-
Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Araç multimedya koltuk başlığı sattım. İkisi tamamen sağlam çalışıyordu ve birinin ayakları çıkmıştı. Tüm detaylar açıklamada yazılı bir şekilde. Biri aradı ertesi gün gittim teslim ettim. Adam dedi ki bugün baktırıcam ayaklar olmazsa seni arıyacam iade için. Tamam dedim kabul ediyorum. Bugün haber ver yaptırılamıyacaksa çünkü adanadan gidiyorum dedim. Adam aramadı.11 gün sonra bugün aradı ve dedi ki; ürünleri taktırdım çalışmıyor usta bağladı çalışmadı dedi. Sağlamdı sen o gün baktırıp haber vericektin 11 gün geçti dedim. Usta bozmuş olabilir o kadar gün geçti nasıl kullanıldığını bilemem iade isteme dedim. Sonra lafı çarpıttı ayağı kırık olanı yaptıramamış illa iade istiyor. Ağzı bozuk konuştı mesajda. Dava açsa ve ya açmasa tüketici mi haklı, 11 gün geçse de adamı beklemek zorunda mıyım? Yardımlarınızı bekliyorum.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Atladığınız önemli noktalar:
1- Siz bir şahıs mısınız yoksa şirket mi?
2- Satış online mı gerçekleşti yoksa yüz yüze mi?
3- Fatura kesimi/Satış sözleşmesi kurulumu gerçekleşti mi?
4- Ücret nasıl ödendi?
Bunları belirtmeniz çok daha faydalı olur.
Yine de, durum gayet sizin lehinize gözüküyor.
Satış işlerini mesleki amaçla yapmayan bir kişi olduğunuzu varsayıyorum: Bu durumda 6502 sayılı Tüketici Kanunu değil 6098 sayılı Borçlar Kanunu geçerlidir.
Alıntı:
MADDE 222- Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir.
Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur.
Bu durumda yazılı olarak ürünü geri alacağınıza dair her hangi bir söz vermediyseniz, ayaklık sorunu yüzünden ürünü geri almak yükümlülüğünüz yoktur.
Ancak cihazlar çalışmıyorsa bu ayrı bir durumdur. Şöyle ki, eğer karşı taraf ürünün ayıplı satıldığını kanıtlarsa size karşı seçimlik hakları olur. Ancak bu durum gerçekleşmezse, ürünü geri almak gibi bir yükümlülüğünüz bulunmamaktadır.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Cayma hakkı süresi içindeyse şayet üründe hiçbir hasar olmasa bile iade edebilir, değilse durum biraz tartışmalı yeteri kadar bilgi yok çünkü, satış şartları v.s.. bilinmeden net birşey söyleyemem.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
borsaci_b rumuzlu üyeden alıntı
Cayma hakkı süresi içindeyse şayet üründe hiçbir hasar olmasa bile iade edebilir, değilse durum biraz tartışmalı yeteri kadar bilgi yok çünkü, satış şartları v.s.. bilinmeden net birşey söyleyemem.
Bunun yanlış bilgi olduğunu düşünüyorum. 6098 S.K. herhangi bir cayma hakkı vermiyor.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Kapıdan ve/veya telefonla satış yapmışsın. 14 iş günü cayma hakkı var. Kuzu kuzu vermen gerekir. Aksi takdirde karşı taraf avukat masrafını da yükler senden alır.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
fatatug rumuzlu üyeden alıntı
Kapıdan ve/veya telefonla satış yapmışsın. 14 iş günü cayma hakkı var. Kuzu kuzu vermen gerekir. Aksi takdirde karşı taraf avukat masrafını da yükler senden alır.
Bu durum Tüketici Mevzuatı için geçerlidir. Ben konunun Borçlar Mevzuatı çerçevesinde ele alınması gerektiği kanaatindeyim.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Facebook üzerinden bir ikinci el satış grubunda gönderi paylaşıp kenndi ürünümü sattım ben tekil kişiyim. Hiçbir kağıt evrak yok. İlan gönderim duruyor açıklamalarla birlikte. Yüzyüze görüşüldü ödendi. Arkadaş aldı gitti o kadar gün nerdeydi. ürün çalışır vaziyetteydi bir kusuru vardı o da bilincinde olarak satın aldı. bir gün de karar kılması gerekirdi. Hakem heyetleri varmış ilçelerde oraya başvuracağım sanırım.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
Sonmezalidogan rumuzlu üyeden alıntı
Facebook üzerinden bir ikinci el satış grubunda gönderi paylaşıp kenndi ürünümü sattım ben tekil kişiyim. Hiçbir kağıt evrak yok. İlan gönderim duruyor açıklamalarla birlikte. Yüzyüze görüşüldü ödendi. Arkadaş aldı gitti o kadar gün nerdeydi. ürün çalışır vaziyetteydi bir kusuru vardı o da bilincinde olarak satın aldı. bir gün de karar kılması gerekirdi. Hakem heyetleri varmış ilçelerde oraya başvuracağım sanırım.
Şu durumdan benim yaptığım çıkarım iade etmek için hiç bir zorunluluğunuzun olmadığıdır. Kanun da bu yöndedir.
