Evlilikten dolayı yurtdışı vize için erken resmi nikah, nişan, takılar ve masraf yapıldı, kız sebepsiz/keyfi herşeyi bozdu

KISACA:
Evlilikten dolayı yurtdışı vize için erken resmi nikah, nişan yapıldı yüksek miktarlar masraf var ve takılar takıldı, nikah ve nişandan 3 ay sonra kız nişanı sebepsiz/keyfi atıyor, fiilen evlilik gerçekleşmemiş, eşler biraraya hiç gelmemiş nişanlı konumunda ama şekli nikah var, kız evlenmeye yanaşmıyor ve tam kusurlu, takılar geri alınabilir mi, bu kadar masraflar ne olur? Lütfen birkaç yargıtay kararı !!!

Biraz detay :

Değerli hukukçular,
Yurt dışında (İsveç) yaşıyorum, yaşım 29. Birkaç yıl önce kendi ülkemden kendi kültürümden bir kızla evlenmek istedim. 2010 Ağustos ayında Ankara’da, İsveç’te birlikte yaşamak şartı ile nişanlandım ve düğünü bir yıl sonra yapıp İsveç’e gidecektik. Evlendikten sonra yurt dışında yaşamamız için kıza bu evliliğe dayalı vize almak ve evli isek nikah ile bunu belgelememiz gerekiyor idi. Bu vize alma ilşemi ilgili ülkenin mevzuatı gereği (o tarihte) en az 6 ay alıyor idi. Düğünden sonra kız bu 6 ay Türkiye’de kalıp mağdur olmasın, hemen kendime götüreyim diye düğünde kıyacağımız nikahı öne alıp nisan ile birlikte kıydık ve nisan yapıp takılar takıldı. Vize için Türkiye’den ve İsveç’den girişimde bulunup kızın vizesine de hemen müracaat ettik. Ben ailem ile birlikte hemen İsveç’de ev, eşyalar v.b hazırlıklar yapıyor yine Türkiye’de düğün için salon tutma, diğer hazırlıkları yapmaya koyulduk. Ben nişandan sonra İsveç’e geldikten ve nişandan 2 ay sonra kız keyfi, durduk yerde, hiç bir sebepsiz nişanı attım dedi ve size de hiç bir takı, ziynet v.b hiç bir şeyinizi vermiyorum dedi. Aracılar koyduk nafile, ailesi de hiç bir şey alamazsınız biz avukatlara sorduk, nikah var tapu gibi her şey bizim oldu iş de bitti dediler. Boşanma davası açdık, fiili evlilik gerçekleşmemiş, eşler birleşmemiş, şekli nikah var kız evlenmek istemiyor, o istemiyorsa bizde istemiyoruz ama takılar, ziynet eşyası ve masrafları talep ettik, nisanlılık üzerinde durduk. Mahkeme boşadı takı, ziynet eşyası ve maddi tazminat için tekrar ayrı bir dava açın dedi. Dava açacağız ve bu durumda takı ve ziynet eşyalarımızı alabilirliyiz? Yaptığımız yüklü miktarlar hiç olmazsa nişan, evlilik hazırlığı masraflarımızı (maddi tazminat) alabilir miyiz? Dava konusunu, bunlar nişanlıdırlar ama mecburiyetten vize için İsveç devleti talep ettiğinden nikah kıyıldı yada mecburiyet ve zaruretten (vize için) nikah kıydık şekli evlilik var fiiliyatta hiç bir araya gelmemişler ama kız evlenmeye, evlilik birliğini kurmaya yanaşmadı, İsveç’e gelmek istemedi (daha sonra yapılan müracaata dayalı vizesi de verildi) dolayısıyla kusurludur diye mi açılacak? Bu konuda Yargıtay kararları var ise birkaç tane YARDIM EDERSENİZ çok sevinirim.

