Dün medyada Yargıtay' ın emekli maaş haczine onay verdiği haberi paylaşıldı. Bu durumda daha önceki emekli maaşı haczedilemez kararları yürürlükten kalkmış mı oluyor?
Printable View
Dün medyada Yargıtay' ın emekli maaş haczine onay verdiği haberi paylaşıldı. Bu durumda daha önceki emekli maaşı haczedilemez kararları yürürlükten kalkmış mı oluyor?
O konu farklı. Emekli maaşını güvence göstererek bankadan kredi çekip veya kredi kartı alıp ödemeyen emekllilerin maaşı blokesi ile ilgili durum o.
X kişinine borçtan dolayı emekli maaşlarına haciz gelmez.
İKK 82 ve 83 üncü maddelerde yazılı mal ve hakların hacz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir der, dolayısıyla kişi kredi çektiği dönemde taksitini ödeyebilecek durumdadır, ancak sonradan buna gücü yetmeyecek bir duruma düşebilir.
Yargıtay kararını görmek gerek fakat sayın Aykut34'ün de belirttiği gibi İİK 83/a maddesinde haczi kabil olmayan malların haczedilebileceğine dair anlaşmalar geçersiz sayılıyor ama İİK 83 madde ise tekaüt maaşlarının haczedilebileceğine hükmediyor.
İcra iflas kanunu : https://www.hukuki.net/hukuk/index.php?article=116Alıntı:
Kısmen haczi caiz olan şeyler:
Madde 83 – (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları,
sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu
olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.
(Değişik: 12/4/1968 - 1045/1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz
var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.
Önceden yapılan anlaşmalar:
Madde 83/a – (Ek: 18/2/1965 - 538/47 md.)
82 ve 83 üncü maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber
değildir.
Bankaların kredi sözleşmesindeki maddeler arasında emekli aylığına el koyulma maddesi mevcut, ama bir tomar sözleşmeyi hangi emekli okumuştur ki? zaten çoğu emeklinin gözleri yeterli görmüyor, okuyamadan imzaladılar. Şimdi ise ödeme güçlüğü çektikleri an maaşlarına el koyulacak ya da kesinti yapılacak, yazıktır günahtır. Kimse kusura bakmasın ama bir zamanlar ''Ev hanımına kefilsiz kredi bizim bankamızda'' diye işporta tezgahı açan bankaların şimdi Yargıtay tarafından aklanmasını doğru bulmuyorum.
Yargıtay kararında, kredi çekerken veya kredi kartı alırken emekli maaşı dahil haciz işlemi uygulanacağına onay verdikten sonra tek taraflı olarak şu an vaz geçtim artık emekli maaşımdan kesilmesine izin vermiyorum diyemezsin diyor..Yani önceden banka ile anlaşıp maaş kesintisine izin verdikten sonra artık iik.83/a yı dayanak göstererEk tek taraflı cayma OLAMAYACAK..
Ben emekli maaşımı bu bankadan alıyorum, aldığım maaşla da kredi taksitlerimi ödeyeceğim diyerek başta krediyi alıp sonrasında kusura bakma arkadaş ben o çektiğim krediyi maaşımla ödeyemiyorum, sizden aldığım parayı benden kesmeniz yazıktır günahtır demekmidir adil olan s.aykut34?
Erdoğan bey tebrik ederim sizi. Gerçekten de çoğu zaman vatandaş mağdur, bankalar soyguncu diye düşünülse de o alınan paralar, krediler, tüketilen kredi kartlarının ne olduğunu düşünen pek yok. Banka hayır kurumu mu? Bir insan emekli maaşına güvenip kredi alıyorsa bunu da yine emekli maaşından ödeyecekse neden haciz olmasın? Kredi alırken diğer konu ise emekliye verilen fazla miktarda krediler. Burada banka personelinin kusuru yok diyemem ama "birinin eline silah verince" git birini öldür demek anlamına mı geliyor? İşin aslı emekliye maaşının 1/4 ü ile ödeyemeyeceği kredi vermemek lazım ama bu sefer de çekilebilecek kredi miktarı düşüyor.
Kanun önerisi: Eğer kredi borcu emekli olmadan doğdu ise emekli maaşına haciz konamasın. Ama emekli olduktan sonra kredi alınıyorsa ve bu maaş teminat olarak gösteriliyorsa 1/4 ü haczedilebilsin.
Tüm bunlara ek olarak İİK Madde 83/a önceden yapılmış anlaşmaları geçersiz kılıyorsa bu da demektir ki bankalar krediyi verirken bu anlaşmayı tarihsiz alıyorlar ve kredi ödenmediği zaman taahhütname gibi yeni tarih atıp, icraya veriyorlardır. Bu da bence bankacılık kanununa aykırı. Kanuna karşı hile.
Emeklilere emekli aylıklarının 1/4 ünden fazla tutarda aylık ödemeli kredi verilmemeli.
İşsiz insanlarada kredi kartı verilmemeli. Bankalar işsizlere bile kredi kartı veriyor.
Kredi kartı aidatı, hesap işlem ücreti adı altında insanlardan paralar alan bankalar emekliye parasını yedirmez.
Çok düz mantıkla özetlemişiniz Erdoğan bey, ülkemizdeki emeklilerin aldıkları maaşları ve durumlarını sanırım bilmiyorsunuz. Konuyu uzatıp tartışmaya girmeyeceğim sizinle, bende emekli bir banka müdürüyüm ve bu yargıtay kararının geçmişe yönelik uygulanmasını da doğru bulmuyorum diyerek konuyu noktalayacağım. Saygılar.
Agari ücretle çalışanın da durumu farklı değil.
Düz mantık olması gerekmiyor mu zaten; borç aldın= ödemek gerek.
Mantık dolandırmaya ne gerek var?
