Anlaşmalı Boşanma Davası

Anlaşmalı boşanma davalarında eşler ne kadar anlaşmalı boşanma konusunda mutabık olurlarsa olsunlar, anlaşmalı boşanma için bu durum hukuk nezdinde tek başına yeterli olmamaktadır. Anlaşmalı boşanma yoluna giden eşler, anlaşmalı boşanma protokolünde belirttikleri hususu mahkemede, hakim karşısında da dile getirmekle yükümlüdürler. Aksi halde protokol geçersiz sayılacak ve anlaşmalı boşanma kabul edilmeyecektir.

Anlaşmalı boşanma protokolü, bilindiği üzere eşlerin evliliklerini sonlandırmak için uzlaştıkları sözleşmeye verilen isimdir. Eşler, anlaşmalı boşanma protokolünde (çocukları varsa) velayet, tazminat, nafaka vb. tüm hususlarla ilgili kararlarını mahkemeye sunarlar ve ardından hakim karşısında protokolde yazılı olan tüm beyanlarını kabul ederek, mahkemede anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini dile getirirler. Bu uygulamanın sebebi, protokolde zorla imza attırma vb. bir durum var ise bu durumun önüne geçmek adına yapılmasıdır. Geçmişte bu sebepten ötürü ağırlıklı olarak kadınlar, hak kayıplarına uğramışlardır.

Anlaşmalı boşanma davası, bir avukat aracılığı ile açılmış olsa bile eşlerin boşanma davasında hazır bulunmaları ve anlaşmalı boşanma protokolündeki hususları kabul ettiklerini mahkeme başkanına söylemeleri mecburidir. Boşanma avukatının buradaki rolü ise, protokolün uygunluğunu denetlemek ve hukuki süreci takip etmek olarak açıklanabilir.

Konu ile ilgili olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin emsal kararı ektedir ;

T.C YARGITAY

2.Hukuk Dairesi

Esas: 2006 / 5863 – Karar: 2006 / 14305 – Karar Tarihi: 19.10.2006

BOŞANMA DAVASI – ANLAŞMALI BOŞANMA – EVLİLİK BİRLİĞİ TEMELİNDEN SARSILMASI – BOŞANMA KARARI VERİLEBİLMESİ İÇİN HAKİMİN TARAFLARI BİZZAT DİNLEYEREK İRADELERİNİN SERBESTÇE AÇIKLANDIĞINA KANAAT GETİRMESİ GEREKECEĞİ

ÖZET: Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.

(4721 S. K. m. 166, 174, 175, 202, 206, 218, 225, 227, 231)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile karar verildi. 19.10.2006

Anlaşmalı boşanmada hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreyi unutmamak lazım bu süre zarfında boşanmanın davasından kaynaklanan hak ve alacakların isteme hakkının devam eder.Önemli olan haklarından açıkça feragat etmemek ve 1 yıllık hak düşürücü süreyi kaçırmamakdır. Bu konuda detaylı olarak boşanma ve nafakaya ilişkin iki makaleyi kişisel sitemden inceleyebilirsiniz .

Merhaba eşim ile Anlaşmalı olarak boşanıyoruz
Eşim kendine bir avukat tuttu ve avukattan bana protokol geldi.
sormak istediğim bu protokelde eksik bir husus varmıdır.
yani eklenmesi gereken bir durum
aramızda alacak verecek bir durum yoktur
çocukta yoktur



Bu protokol YYYY ile XXX arasında yapılmış olup aşağıdaki şartlar uyarınca tarafların birbirleriyle olan evlilik birlikteliğinin sona erdirilmesi anlaşmasıdır.
BOŞANMA DAVASI
Taraflar 12.08.2016 tarihinden beri evli olup kişisel anlaşmazlıklarından dolayı anlaşmalı olarak boşanmak istemektedirler. Taraflar masraf ve avukatlık ücreti talep etmemektedirler.
VELAYET
Tarafların müşterek çocukları bulunmamaktadır.
TAZMİNAT
Tarafların birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talepleri yoktur.
İŞTİRAK VE YOKSULLUK NAFAKASI
Tarafların birbirlerinden nafaka talepleri yoktur.
TAŞINIR TAŞINMAZ
Tarafların birbirlerinden taşınır-taşınmaz mal talepleri yoktur.
KATKI - KATILIM ALACAĞI
Tarafların birbirinden katkı-katılım-değer artış payı alacakları yoktur.
İş bu protokol ......................... tarihinde taraflarca imzalanmıştır.

