Ceza almış,emekli olmuş memur emeklilik ikramiyesi

babam 23 sene 4 ay ptt kurumunda dağıtıcı olarak çalıştı atılan bir iftira sonucu 2 sene ağır ceza aldı 1991 infaz yasasından yaralanarak 1997 yılında 4 ay 24 gün cezaevinde yattı tahliye olduktan sonra geri kalan 20 ayını özel sektörde sgklı olarak çalışarak 2001 yılında emekli sandığından emekli oldu ancak emekli ikramiyesini alamadı sgk kurumuna yazılı başvuruda bulunduk bize ödenmez ancak mahkeme kararıyla tekrar değerlendirilir yazısı gönderildi şimdi dava açmak istiyoruz şimdi dava açabilirmiyiz? açarsak davayı kazanabilirmiyiz?

SGK ya iş mahkemesinde dava açılması gerekiyor. Mutlaka avukat tutmalısınız.

Emekli ikramiyesi talebinizin reddi işlemiyle ilgili iptal davasının ilgili idarenin bulunduğu il yani Ankara İdare Mahkemesinde açılması gerektiğini düşünüyorum.

Bugün itibariyle dava açsak kazanabilir miyiz?

konu 2 defa anayasa mahkemesince incelendi ve tbmm olayla ilgili yasa yapılması kararı alındı bunun üzerine tbmm 01.02.2012 tarihinde çıkardığı yasa ile son noktayı koydu.buna göde devlet memurlarının tazminat alma hakları 1475 sayılı iş yasasının 14md.parelel hale getirildi buna göre ilişiği cezaen kesilen memura aynen işçilerde olduğu gibi tazminat ödenmez hükmü getirildi.siz keşke bu yasa çıkmadan önce any.mh.iptal kararına göre oluşan boşlukta idare mh.(ankara)dava açsaydınız ikramiye alırdınız bununla ilgili yüzlerce dava kazanıldı.malesef şu anda çok geç kalmışsınız,takdir sizin genede şansınızı deneyin ama umutlu olmayın.en fazla dava ve kaybederseniz sgk av.ücreti ödersiniz.

Arkadaşlar yardım etmek amacı ile yazı yazılırken mağdur olan insanları yanlış yönlendirmemek lazım ilgi sayılı yazınızda da görülecği üzere TBMM 01.02.2012 tarihinde çıkarılan yasa ile son noktanın konulduğunu bu konulan yasa ile Devlet memurların tazminat alma hakkının hakları 1475 sayılı iş yasasının 14md. ile Disipsizlik veya yasak getiren suçlardan ilişiği kesilen memurlara işçilerde olduğu gibi tazminat hükmü ödenmez şeklinde yasa getirildiğini ifade etmişsiniz. Buraya kadar olan işleve benimde bir diyeceğim olmamakla beraber bir hususu gözden kaçırdığını ifade etmek istiyorum ; Varanos adlı üyenin yazısı dikkatlice okunup incelendiğinde babasının geçmişe yönelik 21 yılı geçkin hizmeti olduğunu nihayetinde 2001 yılında Emekli olduğunu ifade etmiştir. Söz konusu kanun 17.01.2012 tarihinde resmi gazetede yayınlanmış 14 md ye göre uygulamanın ise 01.02.2012 tarihinden itibaren uygulanacağı belirtilmiştir. o halde ; Yasalar çıkarılırken geriye dönük olarak işletilemez Yasa çıktığı anda hangi tarihte yürürlükte ise o tarih itibariyle uygulanır bu sebeple Varonos Adlı üye konuyu İdari yargıya taşırsa çıkan yasanın geriye dönük olarak olmadığından hak kaybı bulunmamaktadır bu sebeple dava açarsa ikramiyesini alır. ancak yeni çıkan yasa yürürlüğe girdikten sonra malesef burada Memurla işçi ayrımında çok fark olmasına rağmen memurların bu hakkının elden alınmış olduğu ne yazıktırdı Anayasa Mahkemesinin ise bu kararı iptal etmediği diğer bir tartışma konusudur. Halen eskiye dayalı görevden atılan memurlar bu haklarını alamamışlarsa Sosyal güvenlik kurumuna müracaat edip 60 ün içerisinde davalarını açarak alamadıkları ikramiyelerini alabilirler bu konu ile benden örnek dilekçe talep edilirse seve seve göndereceğim gibi internet üzerinde de bu yönden bir çok iş güvenliği uzmanlar tarafından dilekçeler vardır. Bu sebeple yasa 01.02.2012 tarihinden sonraki uygulamalar içindir.Esas itibariyle “hukuk güvenliği” ve “adalet” ilkeleri, kanunların sadece yürürlükte oldukları dönemde uygulanmalarını öngörür. Kanunlar, yürürlüğe girdikleri andan itibaren derhal veya kanunda öngörülen ileri bir tarihte uygulanırlar, geriye yürümezler ve önceki kanun döneminde elde edilmiş haklara müdahale etmezler.

Mustafa bey merhabalar

Konu ile ilgili bilgi paylaşımınız için çok tşk ederim bana bu konuda dilekçe nasıl bir yol izlememiz konusunda yardımcı olursanız çok sevinirim

arkadaşlar yorumlarında hatalı,şöyleki any.mh. 5434 sk.89 md.iptal etmiş fakat bunun idareye yeni yasa çıkarılması için bir yıl süre vermiş idarede 1.02.2012 tarihinde 5434 /89 md.ikramiye koşullarını 1475/14 md parelel hale getirmiştir.şimdi olayımızda, dava yasa çıkarılmadan boşluk bulunan dönemde açılsaydı ikramiye alınırdı fakat yasa çıktıktan sonra yani 1.02.2012 tarihinden sonra açılacak konu ile ilgili davalar yeni yasaya tabi olurdolayısıyla ikramiye ödenmez konu ile ilgili çok sayıda talep ank.2 idr.mh reddedilmiştir.konuyu iyi irdelelemek any.mh kararı ile diğer yasayı okumak gerekir.

Polatlıspor kardeşim kazanılmış hakka kimse müdahale edemez Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişik yapılmasına dair kanun kabul tarihi 17.01.2012 6270 sayılı kanun çıkartılmış ve bu kanunun yürürlük tarihi ise 01.02.2012 dir. Görüleceği üzere kişi 2001 yılında emekliye ayrılmıştır.
Bu sebeple 6270 sayılı yasa ile getirilen bu değişikliğin ancak yürürlük tarihinden sonraki uyuşmazlıklara uygulanacağı o dönemdeki 2001 yılındaki Esas itibariyle “hukuk güvenliği” ve “adalet” ilkeleri, kanunların sadece yürürlükte oldukları dönemde uygulanmalarını öngörür. Kanunlar, yürürlüğe girdikleri andan itibaren derhal veya kanunda öngörülen ileri bir tarihte uygulanırlar, geriye yürümezler ve önceki kanun döneminde elde edilmiş haklara müdahale etmezler. Veto sonrasından tekrardan onaylanarak yürürlüğe giren 6270 sayılı yeni düzenlemede Bu kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 maddesi kapsamında fasılalı olarak hizmeti bulunan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte aynı kapsamda çalışmakta olanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Emeklilik, yaşlılık, malullük ile dul ve yetim aylığa bağlanacak olanlar hakkında 89 uncu maddenin dördüncü fıkrasının uygulanmasında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki fasıla hizmet süreleri için 1475 sayılı Kanunun 14 maddesindeki şartlar aranmaz hükmü bulunmaktadır. Bu nedenle varnos adlı üyenin babasının ikramiye almasına engel bir durum bulunmamaktadır.
Varonos adlı üye arkadaşım bana mesajla ulaş telefonunu bırak ben sana ulaşırım gerekli bilgi ve belgeleri aldıktan sonra baban davasını açsın ve hakkını alır onun kazanılmış hakkı kimse burada hukuku farklı yollarla tanımlamaması ve yanlış bilgi vermemesi lazım kanun gayet açık ve sarih geriye yürüyemez bu kanun çıktığı tarihten sonraki kamu görevlilerini ilgilendirir.