Kaldı ki bahsettiğiniz karar, emeklinin maaşının haczedilebileceğine dair değil,
emekli maaşından kredi taksitlerinin ve kart borçlarının kesileceği açıkça belirtilmiş olan sözleşmeyi kabul ederek, sonrasında ödeme yapmayan kişinin maaşından , aylık ödenmesi gereken miktarların kesinti yoluyla tahsil edilebileceğine dairdir.
Yargıtay bu kararı ile bütün yasaları elindeki yetki ile çiğnemiştir;
Karar, daha önceki kararlara aykırı bir karar. Bana göre sadece emekli maaşlarının değil diğer bütün maaşların tümüne el konulabileceği anlamına gelir. Sadece bankalar değil diğer bütün firmalarda bu tür sözleşmeler hazırlayarak maaşın tümünü tahsil edebilirler. Emeklinin maaşının haciz edilemeyeceği gibi diğer maaşların %25 i kesilebilir gibi miktarların kesileceği yasalarla belirlenen sistem bu kararla çökmüş oluyor. Kararı yargıtayda verse kararın hukuki olduğunu düşünmüyorum. Kaldıki karar daha önceki içtihatlarada tam tezat bir karardır. Karar bundan sonra kredi alanların bütün maaşına haciz işlemi olmadan el konulabileceği anlamına gelir. Buda bankalara icra dairelerine verilen yetkileri vermektir. Kamu düzeni açısından uygun bulmadığım bu kararla ilgili yasa koyucu bununla ilgili kuralları yeniden belirlemelidir. Kredi alanda verende bunları net olarak bilmelidir. Ayrıca kanun yolları hala tükenmemiştir.
5510 sayılı yasa 93.madde tekaüt maaşını madde 83 ten çıkarıyor.benim anlayamadığım şu :sayın avukat arkadaşlar bir tarafta yasa emekli maaşlarını haciz edemezsin diye bir yasa var yargının görevi yasaları korumakdeğilmidir.10 larca yargıtay kararı var tekaüt maaşlarının 5510 yasanın 93 maddesini koruyarak kanun koruyucu olarak görevini yapmış neden yargıtay 13.daire bu yasayı korumak yerine ezip geçmiş ve hatta anayasa mahkemesi bile bu yasayı korumuş ...inşallah bu hatasından döner çünkü anayasa mahkemesiyle iş bitmiyor insan hakları mahkemesinde bile bu şekilde davalar açılmış ve alacaklı banka tazminat ödemek zorunda kalmıştır.kimse bankadan zorla para almamıştır.bazı banka avukatları yazılarında neredeyse emekliyi eşkiya gibi zorla para almış gibi gösteriyor....parayı emekli zorla sahte belgelerle almıyor banka nolur gel bizden kredi al diye yalvarıyor.sen 1000 tl emekli maaşı alana 20000 tl kredi verirsen kusura bakma sen suçlusun.
- - - Updated - - -
5510 sayılı yasa 93.madde tekaüt maaşını madde 83 ten çıkarıyor.benim anlayamadığım şu :sayın avukat arkadaşlar bir tarafta yasa emekli maaşlarını haciz edemezsin diye bir yasa var yargının görevi yasaları korumakdeğilmidir.10 larca yargıtay kararı var tekaüt maaşlarının 5510 yasanın 93 maddesini koruyarak kanun koruyucu olarak görevini yapmış neden yargıtay 13.daire bu yasayı korumak yerine ezip geçmiş ve hatta anayasa mahkemesi bile bu yasayı korumuş ...inşallah bu hatasından döner çünkü anayasa mahkemesiyle iş bitmiyor insan hakları mahkemesinde bile bu şekilde davalar açılmış ve alacaklı banka tazminat ödemek zorunda kalmıştır.kimse bankadan zorla para almamıştır.bazı banka avukatları yazılarında neredeyse emekliyi eşkiya gibi zorla para almış gibi gösteriyor....parayı emekli zorla sahte belgelerle almıyor banka nolur gel bizden kredi al diye yalvarıyor.sen 1000 tl emekli maaşı alana 20000 tl kredi verirsen kusura bakma sen suçlusun.
- - - Updated - - -
adil olan 10000 tl kredi çekip 1000 tl sini masraf olrak alan ve daha sonr aldığı bu parayı ödememek için her türlü zorluğu çıkaran bankalarmı adil olan?
- - - Updated - - -
adil olan 10000 tl kredi çekip 1000 tl sini masraf olrak alan ve daha sonr aldığı bu parayı ödememek için her türlü zorluğu çıkaran bankalarmı adil olan?
- - - Updated - - -
ilk önce bankalar masraf olarak ihtiyacı olup kredi kullanan vatandaşların parasını bi ödesin ondan sonra verdiği krediyi alsın.ben 100000 tl çektim 1500 tl masraf çıkardılar ve parayı ödemediler.
- - - Updated - - -
ilk önce bankalar masraf olarak ihtiyacı olup kredi kullanan vatandaşların parasını bi ödesin ondan sonra verdiği krediyi alsın.ben 100000 tl çektim 1500 tl masraf çıkardılar ve parayı ödemediler.
- - - Updated - - -
ilk önce bankalar masraf olarak ihtiyacı olup kredi kullanan vatandaşların parasını bi ödesin ondan sonra verdiği krediyi alsın.ben 100000 tl çektim 1500 tl masraf çıkardılar ve parayı ödemediler.
- - - Updated - - -
- - - Updated - - -
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2009/19
Karar Sayısı : 2011/4
Karar Günü : 6.1.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR:
1- Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi (E.2009/19)
2- Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesi (E.2009/43)
İTİRAZLARIN KONUSU : 1- 17.7.1964 günlü, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 121. maddesinin, 24.6.2004 günlü, 5198 sayılı Yasa’nın 17. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasının;
2- 31.5.2006 günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. maddesinin, 17.4.2008 günlü, 5754 sayılı Yasa’nın 56. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasının,
Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Davacı borçlular tarafından yaşlılık aylıkları üzerindeki haczin şikâyet yolu ile kaldırılması istemiyle açılan davalarda itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkemeler, iptali için başvurmuşlardır.