12 yılldır evliyim 3 cocugumuz var 8-9-11yaşlarında eşimle 5 senedir şiddetli gecinsizligimiz var bu süre icersinde eşimi bi kere aldattım aldattıgımı da söyledim bunu üzerine eşim 3 abilerini aradı abileri geldi beni dinlemeden beni 3 abisi darp edip eşimide alıp gittiler eşim çocuk ları istemedigimi söyleyip onlarla beraber gitti 45 gün dür çocuklara ben bakıyorum boşanma davası açsam ne gibi sorun la karışılaşırım


Sent from my iPhone using Hukuki NET

Alıntı:

---

Molateknik rumuzlu üyeden alıntı

12 yılldır evliyim 3 cocugumuz var 8-9-11yaşlarında eşimle 5 senedir şiddetli gecinsizligimiz var bu süre icersinde eşimi bi kere aldattım aldattıgımı da söyledim bunu üzerine eşim 3 abilerini aradı abileri geldi beni dinlemeden beni 3 abisi darp edip eşimide alıp gittiler eşim çocuk ları istemedigimi söyleyip onlarla beraber gitti 45 gün dür çocuklara ben bakıyorum boşanma davası açsam ne gibi sorun la karışılaşırım

---

Zina özel bir boşanma sebebi ve zina nedeniyle siz kusurlusunuz.
Bu durumda eşiniz boşanma ile birlikte nafaka, maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
Çocukların velayetini sizin isteyip istemediğinizi belirtmemişsiniz. Eşinizin sonradan fikir değiştirmeyeceğinin de garantisi yok. Velayet eşinize verilirse çocuklarınız için de nafaka ödersiniz.

Sonradan mağduriyet yaşamamak için boşanma davasını bir avukat aracılığı ile açmanızı tavsiye ederim.

Eşim hiç bir şekilde çocukları beni istemiyor 6 ay sonra terkden dava açsam aldatma olayını mahkeme de sunsa sunumu geçerli olurmu


Hukuki NET kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Terk nedeniyle boşanma davası, karşı taraf kötü niyetli ise, en zor davalardan biridir.
Eşinizin boşanma ile birlikte nafaka, maddi ve manevi tazminat talep edebileceği düşünüldüğünde, herhangi bir şekilde anlaşmak mümkün değilse, bir avukata vekalet vererek boşanma davası açmanızı tavsiye ederim.

3 aylık bebeÄ£im var eşimle anlaşmalı boşanmak istiyoruz. Anlaşmalı boşanabilmek için evlilik süresinin 1 seneyi doldurmuş olması gerektiğini biliyorum bizim 1 sene 3 hafta sonra doluyor. Sormak istediğim 1 ay sonra gidip anlaşmalı boşanma icin dava açsak ilk celsede boşanabilir miyiz ? Cocugun kücük olması bunu etkiler mi ?

Merhaba bizim mayıs 11 de davamız var eşim sana hiçbşr şey vermem diyerek hepsinin de yolunu bulmuş ve bana tehtitle imzalattı ve ben çekişmeli devam edersem de avukatıma anlattıklarımla o da umutsuz ve ben bu davaya gitmezsem ertelenip tekrar anlaşmalı olarak gün verirler mi yoks aikinci dava çekişmeli mi olur bu durumlarda ne oluyor. Ben aüreisni uzatıp çaydırmak istiyorum.

- - - Updated - - -

Merhaba bizim mayıs 11 de davamız var eşim sana hiçbşr şey vermem diyerek hepsinin de yolunu bulmuş ve bana tehtitle imzalattı ve ben çekişmeli devam edersem de avukatıma anlattıklarımla o da umutsuz ve ben bu davaya gitmezsem ertelenip tekrar anlaşmalı olarak gün verirler mi yoks aikinci dava çekişmeli mi olur bu durumlarda ne oluyor. Ben aüreisni uzatıp çaydırmak istiyorum.

Alıntı:

---

Drytgr rumuzlu üyeden alıntı

3 aylık bebeÄ£im var eşimle anlaşmalı boşanmak istiyoruz. Anlaşmalı boşanabilmek için evlilik süresinin 1 seneyi doldurmuş olması gerektiğini biliyorum bizim 1 sene 3 hafta sonra doluyor. Sormak istediğim 1 ay sonra gidip anlaşmalı boşanma icin dava açsak ilk celsede boşanabilir miyiz ? Cocugun kücük olması bunu etkiler mi ?

