Boşandırmama aile kurumunu kurtarıyor mu?...

BOŞANDIRMAMA AİLE KURUMUNU KURTARIYOR MU? KONULU BU TARTIŞMA PLATFORMUNU YANITLARLA-YENİ SORU İLETİLERİYLE AÇARAK TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA ORTAYA KOYMAYA ÇALIŞALIM.

Tanık olduğum kadarıyla Davalının kabul etmediği boşanma davalarının birçoğu özellikle Aile Mahkemelerinin kurulmasından itibaren yasal nedenlerle redle sonuçlanmaktadır.

Boşanamayan eş (ler) 'in birçoğu boşanma davasının reddi nedeniyle sanki bu reddin verdiği enerjiyle 'Hadi fiili ayrılığa son verelim, yeniden evliliği devam ettirelim mi' diyorlar?...

Red kararından sonra da birleşmeyen sonraki davaya kadar beklemek zorunda kalan davacı ve şu yada bu nedenle karşı koyan davalı eş sürekli bir beklenti içinde olmuyor mu?.. Geleceğe yönelik kişisel planları akamete uğramıyor mu?... Fiilen parçalanmış ailenin resmen ayrılamamış eşi her türlü gereksinimlerini bu arada nasıl karşılayacak?...
Bu fiilen ayrık, resmen birleşik görünen evlilik bağının Türkiye Aile Kurumu Yapısına ne getirisi ne götürüsü var?...

Evliliği kolay kılan, bazı kırtasiyelerin temini dışında zorluk çıkarmayan yasal sistemin, iş ayrılığa geldiğinde 'Durun sizin boşanmanızın uygun olup olmadığına ben karar veriririm' diyerek devreye girmesinden sonra redle ya da kabulle biten boşanma davalarının sosyolojik, psikolojik, ekonomik vd. yönlerden ne gibi sonuçlar doğurduğunu araştırması gerekmez mi?...

Sayın Bahattin Yıldız;
Amerika Birleşik Devletleri'nde benzer durumdan ötürü bir süre önce boşanmamatik diyebılcegımız atm cihazları ile boşanma işlemleri başladığına dair bir haber okumuştum.
Gerçektende belirttiğiniz gibi evlenmenın cok kolay oldugu bir ülkede yaşıyoruz. Ve bir taraf ısrarla bu evliliği bitirmek isterken adli makamın bunu uygun görmemesi oldukça tuhaf.

cok haklısınız.kışiler arasınada her şey bıtıyor yuz yuze bıle gelmek ıstemıyorlar ama resmı olarak hala onun soyadını taşimak zorundasın.cok kotu bırşey bu.bırde cocuk olunca durumu ona anlatmak daha zor.hayatını bır duzene koyamıyorsun. ıkı taraf ıstedıkten sonra nıye bıtırmıyorlarkı bu evlılıgı.zaten durum duzeltılemedıgı için orda bulunuyor o ınsanlar. bu konuyla ılgılı yapılacak bırşeyler olmalı.sızler avukat olarak daha ıyı bılırsınız yapılması gerekenler baş vurulması gereken yerlerı.bızler yardımcı olun lutfen.teşekkürler

soruyu doğru anlamadınzı sanırım?
Soru şu; boşandırmama kararı evliliği kurtarır mı?
sizin mevcut durumuz ile bu soru aynı değil.
Soruyu şöyle soralım;
Yani hakım sizin boşanmanıza karar vermedi siz; sizi 90,000 YTL zarara uğratmak istediğini düşündüğünüz insanla evliliğinize devam edebilrinmisiniz.