- - - Updated - - -

Ayrıca vereceğim mahkeme kararıda bunun örneği olup karar incelendiğinde açıkça görülecektir.
T.C.
ANKARA
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
1. KURUL
E ESAS NO : 2012/7520
KARAR NO : 2012/12880

İTİRAZ EDEN (DAVACI) : Hasan YÜKSEL
VEKİLİ :

KARŞI TARAF (DAVALI) : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI - ANKARA
VEKİLİ :

İSTEMİN ÖZETİ : Farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli olan davacının, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla davalı idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine anılan işlemin iptali ve ödeme tarihindeki memur maaş katsayıları üzerinden hesaplanacak söz konusu ikramiye tutarının hakediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davanın; 5434 sayılı Yasanın 6270 sayılı yasa ile değişik 89. maddesinde öngörülen koşulları taşımadığı anlaşılan davacıya emekli ikramiyesi ödenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin olarak Ankara 13. İdare Mahkemesi’nce verilen 25.5.2012 gün ve E:2011/1952; K:2012/1301 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, itiraz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü :
Dava, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli olan davacının, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla davalı idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine anılan işlemin iptali ve ödeme tarihindeki memur maaş katsayıları üzerinden hesaplanacak söz konusu ikramiye tutarının hakediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
5510 sayılı Yasanın 106. maddesi ile 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlükten kaldırılan, ancak anılan Yasanın geçici 4. maddesi uyarınca emekli ikramiyeleri de dahil olmak üzere belirli konularda halen uygulanmasına devam edilen 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasında, “Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir” hükmü; 12. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir.” hükmü yer almakta iken; anılan Yasanın 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve...” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 05.2.2009 gün ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararıyla, farklı sosyal güvenlik kurumlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emekli olanlara aylık bağlandığı halde, son defa bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna göre ayırım yapılarak Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılmayanlara 5434 sayılı Yasa’ya tabi çalışma süreleri için emekli ikramiyesi ödenmemesinin Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesi ile 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş ve madde metninde yer alan söz konusu ibare 05.06.2010 tarihinde yürürlükten kalkmıştır
Anılan madde metninin Anayasa Mahkemesi’nce kısmen iptali üzerine 5434 sayılı Yasanın 89. maddesinin birinci fıkrasında değişikliğe gidilmiş olup, 5997 sayılı Yasanın 14. maddesi ile değiştirilen ve 01.06.2010 tarihinden itibaren geçerli olması öngörülen bu fıkra hükmüne göre, “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiilî hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tâbi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tâbi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.” kuralı getirilmiştir.
5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinin değişik birinci fıkrasında yer alan “Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve…” şeklindeki ibare de, bu kuralın daha önce iptal edilen kural ile kapsam ve içerik yönünden aynı nitelikte olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nin 12.05.2011 gün ve E:2010/81, K:2011/78 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, fıkra metninde yer alan bu ibare söz konusu karar gereğince 09.07.2011 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.
Anayasa Mahkemesi kararları, Anayasa'nın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olduğundan, Anayasa'ya aykırılığına karar verilerek iptal edilen yasa hükümlerinin, Anayasanın üstünlüğü prensibi ve hukuk devleti ilkesi gereğince, henüz devam eden davalarda uygulanmaması gerekir.
Öte yandan, 26.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6270 sayılı Yasa ile 5434 sayılı Yasanın 89. maddesinde değişiklik yapılarak, hizmet birleştirilmesi suretiyle emekli aylığı bağlananlara 5434 sayılı Yasaya tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği kurala bağlanmış ve aynı Yasa ile 5434 sayılı Yasaya eklenen geçici 223. madde hükmüyle de, bu maddenin yürürlük tarihinden önce, mülga 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, varsa açtıkları davalardan vazgeçmeleri ve bu Kanunun 89. maddesindeki şartların varlığı halinde aynı esas ve usuller çerçevesinde emekli ikramiyesi ödeneceği belirtilmiş olmakla birlikte, anılan madde hükmünde, 26.01.2012 tarihinden önce hizmet birleştirmesi suretiyle emekli olan iştirakçiler hakkında da bu Yasa ile getirilen kuralların uygulanacağı yönünde açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 6270 sayılı Yasa ile getirilen bu değişikliğin ancak yürürlük tarihinden sonraki uyuşmazlıklara uygulanacağı anlaşıldığından, bakılmakta olan davanın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen durum karşısında, 2829 sayılı Yasanın 12. maddesinin 1. fıkrasının ve 5434 sayılı Yasanın 89. maddesinin 5997 sayılı Yasayla değişik hükmünün Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararlarından sonraki şekline göre; farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle 2829 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca ilgili kurumca aylık bağlanan ancak son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmadıkları gözetilerek kendilerine Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen süreleri için emekli ikramiyesi ödemesi yapılmayan kişilere, belirtilen hizmet süreleri ve emekli aylıklarının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar gözetilerek 5434 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli aylığı bağlanan ve son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmadığı için Emekli Sandığına tabi süreleri için kendisine emekli ikramiyesi ödemesi yapılmayan davacının, bu taleple yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuki isabet görülmemiştir.
Davacının tazminat istemine gelince; Anayasa’nın 125. maddesinde idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlandığından, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının uğradığı zararın, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarı üzerinden ve ilgilinin idareye başvuruda bulunduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, itiraz isteminin KABULÜNE ve Ankara 13. İdare Mahkemesi’nce verilen 25.5.2012 gün ve E:2011/1952; K:2012/1301 sayılı kararın BOZULMASINA; 2577 sayılı Yasanın 45/4 maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda dava konusu işlemin İPTALİNE; davacının Emekli Sandığına tabi hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi yönündeki isteminin KABULÜNE; emekli aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar dikkate alınarak hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine; aşağıda dökümü yapılan toplam 176,35 TL yargılama giderinin ve yürürlükteki tarifesine göre 600,00 TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta gideri avansının istemi halinde itiraz eden tarafa iadesine, 28.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

bizim en büyük zaafımız,herkes için hukuk adlı 15 shf kitabı okuyan kendini hukuk profesörü görüyor,etrafa ders veriyor.ben konu ile ilgili ne yazmışım 01.02.2012 tarihine kadar dava açılmışsa ikraiye alınır,aksi halde alınmaz ,demişim arkadaşta örn.bir blg idare mh kararını koyup yanlış yazdığımı belirtmiş.doğal olarak hukuki bilgisi olmadığından ank.blg.id.mh kararının 13.idr.mh. 2011 esasıyla açıldığını farketmemiş.bana 01.02.2012 tarihinden sonra esas nosu alınan ve davayı kabul edip ikramiye ödeme kararı verilen tek bir dava göstersin söylemlerimi geri alacağım.insanları uutlandırıp gereksiz masraflara sokmayın.

Burada kimse hoca falan değil sana bir tek soru soruyorum diyelimki siz Devlet memurusunuz ve 01.01.2012 de memurluktan ihraç edildiniz bu arada hak arama adına emekli olmadınız ancak baktınızki davanız uzun sürüyor bu kez emekli olmak için gidip 15.01.2015 tarihinde emeklilik dilekçesi verdiniz bu arada diyelim sizin 23 yıl hizmetiniz var ve her hangi bir yerde sigortalı olarak çalışmadınız ve yaş sınırıda yok emekliliğe her hali ile hak etmişsiniz 15.01.2015 tarihinde vermiş olduğunuz dilekçeniz üzerine siz emekli olurmusunuz olmazsınız ayrıca size emekli ikramiyesi ödenirmi ödenmezmi kanun gayet açık sarih kanun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki uygulamalar için. mahkeme kararına bakıp incelendiğinizde şu kısmı okumanızı tavsiye ediyorum. 26.01.2012 tarihinden önce hizmet birleştirmesi suretiyle emekli olan iştirakçiler hakkında da bu Yasa ile getirilen kuralların uygulanacağı yönünde açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 6270 sayılı Yasa ile getirilen bu değişikliğin ancak yürürlük tarihinden sonraki uyuşmazlıklara uygulanacağı anlaşıldığından, bakılmakta olan davanın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Arkadaşın sorununa baktığınızda arkadaş işten atıldıktan sonra 20 Ay dışarda sigortalı çalışmış eğer bu kişi 36 aydan fazla sigortalı olarak çalışmış olsa idi zaten Devlet memuru olarak emekli olamazdı ve nihayetinde emekli olmuş geçmişe yönelik parasınıda mani bir hali bulunmamaktadır. üstüne basa basa söylüyorum bazı özel sebepleri keza idari yargıda dava sonucunu bekleyen birisinin sen niye kanundan önce gidip talepte bulunmadın biz sana emekli ikramiyeni veremeyiz diyemezler buradaki olay tamamen farklı boyutta kanun gayet açık sarih hangi şartlarda nasıl alınacağı şimdi soruyorum yasa 2012 şubat ayından sonra eğerki bir memur görevden atılırsa size katılıyorum bir tek ikramiyesini alamayacaktır. ama yasadan önce bu belirttiğim şartlar taşıyan kişi mevcut ise gidip davasını açar ve parasınıda alır ben bu arkadaş ile irtibata geçecem davasını açtıracam ve burada da bu kararı yayınlayacağım. kararın özetine bile baktığınızda gayet açık halen daha ısrarla siz neyi savunuyorsunuz anlamış değilim kimse de hukukçu olamaz hukukçu ola bilmek için insanın hukuk okulunu okuması lazım.