II- İTİRAZLARIN GEREKÇESİ
A- E. 2009/19 sayılı davada, başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“...Davacı Halk Bankası vekili olarak davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış olup ödeme emri borçluya 03.08.2008 günü tebliğ edilmiş olup davacı - borçlunun bu ödeme emrine süresi içinde itiraz etmemesi nedeni ile takip kesinleşmiş olup, davalı - alacaklı vekilinin başvurusu üzerine borçlunun Sosyal Sigortalar Kurumundan almış olduğu emekli aylığına haciz konularak 2008 yılı mayıs ayından itibaren borçlu - davacının maaşından aylık 138,00YTL lik kesinti yapılmaya başlanmıştır. Davacı-borçlu bunun üzerine mahkememize şikayet yolu ile başvurarak Sosyal Sigortalar Kurumundan almış olduğu emekli aylığına konulan haczin 506 s. Kanunun 121. maddesi gereğince haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Anılan 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 121/1 maddesi gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borçları ve bu Kanunun 80 inci maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar dışında, haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği hüküm altına alınmış, 5510 Sayılı Yasanın 93. maddesinde bu kez tüm sosyal güvenlik mensubu üyeleri kapsama dahil edilerek, bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Hükmü getirilmiştir.Yasa hükmü:
“MADDE 93- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.) Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” şeklindedir.
- - - Updated - - -
sayın banka avukatı arkadaşım banka ilk önce bize olan borçlarını (dosya masrafı falan filan)ödesin sonra alacağını alsın...
Ne çok seviyoruz oturdugumuz yerden herseye saydirmayi.
Banka avukati oldugumu, hatta avukat oldugumu nereden biliyorsunuz sn.murat, malum mu oldu?
Banka avukati degilim,hatta avukat yada hukukcu da degilim.
Bosanmis birinin, tekrar evlenen eski esinden cocugun velyetini alma ile ilgili sorusunda anne elbette cocugunu takip edecek dedigi icin babalara hinci olan biri,
Aidatini 3 yildir odemedigi icin icra takibi baslatilan birinin sorusunda icra takibi yapmaya hakki vardir dedigim icin vicdansiz yonetici veya evsahibi,
Bir baskasinin ailesine ,esine,cocuguna kufurler ettikten sonra cok pismanim, sicilime islermi, adalet bu olmamalicilara, ceza alirsin elbette, almalisin dedigi icin dalga gecen olan,
Borcunu odemeyene ,alirken iyiydi, verirken neden tu kaka oluyor dedigi icin bir anda banka avukati oluveren,
Babanizdan, kardesinizden,cocugunuzdan,hergun karsilastiginiz yuzlerce insandan farkli olmayan,
Bankaya da borcu olan, kisilere de borcu olan, emeklilik icin su 2 yil gecse artik diyen 24yillik ssk li
İsciyim. Sadece o laflari yakistiran / yapistiranlardan farkli olarak, BENCİL DUSUNMEYEN siradan bir vatandasim.
Diger bahsettiginiz pek cok dusuncenize katilabilirim, ama bu durum bir seyi degistirmiyor.
En bastaki sorum ayni,
O krediyi alma asamasindayken, geri odemek zorunda oldugunu bilerek o sozlesmelere " evet taksitlerimin emekli maasimdan kesilmesini kabul ediyorum " diyen biri , kesilen miktar sonrasi zorluga dusecegini bile bile o krediyi cektiginde, sucu bankaya veya o soruyu yanitlayana atmaya calismasinin pek bir onemi yok.
Aldin= odeyeceksin, niye sizlaniyorsun?
Eskiden herkesin soyledigi bir atasozu vardi, ayagini yorganina gore uzat. Ne oldu eldeki yorgana? Yeni yorgan alalim, cicekli bocekli, daha uzun ,hem uzayan ! Ayagimizi da orter isiniriz oldu genel olarak olay.
Azicik yerimizde dondugumuzde, ustumuz acildiginda, bi yerimiz acikta kaldiginda o cicegin dikeni de batar, o bocek biyerimize de kacar. Ne cicegin ne bocegin kabahatine bakmanin bir anlami kalmaz o noktada artik.
Ha bankalar dosya masrafi almasin, emekli maaslari insanca yasanacak seviyeye gelsin, ... Haklisiniz, ama odeyemeyecegimiz borcun- yukun altina da girmeyelim, o hesabi en basta yapalim nasil oderim borcumu diye, sonunda nasil odemekten kurtulurum diye degil.
görüşlerinizden banka avukatı olduğunuz anlaşılıyor.biz burada kanunları içtihatleri yazıyoruz siz nafakadan çocukların vekaletinden bahsediyorsunuz.nafaka kanun maddesinde hacedilebilir demekte zaten.örnek bankadan kredi çektin 1 ay ödedin sonra işten çıkarıldın ve ödeyemedin veya bir hastalığa yakalandın ilaçları sgk ödemiyor kendi paranızla alıyorsunuz ve artık çektiğiniz krediyi ödeyemiyorsun.bu gibi durumlar için 83. madde devreye giriyor ve kredi çekerken yaptığınız sözleşme batıldır diyor.olay bu.ikincisi kanunları korumakla görevli yargı kanunları çiğnemiştir ..bunu anlatmaya çalışıyorum.
- - - Updated - - -
peki bende bir kredi çektim ama sağlık sorunları yüzünden ödeyemedim.bankada muvafakiyrtim yok.buna rağmen banka haciz uygulayabilirmi?
Maşallah ne kadar anlayışlısınız.
Ben de o konudan bağımsız ( işe geldiği gibi anlama anlayışı hakkında ) sıkıntımı dile getirdim sadece.
Banka avukatı olsam ne olacak ki, alınan para bana mı gelecek ? Gene bankaya gidecek.
Sadece hoşa gitmeyen yanıt verenlere karşı olan yaklaşımadır lafım.
