iki taraflı kavgada bir kişi öldüğünde ceza herkesemi verilir . burdaki ayrım neye göredir. sadece tarafın sözlü ifadesi yeterli olurmu. ?
Printable View
iki taraflı kavgada bir kişi öldüğünde ceza herkesemi verilir . burdaki ayrım neye göredir. sadece tarafın sözlü ifadesi yeterli olurmu. ?
Soruyu bu şekilde sorarsanız cevaplandırmamız imkansızdır.
Kavga oluyor, karşılıklı hakaretler tehditler birbirinize vuruyorsunuz.Sonrasında aranızdan birisi silahla ölüme sebebiyet veriyor.
Ortada sadece tanık beyanları var diyelim.Başka bir şey yok.Burada silahı kimin çektiği, ne kadar mesafeden ateş edildiği, olayın daha önceden bir husumete dayanıp dayanmadığı, tarafların beyanları, kriminale gönderilecek silahtan gelen balistik rapor, kriminalden gelecek el svaplarına ilişkin raporlar önemlidir.
Ama görgü tanıklarının ifadelerine de itibar edilecektir.
Bu arada herkes hakettiği cezayı alır, suç ve ceza kişiseldir.Yani siz kavgadasınız ama öldürmediniz, bu yüzden size cinayetten ceza verilemez.
Hocam benim elimdede silah vardı ancak olayda kullanılmadığı ve maktulu vuran silah olmadığı emniyette ve kriminalde kesinleşti. bu arada olayda karşı tarafta silahla karşılık veriyordu . maktülü kimin vurduğu belli değil. ancak maktül karşı tarafın akrabası olması hasebiyle bizi suçlu görüyorlar ve öyle ifade veriyorlar. daha sonra olayda maktülü vuran akrabası vicdan azabıyla intihar ettmiş. ancak halen suçlu biz görünüyoruz.
Burada yapacağınız tek bir şey kalıyor, elinizde silah varmış, muhtemelen öldürme kastıyla gittiniz diye düşünülecektir, sizin yapmanız gereken, olayda silahı kendinizi müdafaa etmek için çektiğinizi ancak kullanmadığınızı, olayda öldürme maksadıyla gitmediğinize hakimi ikna etmektir.
Daha öncelikli yapacağınız ise, avukat yardımı.
Geçmiş olsun.
bizede aynı cezayı verme ihtimali varmı?. olayda karşı tarafta silahla ateş ediyordu. maktülü onlarda vurmuş olabilir.
Eğer karşı tarafla aynı suçu işlediyseniz ve diğer şartlar da aynı ise aynı cezayı alır.
Ancak ortada bir cinayet var, kimin vurduğu belli değil, o zaman ikisine de ceza verelim diye bir şey olmaz.
Kim hangi suçu işlediyse o suça uygun cezayı alır.
Karşı tarafta vurmuş olabilir değil, vurdu ya da vurmadı, bunlar silahlardaki balistik incelemelerde, el svaplarında ortaya çıkar, tabiki karşıdakilerden birisi ya da birkaçı vurmuşsa onlar ceza alacaktır.Yani maktulde farklı silahlardan çıkmış 5 kurşun da olabilir, bu durumda o 5 silahtaki el svapları, balistik incelemede hangi silahtan çıktığı saptanacak ve o silahı kullananlar cinayetten yargılanacaktır.
Ancak iddianame de savcı hangi sevk maddelerinden cezalandırılmanızı istedi bu da önemli.Mesela ortada, tehdit, hakaret, adam öldürmeye teşebbüs, ateşli silahlar kanununa muhalefet, olay şehir içerisinde olduysa kişilerin huzur ve sükununu bozma, meskun mahalde silah kullanma, trafikteyse, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, hepsi toplanacaktır.Kim hangi suçu işlediyse ondan ceza alacaktır.
Maktulu vurmayan birisi sırf orada diye cinayetten cezalandırılmayacaktır.
hocam benim elimdeki silah şahsın vurulduğu silahla aynı tür ve çap değil. elimizdeki silahı zaten emniyette aldılar . ancak buna karşılık kasten adam öldürmekle sevk edildik.
Sevk edilmek ayrı, sevk edildiniz diye o suçtan ceza alacaksınız diye birşey yok, sizi kasten adam öldürmekten zaten yargılayamazlar, yani siz öldürmediyseniz.
Buna teşebbüs olur, yardım ve yataklık olur vs.