- - - Updated - - -

Hatta bu kanundan önce SSK Aleyhine bir çok dava açılmış bakılmışki için içinde çıkılmayacak SSK Aleyhine dava açan tüm şahıslara vekalet ücreti ve masraf istemeden davasından vaz geçenlere hak ediş oldukları emekli ikramiyesinin ödeneceği belirtilmiştir. ben sadece yasadan önce birkişi bu hakkını elde etmiş ise SSK halen ben sana para vermem işte 2012 Şubatta 6270 sayılı yasa çıktı ben paranı vermem diyorsa bu hukuka aykırı olur yani kişi dava açmamış vay efendim gideydin davanı açaydın kanun var diyemezsin kanun geriye yürümez o kişide kanundan önce atıldıysa ben halen sana paranı vermem diyorsa gideceksin davanı açacaksın ve kazanılmış hakkın olması sebebiyle paranı alırsın ancak yasa çıkıp resmi gazetede yayınlandıktan sonra artık 657 SDMK kanuna tabi memurlarda işçilerin kıdem tazminatı gibi meslekten veya her hangi bir sebepten işten atılmışsa malesef artık parasını alamayacaklardır. olay bundan ibarettir. Sen atılan kişiye Devlet memuru olarak emekli edeceksin kanun çıkmış sana ben ikramiyeni vermem diyemezsin bu işlem hayatın olağan akışına aykırılık teşkil eder onun için hakkını arayacaksın olur veya olmaz ama hak her zaman kazanılmış hak olduğundan kimse bu hakkını kaybetmez İdari yargıda olmadı tüm iç hukuk bitti Anayasa Mahkemesine gideceksin oda olmadı Avrupa insan hakları mahkemesine gideceksin kusura bakma kardeşim adam bu devlete 25 yıl görev yapacak herkesin başına gelebilir görevden atılacak ve bu görevden atılma işlemi yasadan önce ise devlet kusura bakma ben bak 2012 de kanun çıkartmışım diye bunu sana dayanak yapamaz kanun yürürlüğe girdiği günden itibaren uygulanır.

- - - Updated - - -

Ben eklediğim kararın içerisinde bir ksımını cımbızlamak suretiyle ekliyorum ; 26.01.2012 tarihinden önce hizmet birleştirmesi suretiyle emekli olan iştirakçiler hakkında da bu Yasa ile getirilen kuralların uygulanacağı yönünde açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 6270 sayılı Yasa ile getirilen bu değişikliğin ancak yürürlük tarihinden sonraki uyuşmazlıklara uygulanacağı anlaşıldığından, bakılmakta olan davanın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Farazi konuşuyorum şahıs Kamuda DM olarak görev yapıyor hasbel kader bir suçtan veya tekerrür disiplin cezasından atılıyor ve bu atılma ise 2011 Yılında gerçekleşmiş olsun ve bu şahsın 23 Yıl kamu hizmeti olsun bu arada gitti 20 Ayda özel sektörde çalıştı ve emekliliğini hak etti bu arada kişi 2012 Yılı Mart ayında gidip Emekli olmak istedi Sosyal güvenlik kurumu ne yapacak bu kişiyi Devlet memuru ünvanındamı yoksa SSK lı olarakmı emekli edecek elbetteki Devlet memuru olarak Emekli edecek nedeni ise istifa,. her hangi bir sebepten ihraç edilen kamu görevlisi 3,5 yıldan fazla özel sektörde çalışmadığı için doğal olarak Emekli memur olarak emekli olacak peki bu kişiye size soruyorum emekli ikramiyesi ödenirmi ödenmezmi, ayrıca Sosyal güvenlik kurumu bu kişiye 2012 Yılında yeni çıkan yasayı uygularmı uygulamazmı bana sorarsanız uygulamaz nedeni yasa çıktığı tarihten sonraki uygumalar içindir geriye yürüyemez adam hasbel kader gidip dilekçe vermedi diye sosyal güvenlik kurumunun bu kişiye yeni çıkan ve o dönemde yürürlükte olmayan bir yasayı geriye dönük uygularmı. Bu sebeple bu arkadaşın dava açmasında yararı var kişi yasa çıkmadan önce zaten emekli olmuş doğal olarak kazanılmış hakkı sebebiyle alır. bu arada masraf falan demişsiniz masraf ne kadarki toplasanız 500 TL yi geçmez yani kişi şimdi gidip yapılan haksızlığa boyunmu eğmesi lazım davasını açacak İdare mahkemesi red edecek itiraz edecek o olmadı temyiz edecek orada bir sonuç olmazsa Anayasa Mahkemesine Bireysel başvuruda bulunacak burada çözüm bulmazsa Avrupa insan hakları mahkemesine gidecek kişi kendi hakkını aramazsa kim arayacak

- - - Updated - - -

Madem siz kanunu yönetmeliği mevzuatı çok iyi biliyorsunuz sizde bizi aydınlatmak adına neden bir kaç örnek idare mahkemesi kararı eklemiyorsunuz. Bu arada ben size bir soru daha sormak istiyorum madem hukuku çok iyi biliyorsunuz beni aydınlatırsanız sevinirim. bir kamu görevlisi diyelimki Emekliliğini hak etmiş ancak yaş sebebiyle 1 yıl daha çalışması lazım hasbel kader bu arada kişi 01.01.2012 tarihinde meslekten ihraç edilmiş olsun bu arada bu kişi Emekliliğini hak ettiği halde yapılan bu haksız uygulama sebebiyle İdare Mahkemesine dava açtı daha sonra Danıştay temyiz falan derken dava uzadı baktı olacak gibi değil gidip 01.01.2015 tarihinde kendisinin kamu görevlisi olarak görev yaparken 01.01.2012 tarihinde atıldığını ancak hizmet yılının 27 yıl olduğunu ayrıca yaş şartı falan gibi bir sürecin bulunmadığını emekliliğini hak ettiğini emekli aylığı bağlanmasını ve ikramiyesini istemesi üzerine Sosyal güvenlik kurumu bu kişiyi Devlet memuru olarak Emekli etti daha sonrada 6270 sayılı kanunu gerekçe gösterip bu kişiye emekli ikramiyesi ödememe gibi bir lüksü olabilirmi. orada da kanun açık bazı hususları objektif yazmışlar eğer kamu görevlisi emekliliğini hak etmiş ve yaştan bekleyip bu sürede geçmişse Emekli ikramiyesini alamayacak diye bir uygulama varmı sen hem kişiyi emekliliğini hak etmiş diye Devlet memuru olarak emekli ledeceksin sanada ben sonradan çıkan yasayı uygularım diye kurumun lüksü olabilirmi bende açık açık söylüyorum kanunlar çıktığı tarihden sonraki uygulamalar içindir kazanılmış hak olarak geriye götürülemez. lütfen yazı yazarken sınır eleştirilerini aşmamamız lazım

arkadaşım,konu hakkında uzun uzun anlatıma,öyle olsaydı böyle olurdu falan demeye gerek yok,işin özü şudur,dava açılış tarihindeki geçerli yasaya göre karara bağlanır. 01.02.2012 tarihine kadar dava açılmadığına göre şu anda açılacak dava 6270 s.k hükülerine göre karara bağlanır.dolayısıyla görevinden dsp.cezası alarak atılan memur emekli ikramiyesi alamaz.bize idare hukuku lisans üstü eğitiminde hocalarımız böyle öğretti.ha eğer bu arkadaş ben 1000tl masraf edip şansımı denerim derse,yasalarımız dava açmasına engel değil,şansını dener.diğer yandan bilgi olarak vereyim aihm bu tür davalara bakmaz,ülkelerin kendi içişleri olarak görür.kafadan reddeder.hayırlısı olsun.

Polatlıspor kardeşim Anayasa Mahkemesi 6270 Sayılı yasanın çıkmadığı yıllardan önce iki defa bu konu ile ilgili Karar vermiş bu sebeple 26.01.2012 tarihinden önce emekli olan ve ikramiyesini alamayan arkadaşlar ikramiyesini alır. yani şahıs gidip dava açmadı diye hakkının kaybolmasımı lazım. Bu sebepler kanun çıktığı andan itibaren uygulanır geriye dönük kazanılmış haklara etkisi olmaz. Size bir şey sormak istiyorum diyelim Devlet memuru 25 Yılını doldurduğu halde yaşda emeklilik süresini bekleyip almak için görevin başında iken hasbi kader görevden atıldı ve diyelimki bu kişi 01.01.2012 tarihinde görevden el çektirildi. bu arada kişi hakkını aramak için gidip emekli olmadı. Baktıki idari ve Danıştay süresi zaman alıyor bu sebeple emekli olmaya karar verdi. ve bu konuda Sosyal Güvenlik Kurumuna 01.01.2015 tarihinde dilekçe verdi şimdi bu kişiye emekli ikramiyesi verilirmi verilmezmi çünkü bu kişi bir fiil kurumda 26 yıldan fazla çalışması var engel durumu yok kurum biz sana yasa çıktı ikramiye veremeyiz diye bilirmi böyle bir şey olmayacağı herkesin malumu olup hiç kimse 300-500 lira masraftan kaçınmasın hakkını sırasıyla arasın gerekirse Avrupa insan hakları mahkemeside dahil. görüleceği üzere yasa 01.01.2012 tarihinde çıkmış uygulama tarihi ise Şubat 2012 tarihi ancak Devlet memuru Şubat 2012 den sonra ihraç edilirse 14 maddede yazılı sebeplerden ceza almış ise memura emekli parası ödenmez bu bu kanun bile bu haliyle şaibeli olup herkes dava açması gerekir sen hakkını aramazsan kimse sana hakkını vermez.

arkadaşım, bahse konu any.mh. 2829 sk.gereği değişik sgk larına tabi hizmeti olanların hizmetlerinin birleştirilmesi sonucu son 7 yılda 1261 gün fazla prim ödenen kurumdan emekli edildiklerinde emekli sandığında gecen hiz.varsa bunlarla ilgili ikramiye ödenmemesi üzerine yapılan değişikliği kapsamaktadır.bu durumdada 6270 sk. 1475 sk.14 md atıfta bulunmuş işçilerin kıdem tazminatlarına parelel düzenleme yapmıştır. 6270 sk.çıkarılmadan ödenmemiş memur emekli ikramiyeleri ile ilgili dava açılmışsa(Memur hangi nedenle ilişkisi kesilirse kesilsin)any.mh kararı ile 6270 sk.arasında düzenleyici 5434 sk 89 md yürürlükte olmadığı için doğan boşluk memur lehine değerlendirip em.ikramiyesi ödenmiştir.fakat 01.02.0012 tarihinden sonra açılan davalar reddolunmuşturki hukukisi budur.ayrıca verdiğiniz örnekte 27 yıl devlet memuru olan,görevinden uzaklaştırılan şahıs emekli ikramiyesi alır,çünkü bunun 2829 sk,dolayısıyla 6270 sk ile ilgisi yoktur.ayrıca aihm bu tip davaları ülkelerin kendi içişleri sayar ve davaya konu etmez.