Ha bu arada,
banka önce kredi masraflarını verecek sonra ona olan borcumu isteyecek mantığı sadece kendinize zarar verir. Neden mi?
Bankaya olan borcunuz var olan kanlı canlı yazılı belgeli borç , ödemek zorundasınız.
Kredi dosya masrafları bankanın almaması gerektiği dava yoluyla ancak ıspatlandıktan sonra bankanın borcu haline dönebilen bir fazladan kesinti.
Yani, önce borcu ödeyeceksiniz, sonra sizden fazladan kesilmiş olanı ilgili kurumlarda haklılığınızı ıspatladıktan sonra isteyeceksiniz.
Bankanın zaten direkt haciz uygulama yetkisi yok. İcra dairesinden haciz uygulanmasını talep edebiliyor.
Sorun şurda, Banka kredi verirken önünüze bir sürü evrak koyup imzalattrıyor. Okumaya fırsat bile bulamıyorsunuz. Bilmediğiniz her şeye imza atıyorsunuz. Önceleri Yargıtay bu sözleşmeleri ve maddeleri şekil şartına uymadığından dolayı iptal ediyordu. Bu kararlardan sonra kredi sözleşmelerine imza attırırken her sayfasına imza attırıyorlar ve müzakere ettim yazısı yazdıırıyorlar.
Yargıtayda bu yazıyı kabül ediyor. Halbuki kredi alan yine ne olduğunu bilmiyor.
İcra dairesine verilmeyen muvavakatları, Yada takibe düşmeden verilen muvavakatları kabül etmese, yada maaşının 1/4 ünden fazla kabülleri geçersiz kılsa sorun olmayacak.
Kredi alan borcunu ödemeli, ama tek gelirinin tümüne el konulan sistem kabül görmemeli.
Paylaşılan bazı görüşler beni cidden dehşete düşürdü, sanki bütün emekliler ödemeyeceğini bile bile kredi almışlar ödemiyorlar? arkadaşım her meslek grubunda kötü niyetli kişiler olabilir ama bunu tümüne mal eder gibi hava neyin nesi? Herkesin başına hesapta olmayan şeyler gelebilir ve zor duruma düşebilir, dibe de vurabilir, bunu ne siz ne de bir başkası bilemez, yatak yorgan yastık hikayeleri gerçek yaşamla tam olarak örtüşmeyebiliyor. Zaten evi arabası varsa bunlara el koyuluyor, haciz edilen eşyalara sınırlanma getirilse de sırf taciz için evine gidilerek konu komşuya rezil ediliyor, hacze gelindiğinde ailem rezil olmasın diye icra taahhüdü verip 3 ay hapis yatan binlerce kişi var. Borcuna herkes sadık olmalı burası tamam, ama şartlar buna elvermediğinde sen tut tüm maaşını bloke et, iyi, bu kişi kirasını neyle verecek? evini nasıl geçindirecek? 60-70 yaşından sonra bu kişiyi kim işe alacak? hiç bunları düşünüyor musun? emekli bu adı üstünde, çalışacak hali mecali olmayan kişiler, senin emeklin, benim emeklim, hayalini kurduğun emeklilik. Ya da anladığın tarzda yazayım, çalışamayan yaşlı kişi = emekli. Kimse ne oldum dememeli ne olacağım demeli, bugün ahkam kesilen konular yarın insanın başına gelebiliyor.
Dava açmadım Sn. Erdoğan, uzun süreli ve düşük taksitli ödeme planı uzlaşı sağladı. Burada kişileri değil de olayları ve fikirleri tartışmak daha doğru olmaz mı? gene de bu yakın ilginiz gözlerimi yaşartmadı değil, eksik olmayın...
Yakın ilgim kişisel değil , konuya aslında,
dediğiniz gibi kişilere özel değil, genel olarak konuya ilişkin yorumlar yaptım. Her ne kadar , hiç kimseye , keyfine kredi aldın, harcarken iyiydi ödemeye gelince mi kötü oldu gibi yaklaşımlarda bulunmamama rağmen, banka avukatı ilan ediliverdim.
Sormamdaki amaç , eğer o dönemde bir çözüm bulabildiyseniz, aynı konudan muzdarip diğer kişilere de faydası olabilir diye düşünmemdi.
Bankalar her şeyden kazançlı çıkar.
Erdoğan bey gayet önemli noktalara temas etmiş teşekkür ederim. Kendisi hukukçu da değilmiş. Ama şu konuya takıldım; "Banka avukatı"... Arkadaşlar burada alacaklı olan banka mıdır, avukat mıdır? Banka avukatı aldığı parayı bankaya verir. Yargı ne karar verirse avukat saygı duyar, banka da duymak zorundadır.
Bahsedilen Yargıtay kararı hala ortada yok ama kimse 5510 sayılı yasadan önceki bir ihtilafa ilişkin bir karar olabileceğini hiç düşündü mü? Kural olarak kanunlar geriye doğru yürümezler. Veya başka bir neden de olabilir. Yargıtay kararını görmeden hakime, avukata, bankaya çemkirmenin bir anlamı var mı?
Üstelik Erdoğan beyin bahsettiği gibi bizler burada tarafsız yorumlar yapıyoruz hukuk adına. Bir avukat bugün X bankasının avukatı olabilir, yarın da Y emeklisinin avukatı olabilir. Ama hukuk tektir. Ben kendi adıma Erdoğan beye konuya olan katkıları için bir hukukçu olarak teşekkür ediyorum çünkü kendisi Medeni kanun madde 2 de belirtilen aslolan iyiniyettir, herkes borçlarına sadık olmalıdır ilkesinden bahsetmiş. Görüyorum ki insanlar artık şu klişeleri ezberlemişler; 1- Eve hacze gelemezler, 2- Emekli maaşına haciz konmamalı 3- Hatta maaşa bile haciz konamaz... vs. Peki bırakın bankaları. Benim Erdoğan beye borcum var, Erdoğan beyin de Aykut beye borcu var. Ben Erdoğan beye ödemezsem, Erdoğan bey de Aykut beye ödeyemeyecek. Bu zincirleme borç yumağı ülke ekonomisini çökertir farkında mısınız?