Ancak sadece bu suçtan sevketmiş olamaz, birden fazla suçtan sevketse bile, sübuta eren suçlardan ceza verilir, diğer suçlardan beraat verilir.
hocam 3 yıllık dava sürecinde 8 celseden sonrada mütalada iddanameyle aynı çıktı hemde noktasına virgülüne kadar aynı . diğer sevkler kasten adam öldürmeye teşebbüs , kasten adam öldürme ,ruhsatsız silah bulundurma.
birde hocam işin gerçeği karşı taraftan olayda ölen şahıs amcası oğlu tarafından bilerek yada bilmiyerek vuruldu. şahıs olaydan 1 ay sonrada artık vicdan azabıyla kendi silahıyla intihar etti. bunu iddanameyi hazırlayan savcıda biliyor ancak iddanamesinde bu konuyla ilgili tek bir satır dahi yok. bizi suçluyor sadece.
Tamam ona itirazım yok, mahkemede kural şudur, savcı mütalaa verir ama hakimler, savcının mütalasına göre karar vermek zorunda değiller.Yani savcı cezalandırılmanızı ister ama hakim beraat verebilir, ya da savcı beraat ister hakim cezalandırabilir.
Temyiz bu yüzden var zaten, yani savcı istediği olmadığı zaman temyiz yoluna başvurur, savcı sizin cinayetten ceza almanızı isteyebilir, ancak hakim size cinayetten ceza vermeyebilir, deliller %100 sizin suçluluğunuzu kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya koyacak ki siz ceza alacaksınız (eskiden bu sadece lafta kalıyordu ama son zamanlarda bu sanık lehine işliyor)...Hakim eğer ki en ufak bir şüphede kalırsa, size mahkeme olarak ceza veremez, yani sizin %100 suçlu olduğunuzun ispatı gereklidir.
İddianame ve mütalaa olayına gelince de, dediğim gibi savcı mütalaayı verir, hakim kararı, hakim mütalaaya bağlı değildir.Mütalaaya uygun verebilir ya da mütalaanın aksine karar verebilir.
Siz cinayeti işlemediğiniz, merminin sizin silahınızdan çıkmadığı anlaşıldıysa cinayetten ceza almazsınız.
hocam çok fena durumdayız. majktülün akrabaları(aynı zamanda kavgayı yapanlar) olay yerine gelen polislere saldırıp burunlarını kırıyorlar. polis otolarını satır ve sopalarla parçalıyorlar. darp edilen polisler ifadelerinde kendilerini darp edenleri teşhis ettiklerini ancak kalabalık olan akrabalarının arasından alamadık diyor. bu hareket yani maktülün polisleri olay yerine sokmamalarının sebebi dedilleri karartmak olarak bariz şekilde ortada. ancak ne emniyet nede savcı bunu görmemiş . çünkü adamlar elini kolunu sallayarak belinde tabanca ortalıkta dolanıyorlar.
Bu olayın farklı boyutu.Siz tutuklu kaldınız mı bu olayda
Yakınınızın durumuna göre konuşursak, yakınınız olayların gelişiminde ve maktülün ölümünde etkin rol oynamış, yani asli olarak kusurlu olduğu durumlar var.
Size göre konuşursak demekki sizde böyle bir durum söz konusu değil, yani eğer bir cinayet suçlaması olsaydı, ya da tutuklanmayı gerektirir bir suç, muhtemelen siz de şuan içerde olurdunuz.
Şurayı okuyun.
Şüpheli veya sanığın; delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapması girişiminde
bulunma hususunda kuvvetli şüphe oluşturması gibi kriterler
konulmuş, ayrıca aynı maddenin üçüncü fıkrasında; kasten adam
öldürme, işkence, çocukların cinsel istismarı, soykırım ve insanlığa
karşı suçlar, uyuşturucu madde imal ve ticareti, suç işleme amacıyla
örgüt kurma, Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin
işleyişine karşı suçlarla, silah kaçakçılığı ve benzeri önem arz eden
suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe nedenlerinin mevcut
olması halinde de tutuklama nedeninin varsayılabileceğini
öngörmektedir
-----------------
5271 sayılı CMK’numuzun “Tutuklulukta geçen süreyi” düzenleyen 102.