Şöyle ki: Ortada resmi bir satış sözleşmesi yoksa, bu satışın ne zaman gerçekleştiğini kim nasıl kanıtlayacak? 14 gün nerden itibaren sayılacak? Zaten sözü geçen 14 günlük süre, tacirlere karşı tüketicilere verilmiş bir haktır. Ancak söz konusu satış bir tüketici işlemi değildir. Çünkü bir tarafın tüketici olması için diğer tarafın mesleki bir amaçla mal veya hizmet satması gerekir. Bu ticari işlemde bundan bahsetmek mümkün değildir. Olay 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu esasında ele alınmalıdır. Burada bile karşı tarafın hiç bir iade hakkı yoktur. Olsa dahi, bunu değerlendirmesi için kanıt olarak ileri sürebileceği hiç bir belge ya da kayıt olmadığından durum tamamen sizin insiyatifinize kalmıştır.
Sayın fatatug diğer başlıklarda da kişilerin hak kaybına uğramasına sebep olabilecek tehlikeli yönlendirmeler yapmaktadır. 6502 ve 6098 konusunda bolca araştırma yaptım, içtihat okudum. Verdiğim hukuki tavsiyenin arkasında durduğumu söyleyebilirim.
Tabi ki emin olmak adına gidip tüketici hakem heyetine sorabilirsiniz ancak olay 6502 kapsamında olmadığı için zaten onları bağlayan bir şey yok. Bu arada, orada da her duyduğunuza inanmayın. Bilmeden konuşan çok.
İyi günler dilerim.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Satıcının facebook'ta ilan vermesi kanunen tüccar olması için yeterlidir. Kanun açıktır. İnternetten verilen ilanlar vergi mükellefiyeti gerektirir. Ard niyet politikası gereği 14 gün içinde almadım diyebilir. Bu sefer müşteri gider vergi dairesine şikayet eder. Satıcı'ya vergi kaçırdığından dolayı büyük ceza yazar. 3-5 kuruş için 15-20 bin TL cezadan bahsediyorum. Vergi hukukunu açın okuyun! Hukuk haklıyı haksızdan ayırmak için kurulmuştur. Haklıyı korumayan hukuk değildir.
- - - Updated - - -
Anladığım kadarıyla Canci arkadaşımızın Avukat olmadığı belli oldu. Çünkü bu kadar basit bir şeyi bilmesi gerekiyordu. Lütfen alakasız yorumlar yapmayalım;)
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Öncelikle burada kimse kimseye yorum yap yapma dememeli.Bu uygun bir üslup değil.Burada dileyen doğru bildiğini yanlış da olsa eksik de olsa paylaşabilir.Bu kişiler elbette avukat olmak zorunda değil.
İnsanlar avukata 5bin verdim bana yanlış bilgi verdi, yanlış yönlendirdi diyebiliyorken bedava bilgiden/fikirde doğruluk beklemek kesinlik ummak rasyonel olmaz.Hukuku az çok bilenler hukukta 2x2 nin 4 etmeyeceğini bilir.Bir çok farklı bakış açısı yorum olabilir.
İnternetten kırk yılın başı eski telefonunu veya monitörünü satan biri tüccar değildir.Öyle olsa ülkedeki hemen herkesin vergi levhası olması gerekir.Bende bu konuda sn. Canci ile aynı doğrultudayım.Olay tüketici hukukundan çok alacak verecek meselesi yönünden değerlendirilecektir.
Biri 50 TL lik eski telefonunu satıyor ve vergi vermiyor diye 20bin TL ceza ödeseydi hem bu işler böyle yürümez, hem dolandırıcılar veya kötü niyetli kişiler alış veriş yapar gibi bu kişilere yaklaşır fatura kesmediğini görünce ya bana 10bin ver yada seni şikayet ederim 20 bin lik olursun der oradan bir kanalı çoktan bulurdu(çeşitli yolarla telefon dolandırıcılığı, başkaca yollar vb. milletten nasıl para sızdırırım diye akşama kadar düşünen binlerce kişi var bu ülkede).Yani bu yaklaşımı rasyonel bulmadığımı belirmek isterim.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Sayın fatatug,
Öncelikle belirtmek isterim ki ben sizin arkadaşınız değilim. Size "sayın" diye hitab ediyorum. Sizden de aynı seviyeyi bekliyorum.
Ve hayır, avukat değilim. Daha önce bir başlıkta İşletme bölümü öğrencisi olduğumu söyledim. Sorsaydınız söylerdim, tespit kasmanıza gerek kalmazdı. Ancak bir konuya cevap yazmadan önce kanunu iyice okuyor, emin olamazsam uyap sisteminden içtihat buluyor ve bu konuda bir yardımım dokunacaksa fikrimi paylaşıyorum. Bunda ayıp bir şey görmüyorum.
İnternetten ilan vererek satış yapmak kişiyi tüccar nasıl yapıyor anlamadım. Kanun gayet açık dediniz, hangi kanun hangi madde, yazarsanız incelemek isterim.
Söylediğiniz şey apaçık kullanılmayan ikinci el ürün satışlarının vergiye tabii olduğu. Letgo falan karaborsa o zaman.
Buyrun. Gelir İşleri Başkanlığının sitesinden bir yazı. İnternetten ilan verilerek satılan taşınır mallarla alakalı:
Satış işleminin ticaret kapsamında değerlendirilebilmesi için kazanç sağlama potansiyeline sahip bir organizasyon içinde, sermaye kullanılarak ve devamlı yapılan bir iş olması gerekir. Bu nedenle yaptığınız işlem sürekli ticari faaliyet değildir. Ayrıca 2015 yılı içerisinde yaptığınız satışlardan elde ettiğiniz kazanç, 23.000 TL'lik arızi (geçici) kazanç istisna tutarının altında kaldığından herhangi bir vergisel sorumluluğunuz bulunmamaktadır.