Şekli nikah var dediğinizi anlayamadım, daha doğrusu siz evliliğin ne olduğunu yanlış anlamışsınız!
Resmi nikahla evlenmişsiniz, olayı cinsel birliktelik yaşandı evlendik-yaşanmadı evlenmedik olarak değerlendirmeniz hata.

Resmi nikahla evlenmişsiniz, ve mevcut uygulamalara göre de nikahta kadına takılan ziynet eşyaları kadına aittir.

Nişadüğün için yaptığınız masrafları karşı taraftan alabilme ihtimaliniz de yok malesef.

Açacak olduğunuz davayı kazanma ihtimaliniz zaten azken, davayı bir avukat desteği olmadan takip etmeniz o var olan küçük ihtimali de ortadan kaldıracaktır. Bir avukatla yüzyüze görüşüp, uygun görürse davayı avukatınızla açmanızı öneririm.

Yani düğünle birlikte 1 yıl sonra kıymayı düşündüğümüz nikahı, düğünden sonra karımı yurt dışına götürmek için ve bu nikah işlemi için 6 ay gibi Türkiye’de kalıp madur olmasın kendimle hemen götüreyim diye 1 yıl önce nişanla birlikte kıydık. Çünkü evliliğe dayalı vize alacaksanız İsveç devleti evliyseniz hani nikahınız diyor. Dolayısıyla mecburiyet ve zaruretten (vize için) nikah kıydık, şekli evlilik var fiiliyatta hiç bir araya gelmemişler bundan dolayı şekli nikah dedim.

Bir de kız benimle evliliğe yanaşmadı, keyfi, durduk yerde, hiç bir sebepsiz nişanı attım dedi düğünde yapmak, evlilik birliğini de kurmak istemiyorum, iş bitti dedi dolayısıyla fiili evlilik gerçekleşmemiş, eşler birleşmemiş olduğundan kağıt üzerinde nikah (şekli) diye tabir ettim.
Eşlerden biri bu durumda kız tam (% 100) kusurlu olsa da mi takılar (ziynet eşyası), kızın oluyor? Tam kusurlu olup yuklu miktarlar masraf (nisan v.b) yaptıranlar buna sebep olanlar sucusuz mu oluyorlar, buda benim sırtıma mi kalıyor?

Erdoğan Kırcalı yukarıdaki anlatımı dikkatle bir daha okumanızı tavsiye ederim, bu durumda mağdur olup zarar gören benim kız değil !!!

Siz hukukçumusunuz, benim desteğe ve bu konuda gerçekten YARGITAY KARARLARINA İHTİYACIM var LÜTFEN!!!

Bırakın verdiklerinizi geri almayı, bahsettiğiniz "şeklî" nikah, eğer talep edilirse ve boşanmanıza karar verecek hakim uygun görürse ÖMRÜNÜZÜN SONUNA KADAR kız tarafına nafaka ödemenizi bile gerektirebilir.
Umarım sadece verdiklerinizle kurtulursunuz.

Evlilik kurumu ciddi bir kurumdur.Böyle şeylere alet edilirse ve evlendiğiniz kişiyle de alakanız yoksa böyle sonlarla karşılaşmanız kaçınılmazdır.Kız tarafı daha farklı şeyler de talep edebilir ve sizden nafaka da isteyebilir.Ayrıca burada yorum yapanlar hukukçu olmak zorunda değil.Benim paylaşacağım bir yargıtay kararı var. ''Düğünde takılan tüm takılar kadının malıdır'' .Bir şey çıkacağını düşünmemekle beraber yeni taleplerden korunmak adına avukat yardımı düşünülebilir.

Eğer suçlular mükafatlanacak ise dünyada evli kalmaz idi. Dediğiniz gibi nikaha bakacak ve bunun gerisine/nedenine (background) bakmayacaksa sokak gücü gücü yetene olup kaos ortamında olurdu, hayat diye bir şey de olmaz idi. Eğer dediğiniz gibi ise bunu birkaç Yargıtay kararı ile ispat edin lütfen. Bunu da yapamazsanız dediğiniz tutarsız olup fuzuli siteyi meşgul etmekten öte gitmez ve bende size bir daha cevap vermem.