Polatlıspor bu yazılardan sonra diyecek bir söz bulamıyorum yinede herkes özgür bir haklarını denemeleri lazım bu arada sizin kast ettiğiniz emeklilik sürelerini hak etmeyen bir kısım memurlarla ilgili yorum olduğu kanısına vardım buna bende mutabık kaldım diye bir hususu daha açıklamak için size kısa yazıyorum diyelim Memurun hizmeti 25 Yıl ancak Emeklilik hakkını hak ettiği halde yaş şartı olan 49 yaşı beklemesi gerek bu memur 2011 Aralıkta meslekten ihraç edilmiştir bu kez kişi başka bir kurumda çalışmadan yaş şartını bekleyip yaş şartı günü olan 49 yaş süresi 2014 Aralık ayı olması sebebiyle bu kişi 2015 Ocakta kendisinin emekliliği hak ettiğini yaş şartı sebebiyle bu zamana kadar beklediğini ifade edip emekli maaşı ve ikramiyesinin ödenmesi için dilekçe verdikten sonra bu kişinin emeklilik hakkını elde etmesi sonucu ikramiyesi kendisine ödenirmi ödenmezmi bu konuda biraz daha net cevap verirseniz sevinirim en azından kişilere yardımcı olabilmek babından faydası olur.

olayı basitçe aktarayım, 6270 sk.la 5434 sk nın 89 md. 1475 s.knun 14 md.parelel hale geldiğine göre,diyelim bir işçi (4-A)arkadaş 27 sene hizmeti olsun fakat işyerinde zimmetine para geçirsin işten atılsın.bunun kd.tazminatı tartışmasız ödenmez. memura gelirsek gene bahsettiğiniz gibi 25 yılı doldursun fakat yaş dolmadığı için çalışmaya devam etsin fiili çalışması sırasında gene örneğin zimmet suçu nedeniyle memuriyetle dsp.suçundan ilişkisi kesilsin bu arkadaşta yukarıda bahsolunan md.gereği emekli ikr.alamaz.fakat 25 yılı doldurmuş kendi istemi ile yaş beklemek için istifaen ayrılmış,dolayısıyla memur statüsünü kaybetmiş.fakat geçmişte işlediği bir suç nedeniyle dsp kurulu kararıyla memuriyettten çıkarılma cezası almışfakat görevde olmadığı için pratikte uygulanamamış kurum sicil dosyasına konulmuş ise,bu arkadaş ikramiye alır.yani kısaca memuriyet statüsü devam ederken çıkarılmış ise ikramiye alamaz, istifaen ayrılmış memuriyet statüsü yok,askıda emeklilik bekliyorsa memuriyetten geçmişteki bir suçu nedeniyle çıkarılmış fakat tebliği fiili memuriyeti esnasında yapılamamışsa ikramiye alır.

Çok güzel yanıtlamışsınız memurda olsa işçide olsa zimmet suçu işledimi kesinlikle alamayacağı belli oldu şimdi objektiflik bakımından bir kez daha soracam en azından artık 657 SDMK değiştiğne göre burada da örnek olur. Memur yasa çıkmadan önce diyelimki 01.01.2012 tarihinde Disiplin kurulunca memurluktan ihracına karar verildi. Disiplin ihraç kararı ise memura 09.01.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olsun bu arada memurun 09.01.2012 tarihi itibariyle ihracı konumunda iken meslek hizmeti var sayım konuşayım 26 Yıl 8 Ay 25 gün olsun ancak Memurun emekli ikramiyesini ve maaşımı hak edebilmesi için yaş şartı olan diyelim 49 yaşını beklesin bu arada memur bu haksız uygulamadan dolayı diyelimki İdari Yargı, Danıştay falan derken baktı Danıştay davası sonuçlanmadı gitti 01.01.2015 tarihinde Emeklilik dilekçesi verdi bu konumda olan memur ikramiyesini alırmı. Nihayetinde Emekliliğini hak etmiş ancak yaş şartını bekliyor bu buna engel olurmu şimdiden cevaplayacığınız için teşekkür eder başarılarınızı dilerim.

em.me.ikramiyesi 657 sk değil, 01.10.2008 rarihinden önce memur olanlar için 5434/89 göre,bu tarihten sonra göreve başlayanlar içinde 5510 sk göre ödenir.memurların emekliliği ya kendi istemleriye 25 yıl fiili hizmet tamamlayarak(4/c)yada kurumlarınca resen yapılır.kısaca anlattığınız olaya dönersek eğer memur arkadaş kendisine dsp kararı tebliğ edildiğinde kendi istemiyle ben emekli olmak istiyorum deseydi.fiili hizmet süresi üzerinden ikramiyesini alması gerekirdi.fakat herne nedenle nolursa olsun bekleyerek 2015 yılında emeklilik talebinde bulunduğunda fiili memuriyeti 6270 sk.sonra sona ereceği için 5434/89 md.ile parelel 1475sk 14 md.uyarınca ikramiye ödemesi söz konusu olmaz.fakat idare mh, dnt sürecinde haklılığı kanıtlanırsa hem arada geçen sürenin maaşlarını hemde emekli ikramiyesini alır.

Değerli kardeşim yazılarınızda açık açık bahsediyorsunuz ancak benim halen ikna olamadığım bir kavram var Şahıs 1987 Yılında Devlet Memurluğuna girmiş Askerlik hizmetinide dahil etmiş bu şahsın diyelimki 26 Yıl 10 Ay geçkin bir hizmeti var ve bu kişi yaş şartına tabi olarakta 49 yaşında emekli olması lazım ancak burada bir hususu özellikle belirtmek istiyorum kişi fiilen emekliliğini hak etmiş sadece yaştan bekleyecek bu kişi yaş şartını beklemedende emekliye ayrılabilir ancak aylık bağlanamaması durumuyla diyelim zorunlu çalışıyor ve bu arada kendisi hakkında idari yönden Disiplinsizlik sebebiyle 6270 sayılı yasa çıkmadan önce ihraç ediliyor ve tebliğ tarihi ise 09.01.2012 bu kişi tebliğ etmiş olup artık fiilen devlet memuru değil. peki bu kişi fiilen Emeklilik hakkını hak etmiş sadece dava sonucunu beklemesi onun Ocak 2015 de gidip dilekçesi vermesi neden ikramiye almasını engel olsunki kişi işten atıldığında zaten 09.01.2012 tarihinde atılmış yasa ise 01.02.0012 bu sebeple bu kanun ise kanunun çıktığı andan itibaren uygulanacak olması kişinin kazanılmış hakkına neden engel olsun zaten kişi fiilen emeklilik hakkını elde etmiş bence bu kişinin emekli ikramiyesi alması uygun diye düşünüyorum tabiki anladığım kadarıyla siz hukuk mezunu veya hukuku okuyorsunuz tabiki yorumlarınız farklı ama bende diyorimmi kazanılmış hak olması sebebiyle yasa geriye dönük uygulanmayacağı için kişi bu haktan yararlanır eğerki bu kişi sizinde belirttiğiniz gibi 01.02.2012 tarihinden sonra Disiplin kararı ile ihraç edilmiş olsa idi kanun olduğu için emekli ikramiyesi ödenmez idi bu artık kanun çıkartılmış normal bir kişi idari yargıya dahi gitse birşey çıkartamaz ancak benim kendi şahsi düşüncem kişinin hizmeti 26 Yıl 10 ay ve 5434 sayılı yasaya göre yaş şartına göre 25 yılı tamamlandığında dahi emekliye ayrılabiliyor o halde yasadan önce ihracı sebebiyle kazanılmış hak sebebiyle ikramiyesini alamazmı. Belirtilen durumlar, 26 Ocak 2012 tarihinden sonra işinden ayrılanlar için geçerli olacaktır,Devlet memurluğu hizmetlerinizden başka, SSK.lı, Bağ-Kurlu bir çalışma yok ise memurluktan çıkarılmış olsa dahi, emekli aylığı bağlandığında ikramiye alabileceğinizi düşünmekteyim ne dersiniz. çok açık söylüyorum Hizmet 26 Yıl 10 Ay dan fazla ve bu hizmetin tamamı Devlet Memurluğu 09.01.2012 tarihinden ayrıldıktan sonra her hangi bir sigortalı çalışarak hizmete dahil edilmiş bir işlem olmadığı gibi hizmet birleştirilmeside söz konusu değil bu sebeple sadece yaş şartı sebebiyle kişinin beklemesi veya dava sonucu beklemesi kişinin kazanılmış hakkına hukuka aykırı bir işlem yapılmayacağı düşüncesindeyim sizlerinde güzel nacizane görüşlerinizi bekleyeceğim.