---

Anlaşmalı boşanmanın şartları şunlar:
1- Nikah tarihi üzerinden en az 1 yıl geçmiş olması
2- Evliliğin mali sonuçları (nafaka, tazminat, mal paylaşımı) konusunda eşlerin anlaşması ve bunu hakimin huzurunda özgür iradeleriyle kabul ettiklerine yönelik beyanları
3- Çocuk ile ilgili düzenlemeleri ayrıca hakimin kabul etmesi veya çocuk hakkında hakimce yapılan değişikliklerin eşler tarafından kabul edilmesi.

3 aylık çocuğun velayetinin anneye verilmesi, babanın ona uygun bir nafaka vermesi, nafakanın senelik belli bir oranda artışına karar verilmesi ve baba ile görüşmelerin makul bir şekilde düzenlenmesi gerekir.

Özellikle 2 yaşına kadar baba ile görüşme yatılı kalmadan birkaç saat ile başlayıp artan saatlerde,
2 yaşından sonra mesela 15 günde bir veya ayda bir hafta sonu bir gece kalmalı,
6 yaşından sonra buna ek olarak şubat tatilinde bir hafta ve yaz tatilinde 15 gün/1 ay baba ile kalma gibi düzenlemeler makuldür.

Anne ile baba anlaşırsa, daha fazlası da elbette mümkündür, ama benim görüşüm sütten kesilmemiş çocuk ile görüşmenin günde 2-3 saati geçmemesidir.

Dolayısıyla anlaşmalı boşanma kararının alınması büyük ölçüde çocuk ile ilgili düzenlemelerin hakim tarafından kabul edilmesine bağlıdır.

Merhaba,

Anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmiş ve mahkemeye çıkılmış fakat 15 gün içinde barisma ihtimaliyle karara itiraz edilmiş. Mahkeme 6 hazirana gün verdi. Geçen 8 aylık sürede erkek tarafı tüm borçları tek başına üstlendi. Ve şuan ödemekte zorlanıyor hatta odeyemiyor.
Mahkeme sonuçlanmadan erkek tarafı borçların paylaşımını isteyebilir mi?
Kadın tarafı geçmişte aldatmış bu şahitler ile ispatlanabilirse kadın çocuğun velayetini isteyebilir mi? Geçmişte bu hata aile birliği bozulmamasi adina üstü kapatılmış. Fakat kadın çocuğun velayeti ile tehdit etmektedir.
Borçlar evlilik süresi içerisinde gerçekleşen borçlardir.

Yardiminizi rica ediyorum.

Alıntı:

---

Mtntyyr rumuzlu üyeden alıntı

Anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmiş ve mahkemeye çıkılmış fakat 15 gün içinde barisma ihtimaliyle karara itiraz edilmiş. Mahkeme 6 hazirana gün verdi. Geçen 8 aylık sürede erkek tarafı tüm borçları tek başına üstlendi. Ve şuan ödemekte zorlanıyor hatta odeyemiyor.
Mahkeme sonuçlanmadan erkek tarafı borçların paylaşımını isteyebilir mi?
Kadın tarafı geçmişte aldatmış bu şahitler ile ispatlanabilirse kadın çocuğun velayetini isteyebilir mi? Geçmişte bu hata aile birliği bozulmamasi adina üstü kapatılmış. Fakat kadın çocuğun velayeti ile tehdit etmektedir.
Borçlar evlilik süresi içerisinde gerçekleşen borçlardir.

---

Erkeğin bu talepleri varsa ve kadın kabul etmiyorsa, anlaşmalı boşanma olmaz.
Çekişmeli boşanmada çocuğun velayetinde önemli faktörlerden biri çocuğun yaşıdır.
Yaş ne kadar küçükse, velayeti alma ihtimali o kadar düşüktür.

