Medeni Hukuk sınavı

ARKADAŞLAR HOCAMIZ BİZ OLAY LİSTESİ VERDİ VE BU OLAYLARDAN SORACAĞINI SÖYLEDİ SINAVDA LÜTFEN BİLENLER CEVAP YAZSIN..
OLAY 1. Koca artık eşinin yüzünün kıllanması sebebiyle boşanma davası açmış ama koca davada karısının tedaviden kaçındığını ispatlayamamıştır.hukuki sonuçlar ne olur?
OLAY 2. koca karısına şiddet uygulamakta ve başka bir kadınla ilişki yaşamaktadır.buna rağmen koca boşama davası açmıştır.davanın akıbeti ne olur?
OLAY 3. koca eşini dövmektedir.bunu adet haline getirmiştir.karısı ise ona sürekli hakaret etmektedir. bu durumun hukuki sonuçları ne olur?
OLAY 4. bayan L,kocası M'ye boşanma davası açmış ama davadan feragat etmiştir.daha sonra boşanmanın nedeni ispatlanamamıştır.sonuç?
OLAY 5. evli bayan M bayan arkadaşı O ile kocasını izlemek için bir yere gitmiş ve orada yemek yemiştir.koca da karısının kendisini izlediği gerekçesiyle boşanma davası açmıştır.sonuç?
OLAY 6. kadının eniştesiyle ilişki kurduğu yolunda yaygın dedikodu vardır. kocası boşanma davası açmıştır. sonuç?
OLAY 7. karı koca birbirlerini bıçaklamış hakaret etmiş ve evin camlarını kırmışlardır.koca avukat olarak size gelip boşanma davası açmak istemiştir. bu olayı nasıl incelersiniz?
OLAY 8. kadın kocasını homoseksüel olarak suçlamış,koca da aile çevresinden olmayan sarhoş bir 3. kişiyi kadının yatağına yatırmıştır.karşılıklı olarak boşanma davası açmışlardır.durum ne olur?
OLAY 9. bayan jale kocası K aleyhine boşanma davası açmış ama daha sonra davadan vazgeçmiştir.daha sonra bay K jalenin açmış olduğu davaya çok sinirlendiği için dövmüş ve ağır hakaretlerde bulunmuştur.bunu davanın hemenn akabinde yapmış ama bir daha tekrarlamamıştır.eşi bunun üzerine tekrar dava açmıştırdavalı davacıya gerizekalı demiş ona portakal suyu fırlatmıştır.(sadece bardağı fırlatsa ne olur,sadece içindeki portakal suyunu fırlatsa ne olur?)Jalenin açtığı boşanma davası kabul olur mu?
OLAY 10. A ile B evlidir. B kısıtlanmış ve vesayet altına alınmıştır. bu evlilik birliğinin temsiliyle hukuki işlem yapabilir mi?
OLAY 11. C ile D evlidir.ama ortak yaşam sürdürmemektedirler.C ile D nin evlilik birliğinitemsilen hukuki işlemyapabilme yetkileri var mıdır?
OLAY 12. E ile F evlidir. E evlilik birliğini temsilen eşinin rızası olmadan pahalı bir yemek odası takımı satın almıştır.işlem diğer eş hakkında hukuki suç doğurur mu?
OLAY 13. TMK 23, kamu düzeniyle ilgili bir düzenleme midir?
OLAY 14. karı ve kocanın temel özelliklerinde hata evliliğin geçersizliği sonucunu doğurur.peki subay sanmış astsubay çıkmış;üniversite mezunu sanmış lise mezunu çıkmış;doktor sanmış hemşire çıkmış bunlar temel özellik sayılır mı?
OLAY 15. af sözkonusuysa göreli geçersizlik nedenleri bağlamında iptal davası açılabilir mi? yasada boşluk var mı?
OLAY 16. dürüstlük (TMK 2) anayasa hukuku anlamında temel hak ve özgürlüklerle ilişkin bir düzenleme midir?
OLAY 17. gaiplik çekişmeli yargı mı?çekişmez mi?