Artık sizi nasıl ikna edebilirim bilmiyorum sayın fatatug. Avukat değilim ama araştırmadan ve bilmeden konuşmam ya da yorum yapmam. Keşke bana akıl verene kadar, siz de benim gibi yapsanız.
Sayın Engin Ünalmış,
Görüşlerinize içtenlikle katıldığımı belirtmek isterim. Saygılarımla.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
CanCi rumuzlu üyeden alıntı
Bu durum Tüketici Mevzuatı için geçerlidir. Ben konunun Borçlar Mevzuatı çerçevesinde ele alınması gerektiği kanaatindeyim.
neye dayanarak bunu söylediğininizi anlayamadım? Ürün satışı yapılmış ve karşılığında para alınmış şimdi ürün iadesi ve para iadesi talebi var.
Tüketici hakem heyeti kararlarını okumanızı öneririm. Bire bir benzer olaylarda tüketici kanunu uygulanmış benim de başıma arkdaşın başına gelen olayın TAM BENZERİ geldi. SAdece ürün bende laptoptı. Satıcı parayı iade etmek zorunda kaldı.
- - - Updated - - -
Alıntı:
CanCi rumuzlu üyeden alıntı
Bu durumda yazılı olarak ürünü geri alacağınıza dair her hangi bir söz vermediyseniz, ayaklık sorunu yüzünden ürünü geri almak yükümlülüğünüz yoktur.
Cayma hakkı, "satış sözleşmesinin varlığını" şart koşmuyor. Ürünü alan kişinin varlığını yeterli görüyor :) ürünü alan kişi tüketici olarak tanımlanmıştır ve tüketicinin sahip olduğu bütün haklara sahiptir. Yasaya var olmayan şartı ekleyemezsiniz.
Gene aynı türden idari davam vadı üniversite beni "dilekçe vermedi" diye işten atmıştı idari mahkeme "dilekçe vermenin akademik zorunluluk olduğu yönünde bir yasa olmadığından bu nedenle bu şekilde bir yönetmelik uygulanamayacağından dolayı işlem iptal edilmiştir" minvalinde bir karar verdi :)
Sizin yaptığınız yasaya olmayan birşeyi eklemek ancak yasaya var olmayan şartı ekleyemezsiniz "satış sözlşemesinin varlığı" nı şart koşamazsınız. Bu da beni yorumumdur naçizane.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Merhaba Sayın borsaci_b,
Bunu neye dayanarak söylediğimi daha önceki yazılarımda belirttim. Daha açıklayıcı olarak şöyle anlatayım: Eğer olay 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değerlendirilecek olsa, o zaman dediğiniz doğru olur. Ancak, TKHK'dan faydalanmak için, size mal veya hizmet veren tarafın, bu işi mesleki bir amaçla yapması şartı aranır. Burası çok önemli! Kanunun giriş maddelerinde de bu durum zaten belirtilmiştir. "Tüketici" kelimesi yerine "Müşteri" kelimesini koyunca daha rahat anlaşılıyor bence. Size ikinci el, artık kullanmadığı bir ürünü satan bir kişi için siz müşteri değilsiniz. Müşteri, meslek erbablarının olur. Berberin müşterisi olur, manavın olur, Burger King'in olur, Samsung'un olur, BMW'nin olur. Tacir'in müşterisi olur, şahsın olmaz.
Zaten kanunun maddeleri okununca bu daha iyi anlaşılıyor. İki tane şahıs arasındaki alış verişi düzenleyen bir kanunda neden "Abonelik Sözleşmeleri" diye bir bölüm olsun ki? Neden garanti belgesi verme zorunluluğu olsun? Siz sahibinden.com'da iPod'unuzu satarken garanti belgesi düzenleyip kaşeliyor musunuz? Servis hizmeti veriyor musunuz? Hayır. Çünkü bu işin mesleki olarak yapmıyorsunuz. Dolayısıyla sizi giriştiğiniz alışveriş, karşılıklı bir borç-alacak ilişkisi olarak ele alınır. Tüketici işlemi olarak değil.
Dolayısıyla ortada bir alacak verecek mevzusu var. Borçlar Kanunu denince insanlar sanki sadece nakit parayla alakalı olayları kapsayan bir kanun sanıyor. Oysa ticari bir amaç gütmeyen her türlü alış veriş bu kanuna tabiidir. Ticaret kanunu, Tüketici kanunu vs. gibi özel kanunların genel mevzuatıdır bu kanun. Sırf alacak verecek ilişkisi var diye tüketici işlemi olmaz. Alacak verecek ilişkilerini düzenleyen TKHK hariç bir sürü kanun var.
Tüketici Hakem Heyetlerinin kararlarının üst mahkeme tarafından bozulması çoğu zaman olabilen bir durum. Ben genelde Yargıtay kararı okurum bu yüzden. Ve bu konuda haklılığımdan emin olmamı sağlayan bir iki tane karar da bulup, okudum.