Zinaya dayalı dava açmanın süresi vardır. Affeden taraf zina nedenine dayanarak dava açma hakkını kaybeder.
("Üstü kapatılmış" ifadenizden yola çıkarak)

yaklışık 10 yıldır evliyim 2 cogum var eşim bana anlaşmalı boşanmak için mahkeme açtı protokolu karşılıklı doldurup imzaladık (ani sinirden )14.05.2018 tarihinde aile mahkemesinde duruşmamız oldu ve hakim bizi boşadı (yanlız protokolde cocuklarımız cuma.cumartesi pazar ve tatillerde yarıyılda 1 hafta 90 tatilde 4 hafta bende kalacak şekilde mutabıktık) hakime hanım eşimin istegi üzerine görüş günlerini kısıtlama yaptı ben söz hakkı istedim vermedi ben hiç bir şekilde boşanmak istemiyordum piskolijik baskı altında protokolu imzalamıştım ve duruşamada sanki agzım baglandı birşey diyemedim.
şimdi ben bu kararı nasıl iptal ettirebilirim. amacım eşime zaman tanıyıp boşanmadan vaz geçirmek
1* davadan fegat hakkım varmı karar keşinleşmemiş
2 temyiz etsem nasıl bir yol izleyecegim (eşimi çocuklarımı seviyorum desem dava cekişmeliye dönermi
not: ben davalı tarafım

Alıntı:

---

mustoca rumuzlu üyeden alıntı

yaklışık 10 yıldır evliyim 2 cogum var eşim bana anlaşmalı boşanmak için mahkeme açtı protokolu karşılıklı doldurup imzaladık (ani sinirden )14.05.2018 tarihinde aile mahkemesinde duruşmamız oldu ve hakim bizi boşadı (yanlız protokolde cocuklarımız cuma.cumartesi pazar ve tatillerde yarıyılda 1 hafta 90 tatilde 4 hafta bende kalacak şekilde mutabıktık) hakime hanım eşimin istegi üzerine görüş günlerini kısıtlama yaptı ben söz hakkı istedim vermedi ben hiç bir şekilde boşanmak istemiyordum piskolijik baskı altında protokolu imzalamıştım ve duruşamada sanki agzım baglandı birşey diyemedim.
şimdi ben bu kararı nasıl iptal ettirebilirim. amacım eşime zaman tanıyıp boşanmadan vaz geçirmek
1* davadan fegat hakkım varmı karar keşinleşmemiş
2 temyiz etsem nasıl bir yol izleyecegim (eşimi çocuklarımı seviyorum desem dava cekişmeliye dönermi
not: ben davalı tarafım

---

Öncelikle kararı temyize gitmelisiniz. Karar kesinleşmediği sürece aleyhinize hüküm doğurmaz. Temyiz dilekçesinde velayetin düzenlenmesi ve nafaka ile ilgili eşinin tehdit ettiğini o yüzden böyle bir beyanda bulunduğunu ileri sürerek temyiz dilekçesinin sonucu bekleyip ona göre yol izlemelisiniz.
Temyiz dilekçesini oluştururken iradenizi sakatlayan nedenleri tek tek açıklayarak kararı istinad edeceksiniz.
Hukuki sorunlarınız konusunda en doğru bilgiyi yaşadığınız şehirdeki uzman bir Avukattan almanın daha doğru olacağını unutmayınız!
Av.Aylin Göstericiler-https://aylingostericiler.av.tr/

Karar tebliğe çıkmadığı sürece boşanmış kabul edilmezsiniz bu sebeple eşinizi ikna edebilirsiniz

SM-T580 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Merhabalar 2016 da evlendim bu ağustosta Ankara da anlaşmalı boşanma davası açtım fakat duruşmaya iki tarafta katılamadı davalı yurt dışında yaşıyor ve ankaradaki dava sonuçlanmadan bende şehir değiştirme durumunda kaldım aynı davayı farklı bir şehirde yürütebilir miyim yoksa tekrar dava açmam gerekirmi tesekkurler

Merhabalar yaklaşık 2 hafta önce eşim ile anlaşmalı olarak boşandık bir çocugumuz var sadece çocuga nafaka odeyecek kendisi. Ama ben nafakayı hangi tarihlet arasınds alacagımı bilmiyorum yani ne zaman yatırması gerekiyor ilk nafakayı ve diğer nafakaları bilgilendirirmisiniz rica etsem teşekkürler

Merhaba. Biz eşimle anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdik ve maddi durumumuz kötü olduğundan avukat tutmadık ve dilekçe ile protokolüde kendimiz yazdık. Fakat dilekçenin başına ne yazacağımızı bilmiyoruz. Yani şöyle söyleyeyim adalet bakanlığı gaziosmanpaşa adliyesi yazıyor sitede ama aile mahmesine mi yazmamız gerekiyor sadece tam olarak başlık kısmına ne yazmamız gerektiğini bilmiyoruz. Yardımcı olabilir misiniz birazda acil bir konu ?

