla yaptırmış gibi olduğum için onlarda bana karşı bi baskı uygulamaya bana özel kurallar koymaya sorun çıkarmazken sorun çıkarttırmaya çalıştılar başaramadılar. Bu durumlar böyle devam ettikçe bende kendimi koruma altına almak adına 170 e şikayet kaydı oluşturdum. Ocak ayı içinde işlenmeyen mesai saatleri konusundaki şikayetim için denetlemeye gelecekleri bilgisini aldım. 3 aydır gelmelerini beklerkende üst yönetimde epey yıprattı ve işten soğuttu beni. Bende elimde delil olması açısından sonradan söylediklerini yeminler ederek inkar ettikleri için görüşmelerde gizli ses kaydı aldım. Kayıtlar şahsi görüşüm tarafıma yapılan baskı tehdit hakaret iftira gibi konularda düşünceler oluşturdu. Baskı olarak yöneticimiz çalışma saatimin bitiminde hemen iş yerimi terketmemem konusunda uyarıda bulundu. Bende yönetmeliğe kanuna aykırı bir şey yapmadığımı söyledim ve bu durumdan aylardan beri muzdarip olduğumu çözüm bulamadığınız için ben kendim böyle bir karar aldığımı söyledim. Kendileride madem böyle bir şey yapacaksın bundan sonra sana özel uygulamalar getiriyorum dakika hesabı yaparsan bizde yaparız dedi bende yapabilirsiniz dedim yaptıda. Benden alınan bir savunmadan dolayı bana " Sen iki yüzlüsün " dedi. Gayet sakin bir şekilde tahrik olmadan " Hayır iki yüzlü değilim " dedim. Açıkça hakaret etti. Yönetici gözünde ve dilinde iki yüzlüyüm yani. Kendisi benimle baş edemeyince bir üst yönetici ile beraber 3 kişi görüşme yaptık o kayıtlardada ilginç diyaloglar mevcut. " Hay senin Ankara'na sövcem şimdi ha ! " - " Sinirleniyoruz konuşurken ama olur bu sinirlenebiliriz. " - " Bizimle uğraşan çalışanla bende uğraşırım süründürürüm hayatı zindan ederim 14-16 ay mahkemelerde tazminat almak için uğraştırırım belki alır ama hayatı zindan ederim. Senin için demiyorum bizle uğraşan çalışanalr için söylüyorum. " - " Gözüm üstünde en ufak hatanda tependeyim. Her attığın adımda izlerim. " gibi konuşmalar tehditler üstü kapalı yada açık. Küfür etmeye kalkmalar. 3 lü görüşme bittikten sonra iki üst yöneticinin görüşmelerindede. " Kafada var bunun kafada var. " - " En ufak hatasında alın savunmasını. Diğer arkadaşlardan huzuru bozuyor diye yazılı kağıt alabilirmisin? Alırım .... bey. Tamam öyle kağıt alırız altına personellerin imzasını attırırz sonra fesh ederiz sözleşmesini. " - " Uğraşacaksın böylesi ile bu daha ne ki ya? " - " Ben tehdit ettim biraz üstü kapalı ! " gibi konuşmaların kayıttan dinledim ve cidden açığımın arandığını ve attığım her adımda endişe ettiğimi açıkça söyleyebilirim. Daha önce ki bir konuşmada yöneticinin bana anlattığı bir olayı o gün 3 lü görüşmede diğer yöneticiye anlattığımdada bana olayı anlatan yönetici inkar ederek olayı benim ona anlattığımı söyleyeren yalan söyledi ve iftira attı. Görüşme bittiğinde yaptıkları görüşmedede o konu hakkında yeminler ederek beni yalancılıkla suçlamış kendisinin bana anlattığı şeyleri benim ona anlattığımı söylemiştir üst yöneticiye. Doğal olarak üst yönetici gözünde iftira atan yalancı biri durumuna düşmüş durumdayım. Merak ettiğim her gün işe korkarak gidiyorum. Benim şimdi ne yapmam gerek? Müfettişleri beklesem olayları kayıtları müfettişlere anlatsam doğru olur mu. Benim artık bu iş yerinde çalışmamı gerektirecek hiç bir güven bağ istek asla kalmadı çünkü ben tek başıma asla bunlarla mücadele edemeyeceğimi anladım. İşten istifa etsem Ahlak ve iyi niyet kuralları ihlali olarak mı istifa etmem gerek? Birde mahkeme sürecinde bu kayıtları kullanmak benim faydamamı yoksa zararıma mı olur? Aleni olmayan 2 kişi özel bir odada görüşme kaydı hakaret ve baskı yine aleni olmayan 3 kişi görüşme kaydı tehdit küfür etme derecesine gelmek kuyu kazma çalışmaları yapmak çalışanalrdan yazı alarak sözleşme fesh etmeye çalışmak plan yapmak. Aylardır uyandığımda bu konular geliyor hemen aklıma artık ciddi anlamda kafayı yemekten korkuyorum yardımcı olun ne yapmam gerekiyor. Ne yaparsam uygun olur yada olmaz. Az değil 4 buçuk senelik dolu dolu emeğim var. Bunlara haklarımı bırakıp çekip gitmek istemiyorum. Maddi manevi tazminat davası açma durumum varsa açmak istiyorum. Şimdiden yorumlarınız ve bilgileriniz için çok teşekkürler. İnşallah hayırlı haberleri buradan paylaşırım.