Ayrıca benim "Satış sözleşmesi olmak zorundadır" gibi bir iddiam olduğunu hatırlamıyorum. Bu olmadan, karşı tarafın iddiasını kanıtlamak için kullanabileceği bir belge yok diyorum sadece. Bu ikisinin anlamı bayağı farklı. Benim iddiam son derece basit, bu kadar anlaşılmayacak ne var çözemiyorum: Olay bir tüketici işlemi değildir, bir borç işlemidir. (Bunu TKHK'un kapsam maddelerini okuyarak görebilirsiniz. Zaten her alış veriş yapan tüketici sayılsa o zaman Borçlar Kanunu'na gerek olmazdı.) Dolayısıyla 6098 sayılı Borçlar Kanunu geçerlidir. 6098 -ürünün ayıplı olduğu durumlar hariç- cayma hakkı vermez. Bunu da kanunda net bir şekilde belirtmiştir.
Ve son olarak, 6502 (ve ona bağlı yönetmelikler)'deki cayma hakkının verildiği durumlarda sözleşme şartı koşulmaz çünkü zaten fatura ya da fiş verme zorunluluğu vardır mesleki olarak satış yapanların. Satışın türü, içeriği, miktarı, tarihi, değeri ve tarafları gibi bilgiler zaten orada bulunur.
Saygılarımla.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
CanCi rumuzlu üyeden alıntı
Merhaba Sayın borsaci_b,
Bunu neye dayanarak söylediğimi daha önceki yazılarımda belirttim. Daha açıklayıcı olarak şöyle anlatayım: Eğer olay 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değerlendirilecek olsa, o zaman dediğiniz doğru olur. Ancak, TKHK'dan faydalanmak için, size mal veya hizmet veren tarafın, bu işi mesleki bir amaçla yapması şartı aranır. Burası çok önemli! Kanunun giriş maddelerinde de bu durum zaten belirtilmiştir. "Tüketici" kelimesi yerine "Müşteri" kelimesini koyunca daha rahat anlaşılıyor bence. Size ikinci el, artık kullanmadığı bir ürünü satan bir kişi için siz müşteri değilsiniz. Müşteri, meslek erbablarının olur. Berberin müşterisi olur, manavın olur, Burger King'in olur, Samsung'un olur, BMW'nin olur. Tacir'in müşterisi olur, şahsın olmaz.
Mesleki amaçla yapılmış olması, işte kilitlendiğimiz nokta burada, iyi ama satış yapan kişi ikinci el bile olsa bunu mesleki olarak yapmadığı nasıl anlaşılır? Para kazanması mesleki olarak yaptığının kanıtı olarak görülemez mi? Bu konu hakkında emsal yargı kararı var mı bilmiyorum sadece fikir yürütüyorum ama dediğim gibi benim yaşadığım olayda TKHK kapsamında değerlendirilmişti, bunu da belirteyim. Ancak benim aldığım laptop piyasa fiyatının sadece %10 indirimli haliydi. Yani herhangi bir kampanyada 1. el fiyatı gibi kabul edilebilir, bunu neden belirtiğimi açıklayayım.
Yurtdışında mesela ABD'de ikinci el satış yapılırken ya yok denilecek kadar az ücret alıyorlar ya da mal değiş tokuşu yapıyorlar haliyle vergi ödenmiyor böyle bir durum olsaydı elbette TKHK kapsamında değerlendirilemezdi. Mesela ABD'de öğrenciyken bu tür bir pazardan normalde piyasa değeri 5000$ olan şeyleri sadece 100$ a topladığımı hatırlıyorum.
Somut olayda alınan ücreti bilmediğim ancak genellikle Türkiye'de ikinci el satıştan da "mesleki" denilecek kadar kazanç elde edildiği için o şekilde değerlendirdim ama satıcı dediğiniz gibi "mesleki" amaçla yapmadıysa ve bunu ürünün fiyatından anlamak mümkünse yukarıda verdiğim örnekteki gibi, o zaman işler değişebilir elbette.
(Mesela sonradan bende 100$a topladığım bu ürünleri bedavaya bir başka öğrenciye bırakmıştım ama istesem en az 1500$a satar 1400$ gelir elde ederdim, bana göre böyle yapsaydım bu TKHK gibi bir kanun kapsamına girerdi ve ayrıca vergi ödemem gerekirdi)
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Öncelikle zıt düşünmemize rağmen saygılı ve sabırlı bir şekilde görüşmeyi sürdürdüğünüz için çok teşekkürler. En sevdiğim şey, benimle ters düşünen insanlarla -pozitif anlamda- tartışmaktır.
Kesinlikle, en kilit nokta mesleki olması durumu. O zaman bunu inceleyelim.
Hayır. Para kazanmak bir işin mesleki olarak yapılması anlamına gelmez. Mesleki olması için, bu durumun bir iş haline gelmesi gerekir. Örneğin, bu kişi Facebook'ta basit bir ilan vermek yerine Gittigidiyor ya da Sahibinden gibi bir sitede online dükkan açsa, ya da kendi internet sitesini kursa, bu işe bir yatırım yaptığı, sermaye bağladığı ve uzun vadeli, devamlı kar beklediği kanısına varılabilir.
Yine, bu iş için bir dükkan ya da depo kiralamış olsa, bu işi devamlı yapmayı düşündüğü, sürekli kar beklediği kanısına varılabilir.
Yani ürünü ne kadara aldığından ya da ne kadara sattığından ziyade, bu işi nasıl şartlar altında yürüttüğü önemlidir.
Mesela, bu kişinin her ay en az 20 30 tane böyle mal sattığı tespit edilirse, maliye bu kişiyi görüşmeye çağırır. Bunun hem örneklerini internette gördüm, hem de daha geçen Nisan ayında derste işledik.