merhaba

Kardeşimin boşanma davası ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Anlaşmalı olarak kısa süre içinde işlemler tamamlanıp bugün boşandılar. Çocukları 3 aylık. Kardeşimin avukatı vardı eşinin yani babanın avukatı yoktu. Kardeşim görüşme hakkını protokole yazmak istemesine rağmen avukatı kararı hakime bırakmanın daha dogru olacagını söylemiş. Sonuçta Hakim babanın cocugu ayın 1. ve 3. haftaları tüm hafta sonu ayrıca agustos ayında bir ay boyunca ve somestr tatilinde alabiecegi yönünde karar vermiş. Çocuk 3 aylık olmasına ragmen okul cocugu gibi karar verilmiş. itiraz dilekçesi verelim senin aleyhine çalışmış avukat dedim. Avukatını aradı ve "Mümkün degil çünkü davayı cabuklastırmak için ben senden temziye göndermiş gibi imza aldım" gibi bir cevap aldı. İkinci agızdan aktardıgım icin yanlıs anlamıs olabilir. Ben simdi bu işten anlayan iyi bir bosanma avukatı tutmayı düşünüyorum kardesim icin. cabuklastırmak icin nasıl temyize gönderebiliyor, bu nasıl bir iş anlamadım. İtiraz gerçekten mümkün değil mi yoksa bu işin içinde etik olmayan bir durummu var? Yanıtlayabilirseniz çok sevinirim.

Alıntı:

---

imlasz rumuzlu üyeden alıntı

merhaba

Kardeşimin boşanma davası ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Anlaşmalı olarak kısa süre içinde işlemler tamamlanıp bugün boşandılar. Çocukları 3 aylık. Kardeşimin avukatı vardı eşinin yani babanın avukatı yoktu. Kardeşim görüşme hakkını protokole yazmak istemesine rağmen avukatı kararı hakime bırakmanın daha dogru olacagını söylemiş. Sonuçta Hakim babanın cocugu ayın 1. ve 3. haftaları tüm hafta sonu ayrıca agustos ayında bir ay boyunca ve somestr tatilinde alabiecegi yönünde karar vermiş. Çocuk 3 aylık olmasına ragmen okul cocugu gibi karar verilmiş. itiraz dilekçesi verelim senin aleyhine çalışmış avukat dedim. Avukatını aradı ve "Mümkün degil çünkü davayı cabuklastırmak için ben senden temziye göndermiş gibi imza aldım" gibi bir cevap aldı. İkinci agızdan aktardıgım icin yanlıs anlamıs olabilir. Ben simdi bu işten anlayan iyi bir bosanma avukatı tutmayı düşünüyorum kardesim icin. cabuklastırmak icin nasıl temyize gönderebiliyor, bu nasıl bir iş anlamadım. İtiraz gerçekten mümkün değil mi yoksa bu işin içinde etik olmayan bir durummu var? Yanıtlayabilirseniz çok sevinirim.

---

Boşanma davasının kesinleşmesi gerekçeli kararın taraflara tebliğinden sonra her iki tarafın süresi içinde istinaf etmemesi (artık temyizden önce istinaf adımı var) veya istinaftan feragat etmesiyle gerçekleşir. Bundan sonra nüfusa işlenir. Nüfusa bir an önce işlenmesi için kararı tebliğ aldıktan sonra "ben bu kararı istinaftan feragat ediyorum." diye dilekçe verilirse kesinleştirmek için istinaf süresinin sonuna kadar beklemek zorunda kalınmaz.

Anlaşılan avukatınız bunu yapmış, bu nedenle kararı istinaf veya temyiz etmek mümkün değil.
Değişiklik için karşı taraf ile anlaşılamıyorsa, baba ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için ayrı bir dava açılması gerekiyor.

Avukatın sizden onay almadan bu işlemi yapması söz konusu ise disiplin sorumluluğu doğabilir.