Saygılar.
işte size aynı yargıtay dairesinin kararı
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/14991
K. 2010/5048
T. 14.4.2010
• TAZMİNAT DAVASI ( Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesindeki Düzenlemelerin Tüketici Davacının Aleyhine Olan ve Tüketiciyi Külfete Sokan Sözleşme Hükmünün Tüketici İle Ayrıca Müzakere Edilerek Kararlaştırılmadığı İçin Haksız Şart Olduğu )
• HAKSIZ ŞART ( Tazminat Davası - Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesindeki Düzenlemelerin Tüketici Davacının Aleyhine Olan ve Tüketiciyi Külfete Sokan Sözleşme Hükmünün Tüketici İle Ayrıca Müzakere Edilerek Kararlaştırılmadığı İçin Olduğu )
• MAAŞA EL KONULMASI ( Davacı Tüketici Olup Maaşının Tamamına Sözleşmenin Bu Hükümleri Uyarınca Bloke Edilerek El Konulup Kredi Kartı Borçları İçin Takas Mahsup Uygulaması Haksız Şart İle İlgili Emredici Hükmü Bertaraf Etmek İçin Yapılan Bir Uygulama Olduğu )
• BANKACILIK HİZMETLERİ ( Sözleşmesindeki Düzenlemelerin Tüketici Davacının Aleyhine Olan ve Tüketiciyi Külfete Sokan Sözleşme Hükmünün Tüketici İle Ayrıca Müzakere Edilerek Kararlaştırılmadığı İçin Haksız Şart Olduğu )
4077/m.6, 7, 9, 10, 11, 31
ÖZET : Taraflar arasındaki Bankacılık Hizmetleri sözleşmesindeki düzenlemelerin tüketici davacının aleyhine olan ve tüketiciyi külfete sokan sözleşme hükmünün tüketici ile ayrıca müzakere edilerek kararlaştırılmadığı için açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğu kabul edilmelidir. Davacı tüketici olup maaşının tamamına sözleşmenin bu hükümleri uyarınca bloke edilerek el konulup kredi kartı borçları için takas mahsup uygulaması 4077 sayılı kanunun 6. maddesindeki haksız şart ile ilgili emredici hükmü bertaraf etmek için yapılan bir uygulamadır. Hal böyle olunca, sözleşmedeki hükümlerin haksız şart olduğu kabul edilerek bu ilkeler çerçevesinde davacının zararı bu konuda uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulundan nedenlerini açıklayıcı taraf Hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak belirlenmeli, bu yolla belirlenecek miktara hükmedilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı banka ile 2004 yılında Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme uyarınca adına kredi kartı ve vadesiz mevduat hesabı açıldığını, eğitim görevlisi olup maaş ve benzeri ödemelerinin davalı bankanın İzmit şubesindeki bu hesabı üzerinden yapıldığını, davalı bankanın ödeyemediği kredi kartı borçlarını gerekçe göstermek suretiyle hiçbir bildirim yapmadan 15.01.2008, 5.02.2006, 15.03.2008 tarihlerinde hesabına yatan üç aylık maaşlarının bankaca bloke edildiğini, sözleşmedeki rehin ve temlike ilişkin hükümlerin haksız şart niteliğinde olup geçersiz olduğunu ileri sürerek davalının hesabındaki maaşına el koyma işleminin iptal edilerek bloke edilen paranın faizi ile tahsilini, bloke nedeniyle uğradığı maddi zarar için 3000,00 TL ile üç ay boyunca uğradığı manevi zarar için 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalı banka, davacı ile imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi uyarınca açılan hesabın sadece maaş hesabı olmayıp mevduat hesabı da olduğunu, sözleşmenin 47. maddesi, 136. maddesi ve 137. maddeleri uyarınca da bankaya rehinli olduğunu, sözleşme uyarınca bankaya rehinli bulunan hesaptan takas mahsup işlemi yapılmış olup maaş haczi uygulanmadığını, sözleşmenin açık hükümleri gereğince de davacıya bildirim yapılmasına gerek olmadığını, yapılan uygulamanın doğru olduğunu, alacaklarını sözleşme gereğince davacının hesabından tahsil ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının toplam 2.901,24 TL yatan maaşına bloke konularak kredi kartı borcunun takas-mahsup yolu ile ödenmesinin banka tarafından yapılan bu uygulamanın maaş haczi olmayıp sözleşme hükümleri gereğince rehinli hesaptan takas mahsup hakkının kullanılması olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, öğretim görevlisi olup maaş ve benzeri ödemelerinin, davalı bankanın İzmit şubesindeki hesabı üzerinden yapıldığını, davalının kredi kartı borçlarını gerekçe göstermek suretiyle 15.1.2008, 15.2.2008, 15.3.2008 tarihlerinde hesabına yatan üçer aylık maaşlarının bankaca bloke edildiğini, sözleşmedeki rehin ve temlike ilişkin hükümlerin haksız şart niteliğinde olup geçersiz olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmış, davalı, davacıya, kredi kartı tahsis ettiğini, kredili mevduat hesabı açtığını, maaş hesabının da sözleşmenin 47, 136, 137. maddeleri uyarınca rehinli olduğunu, davacının doğan kredi kartı borcu için rehinli bu hesaptan takas mahsup işlemi yapıldığını yapılan işlemlerin tamamının sözleşmeye uygun olduğunu savunmuştur.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve "Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyiniyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az on iki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir..." hükmü, yine 4077 sayılı Kanun'un değişik 6. ve 31. maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde "satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasındaki Bankacılık Hizmetleri sözleşmesinin 136. ile 137. maddelerindeki düzenlemelerin tüketici davacının aleyhine olan ve tüketiciyi külfete sokan sözleşme hükmünün tüketici ile ayrıca müzakere edilerek kararlaştırılmadığı için açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğu kabul edilmelidir. Davacı tüketici olup maaşının tamamına sözleşmenin bu hükümleri uyarınca bloke edilerek el konulup kredi kartı borçları için takas mahsup uygulaması 4077 sayılı kanunun 6. maddesindeki haksız şart ile ilgili emredici hükmü bertaraf etmek için yapılan bir uygulamadır. Hal böyle olunca, sözleşmedeki hükümlerin haksız şart olduğu kabul edilerek bu ilkeler çerçevesinde davacının zararı bu konuda uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulundan nedenlerini açıklayıcı taraf Hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak belirlenmeli, bu yolla belirlenecek miktara hükmedilmelidir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözardı edilerek davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 14.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi
bu konuda .eminmisiniz çünkü 2 gün önce ben bankaya kredi çekmeye gittim.bu arada emekliyim banka bana muvafakatname imzalatmaya çalıştı ben imzalamadım onlarda kredi vermedi.madem sözleşme yeterli neden ayrıca muvafakiyet?