Daha evvelki cevabımda yukarıdaki anlatımı bir daha okumanızı tavsiye ederim. Orda
“Boşanma davası açtık takılar, ziynet eşyası ve masrafları talep ettik, nisanlılık üzerinde durduk. Mahkeme boşadı takı, ziynet eşyası ve maddi tazminat için tekrar ayrı bir dava açın dedi” dedim doğrusu mahkeme karşı tarafın talep ettiği nafakayı da reddetti ve bunda da bir sorum olmadığından ona değinmedim. Ben sadece şimdi ayrı bir dava açacağız bunu nasıl formüle edip, masraf ve takılarımızı alabilir miyiz ve bunun hakkında YARGITAY KARARLARI soruyorum hepsi bu kadar.

Ben hukukçuların bana yadım edeceği kanaatindeyim.
Saygılarımla

Öncelikle cevap yazan ve hiç bir karşılık beklemeyen kişilere karşı sizi saygıya davet ediyorum.Biz sizi tanımıyoruz.Size değil herkes için soruya cevap veriyoruz.Siz böyle bir evlilik yaparak işinize geldiğinde ben 6 aylık evliyim diyerek bundan faydalanacak işinize gelmeyince biz zaten evli değiliz ki kağıt üzerinde ki o deyip işin içinden çıkacağınızı sanıyorsunuz.Böyle bir köy yok.Bizim sizi ikna etmek gibi bir amacım ve görevimiz de yok.İçinde bulunduğunuzu durum gereği ne yazılırsa yazılsın inanmak istediğiniz, duymak istediğiniz şeyleri arıyor ve yazdıklarımızı beğenmiyorsunuz(hatta siteyi fuzuli meşgul etmekle suçlayacak kadar ileri gidiyorsunuz).Yanlışı ne karşı tarafta ne bizde arayın.Kendi rızanızla böyle bir işe girmişsiniz.Takıları kendi rızanızla takmışsınız.Masrafları kendi rızanızla etmişsiniz.Diğer üyelerin, karşı tarafın ve karşı tarafın danıştığı avukatlarının söylediği şeylere bende katılıyorum.Bir şey çıkması çok az ihtimal.Zaten isteyen üye burada dilediği yorumu fikri düşünceyi paylaşabilir.Kimse yargıtay kararı falan paylaşmak zorunda değil.Unutmayın bu sayfa sizinde değil.Yazdığınız andan itibaren bu genel bir soru ve biz benzer durumda olanlar dahil herkese fikir vermek için bir şeyler yazıyoruz.İyi forumlar..

Ben zaten yardım için bunu yazdım, anlatımı iyice okursanız benim ne evlendiğim şahısla alakasızlığım olmuş ne kimseyi bir şeye alet etmiş olduğum yazılı değil. Kimseyi de suçlamıyor, 6 ay evliyim falan diyerek bundan da faydalanmıyorum böyle bir şey de yazmadım. Ben mağdur olduğumu yazıyorum ve ileri de gittiğimi zannetmiyorum. Biz sadece hukukçulardan yardım istiyoruz, YARGITAY KARARLARI istiyoruz. Menfi bir görüşünüz varsa ona da YARGITAY KARARI ekleyebilesiniz tabii ki. Siz hukukçu olmayabilirsiniz cevapta verebilirsiniz ama takdir edersiniz ki benim bunlara değil birkaç kesinleşmiş karara ihtiyacım var. Bunu da yazımda belirttim, bundan anlatımımın iyi okunmamasından dolayı itiraz ediyorum.

Meselenin polemiğe dönüşmesini istemem, hadisenin DELİLLERLE hukuksal yönü tartışılsın isterim.