Daha rahat anlamak için örneklendireyim: Bir arkadaşım bizi arabayla gezdiriyor ama günün sonunda benzin parasına ortak oluyoruz. Yani ona para ödüyoruz ve arada bir bir şeyler ısmarlayıp kıyak yapıyoruz. Bu, arkadaşımızın çok pinti olduğunu gösterse de, bu işi mesleki olarak yaptığını göstermez. Ama eğer arkadaşımız sağa sola numarasını verip, insanlara böyle ücretli taşıma hizmeti vermeye başlasa, o zaman "Sen bu işi mesleki hale getirmişsin, hani senin taksi plakan?" derler.
Ve tüm tartışmayı bitirecek son bir kanun maddesi paylaşıyorum: 657 S.K. Madde 28'e göre, memurlar ticari faaliyette bulunamaz. Eğer ikinci el ürünlerinizi elden çıkarmak ticari/mesleki bir eylem olsa, "MEMURDAN TEMİZ RENAULT MEGANE" "ÖĞRETMENDEN HATASIZ ARABA" tarzı ilanları biraz zor görürüz değil mi?
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
CanCi rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle zıt düşünmemize rağmen saygılı ve sabırlı bir şekilde görüşmeyi sürdürdüğünüz için çok teşekkürler. En sevdiğim şey, benimle ters düşünen insanlarla -pozitif anlamda- tartışmaktır.
Kesinlikle, en kilit nokta mesleki olması durumu. O zaman bunu inceleyelim.
Hayır. Para kazanmak bir işin mesleki olarak yapılması anlamına gelmez. Mesleki olması için, bu durumun bir iş haline gelmesi gerekir. Örneğin, bu kişi Facebook'ta basit bir ilan vermek yerine Gittigidiyor ya da Sahibinden gibi bir sitede online dükkan açsa, ya da kendi internet sitesini kursa, bu işe bir yatırım yaptığı, sermaye bağladığı ve uzun vadeli, devamlı kar beklediği kanısına varılabilir.
Yine, bu iş için bir dükkan ya da depo kiralamış olsa, bu işi devamlı yapmayı düşündüğü, sürekli kar beklediği kanısına varılabilir.
Yani ürünü ne kadara aldığından ya da ne kadara sattığından ziyade, bu işi nasıl şartlar altında yürüttüğü önemlidir.
Mesela, bu kişinin her ay en az 20 30 tane böyle mal sattığı tespit edilirse, maliye bu kişiyi görüşmeye çağırır. Bunun hem örneklerini internette gördüm, hem de daha geçen Nisan ayında derste işledik.
Daha rahat anlamak için örneklendireyim: Bir arkadaşım bizi arabayla gezdiriyor ama günün sonunda benzin parasına ortak oluyoruz. Yani ona para ödüyoruz ve arada bir bir şeyler ısmarlayıp kıyak yapıyoruz. Bu, arkadaşımızın çok pinti olduğunu gösterse de, bu işi mesleki olarak yaptığını göstermez. Ama eğer arkadaşımız sağa sola numarasını verip, insanlara böyle ücretli taşıma hizmeti vermeye başlasa, o zaman "Sen bu işi mesleki hale getirmişsin, hani senin taksi plakan?" derler.
Ve tüm tartışmayı bitirecek son bir kanun maddesi paylaşıyorum: 657 S.K. Madde 28'e göre, memurlar ticari faaliyette bulunamaz. Eğer ikinci el ürünlerinizi elden çıkarmak ticari/mesleki bir eylem olsa, "MEMURDAN TEMİZ RENAULT MEGANE" "ÖĞRETMENDEN HATASIZ ARABA" tarzı ilanları biraz zor görürüz değil mi?
Bende teşekkür ederim öncelikle. elbette saygı çerçevesinde zıt fikirlere sahip olabiliriz ve bu iyi birşey aslında. Çünkü açıkçası sizin bakış açınızı da anlayabiliyorum.
Peki o zaman sizi daha iyi anlamak açısından soruyorum: sahibinden.com dan bir öğretim üyesi arkadaş bir araba lıyor 30.000 TL ödüyor, araba kendisine ulaştırıldığında görüyor ki arabanın sadece kaporatası mevcut ne tekerleği ne de aynası bile yok , bu dediğim hayali değil bu arada bizzat gerçek hikaye ve Ankara'dan satış işlemi gerçekleşiyor.
Bu durumda hukuki olarak satıcının durumu ne olur?
Arabayı satın alan kişiyle arasında herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır, ANCAK kişi, arabanın resmini görü nce hayatın doğal akışı içinde resimdeki arabaya sahip olacağını düşünerek arabaya para ödemiştir. Kendisini bir "tüketici" olarak görmektedir.
Satıcı ise diyelim ki bir memur ve diyelim ki MESLEKİ olarak yapmadı bu işi ANCAK, kaportayı tek başına 30,000'e satması onun "dolandırıcılık" mesleğine sahip olduğu şeklinde yorumlanamaz mı?
Dahası bu tür bir durumda, karşı taraf bu "kportayı" iade edemeyecek ve dolandırıcının insafına mı bırakılacaktır?
Gerçekten anlamadığım için soruyorum. Kaldı ki gene dedikleriniz tüketici yasasına göre de olayın değerlendirilmesine aslında engel değil zira dediğim gibi cayma hakkı kesinlikle karşı tarafın mesleki anlamda bunu yapıp yapmamasını da şart koşmuyor.