- - - Updated - - -
bu yazdığınızdan bir şey anlamadım...zaten banka krediyi maaşınıza güvenerek veriyor....x kişisi dediğiniz senet falanmınedir .örneğin ben kredi çektim ısrarla benden muvafakiyet istediler ben imzalamadım ama krediyi verdiler......
- - - Updated - - -
dünyanın neresinde görülmüş 100000 tl ev kredisi çekip 200000 tl geri ödemek.kimse bankaları savunmasın.nomal bir emelli 1000 tl maaşla 1400 tl kredi ödeyebilir.kan emiciler.
Bankayı değil kim haklıysa biz onu savunuruz. 'ödememeye yemin etmek' bana çok samimi gelmiyor. Bir borcun yükümlülüklerinden neden kaçmak ister ki insan? Sayın Cumhurbaşkanı vakti zamanında kart mağdurları ifadesi için 'Kusura bakmasınlar kredi kartının mağduru olmaz' demiş ve çok eleştirilmişti! Kartın mağduru olmaz kimse size zorla harca demiyor. Ben bu mağdur kelimesini gerçekten çok kızıyorum. Mağdur varsa bu borcunu alamayan bankadan başkası değildir.
Yanlış anlaşılmasın, şahsıma ait bir borç için de aynı ifadeleri kullanırım. Ne yazık ki ülkemizde kredi kartları ödeme aracı olarak değil borçlanma aracı olarak kullanılıyor. Sorunun temelinde bu var.
1) kart ücreti ve dosya masrafları yasaldır (hakem heyeti kararlarına karşı açılan davaların sonuçlarına da bakacak olursak) ve bankalar verdiği hizmetin karşılığında bu tutarları tüketiciden talep edebilirler, neticede zorla imzalatmıyorlar, koşulları uygun bulmazsanız o bankayla çalışmazsınız
2) Borcunu ödemeyen tüketici, bankanın (dolayısıyla mevduat sahibi olan halkın) parasını almak için gösterdiği çabayı yadırgayamaz (herşey kanunlar çerçevesinde yapılıyor)
Şimdi banka avukatlığıyla suçlanacağımdan adım gibi eminim, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar demişler.
Netice ise şudur, siz şayet bankaya emekli maaşınıza bloke konulabileceği, haczedilebileceği yönünde bir imza verdiyseniz, banka da bunu yapar. Dolayısıyla sözleşme yaparken neye imza attığımıza çok dikkat etmemiz gerekiyor, hatta sözleşmenin bir kopyasını alıp detaylıca inceleyip ardından gidip imzaları atmak daha akıllıca.
Uzun uzun sözleşmeler esasında siz borcunuzu ödediğinizde sorun değil, zaten oradaki çoğu madde siz ödeme yapmadığınızda bankanın kendini garantiye alması için.
Kabaca ( sizin kan emiciler tanımınıza istinaden ) ;
açtığınız damar yolundan ( kredi sözleşmesinde ödemenin maaşınızdan otomatik olarak tahsil edilmesi ve ödenmeyen borçlar için bankaya bloke yetkisi vermeniz o iş için damar yolunu açmaktır ) banka kanınızı emecek, siz de yemininizi bozmamış olacaksınız.
sayın erdoğan bey diyelimki bankadan kredi çektim daha sonra ms hastalığına yakalandım bu ilaç yurt dışından yüksek paralarla getiriliyor ve tabiki bankaya borcumu ödeyemedim.....şimdi ne iolacak..işte burada kanun maddesi diyorki haciz aşamasından önceki yapılan anlaşmalar geçerli değildir diyor yani 83/a
- - - Updated - - -
yargı kanun koyucumudur yoksa kanun koruyucumudur.yargıtay 13.mahkemesi başka bir kanunda banka yanınnda değil tüketici yanında olmuştur bu nasıl bir durumdur.. kanunları çğnemiş bir yargı dünyanın hiç bir yernde işlemez.bankalara gidipteben bankaya vadeli hesap açıyorum bana% 9,5 faiz veriyor sen benim paramı kredi olarak çekerken %20 ile paramı satıyor..kanuni tefecilik.niye benim yasal alacağım olan dosys masraflarını vermiyor veya 1-2 sene bekletiyor...lafım size değil bankalara ne kadar banka avukatı olursanız olun siz bankanın yap dediğinizi yapıyor.ben burada banka avukatlarını suçlu görmüyorum.
Sn.murat2645;
konuya bankalara lanetler yagdırarak ortasından saplama girdiğinizden , sorununuzun ne olduğunu bilemiyorum ama bu başlıktaki konu,
bankakadan kredi alma aşamasında bankaya verilen kredi taksidi için emekli maaş hesabından gereken tutarı bloke edebileceğine dair onay verilmesinin yasalara uygun olmayan bir durum olmadığıdır.