Anlatımınızdan sadece sizinle yapılan konuşmaları değil, sizin içinde olmadığınız diğer kişilerin konuşmalarını da kayıt altına aldığınız(dinleme cihazı vb. gibi bir aletle) gibi bir anlatımınız var.Eğer doğru anladıysam bu net şekilde suçtur.Bir iş yerindeki tüm birimlerle çatışıp orada huzurlu olmak söz konusu olamaz.Bu kanunlarla ilgili değil insanın doğasıyla ilgili bir durumdur.İşin geldiği noktaya bakılırsa bunlar sizi işten çıkamıyor istifa etmenizi bekliyor.Yasal olmayan ses kayıtları değil varsa belge(mail, mesaj vs.), iki veya daha fazla şahit gibi iş mahkemesinde işe yarayacak şeyler gerekir.Tek başına sizin ifadeniz yada yasal olmayan kanıtlar işe yaramayacağı gibi size ceza davası açılmasına sebep olacaktır.

..........

Bir sebeple , yolunu bulup sizi işten çıkarmaları suç değildir. Sizin gizli ses kaydı yapmanız suçtur.
Bir şekilde işinize son verilirse, dava açarsınız, o sebebin haklılığını / geçerliliğini ıspatlamalarını istersiniz, ıspatlayamazlarsa da mahkemece verilecek kararın gereğini yerine getirirler. Bu gereklerin / sonuçların arasında adli cezalar olmaz.

Diğer kişilerin bilgisi , izni olmadan yapacağınız gizli kayıt, şikayet halinde sizin ceza almanız kaçınılmaz son olur.

Merhaba Ezel, öncelikle Erdoğan Bey ve Engin bey'in dediklerini dikkatle okumanızı tavsiye ederim. Bunlar kesinlikle doğru. Malesef kanunlar işçinin de bu hususta aleyhine çalışabiliyor. Lakin Engin bey ve Erdoğan bey'in aşağıdaki kararla ilgili yorumlarını almak isterim. Belki de binlerce mobbing mağduru bu karardan faydalanacak. Fakat "eylemi başka şekilde ispat etmesi mümkün olmayan bir hal içerisinde iken" ibaresi ne demek? O kısmı açıklığa kavuşturmak önemli.

Ancak, T.C. Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 28.04.2014 Tarihli 2013/26087 Esas 2014/10205 no.lu kararında; “Eylemi başka türlü ispat etmesinin mümkün olmadığı, bu savunmayı doğrulayan bilir kişi raporuna göre, sanığın başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, toplantıda kendisine yönelik hakaret içerikli konuşmayı kayda almasını, sanığın eyleminin hukuka aykırı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı” yani, “aleni olmayan toplantıda kendisine hakaret edenin konuşmasını telefonuna kaydetmek suç oluşturmaz”, yönünde bir karar vermiştir.