Bu durumda hukuki olarak, haksızı haklıya karşı korumak gerekirken sizin dediğinizle tam tersi bir durum yaşanmayacak mı?
Senede Bir kereye mahsus ayıplı mal satan kişilerin insafına bırakılan bir "tüccar olmayanların ticaret olmayan fiil olarak yaptığı alışveriş" hukuka bir şekilde uyarlansa bire hakka nasıl uyarlanabilir?
Hukukun esasının hakkı korumak olduğu düşünülünce gene başa dönüyoruz.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
borsaci_b rumuzlu üyeden alıntı
Bende teşekkür ederim öncelikle. elbette saygı çerçevesinde zıt fikirlere sahip olabiliriz ve bu iyi birşey aslında. Çünkü açıkçası sizin bakış açınızı da anlayabiliyorum.
Peki o zaman sizi daha iyi anlamak açısından soruyorum: sahibinden.com dan bir öğretim üyesi arkadaş bir araba lıyor 30.000 TL ödüyor, araba kendisine ulaştırıldığında görüyor ki arabanın sadece kaporatası mevcut ne tekerleği ne de aynası bile yok , bu dediğim hayali değil bu arada bizzat gerçek hikaye ve Ankara'dan satış işlemi gerçekleşiyor.
Bu durumda hukuki olarak satıcının durumu ne olur?
Satıcının durumundan kastınız nedir tam olarak? Araba ilanında gösterildiği gibi değilse iade edebilirsiniz. Karşı tarafın satışı mesleki olarak yapıp yapmaması bu tarz bir durumda ayırıcı etken değildir. Çünkü bu tarz bir araba zaten ayıplıdır. Ayıplı mal ile ilgili iade hakkı genel hükümlerde belirtilmiş, özel mevzuatta biraz daha genişletilmiştir sadece.
Alıntı:
Arabayı satın alan kişiyle arasında herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır, ANCAK kişi, arabanın resmini görü nce hayatın doğal akışı içinde resimdeki arabaya sahip olacağını düşünerek arabaya para ödemiştir. Kendisini bir "tüketici" olarak görmektedir.
Satıcı ise diyelim ki bir memur ve diyelim ki MESLEKİ olarak yapmadı bu işi ANCAK, kaportayı tek başına 30,000'e satması onun "dolandırıcılık" mesleğine sahip olduğu şeklinde yorumlanamaz mı?
Dolandırıcılık bir meslek değildir. Dolandırıcıya karşı tüketici olmazsınız, mağdur olursunuz.
Anlattığınız durum usül olarak çok hatalıdır. Şeker alır gibi birisine para verip araba alamazsınız. Pink slip denen o olay ABD'de var ancak bizde yok. Arabanın satış işlemleri noterde yapılır. Paranın ödendiği, aracın devrinin yapıldığı resmiyete bağlanır. Bu noktada, basit bir muayene/gözden geçirme ile tespit edilebilecek kusurları kabul etmiş sayılırsınız. Aracı almadan önce şasi numarasına bakıp, satışı yapılan ruhsatla karşılaştırmanız gerekir. Yoksa size Mercedes diye Anadol satarlar. Kanun sadece usüle uygun davrananları korur. Usülden bihaber iş yaparsanız, kanundan faydalanamazsınız.
Alıntı:
Dahası bu tür bir durumda, karşı taraf bu "kportayı" iade edemeyecek ve dolandırıcının insafına mı bırakılacaktır?
Hayır? Anlattığınız durumun gerçekleşmesi mümkün değil. İnternetten araba alınmaz. Arabayı almadan önce incelemekle görevlisiniz.
Ancak atıyorum, araba değil telefon aldınız internetten ikinci el. Kargoyu teslim eden elemanın yanında açmanız lazım kutuyu. Gözle görülür bir problem varsa tutanak tutturup iade edebilirsiniz. Yoksa karşı taraf "ben sağlam telefon verdim karşı taraf bozmuş geri iade etmek istiyor?" derse ne diyeceksiniz? Hukuk haklıyı savunmak için vardır. Ama her şeyin bir usülü vardır. Herkes önce usüle uymalı. Kapınızı açık bırakıp, eviniz soyulduğunda "bu memlekette polis yok mu?" diye isyan etmeniz mantıksız olur.
Alıntı:
Gerçekten anlamadığım için soruyorum. Kaldı ki gene dedikleriniz tüketici yasasına göre de olayın değerlendirilmesine aslında engel değil zira dediğim gibi cayma hakkı kesinlikle karşı tarafın mesleki anlamda bunu yapıp yapmamasını da şart koşmuyor.
Bal gibi de koşuyor ki bunu zaten izah ettim. Lütfen bu iddianızı dayandırdığınız maddeleri buraya yazın.
Son kez daha izah ediyorum ama lütfen yine reddedecekseniz yazdığımı en azından kanun maddesi koyun:
Cayma hakkı kanunda geçmez yönetmelikte geçer. Yönetmelik de TKHK'ya bağlı olarak çıkartılır. Dolayısıyla TKHK geçerli değilse, yönetmelik de değildir.
TKHK sadece karşı taraf mesleki olarak bir hizmet/ürün satmışsa geçerlidir. Aksi halde değildir. Bu TKHK'un kapsam maddelerinde de, Yargıtay içtihatlarında da belirtilmiştir. Burada tartışılacak bir şey yoktur.