İyi günler
Sayın avukat gerçekten çok iyi bir konuyu gündeme açmış bulunuyorsunuz hem tşk eder hemde sizi kutlarım gerçekten boşandırmamak çözüm mü asla buradan sayın hakimler okuyorsa onlara seslenmek isterim zaten evli çiftler ve onların büyükleri gerekirse ve gerektiğinden fazlasını zaten yapıyor evlililiği kurtarmak için ama bakıyor ki olmuyor taraflarıdan birinin canına tak ediyor ve boşanma davası açıyor.Haydii bu sefer karşı taraf inat olucak ya boşanmıyorum diyor işin içinden çıkıyor cehennem olan hayat dahada cehennem hale gelebiliyor taraflar birbirine öylesine düşman kesiliyor ki özellişkle kadınların hakları çok daha fazla olduğuna inanıyorum bir bakıyorsunuz dünya kadar maddi ve manevi tazminatla karşınıza bir düşman olarak çıkıveriyor çocukları için sözde korumacı çatı altına bürünüverişyor ve sanki bunca yıl hiç evine bakan adam o değilmiş gibi düşmandan daha düşman hale geliveriyor ne sır kalıyor ortada nede aile mahremiyeti düşmanlık adına ne gerekiyorsa yapılıyor.
Sayın hakimler lütfen sizlere yalvarıyoruz celseleriçok sürdürmeyiniz birleşme adına birçok insanları dahada psikolojik çatı altına itiveriyorsunuz.Çocukları dahi bir insanın gözü görmüyecek kadar boşanma açıyorsa lütfen şapkanızı bir kez daha önünüze koyup düşününAyrı yaşamak adına uzayan celseler gerçekten son derece sakıncalı daha çok söylenecek şey var ama fazlada uzatmak istemiyor saygılar sunuyorum

Kadın veya erkeğin, eşi tarafından istenmediğini düşündüğü halde, boşanma talebine karşı çıkmasının nedenleri neler olabilir?
1-Ülkemizde kadınlar için "boşanmış kadın" olmanın hala bir kabus niteliği taşıması. Bu nedenle kocası ile aynı evde yaşamıyor dahi olsa da, kadının, "ben evli bir kadınım" korumasına, en azından psikolojik anlamda ihtiyaç duyması
2-Terkedilmeyi için sindiremeyen eşin, karşı tarafa elinden geldiğince çile çektirmek istemesi
3-Eziyet haline gelen dava sürecini, ayrı yaşamayı dahi salt duygusal nedenlerle boşanmaya tercih etmesi
4-"ben kabul etmezsem benden boşanamazsın" kozunu kullanarak, velayetten maddiyata, tüm taleplerini kabul ettimek istemesi
5-Boşanma gerçekleşmez ise, evliliği kurtarma şansının olabileceğine inanması
.................
Elbette boşanmak, evlenmek kadar kolay değildir, olmamalıdır da. Sonuçta evlilik iki insanın sadece bir araya gelme kararıdır. Ancak boşanma, bir araya gelmiş insanların ayrılmalarıdır. Bir araya gelme kavramının, içinde çocukları, her iki tarafı da ciddi şekilde etkileyebilecek maddi çıkarları barındırdığını düşünecek olursak, elbette boşanma, yargılamaya tabi olacaktır, olmalıdır. (Anlaşmalı boşanmalarda dahi, hakimin, taraflardan birinin bu anlaşmaya zorlanmadığından emin olması gerekir) Ancak, boşanmanın sonuçlarının sağlam ve sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi kaydı ile, eşlerden birinin boşanmak istememesinin, boşanma davasının reddine neden olmaması gerekir.