Happy Style hukuki.net sitesini 6-7 yıldır takip ediyorum. Dediğiniz gibi işi kanunu bilen kişilere sorup onlardan cevap almak ve dediklerini dikkate alıp hareket etmek gerek. Bende internette böyle yargıtay kararları okuduğum için konumu buraya taşıdım. Kararda yazılı durumu yaşadığımı düşünüyorum. Yani aleni olmayan ben ve yönetici ile bir görüşmede kayıt var. Görüşmede hakaret "sen iki yüzlüsün" konuşması geçiyor. Yine diğer bir görüşme ben ve 2 üst yönetici. Hakaret var tehdit var ve tehdit ettiğini ben odadan çıktıktan sonra üst yönetici diğer üst yöneticiye itiraf ediyor. "Tehdit ettim ben onu üstü kapalı." gibi Bende bu durumda kararsız kaldım. Baskı hakaret iftira tehdit var. Peki ben bunu nasıl kanıtlayacağım? 1 dakika önce söylediğini reddeden insanlar bunlar. Asla kabul etmezler bu suçlamaları. Kayıt var desem bu sefer ben suçlu olacağım deniyor kafa durdu.

Alıntı:

---

ezel1453 rumuzlu üyeden alıntı

... Yine diğer bir görüşme ben ve 2 üst yönetici. Hakaret var tehdit var ve tehdit ettiğini ben odadan çıktıktan sonra üst yönetici diğer üst yöneticiye itiraf ediyor. "

---

Sİz bu itirafı nasıl öğrendiniz???

Görüşme yapılacağını biliyordum ses kaydını başlattım. Ses kaydından YANİ KAYIT DEVAM EDERKEN odaya çağırıldım 1 saati geçkin konuştuk. TAMAM KONUŞMA BİTTİ çıkabilirsin denildi. Odadan çıktım kayıt hala devam ediyordu. Ben çıktıktan sonra o itiraf geldi. Uğraşacaksın böyle insanla bu daha ne ki ya kafada var bunun kafada var. İç huzuru bozuyor diye imza alabilirmisin arkadaşlarından? diye diğer yöneticiye sordu. diğer yöneticide Alabilirim. dedi. Öyle yapalım fesh edelim sözleşmesini dedi. İç huzuru bozmuyorum arkadaşlarda bunda hem fikir. Ama kurtulmak için benden plan yapıyorlar üstüme oynayacakları apaçık belli. Tehdit ettiğinide söyledi. Biz şimdi asist yaptık top artık onda. diye konuşmayı bitirdi.

Bu yaptığınızın, komşunuzun yatak odasına ses kaydedici yerleştirip kayıt almaktan hiç bir farkı yok.

Sn. Erdoğan Bey, dediklerinize katılıyorum. Öncelikle bunu paylaşayım. Lakin, o olmaz bu olmaz. Peki bu arkadaşımız haklılığını nasıl ispat edecek? Sizin görüşünüze göre (sizin çok daha iyi yorumlayacağınızı düşünerek) yukarıdaki yargıtay kararı ne anlama geliyor, nasıl bir durum olur ise kullanabilir? Teşekkür ederim.

Mesaj alınmıştır. Ben konuşmaları sildim haklısınız bir şey olmaz bu ses kaydından. Yaptığım çok ayıp birşey utanıyorum kendimden. Şimdi elimde benim ve Allahın bildiği başka hiç bir şey yok. Yani bana yapılanları bir ben birde Allah bilecek. Yani elle tutulur hiç bir delilim yok. Adamlar beni odaya alıp küfür etse tahrik etse hiç bir şekilde ispat edemeyeceğim. Adamlar diğer çalışma arkadaşların en zayıf noktalarından yakalayıp bir kağıda benim hakkımda yazılar yazıp altıma imza toplasa beni işten çıkarsalar hiç bir delilim artık yok. Kendilerinin söylediği şeyleri sonradan asla ben böyle bir şey söylemedim sen söyledin diye iftira atıp yalan söylese beni başka yöneticiler ve çalışanlar gözünde yalancı başkalarına iftira atan biri olarak lanse etse hiç bir kanıtım yok. Hayatı zindan ederiz süründürürüz pişman ederiz diye tehdit ediyorlar desem elimde yine delili yok. Evet tehdit ettik demezler herhalde :) neyse sağlık olsun vardır bunda da bir hayır. Ellerinden geleni yapsınlar hak yesinler kuyu kazsınlar hatta tazminatsız kurtulduk bir marabadan daha diye keyifle gülsünler. Allah büyük. Keser döner sap döner gün gelir hesap döner. Adalet bi noktada tıkanabilir. Gerçek adalet şaşmaz o kimi nereye koyacağını elbet bilir. Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Hukuk adalet yasa kanun bilginizle beni aydınlattığınız için değerli vaktinizi bana ayırdığınız için Allah razı olsun. Hakkınızı helal edin. Allah'a emanet olun. Hayırlı sabahlar...