maddesinin birinci fıkrasında: Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girmeyen
işlerde tutukluluk süresi en çok 1 yıl olduğunu, bu sürenin ancak zorunlu haller
gerekçe gösterilerek 6 ay daha uzatılabileceğini,
102/2. maddesinde; Ağır Ceza Mahkemesinin görevine giren işlerde
tutukluluk süresinin en çok 2 yıl, zorunlu hallerde gerekçeside gösterilmek
suretiyle bu sürenin toplam 3 yılı geçmeyeceği hüküm altına alınmıştır.(2+3=5
yılı geçmez)
Tutuklama süresinin uzamasına imkan tanıyacak zorunlu haller; kaçma
şüphesinin yoğun olması, delillerin karartılma şüphesinin devam eder mahiyette
bulunması gibi…
Genel kıstas Ağır Ceza Mahkemesi görevine giren suçlarda tutuklama
süresi iki yıl, bu mahkeme görevi alanına girmeyen diğer suçlarda tutuklama
süresi bir yılla sınırlandırılmış olmakla birlikte, Türk Ceza Kanunumuzun ikinci
kitap dördüncü kısım, dört, beş, altı ve yedinci bölümünde tanımlanan suçlarda
(305, 318, 319, 323, 324, 325, 332. md.ler hariç) ve CMK’nun 250/1.
maddesinde yer alan suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma aşamasında
tutuklama sürelerinin iki kat uygulanabileceği öngörülmektedir.
Polisler teşhis ettik ama alamadık diyorlar dediniz, yani bu adamlar, oradan kaçmış. savcı görmemiş derken, adamları zaten bulunamamış, yakalananlar da akrabalarının ismini zaten vermemiştir.Savcı da ortada bir isim olmadığından, bunu sizin olayınıza dahil etmemiştir.Polislerin şikayeti üzerine belki ayrı bir soruşturma açabilir
hocam biz dediğim zaten yakınım yani ben derken yakınımdan bahsediyorum. olayda ben yokum.
- - - Updated - - -
bu arada polisler şahısların isimlerinide biliyor ifadesindede şahıs isimlerini detaylıca veriryor. hatta şahıslar gelip mahkemede ifade verdi . ancak müşteki olarak. yani kimse bu şahıslara polisleri neden darp ettiniz demedi.
O zaman olay sadece cinayet değil, başka boyutlar da var dediğim gibi 3 yıllık bir tutukluluk süresi söz konusu.
Peki bir şey rica edeceğim, iddianame de savcının sevk maddeleri ile, savcının mütalaasını yazabilir misiniz?
mütalayı buraya yazmam doğru olmaz. kanısındayım. çünkü bu açık forumu herkes görebiliyor.
bana özel mesaj atabilirsiniz sizin için uygunsa
savcı mütalasında hem isimleri yanlış yazmış . hem basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir rapor alan davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilemiyecek şekilde diye yazmız. anladık savcı sözde müştekilerin tarafını tutar ama bu kadarda değil. müşteki ölen şahsı amcasının evinin önünde diyor ifadesinde . savcı ise 300 metre ileride başka bir sakakta olarak gösteriyor..bu arada maktülün akrabaları polisi olay yerine sokmuyor. bu aşamada maktül polis olay yerine girmeden kaçırılıyor. savcıya göre müştekiler put gibi durmuşlar gibi görünüyor... allah sonumuzu hayır etsin . savcının görevi delildir. illa ceza yedirmek için kendisini paralamak değildir. mütala çok acelece yazılmış ..3 yıldır bir yığın belge sunduk ancak savcı bu belgeleri görmedi yada mütalaya bakılırsa görmek istemedi.
Hakim savcının mütalaasına göre ceza verecek diye birşey yok, daha önceden de söylemiştim, hele delilleri görmezden gelmek gibi bir durum söz konusu olamaz, şöyle ki deliller mahkemede serbestçe takdir edilir, yani hakim bunların hepsini bir araya getirir dosyayı bütün halinde inceler, en ince ayrıntısına kadar ve bir karara varır, size cinayetten ceza vermeyecektir emin olun, çünkü silahı kullanan siz değilsiniz, suç kişiseldir, başkasının işlediği suç yüzünden sizin ceza almanız zaten beklenemez.
Savcının müştekiyi tutması diye birşey de söz konusu değildir, ceza davasında taraflar, sanığın suçlu olduğunu ispatlamakla yükümlüdür, sanık ise suçsuzluğunu ispatlamakla yükümlü değildir, sanığın haklarını korumak, mahkeme ve savcının görevidir.
savcı mütalasında ölen şahsı başka bir sokakta gösteriyor. bu arada ölen şahıs polis olay yerine gelmeden akrabaları tarafından olay yerinden kaçırılıyor. yani polis olay yerinde bir ölü görmüyor sadece ifadelerden yola çıkarak fezleke hazırlıyor.