OLAY 18. A ile L 4 temmuz 1988 yılından beri evlidir.L annesinden hediye bir spor otomobil dışında hiç bir mal varlığına sahip değildir.bugün ise tıp mesleğinin icrasına özgülediği değeri 54 milyarı bulan hisse senetlerine sahip, ayrıca birkaç yıl önce gelirleriyle bugün biraz aşınmış olan bir karavan almıştır.diğer yandan mesleki gelirleri birkaç yıldan beri oldukça yüksek olduğu için L'nin bankada son ayın sonunda 424 milyarlık banka hesabı bulunmaktadır.4 eylül 2002 de halasının kendisine vasiyet ettiği bir tatil apartmanı edinmiştir.
A babasından kalan bir miktar naminatif(isme yazılı) hisse senedine sahiptir. A'nın mesleği öğretmenliktir. A becerikli bir kadın olarak öğretmenlikten elde ettiği geliri gayet iyi kullanmış, bugün elinde 83 milyar bulunmakta. oysa evlenmeden önce ücretinden elde ettiği gelirin miktarı sadece 23 milyardı.evlendikten sonra A satın aldığı diğer şeyler arasında pedagojik malzeme de satın almıştır.ama bu malzeme bugün demode vedeğeri çok düşmüş.1 ay önce 1,5 milyara bir golf ekipmanı almış.A piyano kiralamıştır.
evlilikleri süresinde alınan ev eşyaları,mobilyalar vs. nin parasını kimin ödediğini tek tek bilmek olanaksız.fakat eşyaların çok muhtemelen daha büyük ihtimalle L tarafından alınmış olması sözkonusudur.
a)eşler hangi mal rejimine sahiptir?
b)mülkiyet,yönetim,kullanma ve yararlanma hakları neye göre-nasıl kullanılır?
c)mal rejimi sona erdiğinde rejim nasıl tasfiye edilir?
d)eşlerin dayanışması hangi bakımdan nerede ortaya çıkar?
OLAY 19. A bağlı bulunduğu nüfus dairesine giderek birlikte yaşadığı kadının çocuğunun babası olduğunu iddia etmiştir.A'nın bu eylemini hukuken nasıl değerlendiririsiniz?
OLAY 20. A ayakkabılarını pençe yapılsın diye vermiş, dün almış ayakkabıyı ve ayakkabıcıya 30 lira ödemiştir.pençeler düşmeye başlamış o da yeniden pençe takılmasını talep etmiştir. A'nın beyanını nasıl değerlendirirsiniz?
OLAY 21. bir derneğin tüzüğünün kabulü hukuken nasıl değerlendirilir?
OLAY 22. A, B'ye tahammül edemiyor bu nedenle ortak konutu terk edip başka bir eve taşınıyor.koca B gazinoda piyanist. ama bütün kazancını gazinoda kumar oynayarak harcıyor.A ortak konuta ilişkin kira sözleşmesini feshettiğine dair mektubu kiralayana gönderiyor.A'nın bu davranışını nasıl değerlendirirsiniz? A'nın istediği sonuçlar doğabilir mi?(eşler mal varlığı veya eşlerden birinin ölümüyle mal rejiminin tasfiyesinde paylaşma sözleşmesi yapsalar ne olurdu?)
OLAY 22. genç bir kız itiraf.com'da yazmış. "100'ün üstünde kedimiz var,anneme daha da kedi getiriyorlar o da hepsini alıyor, biraz daha kedi verirlerse tüm ailenin ruh sağlığı bozulacak.ablam bu kediler yüzünden nişan attı, ben de bunlar yaşamak istemiyorum." annesinin şahsında kısıtlama vaar mı? kısıtlama koşulları oluşmuş mu?
OLAY 23. bakanlıkta memur E, bir anonim şirketinde (yayın dağıtım şti.) sözleşme yapmıştır.(şirketin mallarını satmak) memur olduğunu bildiği halde bu sözleşmeyi yapmıştır.sonra tek başına feshetmiştir. bu mümkün mü? hukuki sonuçları ne olur?
OLAY 24. internet yoluyla yazışırken A ve B birbirlerine evlenme teklifinde bulunmuşlar.bu nişanlılık sayılır mı?