Boşandırmama kesinlikle aile kurumunu kurtarmıyor. Hakimlerin açılan boşanma davalarını reddetmeleri günümüz Türkiyesinde maalesef kadınların işine geliyor. Zaten kanunlarda tamamen kadınları destekleyor. Anlıyorum günümüzde birçok kadın kocasından dayak yiyor hakaret işitiyor yada bakılmıyorlar. Ama birde hakaret gören hakları suistimale uğrayan sırasında dayak yiyen ele güne rezil olan erkeklerde var. Nedense hakimler anlamadan yada ön yargıyla kadından yana hak görüyorlar.Bir erkeğin onuru şerefi haysiyeti varmı pek kaileye alınmıyor.Erkek dava açıyor ben boşanmak istiyorum neyse nafaka ve haklarımı ödeyeyim kurtulayım diyor.Ama sonuç kocaman 3 yıl.Kadının hakları var denip gerisin geriye sepetleniyor. Böyle bir adalet sistemi maalesef benimsenemez. Bir erkek ne yapar kimse düşünmüyor. Eşiyle anlaşamıyor yada ilişkileri her geçen gün çıkmaza girmiş asgari müşterekte paylaşacak bir şeyler kalmamış.Bu durumda neden hala kendini zorunlu olarak bunca sıkıntı yaşadığı nefret ettiği sevmediği biriyle evli kalmaya mahkum edilsin.Bakıma ihtiyacı vardır erkektir bir kadın gibi kendine bakım sağlayamaz hayatının geri kalan günleri daha huzur içinde geçirmesi lazımdır diye düşünülmüyor.Sayın Av.Bahattin Yıldız Boşandırmama mümkün değil sevgi ve saygı bitmiş bir evliliği kurtarmaz.Üstelik kin nefret tohumlarının her geçen gün çoğalmasına sırasında şiddete ve ölüme varan sonuçların doğmasına sebep olur.Örneklerini her geçen gün gazetelerde medyada görüyoruz. Hakim hayır diyor. Adam banane ben üç yıl dışarıda hayatımı yaşamaya devam ederim diyor. Kadın başka bir erkeği yaşamına sokuyor çarpık ilişkiler gündeme geliyor.Sonra koca olan kişi sen benim nikahım altında bunları yapamazsın diyor ve cinayetler ölümler ortaya çıkıyor. Ortalık kan gövdeyi götürüyor. Sistem bunca yaşanan negatif olumsuzluklara rağmen insanların hayatını karartmaya sanki ant içiyor..Üç yıl türlü rezillikler yaşayarak geçiyor ve sonunda yine boşanma....

Nafaka, tazminat, Velayet sorunları neyse... Bunlar için çekişmeler olurken (ve normalken) BEN SENLE ARTIK BİRLİKTE YAŞAMAK İSTEMİYORUM SAYIN EŞİM diyen EŞE; SEN BUNU ANCAK ŞU ŞU KOŞULLARLA VE KANITLARLA KANITLARSAN RESMİ BİRLİKTELİĞİNDEN AYRILABİLİRSİN DİYEN YAPININ HALA ALT MANTIĞI ARANMAYA DEVAM EDİYOR?...

Nafaka, tazminat, Velayet sorunları neyse... Bunlar için çekişmeler olurken (ve normalken) BEN SENLE ARTIK BİRLİKTE YAŞAMAK İSTEMİYORUM SAYIN EŞİM diyen EŞE; SEN BUNU ANCAK ŞU ŞU KOŞULLARLA VE KANITLARLA KANITLARSAN RESMİ BİRLİKTELİĞİNDEN AYRILABİLİRSİN DİYEN YAPININ HALA ALT MANTIĞI ARANMAYA DEVAM EDİYOR?...
--------------------------------------------------------------------------------

Neden devam ediyor bunu sorgulamak lazım bence Sn.Bahattin Yıldız.?

Ben 15 yıl eşimle evli kaldım.Tabir yerindeyse it gibi çalıştım didindim.
Maaş kartım bile eşimde dururdu ben ondan harçlık alırdım.