Kimseyi incitmek istemem.
Saygılarımla

Alıntı:

---

Ş. Ö. rumuzlu üyeden alıntı

Ben zaten yardım için bunu yazdım, anlatımı iyice okursanız benim ne evlendiğim şahısla alakasızlığım olmuş ne kimseyi bir şeye alet etmiş olduğum yazılı değil. Kimseyi de suçlamıyor, 6 ay evliyim falan diyerek bundan da faydalanmıyorum böyle bir şey de yazmadım.

---

Kağıt üzerinde 6 ay evli kalıp bu sayede yurt dışına beraber gideceğinizi yazdınız.Bu bu evli olmadığı halde kağıt üzerinde evlenerek bundan faydalanmaktır.Aracılarla görüştüğünüzü söylemişsiniz bu bariz kişilerin birbiriyle alakasının uzaktan olduğunu gösterir.Karşı tarafı size masraf ettirmekle, bizi de siteyi fuzuli meşgul etmekle suçladınız.Sanırım yurt dışı yaşamınızdan ötürü Türkçe de bir sorun var.Daha fazla bende ne bu durumla ne de sizle mücadele etmeyeceğim.Zaten olan olmuş.Bir şey çıkmayacağını yazarak bir görevimizi yerine getirdik.Yargıtay kararı ekleyen olursa bakarsınız.Kolay gelsin.

Yazılar yukarda ve bunların hiç biri bu şekilde yazılı değil. İsteyen yukardan zahmet olmasa kontrol edebilir, biz kimseyi de kullanmıyoruz. Anlaşamayanlar ve uzlaşamayanlar araya aracı koyarlar bilhassa evlilikte böyledir, bizde böyle yaptık. Bu alakasızlığı değil bilakis alakayı gösterir. 6 ay evli kalıp bu sayede yurt dışına beraber gideceğinizi diye hiç bir yerde yazmadım yukarda aynen “Düğünden sonra kız bu 6 ay Türkiye’de kalıp mağdur olmasın, hemen kendimle götüreyim” diye yazıyorum. Buda kimseden faydalanma değil kızı Türkiye’de atıp mağdur durumda bırakmamadır. Kime masraf ettirmişim ki böyle bir yazı yok kimseyide suçlamıyorum. Sizi bile, istediğinizi yazabilirsiniz AMA BENİM BUNA DEĞİL HUKUKSAL DELİLLERLE KARARLARA ihtiyacım var. Yurt dışında yasamak bir nakisa değil aksine bana göre Türkiye + Yurtdışı olduğundan bir zenginliktir. Türkçem de siz anladığınıza göre yeterli imiş !?
TAVSİYELERİNİZ İÇIN DE TEŞEKKÜR EDERİM.

Bu kadar lafı çoğaltan bir anlayış daha önce görmedim.Daha fazla polemiğe girmeyeceğim.Bura ücretsiz hukuk danışma merkezi olmadığı için teknik bilgileri, yargıtay kararları ve cevap verenin hukukçu olması gibi durumlar nadir karşılaşılan durumlardır.Çünkü bu işleri avukatlar para karşılığı ofislerinde yapar.Burada hukuki öngörü, kişisel görüş vs. yazılır.İnsanlar başından geçenleri, gördüklerini veya tecrübelerini aktarır.Bizde acizane burayı canlı tutmak için elimizden geleni yapıyoruz.Başka bir gayemiz yoktur.İyi forumlar..

Peki,
size yinede TEŞEKKÜR ediyorum.

Degerli dostum.
Bu kagit ustunde evlendik, yurtdisi bilmem ne.. bunlar isin hikayesi.. evlenilmis ise evlenilmistir.. resmi nikah varsa olay bitmistir..
takilarin hepsi kadina aittir.. burda sansin sifir.. bununla ilgili yargitay kararlari da var.. dugune edilen masraflari falan geri alamazsin..