OLAY 25. işyerine bay A bermuda giyerek gelmiş,işten çıkarılmıştır.bay A ise "kadınlar etek,bermuda giyebiliyor üstelik ben üstüme uygun bir gömlek ve uygun bir ayakkabı giymiş,bermudam da pantolon cinsi bir bermudaydı." demiş.ancak yine de işten atılmıştır.cinsiyet eşitsizliği nedeniyle dava açılmıştır. netice ne olur?
OLAY 26. üniversite tahsili gören çocuk 18 yaşını doldurmuş olsa da nafaka alabilmektedir.çocuk 6 yıllık tıp fakültesine başlamış.4.sınıfta okulu bırakıp 4 yıllık hukuk fakültesine geçmiştir.babsı tıp fakültesindeki 4 yıl+hukuk fakiltesindeki 2yıl=6yıl (tıp fakültesini bitirme süresi)'ı hesaplayıp 6 yılın sonunda nafakayı kesmiştir.çocuk hukuk fakültesinin son 2 yılında da nafaka alabilmek için dava açmıştır. netice ne olurdu?
OLAY 27. "taşıyıcı annelik" olayı bağlamında düşünüldüğünde yasadaki "çocuğu doğuran anadır" hükmü yetersiz mi kalmaktadır,yoksa yasakoyucu 2002 MK değişikliğinde "taşıyıcı annelik" varlığına rağmen bilerek isteyerek mi bu hükmü korumuştur?
OLAY 28. A ile bayan B evlidir.A 1 yıl önce ağır bir hastalığa yakalanınca B kendisine nişan teklifinde bulunan Cnin nişanlanmak için beyan ettiği fikrikabul ediyor ve henüz A ölmeden nişanlanıyorlar.A mucize eseri iyileşiyor.bu olayı görünce boşanma davası açıyor.ancak dava sonuçlanmadan A ölüyor.bunun üzerine dul kalan B C ile evlenmek istiyor ama bu arada C, B'nin 14 yaşındaki kızı D ile gizlice nişanlanmış bulunduğundan Bnin teklifini reddediyor.Bnin herhangi hakkı/hakları var mıdır?
OLAY 29. aşağıdaki olaylarda ayni hak kazanılır mı;
a)bir kimse komşusundan yarım ton kömür ödünç almış
b)bir apt. maliki apt. kapıcısına bir şemsiye bağışlamış,fakat şemsiyeyi metroda bulup aldığını söylememişitir
c)bir kimsebir yemek odası takımını satın almış ve satım bedelini tamamen ödemiştir peşin. fakat takım ancak 6 hafta sonra teslim edilecektir.
d)kredi kartı bir eşya mıdır? üzerinde ayni hak kullanılabilir mi,rehin konusu olabilir mi?
OLAY 30. kan satımında yazılı rıza aranır mı?kan verecek olan istediği zaman bundan vazgeçebilir mi?
OLAY 31. bayan A ticaretle uğraşmaktadır.aniden vahim bir ruhsal hastalığa yakalanır, 2 gün sonra eski arkadaşı tüccar İ'den 8 milyon ytl. borç ister. İ de verir.bütün bunlardan 3 ay sonra A kısıtlanarak vesayet altına alınır.işlevin akıbeti ne olur?
OLAY 32. karı veya kocanın halası değerli bir tablo hediye etmiştir çifte.kocası bu tabloyu satışa çıkarıyor bayan bu satışı engelleyebilir mi?
OLAY 33. koca hastanede muayene olmuş bu bağlamda karısı borç alına girmiş.bundan kim sorumludur?2si mi biri mi?
OLAY 34. A ile B evlidir.kiraladıkları dairede oturuyorlar.koca A kira yüksek olduğu için kirası daha düşük olan yeni bir daire kiralamak için mevcut kira sözleşmesini feshetmiş.eşinin rızasını bu durumda da almalı mı*yoksa zorunlu bir durum olduğundan gerek yok mu?
OLAY 35. "istem üzerine boşanma duruşması gizlilik içinde yapılabilir"hakimin takdir yetkisi var mı?yoksa her istemi kabul etmek zorunda mı?