Eşimde çalıştı. Bir kaç gayrimenkul elde ettik.Ben iyi niyet gösterdim eşime güvendim bütün parasal birikimlerimi bu evlere harcadım.Sırasında kredi kartından borçlandım.Edindiğim mülklerden birini eşimin üstüne yaptım.Onunda hakkı var diye.Eşim ne yaptı üstüne yaptığım mülkü sattı bankaya üzerine yatırdı.Sen kredi kartından öde bankadaki paranın faizini alınca öderiz diye beni kandırıp borçlandırdı.Sonra en ufacık bir bahaneyle Kredi kartına olan borcumu ödemedi.Evime haciz geldi.Hiç alışık olmadığım için bilgisizliğimden cehaletimden benim panik ve sıkıntılı bir anımda kandırarak evimize haciz gelir bizim elimizden alırlar diye psikolojik baskı uyguladı ve benden bu evide aldı.Al lanet olsun gözünü doyuramadım bunuda al dedim bir kızgınlık anında gidip tapudan satışını yaptım. Eşimdeki para hırsı ve mal temahının önüne geçemedim.Yine benim borçlarım ödenmedi üstelik hakaret,küfür darp,şiddet gördüm.Neden ben yeter artık ben koyun olmaktan vazgeçtim diye isyan ettiğim için.Gördüğüm bunca hakaretten sonra hatta kızkardeşimin kafasının yarılmasına kadar yaşanan olaylarla birlikte kararımı verdim ve ben artık seninle evli kalmak istemiyorum bu iş bitti dedim ve mahkemeye müracaat ettim.Seni istemiyorum ortada mevcut bulunan malı gel ikiye bölelim yarısı senin yarısı benim sen yoluna ben yoluma artık seninle hayat geçirmek istemiyorum dedim. Üstelik 15 yıl çocuğun olmadı ağzımı açıp tek kelime etmedim.Hazır çocukda yokken evli kalmamızın bir mantığı yok diye tepki gösterip mahkemeye müracaat ettim.11 aydır uğraşıyorum.Ayda yılda eş dost toplantılarında alkol alırken son iki senedir yaşadığım baskılardan ve çektiğim eziyetten alkolik oldum çıktım.Hoş alkolde çözüm olmadı ama bilinçsizce çareyi ona sığınmakta buldum.Gün geldi şapkamı önüme alıp ben önce bu kadından sonrada alkolden kurtulmalıyım diyerek işe başladım.Neticede çok şükür alkolden yakamı sıyırdım. Kadından kurtulamadım. Şahitlerim arkadaşlarım benim çektiğimi mahkemede dile getirmelerine rağmen hala boşanamıyorum uzuyorda uzuyor. Diyeceğim şuki neden hala kurtulamıyoruz.Evlendiğime evleneceğime bin pişman oldum.Hayatım karardı.Belki eşimde benim gibi düşünüyordur.Fakat o ben boşanmak istemiyorum dediği için hala altı araştırılıyor. Eşimin derdi mal aman diyor ben malımı kaptırmayayım.Hakim hala neyi düşünüyor bende bunu anlamıyorum.Mantık nedir çözemiyorum. Neden hala alt mantığı araştırılıyor çözülmesi mümkün olmayan denklem.

Kardeşim bırakın o yoluna ben yoluma.Malsa alın yarısınıda veriyorum.Yok işte hakimlerin üzerindeki baskıdanmıdır.Yoksa kadınların sürekli medyadan gazetelerden feryadındanmıdır nedir kurunun yanında yaşta yanıyor.Gel kardeşim acısıyla tatlısıyla seninle 15 sene evli kaldım.Bu iş bitti. Yürümeyecek ne sen uğraş ne ben uğraşayım ne mahkemeyi uğraştıralım nede avukatları bu iş bitsin demekte yeterli olmuyor.Çünkü bu işe karar verecek mercii hala öküzün altında buzağı arıyor.Eh durum böyle olunca sen çaresiz kalarak koyun olmaya sürünmeye devam ediyorsun.Kurtulacağım düşün benim yakamdan diyorsun yok diyorlar biz senin canından bezdirelim sen perişan bir hayat yaşa parasız pulsuz sürün. 660.bin ytl ile geçinmeye çalış. Yiyecekmisin kiramı ödeyeceksin yoksa ölecekmisin tercihini kullan.Yani uzun lafın kısası sürün geber diyorlar. Adalet mekanizması işlemiyor.Kadın hayır dediği zaman akan sular duruyor.

Hakimler neden kararlarını vermekte bu kadar zorlanıyorlar. Kadınların söyledikleri yada savunduklarının hepsi doğrumu gerçeği yansıtıyormu acaba diye düşünmüyorlar. Mesela benim davama bakan Hakim beyde bir erkek. Bir erkeğin duygularını çok rahat anlayabilir. Neden neden neden diye sürekli beynimde sorguluyorum. Cevabını bulamıyorum....

Bir bilen varsa bizede açıklasın anlayalım...!

Sayın Makamşoförü:

Boşandırmama olayı, hakimin uygulamakla yükümlü olduğu yasadan kaynaklanıyor. İşte bu forum bununla ilgili çok yönlü irdelemeler için açıldı.