[QUOTE=Avukatın sizden onay almadan bu işlemi yapması söz konusu ise disiplin sorumluluğu doğabilir.[/QUOTE]

Yusuf bey cevap için teşekkürler. Daha birebir avukatla görüşmediğimden olayı tam anlayamadım. Kardeşim adına feragat edebilmek için vekalete madde ekletmiş olabilir. Her şekilde itiraz yada temyizden vazgectigimiz konusunda bir bilgimiz yoktu. Veya kardeşime söyledi anlamadı. İspatı nasıl olur bilmiyorum. Kararın bana gelmesini bekliyorum ona göre hareket edicem. Avukatla bugün aramış kardeşimi ve hakimle konuştuğunu ve hakimin "nasıl gözümüzden kaçırmışız ikimizde, kararda hata olmus sen cocugun babasıyla konus bu kararın hatalı oldugunu bu karara göre davranırsa yeni dava acılacagını söyle" demiş. Bunu kardeşime söyleyerek rahatlatmaya çalışıyor. Öyle şeymi olur emzikli bebegi annesinden kim ayırır yatılı diyor. Sanki babanın yakın arkadaşı, bizim değil onun avukatı. Dumura uğradım :) Bu nasıl bir profesyonelliktir. Hukuka göre degil vicdanlarına göre mi karar veriyorlar. Kardeşim babayla konuşup samimiyetine inanırsa bu şekilde devam edecek olmadı. Karşı tarafla anlaşılırsa değişiklğin bir yolu varmı acaba dava dışında?

Merhabalar,

2009 yilinda yabanci uyruklu esimden anlasmali olarak bosandim,evliligimiz suresince Istanbulda beraber ev almistik,evin yari parasini o Verdi yari parasini kendi ailem.

Su an eski esim yaklasik ayrildigimizdan beri Turkiyede yasamiyor ve evin tapusu halen benim uzerinde ve ben evi kiraya verdim.

Anlasma protokolunde evin yari yariya bolunecegi hususu belirtilmis.Fakat acikcasi ben evi ona vermek istemiyorum,eski esimin ailesi varlikli ve ben yurtdisindayken psikolojik olarak bana zarar verdiler.Su an yeniden bir hayat kurdum ,iki cocugum var.

Eski esim de evlendi cocuklari oldu,bu olayin uzeine pek dusmuyordu fakat en son gecen ay evin yarisini ne zaman alacagini soyledi,ben de acikcasi oyaladim biraz onu.

Sizce evi benden geri alabilir mi,bunun icin ne yapmasi lazim,sonucta Turkiyede yasamiyor,benden geri alma ihtimali nedir?

Acikcasi hizli bosanabilmek icin o zamanlar bu anlasmali bosanma uygun gelmisti ama simdi dusundugumde degil,sonucta gercekte bu paraya ihtiyaci yok evi 2006 yilinda satin almistik.

Simdiden yanitlariniz icin tesekkurler.

Anlaşmalı boşanma protokolünü icraya koyarak evin yarı hissesini alabilir.
Bu durumda üzerine bazı ekstra masraflar da eklenebilir.
Siz zorluk çıkarırsanız geriye dönük beş yıllık kira bedelinin yarısı için de ayrıca dava açabilir.

Mesele onun daha zengin olması veya paraya ihtiyacı olmaması değil. Her iki tarafın rızaen kabul ettikleri ve mahkemenin onayladığı anlaşmanın icra edilmesi.

10 yıldır kiranın tamamını alarak zaten belli bir avantaj elde etmişsiniz.

Alıntı:

---

Aicha2014 rumuzlu üyeden alıntı

Merhabalar,

2009 yilinda yabanci uyruklu esimden anlasmali olarak bosandim,evliligimiz suresince Istanbulda beraber ev almistik,evin yari parasini o Verdi yari parasini kendi ailem.

Su an eski esim yaklasik ayrildigimizdan beri Turkiyede yasamiyor ve evin tapusu halen benim uzerinde ve ben evi kiraya verdim.

Anlasma protokolunde evin yari yariya bolunecegi hususu belirtilmis.Fakat acikcasi ben evi ona vermek istemiyorum,eski esimin ailesi varlikli ve ben yurtdisindayken psikolojik olarak bana zarar verdiler.Su an yeniden bir hayat kurdum ,iki cocugum var.

Eski esim de evlendi cocuklari oldu,bu olayin uzeine pek dusmuyordu fakat en son gecen ay evin yarisini ne zaman alacagini soyledi,ben de acikcasi oyaladim biraz onu.