35 tane farklı ve uzun sonuçları olan soruları tek tek cevaplamak sizce ne kadar mümkün.

herkes bir iki tane yapsa hal olur sanırım

Sevgili İlkay;
Herkes sana yardımcı olmak ister, ancak gerçekten çok farklı sorular.. Sınavın ne zaman bilmiyorum ama, bir tane pratik çalışmalar kitabı alarak, hepsinin cevabına ulaşabileceğini düşünüyorum..

1. Olay çözümü
İlgili olay kesin boşanma nedenleri arasında değildir. Bu nedenle diğer boşanma sebeplerine bakmamız gerekir.

166/1 Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Burada sadece evlilik birliğinin temelinden sarsan bir olay yeterli değildir. Ayrıca müşterek hayatın katlanılmaz hale gelmesi gerekmektedir

eşlerden birinin felç olması, ağır bir hastalığa yakalanması, kısırlık vb durumlar boşanma nedeni değildir fakat neslin devamını etkileyecek, evliliğin yürümesini imkansız hale getirecek derecede tedavisi mümkün olmayan bir hastalık söz konusu ise boşanma sebebi olarak kabul edilecektir

Kırmızı yazılar benim yorumumdur. Ancak bu şartlar altında ispat yükümlülüğü boşanma davası açan eş üzerinde kalacağından bu olayı sadece anlatıldığı kadarı ile değerlendirirsek hakim boşanma davasını reddetmelidir.

Olayımızda ise bu durum söz konusu değildir. Kadının tedaviyi reddettiği de ispatlanabilmiş değildir. Bu durumda en mantıklısı hakimden belli bir süre isteyipo sürede kadının tedaviye başlamasını sağlamak mantıklı bir çözüm olacaktır. Kadın o sürede tedaviye başlamazsa bu durumda hakim boşanmaya karar vermeli, eğer kadın tedaviye başlarsa dava reddedilmelidir.

2. Olayın Çözümü

Zina ile hayata kast ve pek kötü muamele kesin boşanma sebeplerindendir. Ancak burada dava hakkı mağdur olan eşe aittir. Yani zina yapan eş zina nedeni ile boşanma davası açamaz. Bu nedenle kadın da boşanmak istemiyorsa dava reddedilir.

3. Olayın Çözümü

Bu durumda 163. madde her iki tarafa da uygun görünmektedir. Kadının dayanağı "kendisine pek kötü davranılması " Erkeğin dayanağı ise kişisel durumu da göz önüne alınarak " ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması " kapsamına girer. Bu durumda boşanma kararı verilir.

Ancak olayı 166. madde hükmüne göre de çözebiliriz. Bu durumda bir farklılık karşımıza çıkar. 166. maddeye göre açılan davalarda "davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır" Ancak bu itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmamalı ve evlilik birliğinin temelinde davalı ve çocuklar açısından korunmaya değer bir yarar kalmamalıdır. Bu durumda olayımızı değerlendirdirdiğimizde boşanma kararı verilmelidir.

4. Olayın Çözümü

Feragat nedneiyle boşanma davalarında feragat yapıldığı anda kesin hüküm oluşturur.Yani feragat yapıldığı anda kesinleşen dava için taraflara tebliğ yada temyiz süresi beklenmez. Çünkü hiç kimse kendi lehine olacak bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi bu yolda açılmış herhangi bir davayı da sürdürmeye zorlanamaz.Feragat nedeniyle kesinleşen davada boşanma nedeninin ispatına da gerek yoktur.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

5. Olayın Çözümü

Evlilik, karşılıklı güven, sevgi ve saygı temeline oturtulmalıdır. Karşılıklı güvenin kaybolması da evlilik birliğinin temelinden sarsılması anlamına gelecektir. Bu durumda MADDE 166'ya dayanılarak boşanma davası açılabilir.

Olayımızda ise eş bir arkadaşıyla yemeğe gitmiştir. Ancak bu yemek eşine olan güvensizlikten kaynaklanmakta ve onu izlemek amacı gütmektedir. Bu durum ispat edildiğinde boşanma kararı verilmesi gerekir.