BOŞANDIRMAMA'nın Aile Kurumunu Kurtarıyor mu? soru ve konusuna en güzel örneklerden biri;
Ve sizin yaşadıklarınız ve hala sürmekte olan BOŞANAMAMA olgusu...

Olayınızı maddeler halinde masaya yatıralım ve Yeniden değerlendirelim;
1- Siz boşanmak istiyorsunuz, eşiniz boşanmak istemiyor.
2- Fiili birliktelik bitmiş, bir araya gelemiyorsunuz.
3- Sizin ve eşinizin önünde hala büyük bir sorun olarak boşanmama-boşanamama olgusu var.
4- Kendinize bekar veya yeni bir evlilik hayatı kurma engeliniz var.
5- Çocuk var mı?... Bilmiyorum. Varsa Çocuklarda geleceklerini belirsiz görüyorlardır.
6- Sonuç Olarak: Sizin boşanma isteğinizi kabul etmeyen hukuk sisteminin alt amaç felsefesinde AİLE KURUMUNU KURTARMA JANDARMALIĞI'nı elde edebiliyor mu?... Bana göre edemiyor. Hatta yeni bir aile kurumunu, yada aile kurumsuz sağlıklı dul aile hayatının önünü kapatıyor.

Sn. Bahattin Yılmaz..

Öncelikle yazdım ama okurken dikkatinizden kaçmış herhalde çocuğumuz yok.Eşimin çocuğu olmuyor.İki kere tüp bebek denememize rağmen olmadı. Benim çocuğum oluyor..Tam bir yıldır eşimden evimden ayrı yaşıyorum. Evden ayrıldığım günden beri eve adımı atmadım...İki tane daireden eşim ayda 800 dolar kira alıyor. Çalışıyorda. Ben bu tarafta perişanları oynuyorum. Sadece 660 bin ytl maaşla geçinmek zorunda kalıyorum...Şimdi bırakın aile hayatının önünü kapatmasını benim önümü kapatıp benim hayatımı karartıyor....

Dediklerinize yürekten katılıyorum.Doğru söylüyorsunuz.Sırf bir tarafın egoları tatmin olsun diye mal para hırsı yüzünden jandarmalık görevi verilenler bir türlü görevlerinden vazgeçmiyorlar.Tamam ben inceledim bu iş yürümez diyemiyorlar. Hala acabalardalar. Bir önceki yazımda dedim ya öküzün altında buzağı arıyorlar diye...Üstelik benimde hayatımı karartıyorlar. Bende diyorumki bu kadın T.C vatandaşı. Bende öyleyim. Peki sen bir vatandaşın haklarını koruyacağım diye diğer vatandaşın haklarına neden saygı göstermiyorsun.Dönüp neden bir hakim olarak söylemiyorsun.Hanım efendi mahkeme dilekçelerinde durmadan eşini kötülemişsin.Utanmadan sıkılmadan evli 15 sene evli kaldığın adamdan şikayetin çok fazla. Yaşadıklarını anlatıyorsun.Tahsilinde bu adamdan fazla statün yüksek (Mahkeme dilekçesinde aynen böyle belirtmiş) Madem bu adam bu kadar kötü sen çok akıllısın...Her anlamda büyüksün...Madem öyle senin aklından zorunmu var boşan kurtul ne kendi hayatını daha fazla yıprat nede bizim vaktimizi al bu adamda zaten seni istemiyor boşanacaksın diyemiyorlar..Benim kızdığım daha sonra davaların çokluğundan şikayet ediyorlar. Kardeşim şahitleri dinledinmi psikologtan bu evlilik yürümez diye raporunu aldınmı. Daha ne neyi bekliyorsun. İşte benim feryadım bu yönde.....Kararı vermek HAKİME düşüyor. Hakim ne yapıyor.....Uzattıkça uzatıyorlar....Uzun lafın kısası Avukat Bey adamı fıtık ediyorlar...Birde karşına ne çıkacağı şüpheli. Eğer derseki yok boşanamazsın boşu boşuna 3 sene eziyet çek. Şimdi bu revamı....Neymiş efendi kadın öyle istiyor diye...3 sene sonra tekrar dava açtınmı eh iyi tamam gel boşayalım. Bu ne perhiz ne lahana çorbası derler ya işte bizim adalet sistemimiz de böyle karışık...