Kanunun kapsam kısmını lütfen okuyun. Tatmin olmazsanız size Yargıtay içtihatı göstereceğim. Ama Yargıtaya da "yanlış biliyorsunuz" demeyin :)
Alıntı:
Bu durumda hukuki olarak, haksızı haklıya karşı korumak gerekirken sizin dediğinizle tam tersi bir durum yaşanmayacak mı?
Hayır. Adaletin kılıcının her iki tarafı da keskindir. Bir satıcıya göre de bu kanun şöyle adaletsiz: "Ben o malı iade etmeyecek bir adama satabilirdim. Sen aldın ürünü, 14 gün tuttun geri yolladın. Ben o malı sattım diye yeni parti sipariş ettim. Şimdi elimde boşuna fazla ürün var."
O 14 gün iade kuralı da dikkatinizi çekerim ürünün hiç kullanılmamış ya da paketinin açılmamış olması şartına bağlıdır. İkinci el bir üründe bu nasıl olacak?
Alıntı:
Senede Bir kereye mahsus ayıplı mal satan kişilerin insafına bırakılan bir "tüccar olmayanların ticaret olmayan fiil olarak yaptığı alışveriş" hukuka bir şekilde uyarlansa bire hakka nasıl uyarlanabilir?
Tamam ben şimdi anladım sizi. Siz cayma hakkını yanlış anlamışsınız. Cayma hakkı şudur. Ürünü alırsınız. Ürün beklediğiniz gibi çıkmaz (atıyorum, ilandakinden çok daha küçüktür. Ya da resimde gerçekte olduğundan güzel görünmüştür.) O zaman ürünü iade edersiniz. Tabi kullanmamış olmak şartıyla. Ancak ürünün ayıplı olması farklı bir durumdur. Arabanın aynasız gelmesi mesela bir ayıptır. Ya da ilanın yanıltıcı olması bir ayıptır. Eğer bir ayıp söz konusu ise ürünü iade edip paranızı geri alabilirsiniz. Buna cayma değil satıştan dönme denir. 6098 sayılı kanunda da ayıplı malın iadesi hakkı var. Ama keyfi olarak cayma hakkı yok.
Ve bu gayet mantıklı. Düşünsenize, Samsung'dan bir telefon aldınız ve iade ettiniz. Samsung zaten parayı sermaye olarak elinde tutuyor. Bu ürünü başkasına satması kolay çünkü güçlü bir reklam ağı, bir sürü dükkanı ve imkanı var. Sizin yok. Kutusu açılmamış cihazı geri almakla almamak arasında Samsung için fark olmaz. Ama sizin için olur. Kanun sizi bu durumlarda korur.
Ama telefonunu ikinci el olarak satan bir kişiye karşı bu hakkınızın olmaması adildir. Belki o kişi aldığı parayla kredi taksiti yatırdı? Kira yatırdı? Ya da evine alış veriş yaptı yiyecek aldı. İki haftaya geri gelip paranızı istemeniz adil midir? Biraz da madalyonun diğer tarafını düşünelim.
Ayrıca cayma hakkı olması için ürünü almadan önce, tüketicinin ürünle ilgili bir fikrinin olmaması gerekir. Mağazadan aldığınız mallarda mesela geçerli olmaz çünkü ürünü incelersiniz.
Alıntı:
Hukukun esasının hakkı korumak olduğu düşünülünce gene başa dönüyoruz.
Karşı taraf eğer aynen sizin gibi sadece kullanmak için bir cihazı almış, sonra falanca sebepten bu ürünü size satmış bir kişiyse, kanun sizi bu kişiden daha fazla neden korusun? Samsung'a karşı korunmaya hepimiz muhtacız. Ama sahibinden.com'da ilan vererek ikinci el telefonunu satıp üç kuruş para kazanmaya çalışan bir üniversite öğrencisine karşı savunulmaya ihtiyaç duymamalıyız.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
borsaci_b rumuzlu üyeden alıntı
Bende teşekkür ederim öncelikle. elbette saygı çerçevesinde zıt fikirlere sahip olabiliriz ve bu iyi birşey aslında. Çünkü açıkçası sizin bakış açınızı da anlayabiliyorum.
Peki o zaman sizi daha iyi anlamak açısından soruyorum: sahibinden.com dan bir öğretim üyesi arkadaş bir araba lıyor 30.000 TL ödüyor, araba kendisine ulaştırıldığında görüyor ki arabanın sadece kaporatası mevcut ne tekerleği ne de aynası bile yok , bu dediğim hayali değil bu arada bizzat gerçek hikaye ve Ankara'dan satış işlemi gerçekleşiyor.
Bu durumda hukuki olarak satıcının durumu ne olur?
Arabayı satın alan kişiyle arasında herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır, ANCAK kişi, arabanın resmini görü nce hayatın doğal akışı içinde resimdeki arabaya sahip olacağını düşünerek arabaya para ödemiştir. Kendisini bir "tüketici" olarak görmektedir.
Satıcı ise diyelim ki bir memur ve diyelim ki MESLEKİ olarak yapmadı bu işi ANCAK, kaportayı tek başına 30,000'e satması onun "dolandırıcılık" mesleğine sahip olduğu şeklinde yorumlanamaz mı?
Dahası bu tür bir durumda, karşı taraf bu "kportayı" iade edemeyecek ve dolandırıcının insafına mı bırakılacaktır?