6. Olayın çözümü

Yargıtayın en son aldığı kararlardan biri eşlerden biri hakkında çıkan yaygın dedikodunun boşanma nedeni sayılması gerektiği yönündedir.

35. Olayın Çözümü

MK m. 184'de yargılama usulüne değinilmiştir. Madde genelinden, bu konuda hakime geniş takdir yetkisi verildiği açıkça anlaşılmaktadır. Yine aynı maddenin 6. fıkrasında düzenlenen, duruşmanın gizliliği konusunda da hakime takdir yetkisi tanınmaktadır. Zİra, duruşmaların gizli yapılabilmesi için; geçerli bir sebep olması ve hakimde bu sebebin geçerli olduğu yönünde bir takdir oluşması gerekmektedir.

7. Olay

Bana koca geldiği zaman ilk olarak ne istediğini öğrenirdim. Sadece boşanmak yeterli olacak mı, yanında tazminat da istiyor mu.

Eğer tazminat istiyorsa ilk olarak saldırıyı incelemeye başlar ve meşru müdafaa hali var mı yok mu ona bakardım. Koca lehine bir melru müdafaa hali varsa öncelikle ceza davası açmasını önerir ve ceza davası neticesinde mahkeme ilamı ile boşanma davası da açardım. Bu durumda kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile cana kast nedeni ile boşanma davası açardım.

Sadece boşanmak istiyorsa iki taraf da bıçaklandığı için iki taraft da kesin boşanma nednei olan cana kast nedeniyle boşanma davası açabileceklerdir. Buda mevcut durumda boşanmayı en çabuk şekilde gerçekleştirecek olay diye düşünürdüm.

34. Olayın Çözümü

Mk m. 194. İlgili maddeye göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."
Aynı maddenin 2. fıkarasında ise, "Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir." denmektedir.

Buradan anlaşılan odur ki, eşlerden biri tek başına kira sözleşmesini feshedemez. Dİğer eşin rızası olmalı, ancak, diğer eşin reddetmesi halinde de, red sebebinin haklı bir gerekçesi olmalıdır.

Olayımızda da, Yüksek kira bedeli nedeniyle sözleşmenin feshi sözkonusu olduğundan, ortak yaşamın ve aile birliğinin devamı için her eşe düşen görevin yerine getirilmesi sözkonusudur. Dolayısı ile, eşe herhangi bir kusur atfedilemeyeceği kanaatindeyim. (Bu soru kendi yorumumla cevaplanmıştır.)

Olay 8,

kocanın kadının yatağına bir başka erkeği getirmesi haysiyetsiz bir hayat sürdüğünün göstergesidir.

Kadının ise Kocasının homoseksüel olduğunu çevreye yayması kocası açısından onur kırıcı bir davranış olarak değerlendirilebilir.

Ancak kadın kocasının homoseksüelliğini ispatlarsa bu defa koca aleyhine iddia ettiği haysiyetsiz hayat sürme iddiasını güçlendirmiş olacaktır. ANcak olaya baktığımızda her halde erkeğin kusuru ağır görünmektedir ve boşanma davsı gerçekleşir.

Onur kırıcı davranışlara kısaca örnekler verebiliriz.

Bir yere kapatmak
Gözdağı vermek
Dışlamak
Doğrudan doğruya gülünç duruma düşürmek vb..

Olay 9.

Davadan feragat halinde 3 yıl boyunca ile aynı gerekçe ile dava açılamaz. Ancak yeni ortaya çıkan durumlar her zaman dava konusu olabilmektedir.

Portakal suyunu fırlatması onur kırıcı davranış hükmü altında değerlendirilirken bardağı atması cana kast ve ğek kötü muamele altında değerlendirilmelidir.

33. Olay Çözümü;
BUrada birliği temsil sözkonusu olmadığından tedavi olmayan diğer eşin sorumluluğu sözkonusu değildir. Burada MK. m. 189'a dayanılabilir.

Ancak, olayda Karısının borç altına girdiği söyleniyor. Hastanede, borcu bizzat üstlenmesi bu konuda bir istisna oluşturabilir. Zİra ozaman, rıza ile borcu üstlenmeden söz edilecektir.