Mrb,ben 2002de yurt dışından biriyle evlendim..1 hafta görüştük ve 1 yıl hiç gelmedi.Bu sürede telefon ve internet aracılığıyla görüştük ve heeep didiştik.Ben pişman oldum evlendiğime ve dava açtım.Dava2,5 yıl sürdü ve hakim tarafından reddedildi..Sadece 1 hafta bir araya gelmiş olmamıza rağmen ,karşı taraf sırf bana işkence olsun diye boşanmak istemediğinden boşanamadımm.Benimn anlamadığım olmayan aile bütünlüğünüğ nasıl hukuk sistemi koruyabiliyor?Ben ilkokul öğretmenyimm ve öğrencilerime medeni durumumu ifade etmekte zorlanıyorum....İstemememe rağmen evli olmak beni çok rahatsız ediyorrrr

Sayın Osmancık,
Sanırım ifadelerim yanlış anlaşılmış. Ben,
"Ancak, boşanmanın sonuçlarının sağlam ve sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi kaydı ile, eşlerden birinin boşanmak istememesinin, boşanma davasının reddine neden olmaması gerekir."
derken,
Taraflardan birinin boşanmak istememesinin boşanmaya engel olmaması gerektiğini ifade etmeye çalıştım.
Üzerinde durduğum tek husus, boşanmanın sonuçlarının (başta velayet olmak üzere), Mahkeme tarafından, sağlam ve sağlıklı şekilde düzenlenmesi gereği idi.
Anlattığınız kadarı ile elbette sona eren bir evliliğin sürdürülmesinin mantığı da anlamı da yok.

Maalesef evlenme okadar kolay sadec iki kişi evet diyor ve olay bitiyor o zaman nikah memuru siz birarada yaşayacak karakterdemisiniz anlaşbiliyormusnuz bunları kanıtlayaın diyemiyor ama boşanırken bir sürü formalite 3 yıl süren boşanmalarda taraflar nasıl yaşayacak zaten insanın aktif ömrü ne kadarki belkide gidip zinayla başkalrının yuvalarını yıkacaklar ve zincirleme yıkım olacak evlilik gibi boşanmada kolay olmalı ve kişilerin geleceğini ipotek altına sokan nafaka tzaminat olmamalı

Burada önemli bir gerçeği es geçiyorsunuz. Tarafların geleceklerini ipotek altına sokan şey yargı sisteminden ziyade, tarafların bizzat kendileri. Sonuçta, boşanma davalarını güçleştiren, çoğu zaman tarafların nafaka, tazminat, velayet hususlarında uzlaşamamalarıdır.

Devlet, aile kurumunu korumakla mükelleftir. Aile, toplumun temelidir. Fakat iki ayrı cinsten kişinin yalnızca kendi iradeleri sonucu aileyi oluşturmaları, yine yalnızca kendi iradeleriyle bu ailenin dağılmasını isteyebilecekleri anlamına gelmemektedir. Bu yüzden gerekli tedbirlerin tam olarak uygulanması (psikolojik tedavi ve uzlaştırma) için bir süre konulmalıdır. Fakat bu süre kanunda belirtildiği kadar uzun olmamalı, taraf psikolojilerini etkilemeyecek makul bir süre olmalıdır.

Sayin Esin hanim,

Vermis oldugunuz izahat icin tesekkur ederim.
Bende sizin dusuncelerinize katiliyorum,yalniz benim durumumda 20 ve 24 yaslarinda olan kizlarim oldugundan velayet diye bir durum yok vede her iki kizim benimle 20 yasinda olanida yuksek okulda okutuyorum.
Sizlerden tek ricam lutfen hakimlerimizin isleri bu kadar uzatmadan karar vermeleri icin iletisim kurmaniz.
Ben cok uzun sene yurt disinda bulundugumdan artik dunyada bukadar batil inaclarda dava yurutulmesi kalmadigini sizlere soyleyebilirim.
Hakimlerimizin en buyuk sikayeti is coklugu,hak verirsinizki basit bir davayi senelerce uzatmalari bu durumlari ortaya cikariyor.
Ilginize tekrar tesekkur ederim.