Gerçekten anlamadığım için soruyorum. Kaldı ki gene dedikleriniz tüketici yasasına göre de olayın değerlendirilmesine aslında engel değil zira dediğim gibi cayma hakkı kesinlikle karşı tarafın mesleki anlamda bunu yapıp yapmamasını da şart koşmuyor.
Bu durumda hukuki olarak, haksızı haklıya karşı korumak gerekirken sizin dediğinizle tam tersi bir durum yaşanmayacak mı?
Senede Bir kereye mahsus ayıplı mal satan kişilerin insafına bırakılan bir "tüccar olmayanların ticaret olmayan fiil olarak yaptığı alışveriş" hukuka bir şekilde uyarlansa bire hakka nasıl uyarlanabilir?
Hukukun esasının hakkı korumak olduğu düşünülünce gene başa dönüyoruz.
Değerli Üyeler,
Satıcının Vergi levhasının(İlk bakılan gösterge bu.) olmaması nedeniyle Tacir sıfatına haiz değil, bu nedenle 6502 Sayılı Tüketici Mevzuattı uygulanmaz. Bunun yerine Borçlar Kanunu uygulanıyor ancak anlaşmazlığın bedelli 2500 TL üzerinde olması sebebiyle yazılı delil (Tanık kanıtı dikkate alınmaz, üstelik Noter devrine karşı Tanık kanıtının kuvvettide oldukça azdır. ) başlangıcı veyahut doğrudan Yazılı kanıt olup olmadığı Hukuk Mahkemelerince aranır. Şayet Asliye Hukuk Mahkemelerince yazılı delil başlangıcı veya Yazılı Delil bulunması durumunda Alıcının, hak ve talepte bulunarak maddi zararını giderme imkanına sahip olur.
Saygılarımı sunarım.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Alıntı:
Sonmezalidogan rumuzlu üyeden alıntı
Facebook üzerinden bir ikinci el satış grubunda gönderi paylaşıp kenndi ürünümü sattım ben tekil kişiyim. Hiçbir kağıt evrak yok. İlan gönderim duruyor açıklamalarla birlikte. Yüzyüze görüşüldü ödendi. Arkadaş aldı gitti o kadar gün nerdeydi. ürün çalışır vaziyetteydi bir kusuru vardı o da bilincinde olarak satın aldı. bir gün de karar kılması gerekirdi. Hakem heyetleri varmış ilçelerde oraya başvuracağım sanırım.
Satın alırken ürünün kusurlarını görerek, hasarlı olduğunu bilerek satın almış kişi 2 . el ürünü.
İlla iade etmek istiyorsa sulh hukuk mahkemesinde dava açsın, ,ade etsin. Tüketici hakem heyetine sizin değil, ürünü iade etmek isteyen kişinin başvurması gerekir.
Ben de sn. CanCi gibi bu işlemin Tüketiciyi koruma kanunu kapsamında değerlendirilemeyeceğini, satın alan kişinin Tüketici hakem heyetine başvursa da lehine bir sonuç alamayacağını, hatta başvurusunun kabul edilmeyeceğini düşünüyorum. ( İlgili kanun 3.madde i bende satıcı yı çok açık şekilde tanımlamış.)
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Bİlgiler için teşekkürler ben de yeni şeyler öğrenmiş oldum. Umarım bu bilgiler lazım olmaz Allah muhtaç etmesin ama gene de bir köşede dursun.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
MADDE 1- Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur.
İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir.
2. İkinci derecedeki noktalar
MADDE 2- Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa bile, sözleşme kurulmuş sayılır.
İkinci derecedeki noktalarda uyuşulamazsa hâkim, uyuşmazlığı işin özelliğine bakarak karara bağlar.
Sözleşmelerin şekline ilişkin hükümler saklıdır.
II. Öneri ve kabul
1. Süreli öneri
MADDE 3- Kabul için süre belirleyerek bir sözleşme yapılmasını öneren, bu sürenin sona ermesine kadar önerisiyle bağlıdır.
Kabul bu süre içinde kendisine ulaşmazsa; öneren, önerisiyle bağlılıktan kurtulur.
Sayın Canci sizin de dediğiniz gibi buraya yazdığım maddelerle birlikte haklılığınızı birkez daha kanıtlamak istedim görüşlerinize cani gönülden katılıyorum ;
bu aradada sayın fatatug üyemizede gerçekten bilgilimi değilmi diye sormasını gerçekten kınıyorum biz burda avukat , hakim , savcı olarak değil gönül rızalığı olarak bir vatandaş olduğumuzu belirtmek isterim.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Görüşüme katıldıklarını belirten tüm üyelere çok teşekkürler. Benim tek isteğim neyin ne olduğu doğru bilinsin.
-
Cevap: Sağlam sattığım ürünü alan kişi bozuk diyip iade etmek istiyor
Merhaba iyi günler sizlere bir şey danışmak istiyorum. 3 gün önce ikinci el bir laptopu bilgisayarcı ya sattım. Bilgisayarı satarken bilgisayarda değişen eden problem ne varsa anlattım. Kimlik fotokopisinin altına şunu yazmam istendi " bu bilgisayarı x bilgisayara x fiyatına ye sattım" isim soyisim imza. 3 günlük Bir aradan sonra satmış olduğum yer beni arayıp iadesini istedi. Şimdi nasıl bir yol izlemem gerek. Yardımlarınızı bekliyorum.