engin bey yeni bir konu açmak yerine burdan sorayım dedim bende mobing mağduruyum ancak kanıtlayamıyorum 8 kişik bir ekip olarak çalışıyoruz hiç kimse çekindiğinden şahit olamıyor benle konuşan kim varsa bizim bulunduğumuz bölümden sürüldü tek basıma kaldım 1 ay önce yine mobing uygulanarak çıkarlan bir arkadaşımıkendi davama şahit gösterebilirmiyim bir avukat bana yapılan baskılara şahitlik edebilir dedi birde ses kaydı arkadaşımın biri istirahat saatinde açık açığa insankaynakları sorumlusunun caferle konuştuğun için seni başka bölüme gönderiyorum dediğini çaktırmadan ortamda kaydettim sizce mahkemeye kanıt olarak sunabilirmiyim tskler

..........................

Alıntı:

---

Happy Style rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba Ezel, öncelikle Erdoğan Bey ve Engin bey'in dediklerini dikkatle okumanızı tavsiye ederim. Bunlar kesinlikle doğru. Malesef kanunlar işçinin de bu hususta aleyhine çalışabiliyor. Lakin Engin bey ve Erdoğan bey'in aşağıdaki kararla ilgili yorumlarını almak isterim. Belki de binlerce mobbing mağduru bu karardan faydalanacak. Fakat "eylemi başka şekilde ispat etmesi mümkün olmayan bir hal içerisinde iken" ibaresi ne demek? O kısmı açıklığa kavuşturmak önemli.

Ancak, T.C. Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 28.04.2014 Tarihli 2013/26087 Esas 2014/10205 no.lu kararında; “Eylemi başka türlü ispat etmesinin mümkün olmadığı, bu savunmayı doğrulayan bilir kişi raporuna göre, sanığın başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, toplantıda kendisine yönelik hakaret içerikli konuşmayı kayda almasını, sanığın eyleminin hukuka aykırı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı” yani, “aleni olmayan toplantıda kendisine hakaret edenin konuşmasını telefonuna kaydetmek suç oluşturmaz”, yönünde bir karar vermiştir.

---

Bu kararın tamamını kopyalayabilirmisiniz

Alıntı:

---

muratmurat1 rumuzlu üyeden alıntı

Bu kararın tamamını kopyalayabilirmisiniz

---

Bu kararın tamamını kopyalayabilirmisiniz derken anlayamadım?

Bu arada müfettişler ile görüştüm. Şirket yetkili ve avukatları gelip onlarda müfettişler ile görüştü. Bir anda yapılan uygunsuz durumlar düzeltildi. Aylardır olması gereken bu diye tartıştığımız insanlar müfettiş ile görüştükten sonra olması gereken uygulamaları yapmaya başladılar? Artık tarafıma yapılan adaletsizliklerden haksızlıklardan pür dikkat açığımın aranmasını izlemekten bıktım. İstifa etmek istiyorum. Sebep olarakda Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış gösterip. Tarafıma " sen iki yüzlüsün" diye hakaretten başlayıp aylardır işlenmeyen çalışma sürelerine dönmeyen vardiyalara aleni olmayan ortamda üstü kapalı tehdit edilmeye iftiracı olarak gösterilmeme ve aklımdaki her şeyin sebebini yazarak istifa etmeye niyetim var. İstifayı NOTER kanalı ile göndermem daha sağlıklı olur sanırım? Bu arada müfettiş raporunu beklememde fayda varmı? Yoksa direk istifa etsem dilekçemde müfettişten önceki durumlar ile müfettiş geldikten sonra birden bire değişen durumlarıda belirtmemde faydalı olur mu?

