Ceza hukukumuza göre tatil günlerinde idam uygulanabilir mi?
Printable View
Ceza hukukumuza göre tatil günlerinde idam uygulanabilir mi?
sizin oralar türkiyeye bağlı sanıyorum karedeniz bölgesine bakınca görüyorum şirin bir il olarak gözüküyor.
TCK dan idam hükmü kaldırıldığı için bırakın hafta sonunu hafta içi bile uygulanamaz.
Ama Çin de yaşıyor iseniz senede 10 bin idamın gerçekleştiği bir ülke olarak sabah akşam haftaiçi hafta sonu uygulanmaktadır.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'a dayanılarak çıkarılan Ceza İnfaz Kurumları İle Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük hükümlerine göre, ölüm cezası, hükmü veren mahkeme kurulundan bir kişi ile Cumhuriyet Savcısı, tabip, zabıt katibi ve ceza evi müdürü (yabancı uyruklu ise, bağlı bulunduğu devletin konsolosu) huzurunda, diğer hükümlü ve tutukluların göremiyecekleri şekilde, kapalı ceza evleri içinde ve özel bir yerde, güneş doğmadan önce infaz edilir.
Ancak, ölüm cezası, hükümlünün mensup olduğu din ve mezhebin özel günlerinde infaz olunmaz.
Mezkur Tüzük hükümlerine göre, yalnızca hükümlünün din ve mezhebinin özel günlerinde infaz olunamayacağı öngörülmüş bulunduğuna göre, bu hükmün mefhûmu muhalifinden, şayet bu özel günlerden birine rast gelmiyorsa infazın tatil günü de yapılabileceği neticesine varılmaktadır.
DeFacto
Sayın commodore1tr " TCK dan idam hükmü kaldırıldığı için bırakın hafta sonunu hafta içi bile uygulanamaz" demekte ise de, idam cezası tamamen kaldırılmış değildir. İdam cezasını kaldıran 4771 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde, "Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde işlenmiş suçlar için öngörülen idam cezaları" hariç tutulmuş; yine aynı maddede, Türk Ceza Kanununun 47, 50, 51, 55, 58, 59, 61, 62, 64, 65, 66, 102, 112, 451, 452, 462 ve 463 üncü maddeleri ile 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin idam cezasına ilişkin hükümleri ve Türk Ceza Kanununun 17 nci maddesi ile 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 19 ve Ek 2 nci maddelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ölüm cezalarının yerine getirilmemesine karar verilenlere ilişkin hükümleri saklı tutulmuştur.
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere. İdam cezasının tamamen kalktığı söylenemez.
Bizim idam cezasının infazı hakkındaki söylediklerimiz de zaten bu kalkmayan durumlar içindir.
DeFacto
Commodore 1tr Çin'deki ceza hukuku ile mutedair değilim.
Verdiğin bilgiler için ahiretten tşk.Sorumun yanıtı kısmen, yorumu geçen arkadaşlardan geldi.
Sorumuzu bir örnekle somutlaştırırsak;
A.Menderes, F.Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın 16 - 17 Eylül 1961 tarihinde (bu tarih cumartesi ve pazar gününe denk geliyor) idam edilmesi ceza hukukumuza mugayir midir, mugayir değil midir?
Kanun koyucu idam cezasının onanmasını muteakip ne şekilde infaz edileceğini belirtmiştir. Sorunuz idam günüyle ilgili olduğu için o kısmına bakarsak
'İdam cezası hükümlünün mensup olduğu din ve meshebin özel günlerinde infaz olunamaz' hükmüne amirdir.
Yani somut olayınızdaki 16-17 Eylül 1961 tarihleri kurban bayramı gibi dinimizin özel bir günü değilse infaz da hukuki bir sorun bulunmamaktadır. (SAKIN YANLIŞ ANLAŞILMASIN idamdam yana asla değilim kanunlara göre sorun olmadığını söylüyorum ) Yani hafta sonları idamı erteletecek günlerden değildir.
saygılarımla
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
Verdiğiniz yanıt için müteşekkirim.
çok komiksin..Alıntı:
Alıntı:Alıntı yapılan üye ; Şoltoğlu:
Ceza hukukumuza göre tatil günlerinde idam uygulanabilir mi?
İyi de onları katleden zihniyet kanun ya da özel güne mi bakar düşündüğünüz buysa gösterilen yere değil gösteren parmağa bakıyorsunuz derim.