arkadaşım,yukarıdada anlattım,işten çıkarılması emekli olması anlamında değildir.kurumu sadece şahsın osyasını emekli sandığına gönderir fakat emekli sandığı emeklilik işlemini ilgili memur talep etmeden yada kurumu hakkında resen emeklilik işlemi yapmadan uygulamaz.zaten aksi olsa şahsın kurumla ilişkisi kesildiğinde emekli sandığı maaş bağlar emekli ikramiyesi öderdi.sebeb ne olursa olsun şahıs 2 yıl beklemiş 2015 yılında emeklilik başvurusu yaptığına göre emekli sandığı şahsın isterse 50 yıl hizmeti olsun farketmez bakacağı nokta kurumundan hangi nedenle ilişkisi kesildiğidir. dsp.nedeniyle me.çıkarıldığını gördüğünde 6270 sk gereği ikramiye ödemez,makam ve temsil taz.varsa maaş hsp dikkate almaz sadece ek gösterge üzerinden maaş bağlar. dahada emin olmak isterseniz bilgi edinme yasası çerçevesinde sgk doyurucu bilgi alabilirsiniz.aksi bir bilgi alırsanız ltf.paylaşın

Son kez ben bir daha buraya yazma gereği duyuyorum 6270 sayılı kanunun uygulanabilmesi için o kişinin SSK, Bağkur vs hizmeti birleştirilmesi halinde emekli ikramiyesi alamaz 5434 sayılı yasaya göre bir fiil tüm hizmetlerini Emekli sandığına bağlı kurumda çalışmışsa kişi hangi suçtan ceza alırsa alsın eğerki ihraç edildiği dönem emekli ikramiyesini ve emekliliğini hak etmişse kimse kazanılmış hakkı elden alamaz 2829 sayılı Hizmet birleştirme kanunun 12 maddesine göre Emekli sandığında Emekli ikramiyesinin almanın yegane şartı emekli olacak kişinin emekli sandığı kapsamındaki bir görevinden emekliliğe ayrılmasıdır. örneklerle verdiğim uygulamadan da kişi Devlet Memurluğuna 1987 Yılında göreve başlamış 09.01.2012 tarihinde de disiplinsizlik sebebiyle ihraç edilmiştir. Bu kişi fiilen emeklilik hakkını elde etmiştir. bu sebeple çıkan yasa 01.02.2012 tarihinden sonra yasalar bilindiği üzere geriye yürütülemez ancak çıktığı ve yayınlandığı veya resmi gazetede yürürlük tarihi olan süreçte başlatılır. O halde kişi Emekliliğini hak etmiş ve bu hizmetini ise Emekli sandığında tamamlamış bu kişi kesinlikle Emekli ikramiyesini alır. ben sizin bu yöndeki görüşünüze katılmıyorum. Zira sizin bu konu ile ilgili yorumunuzu ekliyorum ; yazınızda 5434 sk 89 md yürürlükte olmadığı için doğan boşluk memur lehine değerlendirip em.ikramiyesi ödenmiştir.fakat 01.02.0012 tarihinden sonra açılan davalar reddolunmuşturki hukukisi budur.ayrıca verdiğiniz örnekte 27 yıl devlet memuru olan,görevinden uzaklaştırılan şahıs emekli ikramiyesi alır,çünkü bunun 2829 sk,dolayısıyla 6270 sk ile ilgisi yoktur demiştiniz şimdi ise yukarıdaki beyanınız ile bu beyan çelişki yaratılmıştır. Bence 2829 gayet açık.

ben hiçbir şahsın mağdur olmasını en azından insan olarak istemem.salı gün ankaradayım konuyu detaylı araştıracağım.inş.bilmediğim bir husus vardır.yardımcı olurum.buradan paylaşacağım.

Salı günkü yanıtınızı bekleyeceğim bu arada bende küçük bir araştırma yaptım bu hususla ilgili olarak ; 5510 sayılı Kanun kapsamında Devlet memuru olanlar da emekli ikramiyesi alabileceklerdir. Yeni memur için 5434 sayılı Kanunun Ek Madde 82 hükmü, eski memur için ise 5434 sayılı Kanunun Madde 89 hükmü uygulanacaktır.Ayrıca tüm çalışma hayatları boyunca yalnızca devlet memurluğu hizmetini yapmış olanlar için uygulanmamaktadır. Bunlar hakkında, emekli olduklarında memurluk hizmetlerine ikramiye ödenmesinde bir değişiklik bulunmamaktadır. Emekli ikramiyesini emekli olduklarında alabileceklerdir.Keza Sosyal güvenlik hukukunda önemli olan olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan kanun hükümleridir. Bu sebeple, görevden ayrılan memurların görev yaptıkları tarihte 6270 sayılı yasa hükümleri bulunmadığından, dâvâ açarak emekli ikramiyelerini alma imkânları bulunmaktadır. bu sebeple yukarıda açıklandığı üzere eski Devlet memurları yönünden 5434 sayılı kanunun 89 maddesi uygulanacaktır.

mustafa bey merhaba yardımlarınız için çok tşkler

Varanos kardeşim bir şey değil sizin babanızın yapacağı bir tek bir şey var Sosyal Güvenlik Kurumuna bir dilekçe ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başakanlığı, Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına talepte bulunsun. bulunurken geçmişte şu kadar hizmet yılı olduğunu bu ikramiyesinin kendisine ödenmesini talep etsin red ederse hemen İdare Mahkemesine dava açsın ancak red etmeyecek Sosyal güvenlik kurumu zaten kurumun dava masrafı, keza avukatlık ücreti ayrıca geçmişe yönelik ikramiye parasını vermemesi sebebiyle uygulanacak faiz vs gibi hususları göz önüne alarak dava açanların davasından vaz geçmesi halinde dahi ödeyeceklerini dava açmamalarını beyan etmiştir babanda eski memur bu yeni çıkan kanun 2009 yılından sonra göreve başlayan memurlarla ilgili bu sebeple kurum emekli ikramiyesini ödemezse bu sitede açıkça yardım ise bana özelde mesaj at ben dilekçeni yazarım İdare mahkemesinde Yürütmeli durdurma dilekçe ile hemen 60 gün süre geçmeden davasını açarsa parasını çatır çatır alır. bilginiz olsun.

Şu çarşaf gibi yayınlayıp durduğunuz telefon numaralarınızı yarın öbür gün ankara wc duvarlarında ara beni aşkım notuyla gördüğünüzde şok olmayasınız sakın ????

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Şu çarşaf gibi yayınlayıp durduğunuz telefon numaralarınızı yarın öbür gün ankara wc duvarlarında ara beni aşkım notuyla gördüğünüzde şok olmayasınız sakın ????

---

Nede olsa Nasrettin Hocanın memleketlisi Ya tutarsa ? Belki aşkını arıyordur.:DD

Bu site değerli ve bir çok nacizane Hukukçularla dolu bir site benim telefon numaramı nereye yazarsanız yazın ve beni kim ararsa arasın ben telefonu açtığımda ona ne diyeceğimi bilirim biz buralarda birilerine yardımcı olabilmek adına iş yapmaya çalışırken sizlerin halen ısrarla bir şeyi anlamadan dinlemeden olayları bu noktalara getirmenizi anlamış değilim ben diyorumki bu arkadaş davasını açsın kazanmazsa buraya yazsın ben onun tüm masraflarını kendi cebimden vereceğim söz sizler yağ anlamak istemiyorsunuz yada Sosyal güvenlikle bağlı bir yanınız var arkadaşım eski memur 6270 sayılı kanunun ne zaman çıktığı belli kişi emekliliğini kazanıp hakkını elde etmişse bu kişi hasbi hal kader çocuğu okurdur veya emekli olursa maaşı düşer düşüncesiyle emekli olmadıysa ve bir gün oldu yağ Hırsızlık, Zimmet, Dolandırıcılık suçu işledi peki bu arkadaşın kazanılmış hakkını kim elinden alabilir eğer o cezayı işlediyse elbetteki cezasını çekecektir. Soru soran ilk arkadaşın yanıta bakarsanız babası 6270 sayılı yasa çıkmadan önce başına böyle bir olay gelmiş ve yasa çıkarken 2009 öncesi ve 2009 sonraki ayrım yapılmış 5434 sayılı Kanunun Ek Madde 82 hükmü, ESKİ MEMUR İÇİN İSE 5434 sayılı Kanunun Madde 89 hükmü uygulanacaktır.Ayrıca tüm çalışma hayatları boyunca yalnızca devlet memurluğu hizmetini yapmış olanlar için uygulanmamaktadır. Bunlar hakkında, emekli olduklarında memurluk hizmetlerine ikramiye ödenmesinde bir değişiklik bulunmamaktadır. Halen siz neyi ısrar ediyorsunuz peki burada bir kaç kişi yazı yazdı diye o kişinin gidip dava açmamasımı gerekir. Ağlamazsan hakkını aramazsan kimse sana emzik vermez değerli kardeşlerim.