O tarz sözleşmelerde verilen onaya istinaden yapılan işlem hesaba yeterli miktar kadar bloke uygulamaktır HACİZ DEĞİL.
Yargı , bazen bankanın bazen müşterisinin yanında olur, amaç zaten hakkın teslimi değilmidir?
Her zaman müşterinin yanında olacak , yada her zaman bankanın yanında olacak yargının ne anlamı olabilir ki???
Allah göstermesin ama , ms te olsanız, ishal de olsanız, sizin sağlık durumunuz bankayı ilgilendirmiyor,
ödenmeyen taksit varsa, alacağını tahsil kanallarıdır sadece ilgilendiği. Vefat ederseniz, borcunuz bitmiyor, mirasçılarınızdan alınmaya çalışılıyor, yasa da bu hakkı veriyor sonuçta alacaklıya.
Kısaca tekrar , bankadan kredi çekerken kabul edilen o şartı geçerli kabul etmiş yargıtay.
(bence de olması gereken bu )
erdoğan bey şu anda yargıtay kararı ile yollar kapanmamıştır
iik:83a ile kredi çekme esnasında imzalanan sözleşmeyi yok sayıyor
5510 93 .maddesi emelki maaşından kesinti yapmasını emrediyor anayasa mahkemesine açılan davada banka kaybediyor borçlu kazanıyor.isterseniz anayasa mahkeme kararlarnını incelebilirsiniz ama size kolaylık olsun
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2009/19
Karar Sayısı : 2011/4
Karar Günü : 6.1.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR:
1- Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi (E.2009/19)
2- Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesi (E.2009/43)
İTİRAZLARIN KONUSU : 1- 17.7.1964 günlü, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 121. maddesinin, 24.6.2004 günlü, 5198 sayılı Yasa’nın 17. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasının;
2- 31.5.2006 günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. maddesinin, 17.4.2008 günlü, 5754 sayılı Yasa’nın 56. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasının,
Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Davacı borçlular tarafından yaşlılık aylıkları üzerindeki haczin şikâyet yolu ile kaldırılması istemiyle açılan davalarda itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkemeler, iptali için başvurmuşlardır.
II- İTİRAZLARIN GEREKÇESİ
A- E. 2009/19 sayılı davada, başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
Yasa hükmü:
“MADDE 93- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.) Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” şeklindedir.
Yasanın düzenlemesine göre 5510 sayılı Kanun gereği bağlanan gelir aylık ve ödenekler Yasanın belirttiği istisnalar olan 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyecektir.
Yargıtay bankalara diyor ki; Sen bu masrafları tüketici ile MÜZAKERE edip, açık bir şekilde üzerinde tartıştıktan sonra kabul ettiysen, banka olarak haklısın. Ama sen tektip kredi sözleşmesi ile boşlukları doldurup fahiş taleplerde bulunduysan haksızsın... Bu durumda (yeni kredi sözleşmelerinde müşteriye konunun müzakere edildiğini ve kabul ettiğini el yazısı ile yazdırıyorlar) kredi sözleşmesinde açık ve net bir şekilde muvafakat olduğu anlaşılıyorsa haciz mümkün. Herşeyden önce sözleşme serbestisi ve ahde vefa (sözleşmeye sadakat) halen borçlar hukukumuzun en önemli ilkeleridir. Gözden kaçırmayalım.
erdoğan bey şu anda yargıtay kararı ile yollar kapanmamıştır
iik:83a ile kredi çekme esnasında imzalanan sözleşmeyi yok sayıyor
5510 93 .maddesi emelki maaşından kesinti yapmamasını emrediyor anayasa mahkemesine açılan davada banka kaybediyor borçlu kazanıyor.isterseniz anayasa mahkeme kararlarnını incelebilirsiniz ama size kolaylık olsun
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2009/19
Karar Sayısı : 2011/4
Karar Günü : 6.1.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR:
1- Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi (E.2009/19)
2- Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesi (E.2009/43)
İTİRAZLARIN KONUSU : 1- 17.7.1964 günlü, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 121. maddesinin, 24.6.2004 günlü, 5198 sayılı Yasa’nın 17. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasının;
2- 31.5.2006 günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. maddesinin, 17.4.2008 günlü, 5754 sayılı Yasa’nın 56. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasının,
Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Davacı borçlular tarafından yaşlılık aylıkları üzerindeki haczin şikâyet yolu ile kaldırılması istemiyle açılan davalarda itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkemeler, iptali için başvurmuşlardır.
II- İTİRAZLARIN GEREKÇESİ
A- E. 2009/19 sayılı davada, başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
Yasa hükmü:
“MADDE 93- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.) Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” şeklindedir.
Yasanın düzenlemesine göre 5510 sayılı Kanun gereği bağlanan gelir aylık ve ödenekler Yasanın belirttiği istisnalar olan 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyecektir.
- - - Updated - - -
peki anlaşmada yazıyor 83 a maddesinde haciz sırasında devreye girip bankalarla kredi kullanım anında yapılan sözleşme batıldır diyor bu kanunudamı yok sayacak yargıtay
Üstat değindiğiniz noktalarda kesinlikle haklısınız. Maalesef çoğu kişideki mantık şu; ben şimdi imzalayayım, işim görülsün, sonra gider hakem heyetine itiraz ederim. Bankaya kızdım ödemem, dosya masrafını kabul etmiştim ama bunu alıyorlar ödemem. Böyle bir mantığı benim aklım almıyor. Yasadaki emekli maaşı haczedilemez kısmı da pek eşitlik ilkesiyle bağdaşmıyor, o halde ya çalışanın maaşı haczedilmeyecek ya da her ikisi de haczedilebilecek.
Bir emekli düşünün,
x bankasından alıyor emekli maaşını.
Evinin elektrik - su- telefon-internet ve doğalgaz faturalarının emekli maaşı hesabından ödenmesi için otomatik ödeme talimatı vermiş.
Aynı bankadan da kredi kullanmış, kullandığı kredi için de bankanın, kredi taksidinin emekli maaşından kesilerek ödenmesi için otomatik ödeme talimatı vermiş.