Sizce evi benden geri alabilir mi,bunun icin ne yapmasi lazim,sonucta Turkiyede yasamiyor,benden geri alma ihtimali nedir?

Acikcasi hizli bosanabilmek icin o zamanlar bu anlasmali bosanma uygun gelmisti ama simdi dusundugumde degil,sonucta gercekte bu paraya ihtiyaci yok evi 2006 yilinda satin almistik.

Simdiden yanitlariniz icin tesekkurler.

---

Alıntı:

---

Av.Yusuf Selçuk Ateşkan rumuzlu üyeden alıntı

Anlaşmalı boşanma protokolünü icraya koyarak evin yarı hissesini alabilir.
Bu durumda üzerine bazı ekstra masraflar da eklenebilir.
Siz zorluk çıkarırsanız geriye dönük beş yıllık kira bedelinin yarısı için de ayrıca dava açabilir.

Mesele onun daha zengin olması veya paraya ihtiyacı olmaması değil. Her iki tarafın rızaen kabul ettikleri ve mahkemenin onayladığı anlaşmanın icra edilmesi.

10 yıldır kiranın tamamını alarak zaten belli bir avantaj elde etmişsiniz.

---

Sevgili Avukat Bey,

Oncelikle cevabinizi icin tesekkurler.10 yildir kirada degildi ev,gecen seneden beri kirada.2 yil zaten donusum projesiyle yikilip tekrar yapildi ondan oncesinde de kizkardesim esiyle yasadi.

Ben yurtdisinda yasadigim icin davama bakan avukatimla henuz yuzyuze gorusemedim,bu hafta telefonla gorusup bosanma ilamini da gondertecegim.

Tabii beni mahkemeye verebilir eski esim,bu onun hakki fakat kendisi TC vatandasi degil ve Turkiyede yasamadigindan uzun surer dava sanirim.

Boşanma sürecindeyim, eşim bir yıldır 6 yaşındaki çocuğumla ayrı yaşıyor.

1 Eylül de anlaşmalı olarak davamız görüldü. Daha karar tebliğini almadım.

Çocuğumuzun hayatı hakkında yine çatışma yaşadık ve kızıp hakkımda tedbir kararı aldırdı. Süresinde itiraz ettim.

Anlaşmazlık yaşadığımız için boşanmadaki anlaşmamdan caymak istiyorum.


Karşı tarafın evliliğin bitmesine neden olan davranışlarını devam ettirdiğini savunuyorum.
1.Sözlü ve duygusal şiddet uygulaması
2. Sürekli şüphe ve güvensizlik ortamı oluşturması
3. Fevri kararlar alması
4. Eleştiriye saldırı ile karşılık vermesi
5. Sözünden cayması tavizsiz olması
7. Aşırı kaygılı olması nedeniyle muhakeme yetersizliği
8. İletişim kurma girişimlerimi yanıtsız bırakması


Davranış bozukluğundan (narsisizm) şüphelenmek için 6-7 olay ve şahit var...

Tekrar eden bu davranışlar nedeniyle ben ve çocuğum mağdur durumdayız...


Sorularım şöyle;

A- İtiraz dilekçemde bütün bu detaylara yer vermeli miyim?
B- Yer verdiğim takdirde iddialarımın kanıtlayacağımı bildirmem yeterli mi; belgeler, yazışmalar şahit isimleri ek olarak girmeli mi?
C- İtiraz dilekçemde velayet ve tazminat gibi taleplerim de olmalı mı?
D- Dilekçemde karşı tarafın bazı davranışları neden gerçekleştirdiğini sorabilir miyim? Ya da davranış bozukluğu olduğu için tıbbi olarak tetkik edilmesini isteyebilir miyim?
E- Tedbir kararı bizi taraf yaptığından kendimi savunmak amacıyla görüşmelerimizi kaydedebilir miyim?
E- Dilekçemden sonra dava nasıl gelişir?


Not: Sorularım saçma görünüyorsa kusura bakmayın. Karşı taraf fevri davranışları ile sürekli zarar veriyor. Mesela bu hafta sonu tedbir kararına dayanarak benimle konuşmuyor, çocuğumla görüştürmüyor. Yasaların kendi işine gelen tarafına uyuyor.
Bugün olanları yıllar sonra çocuğuma açıklayabilmek için bunu yapıyorum.