Alıntı:

---

Mustafa BARAN rumuzlu üyeden alıntı

Bu site değerli ve bir çok nacizane Hukukçularla dolu bir site benim telefon numaramı nereye yazarsanız yazın ve beni kim ararsa arasın ben telefonu açtığımda ona ne diyeceğimi bilirim biz buralarda birilerine yardımcı olabilmek adına iş yapmaya çalışırken sizlerin halen ısrarla bir şeyi anlamadan dinlemeden olayları bu noktalara getirmenizi anlamış değilim ben diyorumki bu arkadaş davasını açsın kazanmazsa buraya yazsın ben onun tüm masraflarını kendi cebimden vereceğim söz sizler yağ anlamak istemiyorsunuz yada Sosyal güvenlikle bağlı bir yanınız var arkadaşım eski memur 6270 sayılı kanunun ne zaman çıktığı belli kişi emekliliğini kazanıp hakkını elde etmişse bu kişi hasbi hal kader çocuğu okurdur veya emekli olursa maaşı düşer düşüncesiyle emekli olmadıysa ve bir gün oldu yağ Hırsızlık, Zimmet, Dolandırıcılık suçu işledi peki bu arkadaşın kazanılmış hakkını kim elinden alabilir eğer o cezayı işlediyse elbetteki cezasını çekecektir. Soru soran ilk arkadaşın yanıta bakarsanız babası 6270 sayılı yasa çıkmadan önce başına böyle bir olay gelmiş ve yasa çıkarken 2009 öncesi ve 2009 sonraki ayrım yapılmış 5434 sayılı Kanunun Ek Madde 82 hükmü, ESKİ MEMUR İÇİN İSE 5434 sayılı Kanunun Madde 89 hükmü uygulanacaktır.Ayrıca tüm çalışma hayatları boyunca yalnızca devlet memurluğu hizmetini yapmış olanlar için uygulanmamaktadır. Bunlar hakkında, emekli olduklarında memurluk hizmetlerine ikramiye ödenmesinde bir değişiklik bulunmamaktadır. Halen siz neyi ısrar ediyorsunuz peki burada bir kaç kişi yazı yazdı diye o kişinin gidip dava açmamasımı gerekir. Ağlamazsan hakkını aramazsan kimse sana emzik vermez değerli kardeşlerim.

---

Hayır , dediğiniz gibi değil malesef, konuya çözüm konusundaki çabanızı tüm kalbimle destekliyor - takdir ediyor ve katkılarınız için teşekkür ediyorum kendi adıma ve elbette site adına.

Ancak sizin anlayamadığınız bir nokta var anlaşılan,
biz hukuki. net sitesinde genel alanda kişisel bilgilerin, iletişim bilgilerinin paylaşılmasını istemiyoruz-hoş görmüyoruz- tasvip etmiyoruz. Olay bu .

Erdoğan kardeş numaram orada kayıtlı isteyen istediği yere yazsın telefonu açan benden nasibini alır ama nezaket kuralları içerisinde benden bilgi istiyorsa bende eski bir Adliye çalışanı olarak o kişiye yardımcı olursam ne mutlu bana bu siteninde amacı bu şu an sizin dolaylı da olsa bana kişisel olarak hakaret ettiğinizi ya kanunu bilmemenize yada cahilliğinize yazıyorum bu konu ile ilgili olarak işlem yapmak istemiyorum burası Hukuk sitesi birileri bunu unutmasın içimizde böyle densiz seviyesiz kişiler varsa yönetim bunları bir an önce sitede silsin.

Ne gibi bir hakaret etmişim size??
Tek yaptığım,
site kuralları gereği, iletişim bilgilerinizi açık alanda paylaşmamanız konusunda hatırlatmada bulundum.

Buyrun dilediğiniz işlemi yapın, sizi tutan yok.

Ceceli 341 onun bunun kimliğini burada ifşa edemezsin benim nereli olup olmadığım önemli değil ben bilgilerimi yazıyorum bilgilerim yanlışsa sende ortaya koy ben aşk maşk aramam bir tek aşkım var oda bana yeter ama sen aşk arayışı içerisinde isen o zaman seni mevlana ülkesine çağırıyorum mevlana aşkına bakmaya çalış diyeceğim bu yaptığınızın etik olmadığını ifade etmek istiyorum.

- - - Updated - - -

Ceceli 341 sağolasın benim tek aşkım var ömrümün sonuna kadar onunla birlikte öbür dünyaya ancak senin aşka ihtiyacın varsa mevlana diyarına gel mevlana aşkını gör sizin hangi gaye ve maksatla buraya bu sözleri yazmanızı anlamış değilim benim fikrim yanlışsa sende o şekilde yaz bu şekilde etik dışı sözlerle söz iletmeniz heleki beni tamamamınız son derece yanlış sen dediğim gibi bir gün Konyayay gelmeye karar ver ben seni hem Nasrettin Hoca memleketini hemde Konya Mevlanasını gezdirim anlaşılan senin aşka ihtiyacın var

arkadaşlar bu nedr ,dava aç kazanamazsan ben verecem,telefo yazma,aşk meşk işte hukuk bunun için gerekli hukuk olmadığında akıl yerine dıygu hakim oluyor,en basit konu arapsaçına dönüyor.neyse herkesin bileceği iş,söz verdiğim için yazayım dedim 01.02.2012 tarihinden sonra emekli olan memur şayet görevinden atılmışsa ikramiye alamaz.ancak kurumlarınca resen emekli edilmişse(örn.3 yıl olumsuz sicil gibi) ikramiye alır.fakat bu tip davalar ank.idr.mh tek hakimle görülen ve itirazlarıda blg idare mh.sonuçlandırılan kesin davalar olduğundan dnt.ictihat yönünde bir karar yoktur.kısa zamanda bu yöndede ictihat oluşur.çünkü çok dava vardır.yada sgk yeni bir düenlemeyi hükümete sunabilir.fakat şu an itibariyle en çok dava açılır sonuca görede hareket etmek en doğrusudur.

Alıntı:

---

Mustafa BARAN rumuzlu üyeden alıntı

Ceceli 341 onun bunun kimliğini burada ifşa edemezsin benim nereli olup olmadığım önemli değil ben bilgilerimi yazıyorum bilgilerim yanlışsa sende ortaya koy ben aşk maşk aramam bir tek aşkım var oda bana yeter ama sen aşk arayışı içerisinde isen o zaman seni mevlana ülkesine çağırıyorum mevlana aşkına bakmaya çalış diyeceğim bu yaptığınızın etik olmadığını ifade etmek istiyorum.

- - - Updated - - -

Ceceli 341 sağolasın benim tek aşkım var ömrümün sonuna kadar onunla birlikte öbür dünyaya ancak senin aşka ihtiyacın varsa mevlana diyarına gel mevlana aşkını gör sizin hangi gaye ve maksatla buraya bu sözleri yazmanızı anlamış değilim benim fikrim yanlışsa sende o şekilde yaz bu şekilde etik dışı sözlerle söz iletmeniz heleki beni tamamamınız son derece yanlış sen dediğim gibi bir gün Konyayay gelmeye karar ver ben seni hem Nasrettin Hoca memleketini hemde Konya Mevlanasını gezdirim anlaşılan senin aşka ihtiyacın var

---

Ben kimliğinizi ifşa etmedim zaten kişisel bilgilerinizde yazıyor. İsterseniz gizleyebilirdiniz. Erdoğan beyinki uyarı, benimkisi ise latife idi. Nasrettin Hocanın hemşehrisi olarak bunu bir latife olarak anlayacağınız düşüncesindeydim.
Sizi incitti ise Sn Kırcalı iletimi silsin.

Ne güzel dediniz. Kime nasıl duyuyorsan? Her anlamda aşkı aramanın neresi kötü. İster sevgiliye, İster Tanrıya, ister hocaya neye olursa olsun, aşkın neresinde kötülük var?

Ve en önemli bilgi; Konyaya gelmeme gerek yok. 250 yıllık soy ağacımız bellidir. Akşehirdeki sülalemizin ismini dahi biliriz. Ailemin Bir tarafı Konya Karamandan Diğeri ise Konya Akşehirden Egenin ayrı illerine göç etmiş, ailelerinin torunuyum. Üstelik Konya ya da daha önce geldim.
Mevlana Felsefesinide, Hocanın hayata bakışınıda severim.

Polatlı Spor Beyefendi kardeşimiz açıklamış ve son noktayı koymuştur. Teşekkür ediyorum.

- - - Updated - - -

Ceceli 341 kardeşim yorumlarınızı okudum o anlık işleve say sizi tanımasamda bu yazılarınızdan dolayı tanımış oldum Konyaya gelirsen de seni her zaman beklerim bir arkadaşın olduğunu unutma dostluklar böyle pekişir.