Sosyal güvenlik kurumu, varsa ilaç -doktor katkı payı ödemesi varsa onları KESİP, emekli vatandaşın hesabına maaşı yatırıyor.(1)
Elektrik faturası otomatik ödeniyor (2)
Su faturası otomatik ödeniyor(3)
Gaz faturası otomatik ödeniyor (4)
internet faturası otomatik ödeniyor (5)
Buraya kadar sorun yok, elektriği-suyu-gazı-tozu-ilacı kullanmış, ödeyecek elbette.
İş bankanın verdiği borcun karşılığını kesmeye kalktığında, vayyy adi kan emiciler! Buyur burdan yak.
E o zaman elektrik-su-gaz-internet - ilaç-doktor hizmeti sunanlar da kan emici !!
Herkes alacağını alabilir ama banka alamaz...
Vay canına, neden peki?Çünkü....
çünkü işte...
ödemek istemiyorum, yemin ettim, emekli kaç kuruş maaş alıyor ki? vs.vs.vs
Bir de aldığı kredinin taksidini keserse banka, emekli ne yiyecek?
Elbette haklılık payı yok değil bu konunun, emekli maaşları çok düşük, bir de o düşük maaştan kredi kesintisi olduğunda , geriye kalan bildiğin kuş yumurtası. E iyi de arkadaş, mantık emekli maaşı zaten düşük kredi kesintisi olmamalı ise, işsiz olan / hiç bir geliri olmayan da gelsin o zaman senin cebindeki parayı alsın, boğazından geçene çöksün. Öyle ya, sende az da olsa var, onda hiç yok.
Nasıl sende az kaldığı için borcunu ödememeyi kendinde hak görebiliyorsan ve adil olan bu ise,
hiç bir geliri olmayan kişi de , kendinde hiç olmadığı için, olan bir başkasının malına -parasına saldırmayı kendine hak görmesi normal.
Ha ikisi aynı şey değilse, kusura bakmayın, işinize nasıl gelirse öyle bakıyorsunuz olaya derim ben sadece.
Kart ücreti konusunda ne yazıkki bankalar haklı oluyor. Bankaların sadece kart aidatından müthiş kazançları oluyor.
Dosya masrafı konusunda bankalar kaybettiklerini anlayınca 5-10 lira gibi cüzzi miktarlara çektiler dosya masrafını.
XXX bankasından kredi çektik. Bir gün bile sektirmeden kredileri ödüyorum. Çoğu zaman erken bile ödediğim oluyor. Geçen ay kafasına göre hesap işletim ücreti kesmiş. Kesmesin diye 2 tanede otamatik ödemem vardı. İtiraz felan derken geri iade aldım. İtiraz etmesem paraya konacaktı banka.
hayır aykut beye kalırsa donumuzuda alalacak
Yeryüzünde kimse sizin donunuzla ilgilenmez rahat olun.
AYKUT BEY bu davayı alırsa kesin kazanır.ama ne yazıkki banka avukatı.Aykut bey sizi Allaha emanet ediyorum.bundan sonraki hiç birine cvap yazmayacağım.t"arafsızlığı başınıza böyle birşey gelse ne yarsınız.ben yaradana özümde .acaba sizin başınına gelse inşallah gelmez birdaha görüşelim .
- - - Updated - - -
sözlerim size değil aykut beyedir.bana banka senin damarını açar kanınıda içer yorumunda bulundu.benden size nacizhane bir içtahat..
ANAYASAYA giden tüketici davayı kazanmış.isterseniz size başlığı gönderebilirim ha bide anayasa mahkeme kararı şikayetini AB insan haklarındada kazanıyor Türkiyedeki resmi açlık sınırını gösterip Türkiye aleyhine kazanıp tazminat aldığınıda hatırlatayım.5510 sayılı yasa 93.madde ve iik 83a daki kanunlar olduğu sürece ve bankaya ayrıca bir muvafakiyet vermediği sürece hiç bir kimsenin emekli maşına dokunulaaaammmmmaaazzzzzzzzz.
- - - Updated - - -
önceleri almıyorlarmıydı,gardolabı boşaltmıyorlrmıydı.tabi geç bi arkadaşsanız bilmezsiniz bunları
- - - Updated - - -
Siz bana saplama diyemezsiniz.2.si siz yargının içinde en fazla 10 yıl diyelim içindesiniz.ama ne yazıkki ben bu tür işleri 25 yıldan beri haby olarak yapıyorum isterseniz aramızda bir sınava girelim benim aldığın puanın yarısını bile aamazsınız.mesela lan kelimesinin dün hakaret kabul edildi yargıtay onadı.bana 3 senelik beş senelik bigilerle gelmeyin.sizin gibi yarı hukukçu arkadaşlar hala 506 sayılı ssk kanunundan bahsediyor o kanun2009 yılından beri yürürlükten kalkmadı demiyelim..az da olsa birkaç kanun var.bana bir şey söyleyecekseniz yasalara sırtınızı dayayıp öyle söyleyin.ben yazdığım konuda lanetle girmedim madem anayasa böyle kükmetmiş 5510 93 maddesi buna olanak verir veyaiik kanun maddeleri hakkında görüş bildirelim.boş konuşma.ben sana 10 larca yargıtay sonucu veririm bu konuyla ilgili sen bana 2 bilemedin 3 tane verebilirsin.sonuç olarak aynı yargıtayı (13.daire)hem blokeyi hem o güne kadar ödemek zorunda olan bankanın olduğu ve en son haczi durduran karar verdiğini veryim.işi bil ama işe gitme......
- - - Updated - - -
erdoğan bey gene konuya vakıf olmadığınızı belirten cümleler kurmuşsunuz.eğer benim eşim ve çocuklarım reddi miras davası açarsa ne olacak....hadi bunuda siz araştırın bakalım bilebilecekmisiniz.ha bu arada üzerime hiç birşey yok