Eşimle 2004 yılı mayıs ayında evlendim ve gene 2004 yılı eylül ayında ayrıldım. Kendisine boşanma davası açtım. Dava devam ederken çocuğumuz oldu. Kendisi evliliğimizin gayet düzenli olduğunu saygı sevgi çerçevesi içerisinde gittiğine delil olarak mahkemeye sunduğu kanıt çocuğumuzun doğum belgesi. Komik ama dikkate alındı. Dava uzadıkça uzadı. Geldik nisan 2006 yılına ve baktım olucak gibi deil. Giden benden gidiyo. Davadan feragat ettim ve mayıs 2006 yılında dava FERAGAT nedeniyle red edildi. Ara sıra eşimle görüştüğümde konuşuyoruz. Kendisine neden boşanmadığını sorduğumda "SEN BENİM İÇİN ARTIK ÖLÜSÜN. BEN SENİ ÇOKTAN GÖMDÜM AMA SENİ SÜRÜÜNDÜRÜCEM. SENİN SÜRÜNDÜĞÜNÜ GÖRMEKTEN ZEVK ALIYORUM. AZ ÇEKMEDİM ELİNDEN. SENMİ AKILLISIN BENMİ AKILLIYIM GÖRDÜNMÜ" gibi cümleler kullanıyo.
Saygı değer Aile mahkemesi hakimlerimiz de hala Türk Aile Birliğini KORUMAKTAN bahsede dursun.
Bu konuya yakın bi konuda bi forumda ben açmıştım. Bayan avukatlarımızdan birisi "SİZ NE ZANNEDİYOSUNUZ KARDEŞİM. ŞERİATIMI İSTİYOSUNUZ. OLDU OLACAK BOŞ OL BOŞ OL BOŞ OL DEYİN KURTULUN BU İŞTEN. KADININ TOPLUMDAKİ YERİ HEDE HÜDE" diye baya bi azarlamıştı foruma yazanları. İsmini ve nickini hatırlamıyorum. İnşallah okuyodur yazılanları.
Sorunun cevabı hayır aksine tarafları birbirine düşman ediyor. Boşandıktan sonra çocukların geleceği için oturup iki satır kelime konuşulacak yüz bırakmıyor hatta!!
Birde dikkatinizi mutlaka çekmiştir. Açılan forumların çoğunda "beni KURTARIN, nasıl KURTULURUM, KURTULMAK için ne yapabilirim, bu işten KURTULABİLİRMİYİM, KURTULMAK, KURTULMAK ve gene KURTULMAK" erkeği olsun kadını olsun bu olaya KURTULMAK olarak bakarken Türk Aile Mahkemeleri neyi ve kimi KURTARIYO aceba sorusu insanın aklında yer ediyor ister istemez.
Forum konusu mükemmel fakat insanın KURTULAMADIĞINI ve belirli farzlar yerine gelmeden KURTULAMAYACAĞINI bir kez daha hatırlatarak üzülmesini sağlıyo.
Ben şu anda ne yapıyorum sizce ? Forum konularını inceleyerek KURTULMAYA çalışıyorum.
Herkese kolay gelsin....

bu gercekten tartısılası bir konu.mahkeme karsısına çıkan bir eş kararını coktan vermiş,hayatın çekilmezliği canına yetmiş ve aile birliğinin daha fazla ayakta tutulabilir yanı olmadıgı düşüncesine varmıstır ki; en doğrusunun bu olduguna inanıp olayı yasal yolla bitirmeye calışmaktadır.bir tarafın sırf hayatı diğer eşe dahada çile içinde çekilmez hale getirecek bir boşanma süreci yasatmaya hakkı yoktur.ve hakimlerimiz bu duruma gözyumamazlar.bu en başta insan haklarına aykırıdır.Ayıca zaten bitmiş olan bişeyi uzun zaman dilimlerine yayarak süreci uzatmak belki daha iyi anlasıp evlenecegi insanla bi gelecek kurmasına mani olmakla beraber,insanı yasak olmadıgı halde yasak gibi görünen bi ilişkiye hatta zinaya sürükler.ikinci evlilikte daha yüksek olan mutlu olma sansı da diger toplumsal baskılar yüzünden başlamadan biter.