- - - Updated - - -

Arkadaşlar bende bu 6270 ile ilgili konuyu son kez yazıyorum ve açık net konuşuyorum 1 EKİM 2008’den ÖNCE MEMUR OLANLAR 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 89 Maddesine göre ; Emekli ikramiyesi alır. Kanun koyucu, YENİ MEMURLAR Yani 1 EKİM 2008’den itibaren memur olanlara ödenecek Emekli ikramiyesine ilişkin usul ve esaslarıda 5434 Sayılı Kanun’a 5754 Yasa’ya Eklenen” ek madde 82 ile düzenlendi. Yani buda şunu belirtmek istiyor. 5510 sayılı Kanun kapsamında Devlet memuru olanlar da emekli ikramiyesi alabileceklerdir. YENİ MEMUR İÇİN 5434 sayılı Kanunun Ek Madde 82 hükmü, ESKİ MEMUR için ise 5434 sayılı Kanunun Madde 89 hükmü uygulanacaktır. Bu sebepledir’ki Sosyal güvenlik hukukunda önemli olan olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan kanun hükümleridir. Yasadan önce görevden ayrılan ve ihraç edilen memurların görev yaptıkları veya ihraç edildikleri tarihte 6270 sayılı yasa hükümleri bulunmadığından eğerki Sosyal güvenlik kurumu talebi kabul etmez ise dava açarak Emekli ikramiyelerini alma imkanları bulunmaktadır. eski Devlet memurları yönünden 5434 sayılı kanunun 89 maddesi yine aynı şekilde devam edecek ve uygulanacaktır. Burada önemli olan husus memurun tüm çalışma hayatının tümünün yalnızca Devlet memurluğu yapmış olması şarttır. Dolayısıyla yasadan önce Memur hangi suçtan ihraç edilirse edilsin “ Hukuk güvenliği “ ve “ adalet “ ilkeleri, kanunların sadece yürürlükte oldukları dönemde uygulanmalarını öngörür. Kanunlar, yürürlüğe girdikleri andan itibaren derhal veya kanunda öngörülen ileri bir tarihte uygulanırlar, geriye yürümezler ve önceki kanun döneminde elde edilmiş haklara müdahale etmezler Diyelim memur 2011 yılında ihraç edildi ancak bu memurun hizmeti 25 Yıl ve Emekliliği hak etmiş olsun ancak bu arada bir ümit İdare Mahkemesine dava açtı, orada sonuç almadı Danıştaya gitti bu kez Danıştay süreyi uzattı baktıki olacak gibi değil kişi tüm şahsi hakların saklı tutulması kaydıyla gidip Ocak 2015 de Emekli olmak için Emekli Sandığına talepte bulundu şimdi kurum kardeşim 6270 sayılı yasa var ben seni Kazanılmış hakkın olması sebebiyle Emekliliğini hak ettiğinden dolayı Emekli ederim ancak 6270 sayılı yasaya göre İkramiye veremem diyemez. Kanun gayet açık ve sarih Eski memur yönünden halen 89 madde devam etmekte olup bu memur ihraç edildiği tarih itibariyle gidip Sosyal güvenliğe bağılı bir iş yerinde Sigortalı ve Bağkurlu olarak hizmeti bulunmayıp tüm hizmeti çalıştığı kamudaki Devlet Memurluğu hizmetinde ise kişi yasada olması sebebiyle eski memur oluşundan dolayı İkramiyesini alacak ha Sosyal güvenlik kurumu vermedi kişi red talebinin kendisine tebliğ edildiği tarih itibariyle YD talepli hemen İdare Mahkemesine dava açacak ve bu kişi 89 maddenin halen yürürlükte olması ve 6270 sayılı kanunun eski memurlar için uygulanamayacağından ikramiyesini alır. Nitekim bizim bilmediğimiz onlarca bu şekilde davası olan insanlarda vardır ama bunlar kesinlikle kazanılmış hak sebebiyle hakkını elde edecektir. Herkes davasını açsın nitekim hukuk sitesinde bu konu ile ilgili hak kaybına uğrayan arkadaşım zaman kaybetmeden davasını açsın sonucunu da bu siteye eklemesini istiyorum saygılarımla.

konu ile ilgili ağır ceza mahkemesine memnuh hakları iadesi için müracatta bulunuldu hakları iade edildi şimdi evrakları adli sicil istatislik müdürlüğüne sicilden düşmesi için dilekçe yollandı cevap gelir gelmez son aşama dava acacağız sonucu burada paylaşacağım ilgi emek ve yardımlarınıza çok tşk ederim

Sİz ankaradamisiniz nasil gorusebiliriz cep numaram 0 507 399 63 93

- - - Updated - - -

SİZ ANKARADAMISINIZ NASIL GORUSEBILIRIZ CEP NUMARAM 0 507 399 63 93

- - - Updated - - -

SİZE NASIL ULAŞABİLRİM ANKARADAMISINIZ CEP NUM 0507 399 63 93

- - - Updated - - -

SİZE NASIL ULAŞABİLRİM ANKARADAMISINIZ CEP NUM 0507 399 63 93

- - - Updated - - -

SİZE NASIL ULAŞABİLRİM ANKARADAMISINIZ CEP NUM 0507 399 63 93

- - - Updated - - -

SİZE NASIL ULAŞABİLRİM ANKARADAMISINIZ CEP NUM 0507 399 63 93

- - - Updated - - -

SİZE NASIL ULAŞABİLRİM ANKARADAMISINIZ CEP NUM 0507 399 63 93

- - - Updated - - -

POLATLISPOR SİZE NASIL ULAŞABİLRİM ANKARADAMISINIZ CEP NUM 0507 399 63 93

Danıştayın vermiş olduğu işbu karar sonucu 6270 sayılı yasanın yürürlük tarihinden sonraki uygulamalar için olduğu ayrıca kanundan önce istifa eden, veya atılan memurları kapsamadığı ortaya çıkmıştır.