Her iki tarafın boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşarak evlilik birliğini sona erdirmek üzere açtığı davadır. TMK m.166/3’te düzenlenmiştir. Dava ancak belirli şartların varlığı halinde açılabilecektir.
1.Evlilik ilişkisi en az 1 yıl sürmelidir.
2. Eşlerin mahkemeye beraber başvurmalı ya da bir eşin açtığı boşanma davasını diğer eş kabul etmelidir.
3. Hâkimin boşanma kararı verebilmesi için, tarafları bizzat dinlemesi gerekmektedir.
4. Hâkim, tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında anlaşmış olduğundan emin olmalıdır.

Anlaşmalı boşanma davası oldukça önemli bir hukuki durum olup, herhangi bir hak kaybı yaşamamak adına mutlaka bir avukattan profesyonel destek almanız tavsiye olunur.

Alıntı:

---

ustatca rumuzlu üyeden alıntı

Anlaşmalı boşanma davalarında eşler ne kadar anlaşmalı boşanma konusunda mutabık olurlarsa olsunlar, anlaşmalı boşanma için bu durum hukuk nezdinde tek başına yeterli olmamaktadır. Anlaşmalı boşanma yoluna giden eşler, anlaşmalı boşanma protokolünde belirttikleri hususu mahkemede, hakim karşısında da dile getirmekle yükümlüdürler. Aksi halde protokol geçersiz sayılacak ve anlaşmalı boşanma kabul edilmeyecektir.

Anlaşmalı boşanma protokolü, bilindiği üzere eşlerin evliliklerini sonlandırmak için uzlaştıkları sözleşmeye verilen isimdir. Eşler, anlaşmalı boşanma protokolünde (çocukları varsa) velayet, tazminat, nafaka vb. tüm hususlarla ilgili kararlarını mahkemeye sunarlar ve ardından hakim karşısında protokolde yazılı olan tüm beyanlarını kabul ederek, mahkemede anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini dile getirirler. Bu uygulamanın sebebi, protokolde zorla imza attırma vb. bir durum var ise bu durumun önüne geçmek adına yapılmasıdır. Geçmişte bu sebepten ötürü ağırlıklı olarak kadınlar, hak kayıplarına uğramışlardır.

Anlaşmalı boşanma davası, bir avukat aracılığı ile açılmış olsa bile eşlerin boşanma davasında hazır bulunmaları ve anlaşmalı boşanma protokolündeki hususları kabul ettiklerini mahkeme başkanına söylemeleri mecburidir. Boşanma avukatının buradaki rolü ise, protokolün uygunluğunu denetlemek ve hukuki süreci takip etmek olarak açıklanabilir.

Konu ile ilgili olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin emsal kararı ektedir ;

T.C YARGITAY

2.Hukuk Dairesi

Esas: 2006 / 5863 – Karar: 2006 / 14305 – Karar Tarihi: 19.10.2006

BOŞANMA DAVASI – ANLAŞMALI BOŞANMA – EVLİLİK BİRLİĞİ TEMELİNDEN SARSILMASI – BOŞANMA KARARI VERİLEBİLMESİ İÇİN HAKİMİN TARAFLARI BİZZAT DİNLEYEREK İRADELERİNİN SERBESTÇE AÇIKLANDIĞINA KANAAT GETİRMESİ GEREKECEĞİ

ÖZET: Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.

(4721 S. K. m. 166, 174, 175, 202, 206, 218, 225, 227, 231)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile karar verildi. 19.10.2006

---

Türk Medeni Kanunu (4721)'na göre, boşanmanın karşılıklı rıza ile gerçekleşebilmesi için eşlerin ortaklaşa mahkemeye başvurmaları gerekmektedir. Ancak, eşler arasında anlaşma sağlanmış olsa bile, her iki tarafın da mahkemede kişisel olarak hazır bulunup, boşanmak istediklerini ifade etmeleri önemlidir. Bu, onların kararının özgür iradeleriyle ve herhangi bir baskı olmaksızın alındığını garanti altına alır. Mahkeme hakimi, boşanma anlaşmasının taraflar için adil olup olmadığını ve özellikle çocukların bakımı ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere tüm maddi ve hukuki meselelerin çözüme kavuşturulup kavuşturulmadığını kontrol etmelidir.

Her ne kadar süreç zorlu olsa da, sunduğun gerekçeler yerinde görünüyor. Mahkemenin senin beyanlarını da dikkate alması büyük önem taşıyor.