12. Ceza Dairesi 2013/26087 E. , 2014/10205 K.
KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMANIN DİNLENİLMESİ VE KAYDA ALINMASI
ÖZEL TOPLANTININ TELEFONLA KAYDA ALINMASI
KENDİSİNE YÖNELİK HAKARET İÇERİKLİ KONUŞMAYI KAYDA ALMAK
TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 133
YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN (6352) Madde 80

"İçtihat Metni"
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
En az üç veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına çıkmayacağı yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, herhangi bir aracı vasıta olarak kullanmadan, yüz yüze gerçekleştirdikleri, ancak özel bir çaba gösterilerek duyulabilecek, aleni olmayan, söze dayalı, sesli düşünce açıklamalarının, söyleşinin tarafı olan kişi veya kişilerce, ilgililerinin rızası olmaksızın, akustik olarak tekrar dinlenebilmesi imkanını sağlayan bir aletle kaydedilmesi, TCK'nın 133/2. maddesinde kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması başlığı altında suç olarak tanımlanmıştır. Anılan suçun oluşabilmesi için, söyleşinin, “aleni olmaması”; yani, “belirsiz sayıda kişinin, ayrıca bir çaba harcamadan, rahatlıkla duyabileceği ve algılayabileceği şekilde konuşulmaması” gerekli ve yeterli olup, söyleşi içeriğinin suçun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Buna göre, söyleşi; gizlilik taşıyan ve özel yaşam alanı kapsamında yer alan konularla ilgili olabileceği gibi, herkes tarafından bilinen veya anlamsız ya da sıradan hususlar hakkında da olabilir.
Elverişli bir aletle dinlenilen veya kaydedilen konuşma veya söyleşiden elde edilen bilgiler sayesinde kendi veya üçüncü kişi lehine, maddi ya da manevi yarar, yani; fayda veya avantaj sağlanması; bu bilgilerin, menfaat karşılığı olsun ya da olmasın, ilgilisi dışındaki kişi veya kişilere verilmesi ya da diğer kişilerin dolaylı olarak bilgi edinmelerinin temin edilmesi, TCK'nın 133/3. maddesinde ayrıca suç olarak tanımlanmış olup, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 80. maddesi ile TCK'nın 133/3. maddesinde yapılan değişiklikle kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verilerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi eylemi suç olarak düzenlenmiştir.
Ancak kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntülerini dinleme, izleme ya da kaydetme eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği,
Dosya içeriğine, sanık savunması, müşteki beyanı ve bilirkişi raporlarına göre, sanığın özel bir bankanın genel müdürlüğü bünyesinde inşaat proje sorumlusu, müştekinin ise aynı birimde inşaat birim müdürü olarak çalıştığı, sanığın, müştekinin kendisi hakkında performans değerlendirmesi için odasında müdür yardımcısı Eray'ın da katılımıyla yaptığı aleni olmayan toplantıda konuşulanları, diğerlerinin rızası olmaksızın cep telefonu ile kayda alarak toplantıda müştekinin kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığında şikayetçi olması şeklinde gelişen olayda; sanığın aksi kanıtlanamayan bankada 2003-2012 yılları arasında görev yaptığı, 2009 yılında birim müdürü olarak çalışmaya başlayan müştekinin göreve başladığı günden bu yana kendisine karşı negatif bir tutum içerisinde olduğu, eski çalışan olması nedeniyle kendisini tasfiye etmek istediği, daha önce iş ortamında kendisine sözlü olarak hakaret ettiği, toplu ortamlarda kendisine karşı rencide edici ve küçük düşürücü tavırlar sergilediği, yaklaşık 1 ay önce hakkında haksız yere soruşturma başlattığı, olay günü de, performans değerlendirme toplantısında kendisine hakaret içerikli sözler söylemesi nedeniyle üzerindeki cep telefonu ile gizlice kayıt yaptığı, eylemi başka türlü ispat etmesinin mümkün olmadığı yönündeki savunması ile bu savunmayı doğrulayan bilirkişi raporuna göre, sanığın başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken toplantıda kendisine yönelik hakaret içerikli konuşmayı kayda aldığı, sanığın eyleminin hukuka aykırı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiş, gerekçede her ne kadar, atılı suçta failin aleni olmayan konuşmanın tarafı olmayan herhangi bir kişi olması gerektiğinden sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığı belirtilerek sanığın beraatine karar verilmiş ise de, gerekçesi yanlış olan hükmün, sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

sizi kaydediyorum diyip de adamın konuşmasını beklemek mi lazım. bu konularda en sağlıklı yol belki de çalışma ortamlarında sesli görüntülü kamera kaydının olması..