DANIŞTAY
11. DAİRE
Esas Numarası: 2014/4990
Karar Numarası: 2015/50
Karar Tarihi: 02.02.2015
EMEKLİ SANDIĞINA TABİ OLARAK GEÇEN HİZMET SÜRESİNE İLİŞKİN EMEKLİ İKRAMİYESİNİN ÖDENMESİ İSTEMİYLE DAVALI İDAREYE YAPILAN BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ VE YOKSUN KALINAN EMEKLİ İKRAMİYESİNİN ÖDENMESİ İSTEMİ
BİRLEŞTİRİLEN HİZMET SÜRELERİ ÜZERİNDEN AYLIK BAĞLANANLARA EMEKLİ SANDIĞINA TABİ DAİRE KURULUŞ VE ORTAKLIKLARDA PRİM VEYA KESENEK ÖDEMEK SURETİYLE GEÇEN HİZMET SÜRELERİNİN TOPLAMI ÜZERİNDEN EMEKLİ İKRAMİYESİ ÖDENİR
ÖZETİ: Birleştirilen hizmet süreleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan davacıya, Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden ilk defa emekli aylığı bağlandığı tarihte geçerli olan katsayılar dikkate alınmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğinden, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen kararın onanmasına dair Ankara Bölge idare Mahkemesi 1. Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Ankara 9. İdare Mahkemesi Hakimliğinin 28/12/2012 tarihli ve E:2012/855; K:2012/2842 sayılı kararının onanmasına dair Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunun 31/12/2013 tarihli ve E:2013/15966; K:2013/28657 sayılı kararının; Danıştay Başsavcılığı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Füsun Erkin
Düşüncesi: Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılan davacının, Emekli Sandığına tabi geçen hizmet süresi karşılığında emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddi yolunda Ankara 9. İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen kararın onanmasına dair Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu kararının, yürürlükteki hukuka aykırı bulunması nedeniyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Başsavcısı: Mevlüt Çetinkaya
Düşüncesi: Farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmetleri 2829 sayılı Yasa uyarınca birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılan davacı tarafından, T.C. Emekli Sandığına tabi hizmet sürelerine ilişkin olarak emekli ikramiyesi ödenmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kalınan emekli ikramiyesinin hak ediş tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda Ankara 9. İdare Mahkemesinin tek hakimle verilen 28.12.2012 gün ve E:2012/855, K:2012/2842 sayılı kararına karşı yapılan itirazı reddeden Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu'nun 31.12.2013 tarih ve E:2013/15966, K:2013/28657 sayılı kararının, davacı tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulması istemiyle Danıştay Başsavcılığına yapılan başvuru üzerine konu incelendi:
2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un "Aylığı bağlayacak kurum" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kuramca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kuramca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.", "Emekli ikramiyesi" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında ise "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." hükmüne yer verilmiştir.
2829 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve ..." ibaresi Anayasa Mahkemesince verilen 5.2.2009 tarihli ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararla, iptal edilmiştir. Söz konusu ibare 05.06.2010 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.
Anayasa Mahkemesince verilen 5.2.2009 tarihli ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı iptal kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi hükme bağlanmış ve iptal hükmünün 05.06.2010 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle söz konusu ibarenin bu tarihten itibaren yürürlükten kalkması üzerine 19.6.2010 tarihli ve 27616 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 1.6.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasanın 14. maddesiyle 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin 1. fıkrası "Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." şeklinde değiştirilmiştir.
Ancak 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin, 5997 sayılı Kanun'un 14. maddesiyle değiştirilen, birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ..." şeklindeki ibare de Anayasa Mahkemesi'nin 09.07.2011 tarihli ve 27989 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 12.05.2011 tarihli ve E:2010/81, K:2011/78 sayılı kararıyla, bu kuralın daha önce iptal edilen kural ile kapsam ve içerik yönünden aynı nitelikte olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş olup, fıkra metninde yer alan söz konusu ibare söz konusu karar uyarınca 09.07.2011 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.
Söz konusu iptal kararı sonucu doğan hukuki boşluk 26.01.2012 tarih ve 28185 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinde değişiklik yapılarak, hizmet birleştirilmesi suretiyle emekli aylığı bağlananlara, 5434 sayılı veya 5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak 5434 sayılı Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Emekli Sandığına tabi bir kurumda görev yaparken 19.09.1994 tarihinde istifa ettikten sonra 01.11.2006 tarihinden itibaren SSK'ya tabi olarak çalışmaya başlayan ve 03.05.2010 tarihinde emekliye ayrılan davacının 15.04.2012 tarihli dilekçe ile Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet sürelerine ilişkin emekli ikramiyesinin ödenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na yaptığı başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasanın 153. maddesine göre; yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, önceden açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.
6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Yasanın 89. maddesinde yapılan değişiklik 26.01.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, değiştirilen hükmün, bu tarihten önce emekli olanlara da uygulanacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra emekli olanlara uygulanması gerektiği açık olduğundan, davacının bu tarihten önce emekliye ayrılmış olması karşısında, uyuşmazlığın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi düzenlemeye göre çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, Anayasa Mahkemesince verilen kararlar ile farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılanlardan, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmamış olanlara emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan Yasa hükümleri iptal edildiğinden, 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre ilk defa emekli aylığı bağlandığı tarihte geçerli olan katsayılar dikkate alınmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğinden, davanın reddi yolunda idare Mahkemesince tek hakimle verilen kararın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu’nca onanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 9. İdare Mahkemesinin tek hakimle verilen 28.12.2012 gün ve E:2012/855, K:2012/2842 sayılı kararının onanmasına ilişkin Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu'nun 31.12.2013 tarih ve E:2013/15966, K:2013/28657 sayılı kararının, hukuka aykırı sonuç ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince, Ankara 9. İdare Mahkemesi Hakimliğinin 28/12/2012 tarihli ve E:2012/855; K:2012/2842 sayılı kararının onanmasına dair Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunun 31.12.2013 tarih ve E:2013/15966, K:2013/28657 sayılı kararının; Danıştay Başsavcılığı tarafından, kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenilmesi üzerine işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmek suretiyle 3.5.2010 tarihinde emekliye ayrılarak Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanan davacı tarafından, Anayasa Mahkemesinin 5.2.2009 tarihli ve E:2005/40; K:2009/17 sayılı kararı ile 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmet Sürelerinin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve" ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresine ilişkin emekli ikramiyesinin ödenmesi istemiyle davalı İdareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kaldığı emekli ikramiyesinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle dava açıldığı, Ankara 9. İdare Mahkemesinin tek hakim tarafından verilen 28/12/2012 tarihli ve E:2012/855; K:2012/2842 sayılı kararıyla, Anayasa Mahkemesi kararları ile ortaya çıkan hukuki boşluğun 26.1.2012 tarihli ve 28185 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanunla doldurulduğu, 6270 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeye göre; son defa Emekli Sandığına tabi görevde bulunmakta iken emekliye ayrılma koşulu kaldırılmış ise de, Emekli Sandığına tabi görevden ayrılan herkese değil, eşitlik ilkesine uygun olarak sadece 1475 sayılı Kanun'a göre kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde görevden ayrılanlara ikramiye ödenmesi imkanı getirildiği, 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde iş sözleşmesinin sona erme halleri, a- İşveren tarafından haksız fesih, b- İşçi tarafından haklı fesih, c- Muvazzaf askerlik hizmeti sebebiyle fesih, d- Bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla fesih, e- Kadın işçi tarafından evlilik tarihinden itibaren bir yıl içerisinde fesih ve f- İşçinin ölümü olarak sınırlandırıldığı ve sayılanlara; 8/9/1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile "506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle fesih" durumunun da eklendiği, Emekli Sandığına tabi bir görevde iken 4447 sayılı Kanun'un 45. maddesinin yürürlük tarihi olan 08/09/1999 tarihinden önce istifa edenlerin bu maddede belirtilen koşullara sahip olsa bile ikramiye hakkından yararlandırılmasının mümkün olmadığı, dava konusu olayda; davacının, Emekli Sandığına tabi görevinden 8/9/1999 tarihinden önce istifa ederek kendi isteğiyle ayrıldığı sabit ve ihtilafsız olduğundan; 6270 sayılı Kanun'un atıfta bulunduğu 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde değişiklik yapan 4447 sayılı Kanun'un 45'inci maddesinden yararlandırılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan karara davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunun 31.12.2013 tarih ve E;2013/15966, K:2013/28657 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Danıştay Başsavcılığı, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmek suretiyle emekliye ayrılan davacının, Emekli Sandığına tabi hizmet süresi üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle açtığı davanın reddi yolunda Ankara 9 İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen kararının onanmasına dair Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunun kararının yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un "Emekli İkramiyesi" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." hükmü yer almakta iken Anayasa Mahkemesinin 5.2.2009 tarihli ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararıyla, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ve davacıya emekli ikramiyesi ödenmemesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemin dayanağını oluşturan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve ..." ibaresinin iptaline karar verilmiş ve kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi hükme bağlandığından, iptal hükmü 5.6.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Belirtilen Anayasa Mahkemesi kararı üzerine 19.6.2010 tarihli ve 27616 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 1.6.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5997 sayılı Bazı Kanunlarda ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 14. maddesiyle 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin 1. fıkrası, " Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunu'nun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." şeklinde değiştirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 09/07/2011 tarihli ve 27989 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 12.05.2011 tarihli ve E:2010/81, K:2011/78 sayılı kararıyla da, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin, 5997 sayılı Kanun'un 14. maddesiyle değiştirilen, birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ..." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Belirtilen Anayasa Mahkemesi kararları nedeniyle dava konusu edilen işlem yasal dayanaktan yoksun hale gelmiştir.
Anayasa'nın 153. maddesine göre; yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararlarının, önceden açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.
Buna göre, Anayasa Mahkemesince verilen kararlar ile, farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılanlardan, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmamış olanlara emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan Yasa hükümleri iptal edildiğinden, 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emekliye ayrılanlara, Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın; 26.1.2012 tarihli ve 28185 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinde değişiklik yapan, 6270 sayılı Yasa yönünden değerlendirilmesine gelince;
6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinde değişiklik yapılarak, hizmet birleştirilmesi suretiyle emekli aylığı bağlananlara, 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak 5434 sayılı Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Söz konusu değişiklik 26.1.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, değiştirilen hükmün, bu tarihten önce emekli olanlara da uygulanacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmediğinden, 6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Yasa'nın 89. maddesinde yapılan değişikliğin, yürürlük tarihi olan 26.1.2012 tarihinden sonra emekli olanlara uygulanması mümkün bulunmaktadır.
Dava konusu olayda ise davacı, 6270 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce emekliye ayrıldığından, uyuşmazlığın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, birleştirilen hizmet süreleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan davacıya, Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden ilk defa emekli aylığı bağlandığı tarihte geçerli olan katsayılar dikkate alınmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğinden, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen kararın onanmasına dair Ankara Bölge idare Mahkemesi 1. Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Ankara 9. İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen 28/12/2012 tarihli ve E:2012/855; K:2012/2842 sayılı kararının onanmasına dair Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunun 31/12/2013 tarihli ve E:2013/15966; K:2013/28657 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Dayım, 22.06.1998-12.11.2011 arasında polis memuru olarak görev yaptı. 12.11.2011 tarihinde açığa alındı. 04.12.2012 tarihinde meslekten çıkarıldı. 01.10.2015'de malulen emekli oldu. 09.02.2016'da ilk emekli maaşını aldı ama meslekten çıkarıldığım için emekli ikramiyesi ödenmeyeceği bildirildi. Emekli ikramiyesi almak için ne yapmalıyız? Meslekten çıkarma ile memuriyetten çıkarılma/atılma cezalarının emelilik açısından farkı var mı?

1993-1997 yılları arasındaki 595 günlük SSK primimi 2009 veya 2010 yılında fark yatırarak emekli sandığına saydırdım. Bu durum meslekten ihraç edilene emeklilik ikramiyesi ödenmesini etkiler mi?

Yardımcı olurmusunuz? Teşekkürler. akbay0000@gmail.com

Mustafa bey merhaba konu ile ilgili bana yardımcı olursanız çok sevinirim lütfen yardımcı olun size nasıl ulaşabilirim acaba