KANA KAN İNTİKAM
bir soruda ben sormak istiyorum izninizle ben öğrenciyim bundan bir hafta once internet sıtesınden bır telefon almak amacıyla taıstım konustum kargoyu cıkarmasını ben kargoyu burada bayıde gordukten sonra kapora yatıracagımı soledım we 90 ytl yatırdım ama bana gelen kutuda baska seyler wardı ve ondan sonra telefonlarının kapandıgını gordum adamın adresını telefon numarasını bılıyorum ne yapabılırım su anda yanıtlarsanız cok sevınırım
Çok komiksin diyeceğine birşeyler öğren bakmışın birgün O ip boynunda olur,Sonra tatil gününü ararsın yana yana.
CİBİLLİYET Mİ? TERBİYE Mİ?
Vaktiyle iki adam iddaya tutuşmuşlar. Biri demişki:
”Cibilliyet terbiyeden mühimdir”
Öbürü de inatla ”Hayır” demiş, “Terbiyenin ehemmiyeti cibilliyetten daha çoktur. İş inada binmiş. Sonunda terbiye daha mühimdir diyen yer ve gün bildirmiş.
“Sözümü ispatlayacağım demiş” Beriki de kabul etmiş. Günü saati gelince belirtilen yerde meraklılar meclisi toplanmış.
Terbiyenin ehemmiyetine inat eden şahıs, yanında bir kediyle gelmiş. Sonra da kedinin eline (ön ayaklarına) tepsiyle çay tutuşturup misafirlere ikram etmesini söylemiş. Kedide arka ayakları üstünde elinde tepsiyle dolaşıp misafirlere çay ikram etmeye başlamış.
Herkes bu kedinin nasıl terbiye edildiğine akıl erdiremezken kedi “Cibilliyet daha mühimdir” diyen diğer iddia sahibinin önüne gelmiş. Bizimki tam o anda cebinden bir kutu çıkarmış, içini açıp yere koymuş.
Meğer kutunu içinde bir fare varmış. Bunu gören kedi elindeki tepsiyi yere attığı gibi farenin peşinden koşmuş. Çaylar bardaklar yerlere saçılmış.
”Nasıl” demiş bizimki: “Ne kadar terbiye etsen, cibilliyet yine mühim değil mi?”
Şeriat gelirle doğal olarak idam gelir. Sonra el ayak kesmece falan .recm
II. ÖLÜM CEZASIYLA İLGİLİ BAZI MİLLETLERARASI ANTLAŞMALAR
Kişisel ve Siyasal Haklar Milletlerarası Sözleşmesine Ek, Ölüm Cezasının Kaldırılmasını Amaçlayan İkinci Seçmeli Protokol’ün 1. maddesi, taraf devletlerin egemenlik alanları içinde kimsenin idam edilmemesini ve taraf devletlerin ölüm cezasını kaldırmak için gereken her türlü tedbiri almalarını öngörmektedir. Ancak aynı Protokolün 2. maddesi, savaş zamanında işlenen askeri nitelikteki çok ciddi suçlarla ilgili ölüm cezası verilebileceğine dair devletlerin onaylama veya katılma sırasında çekince koyabilmelerine imkan tanımaktadır. Türkiye bu Protokole taraf değildir.5
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Protokolü’nün 1. maddesi uyarınca “Ölüm cezası kaldırılmıştır. Hiç kimse bu cezaya çarptırılamaz ve idam edilemez.” Aynı Protokolün 2. maddesi ise taraf devletlerin, kanunlarında, savaş zamanında veya çok yakın savaş tehdidi durumunda işlenmiş olan fiiller için ölüm cezası öngörebileceğini; bu cezanın ancak kanunun belirlediği hallerde ve kanun hükümlerine uygun olarak uygulanabileceğini hükme bağlamıştır. Türkiye bu Protokole henüz taraf olmamıştır.6
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, on devletçe taraf olunmadığı için daha yürürlüğe girmemiş olan 13. Protokolü ise bütün suçlar açısından ölüm cezasını kaldırmaktadır.7
Bir bütün olarak insanlığı ilgilendiren ve insanlığın gördüğü en ağır suçları yargılamak üzere kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü’nde ölüm cezasına yer verilmemiştir.
Suçluların Geri Verilmesine Dair Avrupa Anlaşması md. 11 uyarınca “Talep eden tarafın kanununda iade talebine sebep olan fiilin ölüm cezasını müstelzim olmasına mukabil kendisinden iade talep edilen tarafın mevzuatında ölüm cezasının bulunmaması veya bu memlekette işler cezanın umumiyetle tatbik edilmemesi halinde ancak talep eden taraf ölüm cezasının infaz edilmeyeceğine dair talep edilen tarafa kafi teminat verdiği takdirde iade yapılabilir.”