Turk medeni kanunu kadini koruyan bir yasadir.. genelde kadini magdur etmemeye calisir.. o yuzden bir erkek olarak turk medeni kanunu
uzerinden adalet ariyorsan bu noktayi unutma.. turk medeni kanunu kadini korur.. haksiz bile olsa korur..

Eger esin bosanma sonrasi yoksulluga dusuyorsa nafaka isteyebilir.. bosanmamakta direnirse davayi senelerce uzatabilir.. tazminat isteyebilir.. yalanci sahitler ortaya cikarabilir.. sana bir cok pislik yapabilir.. tamamen kanunlar cervevesinde..

benim sana tavsiyem altinlarin, dugun masraflarinin uzerine zaten bir bardak soguk su ic.. kadin nafaka ve tazminat istemeden cabuk bosanmayi kabul ediyorsa.. bosan, gec ve unut.. bir hayat dersi olarak aklinin bir kenarina yaz.. kadin 10-20 bin gibi bir para da ver ustune ancak o zaman tazminat ve nafaka istemeden bosanirim derse onu bile kabul et.. etmezsen daha sonra pisman olursun.. 3-4 sene bosanamadigin icin bir daha evlenemezsin.. surundurur seni.. turk medeni kanunu da kendisine yardim eder bu konuda..

durum budur.. kolay gelsin.. gecmis olsun..

Ben 1 tane eskide olsa konuya yakın Yargıtay Kararı buldum. DUYARLI HUKUKÇULARIN BENİM MEVZUYA BENZER BİRKAÇ KARARLA DAHA DESTEKLEMESİNİ VE GÖRÜŞ BİILDİRMELERİNİ rica ediyorum.




T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 1976/51
Karar: 1976/273
Karar Tarihi: 19.01.1976

ÖZET: Nikaha rağmen kadının ortak hayata yanaşmamış olması ve bu yüzden eşlerin boşanmış bulunmaları, kadının aile birliğine karşı yükümlü olduğu görevlerini yerine getirmekte önemli derecede kusurlu sayılmasının delilidir. Kadının tutumu ile aile birliği dağılmış böylece bağışlamanın amacı ortadan kalkmıştır. O halde evlenme sırasında veya evlenileceği ümidi ile daha önce koca eşine verdiği dava konusu eşya ve ziyneti geri isteme hakkını kazanmıştır.


(818 S. K. m. 234, 244)

Dava: K. Demir ile G. Demir arasındaki boşanma ve eşya davasının yapılan muhakamesi sonunda tarafların boşanmalarına, eşya davasının reddine dair verilen hükmün vekalet ücreti ve eşya ile ilgili bölümü davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, boşanma ve eşya hakkında istihkak iddiasına ilişkin olup, mahkemece eşlerin boşanmalarına eşya hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.

Eşler nikahlanmışlar, fakat fiilen birleşmemişler, davalının kusuru ile meydana gelen şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş, temyiz edilmemek suretiyle hüküm kesinleşmiştir.

Gerçekten evlenmeden önce veya sonra eşlerin birbirine bağışta bulunmaları geçerli olup, bağışlanan şeyin mülkiyeti bağışlanana geçer. Ancak aile görevlerine önemli şekilde uyulmamış olması bağıştan dönme (rücu) sebebidir. (B.K. 244/2)

Nikaha rağmen kadının ortak hayata yanaşmamış olması ve bu yüzden eşlerin boşanmış bulunmaları, kadının aile birliğine karşı yükümlü olduğu görevlerini yerine getirmekte önemli derecede kusurlu sayılmasının delilidir. Kadının tutumu ile aile birliği dağılmış böylece bağışlamanın amacı ortadan kalkmıştır. O halde evlenme sırasında veya evlenileceği ümidi ile daha önce koca eşine verdiği dava konusu eşya ve ziyneti geri isteme hakkını kazanmıştır. Bu yönün gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 19.1.1976 tarihinde oybirliği ile karar verildi.