Borcu üstlenmeye; senet imzalamak ya da kefil olma durumları gösterilebilir.

32. Olay Çözümü;
Eşlere ortak verilen bir hediye sözkonusu olduğundan, diğer eşin rızası alınmadıkça tablo üzerinde tek taraflı tasarrufda bulunulamaz. Bulunulabilmesi için; diğer eş ya da hakim tarafından yetkili kılınmış olması ya da gecikilmesinde sakınca bulunulan bir halin mevcut olması gereklidir.

Merhaba; bu pratik çalışmaların çoğunu Cengiz Hoca derste vermişti sanırım..
ben bu sorulardan bazılarını tanıdığımız bir avukata sormuştum. 33. olay
için:"koca bir hastalığı nedeniyle hastaneye kaldırılmıştır, bu bağlamda hanımı borç altına girmiştir. Bu borçlardan kim sorumlu olur ?"
Biz bu soruyu "her ikisi de"diye yanıtlamıştık; çünkü burada ailenin sürekli ihtiyaçları söz konusudur. ve TMK188/1 e göre eşlerdne her biri ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçlaı için evlilik birliğini temsil eder. ve yine TMK189/1 e göre birliği temsil yetkisinin kullanıldığı hallerde, eşler üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu olurlar.

Yanıtımın doğru olduğu konusunda diretmemekle beraber, sadece, olayda ne ailenin sürekli ihtiyacını ne de evlilik birliğini temsili göremediğimden kanaatimce burada müteselsilen değil, bireysel sorumluluk söz konusudur. Dediğim gibi, bu doğru bir görüş diye iddia etmiyorum, ancak, yanlış düşünüyorsam sevgili pheisane, beni biraz daha aydınlatırsan sevinirim.

Prof.Dr.Turgut Akıntürk, Türk Medeni Hukuku C.II: Aile Hukuku,10.bası kitabı syf 130: da şu paragraf geçiyor;
"Ailenin sürekli ihtiyaçları deyimiyle hangi ihtiyaçların kasdedilmekte olduğunu, her şeyden önce ailenin sosyal düzeyine, içinde bulunduğu ekonomik duruma(gelir düzeyine) ve nihayet yerel adetlere göre belirlemek gerekir. Doktrinde genellikle kabul edildiğine göre, yiyecek, içecek, giyecek ve yakacak maddelerinin, evin ve çamaşırların temizlenmesi için temizlik araç ve gereçlerinin, öğrenimlerini sürdüren çocuklar için gerekli kitap, defter ve diğer eğitim araç ve gereçlerinin satın alınması; aorunlu küçük onarımların yapılması; [u]hastalık durumda hekime muayene olma ve ilaç satın alınması </u> ;eve günlük bir veya birkaç gazete satın alınması için gerekli hukuki işlemleri, eşlerden her biri diğerinin rızasına ve katılımına ihtiyaç olmaksızın tek başına yapmak yetkisine sahiptir.(MK.m.188/I); çünkü bütün bunlar ailenin sürekli ihtiyaçları olarak kabul edilirler.
Yine MK.m.188/I e göre "Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder." Olayımıza dönecek olursak, adı geçen esere göre de kadının muayenesi ailenin sürekli ihtiyaçlarından sayılır ve MK.m189/I("Birliği temsil yetkisinin kullanıldığı hallerde, eşler üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu olurlar.") e göre burada birliği temsil yetkisi kullanıldığından, eşler müteselsilen sorumlu olurlar.
"Kesinlikle benim yazdığım doğrudur."gibi bir iddiam olmadığını belirtmek isterim;eğer yanlış bir sonuca ulaştıysam lütfen uyarın;zira bu pratik çalışmalar bütünlemelerde sorulacaktır.

Yok yok bu paragrafı okuyunca sen doğru oluyorsun. Ancak, yine de tam olarak aklımda oturtmuş değilim. Yardımın için teşekkür ederim.. :)

Yıl 2006 hukuk fakültelerinin kalitesizliğine bir bakar mısınız? Şimdiki öğrenciler bunun yanında doçentlik sınavına girer gibi giriyorlar.