Alıntı:

---

cvg rumuzlu üyeden alıntı

İyi günler
zaten evli çiftler ve onların büyükleri gerekirse ve gerektiğinden fazlasını zaten yapıyor evlililiği kurtarmak için ama bakıyor ki olmuyor taraflarıdan birinin canına tak ediyor ve boşanma davası açıyor

---

Haklısınız ama bir de aile büyüklerinin ve de çiftlerin hiçbir yapıcı çaba göstermediği,sırf kafası kızdığı için bir inat uğruna açılan davalar var,bana eşimin açtığı dava böyle oldu,ne büyükler (!) büyüklüklerini gösterdi ne aile danışmanına gidildi,bir kişi bile çıkıp siz ne yapıyorsunuz nedir derdiniz nedir çözümü demedi,eşim onun birtakım fikir ve isteklerine katılmadığım için bana dava açtı,ve evden ayrıldı.şimdi 2 aydır ayrıyız ve duruşma gününü bekliyoruz,bu kadar basit ve komik aslında.Ben elbette davanın reddini talep edeceğim hakimin de duyacağı gerekçelere gerçekten şaşırıp bunun için mi işgal ettiniz mahkemeyi demesini bile bekliyorum.Yani demek istediğim şu ki her boşanma davasında çiftler ve büyükler evliliği kurtarmak için gerekenleri yapamıyorlar yada yapmıyorlar ne yazıkki.

Konu başlığı çok dikkat çekici, ilgi çekici. Açıkçası bunu bende düşündüm. Devletimizin AİLEYİ KORUMAK istemesini de çok iyi anlıyorum. Ancak kanunun boşanmayı zorlayan sürenin çok olduğunu düşünüyorum. Hakimin boşanmayı red ettikten sonra tarafların kararı temyiz etmeleri boşanmayı daha da uzatmış oluyor.

Böyle olunca 6-7 sene sonra ancak boşanmayı sağlıyor kanun. bu süre içinde eşler biraraya gelseler keşke ama okuduğum kadarı ile ve çevremdeki gözlemlerimden de gördüğüm kadarıyla eşler birleşme çabası yerine, birbirlerini süründürmek,acı çektirmek,çocuğu göstermemek ve buna benzer bir sürü kötü şeylerle hem eşler hemde eşlerin aileleri arasındaki gerginlik gittikçe büyüyor. Olan da çocuklara oluyor tabi. Maddi kayıpları ve geleceğin ipotek altına alınmasını hiç hesaba katmıyorum bile. Hakikaten çok zor bir durum. Bir tanıdığımızın 3 yıllık fiili ayrılık yaşadığını görmüştüm. Bu yaz 2. kez evlendi. Hakikaten çok zor şeyler yaşamıştı.

Diyeceğim tek şey kanununuzdaki düzenlemelerin tekrardan gözden geçirilmesi. Gerekiyorsa evlenmeyi zorlaştırıcı önlemlerde alınabilir. Evlilik öncesi evlilik hakkında bireylere eğitimler verilsin. Evlilik çocuk oyuncağı değil çünkü.

Alıntı:

---

Diyeceğim tek şey kanununuzdaki düzenlemelerin tekrardan gözden geçirilmesi. Gerekiyorsa evlenmeyi zorlaştırıcı önlemlerde alınabilir. Evlilik öncesi evlilik hakkında bireylere eğitimler verilsin. Evlilik çocuk oyuncağı değil çünkü.

---

Görüşlerinize katılıyorum.Evlenmek için başvuran bireylerin aile danışmanları ve psikologlar tarafından belli bir süre eğitime tabi tutulmaları,evliliğin gerektirdiği sorumluluklar,olası problemler ve bunları büyütmeden çözebilme,nerde nasıl davranılması gerektiği,aile büyüklerinin eşler tarafından idare edilebilmesi vb. konularda eğitim verilip sonrasında evlilik başvurularının kabul edilmesi şeklinde bir düzenlemenin yapılması gerektiği kanaatindeyim.